Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde telrunya tarafından oluşturulan Karalama Defteri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 207,361 kez görüntülenmiş, 1,750 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Karalama Defteri
Konbuyu başlatan telrunya
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan velevki

fides

Kahin
Yeni Üye
Katılım
15 Şub 2008
Mesajlar
1,694
Tepkime puanı
5
Puanları
38
Beril, yerinde bir düzeltme yapmışsın.Biraz zan altında kalmış oldu mavimor.Ki yazdığını okurken bayağı şaşırıp mavimora bu konuyu sordum.Kendisi forumun sahibi olmakla birlikte mütevazi,sakin ve mantıklı bir karaktere sahiptir.(Çok övdüm mavimor seni yazın Ayvalık'a gelirsem sakızlı dondurma ısmarlarsın artık:) )
Ama gene de bir hatırlatma yapayım forum olarak eleştiriye açığız. Bizleri eleştirebilirsiniz bunun için gerekli konu başlıkları var. Konuya açıklık getirildi sanırım. Herkese iyi forumlar.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Sanırım aile fertleri birbirlerine hakaretin ötesinde birbirlerine karşı hislerini düşüncelerini vs açıklayabilir.Yüksek anlayışınıza sığınarak size düşüncelerimi daha evvelde belirtmiştim.Düşüncelerini beğenmem ,yazdıklarınızı kafa yapınızı beğenmem ancak salt bilgi ,emek adına saygı duyabilirim evet bunu başarabilirim.Bence bana karşı yazdıklarınızda hakaret buluyorum.Ben bir eğitimciyim .Algının ve algılamanın ötesini de hissederim.Yazdıklarınız açıkçası samimiyetsiz buluyorum bunu önceden de farklı bir dille açıklamaya çalıştım.Gene beni algı ve algılayamama özürlüsü buldunuz.Canınız sağ olsun...
Ne diyeyim bakın ben de sizi kırdım ama üzgün değilim :)hatta size samimi davrandığım için bu yazımla kendime aferin bile diyebilirim
Saygılarımla

Eger yukarida koyulastirdigim kisimlari (hakaret ve samimiyetsizlik ve sizi sizce algi ve algilayamama "ozurlusu bulmam") aciklarsaniz, memnun olurum.

Herseyden once benim tum dile getirdiklerim dusunce dile getirimidir. Hic bir zaman dusunce dile getirirkende yazarini ve degerlerini hedef almam, sadece yaziyi hedef alirim.

Bunun disinda yazilarim hem kisisel degil, hem de kisiye yonelik degildir. Ya evrensel-insan zihniyetinin konuyu sorunsal ortaya koyan bir gozlemidir, ya da lakabimin bir birey olarak kendi dile getirdigi dusunceleridir.

Her dile gelen yaziyi da, sadece dile getirenin bir dusuncesi olarak algilar ve uzerinde yorum yapmadan, sadece konu ile ilgili kendi ya da evrensel-insan zihniyeti gozlemini dile getiririm.

Ayrica benim icin bir kisinin ne oldugu ya da neyi hissettigi, zaten dile getirdigi yazidan algilanir. Sonucta her biryazar yazisini kendi her turlu duzey paralelinde dile getirir. Benim dile geleni okumam ve yanitlamam da hem bilgi ve duzey alisverisi hem de yazari dusunce olarak daha yakindan tanimaktan baska bir amac icermez. Oradaki mesajim, sizin "ilkdefaniza" yonelikti ve sondaki gulucuk isareti de bir ironiye isaret etmekteydi.

Ayrica "samimiyet" ten ne algiladiginizi da anlamis degilim. Cunku kitlesel bir platformda dile getirilen dusuncenin "samimiyeti" nin ne oldugu ve temelini aciklarsaniz sevinirim.

