Korona Virüsü Yalanları 2. Bölüm.

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde ignostik üye tarafından oluşturulan Korona Virüsü Yalanları 2. Bölüm. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,582 kez görüntülenmiş, 195 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Korona Virüsü Yalanları 2. Bölüm.
Konbuyu başlatan ignostik üye
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Üye silindi 3937
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
@"ictenlik" sana birsey anlatiliyor, sonra biz onu sormadik bunu sorduk acikla diyorsun, aciklaniyor

Phi aşıların bulaşıcılık önleme mekanizması soruldu

Kimse bana bir şey açıkalamadı ya da soruma yanıt verilmedi

Konuyu çarpıtmayın

Bence sen konuyu bilmiyorsun

Kendi sorumu kendim yanıtladım (yani aşı alanın enfekte olmayacağı bu nedenle virüs yaymaycağı varsayımı)
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
@"ictenlik" sana birsey anlatiliyor, sonra biz onu sormadik bunu sorduk acikla diyorsun, aciklaniyor sonra baska bir soru soruyorsun, yetmiyor daha baska yere geciyorsun.

Hayır senin dediğin Demokratos üyenin bir yorumunda aşının bulaşıcılık önlediği iddiası üzerine gelişti
İngiltere Lancet bulaşıcılık çalışmasını sundum

Aşının bulaşıcılık önlemediğine dair size Lancet güvenceli İngiltere çalışması getirildi

Şimdi nere isterseniz geçin
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Sen bu konuda neyi savundugunu soyler misin bana?

Bu acilan baslikta savundugun seyi soyler misin bana?


Aşı almayanlara cahil ya da aşı karşıtı dememelisiniz (bilgi babanızın malı değil)

Aşı almayan cahil aşı karşıtı diyenlere cahil koyun sürüleri gibi sessiz yaptırımsız kalmamalsınız

Saldırıldığı damgalandığı için (cahil aşı karşıtı vb) kendini savunana sen ne anlatıyon diye tekrar saldırmamalısınız
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Sen bu konuda neyi savundugunu soyler misin bana?

Bu acilan baslikta savundugun seyi soyler misin bana?

Hızlı mutasyon geçiren solunum yolları virüslerinin aşısı olmaz (influenza, coronavirüs vs) (eski immunoloji viroloji bilgisi) ya da bunlar isteyenlerin eczanelerden aldığı, sağlık kuruşlarından talep edeceği ilaçlar gibi olmalıysa olmalıdır bu kitleye zorla dayatılmaz. Bunun (kitlesel aşılama ve zorlama) altındaki bilim çürüktür, yapısızdır

Kitlsesel aşı zorlamaları bizi rahatsız etmiştir çünkü arkasında geçerli bir bilim/bilinç yoktur. Bu da bizi sürecin arkasında korku, kaygı, panik histeri ya da başka doğal fenomenler aramaya itti çünkü bilm bir panik yapısı değildir ve olmamalıdır o halde ikinci seçenekte güçlüdür

Benim durumumda bana zorunlu aşı öneren, beni risk grubu olarak tanımlayan bir salgında tüm kitlenin en az 1/4 ünü kaybetmeliydik.

mrna aşılarının tarihte ilk kez uygulanacağı söylendiğinde haliyle kendimden yakınlarımdan uzak tutmak istedim, tamamen güvenlik endişesidir ve sağlık endişesidir. 40 yıllık değilse de 10-15 güvenlik verisi görmeden ben açıkçası olmazdım. Tersini tarıtşmak aptallara göre bir iş bana göre bilim tartışmıyorlar.
Bir kağıtta yazan şeylerin üzerine bilim diye bir kaşe basmak onu bilim yapmaz

Aşıların onay ve geliştirme sürecindeki uygulama aşamaları, hukukunde bilim etiği olarakta tartışmalıdır. Aşılar acil kullanım onayı şartlarını bile yerine getirmiyor. 3. faz deneme aşamadındaki aşılar kitlelere zorunlu olarak devlet eliyle devlet gücüyle ve kamusal yaptırımlarla zorlanarak uygulandı ve devletler burada baskı araçlarına dönüştü bireyin seçim hakkı ve özgürlüğü yokedildi

Kitlesel bir totalitarizmin göbeğinde dans ediyor ve koyun sürüleri gibi meleyip uyuyorsunuz

me'lemenizin yeni ortak adı bilim...

Ben özgürlüğümü tartıştırmam sorguya açmam

Çok kabaca bunlar fazlasını yazdım zaten
 

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Corona virüs salgınının henüz durdurulamamış olmasından cahil aşı karşıtları, maske takmamakta direnen cahiller sorumlu. Çünkü virüse yeni mutasyonlar geçirme ve yeni varyantlar üretme şansı yakalayacak uzatma zamanı verdiler.

En yüksek aşılanma oranına sahip ABD de bile nüfusun ancak yarısı aşılandı. Bunların da yaklaşık yarısı aşı karşıtı, asla aşı olmayacaklarını söyleyenler. Diğer ülkelerde durum daha aşağılarda. On taneden fazla ülkede hiç aşı uygulanmadı.

Yani aşılama tablosu iyi değil ve virüsün yeni varyantlar üretmesi bu tabloda gayet olağan. Yeni varyantlar da doğal olarak aşıya biraz dirençli olacak, bu kaçınılmaz.

ABD ve daha bir çok ülkede yapılan araştırmalar, hastaneye yatan covid hastalarının yüzde doksanbeşin üzerinde aşısız olduğunu gösteriyor. Aşının başarı oranı da bu civarda tanımlanıyor. (BionTech ve Moderna) Esasen gen mühendisliği ile üretilen mRNA olmayan, eski yöntem aşıları bu iki yeni nesil aşıyı üreten iki ülke zaten kabul etmiyor.

Bir de böyle bir anlaşmazlık çıkıyor. Ben ABD ye güvenmem Çin'e güvenirim diyenler bir yana, ben Çin'e güvenmem ABD ye güvenirim diyenler bir yana ayrılıyor. Bir de yerli malı yurdun malı Turkovacçılar var. Ama Almanya Turcovac'ı aşıdan saymıyor.

Yani tabii ortalık biraz karışık. Fakat her şeye rağmen bilim insanları geliştirdiğimiz aşı Covidi yendi gözüyle bakıyorlar. Bu kadar aşı karşıtlığına rağmen zafer bizim oldu edasındalar. Haklılar da bence. mRNA teknolojisi gerçekten başarılı ve daha da başarı vaat eden bir teknoloji.

Tabii ki aşını oldun mu tamam, zırhını kuşandın, karada ölüm yok diye bir şey yok. Yani bir insan var ki Corona virüsü alıyor, aldığının farkında bile değil, biri de Corona alınca nefessiz ölüyor. Bu kadar belirsizlik olan bir ortamda aşı kesin çare diye iddia elbet edilemez.

Bir de aşı oldu öldü benim yakınım diye duyumlar alıyoruz ama bunların doğruluğunu belirlemek zor. Milyonlarca kişi aşı olurken böyle bir iki duyumu nasıl dikkate alacağız?

Yani fıstık alerjisi, buğday alerjisi diye olguların yaşandığı bir dünyada yaşıyoruz. Su alerjisi var yahu, su!!! Kişi yüzünü yıkayamıyor! Suya alerjisi var! Daha da ne diyeyim.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
ben ozgurum kisvesi altina siginip sigara dumanini baskasinin cigerine gitmesine izin verilmemeli, bu cahilliktir.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Corona virüs salgınının henüz durdurulamamış olmasından cahil aşı karşıtları, maske takmamakta direnen cahiller sorumlu.

Bunu doğulamak sizi bebekleri aşılatmaya götürecek. Benim bunları sorgulamadığımı ,çözümlemediğimi düşünecek kadar iletişim ya da empati dışı oluşunuz benim sorunum değil

Cebelitarık tüm yetişkin nüfusu aşılattı ama Noel de aşırı vak artışı nedeniyle kilinlentme önlemelerirni tartışıyordu.

Kaldı ki yapılandırmanın temeli bozuk. Son aşı almayan insanı aşılayamazsın

Başkalarının yaşam hakları ,seçimleri ya da özgürlük haklarını sorgulamayın dindardan farkınız kalmayacak -ki klammaış-

Senin söylediğin bu tarafta islam tüm dünyaya yayılamzsa ahlak barış olmayacak söylemi gibi. Bir lejyonerin eline tutuşturulmuş propaganda örneği olarak deşifre ediliyor

Empati iletişimin temelidir.
 

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Biraz bilgi vermem yararlı olabilir: Şimdi bu Corona virüsün uzantıları var. Bunlarla hücrelere tutunuyor. Bunlar tabii protein yapılar. Bu proteini kodlayan RNA kodu tanımlanıyor. Bu RNA laboratuarda tamamen sentetik olarak, yani bir kimyasal madde gibi tamamen kimyasal sentezle üretiliyor. Herhangi bir canlı kullanılmıyor. (Eski aşılarda tavuk yumurtası kullanılırdı.) Bu moleküller mRNA yani mesajcı, yani DNA dan mesajı alıp hücrenin ribozomuna (protein makinesi) yapılacak proteinin kodunu içeren talimatları taşıyan molekül dizisi. Bu formata sokuluyor. Hücre bunun sentetik olduğunu, kendi hücre çekirdeğinden gelmediğini, dışarıdan geldiğini anlayamıyor. Sanki çekirdekten protein üretme talimatı gelmiş gibi hemen ribozom uyguluyor ve koda göre istenen proteini üretiyor. Halbuki bu ürettiği hücrenin bir işine yarayacak bir insan proteini değil! Tamamen yabancı bir protein! Virüsün tutunma uzantıları proteini!

Şimdi bağışıklık sistemi de bakıyor vücutta tanımadığı bir protein üretiliyor. Bunu algılayınca alarma geçiyor. Yabancı proteini tanımlıyor ve savaşçı hücrelere bu proteinin yok edilmesi talimatını veriyor. Böylece vücut bağışıklık sistemi bu proteini belleğe kaydediyor. Tekrar gelirse savaşa hazır oluyor. Aşılı birine virüs bulaşırsa bağışıklık sistemi önceden tanıdığı bu proteine hemen saldırı başlatıyor. Virüs kendini gizlemeyi başaramıyor.

Aşı olunmadığında virüs hücrelere bulaşır bulaşmaz derhal kendini ürettirmeye başlıyor. Bağışıklık sistemi enfeksiyonun farkına vardığında geç oluyor. Virüs çok çoğalmış oluyor. Savaşçı hücreler başa çıkamıyorlar. Vücut alarma geçiyor ve çok çetin bir savaş oluyor. Biz farkında değiliz ama savaşçı hücreler işgalci virüslere karşı akıl almaz bir savaş veriyorlar. Ateşin yükselmesi, iltihap, balgam filan hep bu savaşın şiddetinden. Çok kıyasıya bir savaş oluyor. Virüs tutunmak, işgal etmek için savaşıyor, bağışıklık hücreleri işgalcileri yok etmek için.

Bu kıyasıya savaşı bazı bünyeler kaybediyor. Durum ağırlaştığında ve çok sayıda virüsle başa çıkmak olanaksız duruma geldiğinde savaşçı hücreler son çare olarak virüsün ürediği kendi vücut hücrelerine saldırıp öldürmeye başlıyorlar. Bu aşamada hastanın tablosu ağırlaşıyor. Artık kendi savaşçıları, kendi taraflarındaki hücrelere "friendly fire" yani dost ateşi açmış oluyorlar. Bu aşamada durum karışıyor ve hastanın hayatı tehlikeye giriyor.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Corona virüs salgınının henüz durdurulamamış olmasından cahil aşı karşıtları, maske takmamakta direnen cahiller sorumlu.

Söylem gelecekte bebek aşılanmasını meşrulaştrıcak olan propagandanın kendi. Sosyal çözümleme ve deşifresi

Başka bir işe yaramıyor. Tıpkı dindarlara yaptıkları gibi senin gibilere de bunu savun san, (saldır oğlum!, tut oğlum! kıs kıs!) ,diyerek o arada işlerini yapacaklar. İk isene çocuklarını bu mesajla aşılıyorlar...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Daha da ne diyeyim.

Hiç bir şey deme! Yaşarsak ben beş sene de sonra burdayım

Yüzleşiriz

Ben yaşarsam 20 sene de sonra burdayım:

Yüzleşiriz

Sen diyeceğini de/yaz
Ben diyeceğimi deyip yazayım

Yargıyı tarih yapsın
 

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Mekanizmayı belki biraz daha açmalıyım. Bir virüs vücuttan içeri girer girmez ilk işi bir hücreye tutunmak oluyor. Bunu yapamadan bir bağışıklık savaşçı hücresine rastlarsa işi biter. Yabancı bir yapı gören bağışıklık hücresi hemen saldırır. Fakat bir alarm durumu olmadan bağışıklık hücreleri her an her yerde kol gezmezler. Bu yüzden çoğu virüs hücrelere tutunmayı başarır. Ama aşı olunduğunda bağışıklık sistemi alarma geçmiştir. Yoksa alarm durumu yoktur.

Virüs içeri sızdı mı ilk iş hemen kendini ürettirecek kodları içeren RNA ları hücre ribozomuna yollar. Ribozom çekirdekten geldi zannettiği talimatları uygulayarak virüs üretir. Virüsler sürekli ribozomu çalışmaya zorlar ve sonuçta hücre ölür. Bu kadar çok üretimi kaldıramaz. Hücre öldüğünde çok sayıda yeni üremiş virüs ortama yayılır ve ortamdaki hücrelere girmeyi sürdürürler. Sonuçta doku tamamen istila edilir, tüm tersanelerine girilmiş, her köşesi bilfiil zaptedilmiş bir doku olur.

Tabii bunlar olurken bağışıklık sistemi uyumaz ama olaylar hızlı gelişir, yetişemez ve başa çıkamazlar. Bakarlar bu virüsler kendi hücrelerinden çıkıp yayılıyor, bataklığı kurutmak mantığıyla bu kendi enfekte hücrelere saldırırlar, virüs üretimini durdurmak amacıyla.

Mekanizma bu. Eğer aşı olunduysa bağışıklık sistemi alarmdadır ve proteini de tanımaktadır, derhal saldırır. Virüse aşırı çoğalacak zamanı tanımaz.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ABD ve daha bir çok ülkede yapılan araştırmalar, hastaneye yatan covid hastalarının yüzde doksanbeşin üzerinde aşısız olduğunu gösteriyor.

Tamam ne güzel işte aşısız cahiller yoğun bakıma yatıyor niye sevinmiyorsun?

Cahiller böylece yoğun bakıma gire çıka ders alacaktır
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ben ozgurum kisvesi altina siginip sigara dumanini baskasinin cigerine gitmesine izin verilmemeli, bu cahilliktir.

Bu banaysa atıyorum bana zorla sigara içmeme ya da sigara içtiğim için x aşıyı olma gibi bir dayatma dışında yasa yapın yani örneğin tanımlı sigara içme alanı uyarız ama korku kaygı (ölüm paniği) bile bulaşıcı...
En azından cahil cahil onu yaymıyorum...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ama aşı olunduğunda bağışıklık sistemi alarma geçmiştir. Yoksa alarm durumu yoktur.

Niye doğal antikor ya da oto-immune ne oldu? Bozuldu mu? Çalışmıyor mu?

Ataların genetiğini sana aşı alarmıyla kendini koruyarak mı aktardı?

Mekanizma bu. Eğer aşı olunduysa bağışıklık sistemi alarmdadır ve proteini de tanımaktadır, derhal saldırır. Virüse aşırı çoğalacak zamanı tanımaz.

Bu tartışmaları yapacaksınız (yeni aşı ve ilaçlar) ve o arada çocuklarınız mrna ile dürtüelcek
Sosyolojik sapmaları gelecekte işaretleyelim


Mekanizmayı belki biraz daha açmalıyım. Bir virüs vücuttan içeri girer girmez ilk işi bir hücreye tutunmak oluyor. Bunu yapamadan bir

Mekanizma bu. Eğer aşı olunduysa bağışıklık sistemi alarmdadır ve proteini de tanımaktadır, derhal saldırır. Virüse aşırı çoğalacak zamanı tanımaz.

Bu böyleyse neden endişe ediyorsun.? Aşı almış ve olmalısın ve bağışıklık sistemin alarma geçmiş olmalı ve benim için üzülme
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Biraz bilgi vermem yararlı olabilir: Şimdi bu Corona virüsün uzantıları var. Bunlarla hücrelere tutunuyor. Bunlar tabii protein yapılar. Bu proteini kodlayan RNA kodu tanımlanıyor. Bu RNA laboratuarda tamamen sentetik olarak, yani bir kimyasal madde gibi tamamen kimyasal sentezle üretiliyor. Herhangi bir canlı kullanılmıyor. (Eski aşılarda tavuk yumurtası kullanılırdı.) Bu moleküller mRNA yani mesajcı, yani DNA dan mesajı alıp hücrenin ribozomuna (protein makinesi) yapılacak proteinin kodunu içeren talimatları taşıyan molekül dizisi. Bu formata sokuluyor. Hücre bunun sentetik olduğunu, kendi hücre çekirdeğinden gelmediğini, dışarıdan geldiğini anlayamıyor. Sanki çekirdekten protein üretme talimatı gelmiş gibi hemen ribozom uyguluyor ve koda göre istenen proteini üretiyor. Halbuki bu ürettiği hücrenin bir işine yarayacak bir insan proteini değil! Tamamen yabancı bir protein! Virüsün tutunma uzantıları proteini!

Bilgi vermem yararlı olabilir

Bir coronavisürüsün spike proteinini DNA ya ürettirmenin beni koruyacağı bile bir hipotez. Bu teknolojiyi ne kadar anlayıp başardıklarından bile henüz emin değiliz. -70 derece de kararlı kalacağı söylenen mrna nın o sıcaklıkta muhafaza edildiğine bile ikna olmadım.

İkincisi elinde bir gerçek salgın corona spike'ı yok

Spike dizimi salgın öncesi izole edilmiş bir spike'tir ve bu spike bile bir virüs spike'nın muhtemelen %100 çözümlenmiş bir hali de değil. Yani sanırım onu %80 kadar okuyabiliyor ve bilgisayar yazılımı ile tamamlıyorlarmış

Kaldı ki sentetik bir RNA yı da almak istemem. Bu yine hücreler ve bağışıklığa saldırıdır çünkü bu talimat kendi oto-immunim, beynim ya da sinir sistememim tarafında verilmedi. Bu anlamda aşının kendi vücduma sızan bir virüs gibi davranır. Beynimin vermesi gereken bir komutu taklit eder. Bu bir DNA komutudur. Bir kere bu merkezi sinir sistemimde karışıklığa neden olabilirdi. Yani bir DNA protein sentezi komutu beyin ve sinir sitemi işbirliğiyle üretilmeli ve beyinden yola çıkmalıdır sinir sistemimde bunun karşılığı yok. Yani vücudum onu istemedi ve neden ürettiğni bile bilmiyor olur. Bu merkezi sinir sistemi komut trafiğimde kargaşaya neden olurdu ama daha açığı çalışan iyi bir oto-immun sistemde bu kodlar beyinden gelmediği için yapay emirlerin hepsini virüs/ajan olarak deşifre etmeli, tanımalı ve toplamalıydım yani sızmayı önlemeliydim. Yan ioto-immun onları işleme koymaya değil de vücuttan atmaya çalışmaya uğraşmalı..
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Bu banaysa atıyorum bana zorla sigara içmeme ya da sigara içtiğim için x aşıyı olma gibi bir dayatma dışında yasa yapın yani örneğin tanımlı sigara içme alanı uyarız ama korku kaygı (ölüm paniği) bile bulaşıcı...
En azından cahil cahil onu yaymıyorum...

hocam yuz yilda bir dunyanin basina gelen ender durumlardan biri ile karsi karsiyayiz ve bunun azalmasinin yegane sebebi asi iken, ahkam kesmeye gerek yok.

senin ozgurlugune dayatilan edilen birsey yok, sen ve senden sonraki dunyayi duzene daha yasanilabilir hale getirme cabasi bu.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Şimdi bağışıklık sistemi de bakıyor vücutta tanımadığı bir protein üretiliyor. Bunu algılayınca alarma geçiyor. Yabancı proteini tanımlıyor ve savaşçı hücrelere bu proteinin yok edilmesi talimatını veriyor. Böylece vücut bağışıklık sistemi bu proteini belleğe kaydediyor. Tekrar gelirse savaşa hazır oluyor. Aşılı birine virüs bulaşırsa bağışıklık sistemi önceden tanıdığı bu proteine hemen saldırı başlatıyor. Virüs kendini gizlemeyi başaramıyor.

Tamam bir saldırı yokken savunma mı yapıyorum, düşmanın kılıcı yokken klıçsız düşmanı dna ma ürettirip duruyorum ama arkasında virüs olmayan bir virüs sipike proteinin benzerini tonlarca ama tonlarca DNA ma ürettirip duruyorum

Vücut dna da sentezlediği bir protiene (iş enerjiye) neden saldırmayı öğreniyor?

Dna nın iş emrine saldırılır mı?

Kendi vücuduna dna nın iş emirlerine saldırmayı mı öğretiyorsun?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
hocam yuz yilda bir dunyanin basina gelen ender durumlardan biri ile karsi karsiyayiz ve bunun azalmasinin yegane sebebi asi iken, ahkam kesmeye gerek yok.

senin ozgurlugune dayatilan edilen birsey yok, sen ve senden sonraki dunyayi duzene daha yasanilabilir hale getirme cabasi bu.

Sen de aşı alackasın! (herkes alacak ve bunu sorgulayan cahildir!) ya da aşı almayan cahiller ve aşı karşıtları denmediği sürece ve ben kelebek takipçisi ya da koleksiyoncsuydum Phi...
 

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Tamam bir saldırı yokken savunma mı yapıyorum, düşmanın kılıcı yokken klıçsız düşmanı dna ma ürettirip duruyorum ama arkasında virüs olmayan bir virüs sipike proteinin benzerini tonlarca ama tonlarca DNA ma ürettirip duruyorum

Vücut dna da sentezlediği bir protiene (iş enerjiye) neden saldırmayı öğreniyor?

Dna nın iş emrine saldırılır mı?

Kendi vücuduna dna nın iş emirlerine saldırmayı mı öğretiyorsun?

Soru sorulmasını çok severim ama bu sorularda ne sorulduğunu anlayamadım. Ben virüsün ve vücudun mekanizmalarını anlatabildiğimi düşünüyorum. Bu soruları soru olarak bile görmek pek olası değil. Ne sorulduğu hiç anlaşılmıyor.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Virüs içeri sızdı mı ilk iş hemen kendini ürettirecek kodları içeren RNA ları hücre ribozomuna yollar. Ribozom çekirdekten geldi zannettiği talimatları uygulayarak virüs üretir. Virüsler sürekli ribozomu çalışmaya zorlar ve sonuçta hücre ölür. Bu kadar çok üretimi kaldıramaz. Hücre öldüğünde çok sayıda yeni üremiş virüs ortama yayılır ve ortamdaki hücrelere girmeyi sürdürürler. Sonuçta doku tamamen istila edilir, tüm tersanelerine girilmiş, her köşesi bilfiil zaptedilmiş bir doku olur.

Bana göre ne olabilir?

bir virüsün ptreteinin dna ya sokar üretririr çalıştırırsan vücut onu iş-enerji döngüsünün bir parçası olarak algılar ve sentezlemeye çalışır. Daha sorna arkasında virüs olan spikela gerçek virüs geldiğinde (eğer benzetebilirse) onu (virüsü) sentezlemeye, enerji oalrak kullanmaya çalışacaktır. Bir tür enerji kaynağı hattta besin olrak bile görebilecektir
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst