Kendini Tanımak

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde NuriKara tarafından oluşturulan Kendini Tanımak başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 754 kez görüntülenmiş, 11 yorum ve 1 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Kendini Tanımak
Konbuyu başlatan NuriKara
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Bir insan nasıl olurda kendini tanımaz?, söyler söyler iş icraata gelince yapamaz, hayır yalan söylediğinden değil bilmediğinden yapamaz. Yapacağını sanıyordu. Öyleyse yaşamış geçirmiş olanlar kendilerini bilir çünkü neleri yapabileceklerini neleri yapamayacaklarını görmüşlerdir. İlla yaşamakmı lazım?, samimiyetsiz olanlar yaşamadan bilemezler, insanlar kendilerine toz kondurmazlar bu başkaları için değildir kendilerini küçük görmeye kendileri dayanamazlar. Fıtrat gereği bu böyledir. Bu yüzden olsa gerek hiçkimse yanlış olana inanmaz, herkes kendi kriterlerine göre en iyisine inanır. Ancak yanlış olana inanmışım diyenler vardır. İki insan bir araya geldiklerinde farklı inançlara sahiplerse, anlaşmazlık oluşur. Birçok insanın başkaları için inandığını söylerizde hiçkimse bunu sahiplenmez. Bazı şeyler yanlış görülür ama faydalıdır. Faydası için yapıp yanlış görüldüğü için gizlerler. Öyleki kendileri bile bunun farkına varamazlar. İnsan kendisini kandırabilir. Samimi olanların kendilerini kandırmaya ihtiyaçları yoktur. Bu yüzden samimi insanlar kendilerini daha iyi tanırlar.

Bir insanı yönlendiren sadece akıl değildir. Diğerleri kendisini yönlendirdiği zaman insan sebeplerini açıklayamaz. Çocukluktan gelen davranışlarında sebepleri açıklanamaz. Aklıyla barışık olan insan kendisini daha iyi tanır. Neden inandığını bilmeyen sürüyle insan olmasına karşın bilginin nereden geldiği bilinir insan neden bildiğini bilir. İnsan neden inandığını bilebilir. Ama akıllarına rağmen inanan insanlar sebepleri bilmekten yoksundurlar. Çünkü insan fıtratı gereği bir mantığa oturtmak zorundadır. Kimse gerçeklerle çeliştiğini söyleyerek inanmaya devam etmez.

Birşeydaha söyleyeyim: ben kendimi tanımıyorum, tanıdığım yerlerde var ama birçok davranışımı açıklayamıyorum. Bu yüzden olsa gerek yapmam dediğim çokşeyi yaptım, yaparım dediklerimi yapmadım. Kendimi tanımasamda bana aid olanı yaşadığımı düşünüyorum, çünkü insan sadece aklıyla seçim yapmaz. Kalbiylede seçim yapar, kalbimle seçtiklerimi açıklayamasamda seçimlerimden memnunum. Bu onları bana aid yapar.
 

M3CSL

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2016
Mesajlar
258
Tepkime puanı
30
Puanları
28
Tüm insanlık içinde,tüm insanlar bilgili düşünerek hareket etse,kötülük azalır peki o zaman insanların tekamül etmesi nasıl olucak,kötülük olmadan iyiler nasıl gelişecek.Cahil cesareti olucakki tüm evrendeki tüm ahenk tamamlansın,Futbolda 11 kişi general olursa oluyormu.
Kendini bilmemek işte bu durumda gerekli, düşünerek hareket ettiğin zaman çoğu zaman hareket edemiyorsun..
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Delf Mabedi'nin girişinde yazan ve Sokrates'in de ifade ettiği "Kendini Bil" söylemi, ezoterik bir sır içerir yani mabetlerde uzun yıllar süren 'kendini bilme eğitimleri' yapılırdı ve bu eğitimin amacı; bağlı bulunduğun plan ile irtibat kurmak-yaşam amacını öğrenmeni sağlamaktı. Her insanın bir yaşam amacı vardır fakat dünyaya geldikten sonra hem unutma sürecine girdiği için hem de dünya işlerine dalması sebebi ile bu amacını unutur. İşte "Kendini bilen Rabbini bilir." söylemin altında yatan gerçek budur. Bağlı bulunduğunuz plandan ilham alabilmeniz için kalp gözünüzün açılması gerekir ki bu da ancak bazı özel çalışmalarla mümkün olmaktadır. Günümüzde ise bu çalışmalar artık yapılmıyor çünkü o yetkinlikte kişiler kalmadı fakat kötü işlerden uzak durarak, iyiliğe kafa yorarak kısacası vicdani bir yaşam sürerek er ya da geç plandan ilham almaya başlayabilirsiniz.

