Gelecekle İletişim Kurulduğu İddiaları Üzerine!

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde "ictenlik" tarafından oluşturulan Gelecekle İletişim Kurulduğu İddiaları Üzerine! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,367 kez görüntülenmiş, 42 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Gelecekle İletişim Kurulduğu İddiaları Üzerine!
Konbuyu başlatan "ictenlik"
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
yok efendim ben almiyim, aşırı dozda aklımı yitirmeye niyetim yok, sen keyfine bak :D
size karşı bu konuda empati yapmaktansa alttan almayı tercih ederim. :D
bende asla sizin gibi umut etmem çünkü siz umutsuz vakasınız. lütfen ama lütfen alınmayın
bunu ilk defa ben söylemiyorum, felsefenın içinden gelen tarih biilmciler veya gök bilmciler
bile felsefenin bir sınırı olduğunu düşünüyor. uçmaya gerek yok ben zamanında çok uçtum
sonunda yürümeye karar verdim.

Konunun felsefeyle -şu anlık- -tam bir- bağlamı yok, kendiyle bağlamı var. İçerik okunmamış onu diyorum. basitçe
 
Son düzenleme:

kahin

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Ağu 2018
Mesajlar
1,152
Tepkime puanı
4
Puanları
38
Yaş
57
Konunu felsefeyle bağlamı yok, kendiyle bağlamı var. İçerik okunmamış onu diyorum. basitçe


tamam tamam sen ne diyorsan odur, hayy benım şu kafam, senin gib ibir dehayı
küçümsemişim. :D :D
;):p:rolleyes: konunun felsefeyle bağlamı yok ama, ama felsefenin yazılış tekniği bakımından
ne diyordunuz? teolojık olarak dinler.veya ontolojı bakımdan varlığın düşünsel etkileri veya
pragmatık olarak yararlı oldugunu bile korkunç derecede trajıkomıktır. saygılarımla.. :D
bazen sizi septik olarak düşünüyorum herşeyde muhalif olan tek düşünsel tekniğiniz
herşeyden şüphe duyan argümanlarınız .. say say bitmiyor. ne demek? istediğinizi bile
anlamıyanlar var lütfen onlarada nezaketle yaklaşınız bu tarz eylemler size daha yakışirdi inanın.
lütfen araştırırken Sensüalizmden çok reelci yani gözlemlenen bir takım olguları
yansıtmaya çalışın, bu şekilde bir sonuç almayı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz demektir.
bırakın bu pragmatik düşünceleri, ben ben hiç hiç felsefe okumadım? öylemi? düşünüyorsunuz ..
sizin temel mantığınız konu bağlamında sezgicilik kavramının temel nitelikleri tamamen hayal ürünüsünüz :D sezgicilik mantıgınıza işlemiş sizi yönetmiş sizi kirlenmış bilgiler yönetmesin istiyorum senın gerçeği bulmanı umut ediyorum.. :)
Entüisyonizmi kullanarak birşeyler ispatlamaya ve kendi aklınızda bir takım içsel duygularınızı
yansıtarak galip gelmeyi düşünüyorsunuz peki? ama neden? böyle düşünüyorsunuz..
emin oldugunuz içinmi? yoksa hayallerinizdeki mantıgın size daha mantıklı geldiği içinmi?
kendi bilgi birikimizdekı verilerin Egoizm oldugunu görmüyormusunuz?
Paradigmanızı neden? sabitliyorunuz, diğerlerine neden? sans vermiyorsunuz, sizin teislerden veya dinlerden farkınız nedir? size özel yapan nedir? lütfen açıklarmısınız?
sonuç eyleminde yaptığınızın Ütopya olduğunun farkındamısınız?
sürekli bir yerlerden alıntı yapmak suretiyle inandığınız önermelerin hipotez! oldugunun
farkında değilmisiniz? eğer farkındaysanız söylüeyecek sözüm yok, haklısınız demektir.

eğer farkında değilseniz işte o zaman,bir sonuç elde etmediğimizinde farkına varmamışsınız
demektir.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
[/COLOR]

tamam tamam sen ne diyorsan odur, hayy benım şu kafam, senin gib ibir dehayı
küçümsemişim. :D :D
;):p:rolleyes: konunun felsefeyle bağlamı yok ama, ama felsefenin yazılış tekniği bakımından
ne diyordunuz? teolojık olarak dinler.veya ontolojı bakımdan varlığın düşünsel etkileri veya
pragmatık olarak yararlı oldugunu bile korkunç derecede trajıkomıktır. saygılarımla.. :D
bazen sizi septik olarak düşünüyorum herşeyde muhalif olan tek düşünsel tekniğiniz
herşeyden şüphe duyan argümanlarınız .. say say bitmiyor. ne demek? istediğinizi bile
anlamıyanlar var lütfen onlarada nezaketle yaklaşınız bu tarz eylemler size daha yakışirdi inanın.
lütfen araştırırken Sensüalizmden çok reelci yani gözlemlenen bir takım olguları
yansıtmaya çalışın, bu şekilde bir sonuç almayı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz demektir.
bırakın bu pragmatik düşünceleri, ben ben hiç hiç felsefe okumadım? öylemi? düşünüyorsunuz ..
sizin temel mantığınız konu bağlamında sezgicilik kavramının temel nitelikleri tamamen hayal ürünüsünüz :D sezgicilik mantıgınıza işlemiş sizi yönetmiş sizi kirlenmış bilgiler yönetmesin istiyorum senın gerçeği bulmanı umut ediyorum.. :)
Entüisyonizmi kullanarak birşeyler ispatlamaya ve kendi aklınızda bir takım içsel duygularınızı
yansıtarak galip gelmeyi düşünüyorsunuz peki? ama neden? böyle düşünüyorsunuz..
emin oldugunuz içinmi? yoksa hayallerinizdeki mantıgın size daha mantıklı geldiği içinmi?
kendi bilgi birikimizdekı verilerin Egoizm oldugunu görmüyormusunuz?
Paradigmanızı neden? sabitliyorunuz, diğerlerine neden? sans vermiyorsunuz, sizin teislerden veya dinlerden farkınız nedir? size özel yapan nedir? lütfen açıklarmısınız?
sonuç eyleminde yaptığınızın Ütopya olduğunun farkındamısınız?
sürekli bir yerlerden alıntı yapmak suretiyle inandığınız önermelerin hipotez! oldugunun
farkında değilmisiniz? eğer farkındaysanız söylüeyecek sözüm yok, haklısınız demektir.

eğer farkında değilseniz işte o zaman,bir sonuç elde etmediğimizinde farkına varmamışsınız
demektir.

Arkadaşım konu şu. Ben bir mesaj ve konu bütünlüğü ile ilerliyorum ve bu konuya mesajlar geliyor
ve gelen mesajlar benim konum ve içeriğim okunmadan anlanmadan direkt konu başlığı ile ilgi kurularak ve konu başka bir şey sanılarak ya da başka düzleme çekilerek hatta saptırılarak yapılıyor. Yani yazılan mesaj sonra konu ile ilgisiz oluyor. Bir başlık ilerletiyorum ve içeriğe ana fikre sadık kalarak bunu yapıyorum.

Ben Amerikadan gelecekle haberleşebildiğini düşünen bir grubun yayınını sunmuşum ve bu grupla iletişim kurabilmek ve haberleşebilmek için bir öneri metni hazırlamışım ve bu metinle ilgili çeviri ve dağıtım ya da sorgu yardımı istemişim. Konu-m bu

Bireysel fikirleriniz varsa yine de dinlemek isterim ancak ben olsam bir konuya mesaj yazmadan onu olabildiğince tane tane okur kişiyi dinler anlamaya çalışırım
ya da konunun ana fikrini kavradıktan ve özümsedikten sonra diyecek bir şeyim varsa yazarım. Ne zaman bu konuyla ilgili içerik assam sabote ediliyormuş gibi. ve bu konu başlığı ve içeriği afaki diye ya da afaki bulunuyor diye hakmış-revaymış gibi yapılıyor. Ki bu tepki yalnız buraya özgü de değil. Bir zamanlar sevgili evrensel-insana yapılırdı.

Bir şey afaki bulunup onunla dalga geçilemez mi? Geçilebilir. Ben ciddiye alıyorum diye başkaları almayabilir. Ama ben sanalmaniğim ve sanıyorum ki burada yazdığım ve cevapladığım her postta konu içeriği ile ve başlığı ile empati ve bağ kurarak içeriği okuyarak bunu yapmışımdır. Ters ya da teolojik bulduğum bir içerikte bile facebook köşelerinde ki gibi dalga geçen resimlerle felan karşılık vermemişimdir, içeriğe ilişkin özgün ve serbest düşüncemi söylemişimdir.. Benim alay içerikli ya da küçümseme içerikli mesajım var mı bilmiyorum.
Forum yapmak ve buna dair bir kültürden sözediyorum..

Ben konuşma balonunuzu sohbet kutusu alanına götürerek yanıt sunmak istiyorum..
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
[MENTION=4591]sanalmanik[/MENTION];bu kadar uğraşıyorsun, kasyopyaya güçlü ihtimal verip ciddi anlamda inceleyen insanlar oldu mu? ( geri dönüşlerinden ciddiyetlerini anlamışsındır) (merakımdan soruyorum)

ayrıca kahine laf anlatmak imkansız gibi fazla yorma kendini :)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
(Redakte 1 -Düzeltme 1 )

((Metne geniş zamanlarda düzeltmeler ve geliştirmeler uygulanacaktır.))

Arkadaşlar biliyorsunuz ben gelecekle iletişim kurduğu söylenen grupla haberleşmek ve olayı interaktif bir biçimde geniş kitlelere sınatmak/sorgualtmak ve sonuçları da birlikte gözlemlemek için bir metin çevirisi için sizlerden bir zamandır yardım istiyordum.
Bu metni aşağıda paylaşıyorum. Umarım biri el atar- ve yardım eder ve bunu ya da buna benzer bir şeyi çevirip bize iletir
ya da bunun dışında daha mantıklı bir metin yazıp bizim için aracılığıyla gelecekle iletişim kurduğu düşünülen bu grupla mantıklı bir iletişim sağlar ve geliştirir.


saygıyla ve sevgiyle....

-------------

Bu benim gelecekle iletişim verisi sunan grupla iletişim kurulması ve haberleşilmesi ve Kasyopya denilen şeyle ilgili konuyu kapatmak üzere son önermem olacak

Bizce deneyin ve verinin sınanması için yapılması gereken bu grupla etkin bir iletişim kurulması ve sağlanmasıdır.
Hatta verinin genişletilmesi ve düzeltilmesi-düzenlenmesi için gruba ayar (öneri ve fikir-yön) verilmesi gerektiğidir...


Belirtilen gruptan Arkady adlı fizikçi demiş ki;
Bu bilgiyi yaymak ve grubu genişletmek için çaba göstermemiz gerektiğini farkettik ama ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz

Kasyopya gelecek sözcüsü ve cevapçısı da diyor ki; Halihazırda sizi izleyen ve haber bekleyen ya da gerektiğinde sizinle iletişim kuracak olanlar var,

Arkadya'dan (yani Türkiyeden) Arkady'e ulaşarak iletişim kuranlar bizler olabiliriz.

Bu yazıyı nasıl yazmam gerektiğini bilmiyorum.

Peki diyoruz ki gelecekle ya da kozmolojik olarak çok uzak ben geleceğimiz olan bir yansımayla iletişim kurabiliyoruz ya da kurabiliyorsak bununla ne yapılır, yapılabilir ve yapılmalıdır? ya da dahası bu nasıl sınanır? Onları kanıt paradoksuna ve tutarsızlığına sokmadan bu iletişim nasıl sınanır? bunu soruyoruz? siz olsanız ne yapardınız? bu soruyu soruyoruz

Çünkü onlar (Cevaplayan gelecekteki Kasyopyalı) diyor ki; bu iletişimde ki amacımız varlığımızı kanıtlamak değil ve kanıt gereksiz.
Tamam bunu anladık

Benim üretebildiğim son içerik ya da sentez bu

Ben bu grupla haberleşilerek hem sürecin sorgulanması hem de interaktif ve katılımcı bir oturum yapılarak veri alma sürecinin bize ya da tanık gözlemcimize gözlemletilmesi böylece deney verisi içinde tanıt ve gözlem şansı doğurulması, hatta ilerleyen aşama da yeni ve daha güçlü veri doğurulması, etkin işbirliği, gerçeğin açıklanmasının tehdidi gibi unsurlar oluşturulması ve bu ağın genişletilmesi gibi fikirlerin de bu gruba önerilmesi taraftarıyım.

Gruba şunu sormak istiyoruz. Amerika da dünyanın her yerinden ve her milletten insan var, geniş ve kozmopolit bir çehresi var yani herkesin az çok bir bağı tanıdığı var. Yani orada tanıdık yakın bir Türk gözlemci sanırım bulabilirdik. Burdan dışarıya ne aktarabilirler. Tüm dünyadan izlemek ve fikir almak isteyecek olan grup temsilcilerini oturum gözlemcileri olarak kabul ederler mi?
İnteraktif soru belirleme gibi çözümler düşünürler mi? Soruların, en azından bir kısmının ya da büyük çoğunluğunun dışarıdan gözlemcilerce sağlanması gibi çözümlere nasıl bakarlar? Örneğin tek din Hristiyanlık ve Musevilik değil ve Müslümanlık hakkında soru sorulmamasına içerleniliyor.
Özellikle bu içeriği sunma ve yayma noktasında zorda kalanlara bunun yayan grupla ve forumla haberleşmesini önerdiğimiz de bize pozitif katkı sağlarlar mı?

------

Arkadaşlar bu benim çeviri için ve iletişim için önerme metnim aynı zamanda .(Denemek isteyen olursa redakte, düzenleme ve genişletme, değiştirme hatta bu içeriği kulanmama ve başka bir içerik yazma çeviriyi yapana ya da iletişene kalmış)


Daha Önce Üretmeye Kalkıp Bitiremediğim ve Toparlayamadığım bir Yazı


-GRUP İÇİN İLETİŞİM TASLAĞI ÖNERMEM-


9 Haziran 2018 celsesinde deniyor ki; grubunuzun faaliyetlerinden haberdar olan başkaları da var ve sizinle iletişime geçecekler. Umarım bu metnim çevrilir ve sizinle iletişime geçmiş oluruz.

Bu metni ilk hazırladığımda en az 4 ayrı internet forumunda bunu sunarak bir etki tepki üretmeyi ve bu forum üyelerini (en azından bir kısmını) birleştirerek sizinle aktif iletişime ikna etmeyi deniyordum.

Biz burada bu metni kamulaştırmak ve onu daha geniş halk kitlerine açmak ve olursa ileride hatta kitaplaştırmak ve gelecek celseleri oldukça genişletmek ve canlandırmak adına deneysel bir iletişim ve bu deneysel bir iletişim gözleminin önerilerini sunduk

Arkadaşlarıma sizin orada yaptığınız işi göstermek istiyorum ve bana inanmıyorlar .Arkadaşlarıma sizinle iletişim kurup içimizden bir gözlemciyi oraya temsilci olarak gönderirsek belki buna inanabileceklerini ve bu fikre daha sıcak ve olumlu bakmaları ve bir bir şans vermeleri gerektiğini söyledim. ve celse oluşumunu yerinde gözlemleme fikrini ilettim. Hem bir celseye gönüllü bir arkadaşımızın aktif olarak katılıp katılmayacağını sizlere sormak hem de buna gönüllü bir arkadaş olup olmayacağını arkadaşlarıma sormak ve iletmek istiyorum.

Türkiye-den (Arkadya dan) Sevgiler

Anadolu dan ve Mezopotamya dan tarihsel bir selam ve sevgiler

Hepinize Merhabalar

Laura -Arky ve tüm takım selamlar

Tarihsel Bir Çatlak/Kaçık Adına Büyük Bir bağ olması umudu ile

(Ya da belirtilen coğrafyadan Kasyopya izleyicisi ve okuyucusu büyük bir grup adına ve sevgiler ve selamlar)

Burada Türkiye de, yani Arkadya da, internetteki alan adı Service To Others'ın (STO'nun yani Özgecilik kavramının) bizim dilimizdeki karşılığı olan ve direkt Kasyopya Deneyi ve onun fikirleri hakkında yazışıp görüştüğümüz bir internet forumumuz var. Özgecilik bizim topraklarımızda ve kültürümüzde değerli bir kavramdır. Burada Tanrıyla ve varoluşla birleşik bir bütün olduğumuzu ve insanın tanrısallığını savunan inançlar ve düşünceler oldukça yaygın. Tanıtım metninizde şu ara eskisi kadar ilgi duymadığımız Arabi'nin adı geçiyor. Belki size yeni ve başka isimler de önerebiliriz. Belki Marks gibi.

Bizce içeriğiniz burada Arkadya da çok büyük ilgi gördü çünkü birlik felsefesi vb. adlandırılabilecek bir biçimdeki bir felsefeyi zaten tarihsel olarak içselleştirmiş toplumsal gruplar ve toplumsal tabanımız var.
Türkiye de internet üzerinden insanların buluştuğu pek çok forum ortamında bu içeriğin sunumu yapıldı ve yapılıyor. Tarihsel bir buluşma için hazırlanıyoruz ve bir hayli okuyucunuz var

Bizler buraya medeniyetler beşiği diyoruz.
Asya ve Avrupa (Ortadoğu ve Avrupa'nın birleşim ve kesişiminde eski bir uygarlık köprüsü üzerindeyiz.
Anadoludan büyük uygarlıklar gelip geçmiştir. İran ve Pers uygarlığı gibi bir uygarlıklara komşuyuz aynı zamanda Ruslara da komşuyuz.biliyorsunuz.

Ben Kasyopya metninin eski bir okuyucusuyum. Eski sadık bir okuyucu. Tüm metni bağımsız bir biçimde defalarca taramış ve içsellemiş bir çok okuyucudan biriyim. ve bu metni açık olarak gelecekle bağımsız bir iletişim olarak tanıyan, tanıtan ve belirten bir çok insana açıkça sunmaya girişen bağımsız bir okuyucuyum. Metinle ilgili bir çok fikirlerim var. Ben burada Türkiye de internet forumlarında ( en az 5 ay da 6 forumda) yılaryılı bu metni oldukça tanıtmayı denedim.

Dediğim gibi güncel çevirilerinizi paylaşan ve Kasyopya metninizi tartışan da bir Türkçe forum alanımız var. Öncelikle bir kaç soru hakkımız olacağını düşünüyorum. Bu soruları belirlemekte güçlük çekiyoruz. Siyasi ve dini karmaşalar bir yana savaştan ve ülkemizin geleceğinden endişe ediyoruz .Karanlıktan endişe ediyoruz. İrana dönmekten. Eski tip muhafazakarlıktan nefret ediyor ve endişe duyuyoruz. Ülkeden kaçmayı planladığımız bile oluyor.

Ben içeriğinizi (Kasyopya söyleşilerini) özgürlükçüler, marksistler ve değişik görüşlerden insanlara sunmaya giriştim ve bu yapı da gelecekle iletişim kurulduğu ve bu iletişimin tüm insanlık adına önemli olabileceğini belirttim. Kendimce içerikte bahsedilen Services to Others ilkesini ve yolunu Marksist ilkelerle buluşturmaya ve örtüştürmeye bile giriştim. Bunu ve bu fikri insanlara sundum..

Bir celse de; Gruplar onlar için açılan STO (Service to Others) yolunu izlerlerse rahat edecekler diyor. ve biz bu kavrama en yakın kavram olarak Komünist Manifesto ve Komünizmin içerdiği "Özgecilik" kavramını ve yolunu buluyoruz. Hiç komünist Manifestoyu ya da Haklılar ya da Doğrular Birliği Manifestosunu okudunuz mu? Halihazırda grubun bir yolu var mı?

Türkiye de ki bir çok forum alanında (ister ruhsal, mistik, metafizik forumları olsun; ister bilim, felsefe ve özgür düşünce forumları olsun) deneyinizi sunuma giriştim. Felsefe forumları siyaset forumları ve dinen özgürlük forumları, özgürlükçü gruplar olan forumlarda yıllardır bu olguyu sunmaya çalışıyorum. Yardıma ihtiyacım var. Bir çok kişi ve kuruma harici e-postalarla ulaşmayı denedim.

Pek ilgi gördüğümü sanmıyorum ve söyleyemem.. Hoş karşılandığımı da.. ama ben pek denedim...

Ben metinlerle ilgili olarak felsefi ya da toplumsal tabanı olan bir çok teknik döküman ve sunum yöntemi ve tanıtım yazıları geliştirmeyi ve üretmeyi de denedim. Kendi çabamla bu deney verisiyle pek çok şey yapmaya giriştim. Dilinizi bilmeksizin ve anlamaksızın bir translate yardımıyla forumunuza yazmaya bile çalıştım..

Benden kanıt ya da öngörü istediklerinde ise şunu söylüyorum. Süreci birlikte sorgulayalım. Tüm bu arkadaşlar ve tüm bu grup internet forumları aracılığıyla erişilebilir düzeydeler. Onlarla iletişim kuralım ve sorularımızı iletelim, iletişim sağlayalım ve sıcak sorgulayalım . Hatta canlı bir celseye bir tanık göndererek katılım sağlayıp sağlayamayacağımızı, uzaktan katılım yapıp yapmayacağımızı soralım.
Peki siz bu noktada ne yapabilirsiniz.?

Fransız ve Amerikan seçimleri soruyorsunuz örneğin. Burada seçimlerimizde çok fazla teknik kargaşa var. Seçimler sonucunda üzgün bir Halk kitlesi var .Mesela seçimlerde bir dolap dönüp dönmediğini bilmek istiyorlar. Erdoğanın asıl amaç ve hedefini onu neyin ve hangi güdünün yönettiğini, kontrolden çıkıp çıkmadığını, zorunlu bağımları olup olmadığını ve kontrol altında olup olmadığını, onun iyi bir yolda olup olmadığını, kısacası bu ülke için iltica tehlikesi olup olmadığını ve ülkenin geleceğinin kötü olup olmayacağını ve bunlar için neler yapılabileceğini bilmek istiyorlar.

Burada oldukça popülersiniz ve oturumlarınız bu dile yayınlanır yayınlanmaz çeviriliyor ve bir çok okuyucu ile buluşuyor. sott portalı sürekli izliyoruz. Türkiye de paypal yasaklandı biliyorsunuz . Örneğin Erdoğanı bir yasakçı ,kayıp bir kişilik olarak tanıyor ve sevmiyoruz

Gerçekten Türkiye de çok geniş bir okuyucu ve ilgili grubunuz var

Burada bu yapıyı çok önemseyenler ve hatta tarihi bir kurtuluş olarak işaretleyenler, halk belleksel mehdiyet ve kurtuluşçuluk müjdesi gibi işaretleyenler ve hatta yeryüzünden dinleri sökebilecek ve gelecekteki din kitaplarının atası olabilecek bir metin olarak görenler var

Dini, siyasi, felsefi, karşı dinci ve non-teist bir çok forum ortamında ve internet grubunda tanıtıldınız.

Gerçekten "gelecekle iletişim kurulduğu iddiası" ve "gelecekle iletişim" tanısıyla pek çok gruba ve çok geniş bir kitleye tanıtılmaya çalışıldınız. Burada okuyucu kitlesi sınırlı olsa da aktif 4-5 ayrı internet forumunda iyi ya da kötü bir imajınız ve yerleşik içerikte başlıklı tanıtımlarınız var
ve gelecekle iletişim kurulduğu iddiası taşıyan kült başlıklarınız ve içerikleriniz var ve belirtilen bu forumlarda asılı.

Dedim ya bu olgu tarihsel bir müjde ve kurtuluş olarak tanıtılarak ve işaretlenerek burada tarafımızdan yayılmaya çalışılıyor.. İşin aslı Amerika dahil başka bir yerde bu kadar önemsendiğinizi düşünmüyorum.
Fransa ya gittiğiniz dönem de sizi bu ülkeye davet etmeyi denemiştim.

Evet dediğimiz gibi Arkadya da bir forumda Kasyopyayı Mehdi yani insanlığın beklediği büyük kurtuluş müjdesi ilan ettik ve bu konuda şaka yapmıyoruz. Bu pek dikkate alınmadı biliyoruz. ve ben bir kaçık olarak işaretlendim ve sadece küçük bir etki ama bunu yaptık
İnsanlığın mit belleğindeki mehdiyetle yani Hristiyan, Musevi ve Müslümanların beklediği büyük kurtarıcı ve İsa Mesih olgusu beklentisiyle bu olguyu yanyana getirerek paralelledik.

Bunun dışında örneğin Marksist/Sosyalist forumlardaki özgürlükçü üyelere erişerek kanaat önderlerine ve kitle liderlerine bu metnin ve gerçeğin iletilerek tanımının yapılması ve bu metnin ve gerçeğin geniş halk kitlelerine ifşası tehdidiyle İsrailden ve Amerikadan tavizler alınabileceğine kadar öneriler sunduk.
Ben bunu yaparken bu metnin yani Kasyopyanın reel olarak İsrail ve Amerikan bombalarından daha güçlü olacağını yazdım.
Hatta sosyalist ülkelerde blok olarak metnin yayılması, tanıtımı ve korunması, Çin ve Hindistan gibi geniş nüfuslu ülkelere bu metnin yayımı için amaç birliği gibi öneriler götürdük

Tarihsel sorularımız var

Birincisi islam dini ve Kuran ın yazılması süreci, bunun kimler tarafından yapıldığı, Muhammed kişiliği, onun yaşayıp yaşamadığı gibi konular çok merak ediliyor

Kuranda Araplara vaad edilen cennet Arkadya mı?

Benzer sorular derlerseniz sevinirim.

İkincisi geçmiş Türkiye seçimleri ve Erdoğan kimliği, onun yönü ve neye ve kimin çıkarlarına hizmet ettiği büyük merak konusu. Bu konuda sorular iletirseniz seviniriz.

Burada bir güneydoğu ve kürt bölgesi sorunumuz var.. Bu ülkenin büyük çatışması ve tarihsel bir yarası. Eminim bu ülkenin ve onun insanlarının bir kaderidir, sorunudur ve öğrenimidir ama bu iki tarihsel ırk barışabilecek mi? bir orta yol bulabilecek mi? ya da bu ırk kökenlemeleri nereye dayanıyor gibi sorular mı sorulmalı bilmiyorum

Grubunuzun Kasyopyaya Doğu-dan Arabi dışında kim okunabilir gibi bir sorusu olmuştu..İşin aslı Arabi, Mansurdan esinlenmiştir ama onların gnostik bilgisinin kökeninin doğunun advaita vedantası ve doğunun ikiliksiz fikri olacağını ve direkt bu kaynağı temsil edenlerin okunması gerektiğini düşünüyoruz. Yeterli bir içerik olarak gözükmese de ilginç bir içerik olarak Maharaj I Am That _Ben Oyum içeriği bu konuda önerilebilir.

Burada Arabi (bir kaçık çatlak ya da delirmiş ve kendini toparlayamamış, uyanışını yüklenememiş ve kendi delüzyonunda kaybolmuş bir adam olarak gözüküyor) ve onun dışında Pir Sultan Abdal büyük birleştirici ve halk ozanı olarak saygı görüyor. Bunun dışında Hacı Bektaş Veli, Ömer Hayyam gibi ozan ve bilginlerimiz var. Yine saygı gören Yunus Emre gibi bir sıcak sevgi kişiliğimiz ve barış ozanımız var. Farabi gibi filozofların tarihimizde izleri var..

Burada ozanlık, dervişlik dediğimiz kültürler yaygındır. Burada ozanlık dediğimiz kültür kanallama -conduit- dediğimiz olaya çok yakın bir paraleldedir.. Halk deyişlerimiz ve zengin bir deyiş kültürümüz vardır.. İşin aslı Alevi bektaşilik (Alawism) dediğimiz yolda ve kültte Service to Others kavramı izleri olduğunu düşünüyoruz. Bu kavramı eski gnostik bilgiyle harmanlanmış ve Zerdüştlükle ve bir çok eski inançla kaynaşan geçmişin izlerini taşıyan bir kültürel miras olarak görüyoruz.

Parmenides'in doğa üzerine adlı şiiri nin bir celse de özellikle incelemesini ya da grupça tartışılmasını önereceğiz

Cassiopaean org portalın ana düzeninin oradaki tanıtım içeriği ve yazısının değiştirilmesi hakkında fikirlerimiz olacak.

O portala farklı dillerden çeviri uğraşı veren alanların ve içeriklerin bağlanmasını istiyoruz öncelikle.

Gurdjeff ölümden çekinen bir materyalist ilan edildi hala orda duruyor. Arabiyi biz bir kaçık ilan ettik. Tanıtım yazısı ve içeriği belki de baştan yazılmalı. Olayı süslü ve felsefi, filozofik ya da fizik bilim tabanlı göstermeye çalışan, bu ikisi örtüştürmeye çalışan siyasi bir polemik gibi yazılmış o süslü metin ve dalga serisi yerine göze batan ve ilik sarsan çap çarpıcı bir giriş fena olmazdı.

Bir kere yazı çok çekimser ve çekinik. Biz gelecekle iletişim kurduğumuza inanıyoruz ve bunu büyük insanlık ve bütün insanlık için önemli görüyor ve güç birleştirmeye inanıyoruz, desteklerinizi ve yorumlarınızı bekliyoruz önermesine benzer bir iç metin neden olmasındı...Tanıtım yazısı gerçekten çekingen bulunuyor

Lauranın Paleo Hristiyan bir şaman olarak betimlenmesi bizi ne kadar zora sokuyor bilseniz. orayı linkliyoruz ve bunu yukarıda görür görmez okuyucu subjektif bariyerlerle kaçıyor, okumuyor bile orayı

Neden Laura bir cosmic mind kardeşliği üyesi değil sadece
ya da quantum future takım üyesi değil
Evreni tek başına mı kurtarmak istiyorsun Laura?

bunu yani Kasyopyayı sadeleşmiş bir kitaba dönüştürmeyi önerdim. Neden bir best seller olmasın?

Kimi soru tabanınız sevilmiyor ya da alternatif okuyucu yönlendirmesi için bizi zora sokuyor. Örneğin kristal gibi şeylerle uğraş sevilmeyebiliyor. Bunları da belirtmek isteriz.

Dünyada 100 lerce ülke var ve hepsinin sorunları var
Diliyorsanız size bir misyon verebiliriz eğer buna hazırsanız.

Bizi bir kardeş takım olarak görmenizi umarım. Başınız sıkışırsa buradayız. Türkiye de sizin için her zaman yer var ve dostluk olacak. Başınız sıkışırsa bizi bulun ve Türkiye ye ilticayı da düşünüp değerlendirebilirsiniz.

Burada köyle korunaklıdır şüpheniz olmasın ve Ortadoğudan oldukça uzak serbest köyler ve alanlar, yaşanacak yerler var

Aşağıdaki alıntı üzerine önemle sizinle iletişim ve irtibat denenmiştir.

Bu konuyla bağlantılı bir soru var aklımda: genel fikrime veya ilk ilkelerimden birine göre, ne zaman saldırıya maruz kalsan veya zorluklar nedeniyle bunalsan, bunu GENİŞLEMEK ve mevcut sınırların ötesine geçmek için bir fırsat olarak kullanmak gerekir. Mevcut sınırlar dahilinde, söz konusu güçler seni nasıl zor durumda bırakabileceklerini biliyorlar. Bu yüzden mevcut sınırların ötesine geçip yeni birşey başlatman gerekiyor ki kötü güçler eski yöntemlerini kullanmaya devam edemesinler, yeni birşey icat etmeleri gereksin. Bu yüzden, nasıl genişleyebileceğimiz hakkında düşünüyordum çünkü uzun süredir aynı yerdeyiz. Dolayısıyla şunu sormayı düşünüyordum:

Evrende açıktan olmasa bile bağlantı kurmaya çalışabileceğimiz, yani yalnız kalmamak için güçlerimizi birleştirebileceğimiz herhangi başka benzer gruplar veya oluşumlar var mı? Böylece kökleri farklı yönlerde giden bir ağaç gibi büyüyebiliriz. "Dost" güçler bulma konusunda yapmamız gereken aktif birşey var mı? Ve ne şekilde?

C: Bu tür faaliyetlere açık olun ama şunun da farkında olun ki bazı şeyler zaten planlanmış durumda, yalnızca yapılmayı bekliyor.

S: (L) Evet. Yapmam gereken şeyler var. Hasta olduğum, yaralı olduğum ve dünyanın durumu dahil pek çok konuda çok üzgün olduğum için bunları yapamadım. Yani hazır olup bunları yapabilmek muhtemelen o genişlemenin bir parçası çünkü bunlar genişlemeye yönelik planlardı.

C: Şunu da bilin ki grubunuzun ve yaptığınız işin farkında olan başkaları var ve uygun zamanda irtibata geçecekler.

9 Haziran 2018 Celsesinden bir Alıntı
------------


Arkadya gruptan sevgiler
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bu bizim gelecekle iletişim kurulduğu iddiası başlığı için çalıştığımız ve bitiremediğimiz ve yine yardım beklediğimiz yarı-ütopik taslak

--
Arkadaşlar Gelecekle İletişim olarak belirtilen metni yayan ve sunan Amerikalı grupla haberleşerek hem Türkiye-den bir bağ/bağlantı oluşturabilmek hem de orada olanı biteni dürüst bir şekilde sorgulamak ve sürecin aslı astarı varsa da buna kayıtsız kalmamak için elimizden geleni yapabilmek gibi fikirlerimize destek arayışımız sürüyor

Metni aşağıdaki şekilde genişlettik (yeniden düzenledik) ve genişletmelerimiz ve bu konuda da yardım arayışımız sürüyor
En çok soru belirleme ,etkili ve çarpıcı geri dönüşü yüksek olacak sorular üretme, tarihi, evrensel ve insana dair geniş önemde ve kapsamda sorular üretme ve önemli sorunlara değinme noktasında yardıma ihtiyacımız var.

Bunun dışında açık olarak bu metni istenilen kılığa ve biçime sokma ve becerebilirsek etkin bir iletişim olmasını sağlama konusunda yardıma ihtiyacımız var

Gönüllü çevirmen arayışımız sürüyor

ve yine içine sinerse, kendi de yeniden düzelteceği ve gerekli eklemleri sunacağı biçimde, aşağıdaki metni gönüllü çevirecek bir arkadaşımızın yardımını ve katılımını bekliyoruz

------

Gönüllü Çeviri Yardım Talebi

Arkadaşlar son ve en basit tahlil de İngilizce bilen ve yeterli bir vakti olan bir arkadaşın bunu bir sosyal macera (deney hatta kuyuya taş atma) olarak bile görerek çevirip adresinden anonim olarak bile (mümkünse Big Arkadya Team ya da Arkadian Tiger's/Septic's vb. rumuzuyla) atmasını rica edeceğim. bu bir deney... Göle maya çalmak mı bilmiyorum... Bizim orda göğü taşlamak derler...

Arkadaşlar bu arada konum dağıldığı için, istediğim düzene gelmediği için ve bu mesajı iletmek istediğim ve onu şimdilik son da tutmak istediğim için de yeniden bir post atıyorum.
Sadece İngilizcesi yeterli olan gönüllü bir arkadaştan bizim adımıza bunu gerekli düzeltmeleri ve kendince gerekli yeniden uyarlamaları da yaparak ya da adresinden açık bir üyelik alarak bu yayımları yapan gruba iletmesini rica edeceğiz ve ediyorum. Bunu anonim olarakta yapabiliriz. Eğer grupla haberleşebilirsek ve bir celsede ve oturum da burada ekleyeceğimiz soruları ve sorunları tartışmaya açabilirsek ya da grup bizimle geri etkin bir geri iletişim kurarsa da süreci sınama şansımız olacaktır diye düşünüyorum. Bu önyargıları yıkacaktır. Yeni bir perspektif ve vizyon sağlayacaktır.

Aşağıda eklediğim sorular geliştirilebilir ve eğer sorularımızı iletmeyi ve gelecek olarak tanıtılan Kasyopya-ya cevaplatmayı başarabilirsek bu veriyi sınama ve değerlendirme şansımız olabileceğini düşünüyorum. Laura-nın cevapladığını ya da grubun uydurduğunu düşünüyorsak onların uydurma kabiliyetini buyrun sınayalım ya da sınamayı deneyelim...

İsterseniz onlardan bizim Türkiye-den erişen bizler adına özel bir celse yapıp yapamayacaklarını ve bunun video kaydını yayınlayıp yayınlamayacaklarını ya da daha ileri ki aşama da bir gözlemci arkadaşı bir celse için aralarına alıp almayacaklarının aramızda bir tartışma konusu olduğunu iletebiliriz.

Arkadaşlar biliyorsunuz ben gelecekle iletişim kurduğu söylenen grupla haberleşmek ve gelecekle iletişim fenomenini interaktif bir sınamak ve sonuçları da birlikte gözlemlemek için deneysel bir çaba ürettim ve kendim İngilizce bilmediğim için bir metin çevirisi için sizlerden bir zamandır yardım istiyordum.

Hazırladığım metin her türden yeniden düzenleme fikrine açıktır ve bu metni aşağıda paylaşıyorum. Umarım biri el atar- ve yardım eder ve bunu ya da buna benzer bir şeyi çevirip bize iletir ya da bunun dışında daha mantıklı bir metin yazıp bizim için aracılığıyla gelecekle iletişim kurduğu düşünülen bu grupla umulandan daha mantıklı bir iletişim sağlar ve geliştirir.

saygıyla ve sevgiyle....

-------------

Bizce bu deneyin aldığı olumsuz yakıştırmaların giderilmesi ve veri sürecinin sınanması için yapılması gereken bu grupla etkin bir iletişim kurulması ve sağlanmasıdır.
Hatta ileri de verinin genişletilmesi ve düzeltilmesi-düzenlenmesi için gruba ayar (öneri ve fikir-yön) verebiliriz

Belirtilen gruptan Arkady adlı fizikçi 9 Haziran oturumunda ;
"Bu bilgiyi yaymak ve grubu genişletmek için çaba göstermemiz gerektiğini ve dostlar ve dost güçler bulmamız farkettik ama ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz" diyor.
Kasyopya gelecek yanıtlayıcısı cevap olarak ; "Halihazırda sizi izleyen ve gerektiğinde sizinle iletişim kuracak olanlar var, " diyor
Ben buradan ilham aldım.

Bu iletişimi kuracak olanlardan biri de bizler olabiliriz. En azından bu süreci sınayabilir ve bu iletişimde olasılık ya da gerçek payı bulursakta ağlarını genişletmek üzere öneriler götürebiliriz. Dostlardan birileri de bizler olabiliriz. Benim önerilerim var.

Bu yazıyı nasıl yazmam gerektiğini bilmiyorum.

Peki diyoruz ki; gelecekle ya da kozmolojik olarak çok uzak ben geleceğimiz olan bir yansımayla iletişim kurabiliyoruz ya da kurabiliyorsak bununla ne yapılır, yapılabilir ve yapılmalıdır? ya da dahası bu nasıl sınanır?

(Cevaplayan gelecekteki Kasyopyalı) diyor ki; bu iletişimde ki amacımız varlığımızı kanıtlamak değil ve kanıt gereksiz.
Tamam bunu anladık.

Peki onları kanıt paradoksuna ve tutarsızlığına sokmadan bu iletişim nasıl sınanır? bunu soruyoruz? siz olsanız ne yapardınız? bu soruyu soruyoruz. Biz de sorular götürelim yanıt isteyelim ve sonuçları sınayalım dedik. bunun dışında celse sürecini canlı gözlemlemek sürecin sağlaması sanırım olabilirdi.

Ben bu grupla haberleşilerek ve interaktif, katılımcı bir oturum düzenlenmesini isteyerek hem bu gelecekle iletişim denilen sürecin sorgulanmasını hem de veri alma sürecinin bize gözlemletilmesi ya da eğer Amerika da yaşayan gönüllü bir arkadaş bulabilirsekte tanık gözlemci olarak bu arkadaşın bizim adımıza bir oturuma katılması için bu gruba bir rica iletilmesini öneriyorum. Böylece deney verisi içinde birincil elden tanıt ve gözlem şansı doğacaktır. Hatta ilerleyen aşama da yeni ve daha güçlü veri doğurulması, etkin işbirliği, gerçeğin açıklanmasının tehdidi gibi unsurlar oluşturulması ve bu ağın genişletilmesi gibi fikirler de değerlendirilebilirdi.

-----

-ÇEVİRİ İÇİN İLETİŞİM TASLAĞI ÖNERMEM-


Subject : Also realize that others are aware of your group and work and will initiate contact when time is right.

Türkiye-den (Arkadya dan) Sevgiler

(Alternatif Selamlar:
Anadolu dan ve Mezopotamya dan tarihsel bir selam ve sevgiler
Hepinize Merhabalar
Laura -Arky ve tüm takım selamlar
(Ya da belirtilen coğrafyadan Kasyopya izleyicisi ve okuyucusu ya da Kasyopyayı sınamak isteyen büyük bir grup adına ve sevgiler ve selamlar) )

Tarihsel Bir Çatlak/Kaçık Adına Büyük Bir bağ olması umudu ile
(ya da Arkadian septic's adına...)

Grubunuzun 9 Haziran 2018 celsesinde deniyor ki; grubunuzun faaliyetlerinden haberdar olan başkaları da var ve sizinle iletişime geçecekler. Umarım bu metnim çevrilir ve biz sizinle iletişime geçmiş oluruz.

Bu metni ilk hazırladığımda, en az 4 ayrı internet forumunda bunu sunarak bir etki tepki üretmeyi ve bu forum üyelerini (en azından bir kısmını) birleştirerek sizinle aktif iletişime geçmeye ikna etmeyi deniyordum.

Biz burada bu metni yaygınlaştırmak, kamuya maletmek ve onu daha geniş halk kitlelerininin bilgisine ve dikkatine açmak için çaba gösteriyorduk.
ve hatta olursa ileri de bu içeriği sadeleştirerek kitaplaştırmak ve gelecek celseleri oldukça genişletmek ve canlandırmak adına bir katkı sunmak için deneysel bir iletişimin gözleminin önerilerini sunduk

Gruba şunları sormak ve söylemek istiyoruz.

Arkadaşlarıma sizin orada yaptığınız işi göstermek istiyorum çünkü bana inanmıyorlar . Arkadaşlarıma sizinle iletişim kurup içimizden bir gözlemciyi oraya temsilci olarak gönderirsek belki buna inanabileceklerini ve bu fikre daha sıcak ve olumlu bakmaları ve bir bir şans vermeleri gerektiğini söyledim. ve celse oluşumunu yerinde gözlemleme fikrini ilettim. Hem bir celseye gönüllü bir arkadaşımızın aktif olarak katılıp katılmayacağını sizlere sormak hem de buna gönüllü bir arkadaş olup olmayacağını arkadaşlarıma sormak ve iletmek istiyorum.

Burada Türkiye de, yani Arkadya da, Service To Others'ın (STO'nun yani Özgecilik kavramının) sevildiğini ve önem gördüğünü bilmelisiniz.. Özgecilik ve diğerkamlık bizim topraklarımızda ve kültürümüzde değerli bir kavramdır. Burada Tanrıyla ve varoluşla birleşik bir bütün olduğumuzu ve insanın tanrısallığını savunan inançlar ve düşünceler oldukça yaygındır.

Bizce içeriğiniz burada Arkadya da çok büyük ilgi gördü çünkü birlik felsefesi vb. adlandırılabilecek bir biçimdeki bir felsefeyi zaten tarihsel olarak içselleştirmiş toplumsal gruplar ve toplumsal tabanımız var. Kanallama denilen kavram bizim coğrafyamızda ozanlık vb. adında halk şiirlerinin, deyişlerinin bile dokusuna işlemiş durumda ve bu tip kavrama yabancı değiliz.
Orta Asya-dan da şamanik-folklorik ögelere ve bu tip hikayeciliğe temas eden bir kültürümüz var.

Bizler buraya medeniyetler beşiği diyoruz.
Asya ve Avrupa (Ortadoğu ve Avrupa'nın birleşim ve kesişiminde eski bir uygarlık köprüsü üzerindeyiz.

Anadoludan büyük uygarlıklar gelip geçmiştir. İran ve Pers uygarlığı gibi bir uygarlıklara komşuyuz aynı zamanda Ruslara da komşuyuz.biliyorsunuz.
Ah o karanlıkta ya da karartma da uyuyan İranlılar! İran bize göre büyük ve gizli bir potansiyeldir.

Türkiye de internet üzerinden insanların buluştuğu pek çok forum ortamında bu içeriğin sunumu yapıldı ve yapılıyor.

Ben Kasyopya metninin eski bir okuyucusuyum. Eski sadık bir okuyucu. Tüm metni bağımsız bir biçimde defalarca taramış ve içsellemiş bir çok okuyucudan biriyim. ve bu metni açık olarak gelecekle bağımsız bir iletişim olarak tanıyan, tanıtan, belirten ve bir çok insana açıkça sunmaya girişen bağımsız bir okuyucuyum. Metinle ilgili bir çok fikirlerim var. Ben burada Türkiye de internet forumlarında ( en az 5 ay da 6 forumda) yılaryılı bu metni oldukça tanıtmayı denedim.

Öncelikle bir kaç soru hakkımız olacağını düşünüyoruz. Bu soruları belirlemekte güçlük çekiyoruz. Siyasi ve dini karmaşalar bir yana savaştan ve ülkemizin geleceğinden endişe ediyoruz .Karanlıktan endişe ediyoruz. İrana dönmekten korkuyoruz. Eski tip muhafazakarlıktan nefret ediyor ve endişe duyuyoruz. Ülkeden kaçmayı planladığımız bile oluyor.

Türkiye de ki bir çok internet forum platformunda (ister ruhsal, mistik, metafizik forumlar olsun; ister bilim, felsefe ve özgür düşünce forumları olsun) deneyinizi sunuma giriştik. Felsefe forumları, siyaset forumları ve dinden özgürlük forumları, özgürlükçü gruplar olan forumlarda yıllardır bu olguyu sunmaya çalışıyoruz.

Dini, siyasi, felsefi, karşı dinci ve non-teist bir çok forum ortamında ve internet grubunda zor da olsa az biraz tanıtıldınız ve konu olarak işlendiniz.. Bir çok kişiye ayrıca e-postalarla ulaşmayı denedik. Gökte bir uygarlığın milli güvenlik için tehdit unsuru olduğunu ve olabileceğini yazan postaları hükümete göndermeyi bile düşündük. Evet şaka yapmıyoruz.

Sonuçta pek ilgi gördüğümüzü ya da dikkate alındığımızı sanmıyorum ve söyleyemem.. Hoş karşılandığımızı da.. ama bir denedik...

Ben metinlerle ilgili olarak felsefi ya da toplumsal tabanı olan bir çok teknik döküman ve sunum yöntemi ve tanıtım yazısı vb. içerik geliştirmeyi ve üretmeyi de denedik. Kendi çabamızla bu deney verisiyle pek çok şey yapmaya giriştik. Dilinizi bilmeksizin ve anlamaksızın bir translate yardımıyla forumunuza yazmaya bile çalıştım..

Özellikle içeriğinizi sunma, tanıtma ve yayma noktasında zorda kaldığımız konuya dirençli arkadaşlarımıza diyoruz ki; Neden o grupla temas kurmuyoruz ve süreci canlı ve aktif bir biçimde sorgulmaya çalışmıyoruz. İletişimlerimizde grubunuzla ve forumunuzla yazışılmasını ve haberleşilmesini de öneriyoruz çünkü insanlar bunun sahte olmadığını bilmek istiyorlar ya da bir açıklama bekliyorlar
ve bizler süreci kendi içinde doğrulasakta siz kaynağa en yakın yerde duruyorsunuz

Benden ısrarla kanıt ya da öngörü istediklerinde ya da sunumculuğuma yüklendiklerinde bunları söylüyorum. Süreci birlikte sorgulayalım. Tüm bu arkadaşlar ve tüm bu grup internet forumları aracılığıyla erişilebilir düzeydeler. Onlarla iletişim kuralım ve sorularımızı iletelim, iletişim sağlayalım ve sıcak sorgulayalım . Hatta canlı bir celseye bir tanık göndererek katılım sağlayıp sağlayamayacağımızı, uzaktan katılım yapıp yapmayacağımızı, tanışıp tanışamayacağımızı, nasıl insanlar olduklarını soralım.
Bunun karşı bilim olduğunu düşünenlere Arky ile yazışmayı ve fikirlerini sormayı öneriyoruz. insan düşüncesine ve sıcaklığına temas etmekten başka şansımız yok.

Peki bu noktada bize yardımcı olabilir misiniz?

Arkadaşlarımız bizi eleştiriyor. Bu metni yaymak için çok çaba gösteriyorsun. Bırakta bulan bulsun. Bu kadar zorlamaya gerek var mı? Bilmiyorum. İçimden gelenler bunlardı. bunun ortak bir şey olduğunu ve henüz yeterince bölüşülmediğini düşünüyorum. Haksız mıyım? Çünkü gelecek herkesin de geleceği sanırım...

Bunun dışında örnek olarak daha fazla tanık ilgisi toplamak için internet aracılığıyla interaktif soru belirlemek gibi çözümler işe yarayabilir mi?
Soruların, en azından bir kısmının ya da belki de büyük çoğunluğunun bir internet sitesi üzerinden kolayca iletilmesi ve belki sonra ziyaretçilerce oylanması vb. gibi çözümler önerilebilir mi diye sesli düşünüyorum.
Bu insanları işe katılmış ya da sürece daha yakın hissettirebilir mi?
Kasyopyayı ulaşılmaz hissetmemeliler. Forum içinde bir Kasyopyalılar sorun bölümü olduğunu biliyorum ancak bu alan üyelik gerektiriyor.
Erişimi daha kolay bir biçimde bu sorunun çözümlenebileceğini düşünüyorum. Alt ve bağlı forum ağları da bu anlam da çaba gösterebilirlerdi..

Örneğin dünyada tek din Hristiyanlık ve Musevilik değil ve Müslümanlık hakkında hiç soru sorulmamasına içerleniliyor. Soruların yaygınlaştırılması ya da bu tip bir durumun dengelenmesi gerekeceğini düşünüyoruz.

Fransız ve Amerikan seçimleri soruyorsunuz örneğin. Burada seçimlerimizde çok fazla teknik kargaşa var. Seçimler sonucunda üzgün bir Halk kitlesi var .Mesela seçimlerde bir dolap dönüp dönmediğini bilmek için çıldıranlar var . Erdoğanın asıl amaç ve hedefini onu neyin ve hangi güdünün yönettiğini, kontrolden çıkıp çıkmadığını, neyin ve kimin kontrolü altında olduğunu, o, kısacası bu ülke için iltica tehlikesi olup olmadığını ve bunlar için neler yapılabileceğini bilmek istiyorlar.

Burada oldukça popülersiniz ve oturumlarınız bu dile yayınlanır yayınlanmaz çeviriliyor ve bir çok okuyucu ile buluşuyor. sott portalı sürekli izliyoruz. Türkiye de paypal ve vikipedi bile yasak . Örneğin Erdoğanı bir yasakçı ,kayıp bir kişilik olarak tanıyor ve sevmiyoruz

Türkiyede artan cinsel istismarlar ve artan iltica tehdidinden endişe ediyoruz
Gerçekten Türkiye de çok geniş bir okuyucu ve ilgili grubunuz var

Burada bu yapıyı önemsiyoruz. Dinsel çıkmaz için onu bir kurtuluş-ferah olarak görüyoruz. Bu yapının önemini farkıdnayız. Takdiri, saygıyı ve onurlandırılmayı hakettiğinizi de biliyoruz
Bizce belki de bu olgu ve Kasyopya halk belleksel mehdiyet ve kurtuluşçuluk beklentisini dolduracak nitelikte bir yenilik.

Gerçekten burada Kasyopya "gelecekle iletişim kurulduğu iddiası" ve "gelecekle iletişim" tanısı ve etiketiyle geniş bir kitleye duyruldu. Okuyucu kitlesi sınırlı olsa da aktif 4-5 ayrı internet forumunda iyi ya da kötü bir imajı ve yerleşik içerikte asılı tartışma başlıklar var

İnsanlığın mit belleğindeki mehdiyetle yani Hristiyan, Musevi ve Müslümanların beklediği büyük kurtarıcı ve İsa Mesih olgusu gibi büyüklükle bu olguyu yanyana getirerek paralelledik.

Dedim ya bu olguyu neredeyse tarihsel bir müjde ve kurtuluş olarak işaretleyerek tanıttık ve burada tarafımızdan yayılmaya çalışılıyor.. İşin aslı ben Amerika dahil başka bir yerde bu kadar önemsenip önemsemediğinizi de merak etmiyor değilim.
Fransa ya gittiğiniz dönem de sizi bu ülkeye davet etmeyi düşünmüştük.

Bunun dışında örneğin Marksist/Sosyalist forumlardaki özgürlükçü üyelere erişerek kitle önderlerine bu metnin ve gerçeğin iletilerek tanımının yapılması ve bu metnin ve gerçeğin geniş halk kitlelerine ifşası tehdidiyle İsrailden ve Amerikadan tavizler alınabileceğine kadar öneriler sunduk.
Ben bunu yaparken bu metnin yani Kasyopyanın reel olarak İsrail ve Amerikan bombalarından daha güçlü olacağını yazdım.

Hatta sosyalist ülkelerde blok olarak metnin yayılması, tanıtımı ve korunması, Çin ve Hindistan gibi geniş nüfuslu ülkelere bu metnin yayımı için amaç birliği gibi öneriler götürdük

Tarihsel sorularımız var

Bunların celselerde soru olarak iletilmesini ya da üzerine sesli tartışma yapılmasını önereceğiz

Öncelikle bu içeriğin daha kolay yayılabilmesi için kanallama terimini cazip hale getirebilmenin ve onu bilimsel olarak daha cazip tanımlamanın bir yolu var mı?

Bir viya tahtasıyla ya da fizik bedenle gelecekle haberleşmeyi nasıl bilimsel bir tanıma uygulayabiliriz?

Bu konuda önyargılı olanlara ne söyleyebiliriz?

BH kavramı çok kafa karıştırıyor bunu bilimsel olarak nasıl açabiliriz?
Ters ben-anti ben, gayrı ben ve ben tersi ve benlik kavramından yoksunluk hatta anti-yarı-ı gibi öneriler getirdik örneğin ama açamıyoruz bunu...

Celselerdeki, seks, Kh ve özellikle seksin Kh a enerji göndermesi vb. kavramı üzerine açılım yapabilir misiniz?

-----------------------------

Bazı sorular için yanıtın buna yanıt vermezler olacağını biliyor ve öngörüyoruz sanırım

Türkiyeye İlişkin Sorunlar

Birincisi islam dini ve Kuran ın yazılması süreci, bunun kimler tarafından yapıldığı, Muhammed kişiliği, onun yaşayıp yaşamadığı, hangi dilde yazıldığı gibi konular çok merak ediliyor

Kuranda Araplara vaad edilen cennet Arkadya mı? örneğin....

Suriyeli mülteci yerleştirmesi politikası ile bu ülke de yapılan düzenleme nedir?

Aleviliğin gerçek kökeni nedir?

Ali ve Muhammed neyi temsil ediyor bunlar arasındaki ilişki ve bağ nedir?

Aleviliğin gerçek Müslümanlık olabileceği doğru bir sav mı?

Müslümanlığın kendisi tarihsel bir komplo olabilir mi ve bunu altından yine İsrail derin devleti çıkabilir mi örneğin

Benzer sorular derlerseniz ve iletirseniz sevinirim.

Türk diline ilişkin abartılmış savlar vardır. Damgalar ve Kuzey Avrupaya kadar mezar taşlarında bu dilin izleri bulunduğu ya da Sümerceyle bağı gibi. Türk dilinin kökeni nedir ay da eski dillerin bozulmuş biçimi mi? Köklerini hangi eski dilden alıyor?

Tük ırkı diye bir ırk var mı?

Atatürk-ü çok sevenler ve Atatürkten nefret edenler var yine. Kimilerine göre bir faşist kimlerin göre özgürlükçü ve devrimci bir kahraman. Ne sorabiliriz bilmiyorum. Ölümünde bir şaibe ya da komplo var mı?

İkincisi geçmiş Türkiye seçimleri ve Erdoğan kimliği, onun yönü ve neye ve kimin çıkarlarına hizmet ettiği büyük merak konusu. Bu konuda sorular iletirseniz seviniriz.

Erdoğanı ve Türkiyeyi celselerde biraz daha sık işleyemez misiniz?

Batacak mıyız ve ekonomik kriz bizi dibe vuracak mı?

Burada Türkiye de Mersin Tarsus ta gizemli bir kazı yapıldı ve orada altın, eski inciller ve eski mezarlar hatta uzaylı cesedi gibi şeyler bulunduğu iddia ediliyor? bunlar söylenti mi ya da orada ne çıkarıldı?

Türkiye de Urfa da bulunan Göbeklitepe de kimler yaşamıştı?

Orta Anadoludaki yeraltı kentleri neden inşa edildi

Burada bir Türk Kürt sorunumuz var.. Bu ülkenin büyük çatışması ve tarihsel bir yarası. Eminim bu ülkenin ve onun insanlarının bir kaderidir, sorunudur ve öğrenimidir ama bu iki tarihsel ırk bir ortak rota yol bulabilecek mi?

Kürtler gerçekten ABD tarafından kullanılıyor mu kendi özgürlüklerinin mi peşindeler

Kürtlerin kökeni nedir?

Öcalanı Osho ya da dağa çıkan Sidhartha ve Lao Tzu gibi mi ele almalıyız gerçekten halkını aydınlatan bir lider mi?
Orada bir jineoloji -kadın bilim patlaması var ve bu coğrafya da büyük bir bilinç gelişimi ve buna bağlı aydınlık var gibi
Öte yandan dağa çıkmış bir filozof ve tarikat lideri gibi de duruyor

Toprağın bağrında yetişen özgür insanın ve bireyin büyük bir açıklık ve bilinçlilik taşıdığını düşünmekte haksız mıyız? Bazen onları okuduğumuz da aptal ve kavrayışsız hissediyoruz gerçekten

Bu yöre insanının bir misyon ya da az kirlenmişlik ve kapitalizm ile az bağ taşıdığını ya da bu bölgelerin özel saldırı ve kuşatma altında olacağını düşünmekte haksız mıyız?

Alevilik 3 STO ya da 4 STO nun bir gölgesi, parçası ya da geçmiş izi mi ve bu yüzden mi saldırı alıyor

Alevilik için Şamanik ya da pagan vb diyebilir miyiz

Burada olanlar Amerikanın istilasında Peru-da olanları mı benziyor yani bir kültür mü yokediliyor

Gerçekten Türkiyenin doğusunda yapılan operasyon nedir?

Fırat ve Diclenin gelecekte Ortadoğunun su kaynağı olacağını öngörürsek ya da başka nedenler

İsrail burada bir küçük İsrail iç İsrail mi gelecekte taşınmak mı istiyor ya da başka bir tehdit

Ermenilere verilmiş bir söz mü var?

Türkiye gerçekten bölünecek mi?

İsrailin burada çok fazla toprak aldığı doğru mu?

Bu toprakları neden alıyor

Sonuçta Kürtler istediklerini alacaklar mı?

Erdoğan buradaki insanları ikiye bölmüş durumda. Erdoğandan nefret edenler ve erdoğana tapanlar .bunun tarihsel bir çok nedeni var ve eminim bu ülkenin insanının dersleridir ama bu 2B 3B kaynaşması ile ilgili sorunlar var gibi gözüküyor_ bu 2B sürü dağılacak mı?

Dünyayı nasıl algılıyorlar? Bizim hakkımızdaki fikirleri ne?

Tanrı kavramları neden bu kadar güçlü ya da neyi işaret ediyor

Tanrı kavramlarının nasıl olduğunu ve neyi işaretlediğini gerçekten merak ediyorum

tanrı kavramları sadece bir karşıt güç mü?

Oktar Babuna adına ülkemizden bir kan bağışı kampanyası düzenlenmişti? Bunun üzerine çok fazla komplo teorisi üretildi

toplanan bu kanlara ne oldu ve bu tip olayların perde arkasında ne aramalıyız? burda bir komplo var mı?

Adnan Oktar ın bağlantısı nedir?

Akdeniz de gerçek bir kasırga oluşabilir mi?

Turan Dursun-u kim öldürdü-?

--------------------

Diğer Soru ve Öneriler

Ben Marksın en kadar zeki olduğunu ve ne yapmaya çalıştığını ya da daha açık tabirle BH ilhamı alıp almadığını soruyorum

Marks gerçekten büyükçe onurlandırılmalı mı?

Komünizm algıladığımız gibi BH ın bozuk bir ideası ve biçimi mi? Yani Marks herşeyi birbirine mi karıştırdı iyi bir sembol mü üretti tıpkı Nietzsche nin üstün insan da yaptığı gibi

Marks ın kapitalist kavramının 4KH a çok benzediğini düşünüyoruz haksız mıyız_?

Nietzsche ya da Marks ne kadar kanallıyordu ve kanallıyorsa kimi ve neyi?
Örneğin geniş bir toplumsal geleceği ve belleği kanallamak birleştirmek gibi bir şeyden sözedebilir miyiz ya da Marks 4BH a yakın bir olguyu ve gerçekliği kanallıyordu diyebillir myidik?

Onları bazen eleştirsekte işçi arılara ve askerlere ya da bir tür sigortaya benzetmekte haksız mıyız?

Akış kuramı denilendeki akış halinde ne oluyor?
Zamanın durması, kanallama, eşzaman paylaşımı, birleşme vb. hangi kavrama yakın

Brahmanizmin kökeni, kaynağı nedir?

Sanskrit dilini kim ya da kimler oluşturdu bu dilin bir geçerliliği var mı?

Bhavgat Gitayı ya da vedik metinleri ve vedaları kimler yazdı?

Eski Çin tıbbının ve örneğin akupunktur gibi bir geleneğin kaynağı neydi yani vücutta onlarca noktayı nasıl buldular

Bu Sümer tabletlerinde ne yazıyor? İyi okunursa dinleri yıkabilir miydi gerçekten soruyoruz? üzerinde durmak gerekir mi?

İnanna Gılgameş Enkidu üçgeni ve bunun dışında da bir çok mitolojik figür ve hikayeye dair tartışma önereceğiz
Enkidu 3BH ı mı temsil ediyor örn?

Biz kadın ve erkek yapan nedir?

Khmerlilerin sonunu getiren neydi?

Bizim 4KH la ilişkimizi insan evcil hayvan ilişkisine benzetmekte haksız mıyız?

Babil öyküsü gerçekte nedir ve ne anlatıyor? Babil de aslında olan neydi?

Babil zihinsel manipülasyon ve Haarp dediğimiz gibi mi?

Adem ve Havva öyküsünü tıpkı Babil gibi ele alıp kadın ve erkek farkı-farklıkşaması olarak vurgulanması yorumumuz uygun mu?

Cinsiyetçilik üzerine yapılabilecek en iyi çalışma ne?
Cinsiyetçilik kıskançlık denilen gibi eklenen bir şey mi?
Bunun üzerinde ne yapabiliriz?

Dünyada Matematik, kavrayış becerisi, soyut kavramlar, iletişim becerisi gibi kıstaslarla bir dili öne çıkarmak ve bir iyi dil bulmak istesek bu hangisi olurdu?

İnsan ne zamandır tekeşli

Bu arada tapınak fahişeliği dönemindeki cinsel birleşmeyi, cinsellik kadın ve seks algısını ,cinselliğin bu kadar önemsenip önemsenmediğini ve kadının nasıl algılandığını merak ediyoruz.

Eski mitlerde kadının önemsendiğini hatta rahiplerin kadınların doğurganlığını kıskanarak hayvan derilerinden sahte rahim giyerek insan kurban ettiğini biliyoruz. Cinselliği mi anlamıyorlardı? Kadın tanrıya yakın mı görünüyordu ve çocuklar tanrıdan mı addediliyordu? Buradan yola çıkarak kadının penis hasedi denilen gibi bir rahim hasedi benzerine hatta kadınlık hasedi gibi bir kavrama vardık.

Monoteizm kavramını sahip kavramına yakınlaştırmakta haksız mıyız? Çoğu zamanda aşk sevgi arayışını.

İlahi aşk arayışını rahme-cenine dönüş kompleksine ve bebekliğe eşlememiz hakkında ne düşünüyorlar? .

SAĞLIK SORULARI

Fukuokanın buğdaylara yaptığını insana yapabilir miyiz?

GAPS diyeti incelemenizi bir celse de konu edinmenizi ve bu diyet üzerine sorular iletmenizi rica edeceğiz.

Örneğin gerçekte bu diyet bir mucize mi?

Pişmiş et suyu ve kemik suyu bu diyetin merkezini oluşturuyor bu sanıldığı kadar önemli mi ve uzun pişirme önemli mi?

Yoksa çiğ ya da çiğe yakın tüketim daha sağlıklı mı?

Yenilen neredeyse her içeriğe et suyu eklemek bir fermantasyon ya da gıda içeriğinde değişim ve enerji artışı bir sonuç doğurur mu_?

Fermente sebzeler önemli mi ve mucize mi?

Ketojenik diyetlerle ilgili uygun karbonhidrat azaltma protokolü nedir ve asgari karbonhidrat tüketim oranı nedir

Sıfır karbonhidrat tüketiminin mümkün olup olmayacağını, hangi koşullarda bunun uygun olacağını ve bunun iyi olup olmadığını ,geçiş için nasıl bir süreç yürütülmesi gerektiğini bilmek istiyoruz

Mucize besinler ya da ilaç olarak sunulan propolis, hindistan cevizi yağı, gibi şeyler

Örneğin Propolis için uygun tüketim yöntemi ve oranı nedir ağızda çiğnemek mi ya da alkolle çözmek mi? sanıldığı gibi bir süper ilaç ve ecza deposu mu?

Bipolar Bozuklukla ilgili önerebilecekleri uygun bir tedavi protokolü var mı ve hastalığın ana nedeni nedir?

GAPS ya da ketojenik diyet bu konuda iyi midir?

Bipolar, Şizofreni gibi hastalıklarda gerçekten baş aktör bağırsak harabiyeti ya da sanıldığı gibi gluten vb. hassasiyeti midir_?

Bu disleksi, dispraksi, dikkat ve hiperaktivte bozukluğu ve daha sonra bipolar okb ve şizofreni olarak tanımlanan tabloyu aynı ve yakın tablo olarak mı ele almalıyız

Burada kan şekeri önemli mi? İlk önemli olan o mu?

Nöro-toksisite deniyor

Bozulmuş bir insülin metabolizması yeniden düzenlenebilir mi?

Nikotin bu hastalarda gerçekten işe yarayabilir mi ? ayrıca melatonin

burada önemli olan nedir?

melatonini doğal bir içerikten nasıl üretebiliriz bize bitki örneği verebilirler mi?

Nikotini tütün ya da başka içerikten çay vb yoluyla alabilir miyiz bunu önerirler mi?

Bu profile (bipolar,okb şizofreni) uygun bir tedavi protokolü önerebilirler mi?

Erkek ve kadın sünneti üzerine sorular iletilmesini rica edeceğiz
Buradaki travma ya da cinsel psişik vb. sakatlanmanın-saplanmanın boyutu nedir?
Erkek ya da kadın sünnetinin gerçek etkisi nedir? Sonuçları nelerdir?


BDSM olgusunun ve kinky rol playing gibi davranışların gerçek kökenleri nedir? Örneğin 2B ile etkileşimler, 2B den 3B ye geçişler ve alt hafıza

2B ruhsal yapışma ya da 2B yapışık ruh diye bir kavram var mı? olabilir mi? bu nasıl tanımlanır ve açılır_?
Bu olaylarda rolü var mı?

iş dünyasını tamamen bir bdsm rüyasına ya da cinsel fanteziye benzetmekte haksız mıyız

Çoğu zaman ve durumda çiftçiliği bizim facebook farmwille oyunlarına benzetiyoruz

Gerçekten 4b bir karakterin oyun figürasyonu gibi olabilir miyiz?

Eğitim sürecinde itaat ve korku aşılama süreçleri ile dolu ve berbat ve ebevynler buna çanak tutuyor
bunu düşünmekte haksız mıyız

Çocuklar arasında ilk sosyalleşme de gelişen şeyler var toplumsal mitten ve hafızada korku örnekleri alıyorlar dinsel karmaşalar alıyorlar tüm buna ilişkin ne yapabiliriz

okullar ne yapıyor?
Okulların gerçekten kötü olduğunu düşünmekte ya da onları gündüz bakımevleri ve toplama kamplarına benzetmekte haksız mıyız?

Hastaneleri mezbahaya ve özellikle toplu çalışılan işyerlerini neredeyse hayvan çiftliklerine benzetmekte haksız mıyız?

Bu arada George Orwell kanallıyor muydu?

Bir çok insandaki sevgi ihtiyacı, sevilme ihtiyacını bir evcil havyanın ilgi alması ve istemesine yakınlaştırıyor ve benzetiyoruz. bu konuyla açılım ya da tartışma ve soru bekliyoruz.

Beni sev beni sev diyen biri için bu sevgi ihtiyacı nasıl giderilir ki?

Cinsel sapma, saplantı ve kastrasyonlar ve fetişlerin doğası çözümlenmesi ve bağımlı fetişlerin giderilmesi üzerine çözümler bekliyoruz.

Örneğin bir cinsel sapma nerde nasıl oluşur ve ilk başlar?

Bu kastrasyonların bazıları gerçekten penisilin, antibiyotik ve aşı hasarları sonrası mı gelişiyor? fiziksel yaralanmalar mı? şiddete mi bağımlı?

Aşıların gerçek zararı nedir ve aşılar gerçekten komplo mu?

Gıda katkıları üzerinde zehirlendiğimizi düşünmek aptalca mı?

Gruba Freud, ,Jung ve Eric Fromm çemberinde bir okuma ve soru derleme rica ediyor ve öneriyoruz?

Psikoloji ve çocukluk psikolojik gelişim süreçleri ile ilgili sorular öneriyoruz

Gluten ve kazein gerçekten sanıldığı kadar zararlı mı ve düşman mı bu hassasiyetlerin gerçek oranı nedir?

Buğday ve gluten sanıldığı ve söylendiği gibi neredeyse bir biyolojik silaha mı dönüşmüştür?

1940 lar da Rockfeller vakfının buğday genetiği ile çalışamalar yaptığı ve buğdayın genetiğini değiştirdiği iddia ediliyor bu iddia ne kadar doğru ya da gerçekten buğdayın genetiği değiştirildi mi ve bu ne amaçlarla yapıldı?

Bilinmeyen gerçek çöl-yaklı oranı nedir?

Psikolojik hastalık denilenlerin ne kadarı çöl-yak ya da benzeri tablodur?

Anti-psikiyatri doğru bir tanım mı? kavram mı?

Psikolojik hastalıklar tamamen fiziksel ve fizyolojik olarak ele alınabilir mi? ve iyileştirilebilir mi? Gerçekten

Gıda fermantasyonları gluten ve kazein gibi maddeleri değiştirerek bunların etkisini ve zararını azaltır mı? Doğru pişirme ya da fermantasyon yöntemi ve süresi-süreci nedir?

Sebze içeriğinin besin enerji değerleri artırılabilir mi? Örneğin ısı vermek ve başka yollarla

Besinlere uygulanacak en iyi protokol nedir yani ya da bir gıda enerjilendirme makinesi felan üretebilir miydik?

Mikro dalganın gerçek etkisi nedir? Sanıldığı gibi gerçekten besinleri mahfediyor mu?

Pastörizasyon sonucunda besinlere gerçekte ne oluyor_?

Süt tüketimi gerçekten işe yaramaz mı ve

Arjantin ve Fernando Monkenberg örneğin de gerçekten süt işe yaradı mı?

Ülkemize yirminci yüzyıl ortalarında Amerika tarafından süt tozu verildiğini biliyoruz bunların altında bir art niyet aramalı mıyız?

Bir yan da bunu hayvanlarına bile vermeyip evinin duvarına badana yapanlar bir yanda çocuk felci geçirenler var

Neden bize sürekli süt propagandası yapılıyor

ya da doğru soru neden bize süt sebze ve meyve propagandası yapılıyor ki?

Çocuklarda sütün gerçek etkisi nedir?

Mısır şurubu ve nişastası ve glukoz şuruplarının gerçek etkisi nedir?

Bunlarda üzerinden dönen gerçekten küresel sağlık komploları var mı?

İlaç sanayini ve modern tıbbı gerçekten bir küresel komplo ayağı olarak mı ele almalıyız?

Bize beş on tane sağlıklı ilaç eğer varsa söyleyebilirler mi?

Süt ürünlerin hangi yolla ve biçimle tüketimini öneriyorlar?

Kefir yoğurt ya da lor en iyi biçimleri midir

Etle pişirme de, sebzeler değişime uğruyor mu ya da whey proteinle yapılan gıda fermantasyonları gibi et proteinleri ile sebze içeriği fermente edilebilir mi? Bu besinlerin enerjileri nasıl etkiler ya da ne kadar artırabilir

Gerçekten gıda bulmayanlar var

Ete eşdeğer ya da yakın besin üretebilir miyiz ya da sebze vb içerikleri ile çalışma yaparak değişik pişirme ya da enerjilendirme ile ete yakın bir ürün üretebilir miyiz

Bize alternatif sürekli tüketim için uygun üç ay da beş bitkisel olumlu sağlıklı yağ kaynağı yağ bitkisi önerebilirler mi?

İnsanlığın yağ sorunu için önerebilecek tanınmayan ya da işlenmeyen ya da kıymeti bilinmeyen yağ bitkisi var mı?

Rafinasyon sürecinde yağa neler oluyor ve rafine yağlar zararlı mı?

Yağdaki önemli kavram omega üç ve altı mı?

Üçlü tirigiserit dediğimiz hindistan cevizinden başka bir içerikte var mı neler. Bu işe yarar bir şey mi?

Kapalı toplumlarda ki geç cinsellik ve sünnet gibi sorunlarla birlikte bir mastürbasyonlaştırma süreci üretiliyor olabilir mi?

GEniş işyerleinde çalışam ile birlikte bunu bizi kafeslerde ve çiftliklerde besledikleri örneğine benzetiyorum bu doğru bir tanım mı?

Açlık üzerine nobel ödülü aldığı söylenen yeni çalışmalar var. Açlık ya da sıfır karbonhidrat protokolü kanser ya da tüm hastalıkların tedavisinde kullanılabilir mi?

Açlıkla ilgili üzerinde durulması gereken nedir? ya da ne kadar yemeden durabiliriz ve mesela asgari ne tüketerek sağlıklı yaşayabiliriz?

Azerbaycan da şifahanelerde otuz güne kadar açlık ve su diyetleri yapıldığını okuyoruz. Bunlar gerçekten ne oranda işe yarıyor_?

İşin aslı yeme ile ilgili gerçek protokol nedir? Hiç yemezsek gerçekten ölmez miyiz_?

Çin de mantra söyleyerek yapılan kanser tedavilerinin bir geçerliliği var mı? Bu konudaki videolar gerçek mi?

sudaki klorun etkisi nedir? Kor gerçekten zararlı ve kanserojen mi? Kanada da sulara permanganat karışması üzerine suların pembe aktığını okumuştuk. Gerçekten permanganant ya da başka alternatif ürünlerle su sterlizasyonu sağlanabilir mi? bu konuda önerilmesi gereken asıl içerik ne olabilir? Yani bize gerçekten su sağlığı için ne önerebilirler bu tüm dünyada önemli bir konu ve sorun

Afrika da pet şişe ile güneşte bekletme yoluyla su sterilizayonu yapılduğunu okuyoruz ve bu can sıkıcı.

Rafine tuz ya da Sodyum klorürün gerçek etkisi nedir? kullanımı zararlı mı ve doğal tuzlar gerçekten sağlıklı mı?

Bir alternatif ya da ek sağlık protokolü olarak abartılan sodyum karbonat gerçekten işe yarıyor mu? Alkali vücut denilen bir saçmalık mı?

Düzenli karbonat kullanmanın bir yararı ya da zararı olur mu?

Colloidal gümüş ve altın kullanımlarının vücuttaki etkisi nedir ya da gerçekten tüm parazitleri felan yokedebilir mi? Antiviral içerikler midir?

Aspirin iyi bir ilaç mı imajımı zedeleniyor

Bentonit kilinin detoks için kullanımı uygun mu? iyi bir içerik mi_?

İşin aslı bağırsak için en iyi detoks ya da yenilenme içeriği ya da protokolü nedir? açlık mı?

ve gerçekten GAPS bir çok sorunu giderebilir mi?
GAPS modern tıbbı tarihe karıştırabilecek güçte mi? bu olur mu gerekten merak ediyorum?
Yani Dr Natasha çanlarına otu tıkadı mı ve canlarına okuyor mu?
Yanılıyor muyuz?

(Ekleyenin iç notu: Natasha burada Türkiye de ilginç bir tabirdir. Bir dönem Rus kadınlarının genel adıdır ve Rusyanın zor kötü dönemlerinde ,ağır ekonomik koşullarında komünizmden sonra ya da Komünizmin zor ve son dönemlerinde bir çok Rus kadın Türkiyeye gelerek ucuza fahişelik yapmıştı ve bunlara Natasha deniyordu ve Natasha ya gitmek diye bir tabir vardı. Şimdi de Araplara pazarlanan Trabzon eyaleti o zamanlar Rus kadınlarını ağırlıyordu. şimdi ise bir benzerini Suriyeli kadınlar örneğinde görüyoruz. Bir çok Suriyeli kadın ikinci eş ve kuma olarak alınıyor)

Etlerin pişirmedeki doğru kavram nedir?

Yani pişirme süresinin artışı olumsuz mu? Gerçekten çiğ et yiyebilir miyiz ve bu sağlıklı mı?

Nenetsler ve kan tüketimi hakkında ne düşünüyorlar? bu eski bir gelenek mi? onları kan tüketmeye iten soğuk mu ve bu bir dayanıklılık sağlıyor mu?

Bu arada tavuk tüketimiyle ilgili çok fazla sorunumuz var. Antibiyotik ile uyumaksızın büyütüldükleri söyleniyor. Bunu gerçekten yemeli miyiz çünkü başka ve alternatif ucuz et bulmakta zırlanıyoruz. Yani bunu yemek ne kadar kötü. Yumurta ve tavuk bu toplumda temel enerji kaynağımız ve protein depomuz. Tavuk tüketimiyle ilgili çok fazla kafakarışıklığımız var. Türkiye de et çok pahalı ve düşük ücretli onu gerçekten alamıyor.

Uzun yaşam için ya da bozulmuş bir genel sağlığı geri kazanmak için bir protokol önerebilirler mi?

Yani açlık ve az yemek gerekten uzun yaşatabilir mi? teorik olarak bunu soruyorum

Sesle tedavi diye bir şey geliştirebilir miydik? örneğin_

Sesin sağaltıcı etkisi nedir?

Güney Afrika da insanlar neden bu kadar mutlu_?


...................

Grubunuzun Kasyopyaya Doğu-dan Arabi dışında kim okunabilir gibi bir sorusu olmuştu.. İşin aslı Arabi, Mansur adlı bir başka gizemciden ve onun ben gerçeğim-ben hakkım ve ben tanrıyım benzeri söyleminden esinlenmiştir. Mansurdan bir çok kişi esinlenmiştir. Burada enel hak olmak diye bir tabir vardır.

Ama Mansur gibilerin felsefi ya da gnostik okumaları olmalı ya da eski gizem okullarında kalma şeyler emin değilim. Belki de onları gnostik bilgisinin kökenini bu ekolün daha yetkin bir biçimi olan doğunun advaita vedantası ikiliksiz fikri dir.

Yeterli bir içerik olarak gözükmese de çok ilginç bir içerik ve belkide bir doğrudan kanallama biçimi olarak Maharaj I Am That _Ben Oyum içeriği bu konuda önerilebilir.

Burada Arabi (bir kaçık çatlak ya da delirmiş ve kendini toparlayamamış, uyanışını yüklenememiş ve kendi delüzyonunda kaybolmuş bir adam olarak gözüküyor) ve onun dışında Pir Sultan Abdal büyük birleştirici ve halk ozanı olarak saygı görüyor. Bunun dışında Hacı Bektaş Veli, Ömer Hayyam gibi ozan ve bilgelerimiz var. Yine saygı gören Yunus Emre gibi bir sıcak sevgi kişiliğimiz ve barış ozanımız var. Farabi gibi filozofların tarihimizde izleri var..

Burada ozanlık, dervişlik dediğimiz kültürler yaygındır. Burada ozanlık dediğimiz kültür kanallama -conduit- dediğimiz olaya çok yakın bir paraleldedir.. Halk deyişlerimiz ve zengin bir deyiş kültürümüz vardır.. İşin aslı Alevi bektaşilik (Alawism) dediğimiz yolda ve kültte Service to Others kavramı izleri olduğunu düşünüyoruz. Bu kavramı eski gnostik bilgiyle harmanlanmış ve Zerdüştlükle ve bir çok eski inançla kaynaşan geçmişin izlerini taşıyan bir kültürel miras olarak görüyoruz.

Parmenides'in doğa üzerine adlı şiiri nin bir celse de özellikle incelemesini ya da grupça tartışılmasını önereceğiz

Cassiopaean org portalın ana düzeninin oradaki tanıtım içeriği ve yazısının değiştirilmesi hakkında fikirlerimiz olacak. Oranın portallaştırılması ve cazip hale getirilmesi hatat yeni alan adları düşünülmesi gibi çözümler de önereceğiz.

Tanıtım metninizde Arabi'nin adı geçiyor. Belki size yeni ve başka isimler de önerebiliriz. Belki Nietzsche ve Marks gibi. Neden olmasın dünyada incilden sonra en çok satan kitabın kapital olduğunu ve bir çok anket ve araştırma da onun binyılın düşünürü seçildiğini biliyoruz. Bir gizemci olmayabilir ancak yeni fikirlerin mucididir ve dünyaya yön ve umut veren bir düşünürdür. Hem Kasyopyalılar ruhsal bir çalışmanın ilerleyebilmesi için içinde yaşanılan gerçekliğin sıkıca kavranması gerekir demiyor mu?

Ben içeriğinizi (Kasyopya söyleşilerini) özgürlükçüler, marksistler ve değişik görüşlerden insanlara sunmaya giriştim ve bu yapı da gelecekle iletişim kurulduğu ve bu iletişimin tüm insanlık adına önemli olabileceğini belirttim. Kendimce içerikte bahsedilen Services to Others ilkesini ve yolunu Marksist ilkelerle buluşturmaya ve örtüştürmeye bile giriştim. Bunu ve bu fikri insanlara sundum..

Bir celse de; Gruplar onlar için açılan STO (Service to Others) yolunu izlerlerse rahat edecekler diyor. ve biz bu kavrama en yakın kavram olarak Komünist Manifesto ve Komünizmin içerdiği "Özgecilik" kavramını ve yolunu buluyoruz. Hiç komünist Manifestoyu ya da Haklılar ya da Doğrular Birliği Manifestosunu okudunuz mu? Halihazırda grubun bir yolu var mı?

O portala farklı dillerden çeviri uğraşı veren alanların ve içeriklerin linklerinin bağlanmasını ve yaygın bir ağ görüntüsü vermesini önerebilirdik.

Gurdjeff ölümden çekinen bir materyalist ilan edildi hala orda duruyor. Arabiyi biz bir kaçık ilan ettik. Tanıtım yazısı ve içeriği belki de baştan yazılmalı. Olayı süslü ve felsefi, filozofik ya da fizik bilim tabanlı göstermeye çalışan, bu ikisi örtüştürmeye çalışan siyasi bir polemik gibi yazılmış o süslü metin ve dalga serisi yerine göze batan ve ilik sarsan çap çarpıcı bir giriş fena olmazdı.

Bir kere yazı çok çekimser ve çekinik. Biz gelecekle iletişim kurduğumuza inanıyoruz ve bunu büyük insanlık ve bütün insanlık için önemli görüyor ve güç birleştirmeye inanıyoruz, desteklerinizi ve yorumlarınızı bekliyoruz önermesine benzer bir iç metin neden olmasındı...Tanıtım yazısı gerçekten çekingen bulunuyor

Portalın adını değiştirmeye ne dersiniz ya da forum içeriğini ve düzenini

belki bir anket açılabilir

güzel günler-barışçılık-insanoluşçuluk -olmacılık

deist agnostik non-teist panteist kavraşımlı anti monoteist çağrışımlar öneriliyor

sosyalist entarnosyonal neden olmasın?


Lauranın Paleo Hristiyan bir şaman olarak betimlenmesi bizi ne kadar zora sokuyor bilseniz. orayı linkliyoruz ve bunu yukarıda görür görmez okuyucu subjektif bariyerlerle kaçıyor, okumuyor bile orayı

Neden Laura bir cosmic mind kardeşliği birimi üyesi değil sadece

ya da quantum future takım üyesi değil

Evreni tek başına mı kurtarmak istiyorsun Laura?

bunu yani Kasyopyayı sadeleşmiş bir kitaba dönüştürmeyi önerdim. Neden bir best seller olmasın?

Kimi soru tabanınız sevilmiyor ya da alternatif okuyucu yönlendirmesi için bizi zora sokuyor. Örneğin kristal gibi şeylerle uğraş sevilmeyebiliyor. Bunları da belirtmek isteriz.

Dünyada 100 lerce ülke var ve hepsinin sorunları var

Diliyorsanız size bir misyon verebiliriz eğer buna hazırsanız.

Bizi bir kardeş takım olarak görmenizi umarım. Başınız sıkışırsa buradayız. Türkiye de sizin için her zaman yer var ve dostluk olacak. Başınız sıkışırsa bizi bulun ve Türkiye ye ilticayı da düşünüp değerlendirebilirsiniz.

Burada köyler korunaklıdır şüpheniz olmasın ve Ortadoğudan oldukça uzak serbest köyler ve alanlar, yaşanacak yerler var

Aşağıdaki alıntı üzerine önemle sizinle iletişim ve irtibat denenmiştir.

------------

Alıntı:

(Ark) Maybe if I would ask here one question that is on my mind and that is related: My general idea or one of my first principles is whenever you are kind of being attacked or whenever you get depressed because of difficulties, then my idea is use it as an opportunity to EXPAND and to go beyond the present boundaries. Within present boundaries, the forces or whatever recognize how to push you. So you have to go beyond the boundaries to start something new so it will take time for the evil forces to say, "Oh, well, old method doesn't work anymore. We have to invent something new." So, I was thinking about how can we expand because we are kind of too long at the same place. So, I was thinking about asking are there any others similar groups or organizations in the universe that we can try kind of connecting with - not necessarily openly - but to join forces with so we are not alone? So we can grow in a sense like a tree with roots going in different directions. Should we do something active to find so to say "friendly" forces? And which way?

A: Be open to such activity but also realize that some things are already planned and awaiting execution.

Q: (L) Yeah. There are things I need to be doing. I just haven't been able to do them since I've been sick, injured, and so upset about so many things including the state of the world. So, getting ready and being able to do these things is probably part of the expansion because those were plans for expansion.

A: Also realize that others are aware of your group and work and will initiate contact when time is right.

9 Haziran 2018 Celsesinden bir Alıntı

------------

Arkadya gruptan sevgiler

Erişim İçin Çevirenin ya da İletenin Mail Adresi
 

elbiss

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
24 Şub 2017
Mesajlar
464
Tepkime puanı
7
Puanları
18
Gelecekle ilgili çok şey söylenebilir ki...illa kasyopyaya gitmeye gerek yok....gelecek çagın robotıc çag oldugu ve geleecekte yukselen gucun ÇIN olacagı bununla bırlıkte ABD nın ıkıye bolunecegı ve ıkı ayrı devlet olacagı bununla bırlıkte kullanılan araçların otomasyon kontrollu olacagı vss bır çok şey soylenebılır konu oldukça detaylı oldugu ıcın çok fazlada yorumda bulunmak ıstemıyorum..

Konuyu detaylı okuyunca bırşeyler karalarım ınsallah..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Gelecekle ilgili aslında bir şimdi taşıdığı ve geldiğinde onun bugün (şu an şimdi) olduğu ya da aslında hiç gelmediği söylenebilir
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Cumhurbaşkanlığı/Devlet Başkanlığı Kamuoyu ve Habercilere Açık Mektup

SUNUM

Burada, bu başlığa konu olan, "Kasyopya Deneyi" adı verilen bu metni, biz (yine bize göre gayet safiyane, insanca duygularla ve çabalarla birlikte ya da birlikte yaşamanın ve varolmanın sorumluluğu ve sorunluluğuyla da birlikte) kamuya, kamu yöneticilerine ve daha fazla insana duyurmak ve ulaştırmak üzerine zaman zaman fikir yürütüyoruz (ve girişimler de bulunuyoruz). [/I] Aşağıdaki yazım (ve ulaştırım da) böylesi bir dönemde gelişmektedir.

Bu metni sunuş/yayış gerekçe ve fikirlerimizden bir tanesi de bu metnin "Ulusal Güvenlik Sorunu ve Önemliliği" etiketi taşıdığı önermesidir ve bu önermeyle birlikte Kamu otoritelerine ve Haber kurumlarına, siyasi partiler vb. ne zaman zaman mailler iletmekteyiz.

Buna benzer bir denemeyi yeniden değerlendirirken, bir gün bunun hem umursanıp hem de içeriği inceleyen iyi ellere ve hedefine ulaşacağından emin olmak ve bunu bilmek için ve daha etkili bir girişimini üretmek istiyoruz. Bu konu da yardıma ve desteğe ihtiyacımız olduğunu kabul ediyoruz ve buna açığız.

FORUMA/OKUYUCUYA NOT

Forum ve okuyucudan birincil ricamız tabi ki, her zaman ki gibi, öncelikle aşağıdaki metnin redaksiyou, yani metnin okunabilir, ilgi çeker ve tepki görür bir görünüme sokulabilmesi ve sonra ise (sunulan içerikle hiç ilgilenilmese, sevilmese ve ihtimal verilmese bile) insansal/kamusal empatik bir bağ kurularak anonim maillerle çeşitli mail adreslerine gönderimi konusunda her türden destek ve yardımcı olunmasıdır. Bir süre sonra spam flood etiketleri gibi sorunlar var. Tek bir elden ve adresten tabi ki bu dağıtılamaz ve bireysel çabayı ve bireysel istenci aşan bir üründür. Bu nedenle değişik mail adresleri ve konu etiketleri ve başlıkları kullanılarak benzer mailin zamanla ilgili mail adreslerine gönderilmesi konusunda destek rica ediyoruz. (ya da yazım ekinde sunulabilecek olan yazarın geçmiş blog adresinden yayımlayabileceği bir mail listesinden de yararlanılabilir.

(Bach "G Minor"- (arranged by Luo Ni, Piano Tiles 2)

GİRİŞ YA DA İLGİLİ MAİL TASLAĞI

Cumhurbaşkanlığı/Devlet Başkanlığı Kamuoyu ve Habercilere Açık Mektup

Bizlerden çok uzak bir gelecekle ya da bizden farklı zaman mekan biriminde varolan iyiniyetli dünyadışı bilinçli varlık formlarıyla iletişim kurulduğunu söyleyen aşağıdaki içeriği zaman zaman dikkate sunuyoruz ve bunu internet kanalıyla da ilgili görülebilecek erişim adreslerine (ve maillere de) ,kamusal sorumluluk duygusuyla, birlikte iletiyoruz.

Bu gönderimi ve sunumu yapmamızın birden çok nedeni olmakla birlikte; şu an aklımıza gelen en önemli nedenleri; bunun insanlık adına yeni ve farklı bilgiler içermesi, bildiğimiz bir çok şeye olağanüstü derece de zıt yeni ve farklı kavramlar içermesi , insanlığın tarihsel kafakarışıklığına ve bugününe ilişkin hassas veriler ya da bunların ön ipuçlarını barındırması ve içeriğin (okuyucuları olan bizler tarafından) insanlık tarihi ve belleği adına çok önemli bulunması ve görülmesidir. Adeta tabiri caizse insanlığın bilgi konusundaki kafakarşıklığına da bir neşter vuruyor. Öte yandan bize çok uzak zamandaki bilinçli varlıklar ya da gelecekle ve iyicil-barışçıl dünyadışı bilinçli varlıklar vb. ile haberleşildiği önsayıldığında tüm bu açıklamalara gerek kalmıyor ve okumak/okutmak önem kazanıyor diyebiliriz.

Bu gönderimi ve sunumu yapmamızın birden çok nedeni olmakla birlikte; asıl önemli nedenlerden bir ide buna tepkisiz ve ilgisiz kalmama sorumluluğu ve hissidir.


(Vivaldi : La Follia)

Neden insanlar ya da özellikle hükümet bilmeli?

Güçlü bir toplum topluluk olmak isteyeceksek ve istiyorsak ama
Aşağıda anlatacaklarımız nedeniyle

Bu metin (Kasyopya Deneyi denilen) temel de ne-ler içeriyor. Ve neden milli bilgi içerir..milli sorundur sence?

Evren/varlık-lar alemi, sonsuz (sayıda ve biçimde) evrimleşmiş (zeki) canlı formu ile doludur. Bu bağlam da insanın da kendinden daha gelişmiş zeki canlı formlarıyla geçmiş dönemler de etkileşimleri ve temasları olmuştur. Bunlar bize, bilgi alışverişi vebiraz uygarlık bilgi ve bilim transferi , teknoloji transferi ve bir ölçüde tanrılar tiranlar öyküsü, dış uzaydan korkma, bilinmezlik hissi, varlık korkusu, yıkıcılık vb. bir çok form da yansımaktadır . Bu anlamda bu içerik bize, insanlığın bilindik dış uzaydaki dünyadışı gelişmiş bir tür diyeceğimiz bizlere göre de oldukça yıkıcı , hatta kendi rahatını ve konforunu düşünen ve bundan başkasını umursamayan kolonici ve istilacı bir varlık ve tür diyeceğimiz bir türle de, karşılaştığını söylemektedir. İnsan türüne gökten gelip uygarlık bahşetmiştir.

Belirtilen istilacı ve kolonici üst uygar ve uygarlık uygarlık çok gelişmiş yüksek teknolojilerle ve bilgiyle donanmış insanüstü gelişmiş-evrimleşmiş bir uygardır ve insanüstü bir formdadır. Belirtilen mistik ve gnostik hikayelere bakacak olursak kendilerine gökteki bilinmeyen demonsal varlıklar ,demiurgeler ya da göksel tiranlar gibi yakıştırmalar yapmak hiçte fena ve yanlışta olmazdı. İnsanlığı kendi vdünyasındaki bilindik doğal içerikten ve gerçekten soyutlayarak ve yalıtarak adeta matriks filmindeki gibi kendi içeriğine çekmiş ya da kontrolü ve denetimi altında almış ya da almaktadır. Ya da bunu gerçekten denemektedir. Gerçeğimizi bilinmeyen yollar ve teknolojilerle oldukça sıkı denetlemektedir. Geçmişte türümüz üzerinde bir çok genetik deney yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Süreç, tıpkı bizim hayvanları doğal ortamında bile kontrol etmemiz hatta kolonize etmemiz ve gözlem/kontrol altında tutmamız ya da doğal ortamından koparıp onlara bir içhayat ve yeni kolay gerçek ve evcillik/uygarlık ara geçişi vermemiz gibidir.

Bu gelişmiş ırk (biz GöktekiKele diyeceğiz) hem genetik deneyleri ve hem de kendi beslenme, gelişme, refah sürdürme ve enerji ihtiyaçlarına yönelik olarak ( tıpkı insanın hayvana yaptığı benzeri) insana ve onun gerçeğine müdahalesini sürdürmektedir. Amacı kendi türünü yaşatmak, yükseltmek ve refahlaştırmak ve bunun için bir insan türünü alt tür olarak kolonize edip köleleştirmek ya da alt uygar yaratmak ve sonuçta insan türünü kontrol edilebilir köleler olarak kılmaktır/(himaye ve fetihtir). Gökteki bu uygar (GöktekiKele) insan türünü kendi istediği biçimde manipüle etmek ve köleleştirmek üzerine her türden faaliyeti sürdürür ve bu konuda bizlerin iyiniyet algısına göre de asla iyiniyetli değildir. Tek amacı sonucu kendi refahıdır. Başka bir şeyi umursamaz ya da asla gözü görmez. İçerik bunu böylece önemle belirtmektedir. Hiç bir iyiniyet ya da iletişim/anlaşım girişimi aramak boşunadır.
Bize göre iyi varlıklar değildir ancak kendi seviyesinde kim iyi ki. Biz iyi miyiz? Kendi istilacılığımızı bir yana koyarsak bilinmeyen göksel kardeşin istilacığını belki çözümleyebilirdik.

Bu hikayeyi anlamak için her yere medeniyet ve kolonizasyon ve birlikte sömürü götüren Uzak Batı örneğini de ele alabiliriz. Demokasi götürme kılığında savaş götüren kimdi? Kızılderilileri ve Siyah Irkı onlar uygarlaştırmadı mı? modernize etmedi mi?

Belirtilen uygarlıkla (yani Göktekikele ile) insanlığın geçmiş çağlarda iletişimi olmuş bu bize başlangıçta veri teknoloji ve uygarlık transferi yani matematik ve geometri ve bilim öğretimi ve teknoloji harikaları göstererek göz boyama kılığında başlamış ve kimi uygarlıklara belirli teknolojik aygıtlar verilmesi gibi süreçler yaşanmıştır. Hikayelerimizin kontrolünü geçmiş kitaplarınızdan yapınız. . Ancak çok geçmeden gerçek anlaşılmıştır ya da daha sonra korku ile göz korkutma ve sindirme aşamasına geçilmiştir.. Antik kitaplarımız 4 metrelik türlerin dünyaya geldiği ya da tanrı çocukları denilenin insanla melezlendiği gibi efsanelerle doludur. Bunları genetik deneylere yorabiliriz. Ancak nasıl olduğunu tam bilmediğimiz ve bu metninde çok açıkça içermediği bir biçimde ya da muhtemelen insanlığın bağımsız bir refah ve güç istencinin ve teknoloji arayışının ve kendisine önerilen pozisyonun dışına çıkma isteminin yani gelişim isteminin bir yansıması ve doğal bir sonucu olarak sonuçta Göktekikelenin insanlığa korku, güç ve itaat salmak ve aşılamak üzere kimi insan kentleri birden uzaydan güçle elektromanyetik etkiler ya da bilinmeyen güçlü teknoloji ve silahlar kullanılarak yıktığına adeta küle dönüştürdüğüne tanık oluyoruz. (Lut'un karısının buzdan/külden ya da tuzdan bir heykel olması ya da duman olması ve buharlaşması ..) İşte bu yıkımdan bugünkü modern efsaneleri ve mitleri ve korku karanlık dolu dinleri çıkmıştır ve türemiştir.

İşte tam bu durumdaki insanlık'ın hali ve bunun şoku bugün İbrahimi dinler dediklerimizi tetiklemiş üretmiş ve türetmiş olmalı ya da olabilrdi.. Evleri kentleri yıkılmış varını yoğunu kaybetmiş bu insanlar/insanlık üzerine yayılan dehşet ve korku ile efsane beslenmiştir. İnsanlığın böyle bir durumda belleğini toparlamasının binyıllar alabileceğini söylemek yanlış olmazdı. Ancak şu an sunulan kaynağın insanlık hafıza bankasında artık yer etmesine ve geniş kitlelere erişimine/ulaşımına ve dinlerin eski gücü ve önemi yitiriyor olması gibi bir çok yoruma da bakarak artık şunu söyleyebiliriz. İnsanlık bu tarihsel amneziden uyanıyor ya da çıkış için bir yol arıyor.

Mili savunma ve milli güvenlik bilgisi içerdiğini söylüyoruz çünkü belirtilen kontrol ve manipülasyon süreçleri devam etmektedir.

İsrail ABD gibi gibi kimi ülkeler bu sürecin kısmen ya da dolaylı da olsa da hem neferleri/askerleri hem de farkındalar ya da ister istemez gizli ve örtük olarak bir teknoloji ve yönetim işbirliği görünümünde "Göktekikelenin" tahakkümü ve onlar üzerine egemenliği-baskısı vardır. Ya da belirtilen ajanlar (ki bunlar ABD ve İsrail oluyor) bu uygarlığın kontrolünde/denetiminde ister istemez güç ve gücün boyunduruğu/tahakkümü temelli vazgeçilemz bir biçimde aracı olmaktadır. Bu kaçınılmaz yadsınamaz bir süreçtir.
Gerçeğin örtülmesi sürecine de katkı da bulunurlar. Bilim vb süreçleri manipüle ederler. Bu anlamda sunulacak metnin okunması yerinde olacaktır. Tüm bunları açıklaycaktır. Ne kadar anlatsak azdır.

Yani sonuç olarak bilinmeyen bir üst türce İnsanlık kolonize, teknolojize edilmiş ve uygarlaştırılmıştır. Bu uygarlık kötüniyetlidir.
Uygarlık transferi gerçekleşmiştir.
Uygarlaşma/uygarlaştırma denilen zaten daha önce uygarlık kurmuş bir başka varlığın uygarın içeriğine çekilme ve etkileşme anlamı taşımaz mı?

(İlahlar benzeri söylemlerin bir çoğu ve bir kısmi geçmişte insanlık ile iletişim kurmuş bu varlıklara yöneliktir..

Yine metnin tabiriyle binyıllar önce çölde yaşayan bir türken gökten gelip teknoloji harikaları gösterseler ne düşünürdük.

Kutsal metin denilen efsaneler bu gözle yeniden okunduğunda tüm gerçeklik bütün çıplaklığıyla zaten göz kırpmakta/ortaya çıkmaktadır. Ulusal düzeyde kamuoyuna duyrulur.

Devlet düzeyinde bilinmelidir. Bilinmesinin önem/önemli olacağını öngörüyoruz. Küresel aktörlerin oyuncağı ve yemi olunmak istenmiyorsa…

Son sonuçta;
İnsanlığın henüz anlayamayacağı teknolojilerle tıpkı Matriks filmindeki gibi uzaydan denetleniyoruz


Fiziksel olarak genetik yemleriz, kodlarız. Kendi kontrolümüz maalesef pekte elimizde değil. Kader bu...

İçeriğin baştan sona okunup-akabinde realitenin dürüst ve objektif incelemesi tüm açıklamayı ve bu içeriğin açıklamasını ve ya da sonucunu ise kendi sağlayacaktır. Başka bir şey demeye gerek olacağını ise sanmıyoruz…

SON NOTLAR;

Ben kendi adıma 2013 yılından bu yana çeşitli forum ve internet ortamlarında bunu yaymayı ve sunmayı kendime neredeyse ödev/görev edindim çünkü hayatım ve tüm yaşantım bu okumalar ve onların şokuna bağlı bir bir çıkmaza girmişti. Şimdi de zaman zaman aynı çıkmazı deneyimliyorum ve oluşan süreci değiştirmek adına bu söylenceyi daha geniş kitlelere yayma açma başka etkinliğinden başka bildiğim yol yok. Bu benim üzerimde baskı hissettiğim üzerimde ağır ve aşılmaz baskı hissettiğim dönemlerde tekrarladığım bir yol.. Başkalarını rahatsız etmeli ya da rahatsız etme adına ve pahasına da olsa susmamalıyım..

Daha önce de bu gibi konular için kamusal mail adresleri toparlanması ya da mail gönderimine yardımcı olunması gibi yardımlar istedim. Yine istiyorum. Bir de her nasıl oluyorsa her ne zaman bunu yazıma girişsem ya da bu işe girişsem hayatımda bir bulanıklık evresi oluyor ve çoğu zaman laflarımı toparlayamıyorum. Yazım içeriğinin sadeleşmesi ve okunabilir kılığa geçişi içinde her zaman yardım istedim. Yani ben bunu nasıl yazarsam okunur.

Emin olun, Bimerden Cimerden bile (eğer dikkate alınacağını bilsem) kendi kimliğinle bu girişimi sürdürür ve yapardım. Diğer durumda deli olarak etiketlenmek ve umursanmamak için mi bunu yapayım…

Bir mahşer var mı bilmiyorum, sanmıyorum ama biz mahşeri buraya kurduk. Şimdi benden bizden davacı olacak olan varsa bunu okusun-demedi demesin…. Demedi demesinde (yeter) ne derse desin neye nasıl inanır güvenirse güvensin…

Demedi denmesinde ne derlerse desinler…
"Demedi demesinler ne derlerse desinler"

Hatırlarsanız Nuh ta kavmini uyarıyordu. Benim gemim yok…. Kaldı ki ulaşacak sesim yok….

Bize bu metni yayma konusunda tersini söyleyen herkese ve herşeye rağmen kendi çap ve çabamızda suskun değiliz bir şeyler denedik. Bir Nuh un kavmine ulaşması ve erişmesi düzeyinde bir sonuca biz açız..

Hükümet bilmeli. benim şimdilik başka ülkem yok o halde ...bilmeliler….

Kim olurlarsa olsunlar neye inanırlarsa inansınlar vazgeçmeyeceğimz ya da vazgeçmemeliyiz.

Kaldı ki şunu düşünün ABD İsraile kafa tutmak gözdağı vermek ekonomik kazanç isteniyor mu? Bu içerikte var. İçerik bunu sağlıyor.. Bunun ve bilginin ifşası tehdidi -birleşme- ile daha niceleri sağlanabilir…

Kaldı ki Uzay Ajansı kurulmuş ve kuruluyor teknoloji ileri gidecek ne bulunacak…. Rusya ile işbirliği yapılmasını bu anlamda (teknolojik bilgisel) önerebilirdik

..Rusya ve İran ile….
Ulaştıysak Rusyayla bir istişare edin deneyin fikir sorun
Böyle bir söylenti var kabili

Neden Rusya Savunma Bakanlığı ile konu istişare edilmiyor ki....Bakalım ne diyecekler...

Eğer benim Cumburbaşkanım ya da devlet başkanım olunacaksa ki toplumsal bağ içerir, bağlam içerir ya da olmakta isteniyorsa bunu/beni duymalı çünkü birey birey toplanıp/toplanıp toplumu elde ediyoruz. Toplam da mıyım? Toplum da mıyım? Beni atanı ben de atar beni dışlayanı dışlarım. Burada içlendiniz. Benim içlenmemi soruyorum ve benim içlenmem deneni de ve ben kendi içlememi gösteriyorum burada...

Hurmalarla haber gönderemem. İlgililer dosyayı koymalı ve çalışmalı…

Ölene kadar/dek -araftayız…

Peki bilin de susun duyun da görmezden gelin bana ne ve bana kimse demedi demeyiniz…

Geçmiş Kayıtlar/kayıtlarım internet ortamında ve ortamlarında yineliyorum. Cumhurbaşkanlığı başbakanlık akparti gibi kurumlara da ait erişilebilir bulabildiğimiz her mail adresine daha önce de benzer bilgilendirme yapılmıştır ve bu tekrar edecek. Kimse bunu yapmadığımı ve denemediğimi bir gün söylemesin. Gövdemi de götürsem sonuçta ciddiye almazlar değil mi?

Mail koordinasyonu olarak şunu yapıyoruz yüzlerce mail bir arada ve bunun içinde karma olarak resmi kurum ve haber kurumları gibi yerler var... Ama ben bunu toplu yapan yapabilen daha etkin kimselerden yardım istiyorum...

Ben kimseye done, kayıt, kanıt sağlamak zorunda değilim kendime sağlıyor muyum?

Eğer bir kamu görevlisi beni okuyorsa neden raporlamıyor.
5 yıldır bunu yazıyoruz. İçeriğin kendi bağımsız sunulduğu alanlar var. Sonuçta kamusal..

İslam için açık net tehdittir ve en büyük tehdittir bunu okuyorsanız raporlayınız.

Bir haberci neden haber yapmıyor. Haber olma değeri her açıdan var ne yazık ki var fazlasıyla var
Şarlatanlar diye haber yapsınlar kabulüz. İçerik cassiopaean.org-u linklesin de içerik ne olursa olsun. Yeni nesil şarlatanlık ve yayılan gizli din vb başlığı ile haberleştirin tepki çekmez kimse bir şey diyemez..
cassiopaean.org'un tekil ziyaretçi sayısını inceleyin...

Mit te özel bir birim kurulması, MSB nin bir birimi olması çalışması ve devlet başkanının birincil düzeyde bilgisi olması . Bu çok şey kaybettirmez.
Rusya ile, Rusya Savunma Bakanlığı ile haberleşilmesi ve -öözle bilgi talebi- şöyle benzeri örneğin dense olmazmıydı?

Böyle bir şey varsa ve buna dair elimizde/elinizde ikna edici bir şeylerde varsa; bunu bilmeye hazırız.... Bu konu da işbirliğine -hükümet düzeyinde- hazırız.
Bu korkunç gerçekle biz ülke olarak yüzleşmeye hazırız. Bunun benzeri bilginin gerekrise açıklanmasına hazır ve açık olacaklarını ülke olarak buna karşı ve bilgi paylaşımına karşı son derece ılımlı olduklarını ve ikan sağlanırsa geçişken bir islam üretme ya da islamdaki karanlık konuları yenileme ve bu konuda halka bilgi verme konusunda olabileceklerini vb. söyleseler ya....


Etiketler;
Cumhurbaşkanı Recep tayyip erdoğan ekonomik çöküş geçim sıkıntısı işsizlik elektrik faturası asgari ücret vatandaş

Linkler;

Notlar, Okumaya Başlamadan Önce

(Bu metnin oldukça düzeltme gerektirdiğini biliyor ve anlıyoruz..)

WORD ve PDF Formatında Türkçe Çeviriler



İngilizce Metinler


Web Siteleri


[/QUOTE]
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
[MENTION=4591]sanalmanik[/MENTION]

Senin bu konudaki hassasiyetini ve verdiğin önemi bildiğim için herhangi bir eleştiride bulunmayacağım fakat sormak istediğim iki soru var. Başlıktaki paylaşımlarını baştan sona okudum.

Merak ettiğim ise;

  1. Dünya üzerinde medeniyetin gelişimine katkı sunan ilk dünya dışı uygarlıkların kötü olduğuna dair, Kasyopya Celseleri dışında kanıt ya da veriye sahip misin? Tablet, yazıt, mağara duvarları veya başka herhangi bir şey?
  2. Celseleri yapan yaşam formunun güvenilir olduğunu, sana ve bu celseleri takip edenlere düşündürten ya da ikna eden nedir? Celseleri yöneten bu uygarlığın amacının, insanları köleleştirmek olmadığından nasıl bu kadar eminsiniz?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
[*]Dünya üzerinde medeniyetin gelişimine katkı sunan ilk dünya dışı uygarlıkların kötü olduğuna dair, Kasyopya Celseleri dışında kanıt ya da veriye sahip misin? Tablet, yazıt, mağara duvarları veya başka herhangi bir şey?

İlk uygarlık, son uygarlık olarak değil de şöyle mesela. Bildiğimiz kadarıyla dünya da örneğin hayvanlar üzerinde bizden başka bir ikinci tür yok.
Burada anlatılan daha ziyade şu. Bir kediyi ben evcilleştirmişsem benim evimde konaklar ya da kedi insan türüyle etkileşime girmişse ve insan türü kediyle etkileşime girmişse
Yani bildiğimiz kadarıyla buradaki hayvanlarla ilişkili olan tür biziz. Tıpkı bunun gibi. Bunu daha nasıl açabilirim_?

Benim kötülük örneğim şöyle idi. Bir köpeğe dönüp şunları diyebilseydim. İnsan mutlak olarak neredeyse kötüdür çünkü tek yapmak siteyeceği seni sahiplenmek ve yönetmek ve kendini mutlu etmek. Bu kendin için yaptığın bir şey değil. Bir sahip edinmene gerek yok. Dağlarda bir köpek takımıyla takılabilir ve gününü gün edebilirsin. Tavşan avlayıp rahatına bakabilirsin. İnsanları eğlendirmek ve onlarla ilişkili olmak zorunda değilsin. . Demek istenilen de tam olarak bu idi..

[*]Celseleri yapan yaşam formunun güvenilir olduğunu, sana ve bu celseleri takip edenlere düşündürten ya da ikna eden nedir?

Bu kendi kendine gelişen, oluşan bir durum. Yani okumalar sonrası tüm bu anlatılanları gerçeklikle örtüştürme ya da uzun vadede okunan içeriğin kesin bir güven vermesi ve tutarlığı,
Mesajların veriliş biçimindeki öğretmenevi diyebileceğimiz bir tavrın güven bağı diyebilirim. Öğretmeye ve öğrenmeye dair bir sorumluluk alınmış olduğunu görebiliyor ve hissedebiliyorum. Ben bir olumsuzluk hissetmedim. Öte yandan çok şey öğrendim.
Bunu açıklayamıyorum ama bu doğal olarak oldu, gelişti..
Takip denen süreçte kopmaz bir bağ bütünlük görme/örtüşme gibi kendinden oldu gelişti. Tamamen

[*]Celseleri yöneten bu uygarlığın amacının, insanları köleleştirmek olmadığından nasıl bu kadar eminsiniz?

Celseleri biri yönetmiyor. Celseleri sıradan insanlar yönetiyor.

Yeni bir yemek tarifi alırsan neler olacağı bu yemeğin piştiğinde görülebiliyor. Bu kafamda bir şeyleri devindirmekle/pişirmekle ilgili. Eğer biri bana alternatif bir sebze tarifi vermişse ve pişirmişsem . Nasıl anlatacağımı bilemiyorum sadece..

Aslında bu soru içerikle bağsız.
Daireyle kareyi eşleştirmek gibi ya da bir doğrunun içine bir küreyi sokmaya çalışmak gibi
soru anlamsız

Bu soru neden bağsız ve anlamsız . Buna benzer bir soruyu daha önce benzer bir biçimde açıklamaya çalıştım. Diyelim ki oturduğunuz yerde radyo sinyalleriyle başka bir uygarlıkla iletişim kuruyorsunuz ve onlara diyorsunuz ki bize karşı kötü niyetli misiniz? Burada fiziksel bir temas yok. Onlarda diyor ki; Durun bakalım heey bizimle siz iletişim kurdunuz.
Sadece sorular sorlup cevaplar alınıyor. İletişimin dinamiği bundan ibaret. Yine siz diyorsunuz ki bizi kandırıyor olabilir misiniz ? Yani bu zaten isterseniz sorular sormayın ve isterseniz bu iletişimi kapatın/kesin ve sürdürmeyin anlamına geliyor...

Marks okuyarak Marks'ın bizi kandırdığını (ele geçireceğini ve istila edeceğini) düşünebilir miyiz?
Marks bizi kandırıyor olabilir evet buna biz karar vermeliyiz.

Diyelim ki ölüler alrmine telefon açtım ve bay Marks çıktı ya da ben bay Marksım diyor. Kimin umurunda onunla biraz konuşup ne dediğine bakarım. Siz telefonla konuşmanın yanlış olacağından ve olup olmadığından telefonun ucundakinin kim olduğundan ve niyetinden sözediyorsunuz. Ben radyo sinyalleriyle diğer durumu eşleştirmemek ve karıştırmamaktan sözediyorum.
Kendilerini öyle tanımlıyorlar. Bay ve Bayan Gelecek
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
İlk uygarlık, son uygarlık olarak değil de şöyle mesela. Bildiğimiz kadarıyla dünya da örneğin hayvanlar üzerinde bizden başka bir ikinci tür yok.
Burada anlatılan daha ziyade şu. Bir kediyi ben evcilleştirmişsem benim evimde konaklar ya da kedi insan türüyle etkileşime girmişse ve insan türü kediyle etkileşime girmişse
Yani bildiğimiz kadarıyla buradaki hayvanlarla ilişkili olan tür biziz. Tıpkı bunun gibi. Bunu daha nasıl açabilirim_?

Benim kötülük örneğim şöyle idi. Bir köpeğe dönüp şunları diyebilseydim. İnsan mutlak olarak neredeyse kötüdür çünkü tek yapmak siteyeceği seni sahiplenmek ve yönetmek ve kendini mutlu etmek. Bu kendin için yaptığın bir şey değil. Bir sahip edinmene gerek yok. Dağlarda bir köpek takımıyla takılabilir ve gününü gün edebilirsin. Tavşan avlayıp rahatına bakabilirsin. İnsanları eğlendirmek ve onlarla ilişkili olmak zorunda değilsin. . Demek istenilen de tam olarak bu idi..

Bu kendi kendine gelişen, oluşan bir durum. Yani okumalar sonrası tüm bu anlatılanları gerçeklikle örtüştürme ya da uzun vadede okunan içeriğin kesin bir güven vermesi ve tutarlığı,
Mesajların veriliş biçimindeki öğretmenevi diyebileceğimiz bir tavrın güven bağı diyebilirim. Öğretmeye ve öğrenmeye dair bir sorumluluk alınmış olduğunu görebiliyor ve hissedebiliyorum. Ben bir olumsuzluk hissetmedim. Öte yandan çok şey öğrendim.
Bunu açıklayamıyorum ama bu doğal olarak oldu, gelişti..
Takip denen süreçte kopmaz bir bağ bütünlük görme/örtüşme gibi kendinden oldu gelişti. Tamamen

Celseleri biri yönetmiyor. Celseleri sıradan insanlar yönetiyor.

Yeni bir yemek tarifi alırsan neler olacağı bu yemeğin piştiğinde görülebiliyor. Bu kafamda bir şeyleri devindirmekle/pişirmekle ilgili. Eğer biri bana alternatif bir sebze tarifi vermişse ve pişirmişsem . Nasıl anlatacağımı bilemiyorum sadece..

Aslında bu soru içerikle bağsız.
Daireyle kareyi eşleştirmek gibi ya da bir doğrunun içine bir küreyi sokmaya çalışmak gibi
soru anlamsız

Bu soru neden bağsız ve anlamsız . Buna benzer bir soruyu daha önce benzer bir biçimde açıklamaya çalıştım. Diyelim ki oturduğunuz yerde radyo sinyalleriyle başka bir uygarlıkla iletişim kuruyorsunuz ve onlara diyorsunuz ki bize karşı kötü niyetli misiniz? Burada fiziksel bir temas yok. Onlarda diyor ki; Durun bakalım heey bizimle siz iletişim kurdunuz.
Sadece sorular sorlup cevaplar alınıyor. İletişimin dinamiği bundan ibaret. Yine siz diyorsunuz ki bizi kandırıyor olabilir misiniz ? Yani bu zaten isterseniz sorular sormayın ve isterseniz bu iletişimi kapatın/kesin ve sürdürmeyin anlamına geliyor...

Marks okuyarak Marks'ın bizi kandırdığını (ele geçireceğini ve istila edeceğini) düşünebilir miyiz?
Marks bizi kandırıyor olabilir evet buna biz karar vermeliyiz.

Diyelim ki ölüler alrmine telefon açtım ve bay Marks çıktı ya da ben bay Marksım diyor. Kimin umurunda onunla biraz konuşup ne dediğine bakarım. Siz telefonla konuşmanın yanlış olacağından ve olup olmadığından telefonun ucundakinin kim olduğundan ve niyetinden sözediyorsunuz. Ben radyo sinyalleriyle diğer durumu eşleştirmemek ve karıştırmamaktan sözediyorum.
Kendilerini öyle tanımlıyorlar. Bay ve Bayan Gelecek

Cevap için teşekkürler, en azından bu celselerle ilk kez karşılaşan çoğu insanın aklına gelebilecek sorulara bir ışık tutmuş oldun.
İtiraz ettiğim noktaları daha önce konuşmuştuk, tekrar etmeme gerek yok.
Malezya uçağı konusunda ne gelişme yaşanacağı, diğer başlıkta da ifade ettiğim gibi bu celseler açısından önemli olacaktır.
Söylenecek çok fazla bir şey yok şu aşamada, yaşayıp göreceğiz.

 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Aşağıdaki linkte sunulan mail adreslerine ekteki metin tarafımızdan postalanmış olup kamuoyunun bilgisine sunulur..



İletilen Mailimiz;

---

Cumhurbaşkanlığı/Devlet Başkanlığı Kamuoyu ve Habercilere Açık Mektup

Bizlerden çok uzak bir noktada ve gelecekte varolan iyiniyetli dünyadışı bilinçli varlık formlarıyla iletişim kurulduğunu söyleyen aşağıdaki içeriği zaman zaman dikkate sunuyor ve bunu internet kanalıyla da ilgili görülebilecek erişim adreslerine (ve maillere de) ,kamusal sorumluluk duygusuyla ve bilinciyle birlikte belirli aralıklarla yineleyerek iletiyoruz.

Bu da açıkçası bu iletim ve tekrar çağrılardan biridir.
Bu gönderimi yapmamızın en önemli nedeni; bunun insanlık adına önemli bilgiler içermesidir. Öte yandan bizden çok uzak bir zamandaki bilinçli, iyicil-barışçıl varlıklar diyebileceğimiz varlıklarla haberleşildiği düşünüldüğünde aşağıdaki açıklamalara gerek kalmıyor ve içeriği bir an önce okumak/okutmak önem kazanıyor diyebiliriz.

Metnin sonunda okuma linklerimizi bulabilirdiniz..

Bu metinde ne-ler var?

Evren, sonsuz (sayıda ve biçimde) evrimleşmiş (zeki) canlı formu ile doludur. Bu anlam da insan da kendinden zeki canlı formlarıyla etkileşmiştir. Bunlar bize, bilgi alışverişi ve uygarlık, bilim ve teknoloji transferi ya da tanrılar tiranlar öyküsü, dış uzaydan korkma, bilinmezlik hissi, yıkıcılık gibi bir çok form da yansımaktadır . Bu anlamda sunulan bu içerik, insanlığın bilindik dış uzaydaki dünyadışı gelişmiş bir türle, hatta bizlere göre oldukça yıkıcı kendi konfor rahatı dışında bir şey düşünmeyen kolonici ve istilacı bir türle, karşılaştığını söylemektedir.

Belirtilen uygarlık çok gelişmiş yüksek teknolojilerle donanmış insanüstü gelişmiş bir uygarlıktır. Onlar hakkında, kimi tarih ve din kitaplarında tanrı, mistik ve gnostik hikayelerde gökteki bilinmeyen demonsal varlıklar ya da göksel tiranlar gibi yakıştırmalar yapılmıştır.
İnsanlığı adeta matriks filmindeki gibi denetimi altına almaya çalışmaktadır. Gerçeğimizi bilinmeyen yollar ve teknolojilerle oldukça sıkıca gözetlemektedir. Geçmişte türümüz üzerinde bir çok genetik deney yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Süreç, tıpkı bizim hayvanları doğal ortamında kontrol etmemiz hatta gerekirse kolonize etmemiz ve gözlem/kontrol altında tutmamız gibidir.

Bu gelişmiş ırk hem genetik deneyleri ve hem de kendi beslenme, gelişme, refah ve enerji ihtiyaçlarına yönelik olarak (yani tıpkı insanın hayvana yaptığı benzeri) insana ve onun gerçeğine müdahale etmektedir. Amacı kendi türünü yaşatmak ve refahlaştırmak ve bunun için bir insan türünü alt tür olarak kolonize edip sonuçta kontrol edilebilir köleler kılmaktır. Gökteki bu uygarlık insan türünü kendi istediği biçimde manipüle etmek ve köleleştirmek üzerine her türden faaliyeti sürdürür ve bu konuda bizlerin iyiniyet algısına göre de iyiniyetli değildir. İçerik bunu önemle belirtmektedir. İyiniyet ya da iletişim/anlaşım girişimi aramak boşunadır.

Bize göre iyi varlıklar değildir ancak kendi seviyesinde kim iyi ki. Biz iyi miyiz? Kendi istilacılığımızı bir yana koyarsak bilinmeyen gökselin istilacığını belki çözümleyebilirdik.
Bu hikayeyi anlamak için her yere medeniyet ve kolonizasyon ve birlikte sömürü götüren Uzak Batı örneğini de ele alabiliriz. Demokasi götüren ama savaş götüren kimdi? Kızılderilileri ve Siyah uygarlaştıran ve sözde modernleştiren kimdi?

Belirtilen uygarlıkla insanlığın geçmiş çağlarda iletişimi olmuştur. Bu başlangıçta bizlere, veri, teknoloji ve uygarlık transferi yani matematik, geometri ve bilim öğretimi, teknoloji harikaları göstererek göz boyama kılığında yansımış ve kimi uygarlıklara belirli teknolojik aygıtlar (ahit sandığı denen vb.) verilmesi gibi süreçler yaşanmıştır. Hikayelerimizin kontrolünü geçmiş kitaplarınızdan yapınız. . Ancak çok geçmeden gerçek anlaşılmıştır ya da daha sonra korku ile göz korkutma ve sindirme aşamasına geçilmiştir.. Antik kitaplarımız 4 metrelik türlerin dünyaya geldiği ya da tanrı çocukları denilenin insanla melezlendiği gibi efsanelerle doludur. Bunları genetik deneylere yorabiliriz. Ancak daha sonra nasıl olduğunu tam bilmediğimiz (metnin de bunun detaylarını tam içermediği) bir biçimde insanlığa korku salınması ve güç ve itaat aşılamak üzere kimi insan kentlerinin uzaydan elektromanyetik etkiler ya da bilinmeyen güçlü teknoloji ve silahlar kullanılarak yıkılmasına ve adeta küle dönüştürülmesine tanık oluyoruz. (Lut'un karasının tuzdan bir heykel ya da duman olması ve buharlaşması.) Daha fazlasını metinden takip edebiliriz. İşte bu yıkımlardan bugünün modern efsaneleri ve mitleri beslenmiş ve korku karanlık dolu dinler çıkmıştır ve türemiştir
Metin bizlere bunu anlatmaktadır.
İşte tam bu durumdaki insanlık'ın hali ve bunun şoku hem bugün İbrahimi dinler dediklerimizi tetiklemiş üretmiş hem de başka bir çok korku ve efsaneye sebep olmuştur.. Evleri kentleri yıkılmış, varını yoğunu kaybetmiş bu insanlar üzerine yayılan dehşet ve korku ile efsaneler beslenmiştir.
İnsanlığın böyle bir durumda belleğini toparlamasının binyıllar alabileceğini söylemek yanlış olmazdı. Ancak sunulan kaynağın insanlık hafıza bankasında artık yer etmesine ve geniş kitlelere erişimine ve dinlerin eski gücü ve önemi yitiriyor olması gibi bir çok duruma bakarak artık şunu söyleyebiliriz. İnsanlık bu tarihsel amneziden uyanmak üzere ya da çıkış için bir yol arıyor.

Mili savunma ve milli güvenlik bilgisi içerdiğini söylüyoruz Çünkü konu ciddidir/elzemdir. Gerçekçidir. Gerçekten de gerçektir. Sahidir..

İsrail ABD gibi gibi kimi ülkeler, sürecin kısmen ya da dolaylı da olsa da hem zorunlu aracıları-aktörleri ve işbirlikçileri hem de farkındalar. Gizli ve örtük olarak, bir teknoloji ve yönetim işbirliği görünümünde belirtilen gökteki uygarlığın bu yapılar üzerinde tahakkümü ve egemenliği ve baskısı vardır. Ya da belirtilen ajanlar (ki bunlar ABD ve İsrail oluyor) bu uygarlığın kontrolüne ister istemez güç temelli aracı olmaktadır. Bu kaçınılmaz yadsınamaz bir süreçtir. Gerçeğin örtülmesi sürecine de katkı da bulunurlar. Bilim vb süreçleri manipüle ederler. Metnini okunması yerinde olacaktır. Tüm bunları açıklayacaktır. Ne kadar anlatsak azdır.

Yani sonuç olarak bilinmeyen bir tür tarafından İnsanlık hem kolonize, teknolojize edilmiş hem de uygarlaştırılmıştır. Genetik yapısı oldukça değiştirilmiştir ve bu onlar için kolaydır.

(İlahlar benzeri söylemlerin bir çoğu ve bir kısmi geçmişte insanlık ile iletişim kurmuş bu varlıklara yöneliktir..

Yine metnin tabiriyle; Bizler binyıllar önce çölde yaşarken gökten gelip teknoloji harikaları gösterseler ne düşünürdük.

Kutsal metin denilen efsaneler bu gözle yeniden okunduğunda tüm gerçeklik bütün çıplaklığıyla zaten göz kırpmakta/ortaya çıkmaktadır.

Ulusal düzeyde kamuoyuna duyrulur.


Devlet düzeyinde bilinmelidir. Bilinmesinin önem/önemli olacağını öngörüyoruz. Küresel aktörlerin oyuncağı ve yemi olmak ya da gökteki bir şey tarafından sömürülmekte istemiyoruz.

Son sonuçta;
İnsanlığın henüz anlayamayacağı teknolojilerle tıpkı Matriks filmindeki gibi uzaydan denetleniyoruz.

Fiziksel olarak genetik yemleriz, kodlarız. Kendi kontrolümüz maalesef pekte elimizde değil. Kader bu...


İçeriğin baştan sona okunup-akabinde realitenin dürüst ve objektif incelemesi tüm açıklamayı ve bu içeriğin açıklamasını ve ya da sonucunu ise kendi sağlayacaktır. Başka bir şey demeye gerek olacağını ise sanmıyoruz…

SON NOTLAR;

Devlet düzeyinde Rusya ve İran gibi ülkelerle buna yönelik bilgisel iletişim kurulmasını öneriyoruz ya da bunun çağrısını yapıyoruz.. Korunmak, bilmek ve güven duymak istiyoruz.
--

Bir haberci neden haber yapmıyor.
Bu haber değil mi? Sen susuyor musun? uyuyor musun? Yarın çocuklarının yüzüne nasıl bakacaksın? Ya diğer insanların?
Bunu sana göndermişken

Haber olma değeri her açıdan var. Ne yazık ki var. Fazlasıyla var.
Şarlatanlar diye haber yapsın/yapsınlar kabulüz.
Adını sanını geçirin yeter!
İçerik cassiopaean.org u linklesin de içinde ne olursa olsun ve ne yazarsa yazsın.
Yani; yeni nesil şarlatanlık ve yayılan gizli din vb. başlığı ile ya da işinize geleceği herhangi bir biçimde ama lütfen haberleştirin. Tepki çekmez kimse bir şey diyemez.
İnsanlık nezdinde, kamuoyu ve toplumsal vicdan karşısında hem aracı hem sorumlusunuz.
Yani sizlerin rasyonel görevinizdir bu..

cassiopaean.org'un tekil ziyaretçi sayısını inceleyin..
Dediklerimi yabana atmayın aman ha! Ben insan yavrusuyum seni ısırmam.. Seni ve onu korumaya çalışıyorum. Beni dinle!
Din min palavra bunlar yeter artık! Bıktık! Kurtulun şundan Halkça!
Kurtulun ve Özgürleşin! Bağımsızlaşın!!

MİT, Genel Kurmay ve Savunma Bakanlığı aracılığıyla özel bir birim kurulması ve mutlaka ama mutlaka araştırılması devlet başkanının birincil düzeyde bilgisi olması çok özel talebimiz..

Duyulmuyorsa göze sokacağız. Başka yollarını arayıp bulacağız. Uyumuyoruz ve Susmuyoruz.
Uyumayacağız susmayacağız.

Rusya ile haberleşilmesi elzem ve şöyle benzeri denmesini umardık..
Üstteki gibi bir duyum edindik.
Böyle bir şey varsa ve buna dair elinizde ikna edici bir şeyler de varsa lütfen bize de uzatın. İnsanlık namına hazırız. İnsanız-kardeşleriz.
Varsa böylesi korkunç bir gerçekle biz ülke olarak yüzleşmeye hazırız. Bnudan kaçmayacağız.
Bunun benzeri bir bilgi ve açıklanmasına hazır ve açık olacaklarını, ülke olarak buna karşı ve bilgi paylaşımına karşı son derece ılımlı ve olumlu olduklarını ve dini bir islam ülkesi oldukları için de yeterli done ve fikir alışverişi olduğunda halka karşı islamdaki karanlık konuları köreltme ve giderme noktasında açık olabileceklerini vb. söylemeliler.

Ne yazdığımı yazıldığını ben biliyorum, bildiriyoruz, bildirdik
Ne okuduğunu sen dinle öğren-bilgilen artık.
Sana/size kalmış.. Kamuoyuona duyrulur

Halka açık forumlar ve internet adreslerinde bu maillerin sizlere gönderildiğine ve tepkisizliğinize dair de halka ifşa ediliyorsunuz

Etiketler;
Cumhurbaşkanı Recep tayyip erdoğan, ekonomik çöküş, geçim sıkıntısı, işsizlik, elektrik faturası, asgari ücret, vatandaş

Linkler;

Notlar, Okumaya Başlamadan Önce

(Bu metnin oldukça düzeltme gerektirdiğini biliyor ve anlıyoruz ancak şu an elimizde bu var.)

WORD ve PDF Formatında Türkçe Çeviriler



İngilizce Metinler


Web Siteleri


 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Sivil Yardım Çağrısı;

İletilen Metin ya da İleride İletilmesi Düşünülen Mail Taslağı;

Sessiz Kalmayın! Lütfen duyarsız kalmayalım...

Bu mailler (bir üstteki maile ithafen) sonuç alıncaya dek tıpkı "Asla Pes Etme" (Esaretin Bedeli) filminde ki mektup gönderimi gibi her gün her hafta ya da her ay güncel yeni mail adresleri ve yepyeni sürekli değişen güncel metin içerikleri ile tekrarlanacak ve onlarca internet forumundan da bu çağrının yapıldığı mutlaka duyurulacak ve yayınlanacaktır..

Aşağıda foruma özel bir not bulabilirsiniz...

Mail gönderimi ile ilgili yine internet forumlarından çağrılar ve yardım talepleri yapılmış/iletilmiş olup er-geç olumlu sonuç alınacak ve mail gönderici sayısı ve okuyucu sayısı da artan hızlarla üstel katlarla mutlaka artacaktır. Buna inanıyoruz, bu konuda duyarlı insanlara ve okuyuculara mutlak olarak güvenebileceğimizi biliyoruz.

Bu siber bir savaş değildir.
Biz mutlak haklıyız, yolumuzdan dönmeyeceğiz. Haklı taleplerimiz dinlenene kadar, toplumunuzu, dininizi, devletinizi-törenizi, diyanetinizi ve toplumsal bekanızı esir eden körelten diğer herşeyi de (bilindik doktrin, argümanlar ve ideolojilerinizi ) ve tüm diğer esaretinizi yıkmak, kırmak, değiştirmek,köreltmek ve sizi gerekirse zorla özgür istençleştirme pahasına durmayacağız, susmayacağız.
Bunu bilesiniz. Buna emin olabilirsiniz.
Bizce şimdilik susun ve bizi bir dinleyin.

Bu senin çocuğunun ve gelecek nesillerinin de bir çağrısı ve erdemidir.
Bize ise şimdilik Özgürler Platformu adı verilebilir sanıyorum.

Biz herkesten yardım talep ediyoruz.
Bilginin eriştirilmesi anlamında...
Mail gönderimi, kamusal ve ilgili mail adresi derlenmesi ve tarafımıza ulaştırılması ya da kamu ilgillerine her hangi türden bizzat vb. erişim/iletişim ve bilgilendirme talebi vb. yardımımızı iletiyoruz.

Gün vicdan günü, dostluk ve dayanışma günü, kardeşlik ve bir olma günü….
Dayanın dayanışın, devleşin, birleşin ve kardeş olun..
Dostluk baki bu gökkubbe de esen kalın..

Sivil çağrıdır
Sivil taleptir
Daha da yetmezse ve gerekiyorsa, sıkıyorsa ve yani bize ve bizlere ve bunları ileten ilgililere bir tehdit ve gözdağı varsa bu anlamda duyulmuyor dinlenmiyorsakta ileri de bir Sivil İsyan ve Ayaklanma çağrısıdır

Sivil yardım, dost çağrısıdır esasen ama

Kamuoyuna açık mektup çağrı ve bildirim

Yeni mail adreslerimiz ve artan yeni maillerimiz yolda!

Sivil Dayanışma çağrısıdır

-Mail taslak sonu-

@
Özgürler Platformu
Susmayanlar Platformu
Emek Platformu
Sivil Gazetecilik ve Habercilik Platformu
Sivil Emek Dayanışma Platformu
@sivildayanak @sivildayanisma @sivilgazhaber

Talepler'e İlişkin Ön Açıklama

Gökteki Denilen'e İlişkin olanlar

- İnsan kaçırmaya, genetik manipülasyon deneylerine son verilecek..
- Gerçek fiziksel referanslarla görüşme ve işbirliği, yüz yüze görüşme tanışam ve dostlaşma talep ediyoruz..
İnsanla genetik bir ortaklık, genetik geçiş kaynaşması kurulmak isteniyorsa fiziksel temsilci gönderin ve ayrıntıları bir görüşelim. Bu iş nasıl olur? bakalım da olur mu değil mi?

- Bilinç (yaşam deneyim kalıbı ya da bunun örüntüsü ve hafızası benzeri) kalıbı klonlanması ya da kişiye özgü manyetik alan kalıbı vb. klonlaması ve bunun incelenmesi ve sonra kişiye özgü benzer kalıp klonun üzerinde yeniden uyarlamalar yapılarak bunun kişiye geri özdeştirilmesi ve kişiye bunun eklemlenmeye zorlanması vb. yoluyla yapılan tüm açık etki, (kaçırma, alıkoyma vb. de) müdahalelere de derhal bir son verin...
-Kısaca; fiziksel, bilinç örüntüsel, zihinsel tüm etki müdahale ve kaçırmaları derhal durdurun...

- İnsan üzerinden fiziki ya da duygusal olarak beslenmek, tek besin ve enerji kaynağı referansınız ise bunu bize bir açıklayın ve gelin bir düşünelim, karar verelim bakalım bu konu da sizler için de neler yapabilirdik.
Örneğin bunun ölülerimiz ve ölü bedenleri üzerinden insanlarla açık uyum işbirliği, görüşme ve bunun anlaşması bilinci vb. ile sağlanması gibi çözümler değerlendirilebilirdi sanıyorum....

- Uzayda ya da atmosferimiz dışında bizlerden duyusal, duygusal enerji topladığı ve hortumladığı varsayılan enerji battaniyesi ve örtüsü derhal durdurulacak..
ya da manipülatif enerji haricindeki doğal enerji kaynaklarını, insan işbirliği ile hiç bir dış tehdit ve zorlama olmadan üretilebilen doğal enerji uygunsa bunu kullanacaksınız
Yani insan duygularını sömürmeye, ek enerji ihtiyacına bir son verin. Nesillerinizi bu konu da açıkça uyarın ve bilgilendirin.
İnsanın hiçbir manipülatif faktör içermeden ürettiği doğal dalgaları kullanabiliyorsanız kullanın. Ya da bunu bir görüşelim/değerlendirelim önce...

(Geçmiş geçmiştir ve geçmişte kaldı...)

Yoksa karşınızda (gelecekte) bizi apaçık bunları size yedirirken ve nesillerimi bunları korurken bulacaksınız..

Dünyaya Talepler

Adam olun yeter!

Savaşa, kavgaya, kaosa ve fitneye bir son verin (adamım!) insanca yaşayın ve bölüşün haberleşin, kaynaşın ve dost kalın, esen kalın!

--

Foruma Özel Not'a

Forum Uyanmalı

Bu yazılacaklar şaka değil
Etkisini bilmiyoruz
Her türden güvenlik önleminizi alınız.

Metin eşzamanlı olarak en az 7 forum ve 1 de blog da yayınlanıyor olacak. İhtiyaç duyulursa tarihsel kopyaları arayın ve çoğaltın.

Metnin yazarı olarak metni ben de ummuyordum
Özetle; bu metin, duyumsamacı, sensualist ya da sezgici/çağrışımsal ya da açıklanmayan vb. diyebileceğimiz bir biçimde (içsel sanı ve ses-sanrısal duyuş vb. dieybileceğimiz bir biçimde) derlenip, yazılıp geliştirilmiştir. Yazar beyanı değildir...

Bu yazılan yapılan insan oğlu (insan nesli) adınadır.
İnsanoğlu adıan özellikel yazılmıştır ve yapılmıştır, kaleme alınmıştır. bir denenmiştir.

Okuyacaklarınız tarihsel bir şaka yada komplo değil hazır olun/kalın. Böyle bir şeye hazır değildiniz biliyorum, muhtemelen yazar üzerinden oluşan bilinmeyen baskı ya da ölüm tehdidi ve ya da bunun korkusu ya da başka bilinmeyen umulmayan beklenmedik tehdit, irritasyon ve baskı algısı üzerine üretilmiştir ve bunları açıkça yazıyoruz.

Korunmalıyım, korunmalıyız ve ya da korkuyorum ya da baskı duyuyorum
Ve bunları yazıyoruz

bu kadar saygılar ve sevgiler!
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
DÜNYANIN NÜFUS TARİHİ
MÖ 4000: 5 milyon
MÖ 1000: 50 milyon
MÖ 0: 100 milyon
500: 200 milyon
1000: 250 milyon
1500: 350 milyon
1800: 900 milyon
1900: 1.65 milyar
2012: 7 milyar

madem insanlar bu kadar işlerine yarıyor neden nufusu daha erken artırmadılar. lut kavmi mö 1900 ler Sanalmanik. tee o zamandan beri dünya ve insanlıkla uğraşıyor olsalardı nufus artışı böyle olmazdı sanırım. ki nufus artışının nedenleri oldukça rasyoneldir.

dostum iyice batmışsın inanç bataklığına.. gerekçeler alenen tutarsız..bunları göremiyorsun..o yüzden inanç bataklığına batmışsın diyorum yanlış anlamazsın umarım.. bu kasyopya denilen metinlerin yaptığı kurgu resmen saçma sapan...gerçeklerle adam akıllı örtüşen tek bir gerekçe göremedim ben..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
DÜNYANIN NÜFUS TARİHİ
MÖ 4000: 5 milyon
MÖ 1000: 50 milyon
MÖ 0: 100 milyon
500: 200 milyon
1000: 250 milyon
1500: 350 milyon
1800: 900 milyon
1900: 1.65 milyar
2012: 7 milyar

madem insanlar bu kadar işlerine yarıyor neden nufusu daha erken artırmadılar. lut kavmi mö 1900 ler Sanalmanik. tee o zamandan beri dünya ve insanlıkla uğraşıyor olsalardı nufus artışı böyle olmazdı sanırım. ki nufus artışının nedenleri oldukça rasyoneldir.

dostum iyice batmışsın inanç bataklığına.. gerekçeler alenen tutarsız..bunları göremiyorsun..o yüzden inanç bataklığına batmışsın diyorum yanlış anlamazsın umarım.. bu kasyopya denilen metinlerin yaptığı kurgu resmen saçma sapan...gerçeklerle adam akıllı örtüşen tek bir gerekçe göremedim ben..

Şimdi öncelikle ne denmesi gerektiğini gerçekten bilmiyorum. Bir çok kavram verilmesi gerekiyor ve sayfalar sürer..

Öncelikle zaman bir hayal ürünü. Bu değilse bile onun gibi...
Burada doğru ya da uygun kavram zaman değil. İnsanın hayvanı evcilleştirme, kullanma süreci ve zamanı gibi bir zamanı ele alalım...
Örneğin kurt köpeğini, kurt ve köpeği kırarak üretme zamanı. Atı evcilleştirme zamanı. Tavukları kafeste ya da büyük çiftliklerde besleme zamanı. Ev kedilerine bağımsızlık ve ayrıcalık ya da özel seçkinlik verme zamanı gibi zamanlar

Bu içerik zaman ve tarihleme üzerinde bizim anladığımız gibi durmamakla ve muhtemel zamanı bir eğretileme olarak kullanılmakla birlikte 309.000 yıl dediği bir döngüden bahseder. Bu insanlığın deneyim periyodunu vb.ni simgeliyor. Bundan önceyi cennetten düşüş/kopuş vb ya da bir değişim zamanı olarak (başka bir gerçeğin aidiyeti olarak) etiketliyor.
Yukarıdaki zamanlama bu şablona uygulanamaz.

Yapılan müdahaleler içinse 2 tarihleme var.
Bu müdahaleler tüm döngü yani 309.000 yılın tümüne ilişkindir.
İkincisi de son 75.000 kadar yıldır zamanda sürekli ileri ve geri giderek (onlara göre onların gerçekliğinde 5 dakika gibi bir zaman bu 75.000 yıl) bu müdahaleleri hem geçmiş hem geleceğe yönelik her an sürdürmeye devam etmekteler. Şu an da. Şu an da 75 bin yıl önceye gidiyorlar eşit...
. Bunları alıntı olarakta sunabiliriz (ve muhtemelende sunacağım da) ancak metne göre böyle.
Bizim zaman kavramımız yapay/geçersiz tırt bir şey.. Bunları da alıntı olarak sunabiliriz...

Metin zaman (zamana bağımlı gerçeklik ve referanslar) kavramını aşmamız gerektiğini söyler...
Sürekli sizin zaman ölçümlemenize göre şöyle böyle der.

Örneğin Nuh tufanı sonrası/zamanı için iki ayrı referansa göre/dayalı iki ayrı nüfus verir. Bunlar alternatif zaman ya da kişi ya da gerçeklik referansları olabilir.
Kimi yanıtlarda "bir" referansa göre diye ekler. Yani başka bir referansa göre başka bir olasılık ve (kuantum olasılıklar) mevcuttur.
Şunu da ekler
Size zamanın her zaman açık olma özelliğini hatırlattık. (Geçmişin de açık olma özelliğini anlamımda da)
Yani geçmişte yapılabilir/değişkendir.
Zaman şimdi ya da genişleyen oluşa bağımlı genişleyen şimdi olarak tanımlanır.
Bizim zaman algımız bir sınırlamadır...

Bir çok başka alıntı verilmesi ve yorum yapılması gerekir...

Dördüncü yoğunluk denilenin mutlaka açılması gerekiyor...
Bizim onlarla asıl meselemiz gelecekte geçmişte değil.
Bu bir özgürlük savaşı. Bu herkesi kapsayan bir şey değil
Onlar duydu...

Kaldı ki soru/soru-n var mı?
Yukarda soru yok ama yazdım.

Bir kere düzenleme ve müdahalelelrin hepsi metne göre şu an geçici bir otelde konaklayan bir uygarlığın konforlu ve yuvaya ve eve taşınma sürecine ilişkin.
Buraya dördüncü yoğunluk diyoruz. Bu bizim de geleceğimize ilişkin bir kavram çünkü aynı yere gidiyoruz (uzay zamanda -uzay zaman değişimi paradigması) ve onlarla aynı ortamda aynı fizikslelikte aynı koşullarda olacağız. Yaratılan düzenlemeler buna ilişkin

Kavramlar yabancı (uzak) geliyorsa peşine düşmek (anlama uğraşı içinde olmak) zorunda değilsiniz
Geleceğe/geleceğine ilişkin mücadele, güçlük, zorluk-baskı ve ağır çatışma ve belirsizlik hissedenlere özellikle öneri ve anlama/direnme bilme önerisi...

Peki şu
Türümün genetik geleceği için atla deneyler yapsam ve sonra ve atı şu an bulunduğu uzay zaman sürekliliğinden farklı bir düzleme getirsem taşısam? sorunsalı 1

Dördüncü yoğunlukta kim olursa olsun 3.yoğunluğu ekiyor ve düzenliyor ya da ona karışıyor. Bu doğal süreç. İnsan da dörde çıktığında bunu yapacak.

Bura da STO STS ayrımı ve kavramları ya da uzun ve kısa zaman/dalga döngüsü referansı kavramları devreye giriyor... Kavramlar açılmalı...

STS denen için/biçimde bu zorunlu relaite /yaklaşık.
İyi sahip kötü sahip...

Bu metne göre insan olarak evrimleşen/geçen/geçişen (bizim uzay zaman sürekliliğimize geçen ve atlayan) (Koreli bir) Köpek artık Koreli bir insan olarak Koreli Köpekleri yiyor..

Bu metin okunmadan bu kavramlar pek tartışılamaz...

Kapitalizm ve hükümet iktidar ve para sahipleri benim yaşamımı pek tabi düzenliyor...

Zaman yok dostum

Bütün Kore eğitimli ve kimin işçi olmasını istiyor?
Almanlar Türk işçi alırken ne yaptı oldu?
Kimin inşaat işçisi olmasını (nerden gelmesini) istiyorsun?
Hiç inşaat işçisi olmayı istedin ve düşündün mü?
(Teolojik tabanla düşünüyorsun /kurgul üretiyorsun)
Başka sorum yok bunları düşün

Teolojik tabanın tersi/tersinde ise sen yaratıcısın. Sen ben biz yaratcılarız. Oluşturucularız. Gerçeği oluşturan da biziz. Bölümlenemez..
Eğer değilim diyorsan yine de başkasının hayalisin....

Bu metin okunmadan anlaşılamaz açılamaz tartışılamaz /verilemez de /içerilemez de....

Almanlar Türklere hala 70 teki gibi davranabiliyor mu?
Modern Batı 1500 lerde çiftliklerde çalıştırmaya getirdiği siyahları hala çiftliklerde çalıştırıp rahat mı sürüyor?
Peki bunlar nasıl özgürleşti. Siyahlar nasıl özgürleşti.
Ya Güney Afrika da? Beyaz adam mı verdi?
Başka sorum yok

Kore de köpek çiftliğinde çalışmaya giden Türkler? 3 nesil orda yaşasa?
Koreye inşaat işçisi giden Türkler?
Almanya sokaklarında ve ağır işlerinde taşeron Romen ve Bulgarlar

Orangutan is sex slave. Bunu da google da arayabilirsin
Çingene is?
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Bu metin okunmadan anlaşılamaz açılamaz tartışılamaz /verilemez de /içerilemez de

saçma.

sonuçta metine inanmadığımız surece aynı kuran metinleri gibi karşıdakini yaftalamaya ve suçlamaya devam edeceksin dostum.

anlattığın hiçbir şeyi gerçeklerle ilişkilendiremiyor/örtüştüremiyorsun . bunu yapamayınca da bizim gerçek olarak bildiğimiz-algıladığımız şeyleri eğip buküyorsun. bu mu kanıtın? kanıt manıt yok istemeyin!? diyeceksen deme!

dostum; metin okunmadan anlaşılmaz falan saçmalık. gerçeği iddia ediyorsan mutlaka adam akıllı bir delilin olur elinde. olur yani ötesi yok, aha şuraya bakın aha şunu araştırın falan dersin. mutlaka diyecek bişi vardır. metni okuyun ne yaw! biz subjektif ve edilgen canlılarız birşeylerin etkisinde kolayca kalırız..(bir roman okuyosun, birkaç gün veya birkaç ay veya daha fazla etkisinde kalıyosun değil mi sonuçta)

**

senin bu konuya hassasiyetini biliyorum..genede yazdım o satırları..amacım seni kırmak falan değil..hissettiğim böyle..yapacak bişi yok..
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
saçma.

sonuçta metine inanmadığımız surece aynı kuran metinleri gibi karşıdakini yaftalamaya ve suçlamaya devam edeceksin dostum.

anlattığın hiçbir şeyi gerçeklerle ilişkilendiremiyor/örtüştüremiyorsun . bunu yapamayınca da bizim gerçek olarak bildiğimiz-algıladığımız şeyleri eğip buküyorsun. bu mu kanıtın? kanıt manıt yok istemeyin!? diyeceksen deme!

dostum; metin okunmadan anlaşılmaz falan saçmalık. gerçeği iddia ediyorsan mutlaka adam akıllı bir delilin olur elinde. olur yani ötesi yok, aha şuraya bakın aha şunu araştırın falan dersin. mutlaka diyecek bişi vardır. metni okuyun ne yaw! biz subjektif ve edilgen canlılarız birşeylerin etkisinde kolayca kalırız..(bir roman okuyosun, birkaç gün veya birkaç ay veya daha fazla etkisinde kalıyosun değil mi sonuçta)

**

senin bu konuya hassasiyetini biliyorum..genede yazdım o satırları..amacım seni kırmak falan değil..hissettiğim böyle..yapacak bişi yok..

mesele ben değilim (ben diye biri değil) yazdıklarımsa orda duruyor..

var diyecek bir şey var. ben okudum
zahmet edip okuduk

okuyucuyla görüşmek istiyorum dostum
fikirleriniz beni açıkçası ilgilendirmiyor ya da sizin açınızdan ilgilendiriyor
sorular/sorularınız varsa alayım
açıkçası iletişimin terminolojisi hatalı
benim konuya olan ilgimi/bağımı sorguluyor esas alıyor ya da onun gibi bir şey
Ben bir başlık astım, ben bunla ilgileneyim mi diye sormadım ki
Bana biri bunu zorla okutmadı ,inan felan demedi ben de demiyorum, öneriyorum...

ben kanıt/delil diye bir ifade kullanmadım! kullandım mı?
ben (buna dair) kanıt sağlayacağımı mı /sağlanacağını mı söyledim
sanmıyorum
bende kanıt yok

vay vay neler yapacak mışım ben
metne inanılması da benim tabirim değildi.
bunun gerekliliği gibi bir şey de.
bunlar nerden çıkıyor_?

konu yanlış zeminde ya da konuyla kurulan bağ hatalı ve yanlış
Durumu olmadığı şey oldurmaya çalışıyor çabalıyor
Bahsedilen ben değilim bir kere
Ben buraya ben diye bir şey de asmadım ki

saçma.
sonuçta metine inanmadığımız surece aynı kuran metinleri gibi karşıdakini yaftalamaya ve suçlamaya devam edeceksin dostum.

daha ziyade şu olabilir. okumamaya devam ettiğiniz sürece körün fil tutuşu gibi olabilir/tarif edeceksiniz..

anlattığın hiçbir şeyi gerçeklerle ilişkilendiremiyor/örtüştüremiyorsun . .

Anlattığım şeyle ilgili bir sorun yok. Ben bir şey anlatmıyorum.
Asıl sorun metnin okunup okunmamasıyla ilgili bir sorun oluşu ya da okunup okunmamanın bağ/bağlam oluşu ve bunun bağlamının farkı oluşu,buna dair bir uyumsuzluk oluşu:
Okumadığınız bir şey üzerine faraziye yürütmeyin ve ya da faraziyelerde bulunamayın
Benle ilgili ise hep gereksiz

dostum; metin okunmadan anlaşılmaz falan saçmalık. .
Anladım şu önerme doğru ve saçma değil. Das Kapital okumadan Marksist olan Rahip cuma namazı kıldırıyor
Ben sana ne demeliyim ki

5 yıl sonra da (7 yıl sonra da 11 yı sonra da) okumamış olursan aynı şeyleri söyleyeceğim. Okumuş olursan belki üzerine tartışabilirdik.

senin bu konuya hassasiyetini biliyorum..genede yazdım o satırları..amacım seni kırmak falan değil..hissettiğim böyle..yapacak bişi yok..

kırılma yok ta. sizin için ya da sizler adına üzgünlük gibi bir şey

...bizim gerçek olarak bildiğimiz-algıladığımız şeyleri eğip buküyorsun.

bu arada ben bir şey eğip bükmüyorum...
zaman ve diğer denilen şeylere ilişkin alıntılar ilk boşlukta gelecektir/verilecektir.

soru yok? sorun bu..
diğeri de
soru yoksa cevap yok

ama ben şeyi düşündüm. Size yönelik alıntılar alayım. bir word ve pdf dosyası var açtım içimden belli kavramları ara/bul yoluyla armaya başladım hatırladığım şeylerden sonra bu bana saçma geldi ve bunu önermeyi düşündüm.
Örneğin zaman kavramını metinden aramayı ve (Cevaplayıcı A ve C bölümünde Answer/CEvap bölümünde ) tüm zaman geçen ibareleri okumayı. 1 saat kadar sürer....

sonuçta metine inanmadığımız surece aynı kuran metinleri gibi karşıdakini yaftalamaya ve suçlamaya devam edeceksin dostum.

yaftalama ve suçlama hoş etiketler değil bence benim bağlamım da değil..

--

Bu metnin okunması 100 saat kadar hesap yaptık
Yani toplam 2000 sayfa kadar
Bir sayfanın okunması 3 dakika kadar sürse toplamda 6.000 dakika kadar sürer ve bu 6.000/60=100 saat eder.
Şimdi ne demem gerekiyor?
100 saat buna ayrılmayınca ne konuşabiliriz?
Bu benim üniversite sınavına hazırlık sürecimde 10-15 günlük emeğime bedel. Ben bunu asalı ne kadar bilmiyorum ama foruma geleli 5 yıl..
Bu yüz saati tamamlamayan arkadaşlarla bunun üzerine ne konuşabiliriz? demek istiyorum. Başka bir cümle vermek istemiyoruz.

Ben aynı şeyi işliyor ya da anlatıyor olacağım.

ve dediğim gibi ben konularımı ve içeriklerimi asıyorum ve okuyucu tepkisi iletişimi ve ya da soru-lar yerinde olur/uygun olur

hayır sen bana yukarda bir soru getirmedin ve vermedin bunu anladın mı?
şöyle şöyle bir konu var senin bu konuya ilgin saçma dedin. temel de buna cevapta verilemez. ben kendimi mi savunayım. niye neden ama soru da bu değil
saçma..
gerekçe, gerekçe olması gibi ifadeler bize uygun değil. okuyucunun belli şeyini/döşünü ele veriyor
,
gerekçe bilgi.. başka gerekçe vermiyoruz.. okuyan bilgi edinir.. bu kadar gerekçe
ben okudum edindim o zaman_ benim gerekçem bu
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Metne ilişkin daha önce gelişmiş bir -bağımsız- bildiri

(Başka bir forum için başka bir zaman da (başka bir zaman mekanda) yazıldı. (Bu anlamda Tarihsel kaydı google dan da aranabilir. )

Özellikle bu içeriği (Kasyopyayı) gelecekte sunmak, tanıtmak ya da yaymak ya da temsil etmeyi düşünen okurlara ve tüm diğer değerli site üyelerine;

Arkadaşlar gelecekte insanlık çıkarına ve büyük insanlığın çıkarına dair bir şeyler yapmak istiyorsanız lütfen bu içeriği sahiplenin ve koruyun kollayın... Onu felsefe ile kollayın. Onu bilim ile. Tarih ile kollayın...

"Gözünüzü geleceğe dikmelisiniz. Gelecekte haklısınız o yüzden söylenenlere kulak tıkayın."

Arkadaşlar iyiniyetli olduğunuzu biliyoruz. Burada kimsenin iyiniyetli olduğunda şüphemiz yok. Burada sunulan içeriğe (Kasyopyaya) safsata vb. işaretlemesi yapan arkadaşlar dahil olmak üzere henüz fikir sahibi olunmadığını bu yüzden bunların olduğundan hiç şüphemiz yok ve herkesin iyiniyetinden şüphemiz yok.

Metin yeni yayılan bir içerik bu yüzden şu aşamada metinle çatışan hiç bir arkadaşımızı inanın suçlamıyoruz ve dürüstlüklerinden ve insancıllıklarından da şüphemiz yok.

Aşağıda vereceğim yazıyı inanın çok düşündüm. Bu alan üyeleri, üye birikimi bizim gerçekten değer verdiğimiz insanlardı. Kötü bir iletişim kurgulu ya da dağınık bir hayat ve belki de kendi derdini yeterli ve düzenli anlatamayacak kadar zihinsel dağınıklık var.

Hiç bir özel kırgınlığım, dargınlığım yok. Bu söylediklerim lütfen bireysel alınmasın. Bir gün beni anlayacaklar.. Kendi ihtiyaçları var ve gerekli.

Sunulan içerik ("Kasyopya") bize göre küresel sistem ve küresel güç aktörleri/oyunları ve bunun oyuncuları için bilinen belki de en nitelikli tehdittir ve oyunbozandır. Bu cümleyi alt alta beşbin kez verebilirim.
Cümlenin anlamı farkedilirse büyük bir devrim ve kıpırdama altında yatıyor. Bu sadece henüz farkedilmemiştir. Bu yüzden bunlar oluyor. Lütfen bireysel almayın.

İçeriğe (Kasyopya-ya) esaslı dokunanların ve el uzatanların yaraları çocukluklarına kadar iner. Eskiden komünizm vb. kavramı neyse yaklaşık olarak odur. Okuyanın peşine hangi karanlıkların düştüğü düşeceği belli de değil. Hem uyarı hem bilgilendirme. Böyle bir okuma hevesi düşüncesi içermeyen de okumak, ilgilenmek ve peşine düşmek zorunda değildir.. Hiç şaka yapmıyorum.
Bunlar şimdi bilinmiyorsa da yakın gelecekte umarım ve sanırım keşfedilebilecektir/aydınlanacaktır.

Gerçekten yaşamınızda parçalanma ve zorlanmalar yoksa da ya da bilgi üzerine özel merak taşımıyorsanız ya da özel biçimde kamusal yardım gönüllüsü vb. değilseniz ya da dışarıdaki siyasi tarihi değiştirme vb. konusunda gönüllü çabacı (bilgici, aydınlanmacı, filozof) vb. de değilseniz bu içeriğe yakınlaşmayabilirsiniz, bundan çekinebilirsiniz. Anlarım. Ontolojik bilgi ya da derinlik arayanlar da mutlak göz atmalı. Gizemci içeriği sanılıyor hayır değildir.
FELSEFE İÇERİĞİDİR. KASYOPYA BİR FELSEFE İÇERİĞİDİR.

Bir Marksist ya da Devrimci dendiğinde örneğin onun ne ve kim olduğunu biliyoruz. Kasyopya okuyucusunun henüz kim olduğunu, kim ve ne demek olduğunu ise bilmiyoruz. En az belirtilen iki kavram kadar hatta ileri giderse daha fazla sistem/devlet/otorite ve din düşmanı vb. etiketi yemek ve hayatınıza bilinmeyen gizli acı ve karmaşalar, işkence gibi zehir zihin izleri katmak istemiyorsanız da bu içeriğe yanaşmayabilirsiniz. Korkulu ve korkulan kitap listenizde olabilir. Eğer 6 yaşında seks bilgisiyle tanışmak istemezdim diyorsanız da okumayabilirsiniz.

Bu içeriği (Kasyopyayı) bir yerde gerçekten sunmak, açmak, temsil etmek zor biliyoruz. Bu yüzden alan vicdanını ve oluşan bireysel tepkileri anlayabilirim.
Yani bu içerik gerçek alamda temsil gördüğü bir durumda bu alan karantinaya alınmış gibi üç-beş üye kalmış gibi olabilirdi sonuçta.. Ama içerik kendi korunma gücünü de temsil ruhunu da buraya çekebilirdi bunu da biliyoruz..

Daha önce de tanık olduk. Bu içeriği bir yerde sunup temsil etmeye ve ona yer etmeye çalışmak, bir sürü çatışma, saldırı ya da bilinen bilinmeyen bir çok saldırı ve parçalanmayı da beraberinde getiriyor. Yani ne deneceğini bilmiyorum.

Şimdi burada sunulan içerik birilerimizce safsata ,new age, metafizik şey vb. olarak işaretleniyor ya bunların hiçbiri değildir. Milliyetçi, ırkçı ya da faşist biri Marksizmi bir safsata olarak işaretler ,durum bundan farklı değildir. Ben gelecektekiler için sözetmeliyim.
Örneğin milliyetçi ya da ırkçı çoğunluk olan bir yere gidip Marksizm başlığı açamam sanırım. Ya da açsam da bunun arkasında duramam. Burda da bunun bir benzerini yaşamış hissetmeye yakınlaştım. Her ne kadar alanın genel çoğunluğu suskun olsa da..dilsiz suskunluk bize tersini söylüyor.

Bir ateist forum kadar kopuk olmasa da, özgürce içerik asabilsekte ve üye içeriğini genel olarak sevip saysakta ve büyük bir saldırı ya da karşıtlık görmesekte, bir takım üye birikiminde sevilmediğini ve istenmediğini ve kopukluklar oluşturduğunu anlarız ya da bir kopukluk oluştu. Onlar gitsin biz kalsıncılık etmeyeceğiz.
Bu konu yani Kasyopya hakkında da derli toplu bir başlık açıp derli toplu bir içerik yazmadığımı biliyorum. Bu yapılsa ne olacaktı sanırım onu da kestirebiliyorum. Belki de o yüzden yapamadım. Diğer taraftan bir gün siz asmak zorunda kalırsanız sadece şunu yapın lütfen. Sadece alıntılar kullanın. Sadece metin alıntıları ya da bir yerlerde birilerinin yazdığı ılımlı alıntılar ve linklemeler ..

Gidip sosyalistçilik oynayabilirsiniz. Vicdan soslu insancılıkta. Kimseyi suçlayamam...

Şimdi burada sunulan içerik birilerimizce safsata ,new age, metafizik şey vb. olarak işaretleniyor ya bunların hiçbiri değildir.
Bunları diyenlerin bir kısmının ya olguyu henüz kucaklayacak ve tutacak gücü ve vicdanı yok (korkak ve cılızlar) ya da bilgi konusunda ve yaşamsal gelecekleri kaderleri ve nesillerini de geleceği konusunda pazarlık halindeler, henüz içten değiller, çetrefil halindeler ve belirli kopuşları yaşamadılar, belli sarsıntıları ve sallanmaları da geçirmediler ve yaşamadılar. Öyle anlıyorum. Bunları söylemek istemezdim.
Muhtemelen kara tahakküme boyun eğiyorlar ve yollarını seçememişler ya da kara propagandanın bir biçimde çıkarına hizmet ediyorlar. Eğer bunları bilinçli yapmıyorlarsa gerçekten çok kötü zehirlenmişler ve kirli bilgi kör tahakküm ile tam anlamda zehirliler. Gücümüze gitse de yazmalıyız çünkü gerçekler bunlar. Kimse kendini tarihteki bir kaç gerçek yolcusunu, bilgi sevgilisini aforoz eden biri yerine koymak istemez biliyoruz. Bunun tanıklığına biz de üzgünüz. Kişilerin iyiniyetini içten bir biçimde biliyoruz ama tarih konjonktür.
Eğer öyle değiller ve yukarıda anlatılanlar değillerse dürüstlerse içeriğimize baksınlar ve yolumuzu izimizi takip etsinler ve görüleni görsünler, buna çaba harcasınlar.

Ne dediğimizi biliyoruz.. Kim olduğumuzu biliyoruz...

Eğer burası dinlerden özgürlük sitesiyse buraya en yakışacak şeydi. Bunu anlatamamış hissediyorum. Kara karanlıklarla ve ikircikle asılamaz. Altına safsata yazıp asılmaz. Gür gür asılırdı. Bir gün böyle olur umarım...

Yeniden deneyebilirdim, başta alabilirdim ancak herhangi bir sosyal kırgınlık kimseyle çatışmak bunun zorlanmasını yapmak sunmak bu konunun üzerine gitmek, haklıyım diye diretmek istemiyorum. Haklı çıkacak olsam da zorlayamam... Anlaşılmamış sevilmemiş şeyi zorlayamam.. Çünkü ilk anda ve ilk bakışta onun nasıl gözükebileceğini biliyoruz. Biz yavaş yavaş sindire sindire hiç kimseyi kırmadan iç etmek ve yer bulmak taraftarıyız. Daha önce konu burda çarpık biçimde işlenmeseydi belki de burada hiç olmayacaktık ve buraya da gelmeyecektik. Bu konuyu da açmayacaktık. Ben üye çoğunluğuna ve fikirlerine bakarak ılım görmezsem zorlamıyorum ya da uygun konjonktür ve biçimi arıyorum... Yani X foruma gidip diretip her yere Kasyopya asayım diye bir derdim de yok. Yani bir misyoner gibi işlev görseydim böyle de olmazdı. Her neyse bunlar anlatacak kendimi savunacak felan halim yok. Gelecekte ve geleceğin vicdanında aklanacağım ve anlaşılacağım nasıl olsa. Bugününüz ve şuranız sizin olsun.. Bugünün vicdanına ise böyle yazılmalı biliyoruz

Belki de gelmem hataydı. Burada olmam ve yazmam hataydı ve bazılarımızı henüz anlayamayacağı bir şeyi vermek/sunmak hataydı.
Her neyse gelecekte bu içeriği sunabilecek ve savunabilecek gücü ve kararlığı bulabilecek arkadaşlara sesleniyoruz ya da onlar için bir şeyler demek istiyoruz

Örgütlü yapın benim yediğim naneleri yemeyin. İçerik bir yere asılmışsa muhtemelen tek kişi görünümü altında olsa da bir kaç ilgili vardır ama yine de açıktan örgütlü olun. Alçakgönülllülük en önem önemdir. İçerik önemli diye bunu gözardı edebiliyoruz. Kimseyi kırmaya gerek yok. Uygun laf dolandırma ile bir yolu bulunur mutlaka.

Korkaklara önermeyin ve onların dalga geçmelerini ve içerik çatışmalarını da umursamayın..
Size abuk subuk ters bir şey yazarlarsa ve söylerse korkağın biri de bunu yazdı deyip geçin... Ama şunu söylüyorum. Bunu bir yere asmışsam ve olumsuz bir yazım gelmişse ilk anda uyaran duygusal tepki ile içerik yazmayın ve tepki vermeyin. Bir kaç gün oturup düşünü gerekirse. Muhtemelen bu içeriğin anlatım biçimiyle bir saldırı etiketi taşıyabilir ki bu saldırı iki taraflı olabilir yani size karşıdan geliyor da değil. Karşı taraftaki de bir saldırı altındadır. Bunları konuşmak istemiyorum

Eğer biri insanca bir yüreği olup hala buna safsata diyorsa ona şunu söyleyin
Nasıl yani bundan haberin yok mu ve olanları bilmiyor musun, umursamıyor musun ?
ya da insanların geleceğini umursuyor musun? deyin.
Eğer umursuyorsan artık buna safsata demeyi kesmelisin. Lütfen bunu deneyin. Ne alakası var derse benden selam söyleyin.

-Başka Bir- İçerik Okuyucusuna Not ya da Önermeler Taslağım

İçerik okunmuşsa ve diğerlerine de aktarabilmek için vicdani bir sorumluluk ve yüküm duyuluyorsa ne yapmalı?

Şöyle
Bunu deneyen az çok herkes, bunun boşuna bir çaba olduğunu söyleyecektir. "Bulan bulur, okuyan okur uğraşma" yorulursun ve sonuçta alamazsın diyecektir çünkü muhtemelen dağıtım çabası denemiş yorulmuş, örselenmiştir.

Yine de sessiz tepkisiz kalamıyor ya da kalmak istemiyorsak ne yapmalı?

Güçlü müsün;? Neye inanıyorsun? Neyi kaybetmeye ve feda etmeye hazırsın sen?

Örneğin bizim girişim ve denemelerimiz oldu, gerçekten zor
Herhangi türden internet forumunda bile içeriğin tartışmaya açılması güçtür
Bir çok baskı ve zorluğa ve anlanmayan dip-alt duygusal zorbalığa maruz kalmanız açıkçası olası ya da su götürmez bir gerçek
Ağır saldırı aşağılama tehdit zorbalık vb ne de maruz kalma olasılığı da cabası da yüksektir. Böyle -bura gibi- alanlar hariç

Her türden tedbir alıp moralinizi yüksek tutmalı çatışmaya girmemek için duygusal tabanda hazır olunmalı

Biz içeriğin zor da olsa sahipsiz öksüz kundaklanmış bir çocuğun cami avlusuna bırakılışı gibi Sosyalist Marksist kitlelerin kucağına atılması sonucunda birleştik..

İçeriğin asıl tarihsel sahiplerinin her ne kadar henüz görmek istemeseler de onlar olacağı konusunda fikir birliği yaptık. Bu derin ve oldukça uzun bir tarihsel yorumlama ve çözümlemelerin bir ürünü. Tutacak güçleri var. Tarihsel doğru eller.
Bu İçeriği örgütlü bir bilgi bilgileşime dönüştürebilecek koruyabilecek kollayabilecek yegane kitlenin onlar olacağında artık hemfikiriz
Bu anlamda ellerinde materyalizm gibi kavram ve kuramlar olması gibi anlamlara takılmayın aldırmayın/aldanmayın. Hepsi tarihsel tuzaklardır. Emin olun. Gidip objektifçe sunun ve savlayın-arkasında durun. Sosyalist vicdanla arkasına durun.

(İçerik yazımcısı) Kasyopya için ve uğruna bilinçli çaba, bir yazımcı isteği ve çağrısı olduğunda ya da buna dair önemi farkedilmiş özel sorular/durumlar olduğunda yazmak istiyor. Açık vicdanı budur. Bir şeyi zorla dayatmak istemiyor.

içeriğimle genel ruh çatışmazsa...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Biz bundan bir şey anlamadık ve dediklerinden bir şey anlamadık. Daha açık biçimde ve anlayabileceğimiz şekilde anlatır mısın? sorusuna karşı üretilmiş bir yanıt

Bizim de anlayabileceğimiz şekil denemesi 1.


Bu bir gelecek iletişimi ve gelecekle iletişim (ya da size göre onun savı ya da öyle olmalı..
Bana göre ise gelecekle iletişim olarak noktalandı ve ortaya konuldu)

Bu bir uzak gelecekle (uzak gelecekteki bilinçli ve zeki varlık ve tanıklarla) iletişim, conduit/bağ/bağlantı aynı zamanda.
Yani telefon hattı gibi arandığında cevap veren bir uzak gelecek (tanıkları bütünü) ve bunun bilişimi var.

Yani insanlık olarak biz/bizler gelecekle iletişim kurduk ve kuruyoruz
Ya da Laura adında bir kadın başka bir şeyi denerken tesadüfen bu olmuş. Burada kurulmuşu var hat açık ve bağlı ,istendiği zaman bağlanabiliyorlar

Buradan/bu kanaldan-bağlantıdan ve gelecekle (ya da varlıksal uzak gelecekteki tanıklarla) görüşmelerden bizim tarafımızdan sorulan sorulara bir ölçü de cevap alınabiliyor. Bu şu an da oluyor/olup bitmedi-devam ediyor ve edecektir.

Biz bunu anlaşırsak daha da devam edecek ve bak-alım neler olacak...

Bizlere kısmen bilişim ve bilgi yardımı yapıyorlar..
Sadece sorular sorup cevaplar alıyoruz Tüm mesele bununla sınırlı. Daha ilerisini aramayın. Gelecekten haber vermecilik değil!

Bu bir soru cevap iletişimi kontağı. Bize göre başka bir zeka (zeki ve matematik bilen anlayan varlıklar ) ile telefon görüşmesi gibi denilebilir...
bu bir gelecekten haber verme değil. Gelecekten haber almıyoruz.
Bir öğretmen ve ustayla ya da bilenle/biliciyle bağ kurmak gibi.

Gelecekte ne olup olmayacağını sormuyoruz. Bunu sorduk bizi geçiştirdiler( zaman açık/belirsiz/değişken çok olasılıklı ve kuantum olasılıksal hesaplamalar diyorlar bize. Kesin olaylar vermiyorlar. Kehanet yapmıyorlar)

Her türden evrensel meraka dair soru derleyip gönderiyoruz. Öğrenmek istediklerimizi sorup verdikleri yanıtlara bakıyoruz ve (bir araca bir parçanın uygunluğu gibi) işimize uygun gelirse o yanıtı kullanıyor gelmezse de çöpe atabiliyoruz.

İnsanlığın cevap istediği kimi sorulara ve sorunlara kısmi yanıtlar sağlanıyor/sağlıyorlar.
Tüm insanlığın (ortak çıkarı ve) interaktif gözlemi ya da katılımı dahilinde/dairesinde (ya da bunun olasılığında. Laura (yani bunu yapan kişiler) buna açık... Düşünsesinize kavga etmeyi bir an kessek ve 3 ülke lideri burda ne oluyor gösterin bana dese. Tüm dünya önünde bir canlı celse yapılsa TV den yayınlansa ve onlar sorular sorsa? BU MÜMKÜN!)

Bu iletişim deneysel olarak yaklaşık 25 yıldır sürdürülüyor ve hala da adı konamamış /adı tam konamamış bir biçimde devam ediyor. Yani 25 yıldır sorulmuş derlenmiş soru cevaplar da zaten halihazırda var ve istenirse onlarda okunabilir.
Bu yanıtlar da (özellikle geçmiş yanıtlarda) bir ölçü de karmaşalar ve hatalar ve sorunlar da var. Hatasız bir kurgul değil.
Okuyana ilk etapta cazip gelmiyor ancak pesetmeyip toplamda 2.000 sayfalık veri incelenirse ortaya bir şema/tablo çıkıyor

İkincisi de sürece ilişkin interaktif gözlem ve eki olarak sınama, aktif katılım (içerden katılım denen) denenebilir. (sınanabilir)

İletişimi sürdürenler Amerikadaki sıradan Amerikan vatandaşları ve (özellikle sürece ilgisi olan-aktif katılım göstermek katkı sunmak isteyenlere ve soruları olanlara karşı da çok açık ve nazik insanlar ) yüzyüze elele ya da uzaktan internet vb. kanalıyla da erişelebilir insanlar..
Ben seçildim ben bildiriyom diyenler felan değil... Neredeyse kamusal bir kanal/bağ işletmenin bilincine yakınlar ya da kamusal geniş bir ilgi olsa eminim yakınlaşırlardı..

Deneysel bir iletişim olarak adlandırılıyor. Deneysel iletişim adlandırması var. Hatta yıllar içinde bu grubun yaptığını birebir deneyerek benzer iletişimi sağlamayı deneyen başka gruplar da oldu. Başkaları da deneyebilir. Seçilmiş kişilerden ve peygamerlerden değil de bir metodolojiden sözedebiliyoruz...

Laura ve arkadaşları yani gelecekle iletişim görüşmelerini yapanlar ve yayanlar;
İnternet forumları aracılığıyla da zaman zaman soru derleyip alıyorlar
Uzaktan Skype vs. katılımı ile de başak gruplara ve onların sorularına özgü uzak celse vb. yapıyorlar
İngilizce biliyorsanız sunumcu/yayımcı ve yapımcı olduğu varsayılan Laura-ya erişmek o kadar kolay ki.
Forumuna girip adını kullanıp selam vermeniz yeter/yeterli.
Ben bir şeyi savunmam ve açmam gerektiğini de sanmıyorum
Süreç objektif sorguya aç...
Yani bana sunmak sormak ve aksini yazmak yerine gidip direkt Lauraya da denebilir... Yorumlarda oraya yapılabilir.


Bizim görüşlerimize gelince;

Biz Lauranın iletişimini tüm insanlığın (ortak) iletişimi olarak (ortak belleğe dair) kamusal (mal) olarak alıyoruz.
Laura bizce soru cevap trafiğini hneüz istenilen düzeyde yürütemese de ve işletemese de aslında oldukça iy ive katlımcı ve insana dair insanca iyi işler yapıyor ve onu seviyoruz
Daha iyisini yapanları ve yapacakları ve başka deneycileri ise her zaman bekliyoruz

Süreci üçüncü sınama savı da şudur. Bir grup gözlemci kendi yöntemiyle bu oturumu kurmalı ve benzer deneyi sürdürmelidir...

İnsanlar olarak acı çekiyoruz duyarlılıklarımız var ve cevaplayamadığımız sorularamıza yanıtlar arıyoruz.
Gerekirse göksel bi baba ve hamiden yardım istiyoruz. Gerekirse bilinci aşan çözümler/gözlemler arıyoruz

Aşkın ya da metazifik olmasa bile birşeyi durdurmak vb. istediğiniz oldu mu hiç?
Bu bitsin ya da bu dursun? Bunun aslı nedir? Burada neler oluyor? vb. dediğiniz oldu mu hiç?
Büyük bir bağ kuracaksınız....
Tam size göre...
Okuyun...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst