Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
yalan örgütlenmekle gerçeğe dönüşmez; yalan, toplumsal olarak kabul gördüğünde gerçek bir güce dönüşür, ama bu dahi onun gerçek olduğunu göstermez; ve fakat bu son durumda, ona-yalana-karşı nasıl tavır takınılması gerektiğini gösterir.
zıt olanların varlığı yek-diğerine bağlıdır; biri yok olduğunda diğeri de yok olur. örneklersek, zenginliği yok ettiğinizde yoksulluk kendiliğinden sönümlenecektir; artık yoksulluk var olamaz, zenginlik te...ancak her varlık zıttı ile var olmadıkları için bu durum zıt olan-varlıklar, olgular, durumlar için geçerli olacaktır.
cennetten kovulan insan çıplak ve yalnızdı, onun diğerlerine gereksinimi vardı ve o toplumsallaşarak bunu gerçekleştirdiğinde yeni bir don biçilmiş olarak buldu kendini; işte etik denilen şey tam da budur...
günü kurtarmaya çalışanın dünü ve yarını yoktur. günsüz yaşayan ise hem dünde ve hem de yarında var olandır. bu iki durum öznel bir tercihtir ve dışsal hiç bir koşulun doğrudan etkisi altında olamaz; son düzlemde özgürlük bilinçsel bir tercihin ürünü olmalıdır ki bir anlamı olsun..
suskunluğun da bir dili vardır, demek istediğim o değildi; sizler ve hepiniz konuşmayı sürdürün...sözün iz bırakıp bırakmaması açısından bir fark olduğunu düşünmüştüm...
bu gün dünde saklıydı, yarın ise bu günde; inanarak, sabırla ve sapmadan, günün anaforuna kapılmadan yürümek için, hemen ve hiç gecikmeden daha ağır yükü omuzlayabilmek iradesini ortaklaşabilmek, başka bir dünya özlemi duyan herkesin önceliği olmalıdır...