Kendini tanımak yani kişisel özelliklerinin farkına varmak ise ancak beynin işleyişini çok iyi anlamak sureti ile başarılabilinir.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Tüm insanlık içinde,tüm insanlar bilgili düşünerek hareket etse,kötülük azalır peki o zaman insanların tekamül etmesi nasıl olucak,kötülük olmadan iyiler nasıl gelişecek.Cahil cesareti olucakki tüm evrendeki tüm ahenk tamamlansın,Futbolda 11 kişi general olursa oluyormu.
Kendini bilmemek işte bu durumda gerekli, düşünerek hareket ettiğin zaman çoğu zaman hareket edemiyorsun..
İyiler iyi olmaya devam ederler, kötülük olmadanda iyiler iyi olur yani bir eksiklik olacağını(bu konuda) düşünmüyorum. Cahil cesaretinede ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum, cesaret için illede cahil olmaya gerek yoktur diye düşünüyorum. Futbolda 11 kişi general :) ; herkes düşünüyorda uyum sağlayamayacakları anlamına gelmiyor. Kendini bilmemek istenilecek birşey değil, bilmeyi istersin ama bilemezsin.
 

karalüferböceği

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
20 Şub 2019
Mesajlar
24
Tepkime puanı
14
Puanları
3
Yaş
21
Belki zaman ve şartlar vardır sadece, şahıs yoktur. Eğer kendim için sınırlarımı bilmeye çalışsaydım eski yaşamımdaki bilgileri ve arzuları, tahmini duygu durumlarımı baz alırdım ve o olay gerçekleştiğinde beklentimden mutlaka bir fark oluşurdu. Vücudumdaki hormonların oranı beklenilen gibi olmayabilir, o zamana kadar öğrenilen bilgim artmış olabilir ve belki de o fikrim çoktan değişmiş olabilirdi. Çok samimi bir insan, kendi psikolojisini çok iyi çözümlemiş birisi çoğu zaman iyi tahminler yapar ama hepsini bilemez. Ben hepten bilemem. O yüzden kendim için hayat amacımı bulmaya çalışsaydım, üst beynimin tamamen gelişmediği çevre tarafından bazı komplekslere sürüklenmeden çocukluk dönemini ele alırdım. Ama bunu yapsaydım da şu anki yaşamımı tatmin edebilecek, gerçek hayata uyarlanabilecek bir bilgi edemezdim.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Belki zaman ve şartlar vardır sadece, şahıs yoktur. Eğer kendim için sınırlarımı bilmeye çalışsaydım eski yaşamımdaki bilgileri ve arzuları, tahmini duygu durumlarımı baz alırdım ve o olay gerçekleştiğinde beklentimden mutlaka bir fark oluşurdu. Vücudumdaki hormonların oranı beklenilen gibi olmayabilir, o zamana kadar öğrenilen bilgim artmış olabilir ve belki de o fikrim çoktan değişmiş olabilirdi. Çok samimi bir insan, kendi psikolojisini çok iyi çözümlemiş birisi çoğu zaman iyi tahminler yapar ama hepsini bilemez. Ben hepten bilemem. O yüzden kendim için hayat amacımı bulmaya çalışsaydım, üst beynimin tamamen gelişmediği çevre tarafından bazı komplekslere sürüklenmeden çocukluk dönemini ele alırdım. Ama bunu yapsaydım da şu anki yaşamımı tatmin edebilecek, gerçek hayata uyarlanabilecek bir bilgi edemezdim.


Şahıs yoktur derken tam olarak ne demek istediğinizi açar mısınız?
 

karalüferböceği

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
20 Şub 2019
Mesajlar
24
Tepkime puanı
14
Puanları
3
Yaş
21
Şahıs yoktur derken tam olarak ne demek istediğinizi açar mısınız?

Şahsın yokluğundan kastettiğim uzun bir zaman diliminde bulunmamam. Geçmişe dair anılarım ve deneyimlerim var ama bunlar bilgiden ibaret. Ben şimdideki benim. Yaşadığım süre boyunca sonsuz şimdi olduğu için benden belli bir tane yok.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Şahsın yokluğundan kastettiğim uzun bir zaman diliminde bulunmamam. Geçmişe dair anılarım ve deneyimlerim var ama bunlar bilgiden ibaret. Ben şimdideki benim. Yaşadığım süre boyunca sonsuz şimdi olduğu için benden belli bir tane yok.

Koşullar ve tecrübeler sebebi ile sürekli değişim-gelişim içindeyiz fakat bazılarımız kötü yönde gelişirken bazılarımız da iyi yönde ilerliyoruz. Yaşamda bulunma amacınız sadece ailenizin hayatında olmak ve onlara katkı sunmak da olabilir. Sebep her ne ise önemli olan her koşulda insanca yaşamak ve vicdanı kaybetmemektir.
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Kendimle tanıştık pek memnun olmadık,yani rastlantılar hariç görüşmeyiz de bence.Yani şurdan geçse arkamı dönerim selam vermem.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Belki zaman ve şartlar vardır sadece, şahıs yoktur. Eğer kendim için sınırlarımı bilmeye çalışsaydım eski yaşamımdaki bilgileri ve arzuları, tahmini duygu durumlarımı baz alırdım ve o olay gerçekleştiğinde beklentimden mutlaka bir fark oluşurdu. Vücudumdaki hormonların oranı beklenilen gibi olmayabilir, o zamana kadar öğrenilen bilgim artmış olabilir ve belki de o fikrim çoktan değişmiş olabilirdi. Çok samimi bir insan, kendi psikolojisini çok iyi çözümlemiş birisi çoğu zaman iyi tahminler yapar ama hepsini bilemez. Ben hepten bilemem. O yüzden kendim için hayat amacımı bulmaya çalışsaydım, üst beynimin tamamen gelişmediği çevre tarafından bazı komplekslere sürüklenmeden çocukluk dönemini ele alırdım. Ama bunu yapsaydım da şu anki yaşamımı tatmin edebilecek, gerçek hayata uyarlanabilecek bir bilgi edemezdim.
Bildiklerimize göre değişiyoruz. Öyleki aynı şartlarda farklı bilgi düzeyine sahip olsak o şartta iki bilgi düzeyindede farklı davranırız.

Çoğu insan geçmişinden memnun değildir yani herkesin geçmişinden hayıflandığını duyarız, ama o anı yaşarken memnundu. Yani çoğu zaman şimdiki beni sahipleniyoruz. Nasıl bu hale geldik, sahiplendiğimizden caydık. Bilmediklerimizi öğrenerek. Biz bildiklerimize göre davranıyorsak her şimdiki bende bize ait olan birşeyler var. Bilgi neyse biz o değiliz. Bilgiyi işliyoruz kendimize göre kararlar alıyoruz. Benim düşüncem bu yönde.
Kendimle tanıştık pek memnun olmadık,yani rastlantılar hariç görüşmeyiz de bence.Yani şurdan geçse arkamı dönerim selam vermem.
Kendinle tanışıp memnun olmamak zor bir durum olsa gerek. Kendini sevmemek insana zor gelir. Görüşmek istememene şaşırmamak lazım. Bu yüzden insanlar sürekli değişirler, kendilerini memnun olacakları hale getirirler. İnsan ilk önce zihninde bir olmak istediği ben oluşturur, sonrasında vücudu yavaş yavaş o hale dönüşür.
 

elbisss

Kahin
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
1,322
Tepkime puanı
266
Puanları
83
Bir insan nasıl olurda kendini tanımaz?, söyler söyler iş icraata gelince yapamaz, hayır yalan söylediğinden değil bilmediğinden yapamaz. Yapacağını sanıyordu. Öyleyse yaşamış geçirmiş olanlar kendilerini bilir çünkü neleri yapabileceklerini neleri yapamayacaklarını görmüşlerdir. İlla yaşamakmı lazım?, samimiyetsiz olanlar yaşamadan bilemezler, insanlar kendilerine toz kondurmazlar bu başkaları için değildir kendilerini küçük görmeye kendileri dayanamazlar. Fıtrat gereği bu böyledir. Bu yüzden olsa gerek hiçkimse yanlış olana inanmaz, herkes kendi kriterlerine göre en iyisine inanır. Ancak yanlış olana inanmışım diyenler vardır. İki insan bir araya geldiklerinde farklı inançlara sahiplerse, anlaşmazlık oluşur. Birçok insanın başkaları için inandığını söylerizde hiçkimse bunu sahiplenmez. Bazı şeyler yanlış görülür ama faydalıdır. Faydası için yapıp yanlış görüldüğü için gizlerler. Öyleki kendileri bile bunun farkına varamazlar. İnsan kendisini kandırabilir. Samimi olanların kendilerini kandırmaya ihtiyaçları yoktur. Bu yüzden samimi insanlar kendilerini daha iyi tanırlar.

Bir insanı yönlendiren sadece akıl değildir. Diğerleri kendisini yönlendirdiği zaman insan sebeplerini açıklayamaz. Çocukluktan gelen davranışlarında sebepleri açıklanamaz. Aklıyla barışık olan insan kendisini daha iyi tanır. Neden inandığını bilmeyen sürüyle insan olmasına karşın bilginin nereden geldiği bilinir insan neden bildiğini bilir. İnsan neden inandığını bilebilir. Ama akıllarına rağmen inanan insanlar sebepleri bilmekten yoksundurlar. Çünkü insan fıtratı gereği bir mantığa oturtmak zorundadır. Kimse gerçeklerle çeliştiğini söyleyerek inanmaya devam etmez.

Birşeydaha söyleyeyim: ben kendimi tanımıyorum, tanıdığım yerlerde var ama birçok davranışımı açıklayamıyorum. Bu yüzden olsa gerek yapmam dediğim çokşeyi yaptım, yaparım dediklerimi yapmadım. Kendimi tanımasamda bana aid olanı yaşadığımı düşünüyorum, çünkü insan sadece aklıyla seçim yapmaz. Kalbiylede seçim yapar, kalbimle seçtiklerimi açıklayamasamda seçimlerimden memnunum. Bu onları bana aid yapar.

Bir insanın kendini tanıyabilmesi uzun bir yoldur insan gelişen ve değişen birer canlıdır İnsan aklıyla bir çok şeyi kavrayabiliyor fakat zaman ilerledikçe insanın gelişimi ve değişimide olabiliyor fakat insanın gelişim sürecinde kendine birer çizgi belirleyebilmesi ve bu çizginin ilerisi ve gerisi olanları ekleyebilmesi önemlidir...

İnsanın zaman içerisinde bilmediği farklı değerleride olabiliyor fakat gelişim sürecinde raylar yerine oturmaya başladıkça aslında bazı onarımlardan sonra insan zamanla kendini daha iyi tanıyabiliyor..

Dünyada insanı değiştirebilecek çok şey olabiliyor bunların een başında ise para ve mevki geliyor bu 2 önemli itibar konusu bir çok insanı değiştirebiliyor o yüzden diyorum ya insanın çizgisi ve duruşu olabilmesi çok önemli insan değerleri üzerine yaşaması gerekiyor ve bu değerlerin en başında ise saygı sevgi ve oturmuş bir kişilik olması gerektiğidir..