Ayrica kisisel satasma ve atisma icermeyen samimi elestiriler ve dusunce dile gelimleri beni "kirmaz" aksine dusundurur. Cunku "kirginlik" varsa o elestiriden ziyade kisiye yonelik hos olmayan kullanimlardir ve zaten oyle bir kullanim algilarsam, yanitim da onas gore olur.

En buyuk ozelligim duygusalliktan ziyade mantiksal olmak, kisiye ve kisilige yonelmekten ziyade dusunceye yonelmek, kisisel atisma, satasma, alay v.s. yi algiladigim zamanda konuyu usturubuyla noktalamak.

Cunku benim buradaki amacim, kisiler ve kisisellik degerleri ile yazismak degil; bilgi ve duzey paylasimi ve de kisileri dusunce olarak kendi dusuncelerini dile getirdikleri gibi algilamak ve tanimak.

Bende size katilip, sizin alginizdaki samimiyetinize "aferin" diyeyim.
 

Beril

Üye
Yeni Üye
Katılım
12 Eyl 2011
Mesajlar
210
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Eger yukarida koyulastirdigim kisimlari (hakaret ve samimiyetsizlik ve sizi sizce algi ve algilayamama "ozurlusu bulmam") aciklarsaniz, memnun olurum.

Herseyden once benim tum dile getirdiklerim dusunce dile getirimidir. Hic bir zaman dusunce dile getirirkende yazarini ve degerlerini hedef almam, sadece yaziyi hedef alirim.

Bunun disinda yazilarim hem kisisel degil, hem de kisiye yonelik degildir. Ya evrensel-insan zihniyetinin konuyu sorunsal ortaya koyan bir gozlemidir, ya da lakabimin bir birey olarak kendi dile getirdigi dusunceleridir.

Her dile gelen yaziyi da, sadece dile getirenin bir dusuncesi olarak algilar ve uzerinde yorum yapmadan, sadece konu ile ilgili kendi ya da evrensel-insan zihniyeti gozlemini dile getiririm.

Ayrica benim icin bir kisinin ne oldugu ya da neyi hissettigi, zaten dile getirdigi yazidan algilanir. Sonucta her biryazar yazisini kendi her turlu duzey paralelinde dile getirir. Benim dile geleni okumam ve yanitlamam da hem bilgi ve duzey alisverisi hem de yazari dusunce olarak daha yakindan tanimaktan baska bir amac icermez. Oradaki mesajim, sizin "ilkdefaniza" yonelikti ve sondaki gulucuk isareti de bir ironiye isaret etmekteydi.

Ayrica "samimiyet" ten ne algiladiginizi da anlamis degilim. Cunku kitlesel bir platformda dile getirilen dusuncenin "samimiyeti" nin ne oldugu ve temelini aciklarsaniz sevinirim.

Ayrica kisisel satasma ve atisma icermeyen samimi elestiriler ve dusunce dile gelimleri beni "kirmaz" aksine dusundurur. Cunku "kirginlik" varsa o elestiriden ziyade kisiye yonelik hos olmayan kullanimlardir ve zaten oyle bir kullanim algilarsam, yanitim da onas gore olur.

En buyuk ozelligim duygusalliktan ziyade mantiksal olmak, kisiye ve kisilige yonelmekten ziyade dusunceye yonelmek, kisisel atisma, satasma, alay v.s. yi algiladigim zamanda konuyu usturubuyla noktalamak.

Cunku benim buradaki amacim, kisiler ve kisisellik degerleri ile yazismak degil; bilgi ve duzey paylasimi ve de kisileri dusunce olarak kendi dusuncelerini dile getirdikleri gibi algilamak ve tanimak.

Bende size katilip, sizin alginizdaki samimiyetinize "aferin" diyeyim.
Olgun yaşınızla bana emeğin tanımını yaptırmayın şimdi...Anlatmaya çalıştığım samimiyet olgusunun tanımını yapamam .Tanımı yapılabilen olgu farklı bir tanıma da maruz kalabilir ve o şey olmaktan uzak kalır.Tanımını yapamadığım bir mef 'uma sizi inandıramam da .Ancak sizin kendi kendinizle çözmeniz gereken bir durum olabilir.Herkeste olduğu gibi....Samimiyet mef! umu ;nasıl ki bilgi edinmeye emek verirsin ona da aynı şekilde meselaaaa zaman ,emek ,yaşanmışlıkla alakalı bir hal...
Dolayısıyla felsefe platformuna ilk geldiğiniz gibi değilsiniz.İnsan emek verdikçe eğiliyor değil mi hocam.Boynu bükülüyor hakikat önünde...Boynunuz bükülmüş sizinde .Mesela bu halinizi sorgulayıp Allah ' ı bulma yolunda epey yol kattetmiş olabilirsiniz.Bu keşfiniz bizleri de onure eder .Ne büyük bir Rab bulursunuz ...Herkesinkinden daha muhteşem...Ben hakkınızda buna inanıyorum.Belki size özde korkunç saygı duyuyor olabilirim de bilemem.İnş konuyu çok yaymadım.Yaşadığım sorundan dolayı da kafam bir dünya ama size yazmak ta güzel...
İyi geceler
 

Beril

Üye
Yeni Üye
Katılım
12 Eyl 2011
Mesajlar
210
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Nedir insanın kaygısı ,tüm bu edebiyat ,bu sorgulamaların amacı?Bence herkes bir şekilde hayatı arayan hayattır.Bütünün parçalarıyız ki ;Öz ümüze paralel yaşam bizi ona daha çok yaklaştırır.Bunun çeşitli yolları vardır.Burada verilen emekler sorgulamalar hepsi ama hepsi Ona yani parçası olduğumuz O yüce bütünlüğü anlama-kendimizi-gayretidir kanımca.Bu samimiyettir.Samimiyetin ta kendisidir.Ancak herkesin bir samimiyet algı tanım ölçüsükendi yüküne göredir.Bir bebeğe göre samimiyet ölçüsü bebeğin açlığı ile eş orantılıdır.Sözünü etmeye çalıştığım samimiyet daha farklıdır.Şeylere endeksli değildir.Özgür seçimdir.Bir şarkı gibi duyulur fakat şarkıyı ancak kişinin kendisi bilebilir notlarını bir başka fert bilemez sadece işitebilir.Böyle bir şey Sn evrensel insan hocam
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Olgun yaşınızla bana emeğin tanımını yaptırmayın şimdi...Anlatmaya çalıştığım samimiyet olgusunun tanımını yapamam .Tanımı yapılabilen olgu farklı bir tanıma da maruz kalabilir ve o şey olmaktan uzak kalır.Tanımını yapamadığım bir mef 'uma sizi inandıramam da .Ancak sizin kendi kendinizle çözmeniz gereken bir durum olabilir.Herkeste olduğu gibi....Samimiyet mef! umu ;nasıl ki bilgi edinmeye emek verirsin ona da aynı şekilde meselaaaa zaman ,emek ,yaşanmışlıkla alakalı bir hal...
Dolayısıyla felsefe platformuna ilk geldiğiniz gibi değilsiniz.İnsan emek verdikçe eğiliyor değil mi hocam.Boynu bükülüyor hakikat önünde...Boynunuz bükülmüş sizinde .Mesela bu halinizi sorgulayıp Allah ' ı bulma yolunda epey yol kattetmiş olabilirsiniz.Bu keşfiniz bizleri de onure eder .Ne büyük bir Rab bulursunuz ...Herkesinkinden daha muhteşem...Ben hakkınızda buna inanıyorum.Belki size özde korkunç saygı duyuyor olabilirim de bilemem.İnş konuyu çok yaymadım.Yaşadığım sorundan dolayı da kafam bir dünya ama size yazmak ta güzel...
İyi geceler

Yaziniza yonelik yazmayacagim. Hele "rab bulma" konusuna hic girmeyecegim. Hem burasi yeri degil, hem de bu konudaki dusuncelerimi zaten gerektiginde ve yeri geldiginde ya bir baslik acarak ya da basliginda yanitlayarak yapiyorum.

"Hakikat onunde boynu bukulmek" diye algiladigin nedir, onu da bilmiyorum, ma; benim dusuncemde hakikat bir insanoglu yapilandirilmisligi olarak ve anlam ve icerik tartismasi ve karmasasi olarak bir sorundur.

Ama umarim en azindan yazilarimdan ne bir inanclinin ne de bir inancsizin bakis acisina mudahele ettigim gorulmez. Sadece dusunce olarak bu olumlu/olumsuz ihtiyacin insanoglu yasam ve ilisdkilerindeki sorunlarini dile getiririm.

Ayrica yasadiginiz sorunu da bilmiyorum. Ama ozelinizi desifre etmeden bugun aciilmis iki basliktan birinde sorununuzu dile getirirseniz ben ve site kitlesinin diger yazar aile uyelerinin yanitlari size sorununuz ile ilgili yardimci olabilir.

Ben dusunce dile getirirken gozlem olarak gayet acik ve samimiyim.

Algi konusundaki "siteminize" gelirsek; bir yazar yazisinda kendince bir sey vermek ister ve gelen yanitlardan da b u vermek istediginin algilanip algilanmadigini anlar. Cunku yazarin vermek istedigi ve bunun algilanip algilanamadigi yazarin taktiridir. Cunku yaziyi yazan ve vermek istediginin algilanip algilanmadigini bilecek olan odur.

Okurun yanitindan da yazinin yazari bunu gayet kolay algilayabilir. Iste burada okurun yanitina yansittifgi algisi, yazarin yazisinda vermek ve algilanmasini istedigi algi olmayabilir ve yazar bunu belirtebilir.

Bu nedenlerden, ben; sahsi olarak her hangibir yanlis algiya mahal vermemek icin, bir yazarin yazisini okuduktan sonra, eger kendimce yeteri kadar algilayamamissam, sorularla yazarin aciklamasina paralel olarak algilamaya calisirim. Bu da benim yazarin dile getirdigini kendi yorumum ile yazara mal etmek yerine, yazarin verdigi ne ise onu algilamaya yonelik bir yaklasimdir.

Sonucta yazarin verdigini algilamamak ya da okur yorumu ile algilamak verilen yanitin, hem yazi yerine yazara yonelmesine hem de yapilan yorum ile yazarin yerine fikir belirtimine yoneltir. Tabi burada yazar, ister istemez "sen benim adima yaziyorsun, ben bunu demek istemedim v.s." temelli bir icerige yazisini donusturur. Bu da genelde yazi yerine her iki yazarin birbirlerine yoneldiginin ve kisisel ve karsilikli yazismanin basladiginin ve duygunun, atismanin, satasmanin onunun acildiginin bir anidir.

Iste ben genelde buna meydan vermemeye kendi yazilarim adina, calisirim. O yuzden de algilama adina yazara sorular sorar ve yazdiklarimin verildigi gibi algilanmasi adina da okurun yanitini gozlemlerim. Eger ortada verildigi gibi bir algi yok ise de yaziyi o alginin alinabilmesi adina, bir icerige dondururum.

Neyse, birbirimizin yazilarini daha cok okudukca, birbirimizin dusuncelerini daha yakindan tanima firsati elde edecegimizi biliyorum. Sana da iyi geceler.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Nedir insanın kaygısı ,tüm bu edebiyat ,bu sorgulamaların amacı?Bence herkes bir şekilde hayatı arayan hayattır.Bütünün parçalarıyız ki ;Öz ümüze paralel yaşam bizi ona daha çok yaklaştırır.Bunun çeşitli yolları vardır.Burada verilen emekler sorgulamalar hepsi ama hepsi Ona yani parçası olduğumuz O yüce bütünlüğü anlama-kendimizi-gayretidir kanımca.Bu samimiyettir.Samimiyetin ta kendisidir.Ancak herkesin bir samimiyet algı tanım ölçüsükendi yüküne göredir.Bir bebeğe göre samimiyet ölçüsü bebeğin açlığı ile eş orantılıdır.Sözünü etmeye çalıştığım samimiyet daha farklıdır.Şeylere endeksli değildir.Özgür seçimdir.Bir şarkı gibi duyulur fakat şarkıyı ancak kişinin kendisi bilebilir notlarını bir başka fert bilemez sadece işitebilir.Böyle bir şey Sn evrensel insan hocam

Anladim ve senin icin boyle ise bu senin dusuncendir ve ben buna saygi duyarim.

Benim acimdan samimiyet ise, bir kisinin baska bir kisi ile her turlu derdinin sorununun hic bir giz ortada olmadan paylasmasi ve birbiri hakkindaki dusuncelerin birbirlerini kiracagi dusunulmeden dile gelmesidir. Burada birbirlerini kirma konusu ise algi konusudur. Birisi dile getirdigi dusunceler ile karsisindakini kirmadigini dusunurken, uzerine dile gelen dusunceler o kisiyi kirabilir.

Ama bu karsilikli kirma/kirmama samimiyete etkilemez. Yukarida koyulastirilan kisim ise, iki insanoglu arasi degil, bir kisinin insandisi ve ustu bir varliga bakis acisidir.

Benim bu konuda diyecegim, burada anlanacak olan "yuce butunluk" kisinin kendi kendisini anlamasi ve turunun bir faktor olarak dunya ve dogadaki belirleyici ve belirtici yonunun algilanmasidir. Bu da samimiyetten ziyade, farkindalik, bilissellik ve bilincliliktir.

İçten ve kalbden olan sevgi ve bağlılık-samimiyet-sesli sozluk.

Iste yukaridaki anlamda samimiyet sadece iki insanoglu turu biri arasindaki algidir. Cunku biri gosterir, digeri algilar.

Aslinda yukaridaki yazinda samimiyete vermis oldugun anlam ve icerikte, benim dile getirdiklerimi neden "samimiyetsiz" buldugun daha iyi algilandi.

Ayrica benim samimiyete verdigim anlam ve icerigin seninkinden farkli oldugu da aciga kavustu.

Iste benim "itirazim" da benim verdigim anlam ve icerik temelinde idi. Cunku o temelde benden gelen bir samimiyetsizlik yoktu.
 

Beril

Üye
Yeni Üye
Katılım
12 Eyl 2011
Mesajlar
210
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Teşekkür Ederim

Yaziniza yonelik yazmayacagim. Hele "rab bulma" konusuna hic girmeyecegim. Hem burasi yeri degil, hem de bu konudaki dusuncelerimi zaten gerektiginde ve yeri geldiginde ya bir baslik acarak ya da basliginda yanitlayarak yapiyorum.

"Hakikat onunde boynu bukulmek" diye algiladigin nedir, onu da bilmiyorum, ma; benim dusuncemde hakikat bir insanoglu yapilandirilmisligi olarak ve anlam ve icerik tartismasi ve karmasasi olarak bir sorundur.

Ama umarim en azindan yazilarimdan ne bir inanclinin ne de bir inancsizin bakis acisina mudahele ettigim gorulmez. Sadece dusunce olarak bu olumlu/olumsuz ihtiyacin insanoglu yasam ve ilisdkilerindeki sorunlarini dile getiririm.

Ayrica yasadiginiz sorunu da bilmiyorum. Ama ozelinizi desifre etmeden bugun aciilmis iki basliktan birinde sorununuzu dile getirirseniz ben ve site kitlesinin diger yazar aile uyelerinin yanitlari size sorununuz ile ilgili yardimci olabilir.

Ben dusunce dile getirirken gozlem olarak gayet acik ve samimiyim.

Algi konusundaki "siteminize" gelirsek; bir yazar yazisinda kendince bir sey vermek ister ve gelen yanitlardan da b u vermek istediginin algilanip algilanmadigini anlar. Cunku yazarin vermek istedigi ve bunun algilanip algilanamadigi yazarin taktiridir. Cunku yaziyi yazan ve vermek istediginin algilanip algilanmadigini bilecek olan odur.

Okurun yanitindan da yazinin yazari bunu gayet kolay algilayabilir. Iste burada okurun yanitina yansittifgi algisi, yazarin yazisinda vermek ve algilanmasini istedigi algi olmayabilir ve yazar bunu belirtebilir.

Bu nedenlerden, ben; sahsi olarak her hangibir yanlis algiya mahal vermemek icin, bir yazarin yazisini okuduktan sonra, eger kendimce yeteri kadar algilayamamissam, sorularla yazarin aciklamasina paralel olarak algilamaya calisirim. Bu da benim yazarin dile getirdigini kendi yorumum ile yazara mal etmek yerine, yazarin verdigi ne ise onu algilamaya yonelik bir yaklasimdir.

Sonucta yazarin verdigini algilamamak ya da okur yorumu ile algilamak verilen yanitin, hem yazi yerine yazara yonelmesine hem de yapilan yorum ile yazarin yerine fikir belirtimine yoneltir. Tabi burada yazar, ister istemez "sen benim adima yaziyorsun, ben bunu demek istemedim v.s." temelli bir icerige yazisini donusturur. Bu da genelde yazi yerine her iki yazarin birbirlerine yoneldiginin ve kisisel ve karsilikli yazismanin basladiginin ve duygunun, atismanin, satasmanin onunun acildiginin bir anidir.

Iste ben genelde buna meydan vermemeye kendi yazilarim adina, calisirim. O yuzden de algilama adina yazara sorular sorar ve yazdiklarimin verildigi gibi algilanmasi adina da okurun yanitini gozlemlerim. Eger ortada verildigi gibi bir algi yok ise de yaziyi o alginin alinabilmesi adina, bir icerige dondururum.

Neyse, birbirimizin yazilarini daha cok okudukca, birbirimizin dusuncelerini daha yakindan tanima firsati elde edecegimizi biliyorum. Sana da iyi geceler.

Okuduklarımdan şu sonuca vardım;sizin tecrübenizi ,yani karşılıklı söz düellosu yaratmaya mahal vermemenizi samimiyetsizlik olarak algıladığımı düşünüyor olabilirsiniz.Fakat gerçekten de birbirimizi algılamak için zamana ve emeğe ihtiyaç var.Benim de fikrim budur.Ancak yeri gelmişken sevgili Nejdet hocamın bana yazdığı bir yazısında bir noktaya değinmek istiyorum.''Kişi hayatta yeri geldiğinde öğrenci olmayı da bilmelidir''demişti.Eğitim yaşamında en nadide bilgileri bana kitaplar öğretmedi,öğrencilerim öğretti.Sanırım onlara tekrar dönme zamanım geldi.Özledim öğrenci olmayı...
Tekrar iyi geceler
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Okuduklarımdan şu sonuca vardım;sizin tecrübenizi ,yani karşılıklı söz düellosu yaratmaya mahal vermemenizi samimiyetsizlik olarak algıladığımı düşünüyor olabilirsiniz.Fakat gerçekten de birbirimizi algılamak için zamana ve emeğe ihtiyaç var.Benim de fikrim budur.Ancak yeri gelmişken sevgili Nejdet hocamın bana yazdığı bir yazısında bir noktaya değinmek istiyorum.''Kişi hayatta yeri geldiğinde öğrenci olmayı da bilmelidir''demişti.Eğitim yaşamında en nadide bilgileri bana kitaplar öğretmedi,öğrencilerim öğretti.Sanırım onlara tekrar dönme zamanım geldi.Özledim öğrenci olmayı...
Tekrar iyi geceler

Yasam zaten ogretmendir ve yasayanlarda ogrencilerdir. Yeterki beyinler "ben herseyi biliyorum" ya da "tek yanit budur" temelli aklin sabitligine ve kesinligine yonelmesinler.

Cunku bilgi ve onun bilinmesi surekli suregelen bir surec olarak yenilenen ve gelisendir.

Bilgi almak isteyen her beyne acik, almak istemeyen beyinlere kapalidir.

Bu mesaji iki unlu tarihi karakterin sozleri ile bitirmek istiyorum.

"Ben babamdan ileri,oglumdan geriyim"

"Bildigim tek sey hicbirsey bilmedigimdir"

Iste yukaridaki bilinc ve farkindalik ile yola cikan beyinler, tum yasami boyunca ve olene kadar bilgi edinmeye devam edeler. Hem cagin gerisinde kalmamak icin, hem de aciklanan bilinmeyenleri bilmek ve yanlislananlarin yenilendigini algilamak ve takip edebilmek icin. Oyuzden bir kisi hem bildiklerini paylasan bir ogretmen, hem de bilmediklerini ogrenen ve bilmeye yonelen bir ogrencidir.

Hayir, samimiyetsizlik konusunu oyle algilamadim. Tam da yukaridaki mesajda sizin alintinizda acikladiginiz gibi algiladim.

Iste bu nedenden yasam olene kadar bir okuldur ve ne ogretmenin ne de ogrenmenin yasi yoktur. Yeterki beyinler bunun farkina varsin ve bilince cikarsin.
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
‎3+1 dairem yok ama 4 odacıklı kalbim var...
(biyoloji yazılısına çalışırken aşka gelmek)
 

iuflsfozkn

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Ocak 2011
Mesajlar
641
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
38
Keske birileri tarafından övgüye mazhar olduğumda bana küfür ediliyormuscasina uzulebilsem ve birilerince küfre maruz kaldığımda küfre mazhar oldugumu düşünebilsem ...kabul ettirebilsem kendime...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bir kisinin gelisimini baskalarini elestirmesi degil; en basta kendi kendini elestirebilmesi saglar.

Bir kisinin gelismisligin gozlemi, ona sorulan soruda degil; o sorunun kisi tarafindan once kendi kendine sorulmus olmasindadir.
 

Feylesof TeCe

Filozof
Yeni Üye
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
926
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
30
Ben divan edebiyatı şairi değilim ki sert bakışlarından bile zevk alayım...
 

Beril

Üye
Yeni Üye
Katılım
12 Eyl 2011
Mesajlar
210
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Bütün Öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü 'nü en içten dileklerimle kutlar emeği geçmiş büyüklerimin saygı ile
önlerinde eğilir ellerinden öperim.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Bütün Öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü 'nü en içten dileklerimle kutlar emeği geçmiş büyüklerimin saygı ile
önlerinde eğilir ellerinden öperim.

Bu dileğini ben de tüm içtenliğimle paylaşıyorum...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Bütün Öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü 'nü en içten dileklerimle kutlar emeği geçmiş büyüklerimin saygı ile
önlerinde eğilir ellerinden öperim.

Evet baskalarina bir seyler ogretmek icin cabalayan ogretmenlerimizin gunu kutlu ve devamli olsun.
 

Beril

Üye
Yeni Üye
Katılım
12 Eyl 2011
Mesajlar
210
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Evet baskalarina bir seyler ogretmek icin cabalayan ogretmenlerimizin gunu kutlu ve devamli olsun.

Doğrusu çabaladığım anlarım oldu fazlasıyla doğrusu artık çabalama gereği duymuyorum ; umuyorum ki bundan sonra
muhatap olduğumuz hayatlar çabalasın bizi öğrenmek için....:)
Saygılarımla
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst