- Konbuyu başlatan
- #1
Bir insan nasıl olurda kendini tanımaz?, söyler söyler iş icraata gelince yapamaz, hayır yalan söylediğinden değil bilmediğinden yapamaz. Yapacağını sanıyordu. Öyleyse yaşamış geçirmiş olanlar kendilerini bilir çünkü neleri yapabileceklerini neleri yapamayacaklarını görmüşlerdir. İlla yaşamakmı lazım?, samimiyetsiz olanlar yaşamadan bilemezler, insanlar kendilerine toz kondurmazlar bu başkaları için değildir kendilerini küçük görmeye kendileri dayanamazlar. Fıtrat gereği bu böyledir. Bu yüzden olsa gerek hiçkimse yanlış olana inanmaz, herkes kendi kriterlerine göre en iyisine inanır. Ancak yanlış olana inanmışım diyenler vardır. İki insan bir araya geldiklerinde farklı inançlara sahiplerse, anlaşmazlık oluşur. Birçok insanın başkaları için inandığını söylerizde hiçkimse bunu sahiplenmez. Bazı şeyler yanlış görülür ama faydalıdır. Faydası için yapıp yanlış görüldüğü için gizlerler. Öyleki kendileri bile bunun farkına varamazlar. İnsan kendisini kandırabilir. Samimi olanların kendilerini kandırmaya ihtiyaçları yoktur. Bu yüzden samimi insanlar kendilerini daha iyi tanırlar.
Bir insanı yönlendiren sadece akıl değildir. Diğerleri kendisini yönlendirdiği zaman insan sebeplerini açıklayamaz. Çocukluktan gelen davranışlarında sebepleri açıklanamaz. Aklıyla barışık olan insan kendisini daha iyi tanır. Neden inandığını bilmeyen sürüyle insan olmasına karşın bilginin nereden geldiği bilinir insan neden bildiğini bilir. İnsan neden inandığını bilebilir. Ama akıllarına rağmen inanan insanlar sebepleri bilmekten yoksundurlar. Çünkü insan fıtratı gereği bir mantığa oturtmak zorundadır. Kimse gerçeklerle çeliştiğini söyleyerek inanmaya devam etmez.
Birşeydaha söyleyeyim: ben kendimi tanımıyorum, tanıdığım yerlerde var ama birçok davranışımı açıklayamıyorum. Bu yüzden olsa gerek yapmam dediğim çokşeyi yaptım, yaparım dediklerimi yapmadım. Kendimi tanımasamda bana aid olanı yaşadığımı düşünüyorum, çünkü insan sadece aklıyla seçim yapmaz. Kalbiylede seçim yapar, kalbimle seçtiklerimi açıklayamasamda seçimlerimden memnunum. Bu onları bana aid yapar.
Bir insanı yönlendiren sadece akıl değildir. Diğerleri kendisini yönlendirdiği zaman insan sebeplerini açıklayamaz. Çocukluktan gelen davranışlarında sebepleri açıklanamaz. Aklıyla barışık olan insan kendisini daha iyi tanır. Neden inandığını bilmeyen sürüyle insan olmasına karşın bilginin nereden geldiği bilinir insan neden bildiğini bilir. İnsan neden inandığını bilebilir. Ama akıllarına rağmen inanan insanlar sebepleri bilmekten yoksundurlar. Çünkü insan fıtratı gereği bir mantığa oturtmak zorundadır. Kimse gerçeklerle çeliştiğini söyleyerek inanmaya devam etmez.
Birşeydaha söyleyeyim: ben kendimi tanımıyorum, tanıdığım yerlerde var ama birçok davranışımı açıklayamıyorum. Bu yüzden olsa gerek yapmam dediğim çokşeyi yaptım, yaparım dediklerimi yapmadım. Kendimi tanımasamda bana aid olanı yaşadığımı düşünüyorum, çünkü insan sadece aklıyla seçim yapmaz. Kalbiylede seçim yapar, kalbimle seçtiklerimi açıklayamasamda seçimlerimden memnunum. Bu onları bana aid yapar.