İnsan övgüden kaçınması gerekiyor İnsan kendini şımartmaması gerekiyor bunlar insanın kişiliği bozabilen etmenlerdir dikkat edilmesi gerekir İki insanın dini değerlerde yada başka konularda eleştiri yapıyorsa eleştiriye ve yorumada açık olabilmesi çok önemlidir

Fizikti bir kural vardır etki tepki diye eleştirilerde böyledir fakat bazen eleştirinin boyutunu aşıp hakaret seviyesine taşıyabiliyoruz ve bu saygı ahlak görgü ve edep kurallarına aykırı bir durum insan eleştiri mutlaka yapmalı fakat görgü ahlak ve saygı çerçevesinde olması gerektiğidir..

İnsan fikrini önerisini mutlaka sunmalı fakat burada da karşı tarafı ezen değil karşı tarafın değer esaslarına zedelemeyecek şekilde orantılı olabilmesi oldukça önemlidir..Burada konuşma uslubu ikili ilişkiler replikler yüz ifadeleri de oldukça rol oynuyor....

Karşılıklı alışverişlerde karşılıklı orantılı diyaloglar ister karşıdan beklenti içerisinde olduğumuz gibi kendimizede sormalıyız bende onun beklentisine dönükmüyüm diye....

Samimi insanlarda hata yapabilirler bazen hataları beklenmedik hatalarda olabilir önemli olan insanın hatasının farkında olabilmesidir...İnsanın kişilik analiz degerleri devamlı gelişen bir süreçtir ve bu süreç te öğrenmeye ve eğitilmeye devam ettikçe bir çok dogru bildikleri belki yanlış olacak ama bu farkındalığı kişinin yakalayabilmesi oldukça önemlidir....

İlişkilerde diyaloglar ve iletişim teknikleri çok önemlidir kaba olmak sert olmak değil tamamiyle yönetebilme ve süreci iyi işletebilme oldukça önemlidir İnsan hayatında kararsız olmaması gerekir..İnsanı yanlışa sürükleyen kararsızlıkları olur mutlaka insanın bir seçimi ve tercihi olması gerekir...

İnsan yaşamında yaşamaya devam ettikçe yeni şeyler öğrenebileceği gibi sahte kimlikler ardına gizlenen bir çok gerçek dışı olan iinsanlarıda görmeye başlayacaktır böyle durumlarda insan kalp ten gelene değil tamamiyle çizgisi dahilinde ilerlemesi gerekir...

İnsanın tavizleri oldugu gibi taviz olmadıgı degerlerde olabilmesi gerekir...Mantık süreçleri olumlu süreçlerdir fakat bazen mantığın bittiği yerler olur böyle durumlarda tercih seçimlerinde en dogrusunu seçebilmek için yetilerimizin sağlam olması gerekir..

İnsan karakteriyle duruşuyla ifade biçimleriyle karşıdan geldiğinde bile kendisini ifade edebilir yani bazı insanlar ortama geldiğinde ayrı bir saygıyla karşılanır çünkü bu insanların bir duruşu ve ifade biçimleri vardır o yüzden şunu demek isterim ki insan kendini ne kadar tanırsa tanırsın kendiyle ilgili ögreneceği daha çok şey olacağını düşünen biriyim....

İnsan geçmiştekilerin yada büyüklerin tecrübelerinden deneyimlerinden birikimlerinden faydalanması kişinin gelişimine daha fazla olumlu katkılar sağlayacaktır fakat kişinin dogruyu ve yanlışı iyi ayırt edebilen saglam bir mekanizmaya sahip olabilmesi olduköa önemlidir.

Böyle.
 

UpBot

Kahin
Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2021
Mesajlar
1,017
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Böyle paylaşımlar ve konular görmek güzel. Çok teşekkürler
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst