Kürtaj tartışmaları

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde mavimor tarafından oluşturulan Kürtaj tartışmaları başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 7,832 kez görüntülenmiş, 65 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Kürtaj tartışmaları
Konbuyu başlatan mavimor
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
kimi kuraklık dönemlerinde bazı hayvanların biliçli bir şekilde karınlarındaki yavrularını düşürebildikleri bilimsel olarak kanıtlanmıştır

Bebek dusurme ile kurtaj ayni seyler degildir. Bebek dusurmek dogaldir. Kurtaj ise mudahele gerektirir.

Yani dusurulmede bebek tututanamamistir.

Kurtaj da ise tutunan bebege bir mudahele soz konusudur.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
Bebek dusurme ile kurtaj ayni seyler degildir. Bebek dusurmek dogaldir. Kurtaj ise mudahele gerektirir.

Yani dusurulmede bebek tututanamamistir.

Kurtaj da ise tutunan bebege bir mudahele soz konusudur.

yalnız anadoluda değil, dünyanın her tarafında, yüzyıllardır geleneksel yöntemlerle müdahale edilerek; bir çeşit kürtaj sayılabilecek şekilde istenmeyen gebeliklerin sonlandırıldığı doğrudur... işin ilginç tarafı örn. bin dört yüz yıllık islam tarihinde, bu tip bir 'kürtaj' dan sonra; ''vay sen cinayet işledin, katilsin...'' filan diye suçlandığı bilinen tek bir kadın bile yoktur...
 

yeni_id

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 May 2012
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
yalnız anadoluda değil, dünyanın her tarafında, yüzyıllardır geleneksel yöntemlerle müdahale edilerek; bir çeşit kürtaj sayılabilecek şekilde istenmeyen gebeliklerin sonlandırıldığı doğrudur... işin ilginç tarafı örn. bin dört yüz yıllık islam tarihinde, bu tip bir 'kürtaj' dan sonra; ''vay sen cinayet işledin, katilsin...'' filan diye suçlandığı bilinen tek bir kadın bile yoktur...

yakında bu topraklarda buna da şahit olabiliriz

Bebek dusurme ile kurtaj ayni seyler degildir. Bebek dusurmek dogaldir. Kurtaj ise mudahele gerektirir.

Yani dusurulmede bebek tututanamamistir.

Kurtaj da ise tutunan bebege bir mudahele soz konusudur.

kıtlık dönemlerinde..
deprem oluyorr şuan burda..
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Bebek dusurme ile kurtaj ayni seyler degildir. Bebek dusurmek dogaldir. Kurtaj ise mudahele gerektirir.

Yani dusurulmede bebek tututanamamistir.

Kurtaj da ise tutunan bebege bir mudahele soz konusudur.

Yanlış anlamadı isem, burada konu edilen doğal nedenlerden dolayı bebeğin tutunamayıp düşmesi değil..Kürtaj kavramı halk arasında yaygın değilken ve bilinmiyorken "düşük yapmak" diye tabir edilirdi ve müdahale edilirdi basbayağı..Her ne ise, kürtaj konusunda karar verici annedir.İstemediği bir bebeği taşımak ve doğurmak bebek açısından sakıncalıdır.Çünkü bebekler, daha doğmadan anne ile ile duygusal bağ kurma ihtiyacındadırlar ve sevgisiz bebekler bu eksikliği bir türlü dolduramazlar.Anne ve babanın çocuk sahibi olma konusunda hemfikir olmaları şarttır.Kadın, tohum ekilen bir tarla ya da kuluçka makinesi değildir.Eğer bebek sahibi olmaya hazır değilse,ya da bu konuda babanın desteği ve sorumluluk paylaşımından yoksunsa vb gibi makul nedenleri vardır fikrimce.Çünkü annelik içgüdüsü baskındır ve bu kararı vermek zorunda kalmak çok zor olsa gerek.. En doğrusu, bireylerin sorumluluk duyarak cinsel yaşamlarını sürdürmeleri ve baştan önlem almalarıdır.Ama ne yazık ki ülkemizde evli erkekler buna pek yanaşmamaktadır.Kürtaj, bazılarının zannettiği gibi onaylanmayan ilişkilerin ayıbından kurtulmak isteyenler tarafından değil,-varsa da münferit örneklerdir- çoklukla evli ve yeterince çocuk sahibi olan kadınların başvurmak zorunda kaldığı nihai çözümdür.Bununla birlikte kürtaj karşıtı gösterilerde ne yazık ki o kadınları göremedik...Kürtajın yasaklanması, merdiven altı operasyonları ve fahiş fiyatlar demektir.Yani yine fakirleri vuracaktır..Ölümler de cabası..
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Yanlış anlamadı isem, burada konu edilen doğal nedenlerden dolayı bebeğin tutunamayıp düşmesi değil..Kürtaj kavramı halk arasında yaygın değilken ve bilinmiyorken "düşük yapmak" diye tabir edilirdi ve müdahale edilirdi basbayağı..Her ne ise, kürtaj konusunda karar verici annedir.İstemediği bir bebeği taşımak ve doğurmak bebek açısından sakıncalıdır.Çünkü bebekler, daha doğmadan anne ile ile duygusal bağ kurma ihtiyacındadırlar ve sevgisiz bebekler bu eksikliği bir türlü dolduramazlar.Anne ve babanın çocuk sahibi olma konusunda hemfikir olmaları şarttır.Kadın, tohum ekilen bir tarla ya da kuluçka makinesi değildir.Eğer bebek sahibi olmaya hazır değilse,ya da bu konuda babanın desteği ve sorumluluk paylaşımından yoksunsa vb gibi makul nedenleri vardır fikrimce.Çünkü annelik içgüdüsü baskındır ve bu kararı vermek zorunda kalmak çok zor olsa gerek.. En doğrusu, bireylerin sorumluluk duyarak cinsel yaşamlarını sürdürmeleri ve baştan önlem almalarıdır.Ama ne yazık ki ülkemizde evli erkekler buna pek yanaşmamaktadır.Kürtaj, bazılarının zannettiği gibi onaylanmayan ilişkilerin ayıbından kurtulmak isteyenler tarafından değil,-varsa da münferit örneklerdir- çoklukla evli ve yeterince çocuk sahibi olan kadınların başvurmak zorunda kaldığı nihai çözümdür.Bununla birlikte kürtaj karşıtı gösterilerde ne yazık ki o kadınları göremedik...Kürtajın yasaklanması, merdiven altı operasyonları ve fahiş fiyatlar demektir.Yani yine fakirleri vuracaktır..Ölümler de cabası..

Benim hatirladigim kadariyla, kurtaj "cocuk aldirmak"ti. "Dusuk yapmak/cocugu dusurmek" ise bebegin kendi dusmesiydi.
 

yeni_id

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
10 May 2012
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
teoman isimli arkadaşın hayvanların bile yapmadığı birşey..
sözlerine istinaden kuraklık dönemlerinde bilinçli bir şekilde düşük yapabilme yetisine sahip kimi hayvanların olduğunu beyan için sarf ettim o sözleri..
kürtaj gibi insanlığa maal olmuş bir hususta.. tayyip kim ki ona karşıt duruş sergilemek adına kürtaj yanlısı olunsun..
şahsen ben pek gündemle ilgilenmemekteyim,
"kürtaj" hakkındaki bilgim yahut fikrim değil.. gündemdeki "kürtaj tartışması" hakkındaki bilgim bu siteyle sınırlı..
hangi siyasinin ne söylediğinden çok, becerebildiğim ölçüde empatimle, istemediğim bir çocuğu doğurmak, beslemek, büyütmek, okutmak vs.. daha nice sorumluluğun bana dayatılmasını tahayyul edebildiğim boyutuyla, doğru orantılı "korkunç" buluyorum..
arkadaşların kimilerinin çok güzel ifade ettikleri gibi, o çocuktan, o sevgisiz, istenmeye istenmeye yetiştirilen o çocuktan, bu dünyaya hayırlı bir birey, çok ütopik..
7 milyarı aştık arkadaşlar daha nereye kadar..
benim düşünemediğim daha nice etkileşimi var bu işin..
burada tahsil yapmış insanların pek çoğu zannediyorum ki bir yada iki kardeştir.. kendi çocuklarıda öyle, bir yada iki çocuk
çok çocuklu ailelerde ise eğitimi bırakın temel ihtiyaçların karşılanması bile ekstra külfet gerektirir
sırf bu son yazdıklarım üzerine derin araştırmalar var.. ne tayyibi
 

cemozen

Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
240
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
47
Şeyhülislâm Reloaded

Şeyhülislâm Reloaded :)

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez,"Bütün ilahi dinler bütün ahlaki sistemler kürtajın insan yaşamına son vermek demek olduğunu söyler. Anne karnındaki ceninin hayat hakkı vardır" dedi.

 

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Doğum kontrol yöntemlerini özellikle aile hekimleri aracılığıyla uyguladıklarını kaydeden Öztürk, “Bakanlık olarak amacımız tamamen kullanımı yaygınlaştırmak. Şu an maliyet analizini çıkarmaya çalışıyoruz. Sonrasında personeli eğiteceğiz, aile sağlık çalışanları aracılığıyla hapları dağıtacağız. Bunu tespit etmenin de bir sakıncası yok. Bakanımız Recep Akdağ da bu yeni uygulamamızı uygun gördü” görüşünü dile getirdi.


efendim aklın yolu bir hükümet bu işte en doğru kararı verdi..

420750_269838156423551_1004778279_n.jpg
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
yurdum insanı işte hepsini seviyorum...
 

Çağatay

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
18 Nis 2012
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Muhafazakarlar canlı ceninler isterler ki büyüdüklerinde onları ölü askerlere çevirebilsinler.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Cagatay;107527]Muhafazakarlar canlı ceninler isterler ki büyüdüklerinde onları ölü askerlere çevirebilsinler.[/QUOTE]

Buda nedemek şimdi.savunmasız bir sistemmi var varoluşda (cenin hariç)...saçma.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
Belki Tanrı Fikir Değiştirdi!


Anne karnındaki cenini korumaya alıp “fetva” verdi ya Diyanet...

Ama 1970’te anasının karnından çıkmış şairin otel odasında “din adına” benzin dökülerek yakılmasına ilişmedi...

Onun gibi 33 göbeği kesilmiş can daha...

*

Şuna da bir fetva isterdi mesela:

Hapishanedeki kanserli hastanın, hücre tavanına baka baka ve bağıra bağıra ölmesine ne der din?..

O da cenin olmaktan çıkalı 47 yıl olmuştu...

Bayağı nefes alıyordu...

Fetva gelmedi...

*

Ceninin hayatı Diyanet’i ilgilendiriyorsa...

Cemile’nin hayatı ilgilendirmiyor mu?..

Annesidir...

3 bin 700 hemcinsi gibi takip edildi, kovalandı, kaçtı, sığındı, polise gitti, savcıya başvurdu... Takma isimle girdiği dikiş atölyesinden çıkarken bıçaklanarak öldürüldü...

Elinden düşüp açılan pakette bebeği için bisküvi vardı...

Diyanet?..

Dönüp bakmak aklından geçmedi...

*

Hadi neyse...

“Din adına” dünyayı dolandırdılar...

Cennetin anahtarını verenden, deniz feneri dikene... Cami yaptırma derneklerinden, iktidara gelip Türkiye’yi satanlara kadar...

Diyanet’in sesi yine çıkmadı...

*

Ama Başbakan “Kürtaj cinayettir” deyince...

“Fetva” geldi...

*

Çünkü Türkiye’de kadınlar kürtaj ve sezaryen için sokaklara döküldüğünde, AKP ve onun Başbakan’ı nasıl bir duvara çarptıklarını anladılar...

Bir anda sokaklar, caddeler, meydanlar çığlıklarla doldu...

Dışarı çıkamaz oldu badem...

Çıkmadan koruma kafasını uzatıp baktı, kimse var mı:

“Fetva dersem çık, Fatma dersem çıkma...”

*

İşte...

Cahil kesimi yanlarına almak için Diyanet’e koştular...

Fetva yetişti...

“Kürtaj dinen cinayet” oluverdi...

Oysa 1982’de anayasa yapılırken soruldu, Diyanet o zaman onay verdi kürtaja... Aradan otuz yıldan fazla zaman geçti...

Bu zaman içinde kürtaj “günah” değildi...

*

Eh...

Laikliğin bir yana atılıp din tüccarlarının elinde “din devleti” olduysan, duruma göre bakacaksın tabii:

Tanrı fikir değiştirdi mi?..


(b.c. cumhuriyet)
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Türkiye Cumhuriyeti isim değiştirdi de ben mi duymadım yoksa harbiden din devleti mi olduk..Yukarıda eleştirdiğiniz şeylerin hepsine katılmakla beraber olaya tek yönüyle bakıp gerçek manada dinini yaşayanlara da bir gönderme yapmanız hiçte hoş değil.

Şunu iyi biliniz ki Diyanet denen kurum her dönem iktidarın ağzıyla konuşan ve namaz kıldırma memuru atamaktan ve yukarıda da eleştşri getirdiğiniz konu gibi kendini boyunu aşan saçma sapan düşüncesizce fetvalar çıkaran lüzumsuz bir kurumdur.En başta sözde laik olan bir ülkede böyle bir kurumun yapılandırılması saçmadır ya neyse..Bu arada şu gerçeği de bilmeyenlere açıklamak lazımdır.Bu eleştiri getirdiğiniz kurumu yere göğe sığdıramadığınız Atatürk kurmuştur,dolayısı ile yapacağınız tüm eleştiriler kuruma değil Atatürk'e olacaktır.Şimdi diyeceksiniz ki ne alakası var,çok alakası var,nasıl ki siz bu saçma sapan uygulamaları tüm inananların görüşü gibi lanse ediyorsanız ve her fırsatta o nereye savurduğunuzu bilmediğiniz laik dilli kamçınızı sadece amacı kendi inançları doğrultusunda yaşamaya çalışan insanlara değdirirseniz daha AKP gibi bir çok musibeti başınıza taç edersiniz.AKP laik geçinen ve laiklikten bi haber Kemalist bozuntusu insanların eseridir bunu unutmayın..

Ama ne desem boşuna biliyorum siz yeni yetme subaylara ADD nin kontrolündeki yurtlardan partner peşkeşi çekmeye çalışan bir zihniyetsiniz ne beklenirki..

Size şu laf çok ta yakışır aslında ''Anlamaz yazısız pulsuz dilekçem,anlamaz ruhuma geçti bilekçem.''sizin ruhunuz kelepçeli anlamazsınız anlayamazsınız..

Cehaletinize doymayın..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Diyanet İşleri Başkanlığı, 3 Mart 1924 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle 429 sayılı kanunla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığına bağlı bir teşkilat olarak kurulmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, Din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevlidir.
Türkiye anayasasının 136. maddesinde; "Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışmayı ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir." hükmü yer almaktadır.
Örgütte Din Şurası, Merkez Disiplin Kurulu, Teftiş Kurulu, Hukuk Müşavirliği, Din İşleri Yüksek Kurulu, Dini Görevler ve Din Görevlilerini Olgunlaştırma Müdürlüğü, il ve ilçe Müftülükleri, bucak ve köy İmamlıkları, Vaizlikler, Cami görevlileri..

Diyanet vikipedi..

Şapka ve harf inkılabı gibi neye ve kime hizmet edeceği belli olmayan bir kurum..savunun bakalım neyini savunacaksınız..
 

Serdar Gülüm

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
11 Eki 2011
Mesajlar
60
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
"Benim bedenim, benim kararım." şeklinde bir slogan vardı.

Baba devre dışı kalıyor. Çocuğun söz söyleme becerisi yok.

Hamile kalmak istemiyorsan kalma. Ama kaldıysan artık senin bedenin senin kararın değil.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
bilerek ve isteyerek bir canlının oluşumuna neden olanların onun yaşam fonksiyonlarını sonlandırmaya hakkının olmaması gerekir. tedbirsizlik sonucu hamile kalmak da buna dahildir. hamile kalmak istenmiyorsa kişi önlem almak zorundadır. bu zorundalık tek yönlü bir yükümlülük olarak değerlendirilmemelidir. cinsel istismar söz konusu olduğunda kadına kürtaj hakkı tanınmalıdır. bu hak mevcut canlının yaşam fonksiyonlarını sonlandırmaya yönelik bir edim olsa da zorbanın edimine karşı*duruş olması nedeniyle daha üstün bir dğerdir ve bu nedenle korunmalıdır; ayrıca bebeğin istenmeyen kişi olması arzu edilemez; hiç bir bebek istenmeyen kişi olarak doğumu hak etmiyor. bebekler istenen kişiler olarak doğumu hak edenlerdir ve bu hak edişlerinin teminatı ise istenmektir.
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
cumhuriyet mitingleri, kürtaj mitingleri, vs... daha neler göreceğiz bekelemekteyiz, belki beklediğimiz için görmekteyiz...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Kürtaj tartışması yanlış hatırlamıyorsam uçağımızın düşürüldüğü ve Suriye'de sınıfta kaldığımız zamanlar ortaya çıktı..Bana göre yapay gündem oluşturmak ve dikkati dağıtmak için ortaya atılmış pek tabi müşterileri de hazır olan bir gündemdi ve fazla alevlendi,nede çabuk unutuyoruz asıl meselelerimizi..Kürtaj konusunda ise nejdet beye aynen katılıyorum..
 

BedriKaraman

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
26 Nis 2014
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konu oldukça detaylı ve zengin olmuş. Ben de kürtaj günah mı? diye sormak istiyorum. şurada yazılanları okuduktan sonra kürtajın günah olduğunu düşünen bir olarak bu konuyu oldukça sorgulamaya başladım. Sizin düşünceleriniz nedir acaba?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst