Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde telrunya tarafından oluşturulan Karalama Defteri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 208,213 kez görüntülenmiş, 1,750 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Karalama Defteri
Konbuyu başlatan telrunya
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan velevki

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
birisi gelmiş demiş ki düşünüyorum öyleyse varım ve en ünlü sözler arasına girmiş. neden girmiş? bu arkadaş düşünenin kendi olduğunu nereden biliyor? düşünmek nasıl varlığı kanıtlayabilir? kime neye göre var olanı kanıtlayabilir?

renetus cartesius, kendi felsefesini sağlam (kuşku duyulamayacak) bir temel üzerine kurmak istiyor... bu sözüyle, düşünüyorum derken, her şeyden (yani bir alemin, ya da çevremdeki binlerce varlığın var olup olmadığından bile şüpheliyim) kuşku duyuyorum; kuşku duymadığım tek şey, ''kuşku duyduğumdur'' ve eğer öyleyse, yani kuşkulu olduğum (yani düşündüğüm) kuşkusuzsa yahut da kesinse, demek ki varım, yahut var olmalıyım... demek istiyor... kuşku aracılığıyla düşüncenin kesinliğinden, varlığın kesinliğini çıkarıyor.../
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
yerken içerken nefes alırken uyurken hissedilmeyen varlık,düşünürken mi ortaya çıkmış..ne var bu lafta,laf işte..
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
"Evrenin en anlaşılmaz yönü onun anlaşılabilir olmasıdır" Albert Einstein.

siz bu sözden ne anlarsınız?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
"Evrenin en anlaşılmaz yönü onun anlaşılabilir olmasıdır" Albert Einstein.
siz bu sözden ne anlarsınız?

Bilmiyorum ; Yani bilmiyorum derken ne kastettiğini bilemem ama evren algısı ya da varlığı kavrayış geliştirlebilir, ya da öğrenmenin düşünmenin, araştırmanın, keşfin sonu yoktur, belki de bunu ve bunları ama Einstein alıntılarıyla cevaplayalım

zeki olduğum için değil, sorunlarla/problemlerle uğraşmaktan vazgeçmediğimi için başarıyorum
Özel bir yeteneğim yok.Sadece tutkunca meraklıyım.
Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür.Hayal gücü ise her yere.
hayalgücü bilgiden önemlidir
Altı yaşındaki çocuğa açıklayamıyorsan, sen de anlamamışsındır.

-

Buradan şu çıktı, merak ve hayalgücü ve vazgeçmemek; demek ki anlamak için bunlar gerekiyor;
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
yerken içerken nefes alırken uyurken hissedilmeyen varlık,düşünürken mi ortaya çıkmış..ne var bu lafta,laf işte..

cartesius'u anlamıyorsunuz... yerken, içerken...vb. gerçekten yediğimizden, içtiğimizden...vb. kuşku duyabiliriz ve dolayısıyla 'yediğimiz için, var olduğumuzu ya da içtiğimiz için var olduğumuzu söyleyemeyiz... ama eğer, her şeyden kuşku duyuyorsak, kuşku duyduğumuzdan kuşku duyamayız, yani kuşku duyduğumuz kesinleşir... ve kesin olarak kuşku duyuyorsak (yani kesin olarak düşünüyorsak) buradan, düşünüyor olduğumuz; ve buradan da, var olduğumuz sonucu çıkar... (cartesius'a göre)...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
cartesius'u anlamıyorsunuz... yerken, içerken...vb. gerçekten yediğimizden, içtiğimizden...vb. kuşku duyabiliriz ve dolayısıyla 'yediğimiz için, var olduğumuzu ya da içtiğimiz için var olduğumuzu söyleyemeyiz... ama eğer, her şeyden kuşku duyuyorsak, kuşku duyduğumuzdan kuşku duyamayız, yani kuşku duyduğumuz kesinleşir... ve kesin olarak kuşku duyuyorsak (yani kesin olarak düşünüyorsak) buradan, düşünüyor olduğumuz; ve buradan da, var olduğumuz sonucu çıkar... (cartesius'a göre)...

anlıyorum da insan aç olduğu zaman yemek yemeyi,yorgun olduğu zaman dinlenmeyi,canı sıkıldığı zaman bir şeyler karalamayı gezmeyi tozmayı düşünür,iç güdüleriyle hareket etmez ki..

şunu mu demek istiyor sunuz;tüm bu eylemleri gerçekleştirirken bize sanki varmış gibi sunulan şeylerin tat,duyu,gözlem her şeyin beyinde gerçekleşen ama gerçekte var olmayan ama bunları düşünebildiği için mi varlığını kabul etmiş oluyor..
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
önce, cartesius'la aynı fikirde olmadığımı ve burada kendisini savunmak değil de, sadece açıklamak istediğimi belirtmeliyim... cartesius demek istiyor ki, yaptığımız her şeyi gerçekten yapıp yapmadığımızdan kuşku duyabiliriz... bütün algılarımız kuşkulu olabilir... ve bu durumda her şeyin kuşkulu olduğundan, kuşku duyamayız... yani kuşku (ve dolayısıyla düşünce) kesinleşmiş olur... düşüncenin (kuşkunun) varlığı kesinleşince de, düşünen yani kuşkulanan öznenin varlığı da kesinleşmiş olur... yani, 'cogito ergo sum' buradan çıkar... cartesius'u savunmadan, açıklamaya çalıştığımı anlayacağınızı umut ederek...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
bu derinmaviliğin içinde turkuaz kaldığım aşikar..bence yeterli:)
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
eylem insanı olduk olmadı,sonra söylem insanı olup mikrofon ve kürsü istedik(sınıf atlayıp,sizi atlatıp) en son gözlem insanıyız deyip unuttuk kelimelerimizi...
.................................................................................
kuşkudan sonra ikinci perde,bildiğin herşeyi unut..
karalamadan günü bitirmeyeyim,defter küsmesin..
 

Psikotik Balık

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Ara 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
renetus cartesius, kendi felsefesini sağlam (kuşku duyulamayacak) bir temel üzerine kurmak istiyor... bu sözüyle, düşünüyorum derken, her şeyden (yani bir alemin, ya da çevremdeki binlerce varlığın var olup olmadığından bile şüpheliyim) kuşku duyuyorum; kuşku duymadığım tek şey, ''kuşku duyduğumdur'' ve eğer öyleyse, yani kuşkulu olduğum (yani düşündüğüm) kuşkusuzsa yahut da kesinse, demek ki varım, yahut var olmalıyım... demek istiyor... kuşku aracılığıyla düşüncenin kesinliğinden, varlığın kesinliğini çıkarıyor.../
kuşku duyarak tek kuşku duymadığı şeyin kuşku duyduğu olduğunu söylerken (yani bunu bile söylerken) kuşku duymadığı şeyler var. ayrıca kuşkulu duyması olarak nitelendirilen eylemin varlıkla ilişkisinin düşünmenin kanıtı olduğunu savunurken de atladığı şeyler var. bu "filozof" arkadaş bence daldan dala atlamış. (yanlış anlamayın bu bir küçük görme değildir) bi örneklemem gerekirse bu filozofun beynini çıkarıp bir makineye bağlayıp istedikleri verileri yükleseler de bu arkadaş kendini düşünen bir varlık ve insan yaşam formunda var olan bir canlı olarak görecekti. bu kişi gerçekten düşündüğünü/kendi düşündüğünü (buraya istediğiniz şeyi getirebilirsiniz) bu tezlerle bilebilir mi? bilebilirse aradaki sorulmamış sorular ne olacak?

ayrıca bir temele oturtmak amacıyla felsefe yapmalı mıyız? felsefe bu amaçla mı yapılmalıdır? ama bu filozofun söylediğin gibi bu amaçla yapmış
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
sn. psikotik balık, rene descartes'ın yalnız modern felsefenin önde gelen kurucularından biri olmakla kalmadığını, ama aynı zamanda felsefe tarihinin de tepe noktalarından biri olduğunu hatırlatarak; kendisini, tırnak içinde filozof, ya da birisi, yahut bu arkadaş filan diye anarak küçümsemeye çalışmanızı hoş karşılayamayacağımı, belirtmek zorundayım... bu tür yaklaşımlar, özgün felsefe sorunlarını kavramanızı kolaylaştırmaz...
 

Psikotik Balık

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
10 Ara 2013
Mesajlar
31
Tepkime puanı
0
Puanları
0
insanlık bize kişileri yüceltmeyi öğretti onları baş tacı yapıp söylediklerini dilden dile aktarmamızı istedi ben ise bu çıtayı biraz aşağı çekmek istiyorum.. çünkü felsefe temele inmekle başlar kalıplar kırılmalı. taçlar bırakılmalı.. ezber bilgiler öğretiler bir kenara atılmalı.

Ayrıca modern felsefenin kurucusu nasıl bir insan olabilir felsefe bilgilerin birleşmesiyle birikmesiyle oluşmaz felsefe bilim değildir taş devrinde yaşayan x insanının bakış açısının genişliği günümüzdeki hiçbir insanda var olamayabilir felsefe böyle bir şeydir.. felsefede modernlik kavramını ortaya atmak kalıplara tamamen bağlı kalmak anlamına gelir..

ayrıca ben özgün felsefe sorunlarını kavramak istemiyorum ben sorun yaratmak istiyorum.. insanı geliştiren var olan sorunları değil var olmayanı bulma çabasıdır çünkü var olmayanı ararken her olasılık akılda işlenmeye başlar.. ben kalıpları kırmak istiyorum çünkü en temele inmek istiyorum
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
peki, tamam... siz haklı olun; modern felsefenin ve hatta genel olarak felsefenin de kurucuları olmasın varsın... cartesius'un da felsefe alanında taş devrindeki herhangi bir insandan farkı olmasın... ama yine de cartesius'u (diyelim bir 'metot üzerine konuşma' yı) okumaya tenezzül buyursaydınız; ''kalıpları kırma ve en temele inme'' konusunda, belki bir şansınız olabilirdi... iyi forumlar...
 

mavimor

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,456
Tepkime puanı
3
Puanları
38
Yaş
44
330 misafir diyor bir yanlışlık olmasın?:)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
06.15.2013 16:40
nerdeeeen nereye :)

girip çıkıyorum ben, benim mesleğim internet gezginciliği;
gezgin çelebi benim; gezgin çelebiyim ben;
gezdiğim yurtlardan derlerim aktarırım ikayeler be;
uğrarım sık sık, oralarda yazmasa da ismim ben hep oralarda/buralardayım vesselam
 

uyuyan gençlik

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
23 May 2011
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Bir varmiş bır yokmus. zamanın birinde bi kız yaşarmış. ama anasının kızı olanlardan hani.bu kız buyumus ve onune 2 yol cıkmıs. kararsızmış ve buyuklerinden yardım istemiş. onlarda onu ailenin yolundan gitmesi icin yönlendırmısler. oda hemen kabul etmiş, etmeyipte napsın içinde volkanlar patlıyomus. eğer o yolu tercih etmezse ters istikamette suruklenceginden eminmıs. fakat o gunden sonra hayatındaki hersey aleyhinde olmaya baslamıs . sanki bulundugu konumu sınayan kararından dondurmek ıcın var gucuyle ugrasan maddı manevi gucler varmıs. kıyafetı yuzunden asagalanmaktan tutunda yanlızlıga ıtilmeye ,parasızlıktan tutunda ailevi sorunlara kadar sayısız olay yasamıs. fakat direnmiş, pes etmemiş. taki okulu kazanana kadar. sımdı hayatının kararını vermeliymiş,ya sıstemın kurbanlarının arasına katılcakmıs, yada almıs oldugu karardan taviz vermeden hayatına devam etcekmiş. tekrar buyuklerıne danısmis, fakat bunlar oncekıler degılmıs. onlarda gelecegini kurtarması ve okuması icin onu o kararından donmeye ikna etmısler . bu kafası karısık küçük kız okula baslamış. okulda okul hanı, memleketın en saygın okullarından bırı. herkesın hayalını kurdugu cınsten, fakat malum, o okullarda ıyı derece egıtımın harıcınde bırde muthıs derecede kafa karıstırıcı, ınanc oldurucu egıtım ve ortam var. tabı kafası karısık kız bırde boyle bır okula ve ortama gırınce, buda yetmezmiş gibi birde maddi durum duzelince, ve bu arada kızımızın guzel olmasıda artı parantez, zaten icındekı volkanları sonduremıyen bu kız kendını ortama teslım etmıs. fakat hayatla olan sınavı bu kadar da degılmış. once vermek zorunda oldugu sınavı verememıs ve kalmıs. hemen pesinden hayattaki en guvendıgı ve duskun oldugu kısiden darbe yemıs. adeta yıkılmıs, bırdaha asla affetmemeye yemın ıcmış. buda yetmezmiş gibi kısa suren varlık donemıde bıtmıs. parasız ve sıkıntılı gunler gerı donmus. durum sımdı eskısındende beter hal almıs.
ugruna bazı ınanclarından tavız verdıgı okul hayatı bıtmıs, enguvendıgı ve sevdıgi kısıyı hayatından silmiş, ailede ağar derecede psikolojik ve maddi çökuş olmuş, kucuk kız darmadagan bı hale gelmişti. ama yıkılmadı tekrar hazırlandı sınava. ama malum olaylardan dolayı eskısı kadar olmasada ozel bı okula yarı burslu okuyacak kadar puan almıştı.hıkayenın basındakı ılk akıl veren kısıler okulun kalan odemesını ve masraflarını karsılamaya soz vermişler, kızda kabul etmiş tabi çaresizce. fakat cok kısa sure gıtmiş okula ve ani bi kararla bırakmış. tekrar hazırlanmaya baslamış sınavlara. belliki hayatına mudahale etmelerinden cekınmıs. cunku o artık ınancını bıle kaybetmıs. tekrardan bı hazırlık donemının ardından sehır dısında ortalama bi okulda ıyı bı bolumu okumus...sizce hikayede gecen kısı verdıgı bı tavızle tum hayatının degısmesine neden olmusmudur.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst