- Katılım
- 23 Ara 2012
- Mesajlar
- 4,763
- Tepkime puanı
- 319
- Puanları
- 83
Neden, sen "cogunluk her zaman haklidir" zihniyeti mi tasiyorsun?
Sorarim sana, bu dunyada ender olanlar herkesten farkliolanlar herkesten farkli dusunenler mi azinliktadir, yoksa sadece dogumdan kendisine verileni uygulayanlar ya da buna karsi cikanlar mi?
Zaten serbest dusuncenin ne oldugu algilansa "cogunlugun icinde sadece bir kisi" ile "cogunluigun icinde kendi olan birey" farki da algilanir.
Yalniz dogumdan verilenleri aynen uygulamak ya da ona karsi olmak, insanoglunun yapacagi en kolay "hazirlop" tur.
Onemli olan ise insanoglunun butun bunlari sorgulayip kendi degerlerini kendi Adina bilincli ve bilerek sahiplenmesidir.
Zaten bunu yapanlar, onblarin dogrularina ters gelen bvir durumda en azindan bu terslige karsi kendilerini savunacak bilgi ve dusunce birikimine sahiptirler.
Yani tartismadan ve sorgulamadan kacmazlar ve kendi degerlerine dogru gelmeyen degerlendirmeleri "hakaret" olarak algilayip kendilerini avutmazlar.
Ayrica toplumsal kisilik zaten kendi fikri olmadigindan, toplum olarak herkesin ayni dusunmersi de gayet dogaldir.
Buna otoritenin yonlendirmesi denir.
Bu otorite sosyalsiyasal etik ideolojik olabilir.
Boylece kisi herkes ile ayni degerde yetisir.
Birey burada kendi adına mücadele etmiyor,kişinin şahsına laf etseniz hakaret olarak algılamayabilir siz bu ince nüansları anlayamıyorsunuz işte tüm mesele burada zaten.
Kuralları koyan gücün varlığını sorgulamış ve kabul etmişim, doğumdan dayatılmadı ben kendim bu kararı verdim. Kuralları koyan güce bağlılığımı ortaya koyduktan sonra onun kurallarının dışına çıkmak samimiyetsizliktir, kimi kandırmış olurum o zaman biliyor musunuz sadece kendimi ya da çevremi...
Kur'an benim için esastır, içinde yazanlar Allah kelamıdır, Cebrail aracılığı ile peygambere iletilmiş ben de okumuş, anlamış ve bu kitabı kabul etmişimdir. Kitaba ters düşen, ayetlerle bana bildirilene ters düşen bir eylem içinde olduğum an ihanet içine girmiş olurum. Tabi ki hoşgörü ve anlayış ilk planda olması gereken fakat karşı taraf kitap ayetlerine ters düşen söylem ve davranışlarına devam ediyorsa bana düşen de oradan hızlıca uzaklaşmaktır. Bazısı uzaklaşır bazıları maalesef daha sert karşılık verebilir ki bu aslında olmaması gerekendir. İnançlı olmak zaten başlı başına bir sorumluluktur.
Siz inanmayanı bir tarafa inançlıları bir tarafa kendinizi de tüm bu tarafların üzerinde objektif gözlemci kabul edip, insanlaşmanın en doğru yolunun bu şekilde mümkün olacağını iddia ediyorsunuz. Bu da inanan için komik geliyor çünkü sadece inanmak da değil daha fazlası var yani varlığını bilmek, hissetmek v.s. Bu durumda siz tüm tarafların üstüne çıkmaya çalıştığınızı zannederek aslında kendinizi kaybediyorsunuz farkında değilsiniz.
İnsanlaşmanın yolu inanç üstü ya da inançsız üstü olmakla değil kendi ait olduğu yeri fark etmekle başlar. Siz insanı bu dünyanın hakimi, var olan tek gerçeği de bu dünya yaşamı kabul ettiğiniz için tüm fikirlerinizi bu yaşam üzerine kurguluyorsunuz. Bu durumu da özgürlük ve insanlaşma kabul ediyorsunuz.
Siz kendinize bir dünya yaratmışsınız ve o dünyaya kendi kendinizi hapsetmişsiniz fakat farkında değilsiniz, en kısa sürede farkına varmanızı dilerim, aslında tüm bunlar içten gelmeli anlatmakla olacak birşey değil...