İlk Madde nasıl kendiliğinden var oldu?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Ümit Zafer Bağcı tarafından oluşturulan İlk Madde nasıl kendiliğinden var oldu? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 25,871 kez görüntülenmiş, 233 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı İlk Madde nasıl kendiliğinden var oldu?
Konbuyu başlatan Ümit Zafer Bağcı
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ÇaresizDüşünen

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ben daha çok başlıkçı ve ilk yorumcu için sanırım yazdım ve yorumladım-sanırım

yani başlığa ilk maadde nasıl oluştu diyene ilk kim/yaratıcı nasıl oluştu denmeli- belki de cevap olarak ve nokta;lanmalı konu)
 

Thetoyman

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
13 May 2014
Mesajlar
88
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Her şeyin bir nedeni vardır. Bu neden neden neden diye sonsuza gider o halde ilk neden olmalıdır bu da tanrıdır. Der newton- agustinus vs. David Hume insan doğası üzerine bir araştırma da biz sonsuzluğu aklımıza oturtamıyoruz diye sonsuz olmayacağı anlamına gelmez. İlla determistik mi olmalı yada illa sonsuz olamaz mı demeliyiz hangi gerekçeyle ?
Yani bu da böyle buna illa cevap verilir. Hiçbir şey yoktan varolamaz fakat tanrı hep vardı. O halde hiçbir şey yoktan varolamaz diyebilirmiyiz ? Filan denilebilir. Fakat bunlara girmeye gerek yok. Bir maddenin yoktan varolmasını sağduyumuza oturtamıyoruz diye olamaz mı diyeceğiz ? Yoktan varolduk filan da demiyorum. Banane ne halt yerlerse yesinler ama bu manada mantık, alışılmış bir düşünce biçimidir. Bizim üretimimizdir. Buna uymayan yanlıştır diyemeyiz.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
ne işimiz var evrenle
bırakalım da evren düşünsün
evren kendini düşünsün
eğer evren varsa ve kendi -(kendini) düşünemiyorsa o ve tanrı da varsa bırakalımda bunu tanrı düşünsün
eğer ikisi de yoksa ve değilse kim var?
eğer evrenden gayrı isek-varsın evren düşünsün başının çaresine baksın /bize ne ki! biz ölümlüler ve ölecekler! kime ne!
evren yokolursa ne olur örneğin biz mi yokoluruz
eğer ölüp yokolacaksak biz ne? neyi çözeceğiz;
eğer ölmeyip tanrı eline kalacaksak bırakılımda tanrı düşünsün
ya da karar versin; verelim; biz-kim ne?

zaten olacak olacaksa
ve gerçeği sorguluyorak bırakalımda gerçek düşünsün
o zaman onu da sorgulamayalım-ya tanrı ya ölüm düşünsün


Daha Allah ile cihan yok iken
Biz anı var edip ilan eyledik
Kendisinin ismi henüz yok idi
İsmi şöyle dursun cismi yok idi
Hiçbir kıyafeti resmi yok idi
Şekil verip tıpkı insan eyledik
Allah ile burda birleştik
Aşikar olunca zat ü sıfatı
Kûn dedik var ettik bu semavatı
Birlikte yarattık hep kainatı
Yerleri gökleri yaptık
Yarattık içinde bunca mahlûkat

edip harabi


yokolacaksam buna hazırım ve açığım -(ki olsam ne yazar -ki olmasam ne yazar)
yok olmayacaksam buna da hazır ve açığım
bi tanrı varsa ve anlatılansa yok buna hazır değilim ancak bi a-planım var; tutarsa; (ki ahzıe olamdsam ne yazar)
konuşmayı deneyeceğim onunla bakalım-uzlaşamyı ve anlaşmayı;
yok tüm bunlar olmazsa- olanlar olur;
olmadı-olamazsa olan son ve kaçınılmaz olan olacak ve olacaksa başa geldi ve ben çekmeyeceğim

ben ya görürüm ya görmem

ne olur sonra?
hiç
(neyzen'e - ya da hoca'ya)
e nson ne olur?
peki en son ne olur?

ilk değil sonu soralım
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bir evreni bir kez başlatan neden ikinci bir evreni ikinci kez ya da birinci kez başlatamaz mı?
tanrı olmasın-tanrı yoksa bile bir evrenin bir kez başlama nedenselliği doğası -(tesadüf ve yok bile olsa mümkün ve makul-bir ikincisi-tekrar)
hadi bunu geçelim;
o evreni başlatan neden o evrenle birlikte yok olsun; (o evrenle birlikte var ve yok)
hiç var ve hiç yok

ve kendi nedeniyle birlikte başlamış ve yokolmuş bi evreni başlatan neden ya da nedensizlik her şey olabilir tekrar ortaya çıkamaz mı?

biz varız ve bu bir kez daha olabilir
her açıklama da ve sonuçta;

evrenin yokoluşunda bile
-varlığın ve varoluşun yokoluşunda bile
ki tanrının yokoluşunda bile

ilk madde asla ilk madde değildir;
eğer yokolmuş maddeler varsa ve yoksa?
son madde ve evrenin varolumu(-başlangıcı) gibi yoklolumunu ve bitimini savlayalım;

daha önce varolmuş bi madde ya da evren var mı?
sonra varolacak evren ve evrenler var mı?

madde bir kez varolmuşsa kendinden önce de sonrada varolabilecektir

ya da bu gerçek ve sonsuz gerçek/(başka) ve benzeri şeyler varolabilir
 

alperenarslan

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2015
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
26
Konuyu bitirmek istemiyorum, ama cevap da vermeden gidemem;
Kişi elde ettiği bilgiler doğrultusunda referans noktaları edinir,
Elde edilen referans noktaları bilgiye ulaşmak için bakış açısı yaratır
Elde edilen bakış açısı ve kabullenmeler(referanslar) ile bilgiye ulaşılır
Bu süreç sonunda elde edilen bilgi kişi için doğrudur, fakat bilginin
Kendini yenilemesi gibi bir olgu varken, doğru dediğimiz şeye geniş
Bir perspektifle bakmanız gerekir, bunun içinde referans noktaları
Gerek sağlam olmalıki tartışmaya kapalı olmalı, yoksa bu tartışma böyle sürer gider.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Konuyu bitirmek istemiyorum, ama cevap da vermeden gidemem;
Kişi elde ettiği bilgiler doğrultusunda referans noktaları edinir,
Elde edilen referans noktaları bilgiye ulaşmak için bakış açısı yaratır
Elde edilen bakış açısı ve kabullenmeler(referanslar) ile bilgiye ulaşılır
Bu süreç sonunda elde edilen bilgi kişi için doğrudur, fakat bilginin
Kendini yenilemesi gibi bir olgu varken, doğru dediğimiz şeye geniş
Bir perspektifle bakmanız gerekir, bunun içinde referans noktaları
Gerek sağlam olmalıki tartışmaya kapalı olmalı, yoksa bu tartışma böyle sürer gider.

örneğin referanslar olmasa ne yapardık -nerden başlamalıyız?
sorular soralım mı örneğin; ya da ne yapalım? gözlem mi?
ben varım ile başlarız sanırım ve bu şeyler tüm görünenler diğerleri ve evren dediğimzi tümlük/tümlek var
ve biz/bizler içindeyiz onun ya da üzerinde; parçalar ve ayrılar ama içinde olarak
bi şeyler dönüp duruyor ve yitip-değişip duruyor
tüm bu şeylerin nasıl olduğunu/oluştuğunu bilmiyoruz sadece varlar
ya da atalarımız ve bilicilerimiz toplumsal bilgimiz/bilincimiz yeterince bize söylemiyor/aktarmıyor ve biz düşünmeliyiz ya da öylece yaşamalı
ya da bizler kaybolup/evrilip-ölüp duruyoruz
ve gidenlerin nereye gideceği belirsiz ama maddeleri çevirime ve dönüşüme uğruyor ve bilinç kayboluyor
ve madde var- gerçeklik ve tüm maddeler eşit madde cinsinden gibi değil mi?
şimdi burada sorualr nereye temellenmeli? ya da referanslar?
benim bulaldiğim en keskin yanıt güven görülenler , yani bilgisine ve hayat deneyimine aktarımına ve bilgi çözümlemesine güvenilenler ve miras-aktarım; bilgi küpü ve geçmişi
çünkü bu değilse öz devinme ve düşünme olur ve tüm soruları kendim bulmalıyım

referans noktalarının tartışmaya kapalı olmasına biraz takıldım-düşündüm sadece
ama bizim içinde öyle-bi ölçüde;
ama düşündüm de sadece kavramsal ya da bilgisel olarak ifade ediş biçimlerini ve farklı ifade ediş yansımalarını tartışabiliriz;
ya da daha geniş ve çeşitli ifade etmelerde onları geliştirebiliriz ancak yine de bi biçimi merkezde kalacak- düşünme merkezinde ve odağında
 

alperenarslan

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2015
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
26
örneğin referanslar olmasa ne yapardık -nerden başlamalıyız?
sorular soralım mı örneğin; ya da ne yapalım? gözlem mi?
ben varım ile başlarız sanırım ve bu şeyler tüm görünenler diğerleri ve evren dediğimzi tümlük/tümlek var
ve biz/bizler içindeyiz onun ya da üzerinde; parçalar ve ayrılar ama içinde olarak
bi şeyler dönüp duruyor ve yitip-değişip duruyor
tüm bu şeylerin nasıl olduğunu/oluştuğunu bilmiyoruz sadece varlar
ya da atalarımız ve bilicilerimiz toplumsal bilgimiz/bilincimiz yeterince bize söylemiyor/aktarmıyor ve biz düşünmeliyiz ya da öylece yaşamalı
ya da bizler kaybolup/evrilip-ölüp duruyoruz
ve gidenlerin nereye gideceği belirsiz ama maddeleri çevirime ve dönüşüme uğruyor ve bilinç kayboluyor
ve madde var- gerçeklik ve tüm maddeler eşit madde cinsinden gibi değil mi?
şimdi burada sorualr nereye temellenmeli? ya da referanslar?
benim bulaldiğim en keskin yanıt güven görülenler , yani bilgisine ve hayat deneyimine aktarımına ve bilgi çözümlemesine güvenilenler ve miras-aktarım; bilgi küpü ve geçmişi
çünkü bu değilse öz devinme ve düşünme olur ve tüm soruları kendim bulmalıyım

referans noktalarının tartışmaya kapalı olmasına biraz takıldım-düşündüm sadece
ama bizim içinde öyle-bi ölçüde;
ama düşündüm de sadece kavramsal ya da bilgisel olarak ifade ediş biçimlerini ve farklı ifade ediş yansımalarını tartışabiliriz;
ya da daha geniş ve çeşitli ifade etmelerde onları geliştirebiliriz ancak yine de bi biçimi merkezde kalacak- düşünme merkezinde ve odağında

örneğin referanslar olmasa ne yapardık -nerden başlamalıyız?
sorular soralım mı örneğin; ya da ne yapalım? gözlem mi?
ben varım ile başlarız sanırım ve bu şeyler tüm görünenler diğerleri ve evren dediğimzi tümlük/tümlek var
ve biz/bizler içindeyiz onun ya da üzerinde; parçalar ve ayrılar ama içinde olarak
bi şeyler dönüp duruyor ve yitip-değişip duruyor
tüm bu şeylerin nasıl olduğunu/oluştuğunu bilmiyoruz sadece varlar
ya da atalarımız ve bilicilerimiz toplumsal bilgimiz/bilincimiz yeterince bize söylemiyor/aktarmıyor ve biz düşünmeliyiz ya da öylece yaşamalı
ya da bizler kaybolup/evrilip-ölüp duruyoruz
ve gidenlerin nereye gideceği belirsiz ama maddeleri çevirime ve dönüşüme uğruyor ve bilinç kayboluyor
ve madde var- gerçeklik ve tüm maddeler eşit madde cinsinden gibi değil mi?
şimdi burada sorualr nereye temellenmeli? ya da referanslar?
benim bulaldiğim en keskin yanıt güven görülenler , yani bilgisine ve hayat deneyimine aktarımına ve bilgi çözümlemesine güvenilenler ve miras-aktarım; bilgi küpü ve geçmişi
çünkü bu değilse öz devinme ve düşünme olur ve tüm soruları kendim bulmalıyım

referans noktalarının tartışmaya kapalı olmasına biraz takıldım-düşündüm sadece
ama bizim içinde öyle-bi ölçüde;
ama düşündüm de sadece kavramsal ya da bilgisel olarak ifade ediş biçimlerini ve farklı ifade ediş yansımalarını tartışabiliriz;
ya da daha geniş ve çeşitli ifade etmelerde onları geliştirebiliriz ancak yine de bi biçimi merkezde kalacak- düşünme merkezinde ve odağında

Ben varım derken var olduğunu kabul etmen demek aslında buda bir referanstır descartes düşünüyorum öyleyse varım demiş, kendi varlığını bakıldığı zaman insanların var olduğunu kabul ettiği birşeye temellendirmiştir, biri çıkıp kolay kolay düşünce yoktur diyemez, çünkü nesillerdir kabul edilen bir olgudur düşünmek, ve insanda o süreçte vardır, atalardan bilgi almak, onların bilgilerini doğru kabul etmekle mümkündür, neden onları kendi doğrularımız yaparız, basit çünkü onlar bizden öncesini görmüş ve bu konuda kafa yormuş der inanır geçersiz, kolaya kaçmaktır aslında bu, düşünülmeden alınan bir referanstır. Hayvan davranışlarını açıklamak için kullanılan steroiplerlede açıklanabilir. Kendine veremediğini şeyleri atalarına vermişsindir değer olarak. Atalarımızın bizim algısal vizyonumuzu bozamaması bir kayıp değildir aslında, neden bir kazanç olmasın. Okuldan atılıp farklılık yaratan birden fazla bilim adamı varolmuş hayatta, Kantın dediği gibi aklını kullanabilme olayını kazandıkları içinmi farklılık yaratmışlar yoksa mevcut düzenin doğrularını doğru kabul ettikleri içinmi?
Kişisel mantığım referanslardan rasyonel sonuçlar çıkarmaktır,
Referanslar çürük alınırsa alınan sonuçta çürük olur,
Eğer referanslar bilinmiyorsa bilgi bir parçalı fonksiyon halinde tanımlanmalıdır, fonksiyon bir denklem olmakla beraber, tanım aralığı olmadan anlamsızdır, referans noktası olmadan da bilgi anlamsızdır,
Referans noktaları bilgiyi tanımlamakta kullanılırken, bilgi onsuz bir anlam ifade etmez. Hayatta %100 doğru referans noktası yoktur, buyüzden doğru bilgide yoktur, tanım aralıklarında doğruluk sağlanabilir.
Birşeyi diyalektik açıklamak önyargıdan başka birşey değildir, zıt kavramlar birde olabilir, parçalı fonksiyon mantalitesi, hem...hem mantığı ile vardır. Referans noktaları her geçengün bilimin felsefeye kattığı sistematik bilgilerle değişir, referans noktaları olabildiğince üzerinde kafa yorulmuş ve sistematik bilgilerle gelmiş olmalıki bir önyargıdan fazlası olmalı. Hem doğruluğuna %100inanalım bu ogünün doğrularını sağlaması ile mümkündür, hemde ondan %100kuşku duyalım buda değişebileceğine inanmakla mümkündür, buradan maddenin sadece metaryalist değil aynı zamanda akla da yatkın olma durumuda önem kazanıyor, bir tuğlaya %100opak diyemezsiniz çünkü atom orbitalllerinde boşluklar var, bu onun %0.01 bile olsa saydamlığını ifade eder, aynı zamanda saydam da diyemezsiniz, çünkü eski bilgilerle de çelişiyor, ve akla yatmıyor aslında saydam cisimlere cam gibi metaryalleri örnek verdik ve illa zıt iki durumu istiyor insan. Sanırsam yetiştirilme ile alakalı.

***
Piramit yapmak yasakmı bilmiyorum.


Sonradan gelen düzenleme;
Kaçırdığım sorunlarınız varsa tekrar atabilirim,
Karşılıklı tartışmak, bilgiyi nesnelleştirir.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Kaçırdığım sorunlarınız varsa tekrar atabilirim,
Karşılıklı tartışmak, bilgiyi nesnelleştirir.

yo düşündüm dediğinizi; referans noktaları üzerine- ki bana çok mantıklı ve tutarlı göründü
ve bir geçmiş yansıma -yıllar önce kendi düşünme-algılama ve anlatma parçalarımda buldum izlerini aynı düşünmenin

ve kendimi ve düşünmemi değerlendirdim bu referans noktaları üzerine
çok sağlam ve kesin temelli ve iyi ve tam biçimlendirilmiş olmasa da bi merkez ve bilgi merkezi odağı (ya da sizin deyiminizle referans noktası/noktaları-tutanaklar) buldum
bazı arkadaşlar postulat dediler ; sanırım buna benzer, Çok düşünmedim üzerine bu kelimenin ve durmadım açıkçası
 

alperenarslan

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2015
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
26
yo düşündüm dediğinizi; referans noktaları üzerine- ki bana çok mantıklı ve tutarlı göründü
ve bir geçmiş yansıma -yıllar önce kendi düşünme-algılama ve anlatma parçalarımda buldum izlerini aynı düşünmenin

ve kendimi ve düşünmemi değerlendirdim bu referans noktaları üzerine
çok sağlam ve kesin temelli ve iyi ve tam biçimlendirilmiş olmasa da bi merkez ve bilgi merkezi odağı (ya da sizin deyiminizle referans noktası/noktaları-tutanaklar) buldum
bazı arkadaşlar postulat dediler ; sanırım buna benzer, Çok düşünmedim üzerine bu kelimenin ve durmadım açıkçası

Hayatta bu algıyı bir tuğlayla 2saat kadar bakışırken kazandım.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Hayatta bu algıyı bir tuğlayla 2saat kadar bakışırken kazandım.

hoşgeldiniz-çok,

ben bilgi bilgiyi açar ve bilgi bilgiyi genişletir olarak yorumlamayı denemiştim bi benzerini
büyüyen ve küçülen (zoomlayan ve odaklayan) farklı odak noktaları ve perspketifler vb. düşünürdüm
bunun gibi düşünme/deneme uygulamaları yapardım; Kavrayış için ve kavrayış zenginleştirmek-geliştirmek ve genişletmek için

ama her şeyin açık görüldüğü ve bilindiği objektif olduğu bi nokta ya da evren bakışı/gözü-rehberliği düşlerim hep
ama bi kişi olmaktan daha çok matematik gibi
ama gerçek referansım varlık birliği ve öncesizliği
ve bana kalırsa pekte öyle tutunma noktası değil
yani bakmakla ilgili; bi şeylere saatlerce -günlerce ve hatta haftalarca ve aylarca-yıllarca
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
ilk madde nasıl oluştu sorusundan önce madde ilk nasıl algılandı, madde kelimesi nasıl doğdu, diye de düşünmek gerekebilir. belki madde kelimesi nasıl oluştuysa maddenin kendisi de öyle oluşmuştur.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Zamansalolarak herhangibir seyin ilklik teklik ve mutlaklik akilciligi, kisir dongudur.

Cunku zamansal olarak oncelik cikmazini tasir.
 

ÇaresizDüşünen

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Nis 2016
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Bu sorunun cevabını milyarlarca insan sana verebilir (Tanrı der) ancak belkide bu seni tatmin etmez çünkü sen mantıklı gördüğün bilime inanırsın. Zaten doğru dediğimiz şeyler de birbirimizle fikir alışverişi yaptıktan sonra mantıklı bulduğumuz şeyler değil midirki? o yuzden hiçbir sorunun doğru bir cevabı yoktur. Yani burada birbirimize sorduğumuz tüm soruların doğruluğunu biz mantığımıza uymasına göre belirleriz. o yuzden herkes çaresizdüşünen ve burada yazan cevapların doğruluğunuda sen belirleyeceksin.

---------- Mesajlar Birleştirildi at 18:19 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 18:00 ----------

veya cevap veriyorum böyle ¯Ä’¶Ø«Ú±Û￾₧™â…”╬◄â™*ï€￾ oldu ilk madde varoluş vs bu gibi soruları maalesef algılama imkanımız yok bu şeye benziyor ilk çağdaki adama win8 format cd si varmı abi sorusunu sormak gibi.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst