geceinci düşüncelerini sıralamış ve altta alıntını yaptığım yere kadar gelmişsin. Ve altta alıntını yaptığım yerde bir yanılgıya düşmüşsün...
"-Eğer Tanrı kendi kendine var olabiliyorsa, yani yoktan var olabiliyorsa ve biz bunu aklımızla destekleyebiliyorsak, Evrenin yoktan var olmasını kendi kendine var olmasını nasıl garipseyebiliriz." DEMİŞSİN;
Evren aklı olmayan, var olması için bir sebebe bağlı olan maddelerden oluşmaktadır. Her maddenin bir başlangıcı ve sonu vardır.
Böyle kesin iddialarda bulunabilmek için evrenin oluşumunu çok iyi bilmek gerekmektedir, evrenin salt maddeden oluştuğunu söyleyemeyiz enerjilerden bağımsız salt madde bir evren yoktur, bunun dışında madde'nin gerçekten olup olmadığı hakkında bile emin olunamıyor, ayrıca Evren'deki enerji asla yok olmaz yalnızca dönüşür.
Ayrıca maddeler yoktan var olamaz illa onu var edecek bir usta lazımdır. Evren kendi kendine var olma yetisine sahip değil çünkü evrene gözlemleyerek bu sonuca varıyoruz. Eğer evren evrim geçirmiş olsa bile muhakkak bir madde olmalı ki evrim geçirsin. İşte bu maddenin de olabilmesi için onu yaratan birinin olması lazım. Bazı reaksiyonlar filan sonucunda oluştu desek o zaman o reaksiyonu başlatan ve reaksiyona giren maddelerinde bir yaratıcısı olmalı.
İfadeleriniz netlikten o kadar uzakki, bu tarz sorulara ben yıllar önce cevap arıyordum, cümle ve ifadelerinizden hayal gücü sınırınızı algılayıp ona oranlı anlatmaya çalışıyorum, ne yazıkki evreni mükemmel ve kusursuz sanıyorsunuz, herşey işlemesi gerektiği gibi hayal ediyorsunuz fakat öyle değil evren daima sürprizlere açıktır, Evren sadece dünyamızdan ibaret değil içinde kaybolacağınız bir sonsuzluk ve devam eden bir kosmos hayal etmek zorundasınız, En basitinden Dünya'mızı ele alalım ve kaç defa üzerindeki canlıların yok olma tehlikesi geçirdiğini hatırlayalım, defalarca kutuplar ve ekvatordaki sıcaklık dereceleri değişmiştir ve dünya üzerindeki yaşam çok defa tehdit altına girmiştir, (bu bilgiler aynı zamanda Adem ve Havva hikayesinindeki çelişkilere dair sorular sormamıza ufuk açar)
[video=youtube;zxflYhCkwhY]https://www.youtube.com/watch?v=zxflYhCkwhY[/video]
''eğer evren evrim geçirmiş olsa......''
kusura bakmayın ama Evren evrim geçirmiş olsa derken ne demek istediğinizi anlamadım, ama Dünya üzerindeki canlı yaşamının evriminden bahsediyorsanız, evrim çok geniş bir alandır ve ben size bütün evrim teorisini burada anlatamam eğer açık yüreklilikle ve aklınızla araştırırsanız bir sonuca varacağınıza oldukça eminim fakat şu şekilde özetleyebilirim canlı yaşamı suda başlamıştır ve Dünya üzerinde yaşamın başlaması için birçok şartın bir arada bulunması gerekiyordu su hava toprak ısı besin ve yıldız tozlarından gelen minaraller, evrimle ve ilk madde ile ilgili çok basit anlatımı olan bir animasyon paylaşabilirim dediğim gibi bahsettiğimiz konu oldukça karmaşıktır, DNA nın ve Canlının temel yapı taşı proteinlerdir ve aminoasitlerden oluşur, konuyu detaylıca araştırabilirsiniz ilk proteinin nasıl oluştuğunu bilimsel kaynaklardan okuyabilirsiniz.
[video=youtube;PthpcEr6cDU]http://www.youtube.com/watch?v=PthpcEr6cDU[/video]
[video=youtube;0QZD2JUcoFQ]http://www.youtube.com/watch?v=0QZD2JUcoFQ[/video]
Başta demiştim bilim maddenin yokluktan var olamayacağını kanıtlamıştır. Havasız bir kutuyu sonsuza dek bekletirsek o kutunun içi yine boş kalacaktır.
Dediğim gibi canlı yaşamının başlangıcı için belirli şartların bir arada olması gerekiyordu hava su ışık ısı mineraller( evrenden dünyamıza düşen, ve birçok yolla oluşan ) gibi, havasız bir kutuyla hiçbirşey elde edemeyeceğimiz doğrudur, bu yüzden galaksimizde sadece Dünya'da yaşam var ve Evrende bizim bulabildiğimiz yaşam olan başka bir gezegen yok, zamanla bulunabilirse eminim evrim ve yaşamın başlangıcı hakkında daha çok soruya daha detaylı cevaplar bulabiliriz, ayrıca bunu şu şekilde de düşünebilirsiniz eğer yüzlerce binlerce gezegende yaşam olsaydı ve yaşam olmayan gezegen sayısı daha az olsaydı akıllı bir tasarımın bir yaratıcının yapması daha olası olurdu fakat dikkatinizi çekerim bizim bildiğimiz tek yaşam Dünya da. Bunu da sorgulayabilirsiniz. Ekstra bir bilgi daha labaratuvar ortamında cansız maddelerden canlı madde elde edilmiştir tıpkı Dünyanın ilk halindeki gibi.
Ama bizim yaratıcı dediğimiz varlık tıpkı ruh gibi veya daha farklı olarak maddeden bağımsızdır. Bir madde olmadığı için, ve nasıl bir varlık olduğunu da tam bilmediğimiz için (çünkü dünyada eşi yok) onun zamana mekana nasıl ihtiyaç duymadığını bilmiyoruz. Ama Kur'an'da İhlas süresinde yaratıcıyı anlatıyor. Yani eğer hayvani nefs yönünden bakarsak bize çok garip geliyor eğer tanrı varsa onu kim yarattı, kimse yaratmadıysa nasıl ebedi var gibi karışık sorular takılıyor aklımıza. Ama manevi yönden ruhsal açıdan baktığımızda insan ruhu da ölümsüz olduğu için hiç de karmaşık gelmiyor. Yani yaratıcı bilmediğimiz çok yüce özelliklere sahip onun doğmaya ve doğurmaya, zamana ve mekana, hiçbir şeye ihtiyacı yok.
Ruh kavramı hakkında şunu söylemek istiyorum, Yaşamın sorgulandığı insanın kendisini ve çevresini sorguladığı ilk zamanlarda beyin-zihin-vicdan ve diğer duyguların hissedildiği zemin üçlüsünü tanımlamak için felsefenin ilk yıllarında kullanılan bir terimdir, bilim ruh gibi bir varlığı doğrulamaz, bununla ilgili basit bir örnek vereyim, ruhsal hastalıklar diye tanımladığımız bir durum var, depresyon melankoli manik depresif vs. bu gibi durumları tedavi etmek için kimyasal maddelerden üretilmiş ve beyin üzerinde etki eden ilaçlar kullanılır. bu ruh kavramının beynin algısı dahilinde olduğunu ve biyolojik vicuttan bağımsız bir ruh kavramı olmadığını basitçe açıklar.
Kuranın mealini defalarca baştan sona okudum ve birçok nedenden ötürü gerçekliğine ve Tanr'nın sözlerinden oluştuğuna inanmıyorum bu sebeple kuranda geçen ayetleri bana referans göstermeyiniz kanıt zemini olarak sunmayınız.
[MENTION=788]Phi[/MENTION] sanırım sizin sorunuzuda cevaplamış bulundum ...
saygılar...