Kur'an'da değiştirilmiş olamaz mı?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Neo tarafından oluşturulan Kur'an'da değiştirilmiş olamaz mı? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,828 kez görüntülenmiş, 108 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Kur'an'da değiştirilmiş olamaz mı?
Konbuyu başlatan Neo
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

Neo

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
25 Kas 2012
Mesajlar
84
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
37
11094690_1639923862896011_6075342249674697443_n.jpg


"Fasl-ul-Hıtab fi ispati Tahrifi Kitab-i Rabbil-Erbab”
Size bugün pek bilinmeyen bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Kitabında yazarında ismi biraz uzun.
Hacı Mirza Hüseyin b Muhammed Takıyyin-Nuri Et-Tabersi tarafından yazılan "Fasl-ul-Hıtab fi ispati Tahrifi Kitab-i Rabbil-Erbab" (Rabler Rabbinin Kitabını Tahrifi ispatta Son Söz) isimli kitap. (yuh)
Necef ahalisinden çok bilinen ve takdir gören Şia bir ulemadır Hacı Mirza Hüseyin. 1292 yılında bu kitabı Halife Ali'nin kabristanı başında yazmıştır ve söylediği her sözün detaylı açıklaması ve o döneme ait belgeleri mevcuttur. Kur-an'ın tahrif edildiğine, ayetlerin menfaatlere göre çıkarılıp eklendiğine dair özellikle Abbasiler dönemine ait bir çok kanıt sunmaktadır. Kendinden önceki Şia ulemasının da bu işe karıştığı hatta kendine de bu konuda fetva vererek değişiklik yapması teklifi geldiği de kitapta yer alan bir kaç husustur. Bu hususu kabul etmemesi ve kitabında bunu açıklaması üzerine özellikle Sünni çoğunluktan gelen büyük baskılar üzerine başka bir kitap daha yazmak zorunda kalmıştır. "Reddu Ba'zı ş-Şübuhat an Fasl-ıl-Hıtab fi ispatı Tahrifi Kitabı Rabbil-Erbab" (Rabbler Rabbinin Kitabını Tahrifi ispatta Son Söz Kitabı Üzerindeki Şüphelerin Bazılarına Cevap) Üstün körü olarak daha önce yazdığı kitaptakileri yalanlar vaziyette yazdığı bu kitabı yazarken bir dönemini de hapis olarak geçirdiği bilinmektedir. Ayrıca aynı iddialar ve daha geniş kapsamlıları, Muhsin Fani EI-Keşmiri'nin "Debistan Mezahib" isimli kitabında da nakledilmiştir.

Yani demek oluyor ki Kur-an'ın değiştirildiğine dair de iddialar ve kanıtlar mevcuttur.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Kuranın değiştirildiğine dair sizde de olduğu gibi sadece temenniler ve altı boş iddialar vardır.

Değiştirildiğine dair hiçbir kanıt yoktur.

Bugüne kadar hiç kimse iki ayrı Kuran gösterememiştir, bugünden sonra da asla gösteremeyecektir.

Birbirinden farklı iki Kuran gösterilemediğine göre artık bu sevdadan vazgeçin.
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Bu konu, çok kapsamlı ve külliyetli bir konu olduğu için, bütün cihetlerini burada yazmak mümkün değildir. Biz sadece maddeler halinde birkaç noktasına işaret edelim. Maddi sebeplere geçmeden önce bilinmelidir ki, Kuran Allahın teminatı altındadır. Zira Allah, "Kur'anı biz indirdik ve biz muhafaza edeceğiz," demektedir. Maddi ve beşeri sebeplere gelince ;

Evvela: Kuranın Hazreti Ebu Bekir ve Hazreti Osman (ra) döneminde kayda alınmış ve yazdırılmış orijinal nüshaları elimizde mevcuttur. Üstelik bu nüshalar bütün sahabelerin onayı ve nezareti altında yazılmıştır. Ömürlerini hakka ve doğruluğa adamış yüz yirmi dört bin sahabenin, uğrunda öldükleri kitabın tahrif edilmesine göz yummaları mümkün değildir.

Saniyen: Şayet bu hususta bir ihtilaf ve itiraz vuku bulmuş olsa idi, yani sahabeler döneminde Kuranâın bir harfi değiştirildi diye bir olay ya da ihtilaf olmuş olsa idi, tarihler bunu şaşalı bir şekilde ilan ederlerdi. Zira o dönemde de Kuran düşmanı kafirler ve münafıklar bulunmaktaydı. Onlardan bile böyle bir iddia sadır olmamıştır.


Salisen: Hadis ilminde olduğu gibi, rivayet ilmi, yani ayet ve hadislerin gelecek nesillere aktarılmasında müthiş bir ilim ve disiplin oluşturulmuştur. Öyle ki değil ayeti Peygamber Efendimiz (asv)'in en küçük tavır ve hareketi bile kayıt ve muhafaza altına alınmış ve bunun kritiği mükemmel bir disiplin ile incelenmiş ve zabıt altına alınmıştır. Böyle hassasiyetli bir neslin ve ilmin, Kurân üzerinde yapılan bir tahrifata kayıtsız kalması kabil değildir.
Rabian: İnsanlık tarihinin tespit ve tahlili belli metotlarla günümüze gelmiştir. Üstelik bu tarih ayet ve hadis kadar günümüze yakın değil ve onun kadar sıkı bir tahlil ve disiplinden geçmemiştir. Hal böyle iken Roma dönemine ait bir çok büyük hadise şeksiz ve şüphesiz tarih kitaplarında doğru olarak kabul edilirken, ondan yüz defa daha kati ve daha musaddak olan Kuran hakkında şüphe içinde olmak, tutarsızlık ve hezeyan olur.

Hamisen: Kuran üzerinde tahrifatın olmadığı hususunda dost ve düşman külliyen ittifak etmiştir. En azılı İslam düşmanları bile Kuran üzerinde tahrifatın olduğunu iddia etmiyor ve edemiyor. Hal böyle iken bu ittifaka bakmayarak şek ve şüpheye düşmek ruhi bir marazdan ötürüdür.
Sadisen: Kuranın yedi yönü ile mucize olması, onun bir zırhı olup tahrifatına set oluyor. Nasıl harici ve değersiz bir demir parçası, elmas ve altınların yanında sırıtır ve kendini ele verir, aynı şekilde beşeri kelam ve sözler de Kuran ayetlerinin yanında gayet basit ve suni kalacağı için, elbette kendini bunca insana yutturamaz. Üstelik bu insanlar içinde dil alimlerinden tutun da her türlü sahada mütehassıs allemeler bulunuyor, onların külli nazarından böyle bir yutturmacanın geçmesi kabil değildir. Kuranın yedi yönü ile mucize olması Risale-i Nurlarda kati bir şekilde izah ve ispat edildiği için, tafsilatını oraya havale ederek sadece başlıklar halinde o yedi mucizeyi şu şekilde takdim ederiz:

KURANIN YEDİ KÜLLİ VECH-İ İCÂZI:


1. Lâfzındaki fesahat-i harikası.
2. Nazmındaki cezalet-i harikası.
3. Câmiiyet-i harikulâdesi.
4. Derece-i iâcazda belâğat-i Kurâniye.
5. Üslûp ve îcâzındaki câmiiyeti.
6. İhbârât-ı gaybiyesi.
7. Fezlekesi ve meseleleri özetlemesi.
Sabian: Ayrıca Kuran içinde kırka yakın mucizeler ilmi bir titizlikle tespit ve tayin edilmiştir, şöyle ki:1. Mânâsındaki belâğatı
2. Nazmın cezaleti
3. Hüsn-ü metaneti
4. Üslûplarının bedâati
5. Garipliği
6. Müstahsenliği
7. Beyanının beraati
8. Fâik ve Üstünlüğü
9. Safveti
10. Maânîsinin kuvveti
11. Lâfzının fesahati
12. Selâseti
13. Lâfzındaki câmiiyeti
14. Mânâsındaki câmiiyeti
15. İlmindeki câmiiyeti
16. Mebâhisindeki câmiiyeti
17. Üslûp ve îcâzındaki câmiiyeti
18. Üslûb-u Kurânın cemâiyeti (bir tek sûre veya ayet, kâinatı içine alan bahr-i muhit-i Kurânîyi içine alır.)
19. Âyât-ı Kurâniyenin câmiiyeti.("İstediğin her şey için, Kurândan her ne istersen al)
20. İâcâzkârâne îcâzı. Kâh olur ki, uzun bir silsilenin iki tarafını öyle bir tarzda zikreder ki, güzelce silsileyi gösterir.)
21. Câmi ve hârıktır
22. Makàsıd-ı câmiiyeti
23. Maânî-i câmiiyeti
24. Esâlib-i câmiiyeti
25. Letâif-i câmiiyeti
26. Mehâsin-i câmiiyeti
27. Mesâil-i câmiiyeti
28. Maziye ait ihbârât-ı gaybiyesi
29. İstikbale ait ihbârât-ı gaybiyesi
30. Hakaik-ı İlâhiyeYe dair ihbârât-ı gaybiyesi
31. Hakaik-ı kevniye dair ihbârât-ı gaybiyesi
32. Umur-u uhreviyEye dair ihbârât-ı gaybiyesi
33. Kuranın şebâbeti
34. Tabakat-ı beşerin hususi hisse-i fehmi
35. Heyet-i mecmuasında râik bir selâset
36. Fâik bir selâmet
37. Metin bir tesanüd
38. Muhkem bir tenasüp
39. Meziyet-i iâcâziye
40. Temsilat-ı Kurâniye.


Bütün bu mucizelerin içinde beşerin adi ve basit uydurmaları elbette kendini açık edecek ve insanlara kendini pazarlayamayacaktır. Bu gibi düzmecelerin tefrik ve temyizi, Kurannın parlak ifadeleri içinde çok kolay bir şekil olur.
Saminen: Allah ayetlerinde açık bir şekilde kitabını muhafaza edeceğini deklare etmiş iken, şüphe etmek iman ile kabil olmaz. Nasıl insanlar Allahın tekvini ayetlerini taklit edemiyorlar ise, mesela elma, bal, yumurta gibi gıdaları yapamıyorlar ise, elbette kelam sıfatından gelen Kuran ayetlerini de taklit edemezler. Elma, bal ve yumurta Allahın kudret sıfatının mucizeleri iken Fatiha, İhlas ve Kevser sureleri de kelam sıfatının mucizeleridir, her iki mucizeleri de taklit ve tahrif kabil değildir.Tasian: İki sadık şahit nasıl bir olayın vücudunu ispat etmekte kafi ise milyonlarca doğru ve sadık şahitlerin Kuran üstündeki şehadetleri elbette onun tahrif ve tağyirden münezzeh olduğunu kati bir şekilde ispat eder. Bütün insanlığın nazarından ve gözünden bir hadiseyi saklamak ve onu başka bir şekilde insanlığa yutturmak mümkün değildir. Öyle ise imkan-ı zatı ile imkan-ı akliyi karıştırmamak gerekir. Bir şeyin zatında mümkün olması aklen vaki olmasını gerektirmez. Kaldı ki Allah Kurannın tahrifini zatı noktasında da men etmiştir.

İmkan-i Zihni: Zatında mümkün olan bir şeyin, zihnen olmuş gibi kabul edilme halidir. Mesela Karadenizin pekmez olmasını zatında mümkündür diye zihnen de pekmez kabul etmek akli bir hastalıktır. Bir şeyin zatında mümkün olması zihnende olmasını gerektirmez. Bizim bir şeyi zihnen kabul etmemiz bir delil ve burhan ile olabilir. Yani delil ve işaretler Karadenizin pekmeze dönüştüğünü gösteriyor ise ancak o zaman zihnen onun pekmez olduğunu kabul ederiz, yoksa delilsiz ve işaretsiz zatında mümkündür diye onu pekmez olarak kabul etmemiz bir hastalıktır. Bu yüzden imkan-ı zati ile imkan-ı zihniyi karıştırmamak gerekir.
İşte bu karıştırmadan dolayı, yani imkan-ı zati ile imkan-ı akliyi bir birine karıştıran "laedri"denilen septik (Şüpheciler) felsefe doğru bilgi diye bir şey yoktur, demek zorunda kalmışlar, her şeyi inkar etmişler.Mesela, Karadenizin zatı itibarı ile pekmez olma ihtimali onun su olduğunu inkar ettiriyor. Bu sofastailer felsefe alemince bile ciddiye alınmamıştırlar. Aynı metot "Kuran ya tahrif edilmiş ise"meselesinde de caridir. Elimizde bir delil ve işaret olmadan kafamıza gelen her imkanı vaki olarak kabul edecek olursak, ilim ve hakikat diye ortada bir şey kalmaz. Kaldı ki Allahın muhafazası olduğundan, Kurannın tahrifi zatında bile mümkün değildir.

ALINTIDIR orjinal link :
http://www.sorularlarisale.com/makale/13860/kuran-i_kerimin_degistirilemeyecegini_nerden_bilebiliriz_birileri_idegistirilmis_de_siz_bilmiyorsunuz_i_dese_bizler_nasil_cevap_verebiliriz_kuranin_tahrif_edilmediginin_akli_delilleri_nelerdir_bu_konuda_risalelerde_ne_deniyor.html
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Neyin açıklamasını yapacağız sayın @X ortada birbirinden farklı mushaf yok ki. Aha ikisi birbirinden farklı denilen Kuran yok ki. Olmayan şeye yok demek bile abesle iştigalden başkası değil.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Kuran degisseydi ne olurdu?

Suanki muslumanlarin halinden farkli bir hal olurmuydu acaba?
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Hic suphe yok ki, Kur'an'i biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacagiz.!
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Daha once gonderilenleri korumaya gucleri mi yetmedi [MENTION=4977]esekherif[/MENTION] ?
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Daha önce gönderilen kitaplarda bu kitabı işaret ederdi. Öyle inandık.
Yuhanna da marcosta barnabasta hak sözler vardır. Bir Müslümanın onlarada inanması akaidin gereğidir. Kitap Tahriflerine gelince Azizim Bu sadece Kurani bir sözdür. Bu söz Allahın sözüdür. Kıçını yıkamasını bilmeyen eşekherif ve phi'nin sözü değil. Muhakkaki Allah yalan söylemez !
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Kuran degisseydi ne olurdu?

Suanki muslumanlarin halinden farkli bir hal olurmuydu acaba?

Azizim zaten sorun burada basliyor. Kuran'in esaslarina uyuldugu, indirildigi sekilde inanildigi zaman ki Islam cografyasina bir bak lutfen bkz: 4 halife devri, Osmanli'nin yukselis devri, Selahattin Eyyubi'nin zamani vs.

Dante'nin Ilahi Komedyasini okumussundur, eserin oneminden burada bahsetmeyecegim Dante ki kendisinin islama bakisi malum, Ilahi Komedya'da Selahattin Eyyubi'yi nerede konumlandirdigina bak lutfen.

Hz. Muhammed 1935 yilinda ABD Anayasa mahkmesi tarafindan dunyanin en buyuk adalet saglayicisi olarak gosterilmistir. Acaba neden? Sence sorgulamaya deger mi?

Michael h. hart'in Dunya'ya yon veren 100 kisi adli eserini inceleme sansin oldumu? Kendisi Hz. Muhammed'i 1. siraya koymustur.

Amerika Washingtonda bulunan Capitol binasinda Dunya'nin gelmis gecmis en buyuk kanun yapicilarinin portresi var Kanuni Sultan Suleyman'in portreside secilen 23 portre arasindadir.

Bu tip ornekleri cogaltmak mumkun, islami esaslari asmak, kesmek, kelle ucurmak, 4 kadin almaya indirgersen ortaya suanki ortadogu tablosu cikiyor.

Islamiyet'in hakkiyla yasandigini suan kim iddaa edebilir ki? Kaldi ki burada hacli seferlerini inceleyelim, Bati'nin islam cografyasi ile tanismadan once medeniyet olarak ne halde olduguna bakmanizi ozellikle rica ediyorum.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
arkadaşlar ilgilenenlere/değerlendirmek isteyenlere buradaki tartışamları (da) sunmak isterim;

linkler için yazıların üzerine tıklayınız;



benim ise bilgim yok-fikrim yok; zamanım yok ; hiç zamanım yok zamanda
okumuş-görümüştüm (aklıma geldi) bir yerlerde;
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Daha önce gönderilen kitaplarda bu kitabı işaret ederdi. Öyle inandık.
Yuhanna da marcosta barnabasta hak sözler vardır. Bir Müslümanın onlarada inanması akaidin gereğidir. Kitap Tahriflerine gelince Azizim Bu sadece Kurani bir sözdür. Bu söz Allahın sözüdür. Kıçını yıkamasını bilmeyen eşekherif ve phi'nin sözü değil. Muhakkaki Allah yalan söylemez !

Diger kitaplarda olanlarda Allah'in sozleri idi. Mesele Kuran'da yada diger kitaplarinda ne yazmasinda degil, insanlarin onu nasil algilayip eyleme doktugudur.

Kuran okumayan musluman olamaz mi sorusu bunu sorgular.

Simdi diger kitaplarda Kuran'i isaret ederdi diyen sen musluman bir ulkede dogup, o ogretiler ile yetistirildin. Hristiyan bir ulkeye git bakalim sizin kitabiniz Kuran'i isaret ediyor okudugunuzdan birsey anlamiyorsunuz de, sana git kicani yikamayi ogrende gel derler ve kiciyla gulerler :)

Allah'in birligi varligidir temel olan soz konusu. Digerleri teferruat. Kitapmis, peygambermis, melekmis, cinmis, haciymis, hocaymis, kurbanmis, abdestmis vs. Hepsi O'nun varligini ve birliginin kabulunu gostermeye calisilan yoldur.

Tabii muslumanlarin su huyu var cok Kuran okuduklari icin, sefil ve geri, savas ve kaos ortaminda yasam surme gibi.

Azizim zaten sorun burada basliyor. Kuran'in esaslarina uyuldugu, indirildigi sekilde inanildigi zaman ki Islam cografyasina bir bak lutfen bkz: 4 halife devri, Osmanli'nin yukselis devri, Selahattin Eyyubi'nin zamani vs.

Dante'nin Ilahi Komedyasini okumussundur, eserin oneminden burada bahsetmeyecegim Dante ki kendisinin islama bakisi malum, Ilahi Komedya'da Selahattin Eyyubi'yi nerede konumlandirdigina bak lutfen.

Hz. Muhammed 1935 yilinda ABD Anayasa mahkmesi tarafindan dunyanin en buyuk adalet saglayicisi olarak gosterilmistir. Acaba neden? Sence sorgulamaya deger mi?

Michael h. hart'in Dunya'ya yon veren 100 kisi adli eserini inceleme sansin oldumu? Kendisi Hz. Muhammed'i 1. siraya koymustur.

Amerika Washingtonda bulunan Capitol binasinda Dunya'nin gelmis gecmis en buyuk kanun yapicilarinin portresi var Kanuni Sultan Suleyman'in portreside secilen 23 portre arasindadir.

Bu tip ornekleri cogaltmak mumkun, islami esaslari asmak, kesmek, kelle ucurmak, 4 kadin almaya indirgersen ortaya suanki ortadogu tablosu cikiyor.

Islamiyet'in hakkiyla yasandigini suan kim iddaa edebilir ki? Kaldi ki burada hacli seferlerini inceleyelim, Bati'nin islam cografyasi ile tanismadan once medeniyet olarak ne halde olduguna bakmanizi ozellikle rica ediyorum.

Emin olun Kuran'da gecer :) kafirlerin ornekleri daha coktur. (gecen soz kafir'dir yanlis anlasilmasin)
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Diger kitaplarda olanlarda Allah'in sozleri idi. Mesele Kuran'da yada diger kitaplarinda ne yazmasinda degil, insanlarin onu nasil algilayip eyleme doktugudur.

Kuran okumayan musluman olamaz mi sorusu bunu sorgular.

Simdi diger kitaplarda Kuran'i isaret ederdi diyen sen musluman bir ulkede dogup, o ogretiler ile yetistirildin. Hristiyan bir ulkeye git bakalim sizin kitabiniz Kuran'i isaret ediyor okudugunuzdan birsey anlamiyorsunuz de, sana git kicani yikamayi ogrende gel derler ve kiciyla gulerler :)

Allah'in birligi varligidir temel olan soz konusu. Digerleri teferruat. Kitapmis, peygambermis, melekmis, cinmis, haciymis, hocaymis, kurbanmis, abdestmis vs. Hepsi O'nun varligini ve birliginin kabulunu gostermeye calisilan yoldur.

Tabii muslumanlarin su huyu var cok Kuran okuduklari icin, sefil ve geri, savas ve kaos ortaminda yasam surme gibi.



Emin olun Kuran'da gecer :) kafirlerin ornekleri daha coktur.

Hangi Allahın ? Hangi Allah sorusuna alacağın yanıt o furuaat dediğin Kuranda ve onu bize açıklayan peygamberde saklıdır. Hristiyanların ve Yahudilerin algıladığı gibi Bir Allah tanımlaması yoktur bizde. Hindu'larında var Buda'nında . Binanaleyh Salt '' Allah'' lavzı yeterli değildir. Kuran kendi başına yeterli değildir diyicem kafan karışacak.
 

Thetoyman

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 May 2014
Mesajlar
88
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Değiştiriylseymiş keşke iyi felsefe bilen, siyaset, iktisat teorisinden iyi anlayan düzgün adil bir metafizik hipotez ortaya atsaymış.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Tabii muslumanlarin su huyu var cok Kuran okuduklari icin, sefil ve geri, savas ve kaos ortaminda yasam surme gibi.

Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz? Biz Müslümanlar Kuran okuduğumuz için mi bütün bunlar oluyor. Ayrıca okumaktan kastınız yüzeysel okumak mı yoksa yaşamak için okumak mı?
 

X

FAdmin
Onursal Üye
Katılım
25 Kas 2013
Mesajlar
693
Tepkime puanı
2
Puanları
18
[MENTION=788]Phi[/MENTION] ben yazdiklarima bir cevap alabilmis degilim. Yazilari butuncul olarak ele almak lazim, icinden cimbizladigimiz zaman pek bir anlam ifade etmiyor.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Hangi Allahın ? Hangi Allah sorusuna alacağın yanıt o furuaat dediğin Kuranda ve onu bize açıklayan peygamberde saklıdır. Hristiyanların ve Yahudilerin algıladığı gibi Bir Allah tanımlaması yoktur bizde. Hindu'larında var Buda'nında . Binanaleyh Salt '' Allah'' lavzı yeterli değildir. Kuran kendi başına yeterli değildir diyicem kafan karışacak.

Bende onu diyorum zaten sadece kitabi okumak ve yorumlamak ile olmuyor o is.

Yahudi ve hristiyan dediginiz topluluga kitabi gonderen yaraticidir.

Onlarin yorumlari degismis dolayisi ile yaraticilari degismis bu onlarin sorunudur yaraticinin degil.

Kaldi ki islam dinide bu yonde aynen devam etmektedir. Tahripler ve sonuclari ile sikinti yasamaktadir. Dunya genelinde yasanilan insani sikintilarin musluman ulkelerde daha fazla olmasi bunun yekpare gostergesidir.

Din ve kitap tahripleri iki gunde olmus yada olacak seyler degildir.

En eski kitap tevrat bile suan hala gecerliligini korumakta ve ona inanan insanlar icermekte.

Tek bir sorum olacak size [MENTION=4977]esekherif[/MENTION] Italya/Trieste nin San Guisto Kilisisinin yaninda olan mavi binada dunyaya gelseydiniz, suan Kuran icin kurdugunuz cumleleri kurar miydiniz?



Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz? Biz Müslümanlar Kuran okuduğumuz için mi bütün bunlar oluyor. Ayrıca okumaktan kastınız yüzeysel okumak mı yoksa yaşamak için okumak mı?

Biz muslumanlar derken ben kafirim sanirim :) Muslumanlar deseniz daha iyi anlarim boyle biz dediginizde kendinizi keskin sekilde ayiriyormussunuz gibi geliyor.

Evet siz muslumanlar Kuran'i cok okudugunuz icin kimine gore tecahulu arif icerir kimine gore %100 gerceklik icerir, butun bu olanlar o yuzden.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Biz muslumanlar derken ben kafirim sanirim :) Muslumanlar deseniz daha iyi anlarim boyle biz dediginizde kendinizi keskin sekilde ayiriyormussunuz gibi geliyor.

Evet siz muslumanlar Kuran'i cok okudugunuz icin kimine gore tecahulu arif icerir kimine gore %100 gerceklik icerir, butun bu olanlar o yuzden.

Eğer sen de Müslümansan o zaman sen de Bizsin. Biz olduğuna göre kafir değilsin. Demek keskin çizgimin dahilindesin. Demek sen de kardeşimsin.

O da ne "siz Müslümanlar" demişsin. Kendini İslam dairesinde görmüyor musun. Bilemedim şimdi kardeşim misin değil misin?

Gelelim soruma verdiğiniz cevaba. Müslümanların ahvali Kuran dan uzak kalmak dolayısı iledir ki; şimdi aklıma gelmedi Hristiyan bir siyonist bunu çok güzel teşhis etmişti. Şuna benzer birşeyler söylemişti.

"Bu Kuran Müslümanların elinde olduğu müddetçe asla onlara galebe çalamayız".

Yani bu düşünceniz tamamen yanlış. aksine Müslümanların en büyük derdi Kuran dan uzak kalmalarıdır.

Eğer gerçekten Müslümanlar Kurana sarılmış olsalar bile ahvalin müsebbibi olarak Kuranı görmenizi de anlayabilmiş değilim.

Bunu daha bir açmanızı isteyeceğim.
 

Ocean

Üye
Yeni Üye
Katılım
1 Nis 2015
Mesajlar
150
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Kur'an denen bir kitabın veyahut diğer üç kitabın, hiç birinin bir yaradan tarafından indirildiğine ben inanmıyorum şahsen. Hepsi bir birinin kopyası ve tamamen insan ürünü olduğuna inanıyorum. Peygamberin ayı ikiye bölmesi, diğerinin denizi ikiye yarması, nuh'un gemiye bilmem kaç bin çeşit hayvan alması, kendi oğlunu allaha adak adaması keserken gökten koyun düşmesi, hepsinin şehir efsanesinden bir farkı yoktur. Peygamber diye birşey olduğuna da inanmıyorum.

Sen koskoca tanrı, koskoca yaradan, yoktan var eden, sonsuz kudret sahibi, evrenlerin, göklerin, sonsuzluğun sahibi, kalk kitabında, peygamberin eşleri ile konuşurken perde arkasından konuşulması gerektiğini, gerekmedikçe evine girilip çıkılmaması gerektiğini, peygamberin rahatsız edilmemesi gerektiğini, savaşta esir düşen kadınları cariye olarak kullanabileceğini, birden fazla kadınla evlenebileceğini, kadının orasının burasının görünmemesi gerektiğini (yaradan kadınlara çok düşkün olmalı, kitapta onlara çok yer vermiş) anlat.

sen kalk, insanlığa gönderdiğin kitapta hz. muhammedin düşmanı olan ebu celil'e lanetler yağdır (ne tesadüf değil mi) allah kuluna kitapta lanetler yağdırıyor. Kuran'ın hemen her suresinde bir çelişki bulmak mümkündür. Şuan oturup insanlık için çok daha faydalı ve iyi bir kitap yazabilirim ama onlar kadar iyi bir yalancı değilim.

Bana göre bunlara inanmamızı beklemek, insan aklına hakarettir.
 

İnci Birinci

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2014
Mesajlar
636
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Bu başlıkta tanık olduğum diyalog bana şunu hatırlattı arkadaşlar; Geçen yıl bir arkadaşım, bir kitap yazacağım, adını da ; " Dinini satan i.ne " koyacağım dedi. (ferrarisini satan bilge'den esinlenmiş).şaşırdım ve nasıl olur, sen ataistsin, içinde din geçen bir şey yazamazsın dedim. Yanıtı çok anlamlıydı; ben ataist olabilirim, ama kendi inancıma beklediğim saygıyı , başkalarının inancına da duyuyorum, kimsenin kutsalına saldırmayı aklımdan bile geçirmiyorum. Ben inançlara saygı duyduğum için, bu konuda tartışmaya da girmiyorum, dedi. "ÖZ SAYGI" denen şey tam anlamıyla bu olsa gerek diye düşünmüştüm. Sanırım gerçekten doğru.
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Başlığı baştan sona inceledim,sonunda yazanlar arasından en iyi müslüman olarak şu arkadaşı en kötü kul olarakta sayın [MENTION=788]Phi[/MENTION] yi seçtim.Neden öyle olmadık sorular çıkarıyorsunuz phi arkadaşım ben şahsen afrikanın bilmem ne kabilesinde bile olsam müslüman olurdum.Ahir zaman sınıflamasından 72 fırkanın en cennetlik olanından olurdum.Sorgulamadan itaat edersen Kur'an da akledin emrini; kendi zorlama sosyal kültür birikimli donanımımla yorumlarsam tam müslüman olmuyor muyum yani?Fıkıh,kelam,sağlam bir tefsir okursam ,gönlümü düzeltmeyi bilirsem ilerici,hümanist bir toplum ferdi olamaz mıyım?
Az önce suud alim bilmem kim erkek mecbur kalırsa karısını ölmeyecek miktarda yiyebilir dedi?İslamı ya da Kur anı ben sen biz den çıkarmazsak daha çok yeriz birbirimizi.Keşke tuz atılır mı diye fetvada verseydi.
 
  • Beğen
Tepkiler: phi
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst