Kur'an'da değiştirilmiş olamaz mı?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde Neo tarafından oluşturulan Kur'an'da değiştirilmiş olamaz mı? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 10,050 kez görüntülenmiş, 108 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Kur'an'da değiştirilmiş olamaz mı?
Konbuyu başlatan Neo
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
[MENTION=4973]Ocean[/MENTION] , Peki iznik konsilini nereye koyacaklar? Bir Çuval incilden yüzlerce kitap yazmış olanlar mı tahrif edilmedi diyorlar ? Şu an dört ya da beş incil var. Hepsi birbirinden farklıdır.

Kuranın değişmesini imkansız kılan bir sebepte şudur, ravi olunurki 100 bin sahabi ve yüzbinlerce tabiin vardır. Sahabilerin hemen hemen hepsi Hafızdır. Asla ve kat'a bir tek söz ve harf değişmez.Bunu Peygamberde kendi sözleri mi ? yoksa vahiy miydi? diye vahiy katiplerine özelliklede belirtmişlerdir. Hiç şüphesiz Peygamber Allahın izni olmadan tek bir söz söyleyemez. Allahın ayetlerini ilahi kılan şey ; ister inanır ister inanmazsınız Vahiydir. Değiştirelemez. Yorum farklılıklarından bahsetmiyorum. Biri çıkıp diyemez ki şurada şöyle değil böyle yazıyordu.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Sayın [MENTION=4973]Ocean[/MENTION] konuya katkılarınız için teşekkür ederim. Sorularınıza cevap vermeye çalışacağım.

“Ot kurur, çiçek solar: fakat Allah’ımızın sözü ebediyen dururâ€￾

Allah'ın sözü Adem aleyhisselam dan itibaren değişmemiştir ve hep aynı kalmıştır bunda bir değişiklik olduğunu zaten söylemiyoruz. Allah'ın sözünün ne olduğuna bakmak lazım. Peki nedir Allah'ın sözü? Allah'ın sözü Kelime-i Tevhiddir. Yani La İlahe İllallah tır. Bütün peygamberlerin ortak noktası budur. Allah'tan başka ilah olmadığını insanlara anlatmaktır.

“Gök ve yer ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa’dan (Tevrat’tan) en küçük bir harf ya da bir nokta bile eksilmeyecektirâ€￾

Bu söz İncil'de geçiyor. Sizin mantığınıza bu uyuyor mu? Kutsal bir kitap kendinden önce gelmiş olan kitabın hala geçerliliğini koruduğunu söylüyor. O halde yeni bir kitaba ihtiyaç yoktur. Bu durumda bu ayet İncil'i çelişik bir duruma düşürür.

"(İsa dedi ki), ‘Gök ve yer ortadan kalacak, benim sözlerim ise asla ortadan kalkmayacaktır"

İslam'a göre İsa aleyhisselam Allah değildir, Allah'ın elçisidir. Allah'ın elçisinin sözünün değişmesi konumuzla ilgili değildir. Ama yinede şunu söyleyeyim. İsa aleyhisselamın sözü de değişmemiştir. O'nun sözü de La İlahe İllallah dan başkası değildir. Birde şöyle düşünelim eğer yer ve gök ortadan kalksa ne İncil ne de Kuran, ne sen ve ne de ben kalmayacağız. Kalacak olan tek şey İsa aleyhisselamın sözü yani La İlahe İllallah’tır.

Kuranda Önceki kitapların değiştirildiğine dair ayetler

"Allah'ın âyetlerini satarlar da karşılık olarak pek az ve âdî bir şey elde ederler ve halkı Allah yolundan men ederler. Gerçekten de yaptıkları şey, ne de kötü şeydir." Tevbe Suresi 5. Ayet

â€￾Onlardan bir grup, okuduklarını kitaptan sanasınız diye kitabı okurken, dillerini eğip bükerler. Hâlbuki okudukları kitaptan değildir. Söyledikleri, Allah katından olmadığı halde, Bu Allah katındandır derler. Onlar bile bile Allah’a iftirâ ediyorlar." (Âl-i imran Suresi 78. Ayet)

Artık elleriyle kitabı yazanların vay haline! Sonra da onu (bu yazdıklarını) az bir bedel karşılığında satmak için: “Bu Allah’ın indindendir.â€￾ derler. İşte onlara yazıklar olsun, elleriyle yazdıkları şeylerden dolayı ve yazıklar olsun onlara, kazandıkları şeyler sebebiyle.(Bakara Suresi 79. Ayet)

Ey kitap ehli! (Kitap sahipleri), Kitap’tan çoğunu gizlemiş olduğunuz ve çoğundan vazgeçtiğiniz şeyleri, size beyan eden bir Resûl’ümüz gelmiştir. Size Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap gelmiştir.(Maide Suresi 15.Ayet)

İncil, Zebur ve Tevrat ayetleri ne lafzi olarak ve nede edebi olarak mucize değillerdir. Değişmiş olmaları çok doğaldır. Değişmemiş olsalar bile Her kutsal kitap kendisinden önce gelen kitaptan bizleri muaf tutar.

"bir şüphen varsa, senden önce kitap okuyanlara sor" Bu söz nerede geçiyor merak ettim doğrusu.


"Allah'ın sözlerini değiştirebilecek hiçbir kuvvet yoktur"(Sure 6:34).


Bu ayetteki sözden kasıt Allah’ın Peygamberimiz Hz. Muhammed’e Aleyhisselatu vesselam vermiş olduğu zafer ve yardım sözüdür. Önceki ve sonraki ayetlerle birlikte okunduğunda bu açık bir şekilde anlaşılıyor.

Allah’ın sözlerinde asla değişme yoktur. (Sure 10:64)
Bu ayette geçen Allah’ın sözünden kast edilenin ne olduğunu anlamak için önceki iki ayete ve bu ayetin tamamına birlikte bakalım.
Muhakkak ki Allah’ın dostlarına, korku yoktur. Onlar, mahzun olmazlar, öyle değil mi? Onlar, ölmeden evvel Allah’a ulaşmayı dileyenlerdir ve takva sahibi olmuşlardır. Dünya hayatında da ahirette de onlara müjde vardır. Allah’ın sözlerinde asla değişme yoktur. İşte bu, büyük kurtuluşun kendisidir.(Yunus Suresi 62-63-64.Ayetler)

Görüldüğü gibi burada Yüce Allah bir müjde(cenneti söz) veriyor ve bu sözü daha önce ve daha sonra inzal olmuş olan ayetlerde görmek mümkündür vermiş olduğu bu sözün değişmediğini tasdik eden bir ayettir.
Sunmuş olduğunuz seçeneklerden ilki yanlıştır yani Kuran da bir tutarsızlık yoktur. Tutarsızlık bizde vardır. Anlatılana değil de anlamak istediğimize ittiba ediyoruz. İkinci seçenek içinse bu kitapların değiştirildiği kesindir. Şayet değişmemiş olmuş olsalar bile son gelen kitap öncekilerin hükmünü geçersiz kılar.
Bilgi kirliliğinden herkes rahatsız. Kaynağından öğrenmeye gayret etmek gerekir.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Konuyu açan arkadaş ve bu iddiaya inanan arkadaşlar şimdi sonuç ne oldu. Hala değiştirildiğine inanıyor musunuz?

Kimse itiraz etmediğine göre herkes Kuran'ın değişmeden günümüze kadar geldiğine inanmış durumda. Buna sevindim.
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
öyle ise sayın alpi,radikal olarak konu unsurlarına inanmayanları çıkarırsak, çoğumuz Kur an a inanmak sebebiyle değişmediğinde inanıyoruz.Esas sorun bunun herkesi ikna edebilecek bir sağlamasının bulunmayışıdır.Diğer kitap ehlinin savıda aynı şekilde olduğundan onlardan bu noktada ayırıp öne çıkacak bir yön bulamazsınız,böyle subjektif savunmadaki ısrarı sevmiyorum ben.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Son mesajımı artık bir cevap verilsin diye yazdım, hatta kırıcı olup gerçekten bir cevabın gelmesini beklemeyi bile düşündüm ama vazgeçtim.

Müşteki delil sunmakla sorumludur ben değil. Eğer delili ben getirmeye kalksam bütün Kuranları bir araya toplayıp hepsini tek tek gösterip "bakın işte fark yok" demem gerekir. Böyle bir delili sunmamı nasıl bekleyebilirler.

Kuran'a inanmayabilirler bunu üzülerek kabul edebilirim fakat iftira atılmasını nasıl kabul edebilirim. Müslümanları düşünmemekle ve körü körüne inanmakla suçlayanların bu durumuna ne demeli?

Kuran'a inanmadığı halde onun değişmediğini kabul etmek mümkün değil midir?

Diğer kitap ehli kitaplarının değişmediğini söyleyebilirler fakat elimizde değişik örnekleri var. Bu yeterli bir sağlama değil mi?

Konu canımı çok sıktı. Sadece bir kişi sözde deliller getirmeye çalışmış o da ayetlerin başından, ortasından kırparak ilgisiz ayetleri yazmış.

Bırakalım sokrates de bir şeyler söylesin; "Cahil insan kendi kendinin bile düşmanıdır; başkasına dost olması nasıl beklenir."
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Vaktiyle bir forumdaş eğitim sisteminde cinsiyet ayrımını savunurken ,uyanın /Allah uyandırsın temennisinde bulunmuştu uyanan zat olarak.Şimdi sizde nesnel sorulara seçkinliğinizin esamesi olsun diye ,biz siz onlar ayarında bakıyorsunuz,cümlenin ispatlanmasının inanamayanlar açısından bir kanıtının olmamasını kabul etmek gerekir.Misal dedemin kardeşi Avusturalya da kendince sapkın bir Kuran bastırmış ve dağıtmıştır.Belki İlahi müdahele vuku bulmuş ve imkan olmamıştır bilmiyorum ama bu niyetin ve çabanın olmadığını göstermez.
Peki o vakit siz uyanmış ve kendince iman etmiş olarak biz gafil,cuhelalarla uğraşmayın.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Sayın [MENTION=4517]meyelan[/MENTION] ya ben aklımı yitirdim, yada burada bir şakanın kurbanıyım.
"cümlenin ispatlanmasının inanamayanlar açısından bir kanıtının olmamasını kabul etmek gerekir." demek ne anlama geliyor.


Kabul edeceğimiz şey bayağı bir şey değil. Sıradan bir iddia için bile delil beklenirken Kuran gibi bir kitaba atılı suçlama için bir delil getirilmemesini nasıl kabul edebilirim? Milyonlarca insanın iman ettiği bir Kurana biri kalkıp "efendim bunu insanlar yazmış" diyecek. Bizde sözü edene bakıp "bu iman etmiyor o halde bunu ispatlayamaz" diyip bu iftirasını sorgulamayacak mıyız?


Dürüst olmalarından başka ne istiyorum ki? İnancıma saygı duyulmasını yada iman etmelerini değil saygısızlık etmemelerini bekliyorum.


Son olarak sokrates o sözü size söylememişti.
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
tek yapılması gereken;
1)Kur an değiştirilmemiştir..........Kaynak :Kur an
Sadece soru sormaktan ve sorulara akılcı cevap aramaktan korkmanızı anlamıyorum.İnkar isyan küfre girmeyin ama soru sorun ,öğrenmek için ilk adım soru sormaktır.
Size saygısızlık ettiğimi zannediyorsanız kusura bakmayın ,öyle bir niyetim yok.Duygusal algınızın oyunu bu.Sokrat sözünü neden bana söylemesin bizim aramız iyidir Onunla ben cahilliğimle övünürüm.İnsan neyi bilip neyi bilmediğine bakmaya başlayınca aslında hiç bir nane bilmediğini anlıyor ve tespit çözümün en önemli aşamasıdır. Neyse benim sorum konuyla ilgili bitmiştir.Teşekkür ederim emeğiniz için.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Olaylara bakış açımızı sorgulamalı değiştirmeliyiz bazen.

bakınız; ''inanmak değil bilmek istiyorum'' diyen arkadaşımız daha en başından imanı reddetmiştir. iman bilgi olamaz ya da aklın bir tutumu değildir. öyleyse her türlü tanrı tanımı ve din toptan reddedilmiş sayılır.

şüphe; şüphe zihnin işlevlerinden biridir. şüphenin vesvese olarak tanımlanması ve şeytan kaynaklı gösterilmesi geleneği sorgulanmalıdır bu ne kadar doğrudur?

şüphe zihnin bir işlevi ise kişiye zihnini çalıştırma demek ne kadar doğru? aklı ve tefekkürü öne çıkaran kutsal kitapla ne derece uyumludur? vesveseyi yanlış yorumluyorlar bence. vesvese yoktur demiyorum. ancak akıl ve mantıkça saçmaya çıkarılmayan her şüphe üzerine düşünülmeli ve cevaplar aranmalıdır. her müslüman ateist veya başka inanç mensuplarınca sorulan soruların (akla ve mantığa uygun olanları) cevapları üzerine düşünmeli,araştırmalı ve yanıtlamaya çalışmalıdır. bu imanı zayıflatmaz aksine güçlendirir.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
tek yapılması gereken;
1)Kur an değiştirilmemiştir..........Kaynak :Kur an
Sadece soru sormaktan ve sorulara akılcı cevap aramaktan korkmanızı anlamıyorum.İnkar isyan küfre girmeyin ama soru sorun ,öğrenmek için ilk adım soru sormaktır.
Size saygısızlık ettiğimi zannediyorsanız kusura bakmayın ,öyle bir niyetim yok.Duygusal algınızın oyunu bu.Sokrat sözünü neden bana söylemesin bizim aramız iyidir Onunla ben cahilliğimle övünürüm.İnsan neyi bilip neyi bilmediğine bakmaya başlayınca aslında hiç bir nane bilmediğini anlıyor ve tespit çözümün en önemli aşamasıdır. Neyse benim sorum konuyla ilgili bitmiştir.Teşekkür ederim emeğiniz için.

Konuyu kapatmayalım devam edelim lütfen.
Sayın [MENTION=4517]meyelan[/MENTION] biri çıkıp bu konuyu açtı ve dedi ki Kuran değiştirilmiştir. Birinin söylediği bir söze bakarak hemen gidip araştırma yapacak değilim(Konu hakkında daha önce yeterince araştırma yaptığım kanaatindeyim). Ama diyorum ki lütfen bu iddianızı ispatlayacak deliler sunun(Bu sorgulamak demek değil midir. Eğer elle tutulur birşey söylenirse bu şüphe duyup yeniden araştırmamı sağlar). Biri bir diğerine sen katilsin dese katil denilen kendisinden şüphemi etmesi daha doğaldır yoksa hadi oradan demesi mi? Ben (bir cevap gelsin diye son yazdıklarım hariç) hadi oradan da demiyorum. Beni aydınlatın diyorum. Ey Kuran'ın değiştirildiğini iddia edenler beni şüpheye düşürün araştırmaya sevk edecek şeyler söyleyin diyorum.

Yoksa bende bir konu açıp Kuran değiştirilmemiştir diyeyim. Falanca tarihte falanca şahısın yazdığı kitapta öyle yazıyor diyeyim. Aksini düşünenlerde bu konuyu okuyup Kuran hakkındaki şüphelerini gözden geçirsinler öyle mi? İzlemem gereken yol bu mu?


Olaylara bakış açımızı sorgulamalı değiştirmeliyiz bazen.

bakınız; ''inanmak değil bilmek istiyorum'' diyen arkadaşımız daha en başından imanı reddetmiştir. iman bilgi olamaz ya da aklın bir tutumu değildir. öyleyse her türlü tanrı tanımı ve din toptan reddedilmiş sayılır.

şüphe; şüphe zihnin işlevlerinden biridir. şüphenin vesvese olarak tanımlanması ve şeytan kaynaklı gösterilmesi geleneği sorgulanmalıdır bu ne kadar doğrudur?

şüphe zihnin bir işlevi ise kişiye zihnini çalıştırma demek ne kadar doğru? aklı ve tefekkürü öne çıkaran kutsal kitapla ne derece uyumludur? vesveseyi yanlış yorumluyorlar bence. vesvese yoktur demiyorum. ancak akıl ve mantıkça saçmaya çıkarılmayan her şüphe üzerine düşünülmeli ve cevaplar aranmalıdır. her müslüman ateist veya başka inanç mensuplarınca sorulan soruların (akla ve mantığa uygun olanları) cevapları üzerine düşünmeli,araştırmalı ve yanıtlamaya çalışmalıdır. bu imanı zayıflatmaz aksine güçlendirir.


Sayın [MENTION=4198]donkişot[/MENTION] o halde ben de şöyle diyebilirim. Ya da neden sadece bu müslümanlardan bekleniyor.

her ateist ve başka inanç mensupları müslümanlar tarafından sorulan soruların cevapları üzerine düşünmeli, araştırmalı ve yanıtlamaya çalışmalıdır.

Çok soru var ama konudan kopmamak adına konuyu açan arkadaşa sorayım-sorgulayayım

"Kuran'ın değiştirildiğine dair tanıyı nasıl koydunuz?"
"Bu tanı size mi ait yoksa falan tarihte yaşamış falanca şahsa mı ait?"
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
[MENTION=4784]alpi[/MENTION]

Konu hakkında yeterince araştırma yapmış olsaydınız, diğer başlıkta Hz.Muhammed'in okuma yazma bilmediğini ısrarla tekrarlamazdınız. Okuma-yazma biliyordu hatta insanların kalplerinden geçeni bile hissedebiliyordu. Siz peygamberin 40 yaşında damdan düşer gibi peygamber olduğunu mu zannediyorsunuz? Aynı kaynaklardan araştırma yaparsanız doğru bir şey anlatmaya çalışırken bile yanlış cümleler kurarsınız. Ayrıca araştırmanın sonu yoktur, daha araştırılacak o kadar çok kaynak var ki önce mütevazi bir şekilde yolun başında olduğumuzu idrak etmek ve üstünlük taslamamak gerekiyor.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
@alpi

Konu hakkında yeterince araştırma yapmış olsaydınız, diğer başlıkta Hz.Muhammed'in okuma yazma bilmediğini ısrarla tekrarlamazdınız. Okuma-yazma biliyordu hatta insanların kalplerinden geçeni bile hissedebiliyordu. Siz peygamberin 40 yaşında damdan düşer gibi peygamber olduğunu mu zannediyorsunuz? Aynı kaynaklardan araştırma yaparsanız doğru bir şey anlatmaya çalışırken bile yanlış cümleler kurarsınız. Ayrıca araştırmanın sonu yoktur, daha araştırılacak o kadar çok kaynak var ki önce mütevazi bir şekilde yolun başında olduğumuzu idrak etmek ve üstünlük taslamamak gerekiyor.

Kuran'ın değiştirildiğine dair iddiaların nereden geldiğini bilmediğimi yazdıklarımdan anlamış olmalısınız. Defalarca bu soruyu sordum sorduğuma göre bilmiyorum demektir. ben cahilin aydınlatılmasını yalvarır derecesinde de söyledim. Bunlara rağmen bilgi üstünlüğü tasladığım kanısına varmanıza üzüldüm.

Bana ilk okul çocuklarına anlatılır şekilde anlatın Kuran'ın değiştirildiği şüphesine nasıl düşebilirim? Lütfen beni şüpheye düşürün.

Hz. Muhammed aleyhisselatu vesselam ın okuma bildiğine dair bilgilerinizi paylaşarak beni bir araştırmaya daha sevk edebilirsiniz.
Ayrıca metin okumak ile insanların kalplerindekini okumak arasında ne gibi bir ilişki olduğu konusunda beni aydınlatır mısınız?

O ki; "Bilmediklerimi üst üste koysalar başım arşa değer." (İmam-ı Azam) demiş. Benim ne haddime bilgi üstünlüğü taslamak.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Kuran'ın değiştirildiğine dair iddiaların nereden geldiğini bilmediğimi yazdıklarımdan anlamış olmalısınız. Defalarca bu soruyu sordum sorduğuma göre bilmiyorum demektir. ben cahilin aydınlatılmasını yalvarır derecesinde de söyledim. Bunlara rağmen bilgi üstünlüğü tasladığım kanısına varmanıza üzüldüm.

Bana ilk okul çocuklarına anlatılır şekilde anlatın Kuran'ın değiştirildiği şüphesine nasıl düşebilirim? Lütfen beni şüpheye düşürün.

Hz. Muhammed aleyhisselatu vesselam ın okuma bildiğine dair bilgilerinizi paylaşarak beni bir araştırmaya daha sevk edebilirsiniz.
Ayrıca metin okumak ile insanların kalplerindekini okumak arasında ne gibi bir ilişki olduğu konusunda beni aydınlatır mısınız?

O ki; "Bilmediklerimi üst üste koysalar başım arşa değer." (İmam-ı Azam) demiş. Benim ne haddime bilgi üstünlüğü taslamak.

Okuma yazma bilmediği yönündeki düşünce Ankebut Suresi 48. ayet sebebi ile oluşmuştur. (Sen bundan önce kitap okur değildin, hala da elinle yazı yazmazsın; öyle olsaydı batıla uyanlar şüphelenebilirlerdi.)
Burada anlatılmak istenen okuma-yazma bilmiyor olması değil Ehl-i Kitabi hiç bir bilgiden haberinin olmamasıdır. Ayet sonunda da bugün gündeme gelen tartışmaların olacağı açıkça dile getirilmiştir. Kur'an taklit bir kitap mıdır, öncekilerin benzeri olup insan yazımıdır mı ? v.s. gibi tartışmaların olacağı bilindiği için Hz. Muhamed'in önceki kitapları hiç okumadığı anlatılmaya çalışılmıştır. Bu kişilere ümmi denir yani Kur'an Ehl-i Kitabi bilgilerden haberi olmayanlara ümmi der.

"Oku" ise vahiy sistemi ile bağlantı kurması, bedenen uyum sağlaması adına kullanılmıştır. Uyum sağlanamaması halinde bedeni bunu kaldıramaz ve ölümü gerçekleşirdi.

Kalplerdekini okuyabilmesi ile de ise Hz. Muhammed'in kalp gözünün açık olduğunu yani Kur'an'da bahsi geçen kalbi mühürlüler yani sizin şu an cahil kabul ettiğiniz kesim gibi olmadığını anlatmak için kullanmıştım.

Kısacası cahil dedikleriniz kalp gözü kapalı olanlardır fakat bu aşağılanacak, hor görülecek bir durum değildir zamanı gelince onlar da kalbi bir şekilde gerçeklerin farkına varacaklardır.

Kullandığınız dil ve tutum inanmayanlara karşı öfke ve aşağılama içerdiği için sizi yanlış anlamış da olabilirim fakat yazım diliniz böyle olduğu sürece dışardan hep bu şekilde algılanacakmışsınız gibi geliyor. Doğru birşey anlatmaya çalışırken kavgacı tutumunuz nedeni ile yazılarınız anlamını yitiriyor tabi ki bu benim görüşüm, karar sizindir. Silah konusundaki anlamsız yorumunuz da biraz ön yargı oluşturdu tabi ki yalan söyleyecek değilim:)
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Sayın [MENTION=4324]dijital[/MENTION] konudaki ilk mesajlarıma bakarsanız gayet samimi olduğumu bir cevap beklediğimi göreceksiniz. cevap gelmeyince serteleştim, öfkelendim ki cevap gelsin diye bunu yaptım. Hatta 45. mesajda kırıcı olabilecek hakarette bile bulunmayı düşündüğümü de belirttim. Nedeni cevap gelmeyişi. Amacım bilgiçlik taslamak değil bunu samimiyetle söyleyebilirim.

Silah konusunda amacım meseleyi başka bir tarafa çekip düşünmeye davet etmekti fakat sonra amacıma ulaşamayacağımı düşünüp vazgeçtim. Tabi ki bir canlıyı haksız yere öldürmek kabul edilemez.

Ümmi ve okuma-yazma konusundaki yazdıklarınızı şimdi araştıracağım. Sonucu da ilgili konuda paylaşırım.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Sayın [MENTION=4324]dijital[/MENTION] konudaki ilk mesajlarıma bakarsanız gayet samimi olduğumu bir cevap beklediğimi göreceksiniz. cevap gelmeyince serteleştim, öfkelendim ki cevap gelsin diye bunu yaptım. Hatta 45. mesajda kırıcı olabilecek hakarette bile bulunmayı düşündüğümü de belirttim. Nedeni cevap gelmeyişi. Amacım bilgiçlik taslamak değil bunu samimiyetle söyleyebilirim.

Silah konusunda amacım meseleyi başka bir tarafa çekip düşünmeye davet etmekti fakat sonra amacıma ulaşamayacağımı düşünüp vazgeçtim. Tabi ki bir canlıyı haksız yere öldürmek kabul edilemez.

Ümmi ve okuma-yazma konusundaki yazdıklarınızı şimdi araştıracağım. Sonucu da ilgili konuda paylaşırım.
 

Düş

Üye
Yeni Üye
Katılım
10 Tem 2012
Mesajlar
120
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Konum
Bilinmiyor.
Bu konu hakkında geniş çaplı bir araştırma yapmadım ancak duyduklarımdan ve hissettiklerimden yola çıkarak ben değiştirildiği kanısındayım. Duyduklarımın bir kısmı bazı kişilerin belki kendi öznel düşünceleri olabilir, içinden bazı bilgilerin çıkarıldığı varsayılıyor. Yalan yanlış bilgiler sunmak istemem ancak, biliyorsunuz ki "tarih" bile olduğu gibi bize aktarılmıyor. Belki de bizim bilmediğimiz, bazı bilgiler çıkarılmış olabilir..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ya olabilir ya olamaz (A ya da B) ve A ise B değil ve B ise A değil bu durumda ve cevap doğrudur ve doğru ise bir cevaptır ve bu bir işe yarar

ve eğer iki seçeneği birden sağlayan yanıt varsa( yani hem evet ve hem hayır) bu durumda herkes mutlu olurdu değil mi?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Karan da değiştirilmiş olamaz mı da birincil yargı (öncel ve gizli)
;
Kuran Allah (bilinen/tanımlanan yaratıcı) tarafından iletilmiş ve insanlığa bir insan peygamber aracılığıyla yazılı bildirilmiş bir kutsal bildirimdir
Başlık önermesi bu ya da benzer kabul ve benimseme (ya da önerme) üzerine kurulmuştur;
Bu kurulu kök tümden sorgulanmaksızın yapılan sorgulamalar ve değerlendirmeler boşuna ve yersiz olacaktır; Bir kabul (önkabul) zeminine oturacaktır
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Sayın [MENTION=4784]alpi[/MENTION] nin esnek düşünmeye dair açılım yapmasını istediğimden mesajlarımı "neden olmasın"şeklinde yoğunlaştırmaya çalıştım,fakat görülüyor ki bazı sabitler zorlamaya gelmez.
Hep özlem duyduğum geleneksel ve sorgusuz inanabilme özgürlüğünün güzel bir temsili olan size "belki de yaptığınız en doğrusudur"demek istiyorum.Ne Allah dinini korumak için insana muhtaçtır ne de insan verilseydi bile bu vazifeyi hakkıyla ifa edebilecek temizliğe sahiptir.
Kur an değiştirilmemiştir,ders çıkaranlar yanlış yerden çıkardılar derslerini,nefsinden,isteklerinden,hırslarından..
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
@meyelan Allah kitaplarini kimler icin gondermistir?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst