Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde telrunya tarafından oluşturulan Karalama Defteri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 208,833 kez görüntülenmiş, 1,750 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Karalama Defteri
Konbuyu başlatan telrunya
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan velevki

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bizim derslerimiz-öğrenme bütünlüğü

---------- Mesajlar Birleştirildi at 21:52 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 21:48 ----------

onların farkedememelerini farkediyorsunuz bunu düşünün;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
http://www.felsefe.net/serbest-kursu/75594-mutluluk-nedir.html
adresinden taşınan mesaj
---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:57 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:54 ----------


mutluluk sarsılmaz bi hal olmalı-dağılmaz-kendinden gitmez

yani iyi bi insanın iyiliğinden sözedebilir misiniz?
kötülüğünden
kötü eylemlerinden? hatalarından?
şimdi mutlu insan? kimdir?

iyilik sürekli bir hal midir?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:57 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:57 ----------

mutluluk-mutsuzlukta kesintili bir hal mi?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:58 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:57 ----------

mut taşımak -mutun varsa? mut bulundurmak

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:59 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:58 ----------

mut bulunuyorsa sende bitene kadardır bitene kadar mutunu kullanırsın ve
mutun biterse mutun kalmaz ve mutsuz olursun

---------- Mesajlar Birleştirildi 15.10.15 at 02:03 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani 14.10.15 at 22:59 ----------

iyi bi insana iyi demeniz için -iyi insan- dememiz için, sürekli iyilik yapıyor- iyilik peşinde mi olmalıdır?
bu birinci sorumuz? yani sürekli birilerini kurtarmalı? yardım mı etmeli mesela
genel
mesela süpermen uçmazken süpermen midir? ya da uçamaz mı? iyilik-kurtarma üstünde mi olmaldır?
süpermen insanları kurtarmazken de (ve Lara'yla gün geçirirken de?) spermmen değil midir ?ve uçabilir değil mi?

şimdi mutlu insan genel mi? mutsuzkende mutlu insan mıdır?
ve şöyle:
iyi insan iyilik yaparken mi iyidir?

iyi de iyilik bir duygu değil ki? diyebiliriz
belki mutlulukta değildir? bize yanlış anlatılıyordur? ya da biz yanlış düşünüyoruzdur ve başka açı yakalamayı deniyoruzdur

bugün çok kötüyüm dediğinde kimse kötü olmuyor ve kötü hissediyorum

çok mutsuzum bunu kaçımız kullanır -gündelik
berbat hissediyorum -tüy çuvalı gibiyim!
(çok mutluluk ve az mutluluk ölçülebilirliği)

(hedonizm;bknz.lütfen )
haz ve mutluluk kavramları ayrılmalı mı? bilmiyorum
mutluluk süreğen bir hal duygudurum ya da yaşamdurumu mudur?-bakışı, duruşu mudur?
yani kişiyi tanımalamada kullanılan iyi kriteri gibi -genel- yeterlilik ve görece ve elde edilen uyum kriteri bunda da kullanılmalı mıdır?

http://www.felsefe.net/serbest-kursu/75068-mutluluk-surdurulebilir-mutluluk-ve-hedonik-uyum.html

mutluluk fiziksel bir duygu mudur? ; zihinsel olarak bir iyi hissetme midir? ya da düşünsel
mutluluk fiziksel bir tepkime midir? ya da bundan ibaret midir?
mutluluktan havalara uçuyorum ya da uçuyordu dediğimizde ne olur? hhiç uçtunuz mu? uçanları gördünüz mü?
(korku kaygıda örneğin - Bir ürkü, bir tepki ile -anlık ve fiziksel- korku örneğin -bir anlık tehdit ya da korku objesi-nesnesi görmesi ile uyarılan korku genel yaşam absorbesi ve durumu ayırdı gibi mesela)
mutluluk seratoninden ya da başka kimyasaldan mı ibarettir-

kişi mutlu bir yaşam sürdüm ben diyebilir örneğin içinde diğer anları sıyırarak
- toplu mutluluk endeksi_?

ya da ben mutlu değil başka (değerli) bir yaşama odaklandım -diyebilir; Travmalı da olsa yaşamım, belirli başarıların ve amaçların peşinde koştum yıprandım savaştım ve dövüştüm- mutluluğu başaramadım ama amaçlarıma ve hedeflerime ulaştım

mutlu kimdir? beethoven mutlu mudur?
aristo mutlu mudur?
mutluluk bir başarı nüvesi midir? nedir? -genel zihinsel tutum mudur?

(yılandan korkuyorsunuz diye sürekli yılan görmezsiniz ve korku uyarmak için -ki eğer bunu istiyorsanız- kendinize sürekli yılan göstermezsiniz- aksine bundan kaçınırız değil mi?)
eğer böylesine mutluluk uyaran bir durum olsaydı?

mutluluk korku kaygı karşısında bir durum mudur? acı karşısında?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:25 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:22 ----------

http://www.felsefe.net/serbest-kursu/75593-umursamamak-ve-onemsememek-arasindaki-fark-nedir.html
adresinden taşınan mesaj

düşündümde sanırım yeni bir değerlendirme yapıcam

umalımda Ortadoğu da barış olsun-bir gün ve umalımda kardeşlerimiz/insanlar yeni bir dünya görsün
-barışlı-mutlu- biz görmesekte gelecek görsün
ya da
benim yaptığım hataları ve bizim yaptığımız hatları başkaları yapmasın-gelecek yapmasın
bu sözü-sözleri imzalayabilirim

umalımda Kamilet vadileri bakir doğasıyla korunsun-ben gezmesemde görmesemde ve hiç göremeycekte olsam

ama Kamilet Vadisi için eylem yapamam türetemem
ama öyle olmasını umardım ve isterdim-beklerdim;
eğer başka bi dünya olsaydı-eğer umudum olsaydı (değişeceğine-durduracağıma), eğer yöneticiler anlayışlı olsaydı ya da tepkiye ve etkiye anlatmaya açık olsaydı onlar ne yapardım/yapar mıydım bilmiyorum bu sonuçlarda değişirdi eylemler

Ortadoğu barışı içinse -barış umudu olan bir eylem için, barış getirecek bir eylem için -gerçekten barış getirecek/barışı getirecek-koruyacak ve sağlayacak bir eylem için -bu sonuçla- herşeyimi feda edebilirdim sanırım- varlığımı -tüm varlığımı

ama etkisiz bi eylem için kımıldamazdım-sonuçlarına inanmadığım

benim okuduğum eğitim sisteminde okuyor çocuklar hatta daha berbatı-bu yüzeysel bi örnek ama
bunu umursuyorum ve önemsiyorum mesela
Cumhuriyetin eğitim sisteminde okuduğunu yetiştiğini belirtmişti bir Nobel ödüllü Türk bilimci-bilim adamı
bu soru aklıma geldi eğreti aslında
eğer önemsiyor olsaydı ya da umursuyor herneyse Amerika da kansere çare bulmak/aramak yerine başka şeyler mi yapardı-doğduğu yerden/yerlerden uzak olmak yerine burada mı olurdu?
başka şeyler mi yapardı?
ama oradan sesini duyurdu -bu ses bana ulaştı

bizse oturduğumuz yerden boşatıyoruz-ne yapmalı

---------- Mesajlar Birleştirildi at 23:39 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 23:24 ----------

çığlık dediniz aklıma geldi-kimse bi şey yapamadı- yapmadı -yapamazdı da

"Bear GRylls" bölümlerinden birinde izlemiştim bunu-duymuştum
Amerikan askerinin bile girip çıkamadığı bi bölgede uçak düşüyor ve kaptan yardım aramak için dışarı çıkıyor ve biraz uzaklaştıktan sonra bataklığa gömülüyor ve diğer yolcular üçgün onun çığlıklarını dinlemek zorunda kalıyorlar

---------- Mesajlar Birleştirildi 15.10.15 at 00:00 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani 14.10.15 at 23:39 ----------

ama duyuyorlardı?

şimdi bunu düşündüm düşünüyorum;

eğer birden fazla-çok kişi çıksaydı
yada eğer yardım getirselerdi-götürselerdi/deneselerdi bu daha büyük bir felaket olabilirdi

umalımda insanlık bu çığlıklardan öğrensin-gelecek doğsun

yani hata yapanlar ve yapacakalr son raddine kadar hata mı yapmalı-bilmiyorum
tam ve pekişmiş bir öğrenme bi daha yaptırmaz-gerek duymaz-kanıksanmış
bir grup öğrenmesi ve bilinci-
öğrenmişlerin yönetmesi ya da geleceği görenlerin formülleri ve hataları ölçenlerin beklentileri ve tememnileri de bize yetmiyor/öğretmiyor

grup halinde bir insanlık ve bir kitle sürüsü

bazen bir kişiyi kurtarmak için üç kişi boğulur;
kendime acımayacağım bu sonuca ulaştım ben!

-örn. yüzme bilenler atlamalı ya da bir can simidi
ama yüzme bilmeyen tehlikelidir sizi de boğabilir , Örneğin bu durumda kişinin su yutması batması hatta şok geçirmesi beklenir ya da tavsiye bile edilir;
Simit geliştirmek iyi bir yol-eğer icad edilmemişse-
bu bir çözüm

insanlık,,, sanırım biraz batmaları ve boğulmaları ya da oldukça su yutmaları gerekiyor

elbetteki kişi kendi sularında duyarsız kalmayacaktır-atlayacaktır suya oysa tüm dünyanın sorumluluğunu üstlenmeye gerek yok sanırım ama nasıl bir vicdan hesabı muhasebesi ve rahatı sağlanır bunu bilmiyorum
kendine
bazen uyutmaz geceler ve sesler susmaz

ya onları denize iten varsa ve suskunsak -bu güç muhasabesi
-salt- boğulanlarla değil itenlerle -de- ilgilenmeliyiz (ki asıl onlarla-düşüren sebepler)

insanlık bu dünyaya doğdu ve işler burda tam şimdi bu durumda;
bizim hatalarımız geleceğin dersleri-öğretileri olmalı-umalım
umalımda böyle olsun!

yani gelecek-geniş bi zaman diliminde- çok geniş- insanlık uçak düşürmeyecek kadar öğrenebilir-
herhangi bir bataklığa düşmeyecek kadar ya da herhangi bataklığa düşme riskini sıfıra düşürecek ya da çok azaltacak ve indirgeyecek kadar öğrenebilir

biz eğer bugün bataklığa düşenlersek ya da onlara yardım edemeyenler ya da sessiz kalanlar ve benzeri bilmiyorum umarım öyle olsun olmasın ...
ben ne yapacağımı yapmadım? yapmam gerekir ya da yapabilirim-yapabilirdim

--
-insan kendisi, kadar sorumluluk almalı ve umur duymalı ; kendi koşulları kadar-kendi çevreselliği ve dünyanın ona verdiği hayat ve koşullar
bir asker olma idealiyle bir ülkenin yönetimini ele geçirip o ülkede reformlar yapabilirsiniz bunu gördük
bir ülkenin yönetimini (askeri ya da sivil) devrimle ele geçirebilirsiniz-bunu da gördük ve o ülkeyi istediğiniz gibi yönetebilirsiniz
ve işgal altında bir ülkeyi eylemsizce (nerdeyse) özgürleştirebilirsiniz (yada şiddetsizce diyelim) bunu da gördük

biri çıkıp yapacaksa değil bir kitle kendi idaresini nasıl ele alacak ve kendi iradesini
kuracak ya da -topluca? birebir bereber ortaklaşa onu biri ya da birileri de yönetmeden

kitle adına bireysel yüksek-yüksünç sorumluluk duymak ??? almak/yapmak!

?ama bu ülkeler o koşulları koruyamadı?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 00:52 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 00:00 ----------

barış icad edilmiştir ve insanlık onu kullanmıyor? bunu diyebilir miyiz? bilmiyorum

kitle bilinci ya da kütle bilinci icad edilmiş midir? merkezi bilinç ve yönetim merkezleri -dünya bilinmezleri ve realitenin tüm gizlemleri ve çarpıkları bilgi eksikliği-yönetilen kitleler ve insan adına düşünmek ve yapmak-erdem üretmek, çaba üretmek ve sonuç
bilim üretmek-materyal üretmek, şiir üretmek -şiire dökmek kendini-esine dökmek- sanata dökmek -çağa aşk bırakmak ; insalığın yaptıkları-ses bırakmak ; aslında pozitif çığlıklar-karşı çığlıklar; karşı sesler bin yıl ötelere giden sesler
adını bin yıl öteden aklayan sesler bırakmak-düşünceni -bilmiyorum
felsefe bin yılı aşıyor ve hala da yaşıyor ; sokrat'ın erdemi -iade-i onuru-itibarı bin yıl sonra veriliyor engizisyonunca -onu temsil edenlerce ; temsil etmediklerine inansınlar neden versinler;
aydınlık ve ak günler yapmak ve onlara inanmak-buna
bir kiteleye inanmak neyle başlar- güç vermek-inanç vermek ve onur vermek-duymak adına

insanlık barış içinde, uyum içinde, mutluca, sonsuz tüketimle ve sonsuz özgürlükle bi arada mutluca yaşabildiğini-yaşayabileceğini ya da bilmiyor-keşfetmedi
olmalı

---------- Mesajlar Birleştirildi at 01:08 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 00:52 ----------

Nazım'ın kız çocuğu hala kulağıma çarpar-bu bir çığlık mıdır? hiç bir kız çocuğu çığlığı duymadım ben ve hiç bir kız çocuğu gözümün önünde ölmedi -savaş
tanık olmadım da -çığlıklara

ama Nazım'ın kız çocuğu güzünden -başka bir sesten ve ağızdan yazımı-tanımı/yazışı bende etkidir;

ama şimdi düşündüm de Nazım bunu yazamazdı kız çocuğu ölmese? yani varoluş bunu üretmek için bir diğerini üretiyor ; acı üretmek için mutluluk gibi oldum

-varoluşun tüm bu zıtlıkları kulağımıza çarpan bir diğerini hatırlayıor -
-eğer savaş olmasaydı duyacak çığlıklar olmazdı (duyacak çığlıklar olmasaydı duyacak çığlıklara üretilecek duyarlılık -ve tepki-ler de tabi) ve ve eğer barış olsaydı biz mutluluk ve tepki üretmezdik; bir çığlığa duyarlılığı üretmek için bir çığlık üretmek (ve arada tüm üretilenler-bir hafıza bütünlüğü de)
varolşun işi bu mu şimdi düşünür oldum? kendini tanıması mı? (bruno! bruno!) yani özgür doğasını-özgün? kendi bilinçliliğini

her kız çocuğu mutlu olsa biz kime üzülecek tik? neyi takacaktık ve -neyi- takınıp ne yapacaktık?
gökyüzünde -yer- altında özgürcülük mü oynayacaktık? buna hazır mıyız? bilmiyorum-z
bu bizi mutlu eder mi? sadece bir acı üstüne ? sadece bir başarıda ? bir kavuşmada bir elde etmede? zafer -zafer bizim olursa ve onu ellerimizle kazırsak belki -başarırısak bir süre

binlerce yıl savaşsız devinmiş bir uygarlık neyi umursardı;
sanırızm bu dünyanın doğası bu! -bu noktaya geldim; güçlü ve güçsüz ayrımı ve benzeri
yani bu dünyanın doğasına başka bir dünya kurulamaz-başka bir gökyüzü; Bunlar hep idealler olarak kalacak -(olmalı)
ya da evrimi (ve çevrimi)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
http://www.felsefe.net/serbest-kursu/75595-ask.html adresinden taşınmıştır

sus pus oldu sazendeler bu gece

Erich Fromm, insanın büyük yalnızlığından ve bu yalnızlığından kurtulmak için kendi dışındaki dünyayla bütünleşme arzusundan söz eder. Şöyle ki; İnsan doğunca, ana karnında belirli olan bir durumdan, belirsiz, tanımsız ve açık bir duruma gelir. İnsan, kendinin, diğer insanların, geçmişin ve geleceğin farkında olan bir varlıktır. Kendi iradesi dışında doğmuştur, iradesine rağmen ölecektir. Doğal ve toplumsal güçlerin karşısındaki çaresizliğinin farkında olması, doğadan kopuk varoluşunu dayanılmaz bir hapishaneye çevirir. Ayrılık yaşantısı kaygı yaratır. Ayrı olmak demek insanca güçlerini kullanma kapasitesinden yoksun bir şekilde dışarıda kalmak, çaresizlik ve dünyayı aktif bir şekilde kavrayamamak demektir.

İnsan, dışa yönelmediği, kendini şu veya bu şekilde dış dünyayla bütünleştiremediği takdirde delirme noktasına gelecektir. İnsanın en derin ihtiyacı, ayrılığın üstesinden gelme, yalnızlığından kurtulma ihtiyacıdır. Her çağın ve kültürün insanı, bu ihtiyaca çeşitli şekillerde karşılık vermiştir. Hayvanlara tapınma, insan kurban etme, askeri fetihler, lüks düşkünlüğü, çileci bir yaşam seçimi, işkoliklik, sanatsal yaratım, tanrı sevgisi, insan sevgisi bunlardan bazılarıdır.

Yalnızlıktan kurtulma ve bütünleşme ihtiyacının bir yolu da her türden esirikçe durumlarda yatmaktadır. Bu durum (esiriklik), bazen ilaçların yardımıyla, bazen ritmik seslerle yaratılan translarla, bazen tütün, alkol ve uyuşturucuyla, bazen “sürüye uyma” ve işkoliklikle, bazen seks(sevgisiz) ve orgazmla, bazen sanatçı veya zanaatkâr olsun yaratıcı etkinlikle sağlanabilir.

Ancak bu tür esirikçe durumlar, bireyler arası bir birlik değildir. Esirikçe kaynaşmayla ulaşılan birlik geçicidir. Bunlar, varoluş sorununa sadece pratik çözümler getirir. Bu sorunun tam çözümü, bireyler arası birleşmeyle, başka bir insanla “sevgiyle” kaynaşma yoluyla çözülür. Bireyler arası kaynaşma arzusu, insandaki en güçlü özlemdir. Çünkü insan sevgisiz bir gün bile yaşayamaz.(Sevgi konusu Erich Fromm’un, “Sevme Sanatı” adlı eserinde bilimsel olarak incelenmiştir.)

Hedonizm. Bir yükselen trend ve bir yükselen tehlike!

Öncelikle Hedonizm’in ne olduğu ile başlayalım. Hedonizm Türkçe ile ‘Hazcılık’ olarak adlandırabileceğimiz, eski yunanca ‘hedone’ (haz, zevk) anlamında olan ve eski yunan düşünürlerinden Aristippos ve çağdaşı Epikuros (Epikür) tarafından geliştirilmiş olan bir felsefi akımdır. Temel öğretisi ‘hayattaki en yüksek değerin haz (bedensel zevkler irdelenerek) olduğu, ideal yaşama bu yolla ulaşılacağı’ ana fikrini içermektedir. Teorik anlamda Aristippos bedensel zevki en önemli ‘iyi olma hali’ olarak görürken, Epikür ondan farklı olarak ruhsal hazzın daha önemli ve ideal olduğu görüşünü getirmiştir.

Günümüzde dünyada ve özellikle ülkemizde de ne yazık ki yükselen bir trend olarak karşımızda duran hedonizm insanlık yaşamı için ciddi tehlike boyutlarındadır. Bu trendin (yükselen değerin) etkisi altında veya tutsağı olan milyonlarca insan, yaşamında sadece yeme-içme, eğlence ve cinsel hazzı ön planda tutan, sadece bedensel haz doyumuna ulaşmayı temel yaşam prensibi olarak gören bir anlayış ve yaşayış biçimi içindedir. Özellikle gençlerin (aslında kabaca 15-40 yaş aralığı diyebiliriz) tehdit altında olduğu bu akıma kapılan insanlar, yaşamlarını tamamen zevk almaya yönelik olarak planlamakta, eylemleri hep buna yönelik olmaktadır.

Bu tipleri televizyon kanallarında, sürekli boy gösteren , yeme-içme ve eğlence gurmesi olmuş, ya da bazı bu tip ünlülere özenerek onların yaşam anlayışını benimseyip o yolda ilerleyen, yaşamda bedensel haz dışında pek fazla amacı olmayan, yada sadece sonuçta bu hazza ulaşmalarını kolaylaştıracak ara amaçları olabilen kişiler olarak çokça gözlemlemekteyiz.

...hayatını anlamlı hale getirecek doğru yaşam modellerinin sunulamaması (aile ve çevre), hatta bazen kısırlaşmış monoton bir yaşamın verdiği sıkıntı bile hedonist eğilim ve davranışın kaynağı olabilir. Bu anlamda hedonizm bir psikolojik bozukluk olarak görülmeli ...
; hedonist yaşam tarzı süren kişilerin çoğu bu haz halinin sürekli olamamasından dolayı
...
bir konu,
http://www.felsefe.net/felsefi-tartismalar/2502-kendi-ask-felsefeniz.html

bir söz dağırcığı -dağarcı-ğ

hatta iki söz


---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:57 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:51 ----------

aslında hedonzimle alakalı yazıyı bütün bölümleriyle sevemedim ve paylaşamasım da
ama bunu paylaştım batıcı gelse de; yer-yön -kimi
ne felsefesi-ilkesi alakası var diyebilirsiniz
bir popüler kültür dayatması olarak aşk ya da bir popüler kültür dayatması-öğretisi olarak kavram
aslında bu soruyu cevaplamama gerek yok kendi içinde barındırıyor metin -ilk alıntı;

Aşk insanlığın yarattığı büyük bir esrikliktir -esrime kurumudur; ortak esrime kurumu
ve hedonculuğa kaymış çıpa tutmuş bu kavram irdelenmeli
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ağlayan'ın malı Gülen'e hayretmez demiştim - T.Özkan
-
Kanaltürk bizimdir -Adnan Bulut

(derdumi yazacağumda gomar yapraklarina)-şimdi dinliyoruz bunları!)

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:02 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 17:28 ----------

izliyorum izliyorum izlemeye devam

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:36 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:02 ----------

Hiçbir noktadan toprağa bağlı olmayan alternatif akım (AC) devrelerinde, kutupluluk önemli değildir çünkü her saniyede birçok kez kutuplaşma oluşmaktadır.-vikip
.............

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:42 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:36 ----------

Doğabilimsel açıdan, elektrik akımlarının aksine, nesnelerin mıknatıslılığı, atom (veya öğecik) düzeyindeki eksicik deviniminden kaynaklanır (öğeciksel çift kutuplusu). Ayrıca mıknatıssal moment olarak da bilinen atom düzeyindeki bu devinimler iki türdendir. Birincisi, eksiciklerin atom çekirdeği yörüngesindeki devinimidir, çok daha güçlü olan ikincisi ise, kendi çevrelerindeki devinimleridir (spin).
viki viki

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:45 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:42 ----------

foton polarizasyonu (foton kutuplanımı) klasik polarize sinüsoidal düzlem elektromanyetik dalgasının kuantum mekaniksel açıklamasıdır.

Bireysel foton özdurumları ya sağ ya da sol dairesel polarizasyona sahiptir.
+ + + + + +

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:46 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:45 ----------

Süperpozisyon özdurumu içinde olan bir foton lineer, dairesel veya eliptik polarizasyona sahip olabilir.
bekliyoruz bekliyoruz viki bu da

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:47 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:46 ----------

doğa bize öğretti-spin master kasyoypa selam olsun!é,,

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:50 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:47 ----------

hiçbir noktadan toprağa bağlı değiliz-göğe hiç -;her yere ya da hiç bi şeye

siz toprağa bağlı mısnız? ayaklarınız yapışık mı?
kendilerini ağaç sananlar - --izleyeceğiz ola;

---------- Mesajlar Birleştirildi at 19:26 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:50 ----------

Gluonlar (ingilizce =tutkal, bağlayıcı tutucu anlamı olan) kuarklar arasındaki sağlayan temel parçacıklardır.

Bu etkileşim fotonların elektromanyetik etkileşmedeki rolüne benzer bir şekilde iki yüklü parçacık arasında momentum değişimini sağladığı düşüncesi ile benzerlik kurularak anlaşılabilir.

Kuarklar ve oluşturduğu için, baryonlar ve mezonlar içerisinde ve arasında gözlemlenir. ve bir arada bulunmalarını sağlayan da güçlü etkileşimdir.

Teknik olarak düşünüldüğünde, gluonlar vektör ve güçlü etkileşimde aracılık ederler.

Elektromanyetik etkileşmede fotonun rolünden farklı olarak gluonlar renkyükü de taşırlar ve sadece aracılık etmekle de kalmazlar aynı zamanda güçlü etkileşime de katılırlar. Bu katılım da güçlü etkileşimi düşünerek hesap yapmayı elektromanyetik etkileşimin hesaplarına kıyasla oldukça zor bir hale sokar.

Gluon bir vektör bozondur ve foton gibi spini 1'dir. Kütleli spin-1 parçacıkların 3 tane kutuplaşma durumları olmasına karşın, gluon gibi kütlesiz vektör bozonları iki tane kutuplaşma durumuna sahiptir. Bunun sebebi ayar değişmezliğinin enine kutuplaşmayı gerektirmesidir.

Bu durumun sezgisel olarak kavranması zordur.

Kuarklar üç farklı renkyükü taşırlar ve antikuarklar 3 farklı antirenkyükü taşırlar. Kuarkların bu özelliklerinden farklı olarak gluonlar hem renkyükünü hem de antirenkyükünü birlikte taşırlar. Bu birlikte taşıma durumunun daha iyi anlaşılabilmesi için renkyükünün matametiksel analizinin çalışılması gereklidir.


Kuantum renkdinamiğine göre sadece bir gluon yalnız olarak hareket edememesine rağmen sadece gluonlardan oluşan ve olarak isimlendirilen parçacıklar kuramsal olarak mümkündür.

Bunun dışında bazı varsayımlara göre başka ekzotik hadronlarda gluonlar parçacığı oluşturan bileşenlerden biri olabilir. Kuantum renkdinamiğinin boşluğunun ötesinde çok yüksek enerjilerde kuark gluon plazması oluşur ve bu plazmada hadronlar bulunmaz, sadece kuarklar ve gluonlar serbest parçacık olarak bulunurlar.
Grup kuramı ayrıntıları Teknik olarak kuantum renkdinamiği ayar simetrisine sahip bir ayar kuramıdır.

-fikipedi-


ben bu fiziği sevdim hiç bi şey anlamasam da bana çok şey anlattı


renkyükü -renk hapsi -süperpozisyon -özspin
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
yeterince doğuya gidereniz batıya ulaşırsınız

sanırım yeterince sağa giderseniz de sola,
aslında şaka bir yana İsveçte büyümüş bir Türk söylüyor bu sözü, İsveçli bir Türk
ikincisi benim eklemem tabi, Eğer gezegenimiz Küçük Prensin ki -gibi- kadar küçük- olsa bunu hemen farkederdinik

El refleksi -yeni- bugün TV yi açıyorum ve bu belgesel , İsveçli Türkler hakkında,
iyi bir hatırlatma! bu!
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
neden varız?varolduk?

neden varız ya da varolduk ? neden
neden sebebi- sebebi ne? değil mi?
bir başka yorumlama da ise ne'den -ne ve kimden ya da ney-den (dolaylı bir varoluş ve dolaylayan -özne kimlik ya da amacı)
bir tanrı varetti ise eğer ve bir aracı-yapıcı o bir varedici ve varetti ve onun amacı sorgulanmalı -o bilir bulur bunu-kararlaştırır biz de bilemeyiz ona sormalı ya da o olmalıdır aslında bilme için; bizim bilişimizde dolaylı (ya da sınırlı) olurdu yoksa ? değil mi?

Gerçekten tanrının/varedicinin-varedenin amacını ve ne düşündüğünü bilmek için o olmalısınız ya da yaratmamış bir tanrının yaratma varetme öncesinde olmalısınız ki ne düşündüğünü o olarak bilebilesiniz ve kavrayabilesiniz -diğer cevap hep subjektif ya da yetersiz kalırdı?

-gerçek bilme doğmaz;

Evrenin yaratılış amacı nedir.? Neden varız.? Sürekli düşünsel bir konum içerisindeyim. Sizlerin değerli düşüncelerine ihtiyaç duyuyorum. Sevgiler.

yaratılış amacı baştan öngürü -kabul
yaratılmamışsa? ya da yaratılmamışsa bildiğimiz anlamda yaratılmamışsa- kabul gördüğü anlamda ve şekliyle!
peki yaratılmışsa bile yaratılmamış

bu soruyu yantılamak için daha baştan yaratılmış cümlesini ve amaç içeriğini kabul etmek sorgulamak gerekiyor ki aksi yanıtlar olmuyor -bir önerge geliyor?
-kişi aksini düşünüyorsa bu soru yanıtlanamaz ya da yanıtları bu sorunun cevabı olmazdı; bir açıklama olurdu
 

meyelan

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ağu 2013
Mesajlar
785
Tepkime puanı
26
Puanları
28
Belki bu soruyu tek soran biz değiliz,evrendeki ötekiler de soruyorsa bu soruyu?Neden varoldum,neden ben oldum,olmasaydım olmamaklığımı da bilmeseydim,böyle sapıtık fikirler uçuşturmasaydım mesela beni vareden ne kaybedecekti,beni düşürdüğü devasa varoloş kuşkusundan?Hangisi varettiyse,evren,kosmos,tanrı yada kendim hep benim dışımda değil mi dünyaya gelişim?
Hangisi icat edip atmışsa beni buraya eminim oyunbazın önde gideni..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
vikipedi-einstein sayfası -sayalarından alıntılar

Dini görüşleri

Einstein çeşitli röportajlarında ve mektuplarında inanmadığını ve bütün dinleri çocukça batıl inançlar olarak gördüğünü söylemiştir. [ ] Kendisi dinlerin çocukça ve batıl inançlardan oluşan boş inançlar olduğunu belirtmiştir. Fakat kendisini bir ya da olarak tanımlamayıp değişik zaman dilimlerinde veya görüşler belirtmiştir. Katı bir inanan Einstein, evrenin yasalarını anlamayı bir tür dini duyguya benzetmiştir. Ancak kendisinin dini fikirleri konusunda tartışmalar halen devam etmektedir.

Kendisi bir kitabında dini şu şekilde tanımlamıştır:

Gerçeğin ve onun insan aklına eşsiz biçimde erişebilmesinin mantıklı yapısına duyulan bu inancı "din" kelimesinden daha iyi ifade edecek bir şey bulamadım. Bu inancın olmadığı yerde bilim, yavan bir süreç haline gelir. Eğer rahipler bunu kendi çıkarları için kullanacaklarlarsa bırakalım da bunu şeytan düşünsün. Bunun için herhangi bir ilaç yoktur.

Albert Einstein, kendi Tanrı görüşünü de şu şekilde dile getirmiştir:
Daha yüksek bir düzenin bütün bilimsel çalışmasının arkasında dünyanın mantıklı veya anlaşılabilir şekilde yaratılmış olduğuna dair, dini duyguya benzer, bir inanç olduğu kesindir... Kendisini deneyim dünyasında ortaya koyan üstün bir akıl içerisinde yer alan bu sağlam, derin duygulara sıkı sıkıya bağlı inanç benim Tanrı anlayışımı anlatmaktadır.

50. yaş gününde, George Sylvester Viereck'e verdiği bir röportajda tanrı ve din ile ilgili fikirlerini şu şekilde özetlemiştir

Ben bir ateist değilim ve kendime bir panteist de diyebileceğimi düşünmüyorum. İlgili soru bizim kısıtlı akıllarımız için çok geniş. Biz, pek çok değişik dilde kitapla doldurulmuş bir kütüphaneye giren küçük bir çocuğun durumundayız. Çocuk kütüphanedeki kitapları birisinin yazmış olması gerektiğini bilir. Nasıl yazıldıklarını bilmez. Yazıldıkları dilleri anlamaz. Çocuk, kitapların sıralanmasında esrarengiz bir düzen olduğundan şüphe eder, ama ne olduğunu bilmez. Bu durum, bana göre, en zeki insanın bile tanrıya göstereceği yaklaşımdır. Biz, evrenin muhteşem bir şekilde düzenlendiğini ve belirli kanunlara uyduğunu görmekteyiz, ancak bu kanunları çok bulanık bir şekilde anlayabilmekteyiz.


birçok yazısında panteist eğilimler sergiler, kişileştirilmiş bir tanrıya inanmadığını belirten "Asla doğaya bir amaç ya da hedef ya da insanmerkezci (antroposantris) olarak anlaşılabilecek herhangi bir şey yüklemedim" sözü, Spinoza hayranlığını belirttiği yazısı "Evren'in harikulade düzenlenmiş olduğunu ve belli yasalara uygun hareket ettiğini görüyoruz ama bu yasaları sadece bulanık bir şekilde anlayabiliyoruz. Spinoza’nın panteizmine hayranım, ama onun modern düşünceye katkısına çok daha fazla hayranım, çünkü o ruh ve bedenî iki ayrı şey değil de bir bütünmüş gibi gören ilk filozoftur" ve "Tanrıya inanıyor musun?" sorusuna verdiği cevap "Varolanların düzenli uyumunda kendini gösteren Spinoza’nın Tanrısı’na inanıyorum, insanların kaderiyle ve eylemleriyle ilgilenen bir Tanrı’ya değil."


ekler;
Biz dünyalıların ne garip bir durumu var! Burada kısa bir süre için bulunuyoruz. Niçin geldiğimizi bilmiyoruz, sezer gibi oluyoruz zaman zaman.
devamı için;
Çok dindar bir inançsızım ben… Başka türlü, yeni bir dine inanıyorum.-einsteini yazı-alıntı için tıklayınız;

her neyse neden ekeldim karalama defteri- başka bi şey kalmadı ;
kafası karışıklar ordusu aklıma bu geldi-insanın kendini açıklayamaması üzerina sanırım; ne düşündüğünü bilememesi ve bi şeyler bilmesini-bilmemesini açıklayan şeylerdi
bi şeyler biliyorsun hissediyorsun ama o değil ya da seziyorsun ve açıkladıkların düşündülerin inandıkların değil belki
bunun gibi şeyler-saçmalıklar
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
kükreyen gök- gök kükremesi-göğ
kükreyen göğ-göğüs

---------- Mesajlar Birleştirildi at 21:43 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 21:08 ----------

kalıntı ya giderse?
nefesin bir termonükleer santral gibi solunduğu bir günde
ki havanın içimden geçip yere battığı
ki ses değirmeni
ve solunum/soluyuş değirmeniymişisçesine özgürlük

-

içimde bir şiir akıyor/içimde bir akım
ses akımı ve
akım akımı
patlamaya ciğer arıyor ses
hava girdiği yerden geri dönmeyişçesine çıtlayıp panlamak
aşağılara inmek ve kendini açmak patlatmak
akmak
havayı yutan;
yutan ve çeken-içen bir yutaç gibi

hava dönüştürmek her soluyuşta

içimden bir akmanın/akmakın akmak istemesi/çağlaması, oluşu

ben
kocaman bir uzay kadar içim
içime küçültülüp dondurulmuş (bu ben)
bir zaman makinasının ya da yer makinasının ve küçültevcinin küçülttüğü küçüçük içim içime sığmış kocaman
kocaman bir içtir


"göğsümde gökrek atar -kükreyerek"


-kükrençli gök solunum-

deneme linki-tüm veriler;

sitenin kaldırılma olasılığı üzerine paylaşım ve veri taşıma analizi paylaşımı hatırlaması ve benzeri uzamalar
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
aynı sonuca götürür bizi- nesli sağaltma -düşünce sağaltma -fiziksel ve mental olarakta
bunu düşünürüm-düşünürüz; Genetik üst türler ya da daha dayanaklılar-örneğin, Sonra ne olur eş benzer daha az çirkin bir tür -genetik eşlilik ve
daha az çeşitlilik? ve kültürel azlanma, daha az çeşitlilik ya da benzeri şeylerde

Ama bu veriyi sağaltan bize bu gerçek
bunu oluşturan
bu altyapı ile bu bilgi hazırlandı , bu andaki gerçekle

yani kısaca şunu söylemek istiyoruz bir nesli sağaltmak için bile sağaltılmamış bir nesle ihtiyacınız var ve bir düşünceyi
ve iyi insanlar bulmak için kötü insanlara -(ve iyi olgular -gerçekler için kötü gerçeklere ihtiyacımız var)
(da çok kötü insana ve daha çok ya da çeşitlilikli insana ve) hep dönüp dolaşıp bu sonuca varıyoruz ve gerçeklik başımıza yıkılıyor ve içinden çıkamıyoruz çıkılamaz bi hal alıyor bu şeyler hep

-gerçeklik olduğu gibi ve /(olduğu gibi bütün ve tartışılmaz) görünüyor) bize bir noktada bu halde de

bi şeyi iyi yapmak iyiyi sağaltır ve tekleştirir kendi sınıfında tek ve (karşıtıyla) devinimsiz yapar mesela
bu dengeyi nasıl sağlamalı ve bu dualliteyi nasıl aşmalı bu insanlık bilgiye ihtiyacızmı var bizim

daha bir milyarı feda etmek için sekiz milyara ihtiyaç var- bu düşünceyi oluşturmak için; kırk milyar olsaydı iki milyar öne sürebilirdikte

400 milyon olsa dünyada ikiyüzbilinin feda edebilirdik-biz böyleyizdir

-fiziksel olarak hastalıktan sağaltılmış bir nesil daha baştan kanserlilerin üremesini feda edin; (ya da teknolojiyi ve onu üretenleri-çaresizliği feda edin)
kansersiz toplum yok mu? bir yerli toplumu? kalp damar hastalığı olmayan toplum yok mu? bir orman toplumu? damızlık bireyler yetiştirip kendi üremenizi feda edin

---------- Mesajlar Birleştirildi at 12:27 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 12:19 ----------

insan bilinçlendikçe üremiyor batıda bu hep var
bireysel yaşama ve erdeme gömlüyor bireysel varetmeye ve hiçliğe
bilinçsizler ürüyor bu sefer doğal bir şekilde hızlı bir şekidle bu doğanın dengesi yerni alıyor her şey

---------- Mesajlar Birleştirildi at 12:29 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 12:27 ----------

bu dünyaya çocukgetirilemz diyenler kimler? çocukları için acı çekenler/endişe edenler (ve gelecek hazırlama kaygısı ile didnip böbürlenenler de) ve kader ve mukadderat rızkı hazır diyenler kimler direk düşünüş işte

---------- Mesajlar Birleştirildi at 12:30 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 12:29 ----------

direk düşünüş işte cengiz han'ın bugün dünyanın yüzde ikisini döllediği düşünülüyor -

---------- Mesajlar Birleştirildi at 12:36 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 12:30 ----------

döllediği yanlış oldu direkt akrabalık bağı ve kan bağı-genetik
kütlesel çoğalma ile- geçişme de
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
zalim bilmem aptallar öldürülmelidir

---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:41 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:38 ----------

toplum yararını ölçemeyiz biz, toplum yararı çok subjektif

---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:41 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:41 ----------

masum diye bi şey yoktur zalim diyede bi şey yoktur kararlar vardır

---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:47 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:41 ----------

benim amacım fedam çektiklerim üzerine başkası çekmesindi
bu yaşamın tekrarı bu aptalcası ve aynısnın aynısı kisme yaşamasındı gerek yok bu donanmaca devinmece , başarı değil benim fedam
yaşamımdaki takıntı süreçleri geçememezlik -süreçleri- akıl hastalıkları -şizofreid ve paranoid anlar -antiisyanlar varlık bulma; Bi altı ayım var bunun kimsenin yaşamasını istemezdim varlık yıkardım ve evren yıkardım bu hisle belirttim elimde olsa hemen çökertirdim
Hala zor bi süreç ve kötü , Bu günler ve isyanlar bu duyumlar ya da durumlarla -pek- aptalca her şey

---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:52 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:47 ----------

tehdit baskı ya da giderme (gücü giderme savma -tehdidi) altında herkesi yokedebilirim elimde ise
özgür istencimi baltalayan herkesi ve herşeyi, özgürlüğüme kasteden herşeyi yoketmenin kılında anda
yalana dolana tapanları, olayları -olguları kişileri düşünmeden hemen
varlıklarını değere sayıyorlar değere boğardım onları en adil ölümle

---------- Mesajlar Birleştirildi at 21:35 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:52 ----------

yalan varlık tehdididir özgürlük te
bilgisizlik gelecek _bilgisizliği gözünüze soktuklarında onları yokedesim geliyor; Belki kendilerini ve kişilerini ve tehditlerini değil yani bedenlerini kaldırmak ortadan benim bedenim ne ki? ben kimim ki? durumu olguyu yoketmek bir gidere erdirmek bir
Bilgisizliği_varlıksızlığı/yalanı ve özgürsüzlüğü tam tersine ve bunların aksiymiş gibi sunanlar bunlar (bilgi varlılıklık ve özgürlük) olarak takdim edenler bilgisiz ve ilgisiz kalabalık ve kütle bunu dayattığında evet geliyor içimden bir his onları tutup evren dışına varlık dışına sürüyecek-uçuracak kadar (bir direnme-içtepi-tepki) ya da tam tersi içten onlara bilgi dokunacak-dolduracakta bi his ve itim-atım-direnç
ya da onlara varlık-his-duyarlılık verecek kadar anti paradigma ve onları tutup bir patlamaya atacak kadar hisler _ Hislerim boğuluyor
bir yalanı ve yanlışı bana savunduğunda ve gerçeği ezdiğinde (özgürlüğü boğan herşey için)
beden kaldırma-yoketme-giderme de değil aslında bu -bu durumu boğmak gidermek hapsetmek ya da yoketmek ya da bir ayrılığa/ışığa erdirmek-eriştirmek atmak bir bilgiye onların gözüne ters sokmak
göz kendimi içine sokmak ya da onların yerine-içine girmek kendimi sokmak birdenli hisler -durumumu sokmak aklıma ve ben olmak ve diğerleri
acıma-anlayışıma ortak olmak ya da acılarımı, çığırtkanlığımı görmesi hepsi içimde devrişiyor bunların sıkıştığımda ve varlık bulduğumda
bunu itiraf edebilirim- küçük bir çocuk yalanla karalanırken bile ve kirli edepli terbiyeyle zehirli terbiyeyle boğulurken annesini uçurasım geliyor havaya _çocuğu katlederken görüyorum ve törpülerken ve baltalarken bütün direncini onu uyumlaştırırken-daraltırken sistemde aynı
öldürmek nedir bu beden tapıcılığı nedir? her an öldürmede zehirlemede
mazlum sanılan zalimler
aptal diziler ve kafa doldurmalı çizgi filmlerle çocuklar doldurulurken bunlara kafa çanak tutanları-görmezleri -duymazları ve hepsini aracı olanları her kimse işte; dünyaya çomak sokanları _bazen kafa tutuyarum kendime ama işte içte oluyor tabi hepsi duygularda bunlar bir eylem dışarda bizede- biz kimiz ki?
ben herkesi öldürdüm gömdüm yeterince
bu beden saymayla giden işler aptalca varlığı varlığı ölümle sayanlar ve hayatı bişey sananlar
binlerce hayatın anı bir hayatta bir anda yaşanır
,sanalcalar aptalcalar boşa hayatlar tohum vermiş filizler ve otlar gibi insanlar
binlerce yaşamlık tadım
hayatı sürdürmece içindeki an sayımı ve zaman sayımı
hayat faydası doğumla ve ölümle?

--

kendi varlığım değil kendi varlığımı varlığa bir varlığa koyamam kendi yaşantım için hiç değil genel yaşantı kalitesi ya da yükseği için evet karanlıklar boğardım düşünmeden utanmadan ve usançla_kalabalıkları da

-özgür yaşamış ve bir gün yaşamışlığın tadını ve varlık hissetmişliğin tadını anlasın artık insanlar kaç hayatı ya da hayatlarını çöpe atarlardı ya da hakederlerdi takasa verilrlerdi de kendileri hesaplasın; binlerce boş yaşamlık-zamanla ölçülmeyen şeyler

bir bilgi olmalı yeryüzünde-bilgi sevgisi ve saygısı ve yalan karanlık_adil sevgi
bilgisizliklike dövüşende adil dövüşmeli dövüşsün artık
kara günün karaniyeti
boş yazım_benim insan öldürmek öldürebilmek için geçerli sebeplerim var_ ben kafamda hepsini yokettim yoklar _yoklar zaten

---------- Mesajlar Birleştirildi at 21:53 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 21:35 ----------

beden öldürmek değil -olası kişi ve kişilik öldürmek; kişini kendini özgün ve özgür bir ortamda ifade edebileceğini gerçek kişisini öldürmek ve sahte kişiliğini kişilikleri yaşatmak çok revaçta bu dünyada ve bedenle sayılıyor ölümler biz bunları çiviledik astık duvara yazıyoruz

ben öldürüldüm-öldürülümüşler adına! öldüreceğiz!

insanlar hiç doğmadı ki çok az kişi doğdu ve yaşadı yaşıyor zaten az

bu kavramları yeryüzüne kazımadan ölmeyeceğim ve gerçekleri ölümüm bile ölmeycek ölüm sonram ve sonram_ölümün nerede nasıl sayıldığı göreceğiz_bekleyin

aklım bu`dünyada doğada ve coğrafyada dalgalandı gördükleriyle ve sindi
ve sindi-sızdı aklımın her imlemi gerçeğe
beni göğ öldüremez gerçeklerim
gördükleriyle ve tüm farkedişiyle bunu kim öldürebilir
farketmenin direncini yeryüzünden kim

bunlara insanlar metafizik deyişler olgular olarak bakıyor (sözlerim kısılıyor bu yüzden hala doğmuyor ya da yazamıyorum -iç- söylemimi ve sözümü) bense gerçeği görüyorum
,
gibi
bir ölçüde tabi-bazen

---------- Mesajlar Birleştirildi at 23:17 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:06 ----------

ne saçmaladım bilmiyorum ama eğer sahte benlik ego sarmalına ve tartışmasına girersek ve gidersek hepimiz ölüyüz zaten yaşamıyoruz, Yaşamın kurabileceği gerçek benikler olarak yaşamıyoruz (ya da özgür -özgün doğanın)
ve özgürlüğün-özgür ortamın ortamın geliştireceği yontulmamış kişiler olarak (ya da alternatif bir gerçeğin ve varoluşun kişileri olarakta) yaşamıyoruz-metafizikleştirmeye gerek yok evet

sonsuz kişi sonsuz farklı ortamda sonsuz farklı kişi ve kişilik tipi gelişebilir-geliştirilebilir; bu durumda kişilerin kişileri ortamdan ortama ve öğretimden vermeye kadar gelişecek ve değişecektir
her sonuçta bizler her neyse;

beden yılı yaşamayı ölçmemeliyiz?
yaşamı geliştirmek ölçmek için farklı bir fomül anlatı ve anlayış bize kazınmalı gelişmelidir
niteliğini ve kalitesini de ama zamanınıda
zamanıda zamanla ölçmemeli_
akan giden sayılanla
dolulukla-boşlukla-boşluklar dolumudur aynılar aynı mıdır? aynılar ölçülmez-sayılmazdır
devir daimin devir daimi ölçülmezdir_kalibimiz sıkıştı sıkıldı bu yaşamda aşamadık(yaşamadık-yaşayamada da) ve konuşamadık suasamadık aktaramadık ve olamadık ölemedik ve doğamadık_ her neyse dönüyoruz devridaimde

---------- Mesajlar Birleştirildi at 23:35 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 23:17 ----------

ben dürüstçe ve özgürce yazdım ahlak kuramları beni sınırlamıyor suçlamıyor _ Eğer dış dünya beni kısıtlamasa insan öldürecek (bir insanın) varlığını giderecek yokedecek raddeye ve bilinçlice belki seçimle hatta ya da bir anlık öfke de farketmez belki defalarca geldim belki tereddtüsüzce ve özgür bir çağda olsa örneğin yargılanmayan ya da toplumun beni yargılamayacağı bir yerde çağda da bunu tereddütsüzce belki de yapmışta çıkmış ta olurdum da zaten belki defalarca da ;
milyonlar mı bilmiyorum bu yollamı hallederdim sorunumu beni de öldürülerdi herkes birbirini öldürdü _ karar verici ve yönetci olmak_ toplum lideri ya da kral olmak bu durumlar altında kişiler değişir ve belirlenir _ çocuk kişisi işlenir o yaşam kazınır ve bilinç
değişir kişi aynı kişi değildir bunu yapanlar yapmışsa yapmıştır
vardır oluyordur bilinçli seçimle tereddüt etmeden
öldürmeyenler yaşamadı ve şiddetten uzalaşanlar ya da kaçanlarda hep öldüler gittiler _ savunmasızlar _mazlum diye feryad edenler_ bu dünyanın gerçeği güç gerçeği _ direnenler ayakta kalır ve nesillere işler vaatleri
öldürülmeden beter anlar var -bırak yargılanmayı fedayı kişi kendi durmunun bilincinde olsa öldürülmesine izin verir-çana ktutardı bunu benim bilincim onaylıyor yaşam hayatını neyse ney yazmıyorum
bu konuyu çok düşündüm işledim ben (boğuştum) size kolay gele devamı da

kara kuru bir kalabalık ve sayma sistemi kulanıyorlar neyin neyle sayılacağı? kolay gele

---------- Mesajlar Birleştirildi at 23:42 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 23:35 ----------

gerçekte beden işlevleri sürüyor diye kişiler yaşıyor mudur?

---------- Mesajlar Birleştirildi 12.11.15 at 00:23 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani 11.11.15 at 23:42 ----------

ben soruları sanırım tam anlamadım bu yüzden karalama defteri

kendi ütopyam şu -son sonucum_ doğa dünya olduğu gibi korunmalı bir sit alanı ve alternatif gerçeklikler aranmalı_ dünyayı idealize etmek karmaşık_ gerçekliği? bilmiyoruz biliyor muyuz?

dünya böyle güzel ve gerçekliğin tezahür ettiği böyle tezahür ettiği bir yer
bir kültürel yüzeyin/dokunun korunması gibi buradaki karşıklıklar ve kırışıklıklarda korunmalı_ alternatif bir gerçeklik alanı
başka bir dünya arayışını bu dünyaya giydirmekle_(bunla çok vakit kaybettik) yıllarca -(burayı tek gerçek sandık ve) bunla uğraştık sonra alternatif gerçekler /dünyalar ve evrenler olabileceği sanısını elde ettik ya da keşfettik ve bu fikre aklımız yattı_ sonsuz dünya ve evren kurulabilir bu dünya anlayışı içinde bu fikir makul ve vardır
bizce
-sonsuz edimsiz gerçek ve deneyim devinim fikri içinde bu fikirler-sorular erir sanırım biz artık bu fikre sııca tutunduk ya da deniyoruz bunu bu yüzden karıştırdık her şeyi ü

-soruları benzer sorduk ve düşündük aynı
hatta bu sorunun gelişini ve yönünü -yaklaşışını ve zamanını da hatta kendime kişisel bi itirafa-soruna benzettim bu yüzden döküldüm fazlasıyla istençlice -fırsat bu fırsat

diğer sorulara gelince özgürlük_ doğru mu olduğu_ sonsuz doğrudur; istediğiniz kadar insan öldürmekte iyidir de
öldürün ve öldürebilirsiniz idealler uğrana ahlakidir_ benim ölümüm bağışlanmıştır size ve sizin gibilere -eğer aynı tarafta değilsek ve birlikte çarpışmıyorsak-benden başlayın da-
aynı koşulda (bahsettiğiniz- bahsedeceğiniz koşulda) örneğin; benim ölümüm sizin ya da benim tarafımdan yargılanmaz-eleştirilmezdi
benim benliğimce; özgür
çoğu durum ölmekten zor ve kötü zaten insanlar bunu anlamıyordu
arkada bir hak mazlumluk ve masumluk idda ve ilan etmem özgür ölürüm o an sızlasam bile bugünkü bilincim bunu bağışlar ve armağan eder-ölümümü hiçleştirir-yoklaştırırdı

toplum yararı için ne kadar ileri? sonsuz ve sınırsız olmalı cevap ama ben ne kadar giderdim ve gidebilirdim (durduğum yerde durdum duruyorum o halde gitmedim ve gidemem de) mi? bilmiyorum öldürebilirdim diyorum ama zannetmiyorum du

düşüncede öldürüyoruz yapıyoruz bunları feda ediyoruz gerçeklikteki karşılığını bilemem; düşüncede çok keskin ayrımlarla uçuyoruz biz_insan hayatına verilen değeri kaybettik ama bunu umursuyorum
insan bedenine-beden yaşamına ve yani bedende zaman saymakla yaşam olmadığı fikri

gereksizce bir yazım daha
gandhi olmak mümkün mü ve neşenin antineşenin bir çözümü var mı bunu sorarım kendime bazen alternatif çözümler ve gerçekle ve hiç eylemsiz eylem mükkünmüdür anlayışı ve barışçıl çözüm ya da başka şey
sivil itaatsizlik ve sonsuz eylem ve şiddetsiz ya da benzeride sonsuz eylem ve çözüm önceliktir
şiddeti kimse sevmiyor ve onaylamıyor ruhumuza kazınmış bir parça -korunma güdüsü ya da bu belki de bilmiyorum da

ama sanırım sorduğunuz beklediğiniz anlamda kanser çözümüde/feda çözümüde benim
feda ya da kabul alanıma giriyor olmalı
ben kanseri bireysel olarak farklı düşündüğüm için ya da hastalık yakşalışımı yani soru başka olsaydı örnekleme evet olebilecekti

ben kendi dar anlarımda kendime bunun cevabını verdim
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
olumsuz anlamda ise nefret bilinen en olumsuz duygu yükü,en yenilmesi giderilmesi-aşılması gereken-beklenen duygu yükü olarak tanımlanır; ya da tanımlanabilir
bu anlamda nefret kişiye kötülük yapma- -basitçe- kötülük görmesini bulma umma ve (varlığından ya da durumdan -ağır- hoşnutsuzluk ile birlikte) varlığını giderme yoketme ya da kötülük üretme/(bekleme-tökezletme benzeri çağrışımlar anlamıdadır
siz nefreti tanımlarken -daha pozitif- başka bir duygu arıyorsunuz sanısındayım ya da bir pozitif karşı taraflı-olumlu bir tepki ya da nefretten sözediyorsunuz olmalısınız
bilmiyorum böyle bi şey var mı? bir direnç ve öfke hali tanımlıyorsunuz sanırızm-biz böyle tanımlardık

güçsüzlük karşısında ortaya çıkar-
bu benim tanımım tanımlamam -ağır güç karşısında örneğin;
taş atan filistinlinin ağır israil nefreti çünkü karşı tarafta ağır silahlar -eşit güç dengesi yok-gideremez ve olumlu ya da haklı tepkiler kapatılmıştır/önlenmiştir ve güçle mukavemet görür- öfke/tepki hemen güçle bastırılır önlenir ve olumlu bir öfke ve direnç oluşturulamaz; Tanrıya havale edilen bir lanet gibi bu!

---------- Mesajlar Birleştirildi at 16:44 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 16:42 ----------

yine soruyla uğraştığımı yazabilirsiniz ama nefreti tanımlamalısınız ya da tanımlamalıyız ancak bu durumda bir cevap? bilmiyorum suskun kaldım ben
dersler ve ödevlerde

---------- Mesajlar Birleştirildi at 16:50 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 16:44 ----------

temel olarak güç ve eşitsizliğin-(güç eşitsizliği-dengesi) -eşitsiz güç kullanımının
horlanma küçürülme ve aşağı görülme-tutulma ve bu gibi durumlara baskın-yetkin (ya da eşit) tepki verememe-üretmeme sonucu doğar (bizce ve) ve güç dengelerinin unsurları ve oluşumudur

---------- Mesajlar Birleştirildi at 16:52 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 16:50 ----------

güç merkezlenir bunu belirtmiştik- güç odaklanıyor bir odakta ve bu gücü daha da???

---------- Mesajlar Birleştirildi at 17:00 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 16:52 ----------

toplumsal sınıfsal ya da kastsal yapılar vaR? kast kavramı yerine sınıf kavramı ya da tersi
Hindistandaki sınıf-kast kavramına gidelim ve bunu tümtopluma toplumlara uyarlayalım-insanların birbien nasıl baktığına ve gördüğüne de;
öğrenci öğretmen ilişkisinden zengin fakir ilişkisine ve anne baba çocuk iletişimi/ilişkisine kadar tüm eşitsizliklere
birileri otoritedir ve birileri yüksektir kazançlıdır-bilirdir-otoritedir-teminlidir/sosyal statülü-sözügeçerdir-anılırdır-toplumsayardır-sayılırdır; durumlar eşit
yalnız bir çocuk kendini yalnız hissetmediğinde ve toplum baba bir toplumbaba ve baba-anne olduğunda?
her ortoriteye karşı bir sığınak ve güç sığınağı- mafyalar vardır erişlemez-babalar vardır dokunulamaz; ilişilemez ve bitişlemez insalar ve güç yumakları- öbekleride düşünün
toplum korunaklı bir yapı? mı? ve ev? bir kurtuluş mu? özgürlük nerde?
her insanın eşit bir çocuğun gözünde -olduğu bir yapı?_ mı?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
@sanalmanik konuyu burdan yürütsen sonraki okumaları kolaylaştırırsın diye düşünüyorum. :)
Nefretle yürürlükte tutulan politikalarla toplumlar idare ediliyorken,tutup romantik bakmayı isterdim bende.Sevgi ,toplumsal barış lay lay lom diye nakaratlar hayalgücü geniş insanların şarkıları.İstiyoruz tamam da dünya hangi çağında böyle bir dilim yaşamıştır,bu ümidin dayanağı var mıdır bakmıyoruz.
Fertlerin duygusal yönelimlerini kontrol altına almak kadar,toplumların duygu dalgalanmalarını manüple etmekte kolaydır.Nazi Almanyasında dünün sade vatandaşının üç gün sonra profesyonel katil olabilecek bir potansiyele evrilen insanı neyin o hale getirdiğini biliyoruz..

ben teşekkür ederim ama çok serbest karalıyorum-düşünüyorum ve konuyu dağıtıyorum ve içsel tutuşmalarıma (eksik yazılarıma-düşünlerime de -sessizce- de) yer veriyorum dolayısıyla konu altında yazmak beni ya sınırlıyor-kısıtlıyor ya da yargılıyordur konuyu dağıtarak sanırım /doğru bir iletişim tavrı kuranan kadar- doğru bir yazım tavrım bu olmalı sanırım bilmiyorum
hem tek yazan ve sayfalarca yazan-cevaba tutuşan olmak istemem-her postun altında birlerce sayfa uzun mesaj parçaları yani
-kendi kendine konuşanda -olmak istemem
tüm düşünmelerimi serbestçe aktarmak -olaibldiğince- ya da aktarmamak
içsel mesajlarımı ve iççekişme tutuşmalarımı olabildiğince taşımak sürdürmek kararı aldım ben bencilce ; yani yazacağım dediğim şeyi zaten yazıyorum- konu bütünlüğü için
bende berrak değilim-ben berrak değil-im
anlamaya çalışıyorum
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
umutsuzluk öldüğünde bu bir dayanma şehri
inançsılık-sızlık her yeri sardığında
öleceğinde direnç bu bir dayanma yüzeyi,
sorgulama anıları ve yaşantıları,
hiç bilinmezleri- hiç yüzeyleri düşümü
karmasa bulutları toplu yüzeylerde dağıldım ve ışkı aşım

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:10 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 21:50 ----------

bugün öldüğüm bu toprak-kendimi yitik saydığım ya da sandığım
ve anılarla acılarla tazelenmiş -kaybetmiş yürekler/sanısı -kaybolmuş yitik yüzyıl beni
ışığı görmeden duramam ben ki hiç durmadım durmam-
başkalarını ve başkalarını sanılarını umursamadım ben umrusamam ve başkalarının umtusuzluklarını toplumsal kinleri,
Kim bulaştırdı tüm bunları bana -kime
sayılarla işim yok benim yoktu yokturda
kim saydı?

-bir karayelin esişi gümbürtülüdür-
-açılma-

umut çırağı

sayıları kim saydı? sayıyorda? sayıları neden umursuyorsunuz? nitelik ölçeci-nde?
bir kantara ağı vurmuş

bu düşlere umut sağlayan umutsunun düşlecinin açıltısı umudum
rotamı kaybetmemek karanlıkta -ki ben hep aynı yerlerde- ya da aynı yere de varırım hep bilirim
,karalar ve denizler var hep düşlerde

aklımı kaçırasım var bu dünyadan-düşlerden ve boğuşmalardan ve aklımı başka bir iklime gündeme koyasım var hep
yazamıyorum iç düşünümü-çığlığımı ve sessizimi de -iç düşlerimi ve düşüncelerimi de
beni boğuyor hep durultular anlamalar ve boğuşmazlık

fakat benim bu yerde ne işim var ey tanrı oluyorum hep ya da ara bezen cibranice
, bu yerlerde ne işleri olanlar bizlerizmi?
yanlış durduğum yerler-düşünceler -düşünceler hep -düşünce temaları-durakları ve iç bulutsuzluklar (bulamasızlıklar bağı) ve akıl bağları hep ilinikte-düşte

-beni boğan bu sarsıntı ve düş-yitmez mi? bu savaş işte bitmez mi? benle kimle ne için savaştım

düşünmeli düşünmeli düşünmeli

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:13 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:10 ----------

kara kaplı defterden beşbin/üçbin sayfa yaz be hey kaplani ya da vicdani -sen kimsin? ki ben kimimdir?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:23 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:13 ----------

düşlere tutunasım var -al kanatlı uçkurlu
ya da uçkuru -uçkursuz düşler
kelimeler belirmiyor- kelimeler beni yönetiyor -kelimeler /alıp) aklımı tutuyor kendi akıyor esin bazen ben düşünmüyorum içsezini-sesimi dikte ediyorum kendime boğuk anıltılı düşler
dinliyorum ve kelimelerin akışına bırkaıyorum kendimi ve /uzay zaman/ -
yazmaya bile yorulmuş ruhum mu demeliyim düşünmeye bile ve yapmaya bile
içimde bir yapıcı/yazıcı farketmez belirsin ve bir söz söylesin-söyleyici ve ben yazayım-tutunayım
düşünücü o bana söylesin neler yapıalcağını/yazılacğaını ve sorumsuz olsun - o söyledi çünkü o söyledi; o kim? o yok ki
bir kuş uçuşu gibi ya da kusursuz olsun da ya da yüksüz ben yazmamış olayım gibi
o söylemiş olsun bir bilinmez hayaletimsi, karaadam ya da kardanadam hiçtenadam farketmez; hayali bir kişilik bulutsusu benim geçmiş düşlerim gibi, düşlemsi bir bulut kişiliği o
ya da yazmış tam tersi işte yazdırmışla da
ben bundan hiç sorumluluk esri duymamış olayım - özgürlükte yitiş der from
ya da isteme çıkışı
istemenin sonunda bir çıkış var mı? olmama hali- istememeye çıkan örneğin bunu kim yazdı sordu? bir aciyip formaldehitte sorma?

-bu dünyadan çok sıkıldım- aslında dünyadan değil olaylardan- olaylardan değil olduğum durduğum ben kimliği bakışı ve yer

iradenin yazdıkları- canım sıkkın hiç
yazacaklarım bunlar kendimi (kendim sansam -sadece) salmasam herhalde
tanımadan tanışmadan bilişmeden de ve yüzsüz -yüzler olmadan
insandık değiştik

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:28 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:23 ----------

herkes susuyor bu ikiyüzlü dünyada burada yazacaklar yok ya da yok mu konuşacaklar
biri değil bini olsundu-bin insan yerine konuşamam da
hep insan azlığında yazkınırız ya da söz
-ikiyüzlülük ego ve sahtesanallar vb. uzayan ikilem türleri ya da ( tümenleri/tümelleri-tümceleri ile de) biz kaybolduk-bulun bizi kendinizde- biz kendimiz

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:41 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:28 ----------

susulmasından ve olmamasından zamani-zamani bir sesin ya da yiten bir sesin- yeten ve çağrışanda bana
hatırlayan/hatırlatan bir söz,
bir dede sözü gibi kişiliği gibi desem o değil toprak insanımsı doğal bozulmamış bir inssanımsı sesimi desem değil ama bir bilinti -bir kendine-bir kendinde- kişisi

bir olmayan yerde mahfuz

böyle oluyor bu sözü hiç bilmem kullanmam-tanımam yazarken doğuyor ve kullaıyorum sonra bakıyorum anlamına da bazen -genelde böyle

-olmayan yerde saklılık-

yazmak istiyorum çünkü kendime ses-aksi ses ya da ters

yazmak istiyorum çünkü suskunluğum bu durultu ya da olaylar ya da olaysızlık -değişmesizlik anlatamadığım anlatamamazlıkta beni boğuyor delice yazmak istiyorum sadece ve keliemeler beni bulsun arasın çağırsınitik bir yazma yazım bu
oluşumitik gariplikler endeksi

varlığı tavana astığım günler içsezimi asamadım içhuzuru
düşünceyi rahat inanç huzur erdem ya da her neyse işte uzayan bulsa da bedeni ve hayatı (duyguları ve dış huzuru bulmuyor kaçmazsan sanki be ve) rahat o ve diğer olaylara yansımıyor
bilgi bile bulsan taştan taşı
varlığım yok kadar desem bu erdem mi? yaşamamak ve kaçmak mı huzur ve erdem -her an kendinle boğuşmakta nedir? dışsal olaylar endişeler öfkeler ve yabancı birileri
ölümden kalımdan herşeylerden korkma -ve kaçınma ve geç te hatta hala bir olay örgü ağı seni örgülüyor -kısıtlıyor ve sargılıyor ve kuşatıyor tepe tepe boğa boğa hala da
çevreliyor ve kısıtlıyor bu erdemsizlik

"-zaman bazen bir ton- tam"

---------- Mesajlar Birleştirildi at 23:10 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:41 ----------

fromm'un özgürlükten kaçış kavramı etkilemiş bir kavramdır yani düşündürmüş
birilerin ne yapılacağına karar versin
ya da bu hep böyle olur- hep birileri karar verir/verdi

ya da büyükler vardır- bilirileri ve görevlilier- görev haketmişler toplum tarafından görevlendirilmişler/öğretilmişler ve yetiştirilmişlerde -eğitilmişler işte
adaletliler haketmişler yükselmişler- çalışmışlar işte neyse ,sistem vardır sanırsın işte (anne baba gibi bu)
şimdi devlet görevlileri kamu görevlileri ve adil/ ay da adi düzen ya da sistem ve insanlık anlayışı bütüncül; (insanlığın bu kadar kötü bir kurmaca işlemece ve işlememece kurduğunu da ne zaman görürsün-sezersin sen?)
bu kadar kötü işleyemez dersin ve bakmazsında -güvenirsin
çarklar vardı sanırdık yani yetkililer-yetkince de görev alır yükselir- liyakatliler
belki de yüzler öyleydi de geçmişte -hatırlatırdı remember
çocukken böyle bir dünya yoktu gözümüzde
herksin her yerde olabileceği -iyilerin devişirildiği ve sözün tükürüldüğü yani işte kabakısaca
gelebileceği bu bizim hayalimiz değildi-yaşadığımız düşüntü;
şimdi sorumluluk almaktan hahsedersek bu benim hayalim değil kiminse o alsın

bu bozulmuştu
şimdi bunu düzeltmekte kimin işi,

hem kimin iradesi var ve ben kimin iradesi adına hüküm verebilirim
ve kararda
olay örgüleri ve ağları herkesi etkiliyor çekinceli bakışlarda ben başkaları adına karar veremem
ve bir kararsızlık ben kendi kararlarımı kendi hayatım için veririm kendi çemberimde başkaları özgürlük -özgür içiçelik doğar -onlar karar vermiyorsa?

ölmekten ve kötüyü -en kötüyü yaşamaktan korkmuyorum ve korkmayacağım hatta korkarak başıma geçsede korkmayacağım (bu benim kendime son sözüm dür iç) ve çekinmeyeceğim herşey olasıdır ya da normatiftir o halde olur en kötüde benim içinde öyle - en kötü hayatım ve geçmişim en yerle bir halim bile en ağlamam bile umarsız ve umursuz olmalı
bu uğurda ve durumda nerde ve neyde olmalı akıl direnç umanç-umarsama-umursama ve ihtiyaç hasılı ya da erekte
-şimdi aklın düşünüşü taze dersek bu yalandı kaybolduk bir hiçte mecalsizce

---------- Mesajlar Birleştirildi at 23:33 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 23:10 ----------

"bunu yazmalıyım özgrüce madem çözümleyelim birlikte"

Kenan Evren'e bakınca şuçlu-ikilikli pişman ya da yapmasız bir irade ya da pişmanlık ve belirtisizlik görmüyorum- ben mutlu öldümoldum diyebilir de
hatta modern liderlere ve otoritelere baktığımda halabir güleryüz-endişesiz belirlilik ve güven anomalisi hatta belirsilik otoritesi ve kararlılık (hatta umut) yansıttığını bile söyleyebileceğim
yüz anomalisi ya da tahlili çağrışımı-içdökümiçsezi anomalisi de
sevdiğim sayılmasın tanımsız ve belirsiz cevapsız ancak hükümsüz ya da nötr yani
doğaç bir çağdaş inceleme- çağım içindir belki geneli de yansıtırsa ne ala!
güçlü ve (incinmesiz kararlı ve belirli bir yüz-nitelikli-aşınmış ve erdem almış- kararları açık ve belirli bir yüz
-toplumdan gizlememe-gizlenmeme/yalıtmama-açıklık -dürüstlük
,
ya da güdülen kararsız pişman değil
suçsuz çünkü adam suçsuz hissediyor içi dışı rahat adamın yaptıklarından ve yapacaklarından da,

yakın uzak aile efradından birine benzettim benzetirim tipini kişilik bulutunu ve anımsama ,

bunca karın ağrısı dürüstlüğün kenan evreni tanımıyorum çocuktuk -apoliitizeyiz-dış doğayla büyüdük ve oyunlar oynadık yalıtıktık kırda köyde köşkte ve çocuktuk

kenan evreni yargılamıyorum nedense -içimde hiç vicdanımda açıkça ve dürüstçe özgürce -bi tiksintisizklik ve eğreti yada nefret te uyandırmıyor bende de
kenan evren hiç benim için var ya da yok

---------- Mesajlar Birleştirildi 17.11.15 at 00:06 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani 16.11.15 at 23:33 ----------

ingiltere de bir üniversite yanılmıyorsam bir yüz profil deneyi yapmış hangisine çocukları emanet edersiniz gibi?
daha tombulsu ve oval yüzler bireyler çıkmış sanırım belki aralarında suçlularda var olabilir bilmiyorum ve emin değilim internette aramayı deneyeceğim ve bulursam da ekleyeceğim

kenan evren içinse;
bir güven profili ya da yargılanmaz ya da rahip-asker -toplum görevlisi olduğu için mi emin olamadım yargılanmaz bir yüz? yetki kanıyla devredildiği için ya da basamakla yükseldiği-yükselindiği ve görevini şanını hakettiği-tümlediği için olabilir bu- liyakatini ve makamını doldururluk hissi başında -görevi teslim etmişlik bilinci ya da toplum adına yaparlık-yapmışlık ve benimsenirlir içtenirlik -bu tam tersi hegelmen tam tersi youtube ya da hitlerin tam tersi bu açıkça
kendi başına dağınık buyruk ve içyönetiilr bi adam değil bu
(adanmış bir rahip asker portresi ya da devlet görevlisi kamu malına ve hizmetine adanmışlık çağrıtısı bu)-(kafasını kaybetmiş adamlar gibi değil -dünya malında umusunda-umurunda kaybolmuş yani)
şimdi bana çağımın öğretisi öğretildiği için yazıyorum yani 80 darbesi ve anayasası zor günler ve bugünlerin mimarı ve işkence süreçleri-temaları ve onların mimarı bilgisi-görüsü önerisi ve üzerine o yüzden yazıyorum açık normal şartlarda irrite olmam ya da tiksinmem ve sevmemem ilgi duymamam ya da itmem çekmem beklenirdi ben tepkisizm ona karşı o adama karşı çekinser ve tepkisiz tam nötr hatta belki açıkça yazıyorum bir duygusal çözümlemey toplum istencine de aracı olsun deney verisicesine ben
önyüzdeki görüngü-toplumsunum ya da
babaya el kalkmaz imajındaki gibi -bir yakınlaştırma ama tam değil-tam çözümleme bu beklerseniz vereceğim ve yargılamazsanız? -çözümleme için bu?
bir özgür yürek ya da saltyürek gibi bu ve
-bir orotite saygısı hak ediyor içimizde bi çok kişiye nazaran nedense? yüz profili ya da bakış düşünme konuşma profli bu içten vevap
ya açık cevap vereyim a yla b kantara koysam bugün asker olan liyakat
düşük kalırdı insan ölçmede nedense? bunu siz düşünün-kişileri kişi kişi
bin ton ağır çekerdi içten süzüm
neden bilmiyorum-düşünce teması belki de aşılama bu-ben çözemem-dürüst cevap varsılı
yetkinlik imajı çağrıştırıyor tam otorite haketme saygı duyulma ya da benzeri
askerlik mesleğine olan güven (belki) iletme,
bitür asker rahip ya da bağımsız toplum imajcısı yöneticisi ya da zorgünlerin adamı karar alıcısı dindirici iyileştirici ve görev adamı imajı hakimi
dürüst ve içten bir adam ve içten saygılı-özsaygılı öz ve bağımsız iradeye sahip saygın bir adam ve özgür istenç saygısı sevgisi de imaj,
özgür istence saygın yönetmeyen bağımsız huşulu bir adam -otorite dik değil-otorite bağımlısı değil-görev adamı görev süzgeci ve görev bilinci

yüz profili ve az okuma az bilgili az bilme yorumu bu bakış sezi -içten,

-toplum adına yüklenilmiş bir görev gibi duruyor açıkçası açık vicdan ve hür insan,(kendi vicdanında)

(iki kişi belirdi aklıma ve ölçtüm tutumunu konuşmasını son yıllarda GKB olan -genel başkan kurmayı )

kararsız tipler onlarla karşılaştım-benim düşünmem farklı ve olaylardan bağımsız süzümdür,
ve belirsizde (dünya yaşamı yaşayan tipler-tamahlı-ölçüm farklı) -(ağlayan-eğrilen zırlayan ve yönetelinde) (bu profli ve perspektifileride barındırmıyordur)
biraskeradam
biri hiç yok-insan imajı -hatta- buna ben ne diyeyim daha fazla -derğelendirme ölçütü-sınama bara

bunu yazmam sakınca sanırım silerizde düzeltiriz zamanla ara ara
bağımsız ölçüm dede insan imajı 1
-bir tür ombudsman-askerlik dayanağı ama toplum -askerivicdan
adamın tekderdi toplumsal bölünme -kafasında bir devlet imajı var?
ve otoritesi

---------- Mesajlar Birleştirildi at 01:05 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 00:06 ----------

eğer dedemle siyaset tartışsaydık (bubir varsayım) hiç anlamazdık birbirimizi ama yargılaşmaz ve taraflaşmazdık sanırız emin değiliz ama

şimdi bir hikaye var- bir devir topraklar ilhak ediliyor annanem elinde bir girebi(keser gereç)- gerçek hikaye anlatır durur
ben yıllar sonra düşündüğümde gülerim -her iki taraftayım ya da hiçbiri -

bu halkın malı kamunun malı deyip annaemin arazisine-bahçesine-tarlasına toprağına girilir- her gün çalışmıştır her gün didinmiş ot sökmüş elinde kazmasız oraya gitmemiş -her sabah sabah namazında gün doğumunda
şimdi annanemin anlayışına bakıyoum bir de karşı tarafa ve yerine kendimi koyuyorum
olmuyor bi şeyler oturmuyor ve bi film fotograf karesi gibi kalıyor ve gülümsüyorum buna,

babamı değiştiremem bunun gibi kenan evreni yargılamıyorum bu garip bir kişisel anlayış görü sadece-olduğu gibi olmakla ilgili bi şey gibi ve bi tür doğasal tip gibi

iki dede var bende sevsemde sevmesemde ve birini tutup asker yapsam? bunu sordum durup durduk şimdi-ilginç kıyaslama ikilemleri ve düşünme biçimleri de
angaje ya da kitlesel angajmanlar eğitim kütleler-kültürler var ve bu ölçütler içinde insan yargılanmıyor sonucuna vardım-yakınsal his bağ- kendine değilse bile bir başkasına -düşünce bağı; aile ya da kitlesel aktarım bağı ve soy soy düşünü-inancı aktarımı gibi bi şey bu gelecek çözsün bunu, Yani bu kısaca galiba bize bi nefret aktarılmamış ve bizim huzurumuzda hiç yargılanmamış adı/sanı lekelenmemiş ve anılmamış gibi- yakın genetik ya da çevresel bağlar ikilemi ve kültürde ve kitlesel-toplumsal olarak ikilemde yargılanmamış ve bana bize öyle-böyle aktarılmış anlamına da geliyor olabilir sanırım-bilemem -kitlesel tutumda olabilir bu toplum vicdanı dayatması ya da önyargı da bilemem
bi çok liderle kıyasladım ve günümüz otoriteleri ile- seçilmişler yetki gasbında bulurken bu toleransı gösteriyor yüreğim

başka şeyler düşündüm ve bu şeyler beni yönlendirdi sadece
eğer ailemden ve yakın küresel çevreden annesel ya da babasal ve dedesel annesel babasal ilerlemeler de farketmez iki taraflı geriye yakınlık atasam (yakınbağsal ailesel -liderlik ya da) ve memurluk türetsem/atasam (geniş aile bireyleri ile ço kgeniş türetmeler v edüşünmelerle de) ve bu makamlara eriştirsem düşünüşü (yaptımda bakındım değerlendirme subjektivitesi içinde görüşlerle) devlet otoritesini temün için keserlerdi sonucuna vardım sanırım ve (varlı ksebebi keintisi ile de) kendi otoritemi ve ailemi yargılamadım açıkçası -bilmiyorum berbat sonuç bu
düşünüyorum ben hala?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 01:18 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 01:05 ----------

yazakaldı tutuncum ben bu dediğim nedir?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 01:32 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 01:18 ----------

insanlar yol sorarken bile profil arıyor?-seçimli?
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ortaokul yıllarımdı bir rüya gördüm insanlardan kaçıyorum herkes dönüşmüş -bu bir gerçek
bugünün gerçeği kendime bir rüya göstersem? başkasını gösteremezdim (Yani bugünden bir mesaj göndersem o günüme bir bilinçaltı rüyası iletsem yani) ve gelecekten bu dünyadan umudum yok kalmadı
kültür-aktarım ve tüm bağlar-çökmüş kopmuş,
Benim geçmişim başka bir zaman hattı ve kimlikti
Başka bir dünyaya inmiş gibiyim ve bunların ilişkisini bilmiyorum Kenan Evrenle var mı

---------- Mesajlar Birleştirildi 19.11.15 at 01:25 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani 18.11.15 at 22:15 ----------

bir Summerhill incelemesi-linklemesi (Özgürlük Okulu Hakkında Linkler)







---------- Mesajlar Birleştirildi at 01:49 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 01:25 ----------

adının din-bilim-fizik müzik matemaik olması önemli değil
resmi söylemler hep işkence
popülerlik
resmi kabul gören şeylerden bahsediyoruz-sistem tutumlarından
popüler müzik ve popüler fizik hatta şöyle
popüler müzik=popüler fizik hepsi aynı damacana
bu dünyada popüler resmi
bizde böye
biz hoşça gördük bunları gönlümüzü hoş eyledik yolumuzu boş eyledik eyledikte eyledik
kimdi bu şiir
evet şey eylemiş- behram-
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
duygusal olarak eğer yaşayabiliyor ve barınabiliyor olsaydım bu tepkileri vermezdim,
Stabil ya da dengeli ilişki kuran kurabilen
-tüm toplumsal kurumlarla ve insanlarla geçinebilen uzlaşılabilen bir yaşam bende istemez miyim bunu örneğin, Varlığıma batan şeyler var burda ve hep oluyor?
Ooo acı çekmek-bu hep oluyor ve olacak gibi alıştık buna ancak sürdürebilir acı kompleksi
anne baba sizi boğar-eş çocuk herkes sizi boğar tüm otorite ve yalanlar yalancılar
Yalanlar ve masallar anlatırlar susarsınız-gülersiniz-geçersiniz değil mi? sahte sanal gündemlerle
Adam gece üçte nasıl vahiy indirdiğini konuşuyor-gözlerinden dökülen yaşları be amca git işine diyemiyoruz değil mi?
Eğer mantıklı tıbbına güvenseydim ve iyi etseydi? Aklıma gelmişken bir makale (ya da pardon yazı) buldum paylaşayım- bu boğuşmaca da
yazılar oldu sonra incelerseniz seviniriz? de

ilgili linkler;






bizim bunları gören gözlerimiz ne olucak- Bu topluma ve kuramlarına güvenemedik- ilaçlarına da tıplarına da pıplarına da hiç mi hiç asla
Kurumlarına da tıbbına da -hiç bi şeyien de; Herşeyi uyutmak üzerien kurul uve uykuyu değiştirmek -bilim din palavra
Dinleri bilimleri baştan aşağı herşeyi aldatmaca üzerine kurulu ve yok birbirinden farkı hiç
Tıp bilim herşey sınırlanmış-kapatılmış paketlenmiş, Gerçeklerle uğraşıyorsanız eleştiriliyorsunuz, İlginçtir taa çocukluktan başlıyor işkence- Bu ilginç değil mi? bir zaman var ? oysa!!!
"okul değil .ok.. çukuru -toplum değil himayet "
bir başka yerde yazmıştım aklıma geldi

umutsuzluk-insanlık uyuyor ve nasıl bir sarmalın içinde
insanlık uyanmadan umut ve biz? bu ilginç olucak ama deneyeceğiz?

kanseri giderebilmek için herşeyi giderebilmeniz gerekir bu toplumda ve eğer Etyen Mahçupyan'a soruyorsanız belkide orda giderileri ya da potansiyeli var?
piyasaya sürülmüyor-öne sürülmüyor -bilgi için

sistemle boğuşmak için evet-aşağılanmayı incinmeyi kötü bir hayatı refahsızlığı ya da bazı şeyleri evet göze almalısınız- bu işin doğası belki ve belki de diğer getirisi daha fazla yüksek yani gerçeğin ışığı mı diyelim bir tat bir doku bi şey işte, Biraz dışardan bakmanın bakabilmenin keyfi ve mutluluğu işte kıvancı bu paha biçilemez tabi ki ama her neyse?
sistemler kurulur yıkılır -insanlar değişir-

Peki eğer beni barındırmıyorsa ve yoketmeye çalışıyorsa bu sistem ve benim gibileri iyi midir? beni dışlıyorsa yani bun ben hissediyorum bize yaşama hakkı tanımıyor
bende soruyorum dünya kimin kim yaşamalıdır?
bilgimiz kör tanınmaz-her neyse vardır yaşamın bi döngüsü
bildiği? her neyse

--

bu yazıyı önereceğim

ilgili link; alttadır


bir link daha;


şimdi bizi kim feda ediyor-kimi kim feda ediyor?

----------

aslında sistemle uyumlu olmayan çocukların (daha çocuklukta) nasıl tespit edildiği ve sistemle (nasıl tanıştırıldığı) uyumlaştırıldığı ya da denendiği ve (fazlası da belki ama) aşağıdaki yukarıdaki örnekte bizce kolayca gözüküyor

bir link;ilgilidir



Bir araştırma ekibi kurmuş bizimkiler böyle bir şey için- Bizimkiler dedimse hükümet-devlet neyse, Psikiyatrlardan oluşuyor

bunun linki;


ben bunu yazdğım için üzgünüm ,bunları
Belki de konuyla alakası yok diyeceksiniz- Belki de yoktur, Ben böyle çalışıtrım ve işlerim nedense? Bende bilmiyorum- bu yüzden karalama defterleri kulalnırım-kullanıyorum nedensiz, Her şey her yere yazılmıyor bu dünyada ve derli toplu olmak lazım-konuya bağlı olmak felan lazım-düzen tertip işte

konu dışına çıktığımı ya da mesajınızı ve postunuzu düzensizleştirdiğimi dağıttığımı (konu dışına çıktığımı vs.) düşünüyorsanız lütfen belirtin lütfen ve ben taşıyayım ya da düzenleyeyim içeriğimi

Böyle bi şey (ya da sistemi sorgulayan-yargılayan ve eleştiren) paylaşıldığında konuşulduğunda
sistem ve sistem muhafızları bunu size karşı dönüp savunuyor

Bunu Metin Münir'in alt paylaşımlarında görüyoruz aslında; Hiç eleştiri kabul etmiyorlar-otomatik bombalar bunlar, Şey zaten çözmüş olayı görmüş - Bi felaket ona öğretmiş tam ,Etyen, Bravo ona çok sevindim bunu okuyunca -Aklım doldu- Gözlerim diyemem de bi şeyler biyerler doldu çalkalandı hemen , Bi tepkiler oluştu bende hemen biraz -Yalnızsızlık başta gibi bunda
din adamlarına benzetiyorum ben onları
şimdi bu sistemle savaşacağız-savaşıyorak ya da savaşacaksakta eğer
ben burada bi şeyleri feda ederdim ama neyi bilmiyorum

hiperaktiviteyle ilgili metin münirin yazılarını görünce (okur okumaz) bir araştıma yaptım ya da google taraması ve Amerikada ev okulu kuran bir kadına rastladım

buyrun lütfen bakın;link


daha bunu okur okumaz takışıklı bi ödev sistemi geldi aklıma; çocukları neredeyse tüm zamanı (oyun oynamları gereken yaşlarda ki erkene çekildi okul yaşıda iyice) serbest zamanı at yarışlaştırılmış bu (ki sadece yüzde 3'ün falan başarı ya da iş sağladığı vs. bu eğitim sistemi içinde) şey içinde ödev savaşlarıyal geçiyor, Öyle diyor Üstün Dökmen ödev savaşları , Anne baba çocuk arasında, Kafası tıklarak zorlanarak sanki eğitimci pedagog bunlar, Anne kafasında zangoç elinde zehirli terbiye kemeri ve başına üşüşmüş;
Orda ödevi okur okumaz anlıyorum (yakınmayı-) blogda

Ödev yükünden bahsediyor -bunlar ilginç birleştirmeler- Çocuklara hiç alan kalmadı -hiç özgürlük, zaman

Afrikada olmak ya da okula gitmemek ben bazen güneydoğuya bakıyorum ve umut görüyorum o insanlarda gelecek mesela
Hindistan belgeseli izleyip seviniyorum artık

kurumuş kuyunun suyu - incirin sütü çoktan çekilmiş

Kanseri örneğin
Yumurtanın renginin (sarısı için ) bir renk kartelasıyla belirlendiğini ve bu renk kartelası için ürün üreten (başlıca) firmlardan birinin - ilaç firması olduğunu ve aynı zamanda kanser ilacı üreten (hatırı sayılır) firmalardan biri olduğunu duyuyoruz-öğreniyoruz mesala
Bunlar ıbirleştiriyoruz sonra hep help
bunlar hep komplo bize kalırsa- her şey komplo
Onca şeyi biraraya getiriyoruz yine komplo, Kiminle ne konuşacağımız şaşırdık

(Bunları aslında birazda şeyden yazdım -İnternete girdim dediniz insan arayışla- aman bulaşmayın, Bizde bizden bi şey kalmadı- Başlayan ben yok artık kendimi tanıyamıyorum - Biz buralarda kaybettik kendimizi)

kendi gözlemimizle yürüyoruz komplo insanlarla iletişim kuruyoruz çemkir yiyiroz komplo sıkıldık komplo
yorulduk komplo
yardım istiyoruz komplo yaşamak için
yaşamak için

internette nere gitsek ne yazsak çemkir yedik yıllardır (aklımızdakini unuttuk kaybettik yön değiştirdik-çatışamalra çekildik hep her yerde )
garip bi dünya bu!
ben bireyselleştiğim için üzgünüm ancak diyeceklerim var ve bunlar olmalıydı

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:36 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:34 ----------

Mesajınıza dönmeden önce bu postu hazırlamıştım-okumadan önce yani-izninizle- bir belge-belgesel-buyrun-öncelikle)

90 lı yıllar izleme yoğun yıllardı, izleme-fişleme, (Üniversite öğrencisiyiz ve hayata yeni yeni başlıyoruz atlıyoruz ya da başlayıp atılacağız işte mümkünse de
Evden ayrılış-ana kucağından ve sınırlı toplumdan ve kuşatmadan-dar hayattan ve bilgiden kopuş ilk kez)

Hatta bu yıllarda yakın arkadaşlarla tanıdıklarımızla-tanıştıklarımızla ya da tanıştığımız güzel insanlarla ve dostlarla gezmeye çıksak örneğin bir derneğe gitsek (satranç oynasak) bile korku kabusu yaşıyorduk (gençler bilsin-duysun anlasın işte) bırakın siyasi hayata -etkinliğe ve harekete katılmayı ve bunları düşünmeyi
Toplum tarafından -(güç ve baskı) bu kadar sindirilmiştik ve bu kadar dar bi hayata ya da korkulu bir geleceğe ve geçmişe de sıkıştırılmışlık-itilmişlik
Hatta aile efradından (o yıllarda mektup modaydı cep telefonu yeni icad edilecek ve girecekti hayatımıza) kuzen düzeyinde bi kaç arkadaşla eş dostla da mektuplaşıyorduk, Bu mektupların kaybolduğunu ve kaybolanlar olduğunu apartmanda polis olduğu için duyulan garip kuşkuları vb. garip olaylar döngüsünü-bunların yaşandığını biliriz,
Hatta hiç ilgimiz-ilgisi olmadan evden kaçan kızla mektuplaştık diye bir kayıp-kaçak olayında bu polise intikal etti diye mektuplarımız siyasi diye alınıyor, İade edildi mi onu bile bilmiyorum karşı tarafa sonra
Ev ya da oda arkadaşımın (babasınca) kitaplarının yakıldığını polisle (geçmişi olduğu) başı derde girdiği için oturduğum odanın evin arandığını, biliyorum (gizlice)-(habersiz-sorgusuz)
Dostça bir ziyaretin bile? daha sonra ifade konusu olabileceğini,

Biz de bu yıllarda (toplumsal sanıklar) toplumsal etkinlik/gerçeği arayış şeyinde ancak psikoloji felsefe gibi alanlara yakınlaşabildik yakınlaştık
Ya da uzakdoğu öğretileri mistisizmi felan çekti bizi sonra kesmeyince
bu gerçek nerdeydi-neydi? neler oluyor dönüyor-bitiyordu? bu dünyada işte- Kenan Evren he sen söyle ölümlü ölü Kenan
ya da dünya ötesi gündnm-metafizik -düny gizemleri gbi alanlara çekildik/itildikte
Siyasete-miyasete dünya gündemine ve işlerine bulamayınca,
Hayatta ilk kez polis ifade verdiğimde sanırım korkmuştum hiç yok yere hemde- Böyle büyüdük-büyütüldük biz- (Kenan Evren izleri ise eğer? ben bilmiyorum da) Başka bir boyuta girmiş gibiydim-Korku beni/bizi abondane etmişti-sürdürmüş-sürmüş sindirmişti de? bunun adı korku ve endişe bunu ifade ediyorum
açıkça ey halk böyle büyüdüm ben büyütüldüm, Bir yakın arkadaş için daha sonra polisle başı belaya gittiği için ifade verdim, Geçmişim için sen nasıl tanırsın-Ayrılmıştık-ayrılmıştı yollarımız ,Tesadüfen bir evi paylaşmak üniversite yılları
Böyle şeylerden korkardık, Sanırım Kenan Evrenin ya da arkadaki yüzün neler yaptıkları (korku devleti)
Kenan Evren adında birine sunulması- sıkıştırılması bunların bilmiyorum-ben tarihi bilmem aslında
Bence Kenan Evren sunulmuş bir yüz-iyi yüz (madalyonun bir yüzü-basılı bir yüz sadece)
Daha kötüsü oalbilirdi bugün hissediyorum, Bir erkenleştirme
Dünyayı yöneten otoriteler

Bir Kürtle ilk kez tanıştım, o yıllarda madem döküldük, Biz insanı insan sanıyorduk
Aleviliğin ne demek olduğunu (ilk kez) öğrendim hatta öğrenemedim bile bu yıllarda,
(Ailemden kızılbaş nedir diye bir soruya alınmış bir yanıttan başka bi şey yo kelimde ki o da aile içinde telaffuz edilmiş- ağızdan kaçırılmış ya da unutulmuş bir cevaptır) Böyle bir gündemim yok -hep yazıyorum bunu-bunları aslında ki biz insandık

Açıkça yazıyorum ki (gençlerde herkeste tanıktır) Kürtlükle ilgili tek bilgim okulda-snıfta bir dershane hocasının ki sevdiğimiz ve muhteşem bilgi veren bize göre bir insan -diğerlerine göre iyiymiş demek ki o yıllarda bize Kürtlüğün ve Kürtlerin 5 dakka bir devlet kurduğunu ve devlet yoksa dil yoku, böyle bir dil-ülke insan olmadığını anlatmasıydı
Evet ilk kez tanıştım ve doğalca selamlaşan çocuk gibi sordum siz kimsiniz nesiniz-diliniz miliniz var mı? farkımız nedir var mı? bu devletle devlette neler oluyor? ilişkimiz nediR?
Bana kimliğini çıkardı gösterdi orda bir ayırt ayrım var dedi- felan böyle bir macera hayat

Ortaokul bu berbat bi şeydi -bugün düşündüm ben Türk kimliğiyle meclise gitsem ne yemin ederdim etmeliyim- bu ülke de insan yok mu?(...)
biz gözlemliyoruz-devam edeceğiz?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:02 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 21:36 ----------

nefret herkese her yönden aşılanıyor

---------- Mesajlar Birleştirildi at 22:08 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 22:02 ----------

bi şeylerden nefret etmeli ve bi şeylerle savaşmalısınız- küçük beyinli insanlar yetiştiriliyor bunu söyleyebilirim nesil olabildiğince daraltılıyor
teknolojini bütün nimetleri kullanılıyor
o kadar sığ bir nesil yetiştiriliyor ki ve geliyor ki bizim dedeler olduğumuz ve olacağımızda -bizler tanınmayacağız
bizim kültürümüz yok artık öldü- yerlerde sürünüyoruz, amerikan eğitim sistemine kadar her şey monte angaje , Uzak batı uzak doğu nerde yaşam varsa yalıtım dünyanın dünyamın umudu oralarda -biz çölüz ve burası bu yer ele geçirilmiş -böyle hissediyoruz
 

yalnız

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2015
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hiçbir şey yolunda değil. Yakın arkadaşlarımla konuşmuyoruz, sevdiğim insan da beni sevmiyor. İnsanın hayatında bir şey bile yolunda gitmez mi ya? Dışardan çok mutlu görünsem de içerde her şey darmadağın...
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Herkes en nihayetinde yalnizdir, dert etme. Gecer hepsi.
 

ilkecan

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
25 May 2015
Mesajlar
82
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yazık kendileri gibi düşünmeyenleri aşağılayıp aktrol-paktrol diye horlayıp karalayıp duruyorlardı.Föttroller baskın çıktı.Satırların üstüne karalar çekildi gitti.İşte size en kralından karalama defteri.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
yani şöyle demişim sanırım iyiniyet sonucuna hizmet eder ve sapmalarını giderebilir bir ölçüde ama ideal toplum düzenine (ya da kişinin/kişilerin kendi ideasına ve idealine giden yolda )birileri yük/yol alabilir ve bunu gerçekleştirebilir
kişilerin kafasındaki ideal toplumda nedir? (ye iç yat gibi)
kişinin iyiniyeti toplumun iyiniyeti-iyi sonucu mudur? kişi öncü müdür? bilgisiz midir?

kişilerin ideal toplumları var subjektif -şimdi?
kafalarında ve
çoğunluğun tabi ki bunu çoğunluk adına birileri ortaya çıkararabilir ve diğer çoğunluğun nefretini de kendi adına ve üstüne de göğüsleyebilir ya da göğüsleyebilir-göğüsleyen bi özne olabilir

ideal toplum bir denge midir?

kitlerierin bilincinin/bilinçaltının dışavurumu gibi oldu bu! dışavurmuş bir bilinçaltı gerçekliğe sızmış ve çözümlenmeyi bekliyor sorunlar

kişinin bir toplum adına sorumluluk alıcak iradesi gerekir-kişi bireysel hırs peşinde midir?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 00:42 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 00:27 ----------

nefretin birleştiriciliği ; karşı tarafı ve azınlıkları (gruplaşmış diğer ayrık kütleleri de) diğer dış tarafları birleştirebilir ve kendinde de (onları biribine de) çekebilir - yakınlaştırabilir ortak bir düşman yaratmak gibi ya da nefret ögesinin zaten ortak düşman olması gibi

güç bazı unsurları içinde eritiyor ve kendine bağlıyor ya da kimliksizleştiriyor kimliklerini ertiyor ve bazı unsurları ise ayrıklaştırıyor ve daha güçlü dirençli ve sistem karşıtı yapıyor uzağına itiyor- sürüklüyor;

bunu fizikteki kutuplaşma dönme-çekme gibi olayları da düşünerek sosyal olgulara uyarlamayı benzeştirmeyi denimiştim ama çok derin bir düşünme değildi

ayrıştıran bi unsur ayrıştırır ve birleştiren bi unsur tam tersi
bunların her ikisi de bize şiddet gbi yansıyabilir ya da tersi ayrıştırıcı bi unsur bize barış havarisi ve zararız şiddetsiz bi bilinç ve unsur olaarkta yansıyabilir

bir kitleyle kendi hayatınızı ve varlığınızı ve varlık sebebinizi reddene ya da bunları incitene kadar ya da tüm bunlara ve özgürlüğünüze de kastedene kadar birlikte yaşamak ve birleşmekte isteyebilirsiniz
VE bunlara rağmen onları birleştirmek/bilgileştirmekte ancak herşeyi kapsamak ve kuşatmak
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst