Gelecekle İletişim Kurulduğu İddiaları Üzerine!

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde "ictenlik" tarafından oluşturulan Gelecekle İletişim Kurulduğu İddiaları Üzerine! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,361 kez görüntülenmiş, 42 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Gelecekle İletişim Kurulduğu İddiaları Üzerine!
Konbuyu başlatan "ictenlik"
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
öncül 1

Kendi adına uygun bir alan görülür ya da uygun bulunursa başlık açmayı düşündüğüm Kasyopya Postum

--

"KASYOPYA DENEYİNE İLİŞKİN SORU CEVAPLAR" BAŞLIĞINA ÖNCÜL

KASYOPYA DENEYİ BİLGİLERİ YA DA CELSELERİ

ALTERNATİF BAŞLIK VE İÇERİK TASLAKLAMASI

VE EK İÇERİKLER BAŞLIKLAMASI

--------------------------------
POST 1

Arkadaşlar Merhabalar;

Size gelecek ile haberleşme ve gelecekten veri trafiği olduğu söylenen bir metinden sözedeceğiz.

Gelecekle iletişim Kurulmuş olabilir mi?


--------------------
10 yıl kadar önce burada sunulan içerik olan Kasyopya Deneyi üzerine yoğun okumalar yapmıştım. Sonrasında içeriğin sunduğu şeylerin doğru olabileceğine ve bunun gerçekten gelecekle bir iletişim fenomeni olabileceğine karar vermiştim.
Bize göre Büyük İnsanlıktan saklı önemli bir bilgi ve bilgi tabanı ya da olgu gibi bir şeyden sözediyoruz.

Bunun halka duyurulması, geniş kitlelere ve insan gruplarına yayılması ve ifşa edilmesi gibi yankılar duyduk. Gerekirse tüm kamuoyuna açıklanması ya da insanlığın büyük bölümünün ya da özellikle kamusal emek ve bilgi gözeten aşağı yukarı herkesin dikkatine sunulması gerektiğini düşünüyorduk.

Metin içerdiği kamusal bilgi ve biliş ve bilgilendirmeden öte, insan ırkı için önemli bilgi ve uyarılar ,hatta milli güvenlik bilgisi diyebileceğimiz şeyler barındırıyordu.

Ben bu içeriği okumuş olmamın, duymuş ve biliyor olmamın vicdani ve kamusal içsel yükünü duyuyorum/taşıyorum ve bu yükü atabilmek için elimden geleni yapmak ve artık bu konuda endişelenmeyi bırakmak istiyorum..

Her türden öneri, yardım ve desteğe açığım. Yardım ve destek bekliyorum ve istiyorum diyebiliyorum.


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 2

Grubun Kendi İç Tanımı Denenmesi ve Bir Fizikçinin Tanımda Zorlanması
Bilimsel gizemci Laura Knight-Jadczyk'in çalışmalarının bir arşivi niteliğindeki Kasyopya (Cassiopaea) sayfasına hoş geldiniz. Laura 'nın kuramsal matematikçi ve fizikçi olan eşi Arkadiusz Jadczyk bu çalışmayı aşağıdaki alıntıda görüldüğü şekilde takdim etmektedir:
"Kasyopya (Cassiopaea) ismi Laura'nın iki yıl süren deneysel çalışmasının ardından 1994 yılında temas kurmayı başardığı, bilinçli bir şekilde "kanalize edilmiş bir kaynak" ("chaneled source") tarafından verilmiştir. Kaynak kendisini "biz gelecekteki sizleriz" şeklinde tanımlamıştır. Modern fizik bizlere bu türden bir iletişimin pratik yöntemlerini verememektedir ve bu konudaki teoriler de pek gelişmiş değildir, hatta işin aslında bu teoriler yetersiz ve tartışmalıdır.

"Biz gelecekteki sizleriz" ifadesini aşırı basitleştirilmiş bir şekilde yorumlarken bir takım nedensel çelişkilerle karşı karşıya kalıyoruz. Diğer taraftan fizikle ilgili yayınlarda yayımlanan makalelerden öğreniyoruz ki; uygun ve dikkatli bir yorumlama aracılığıyla ve kuantum kesinsizliklerini de hesaba katarak, geçmişle iletişim kurmak imkansızdır denilerek reddedilemez. Belki de ‘beklenmedik' doğru kelimedir fakat beklenmedik olup da yine de gerçekleşen bir çok şey var.
Bir fenomen ne kadar beklenmedikse, meydana gelmesi durumunda beraberinde getirdiği bilgi de o kadar fazladır ve onun üzerinde çalışarak o kadar daha çok şey öğrenebiliriz.

Bu sebeple ki "biz gelecekteki sizleriz" tanımını imkansız ve dolayısıyla göz ardı edilebilir diye yaftalayıp reddetmedik. Bunun yerine bu "iletişimlere" "süperlümünal [ç.n. ışıktan hızlı] düşünce aktarımı" konusunda kontrollü bir deney olarak devam etmeye karar verdik; her ne kadar bu ifadenin bir çok muhtemel yorum arasından yalnızca bir tanesinin belirsiz bir göstergesi olarak düşünülmesi gerektiği açık olsa da.

Bu deneyden elde edilen bilgiler tarihsel, bilimsel ve diğer metafiziksel materyalleri geniş bir yelpazede kapsayan bir içerik dahilinde sunulmuştur ve bu bilgi bizleri bu sitede yer alan sayısız yayınımızda ve diğer basılı yayınlarımızda ortaya koyduğumuz dünya görüşü ve çıkarımlara yönelten ipuçlarını sunmaktadır. Belki de kendini "kaynak" olarak takdim eden sadece bizim kendi "bilinçaltımızdır" ama öyle bile olsa burada önemli olan bu kaynağın bize yeni birşeyler sunup sunmadığıdır. "Bilinçaltı zihnin" ne olduğunu ve nelere muktedir olduğunu gerçekten biliyor muyuz?

Bazen kendimize Kasyopyalıların söyledikleri şey olup olmadıklarını soruyoruz, çünkü hiçbir şeyi sorgulanmaz gerçek olarak kabul etmiyoruz. Herşeyi ihtiyat ve kuşkuyla ele alıyoruz, doğru olduğu yönünde büyük bir ihtimalin sözkonusu olduğunu düşünsek bile. Bu materyali ve aynı şekilde bilim ve gizem konularının çok çeşitli sahalarından dikkatimizi çeken diğer bir çok materyali sürekli analiz edip irdeliyoruz.



-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 3

Aşağıda Kasyopya okumanın bize kattığı heyecanı ve forumlarla ilk temasa geçtiğimizdeki ilk coşkuyu bulabilirsiniz..

Ateist Forum Admin Özel Mesaj Teması Kısaltması 1

Yeryüzündeki inanç paradigmalarını yıkmak istiyorum,

Yeryüzündeki Tanrı düşüncesi ve imajıyla ve inanç paradigmalarıyla sorunlarım var,

Kovuldum, atıldım, sürüldüm, çünkü ifade özgürlüğü yok,

Benim bütün işim gücüm değilse bile sonucu, ifademin doğal sonucu (düşünsel-inançsal) putlarını yıkmak-kırmak atmak olurdu,

En karamsar kavramlarla oynar mizah yaparım,

İnsanların, düşüncelerini esnetmek, sınırsızlamak için esin olmak, inançlarını kırmak-gevşetmek-rahatlatmak için ne gerekiyorsa denerim

Denerim,
Nesin ifadesiyle dalgacıyım ben,

Ben burada gerçekten özgün bir yapı ve dinamik arzuluyorum

Ve tüm kalbimle sizlere soruyorum, Ne yapayım, Oturayım mı oturduğum yerde ya da nerde isterseniz ve izin verirseniz orda bi başlık açıp derdimi anlatıp bi sunum ya da sunumlar bütünü mü yapayım,?

Keşke bi sizi temin etme makinesi olsa da soksam temin etsem,
Ben kendi subjektivitemde iddialıyım;

Bilmiyorum iddiaları severmisiniz?
ya da bahse girmeye var mısınız?
Seyir zevki yüksek ve finali doyumsuz bir film vaad ediyoruz;

Din gerçeğinin sahne arkası ve perde arkasını vaad ediyoruz;

2013



-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 4

Ateist Forum Admin Özel Mesaj Teması Kısaltması 2

Şimdi birincisi herkesin kafasını bulandırmak istiyorum,
İkincisi birazda olsa anlaşılmak istiyorum,
Üçüncüsü, kesinlikle ve kesinlikle yanlış anlaşılmak istemiyorum,
Burada daha mistik ve din benzeri olarak algılanabilecek, dogma ya da benzeri olarak bile adlandırılabilecek bir düşünüş, inanç tabanı gibi bir şey ve alternatif bir kaç kaynak sunumu ya da tartışması ile bulunmak istiyorum,

Neden böyle karnın ağrıyor dostum diyebilirsiniz,

Dediğim gibi burada ne din ne de bilim ve evrim olmayan farklı bir gerçeklik algısı persektifini hem sunmak hemde ilgi görürse tartışmak, kendimide geliştirmek, yanlış donanımlarım ve girdilerim varsa bulmak ve silmek-gidermek istiyorum;
Ama şunu yanlış anlaşılmaması için tekrar hatırlatmak istiyorum, Tek algılayış penceresi din ve yaratılış ve bilim ve evrim değil gibi bir durumdayım ve bunu burada anlatmak istiyorum,

Anlatacağım şeyin temel dinamiği/önermesi ve öngörüsü, bizim aslında kendimizin tüm hareket ve eylemlerimizin, kendi seçimimizle sorumluluğunu üstlenmiş, kendi oyununu oynayan deneyimleyen oyuncular/tasarımcılar olabileceğimiz fikri,

Aslında tüm hepimizin birbirimiz ve diğerlerimiz olsak ta, birbirimizin farklı yansımaları olabileceği temelinde bi düşünüş ve algılayış biçimi sunmak istiyorum,

Evrimleşen fizik yapı yerine (tasarım fizik yapı ama tasarımsız bilinç), süreğen bilinç ve ben bütünlüğünü korunarak ölüm ( değil form değiştirme, ayrışmama ve dağılmama ikilemi) fikriyle birlikte; Evrimleşen aslında bilinçtir ve zaman değil, bilinç süreklidir savını savunmak istiyorum,

Her şeyi söyleyebilirsiniz ve kaldırabilirm anlamında ama izin verilirse karşılığını da veririm

Anlatacaklarıma, bilimsel bi önerme veya sav gibi, bu değilse mantıksal bi düşünüş önermesi ya da bu değilse bile; sonsuz olasılıklı bi evrende bi olasılık olarak bakılmasını istiyorum,

Bir dogmayı savunan biri olarak etiketlenmek son isteğim,

Lütfen beni yargılayacaksanız da oldukça zaman vererek ve yeterince kendimi anlatma ve savunma şansı vererek sonrasında yapın,

Her türlü eleştirebilirsiniz buna açığım, tüm içtenliğimle belirtiyorum ki izin verilirse ve kabul görürse uzun soluklu tartışmalara da girmeye de hazırım,
Yani kendimi anlatabilmek için tüm sözlerimi ve tüm enerjimi sarf etmeye hazırım,

Aşırıya kaçan manikliğe saran yanlarım var, Uyarılırsam toparların-toparlayacağım, emin olabilirsiniz,

Duygusal durumlarımda kendimi yanlışta ifade edebilirim,

Tüm ifadelerimin başında görünmeyen bir bence olduğunu düşünelim,

Çünkü muhtemelen bilime inanıyorsunuz ve değer veriyorsunuz ve ben çıkıp din gibi bilim çöplük demek istiyorum ve bunu bağıra bağıra yapmak istiyorum,Kokuşmuş bi dünyada her şey kötüyken, kötüler her yeri sarmışken, bütün idealistlerin ve iyilerin bilim yaptığını, bilimin iyi olduğunu, bilimi iylerin mi finanse ettiği ve yönlendirdiğini düşünelim örneğin, bunu demek istiyorum ve fazlasını;


2013
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 5

Tamam burda sunulan bu Kasyopya nedir? özeti?

Gelecekle iletişim kurulduğu söyleniyor hocam. ve geleceğin bize bir bilgi-yardımı yaptığı. iletim yardımı yaptığı.. -tüm insanlık olarak...- bilinç üzerinden bunu başarabildiği.. sadece bilgilendirmecilik (bilgi iletimi) ama....


Benim tarafımda bu bir gelecek iletişimi ve bu su götürmez. Olduğum yerde son yedi yıldır patlıyorum ve çatlıyorum tabiri caizse bu yüzden. Tanıklık... Bunu Kasyopyayı bir kaç foruma götürdüm ve gelecekle iletişim tanısı ile anlatmayı denedim ancak aradığım tepkiyi ya da tarihsel ilgiyi de henüz bulamamış ve henüz tam anlaşılamamış hissediyorum.



Tüm tarihi yıkacağız ve yerle bir edeceğiz. yepyenisini kuracağız

Tarihsel bir göreve/oluşuma davetlisiniz!


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 6

-düzenlenecek-düzenleniyor-

Esoterism Alanına Taslaklanması İçeirlen Post Öncülü




Burada daha önce yukarıdaki linklerde kabaca içerilen Kasyopya Deneyine bir tanıtım ve soru cevap başlığı açmak istedim

Ben bu sunumun nasıl yapılması gerektiğini gerçekten inanın bilmiyorum. Bunu çok düşündüm. Bu yüzden alternatif bir kaç sunum metnini alt alta yazmak istiyoruz. Ayrıca linklerimden de bir kaç şeyi buraya alabilir ya da alıntılayabilirim

Sizlere tr.casssiopaean.org sitesinden yayımı yapılan ve bu adresle organik olarak bağı olmaksızın kişisel merakla ve gönüllü emekle çevrilerek Türçesi de baskalarinahizmet.com sitesinde bulunabilen Kasyopya Deneyi, Celseleri ya da Bilgileri olarak sözedilen bir içeriği sunmak istiyoruz.

Antik okült ya da antik gizemci diyebileceğimiz yöntemlerle örneğin viya tahtası (ouja board) yoluyla ya da insan bedeninin hipnoz benzeri derin uykuya geçirilmesi yani trans yöntemiyle dış dünyadan bilgi verici tanıkların çağrılıp davet edilmesi yöntemiyle binyıllardır okült veri alınıyor.

Bu alan Okültizm adında adıyla kapsanıyordu ve tarihte böyle addedilen bir çok içerik var

Belirteceğimiz kaynakta bu yollarla edinildi. Viya tahtası ve trans sujelik yoluyla bunu apaçık belirtiyoruz ancak bize göre yine de tam bir okült değildir. O şimdilik külttür. Biz her türden merak ve keşif aslında ....(nokta nokta)dır.

Burada farklı bir şey var. Cevap veren tanık ya da taraf ben "A" yım ya da "B" yim demiyordu. "Biz geleceğiz" ve "biz aslında siziz" diyordu. Bu yüzden yayımcıları onu ışıktan hızlı düşünce aktarımı ya da gelecekle iletişim'e yönelik süren gözlem açık bilimsel bir deney ya da aslında bağımsız ve tanımsız (ve aslıdan tama ad konulmamış) bir biçimde "iletişimler" olarak tanımlamaktadır.

Resmi bilimler ve bilimsel yöntemler sınırlamaları ve tabuları nedeniyle şu aşamada Okült Gizem adı almasında bir sakınca görmüyoruz. Neyin bilim olduğuna karar verebilenlerin vicdanında apaçık bilimdir.

Laura ve arkadaşları 24 yılı aşkın süredir bu çalışmayı yürütüyor ve internetten yayıyorlar.
Forumlarını ve çalışmalarını inceleyebilirsiniz.

Ben sorular varsa almak ve ayrıca bir bağımsız bir alıntılar başlığı da sunmak istiyorum.
Ya da nasıl ilerlemeliyim.? Sizlere soruyorum...





-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 7

Şimdilik Bilim değil Okült adı aldığı için Yapılacak Açıklama ve Dinden Özgürleştiricilik İşlevi Kapsanması
Biz hiç bir bilindik başka Okült içeriği önemden saymıyor ve okumuyoruz ve Kasyopya yanyana getirmiyoruz paralellemiyoruz. İşin aslı Kasyopyayı da belirttiğimiz gibi artık Okültten saymıyoruz.
Forumda kapsanacksa yine de en uygun alan bura gözüktüğü için bu başlığı burada açmak zorunda kaldık

Bu içerik getirilir getirilmez new age safsata işaretlemesi ve yakıştırması yapılır. Ben bir new-age ci değilim… Dediğim gibi bu da new-age literatür değil. Bunu birebir metin alıntılarıyla yorumlarla göstereceğiz.

Tarihi ve çağı aşan bir bilgi ile karşı karşıyayız.

İşin aslı, Eski Yunan'a ve gizem okullarına, örneğn Kabalacılık gibi hatta Masonluk gibi başka örgütlenmelere bakarak antik okült ve gizemci ezoterik bilgi avcılığı ve taşımacılığı içerdiklerini düşünüyor ve öne sürebilirdik.

Ben konunun tam bir derin araştırmacısı ya da uzmanı da değilim. Kasyopyadan ibaret bilgiliyim.
Kasyopya'dan başka da hiç bir okült adı alan, new age ya da esoteri adı alan, vb. olarak tanıtılan içeriğe ilgim ya da bağım yoktur
Ve ben Kasyopyayı da new age olarak tanıtmadım
Ezoteri ya da okült yakıştırması alabilir ancak sunulan link incelenirse bilim tanımına da uydurulmaya çalışılmaktadır.

Dürüst olmak gerekirse açık bilimsel sorguyu şüpheciliği ya da buna dair tanıklık ve araştırmayı görmezden gelen arkadaşlarımı ben uzun vadede bilimi ve aklı bükmekle eleştiriyor olabilirim.

Ancak dinler gibi bir alana girdiğimizde mistik addedilen bu bilgiyi dinsel bilgiyi yenmek için yine böyle addedilen anti bir kaynağı ve dinlerin diyalektik yıkımcısını sunacağız sizlere.
Bu cümlenin altına beşbin perçin korkmadan vurabilirim

Dinlerin ayağı bu metinden sonra çukurdadır.
Uzun vadede bir den özgürlük sitesinde olduğumuz için dinden kopmayan arkadaşlara bu metnin birincil tavsiyesini önereceğiz.

Metin dinden özgürleştiricidir. Tüm dünya da bağ kuran okuyucuları dinden özgürleşmektedir.
Din kavramını küresel düzeyde tehdit etmektedir.
Bu tehditin Turan Dursun kitaplarından büyük olduğu için sitede yayınlanması konusunda terdedütlerimiz var
Metin küresel bütün güç ve kontrol odaklarını tehdit etmektedir
Gerekirse ve istenirse sadece üyelere açık bir alandan bunu sürdürelim..

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 8

İçsel okuyucu Yorumları

"evet bu şey; yeryüzündeki dinsel paradigmanın -tahakkümün- kökünü kazıyabilecek (beline vurabilecek/vurulabilecek) (gerçek bir-reel bir) bir antiparadigmadır"


------------------------------

metin
dinsel tarihi çöpe çevirip yerine yeni bir gerçeklik koyuyor/monte ediyor
ve ilginçtir ayakları yere basıyor

metin new age sanılan literatürü çöpe çeviriyor
metin ruhçu sanılan alemi'n foyasını ortaya döküyor



Metin dinlerin/dinsel metinleri politik üretimler ve dezenformatif veriler olduğunu olacağını defaten belirliyor

C: Politik sorunların kökeninde, medeniyeti kontrol altına almak amacıyla, zaten sınırlı koşullarda elde edilen bilgiyi kontrol altında tutma çabası var.

Metin bilinç ve madde gibi bir ayrım sorunsalı belirlemiyor


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 9

İçsel Okuyucu Yorumları

İçerik kendini ortaya koyamıyor sunamıyor ya da sunucuları-okyucuları, içerik ilgileri ve ve tanıtım bağcıları onu açıp savlayamıyor

İçerik, bırakalım bilimsel bir veri etiketi yemeyi ve alabilmeyi başarma, basit bir aile deneyi ya da insansı bir yordam fenomu olarak bile gözler önüne serilemiyor

Paradigma sunulamiyor ya da olgu/olan gözler önüne serilemiyor çünkü;
İnsan araciligiyla ve bir tahta araciligiyla bilincalti, bilincdisi ya da ortak bir bellek ve bilinç dışı ile iletişilemez savı karşı bilim etiketlidir, -reddiyelidir

Icerik karsi dindir.karsi tanridir
Bir kere dinlerin tümünü topa tutuyor
Tüm tarihi topa tutuyor
Insan bilgisini topa tutuyor

Reddiyeci bilim anlayisi yada sozde ve tirnak icinde reddiyecilik nedeniyle bu icerik tanitilamiyor



Bu paradigma dine karşı kullanılabilir mi? Tanrı anlayışına karşı kullanılabilir mi?
Evet ve kesinlikle evet ve net bir biçimde

Kutsaldan kaçarken bir çok insan bunlara ihtiyaç duyuyor/arıyor çünkü tanrı olmadığını tanıtlayacak bir merkez arıyorlar

Bugünlerde de ilahi ya da 'duymasal' kaynakla yüksel bilgi alma yordamı benzerini araştıran ve ya da (geçmişte) ne olduğunu anlamayı ve açıklamayı da deneyen ;ve eğer oluyorsa benzer yollarla bilgi almak isteyen, aşkınsal varlık ve zihin tecrübesi arayan (ve ruhsal bilgi öğreti almayı deneyen) insanlar ve tarihin her döneminde olacağı gibi bugünlerde de var

Bu örnekte bunlardan biri


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 10

Bir Okuyucu Yorumu

Bu olguyu doğru biçimde karakterize edip gerçekliğe eklemleyebilirsek dinsel kafakarışıklığını ve kanıt tanıt karışıklığını ve bizlerin bilgi söylevciliğinde arada ve zorda kalmasını net olarak aşabilir kanaatindeyim
Bunun bence net olarak farkındayım

Kavram olarak gelecek bilişimi kavramını tanıtlamak zor da olsa bu işin ordan az çok yapılıyor olduğunu bilmek ve bunun üzerine yürümek bize bir koruma ve geçerlilik sağlar

En çok karşı dincilerin ve karşı bilgi ve olgucuların gelecekçilerin ve cesur yürekli herkesin yanında

Olgu herkesi özellikle karşı dincileri rahatlatacaktır .
Evrenin geleceği bizle ortak konuşuyor tanımıyla . son peygamber hülasaları insan tanıksızca reddedilebilecek

Karşı bilgiciler olarak bizler zor durumdayız .
içerik ve olgu bizim yanımızda ve tarafımızda
Bu tanık kanıt ikilemlerini de sen kimsin de kim oluyorsun durumlarını da oldukça aşacak kanaatindeyiz . .

Karşı bilgiciler olarak bizler zor durumdayız . Çok ama çom zorlanıyoruz ve içerik ve olgu bizim yanımızda ve tarafımızda ve bşr koruma korunma barajı - aracısıdır
Bize koruma seti çekecek
Bu tanık kanıt ikilmlerini de sen kimsin de kim oluyorsun durumlarını da oldukça aşıyor ve aşacak kanaatindeyiz . .

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


POST 11


Bir başka Okuyucu Yorumu

Metin bilinmeli arkadaşlar ve üzerine geniş gruplar çalışmalı. Deneysel de çalışmalı...
Teizmi kımıldatıp sarsabilir. Dünyadaki bu bilgi karanlığı sisini dağıtabilir. İnsanları birleştirebilir..

Teistlerin bir biçimde yapının içine sokulmasından sözediyorum. Teizme karşı bu kullanılabilir ve çok güçlü bir silaha hem de dost bir argümana dönüştürülebilir
Git bunu oku gel önce denebilir. Bu denip susulabilirdi..

En çok teistleri bu yapının içine çekmekten ve bocalatmaktan onlara uğraşacak bir şeyler vermekten sözediyorum

Tanrı konusunda çok takıntılı olanlar, kanıt arayanlar
bu düşünceyi aşamayanlar ellerine bir şey, bir done vermiş olacağız...

Eğer doğru yapılandırlırsa Kuran da neymiş Tevrat ta neymiş ki sen bu kitabı okudun mu algısı yaratmak gerekiyor.

Kutsal kitaplardan daha büyük bir habere dönüştürülmeli
Hepimiz için
Fırsata dönüştürülebilir olan şey


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


POST 12

Okuyucu Fikirleri ya da Gelecekteki Okuyucu Fikirleri

Teistleri Kasyopya nın içine çekersek ya da teistler bunu okursa ne olacak?

Büyük anlamda gerçek aydınlanacak ama şu olacak..

Efendi ya da Rab varlığı denilen ve Tevratta ve diğer mitolojik kimi kayıtlarda geçen gökten gelen ya da elçilerini bize gönderen gökteki varlıklardan bu metinde Kertişler olarak sözediliyor. Ve bunlar insanı istila ve yarı kolonize etmiş gelişmiş teknolojik ve genbilimsel üst bilgisi olan bir uzay varlığı ve uygarlığı olarak tanımlanıyor
Tanrı olarak değil... Tanrı kavramı çöküyor..

Tıpkı insanın Kapitalizmi gibi. Uzaydaki Kapitalistler bunlar. Tıpkı insanın sömürceciliği ve istilacılığı gibi..
Bütün mitolojik öykü temizleniyor ve tamamlanıyor
Karmaşa yerine ve zeminine oturacak

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 13

Tanıtma, Tanıtlama İstemleri Üzerine Gönüllü Okur Deneyi Çağrısı ve Gözlemine İlişkin Yazım Kısa Alıntısı

Alternatif Başlık

(Zaten (tanıklık) (tanıtlama) bireysel tanıklığa haberleşmeye ve iletişime indirgeniyor/dayanıyor-kökenleniyor anlamında.
bilgilendirme.


Bizler,
"Kasyopya Deneyi", Gelecekle İletişim Verileri adında bir içeriğin okuyucularıydık. Bunu okumuş dünyada onbinlerce insan var. 8-10 dile bir dizi gibi yayınlanır yayınlanmaz gibi çevrilen canlı bir veri. Okuyucu tabanı bir hayli geniş ancak onu herkes ne yazık ki bilmiyor.. Ama yine de bunu size sunmakta zorlanıyoruz çünkü, tarihsel çıkmazlar ve zorluklar var.

Bir çok arkadaş bunu diğerlerine söylemeye çekiniyor çünkü bunu duyanın ve okuyanın eski kişisel gerçeğini az çok yerle bir ediyor. Bir çok okuyucusu okuma sonrasında kendi yaşadığı üzüntü ve kendi kişisel sarsıntısı ve karmaşasından dolayı bunu başkasına da yaşatmak ve çektirmek istemiyor.

Bu veriyi ve önermeyi son yıllarda bir çok facebook grubuna ve ayrı ayrı forum ortamlarına götürdük. Tarihsel önemde bir veri ve tarih yıkabilir, tarihi yeniden yapabilir ve tüm dinleri gerçekten çöpe atabilir bir veri.

Yok olmaz öyle şey, bilim var, şu var bu var gibi tuhaf tepkiler aldık gördük. Bu nasıl olur diyorlar... Okumalar sonucunda bu tepkiler buharlaştı ve değişiyor. Okuyup bitirenler hep aynı yakın kaderi ve kederi paylaşıyoruz ki eminim dürüst biçimde okuyanlar olursa onlarda paylaşacaktır... Metni çekinmeksizin tamamlayanlar söylediklerimize net bir biçimde az-çok ikna oluyor ya da evet bu gelecekle iletişim ya da evet bu mümkün olabilir diyorlar ya da demeye geliyorlar.. Kendi çevremizden buna tanığız. Yaklaşık on yıllık internet maceramızdan da buna tanığız...

Bizden kanıt felan istiyorlar biz sadece okuyucuyuz ve biz bunun söylenmesine sadece gülüyoruz artık. Bize kimse referans ya da kanıt göstermedi. Bizse kendi referansımızı ve fikrimizi zaten sunduk.

Okuma yapacak arkadaşlardan, içindekiler zırvalık diye sonlandırmadan tüm yılları ilk sayfadan başlanıp son sayfaya kadar okuma istiyoruz...

Verinin özellikle ilk yıllarının düzensizliğini ve veri tutarsızlığı ve kendi içindeki çelişkilerini biz okuyucular zaten kabul ediyoruz. Bunun nedenlerini sıraladık. İstenirse yine de söyleyelim... Bundan da sözediyoruz. 4. ve 5.yıldan sonra veri ve okumalar az çok yerine oturacak ve keyif vermeye başlayacak diyoruz... Veri neredeyse son yıla kadar okunmadan bir anlamı yok gibi. Çivi çiviyi söker gibi bir gelişim mantığı var orada bunu size tam anlatamıyoruz.

Bu tanıtma zorlukları ve bizden kanıt istenip sorulması ve yok bilim şunu diyor denmesi vb. üzerine;
Biz de dedik ki gruplarınızdan forumlarınızdan en az 3 gönüllü çıkarın. Metni baştan sona tamamlasınlar ve bize ve size dönüp görüşlerini aktarsınlar. Sonra gelecek eleştirilere biz açığız. Bakalım ne oluyor. Hep birlikte görelim bunu...
Biz de bu yargıdan kurtulalım. Siz de bizleri rahat bırakın...

Gelecekle iletişim olduğu söylenen ve bizce zaten gelecekle iletişim olan bir metnin ağırlığıyla yaşıyoruz.. Bize de zor. Sunmakta zor

Bizce onu baştan sona okuyan herkese göre az ya da çok bir ihtimal mutlaka gelecekle iletişim olarak görülme şansı var diyoruz. Şimdi benim bu ölçütle tanıtlama şansım var.

Eğer bunlar-okuyucular teistlerse ricam; okuma sonunda-sonucunda teizmin yerinde yeller esebileceğini ve tanrı inanının net ve mutlak biçimde sarsılacağını bilmeleri gerekiyor. Diğer okuyuculara genel hatırlatmama ise şu. Kişisel gerçeklerinin oldukça sarsılıp değişebileceğini ve belki de hayatlarının bir ölçü de ters yüz olabileceğini bilmeliler. Ancak bu kısım bir şaka hiç değil. bu dikkate alınmalı... Bununla yüzleşip okumalılar... Buna çocuk gibi gülüp geçerlerse de bizden söylemesi...

Biz okuyan arkadaşlarımıza canlı fikirlerini soracağız. İsterseniz sizde sorabilirsiniz. Bize tanık olsunlar... Sadece bizim tarafımızdan sorulan sorulara dürüst yanıt vermelerini isteyeceğiz.

Sadece tastamam bitirme ve özümseyerek tam bir okuma istiyoruz. Gerçek bir araştırmacı gibi ve gerçek bir sorumlu gibi okuma istiyoruz ve rica ediyoruz... Çocukça ve hırçın bir hevesle bu fikte atlanmamasını tekrar rica ediyoruz...
Zorla kimseden bir şey istemiyoruz.
Biz anlamış olsunlar ama lütfen...
Sadece gönüllü-gönüllüler istiyoruz...ve rica ediyoruz.
Bir şeyin peşinde zaten değiliz.
Subjektif çelişmelerimizi aşmak için önerildi.
Okunmanın sonrasında okuyuculardan metin içinden sorulara açık yanıt sağlanarak gerçekten iyi ve dürüst bir okunma yapıldığının çok net bir biçimde tanıtlanmasını istiyoruz. Sadece gönüllü istiyoruz.

Gözleme davetlisiniz..
ya da
Kuralları siz koyun ve değiştirin ..yeni kurallar ya da şeyler önerin bize....

Sana gelecekle iletişim diye bir şey tanıttığıma ve sözettiğime -tanık mısın değil misin?
(Zaten (tanıklık) (tanıtlama) bireysel tanıklığa haberleşmeye ve iletişime indirgeniyor/dayanıyor-kökenleniyor anlamında.
bilgilendirme.


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 14

Kanıt sorunu için "bir" önerimiz
deneyip karar verin ya da grupla görüşün. ama en makulü dan bu grupla iletişim kurmak. Biz dünyanın şurasından burasından (şu şu ülkeden ya da halk grubundan size) yazıyoruz ve burda neler olup bittiğini anlamak istiyoruz deyin. bunu sizin ve orada bir kaç kişinin uydurup uydurmadığını ve sizlerin çatlak olmadığını görmek istiyoruz deyin ve öncelikle tanışabilir miyiz? deyin ... ve eğer gelecekle iletişim diye bir şey varsa emin olun ki bunu bilmek ve anlamak hakkımız ve böyle bir şey varsa ve bu gerçekse kesin olarak bunu bilmek istiyoruz bize bir şeyler sunun deyin... eğer bunun gelecek iletişimi olduğu tanıtlanabiliyorsa ve bize gözlem şansı sunabiliyorsanız ya da bunu dünyaya daha geniş ölçekte de göstermek ve yaymak istiyorsanız da gerekirse biz de yardıma hazırız deyin. sorun sorgulayın, iletişin ve ulaşın . bizler insanız bu en doğal hakkımız bu en olağanıdır.
Amerikaya kendi adınıza somut gözlemci ve iletişimci gönderme fikrini sunun .. İnanın grup buna açık. Tarihsel fikirler bekliyorlar, yardım da istiyorlar
hatta isterseniz davette edin- ülkeniz varsa vatandaşlıkta önerin

bize göster deyin-bize yanıt sağla ve bir fikir sun. sorularımız olsa iletir misin deyin ve büyük kitlesel önemde sorular iletin ve sorulmasını sağlayıp cevapları tartın ya da işbirliği yapın ve tanıt için gözlem-deney için size yardımcı olurlarsa geniş bir grup adına gelecek bilginin yayımı için işbirliği yapacağınızı ve yardım edeceğinizi iletin. fikirleşin..

X ülkeden ve halk grubundan geniş bir grup ve kitle adına temsilen ve sözcü olarak yazıştığınızı ve büyük ve ortak tarihsel amaçlar-çıkarlar ve ortak misyonlar taşıdığımızı, ortak insanlık olduğumuzu -olacağımızı, özgecilik kavramını sevdiğimizi ve bu kavramı önemsediğimizi, önemin büyük insanlık olacağını ve bir kaç forumu da ve büyük bir insan kitlesini de bu işin içine katıp özelde bunları temsil ettiğinizi ve bunu bir deney ve sorgulama olarak düşündüğünüzü ve gruba gelecek yanıtlayıcısını sınamak üzere özel sorularınız olacağını ve sizin için özel bir oturum yapıp yapamayacaklarını geleceğe danışmalarını ve bu ülkede-grupta-halkta bunun geniş bir kitle tarafından bilinip beklendiğini ve istendiğini yazın örneğin. sıkı bir iletişim aracısı ile bunu yapın ve deneyin... en makulü bu

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

YAPISAL
POST 15


Kasyopya Deneyi Transkiriptleri olarak internette yayımlandığı belirtilen içerik üzerine inceleme,değerlendirme

(Bir okuyucu Değerlendirmesi)

Giriş


Temel olarak bu okuma/inceleme ve değerlendirme , "cassiopaean.org" ya da "trcassiopean.org" (ve Türkçe çevirileri ise baskalarinahizmet.com) internet sitesi üzerinden yayınlanmakta olan "Kasyopya Deneyi Transkriptleri" adıyla tanıtılan ve gelecekle (gelecek zamanla) iletişim kurmuş olabileceğinden bahsettiği söylenmesi nedeni ve vurgusuyla birlikte (bu yönde iddia barındırdığı önemle vurgulanarak) ısrarla ya da önemle tarafımıza (ve diğer ilgilelere sıkılıkla) sunulan ve ulaştırılan ve gönüllüleri ya da okuyucularınca -defalarca kez- serbest tarafsız okuma daveti ve inceleme çağrısı aldığımız belirtilen içeriğe yöneliktir.

Metin bütünlüğünün, klasik anlamda, ruh tahtası ya da tablası olarak tabir edebileceğimiz viya tahtası olarak bilinen antik okült aparatla ile denemeler yaparak yıllar süren kişisel ev oturumlarında oluştuğu/oluşturulduğu ve sürecin halen canlı ve aktif işlevsel devamlılığı olduğu ve (sözde gelecekle) haberleşmenin de ve oturumlarında halen güncel olarak sürdürüldüğü ve grubun açık iletişilebilir internet forumları hatta gerçek kimliklikleri ile de erişilebilir oldukları da belirtilmekte ve de öne sürülmekte ve bildirilmektedir.

Bu ne kadar doğru bilmiyoruz. ancak bu konuda serbest bir kanıya varmayacağız ve incelemeye devam edeceğiz..

Kabaca ve hızlıca bir değerlendirme de, bu transkript adı verilen yazımların, yukarıda belirtilen yollarla yapıldığı ve bunların da varsayılan ya da söylenen kişisel ev oturumlarındaki celselerinin (oturumların) kayıtları ve tutunakları olduğunu belirttiklerini söylemek yanlış olmazdı.

Anlaşılacağı üzere metin bir veri bütünlüğüdür ve belirtilen adreslerde transkript olarak belirtilen ve oturum-celse kayıtlarına vurgu yaptığı önsayılan metinlerden oluşmaktadır.

Anlaşılacağı üzere metni sunan ve dağıtan bu kişiler, kendi evlerinde kişisel merak (ve denemeler) üzerine bir viya tahtası ile bilgi edinme, gelecekten ve ruhlardan (ya da kurtarıcı ve mesihlerden haber alma benzeri) izlenimi üzerine oturumlar ve denemeler gerçekleştirirken, sonra sonra tutarlı bir biçimde gelecekle iletişim kurmuş olabileceklerini düşünmekteler..

ya da iddia sav ve içeriğin kendi iç söylevi bu yöndedir.

Aslına bakarsak onların deyimine ve ifade ediş biçimine göre; bir gün bu oturumlar ve celse denemeleri sürmekte iken kendiliğinden oluşan serbest yazım tekniği ve cevaplama trafiği bu önermeyi kendi içinde doğurmuştur ve oluşturmuştur. Gelecekle konuşulduğu önermesi bir ölçüde tahtanın insan-elbirliğiyle birlikte mekanik yazımının bir sonucudur.
Karşı tarafın (ki eğer varsa) kendi kendine kendini gelecek olarak tanıttığını ve taktir ettiği (eğer böyleyse/eğer bir karşı taraf varsa tabi bilemiyoruz) -şimdilik- söylenebilir

Bu ne kadar tutarlı bilmiyoruz ancak incelemeye kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Aslında görülen ve anlaşılan o ki, tablanın karşı tarafında ve cevap verici olduğu öne sürülen unsur ya da öne sürülen serbest metin trafiği ve oluştuğu öne sürülen serbest mekanik/dinamik yazım ve cevaplama iletişimi süresince oluşan metinler bütünü sonucu kendisi ortaya koymaktadır.

- Bahsi geçen tahta nın işleyişi ve oturum sürec
i

Haberleşme ve iletişim orutumlarında, toplanan grup üyelerinin ve kişilerin viya tahtasındaki harf belirteci üzerine ellerini ya da parmaklarını koyması yardımıyla başlayan oturum, düşünce çağrıları ve bildirimleri ile daha önceki deneme ve oturumlarda iletişim sağlandığı öngörülen güvenilir haber kaynağına temas, iletişim istemi ve daveti ile başlıyor.
Tablanın otonom hareket ve haberleşme sürdürdüğüne ikna olunması ve haberleşme için kimlik sorulması ve merhabalaşma aşamalarından sonra iletişim başlıyor ve sorularla sürdürülüyor ve görsel olarakta bu sürecin kaydı tutuluyor.
Sorular bu esnada/sırasında soruluyor ve belirtilen otonom yazdırma-yazım süreci ile beliren ve biriken soru cevaplar kaydedilip sonrasında kağıda aktarılıyor ve web de (ham/katışıksız görüşme transkripti adıyla) -açık-yayımlanıyor ve objektif gözleme ya da tüm diğer ilgililere sunuluyor...

----
Anlaşılan o ki , oturumlara düzenli kişiler haricinde zaman zaman dışarıdan da çok sayıda katılımcı alınmıştır.

Bunun dışında, forum alanlarından okuyucu mektuplarına kadar soru derlendiği, hatta telefonla oturuma katılıp soru sorulduğu, skype aracılığıyla uzak katılıma grup katılımı ve soruları alınmasına kadar örneklemelerle oturumcu ve grup soruları örneklemeleri metin kendi içinde barındırdığı görülmektedir.

- İçerik kendi içinde (tutarlı olarak ve devamla) gelecekle iletişim verilenmesi (geri bildirimi) olduğunu iddia etmekte/beyan etmekte ve öne sürmektedir

- Bu iletişimler için iletişim metodolojisi olarak; viya tahtası (ouja borda-ruh tahtası adıyla bilinen) oturumları ve nispeten de (az sayıda metin içinde olsa ) trans hipnoz erişimleri, kayıtları olarak tanımlanmaktadır

(Kaba olarak,kabaca; viya tahtasıyla ve diğer yolla da gelecekle iletişilip iletişilemeyeceği subjektif bir kanı olmakla birlikte, bu konuda bir önyargı ya da kanı -şimdilik- öne sürmeyeceğiz
içeriğin söylemi ve bahsedilen veri bütünlüğü üzerine, söylem ana-hatlarını ve söylevi-kişiselce değerlendireceğiz)

ancak belki de kuantum kesinsizliğin evreni bize bir oyun oynamaktadır ve bu kozmik bir şakadır.

- Öncelikle metnin veri dinamiği, soru cevap trafiğidir.

İçerik gelecek ile haberleştiğini ve iletişim kurduğunu iddia eden grubun geleceğe sorduğu sorular ve aldıklarını iddia ettikleri yanıtlardan oluşur.
-Sorular genellikle, günlük hayat meselelerinden tutunda, özel devlet meselelerine, varoluşsal tanıklığa, tarih, gizem ve dinsel temalardan, kişisel meraka ve bilime hatta aile özel işlerine ve arabanın bozuk parçasının tespitine kadar çeşitli eksenlerde değişmekte olup, metin fazlasıyla kişisel ve özel veriyi de bünyesine katar ve içerir- barındırır ve değişik soru biçimleri ,tipleri kullanıldığını söylemek yanlış olmaz.

Soruş olarak herhangi bir protokol metodoloji üzerinde durmaz ve özel bi hedefe yönelmez.

İlk yılların verileri sonraki yıllarda yalanlanır ve değiştirilir. Subjektif çarpıtmalar ve bozunumlar da olduğu/olacağı ve bunlara bazen de gelecek tarafında kasıtlı biçimde müdahale olmadığı da öne sürülür. Nerdeyse tamamen subjektif kayıtlardan oluşmuş bozuk celseler ve geleceğe temasın dışlandığı bir çok celse kaydı ve yüzde 27 lik subjektif hata payı ya da bilinçaltı saptırma da genel olarak saptanır ve metnin kendince içerilip kabul görür.

ve herhangi konu üzerine uzmanlık ve stratejik ya da odaksal veri alma fikri ve böylesi bir bilgilendirme vb. anlayışı ve böylesi bir veri trafiği yoktur.

Yukarıda sayılan nedenlerle burada ev işi celse ve ev işi amatör grup ruhlu gündelik meraklarla yapılan sıradan oturumlar izlenimi buluruz. ancak burda yine de önemli olan içeriğin gelecekle iletiştiğini söylemesidir.

(bunun dışında örneğin ilerleyen dönemde bir (gerçek bir akademik kimliği de olan bir) fizikçinin de katılımıyla birlikte bir miktar fizik evren kavrayış ya da matematiği de bünyesine katan soruş biçimlerine de rastlıyoruz ancak cevaplar pek bizi tatmin edecek cinsten olmayabilir çünkü karşı taraf (gelecek bizi öğrenmeye yönelttiğini bu yüzden bu direkt cevap sağlamak yerine çoğu zaman ipuçları ve değişik yönelim biçimleri sağladığını önsayıyor. Aşağıda bu konuya biraz değineceğiz.)

Yanıtlayıcı Üzerine İnceleme

(Burada gelecek olduğu varsayılan yanıtlayıcı mentinleri kendi içinde incelenirse, (varsayılan geleceğin ve gelecek yanıtlayıcının) kendini direkt bir bilgi vericisinden/sağlayıcısından çok öğrenmeyi öğretici bir yönelimle ve sunumla tanıttığı-bildirdiği ve aktardığını ve yanıtın ulaşacağı bizleri de geçmişte öğrenen kendileri (ya da bağımsız varlık subjeleri ve özneleri olarak ) tanımlarken, bizim buradak i-geçmiş- öğrenme bilincimize ve deneyimimize de saygı ve müdahalesizlik ifade ederek değişik bir yanıt biçimi kullandığını (pek az yanıt sağladığını) söylemek yanlış olmazdı. )

Yanıtlar, açık berrak kısa ve özdür ve oldukça nettir.

Bazı cevaplar es geçer ve sonra verilir ya da hiç sağlanmaz ve verilmez. Anlaşılan o ki metin kişileri yönelttiğini ya da öğrettiğini önsayıyor ve belirli bir öğretim ya da soru yanıtlayış tekniği izliyor. Bu nedenle cevapları belirli bir biçimde düzenlediğini ya da belirli bir metodolojik kalıpla cevap sunduğunu söylemek bilmiyorum ne kadar yanlış olurdu.

Metin kendi içinde yorumlanırsa;

Buradaki yanıtlayıcı, varlığın, zaten geçmişte doğal öğrenmelerden geçmiş süzülmüş uzak gelceceğini ifade ettiğini öne sürer
ve bu durumda kendi geçmişine içrehberliğini -haberleşmesini temsil eder.

Bu durumda, birincisi geçmişe müdahalesizlik ya da sınırlı ve optimum müdahale bilinci taşımakta olduğunu önsayar.

. Bu çıkmazı bizde tam anlamamakla birlikte açıklamak oldukça güç.

Yanıtlayıcın buradaki işlere ve doğal öğrenmeye aslında pek karışmayan, özgür iradeye ve subjektif tutuma saygısı olan ve bu nedenle sorulmuş her soruna ve soruya mutlak bir yönelimle yanıt sağlamayan ve doğal -irade- ilerleme ve öğrenmeye müdahalesizlik bilinciyle uygun öğrenim sunan ve belirli süzgeçlerle ve belirli düzende kısmi ama açık yanıt sağlayan bir profil sunduğunu belirtmek yanlış olmazdı.

Yanıtlayıcı öncelikle her ne kadar az şey verse de sunsa da -bizce- oldukça bilgili ve metaforik bir yaklaşımı var

Oldukça eğlenceli hatta yeri geldi alegorik ve şaşırtıcı, içgörülü ve aslında içaçıcı örneklemeler ve cümleler kurduğuda oluyor
İginç esprileri var ve nasihatbaz yeri geldi.
Direkt yanıtlar öğütler geçiştirmeler ve yeri geldi geri sorularla bize geri dönüyor.
Aslıdan bakarsanız onlarda öğreniyor. Mesela espri yapmayı

Bi çok yanıt öğretmenevi, geçici bir biçimde sağlanmaktadır, olası en kısa ve özgün yanıtlardan biri
-Metin yukarıda belirtilen, sunulan nedenlerle derin, uzun kararlı yönelimli anlatımlar ve (makaleler ya da edebiyat eserleri gibi ) anlatımlar barındırmaz. İçinde bir çok hata ve subjektif çelişkiyi barındırdığını önsayar ve belirler-iletir...
İçinde bilge bir uzak gelecek yada çok uzak gelecek iddiası barındırmasına rağmen bu izlenimde okuyucu beklentilerini karşılayacak ayrıntılı veri barındırmayabilir .

bu durum;

Metnin içinde de belirlenen ve belirtilen özgür irade yasasına (subjektiflik bilincine ve subjektif algıya/alglara ve kişisel eğilimlere öğrenmelere saygı yönelimi ve) uyum bilinci ile belirtilirse, özgür öğrenen özgür varlıklara sonsuz cevap sağlamak sonsuz öğretmek ya da vermek değildir. Kişi (ve kişiler) kendi öğrenme süzgecinden geçmelidir. Kendi doğrularına ermelidir.

bu durum çoğu zaman subjektif algı çelişkilerine girmemek için gerekirse bize yanıt sağlamıyor ikilemi doğurmaktadır.

Anlaşılan o ki tabla ile oturumlar zordur. Enerji ister ve yorucudur da .Öte yandan yine tabla ; uzun yanıtlar ve fazla veri içinde için uygun araç değildir.

Gelişme ve Sonuçlar

Metnin ve yanıtların içerdiği bi takım belli başlı yeni savlar ve türevler (paradigmalar ve olgu sözetme) iddaları aşağıda ayrıca sıralanmıştır./sıralanacaktır...

Yukarıda belirtilen nedenlerle aşağıda sunulacak başlıkların ve konu izlemlerinin metin içinde derinlemesine işlendiğinden sözedemeyiz
ancak -bizce- oldukça yeni ve nadir ve oldukça da çarpıcı kavramlar /barındırmalar var
Bu kavramlar kimi zaman kısa bir cevap ögesi, konu bahsi , terim olarak kullanma kadar kısa ve nadir de olsa işlenmiştir

Metnin herhangi bir giriş başlangıç savı önermesi ya da kontrollü veri bütünlüğü ve istemi ve bir sonuç beklemi bu yönden bir amacı ve hizmeti sonucu ne yazık ki yoktur.

.......24.11.2016...

-gelişiyor-

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

YAPISAL POST 16

(Kasyopya nedir? üzerine sohbet düzenli ve başkalarına anlatma düzenli bir tanıtım incelenmesi ya da tarihin masal olanı)

Arkadaşım nedir bu Kasyopya dalgası bi hakaten anlatsana bize?

valla bu arkadaşlar (bu işi yapanlar) işte öyle gündelik meraklarla, tarih, bilim, gizem felan gibi okumalar yapan sıradan insanlar .
ve dinsel vurgulara fazla kendilerini kaptırmışlar sanırım. Psikoloji bunu tanımlayacaktır
Özellikle tarih ve dinsel tarih meraklısılar da.
biraz da hipnoz felan gibi işlere bulaşıp deniyorlar.

Bir gün bu işin baş aktörü olarak görülen Laura, bir arkadaşına hipnoz yaparken ,hipnoz sırasında arkadaşı bir dalganın gelip herşeyi alt üst ettiğini gördüğünü söylüyor ve bir dalgadan bahsetmeye başlıyor.

Bu ona tuhaf geliyor. O günden sonra uykuları kaçan Laura o dalganın peşinde... cassiopaean.org ta bu konu işlenir.

Bunların Amerika da kendi okuma tartışma grupları var. Burada ayrı ayrı şeyleri birlikte okuyup toplanıp sonra görüşüyorlar.
Benzer kimselerin örgütlenip buluştuğu kiliseleri var.
Daha sonra bu Laura dediğimiz arkadaş bu yolla Frank adında yine benzer ilgileri ve merakları olan bir arkadaşla tanışıyor.

Bu arkadaşlar, "Ra Material" adıyla internette sunulan ve kitaplaştırılan ve "uzak gelecekten bir bilinç ve bellek kümesi" ile iletişim kurulduğunu belirtilen bir içeriği de okumuşlar..

Başlangıçta Laura ve Frank, birlikte okudukları; Ra Material adındaki trans hipnoz altındaki birine soru/cevap denemelerinden oluşan bu içerikten yola çıkarak kendileri de buna benzer denemeler yapmak ve benzeri veri almak istiyorlar..
Hem bu Laura dalganın peşini de öğrenmek istiyor..

Daha sonra bunlar düşünüp taşınıp araştırınca , bubun için en kolay ve cazip yol olarak ruh tahtasını buluyorlar . Teozofik ve okült bilgi için kullanılan eski bir yöntem bu tahta işi..
Gelecekten ve ruhlardan bilgi sormak gibi .

Frankle birlikte Laura arada bir tahtanın başına oturarak benzer bir şeyi denemeye başlıyorlar.
Ve tahtanın başına oturup İsayı seven dost ruhlar, ya da dost ve iyi olan bilgi vericiler aramak gibi çağrışımlarla tahtanın başına oturuyorlar.

İk iyıl boyunca bu tahta hiç doğru düzgün bir şey yazmıyor..ve bunların eline hiç doğru düzgün bir şey geçmiyor. Ev fincan celseleri gibi ufak ufak kıpırdamalar oluyor.
Ama işte tabla oynuyor ya, bir şeyler oluyor ya ve merak var ya... Merak ve heyecan olacak ki; nolur nolmaz her fırsatta yeniden oturuyorlar tahta başına...

Neyse işte sonra ne oluyorsa oluyor bir gün bu tabla her zamankinden başka bir türlü dönmeye ve yazdırmaya başlıyor . Onların anlattıklarına göre
ve doğru düzgün bir cevap geliyor/gelmeye başlıyor....

Daha sonra onlara göre ise bir tahtayla (tahta parçasıyla) bu iş birden oluyor ve kısmen ve şansa/tesadüfe gelecekle haberleşiyorlar..
Aslında onların aradığı ;çocuklarını koruyabilecek bilgi veren ve İsayı seven-sayan, yardım ve bilgi alınabilecek birileri/bir şeyler.

Ama işte tahta dönünce kimsiniz sorusu ? sürecin kendi içinde
-biz senin geleceğiniz; biz siziz; biz seniz; biz gelecekteki seniz ve siziz; gibi yanıtlanıyor
ve nerdensiniz sorusu da? aslında her yer ya da aktarım noktası olarak Kasyopya kullanıyoruz olarak yanıtlanıyor

...

23.11.2016

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


YAPISAL POST 17

-Bir Okuyucu Vicdanı Adına-

Arkadaşım/Arkadaşlar

Bu metin küresel düzeyde ulusal güvenlik bilgisi barındırmaktadır.
Bu küresel bir şaka değildir.
Artık okuyorsanız uyanmalısınız ve lütfen bunu ciddiye alın.
Bu uyanmak ve kendine gelmek için tarihsel bir fırsat..
Bu adamda kim ve kim oluyor da demek teknik ve resmi zaman kaybından başkası değil..

Milli güvenlik sorunu olduğunu düşünüyoruz..
Aynı zamanda milli/ulusal güvenliksel bilgi sorunu olduğunu düşünüyoruz..kesin..

Gerçekten küresel düzeyde ciddiye alınması gerekli mili güvenlik bilgisi içeriyor...
İstiyorsanız bunu açabiliriz.. İstenirse okunabilir.

Bunu ifşa edecek fiziksel referanslar da metin de mevcuttur.
Bu şaka değil.. Bu adam deli falan da değil
Bunu yazan deli meli değil

İkincisi tabi ki teizm/ monoteizm için mutlak olarak tehdittir.
mutlak olarak.nokta
Bu metin yayılarak ve duyarlı okuyucu iletimleri ile de küresel düzeyde savlanarak ve yayılmaya devam ederek bu tehdidi er ve geç geniş zamanlarda oluşturacaktı.

Eğer gerçek halka yayılırsa ve açıklanırsa muhtemelen teizmde tarihin sularına karışacaktır.

Şu an muhtemelen deli saçması sanılan ve gözardı edilen bu satırlar için ne denebilir ki!

Bu açılan konu büyük ölçütte bir travma biliyoruz..
ya da beklenmedik ölçütte bir bildirim biliyoruz. haklısınız ama öyle ...

Bunu bir deli beyanı olarak alıyorsanız durmalısınız.önemlerinizi düşünün ve hayatı gözden geçirin.

Okuyorsanız bunun resmi bir tesadüf olacağına inanmıyoruz. Tarihsel bir kaderdir ve kader ortaklığıdır..

ancak milli ya da küresel güvenlik ve bilgi denilen bu teizmin fedasının da önüne geçiyor..
Bunu önemsiyoruz..
Ulusal güvenlik ilgilerini ve küresel ciddiye almayı ve buna karşı çözüm üretilmesini ise birincil önemsiyoruz

Teizm ve sahte dincilik/tanrıcılık er geç feda edilecektir , edilmelidir sonuçta. Bunun ılımlı yolları ve zeminleri araştırılmalı. İnsanlık bunu görmeli ve birleşmeli...
Biz hiç şaka yapmıyoruz ..

Yüzde 1 mi 3 mü olduğu belli olmayan zaten ölümlü azınlığa ve elite hizmet etmeyeceksek metin içeriği duyrulmalıdır.nokta

Eğer hükümetler ve ilgililer işbirliği yapacaksa teizmi güvenli biçimde felsefe, dinsel sorgular, bilimsel bulgular, tarihsel okumalar ve referanslar ve arkeolojik kazılar -bulgular , insani değerler vb. kılığı altında aşamalı olarak yıkmalıdır/yükünü gidermelidir ve yıpratmalıdır. Geniş özgürlükler sağlanmalı ve bilgi yayım özgürlüğü gelişmelidir.
Dinsel çatışma sonlanmalıdır.

Yere tapınç, din kavgası-din ve tanrı üzerinden insan tehdidi ve cehennem miti kaosu vb. karanlık acilen bitirilmeli ve durdurulmalıdır. Böyle bir dinsel miti (tapınç ve yere kapanmalı) ritüeli tanımadığımızı ve gelecek için onaylamadığımızı ve bunu dünya da istemediğimizi bilmelisiniz.
İnsan varlığı olarak böyle bir şeyi onaylamıyoruz.onurlu bulmuyoruz..
Karşı dinsel bilgi üretilmelidir.

Eğer hükümetler, yetkililer ve ilgililer tebdir almayacaksa ve bizi duymazdan gelecekse; duyarlılıkla ve artan baskı ve tedbirlerle biz bunların üzerine gitmeye devam edeceğiz merak ve şüphe olmasın..

Ilımlı din bilgini mi yetiştirirsiniz bilim mi yaparsanız ne yaparsanız yaparsınız. Gelecek için daha büyük kaoslar istenmiyorsa resmi ve gerekli görülen tedbirler acilen alınmalıdır.

Bu küresel bir tehdit değil de olan biten işlerin farkında olan bir kaç kişinin resmi vicdanıdır. hem yardımıdır hem yardım talebi ve istencidir.
Belirtilen küresel ölçütte bilginin ve bilimin/bilmenin altında zaten yıllaryılı ezilmiş, susmuş, boğulmuş ve yıpranmış/yıpratılmış, can beden saçmalığını zaten çoktan bırakmış ne yapacağını bilmeyen sessiz yüzbinlerin tarihsel çıkmazı sonucu üretiliyor..
Okuyorsanız kendinize gelin lütfen..

Küresel örgütleriniz, saçmalıklarınız ve yapay güçleriniz devletleriniz ve ordularınız, resmi kurumlarınız, şan şerefleriniz hiç bir şeydir.. siz insan varlıklarısınız sadece. kendinize gelin. ölüp giden benden, devletinin, ülkenin, vaadinin, menfaatinin ne farkı var...

Bu -bilgi- başlı başına kendi kendinden bir küresel güçtür.

Bunu dünyaya açıklamaya gönüllü bir ülke, açmaya ve ifşaya gönüllü insanlar, ülke temsilcisi ya da halk gücü resmi olarakta bunun gücünü yeniden sınayabilir..
Bunu tekrar hatırlatmayı tekrar borç biliyoruz..sınayın...

Bizler ölümlüleriz. kendini kim ve ne sanıyorsun kendine gelmelisin

Hayatı umursuyoruz.kahrı ve yalanı değil.

Metnin Amerika ve İsrail-i bilişim/bilgi yoluyla ve kanalıyla dize getireceği ve zora sokacağı, küresel çıkarları ve komploları ifşa edeceği , teizmi/monoteizmi ise tarihten sileceği, insanları birleştirebileceği ve tank ve topları susturacağı ve bir kaç ülkeden bombadan güçlü olduğu konusunda ve insanlığın bağrını yarıp çıktığı ve birilerinin bu taşın altına ciddi ciddi el atması gerektiği konusunda hiç şaka yapmıyorduk..
Hala da yapmıyoruz.
Göreceksiniz -bekleyip göreceksiniz ve bekleyip görün..

Kamusal sorumluluk duygusu taşıyanlara ve vicdanlara sesleniyoruz

Okuyup beni anlayabilen var mı?

Bu metin, ne kozmik kozmolojik bir şakadır ne de new age bir saçmalık yığınıdır ne de başkası...
Halk gücüdür-insangücüdür ve resmi emek yemek ve halkgücünün resmi temsilidir...sonucudur da...

______

Okuyan okuduğuna okuyacağına pişman olabilir ve büyük ölçüde bilgisel aydınlanma ya da farklı tepkimeler geliştirebilir.
Bu eski hayatını ve düşünme biçimini belki de rahatını ve rahat uykusunu nerdeyse feda gerektirebilir.
Açıkçası aklı başında birinin bunu okuması büyük özveridir de...
Ve sonrasında kendinizi dünyayı tehdit ederken ya da kurtarırken ,uğraşırken bir şeylerle bulursanız da şaşmayın şaşırmayın....

Sevgiler Saygılar...

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ARA POST 18

METNİN BİREYCİLİK TERSİNİ YANİ ÖZGECİLİK, BAŞKACILIK BAŞKALARINACILIK BENZERİ KAVRAMINI BAĞRINDA BARINDIRMASI/TAŞIMASI


"kitleler ve gruplar onlar için açılan (tarihsel yolu) özgecilik yolunu (başkalarınayardım ve diğerlerini de gözetme yolunu) takip ederlerse rahat olacaklar...." - Kasyopya Deneyi

Deneyin ve verinin ana söylemlerinden biri de bireysellikten geçilerek BAŞKALARINACILIK (Benecilik/banacılık tersi) gelişim yani Özgecilik kavram barındırmasıdır.

Metnin içerdiği ana kavramlardan biri de evrensel "ÖZGECİLİK" tir..


-Açılabilir, genişletilecek-

--------

YAPISAL POST 19

Kasyopyanın Ortak Mülkiyet ya da Mülkiyetsizlik İçermesi

Tüm varolanların ortak mülkiyeti hepimizdedir ( herşey de ve herkestedir)- Kasyopya Deneyi

Buna dair yorumu;m-uz

Varolan herşeye ortak sahibiz ya da varolan herşey varolan herşeye ve dolayısıyla birbirine ortak sahiptir/mülkiyettir. (Kendine sahiplik ve kendine mülkiyet tersi) (noktaları dansederken yerinde duramazken genişleyip sönerken ,bir görünüp bir kaybolurken ve ve renk değiştirirken düşünün)

Yani varolan herşey varolan herşeye mülkiyettir/mülktür bunu tersten okuyun (ve bunu bölmeyin/bölümlemeyin)
varolan herşeyin mülkiyetindesiniz ama varolan herşeyin mülküsünüz-mülkündesiniz
(bölünmüş mülk sorunsalı, müstakil mülk ve müstakil ben/benlik sorunsalı)
Varolan herşeyi de (madde ya da tersi eşit) bir ölçü de birgil/bircil mülkiyetiniz bünyesinde taşıyorsunuz
Varolan herşeyin de sahibisiniz sahibiyiz
Biz ya da siz ya da sen tüm evrenlerin ve tüm evrenlerinde sahibiyiz ve bizler yaratıcılarız ve tüm evrenlerinde yaratıcılarıyız
Teolojik aklı bırakın ve terkedin lütfen

Kasyopya bunu anlatıyor işliyor. İşte korkulmasının sebebi de bu... olmalı...sanırım...
İyi okuyucuya, irdeleyiciye ve çözümcüye ben mülkiyetinin tersini aramayı, irdelemeyi gösteriyor ya da okuyucu yüzleşmek zorunda kalıyor/bırakılıyor eğer metin içine düşerse ve girerse ve felsefi taban da varsa
yolunuz açık olsun-kolay olsun

,Okursanız er ya da geç ben kavramıyla ve (onun) mülkiyetiyle de (mülksüzlüğüyle de kimin olduğuyla da) yüzleşmek zorunda kalacaktınız ve geçmiş olsun...
Ben herşeyim/herşeydenim/herşeye (diğer şeylere ve tüm olana ait ve) dairim ve içkinim/dışkınım vb. eşit.
Ben kendinindir ve ben evrenindir'i inceleyin lütfen...
Ben diğer şeylere de ait ve dair. tüm olanlara da ait ve dair/içkin

Kasyopyadaki gelecek tanığı ya da gelecek toplam tanıkları (ve gelecek toplumu ve onun belleği) ben senim ve biz siziz diyor. eşit
Biz tanrıyız diyen yok, biz şuyuz diyen yok, uzaylı yok, new age felan yok .İyi okumanın etkisi bu, iyi okuyucuda ve iyi çözümde tek etkisi ve sonucu bunu üretme ve bu saydıklarım oluyor..
Mülksüzleşme
İnanma deniyor,. İyi inanma da o halde bunu getirir işine geleni getirmezse şimdi bunda ne var?
Marksizmi yeniden ürettik

Devrimci bir kitle onu (Kasyopyayı) okursa neler olacağını -artık- biliyorum/seziyorum ve görüyorum diyelim ya da bunun ön-ipuçlarını zihnimizde elde ettik ve bunu (değişimi kısmen etkileşimi de) son 3-5 ayda da gözlemledik sanısındayız/sanıyoruz sadece sanıyoruz bunu....
ama
Son 3 yıllık celse grafiği ve çöp celseler son 2-3 oturumda birden değişti gelişti (soru ve içerik teması gelişimi var) bunu gördük

Tam adrese teslim hiç yanılmıyoruz ve kararlılıkla devam edeceğiz.biliyoruz....-
(Marksistlerin üzerine süreceğiz anlamında..hata payı yok-ıskalama yok..)

Devrimci bir kitle onu (Kasyopyayı) okursa (ve hatta sahiplenip göze sokarsa -ya da alırsa kullanırsa-işlerse...)

Bir de

Alıntılamalar

S: (L) Pekala. Yatakta uzanıyordum ve uyuyamama ile ilgili endişe duyuyordum. Bildiğim bir sonraki şey, yatağımın üzerinde havada olduğumu hissetmemdi. Gerçekten öyle miydim?
C: Hayır. "Ben" diye ifade ettiğinde, tüm varlığını ifade ediyorsun. Herhangi bir tanımda kişinin varlığıyla ilgili birden çok faktör vardır.

---

C: Konu şu ki: Farkındalığını, çok uzun zaman önce varoluşunuzu hapsetmek için ekilmiş olan monoteist felsefelerle doldurmaya son ver. Öğrendiğin bunca şeyden sonra bir kaynağın, bir liderin, bir temelin, bir denetmenin vs olmadığını hala göremiyor musun? Sen, farkındalık profilin içerisinde, tam olarak tüm yaratılışın içerisinde var olan tüm güce sahipsin!! Kesinlikle tüm var olan, var olmuş ya da var olacaklara sahipsin, bilincinin içerisinde. Tek yapman gereken onu nasıl kullanacağını öğrenmek ve bu olduğunda sen harfi harfine, tüm olmakta olan, olmuş olanlar ve olacak olanlar olacaksın!!!!!!!!

C:Başkalarının seni yolundan alıkoymasına/engellemesine asla izin verme. (ve sanırım asla pes etme anlamında!)
Seni gerçekten uzaklaştıracak pek çok girişime maruz kaldın.

S: (L) Eğer bu bilgileri insanlarla paylaşacaksak, bunun...
C: Direnç ve müdahale ile karşılaşacaksınız. Direnin.

C: Pes etmeyin! Lineer olmayan sisteme olan girdiniz paha biçilmez!

C: Sabır faydalı olur!

C: Sabır faydalı olur, baskı değil.

S: (L) İnsanların yapabileceği veya yapmasını tavsiye ettiğiniz herhangi birşey var mı?
C: Bekleyin. Herkese mesaj: Pesetmeyin! Sabır faydasını gösterecek! Engellerin oluşturulması ve yerleştirilmesi binlerce yıl aldı. Bunları birkaç ayda yıkabilirsiniz! Bunu yapın!
ve bunun genişletmesi
(Ekleyenin Notu: Buradaki kimi cümle ve girdi teoloji tersi paradigma girdisi ya da teolojik tabanın esnemesine (çözünümüne, dağılımına ve değişimine) yönelik ve yolaçıcı (nötrleyici dengeleyici karşı) cümle tabanı olarakta alınabilir. Gücü etkisinde denilebilir. Bir çok bakımdan da yorumlanabilir. Düşünsel etkisi ve irdemi üzerine söylenmiş/üretilmiş içerik ve sözdizini de olabilir. Eşittir.Aynıdır.. Daha sonra bir celse de örneğin aşağıda sunulan okul terimi üzerine bir çelişme/sorun yaşanıyor..
Ayrıca çevirici aşağıda lessons için dersler diyor ancak "All there is is lessons," ta ki lessons ın pay/paylama, hisse, ibret, sınıf vb. gibi çevrimleri de var. Bu cümle tam nasıl yorumlanmalı bilmiyoruz. Biz bu çeviri için ve yerine bilmece/bulmaca, kurgul problem, (girift enerjisel) düğüm gibi bir alegori ve öğrenimler, edinimler, kazanımlar, kavrayışlar -sonuçlar vb. gibi ek çevrim vurgularını da katkı olarak önerdik... )

C: Duygularını bulandırdılar.
S: (L) Şimdiye kadar en iyi atışları bu muydu?
C: Evet.
S: (L) Peki daha kötüsü olabilir mi?
C: Her zaman daha kötüsü olabilir.
S: (L) Yani her zaman çok dikkatli olmamız gerekiyor, öyle mi?
C: Başkalarının seni yolundan alıkoymasına kesinlikle izin verme. Seni gerçekten uzaklaştıracak pek çok girişime maruz kaldın. Şimdi birkaç bildiri geliyor: Dur. Varolan herşey sadece birer derstir. Bu sonsuz bir okul. Herhangi birşeyin varolmasının başka hiçbir amacı yok. Cansız madde bile öğreniyor. Herşey bir "İlüzyon". Her bir birey aklında tüm varoluşa sahip. Şimdi bunu biraz düşün. Her bir ruhun gücü sonsuz ve eğer nasılını bilirse tüm mevcudiyeti yaratabilir veya yokedebilir. Siz ve biz ve diğer herkes, varolan herşeye ortak sahip oluşumuzla birbirimize bağlıyız. Eğer istersen yeni evrenler yaratabilir ve o evrenlerde yaşayabilirsin. Hepiniz içinde yaşadığınız evrenin bir kopyasısınız. Aklınız varolan herşeyi temsil ediyor.

Ne kadar çok şeye erişilebileceğini görmek "eğlence."

S: (L) Ne kadar çok şeye erişilebileceğini görmek kimin için eğlence?
C: Herkes. Zorluklar eğlencedir. Aklının sınırı nerede sence?
S: (L) Nerede?
C: Biz sorduk.
S: (L) Sanırım bir sınır yok.
C: Eğer sınır yoksa, senin kendi aklın ile başka herhangi bir şey arasında fark nedir?
S: (L) Eğer nihayetinde herşey birse, sanırım bir fark yok.
C: Doğru. Eğer iki şey mutlak olarak sınırsızsa, o iki şey tamamen aynı şeydir.

A: Absolutely don't let others distract you. You have suffered many attempts at distraction away from truth. Now follow some proclamations: Pause. All there is is lessons. This is one infinite school. There is no other reason for anything to exist. Even inanimate matter learns it is all an "Illusion." Each individual possesses all of creation within their minds. Now, contemplate for a moment. Each soul is all powerful and can create or destroy all existence if know how. You and us and all others are interconnected by our mutual possession of all there is. You may create alternative universes if you wish and dwell within. You are all a duplicate of the universe within which you dwell. Your mind represents all that exists. It is "fun" to see how much you can access.

google çeviri ile

C: Kesinlikle başkalarının sizi rahatsız etmesine izin vermeyin. Gerçeklerden uzak, dikkat dağıtıcı birçok girişimde bulundun. Şimdi bazı açıklamaları takip edin: Duraklat. Tek var olan dersler. Bu sonsuz bir okul. Hiçbir şeyin var olması için başka bir sebep yok. Hatta cansız madde bile hepsinin bir "İllüzyon" olduğunu öğrenir. Her birey zihinlerinde tüm yaratılığa sahiptir. Şimdi, bir an için düşünün. Her ruhun hepsi güçlüdür ve nasıl yapılacağını biliyorsa tüm varlıkları yaratabilir veya yok edebilir. Siz ve biz ve diğer tüm var olanların ortak mülkiyeti ile birbirimize bağlıyız. İsterseniz ve içinde yaşarsanız alternatif evrenler yaratabilirsiniz. Hepiniz içinde yaşadığınız evrenin kopyası. Zihniniz var olan her şeyi temsil eder. Ne kadar erişebileceğini görmek "eğlenceli".

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 20

Kasyopya Deneyi Olarak Sözedilen Metinden Tarafsız Bildirimler

________________________________________
(S: Soran - C: Cevaplayan (ya da Kasyopya Adı Alan/Verilen Gelecek Yanıtçısı Yanıtlamaları))

--

S: Kimsiniz?
C: Biz gelecekteki siziz.

S: Kiminle iletişim kuruyoruz ?
C: "Biz siziz" ve "Biz gelecekteki sizleriz "

S: Dünyadışı mısınız?
C: Size göre evet (,sadece size göre, sizin bakış açınıza göre)

S: ............
C: Siz ve biz ve diğer herkes, varolan herşeye ortak sahip oluşumuzla birbirimize bağlıyız

S. Nerede yaşıyorsunuz?
C: Teknik olarak her yerde ve her zamanda. Tüm oluş katmanları. Spesifik olarak 6. varoluş düzlemi katmanı/6. oluşsallık yüzeyi, basamağı (6. düzlem; bilinç/biliş düzlemi)

S:Bize Nereden/Nasıl aktarım yapıyorsunuz?/sağlıyorsunuz?
C: İletişim sağlamak için (size göre) Kasyopya yakının da bir pulsar açıklığını kullanıyoruz.. (Ekleyenin notu: Daha sonra zaman/mekan gibi bir gerçekleme yada sınırlama olmadığı da içerilir.)

S: Neden bizimle iletişim kuruyorsunuz/kurdunuz
C: Siz çağırdınız (doğal istek) ve (siz yardım ve iletişim kurmak) istediniz

S:Bize nasıl yardım edebilirsiniz?
C: Bilgi vererek.

S:...........
C: Bu iletişimde amacımız varlığımız kanıtlamak değil, doğal yoldan ilerleyişinize ve evriminize öğrenmenize katkı sunmak/ yardımcı olmak

S:Neden bize (kötü durumlara karşı) yardım etmiyorsunuz?
C:Bunlar subjektif yaklaşımlar ve ediyoruz. Size bilgi vererek . Sizi ancak bilgi koruyabilir ve ancak bu yolla öğrenebilir ve ilerleyebilirsiniz. Bundan fazlası doğal oluşa ve doğal ilerleyişe (ve subjektif özerk iradeye) müdahale etmek olurdu

S:Nasıl korunabiliriz-kendimizi (kötü durumlara karşı) nasıl savunacağız
C:Bilginiz artırarak ve bilgi edinerek. Ancak bu yolla, bilgi öğrenme ve doğal gelişim yoluyla korunabilirsiniz-bilgi korur.Tüm yapmanız gereken bu. Bilgi edinmek... Bilgi tüm öğrenmelerin anahtarıdır

S:Bizden ne yapmamızı istiyorsunuz?
Doğal ilerleyişinize devam edin/ Size doğal geleni yapın..

S:Bu veriyi/veriyle ne yapmamızı istiyorsunuz?
C: Kitaplaştırın ve (dağıtın) -şimdilik- diğerlerini, diğerlerimizi dolaylı yoldan bilgilendirin (diğerleriyle paylaşın) ve paylaşılana kadar bu kendine servistir KH tır.. (Ekleyenin Notu: KJ yani kendine almadır/vermedir.. kendincecilik/banacılık ve kendine dağıtım ya da çıkarcılık ve benciliktir de denilebilir..)...

S: Bilgi bizi nasıl korur?
C: Bilgi sizi varoluştaki tüm engelleme/genel koruma korunma tekniklerine yöneltir

S: Yaklaşmakta olanlar için herhangi hazırlık yapmamız gerekiyor mu? ya da ne yapmamızı öneriyorsunuz?
C: Bu doğal bir süreç hazırlığa gerek yok ve evrimleşmeniz için herhangi bir yardıma ihtiyaç yok.

S: (L) Peki biz bu doğal ilerleyişin bir sonucu olarak silinip gidecek miyiz?
C: Belki. Özel olduğunuzu düşündüren şey nedir?

S: Einsten'ın ötesine geçer geçmez her tür sorun başlıyor. Günümüz toplumundaki politik sorunlar. Bu hususta söyleyebileceğiniz herhangi birşey var mı?
C: Politik sorunların kökeninde, medeniyeti kontrol altına almak amacıyla, zaten sınırlı koşullarda elde edilen bilgiyi kontrol altında tutma çabası var.

S: (L) Bilinç ile madde arasındaki bağlantı nedir?
C: İlüzyon/Yanılgı/sınırlama.

S: (L) İlüzyonun özelliği nedir? Bu bağlantının mevcudiyeti ilüzyon.
C: Hayır. İlüzyon, bağlantının olmaması.

S: (L) Yani diyorsunuz ki, buradaki ilüzyon, arada ayrım olduğunun sanılması. Arada fark yok, aynılar, öyle mi?
C: Evet.

---

S:.....................
C: zaman sizin için doğruluğu/geçerliliği olan bir ilüzyon.

S L) Peki diğer ilüzyonlar/sınırlamalar nedir?
C: Monoteizm; sizden ayrı, mutlak güce sahip bir varlığa inanç.

S:............
C: Kaynak mı ? Böyle bir şey yok.

S: (L) Yani Baş Yaratıcı diye bir şeyin olmadığını, varoluşumuzun bir orijini ya da kaynağı olmadığını mı kastediyorsunuz ?
C: Baş Yaratıcı sensin.

S: (L) Ama bu çok ezoterik… Şeyden bahsediyordum…
C: Konu şu ki: Farkındalığını, çok uzun zaman önce varoluşunuzu hapsetmek için ekilmiş olan monoteist felsefelerle doldurmaya son ver. Öğrendiğin bunca şeyden sonra bir kaynağın, bir liderin, bir temelin, bir denetmenin vs olmadığını hala göremiyor musun?

Sen, farkındalık profilin içerisinde, tam olarak tüm yaratılışın içerisinde var olan tüm güce sahipsin!! Kesinlikle tüm var olan, var olmuş ya da var olacaklara sahipsin, bilincinin içerisinde. Tek yapman gereken onu nasıl kullanacağını öğrenmek ve bu olduğunda sen harfi harfine, tüm olmakta olan, olmuş olanlar ve olacak olanlar olacaksın!!!!!!!!

S: (L) Bunların hepsi mükemmel ve kulağa harika geliyor, küçük bir husus dışında. Aynı zaman da dediniz ki; monoteist konseptler, bunu bilmemizi engellemek için bize EMPOZE edildi. Ve eğer hepimiz söylediğiniz şeysek, bize böyle nahoş bir şeyi empoze edebilcek bir şey nasıl varolabilir ?
C: Seçimler, arzu temelli dengesizlikleri takip ediyor

S: (L) Eğer durum buysa, neden herhangi biri ışıkları söndürüp ilüzyona bir son veremiyor, ve herşey hiçbirşeye dönüşmüyor ?
C: Öncelikle, herşey hiçbirşeye dönüşmez. İkinci olarak, bazıları halihazırda herşeye dönüştüler.

---
S: ...........
C: Sizin ölçümünüzle 7000 yıl ÖNCE bir çölde ya da büyük bir ormanda aşıyorken bu sürüngen "ahbaplar" gümüşi nesneler içinde gökyüzünden inip
binlerce yıl sonrasından teknoloji harikaları gösterip bir de tüm bunların üstüne size KALKÜLÜS, GEOMETRİ ve ASTROFİZİK öğretseler etkileyici olmaz mıydı

S: Gerçekten de olan bu muydu
C: EVET

-devam edecek-

"KASYOPYA DENEYİNE İLİŞKİN SORU CEVAPLAR" BAŞLIĞINA ÖNCÜL TASLAK 2



-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

POST 21

Kasyopya Deneyi Olarak Sözedilen Metinden Tarafsız Bildirimler 2


C. Asla unutmayın, bu iletişimin temel amacı, kişisel faaliyetler ve bilgiler değil, "-tüm- herkese" evrensel öneme sahip bilgiler aktarılmasıdır.
(tek başınıza sahiplenmeyin.!!!)


S: ......
C: Kasyopya.
S: (L) Elbette bunun (Kasyopyanın) YAŞADIĞINIZ yeri belirtmediğini sadece gözlemsel (izafi) aktarım noktası olduğunu biliyoruz/kavrıyoruz... Tamam,


S: Amacım nedir?
C: OLmak!

(21 Kasım 1998)

--

S. ( Bu temasın amacı/sonucu nedir?
C. Öğrenmenize, bilgi kazanmanıza, böylece korunma sağlamanıza ve böylece ilerlemenize yardım etmek.

S. Kasyopyalılar bu temastan ne sağlıyor?
C. Size yardım ederek sizinle ve diğer herşeyle birleşme ve böylece büyük döngüyü tamamlama kaderimizi gerçekleştirmeye doğru ilerliyoruz.

S .Bu sizin için mümkün olan tek olasılık mı yoksa en iyi olasılık mı?
C . Her ikisi.
-
S. Bize yardım etme amacınız bu mu?
C. Bu doğal bir süreç.
-

C.Tüm yanıtları bizden istemek yerine, sorunun yanıtını bu şekilde keşfetmek doğru yol. Cevapları kendi içinizden çıkarma kapasitesine sahipsiniz. Yardım etmekten çok mutluyuz ama amacımız, gelecekteki kullanım için kendinizi güçlendirmenize yardımcı olmaktır. İlerlemek ve gelişme göstermek,
kişiye çok yardımcı olur. Varolan herşey -- derslerdir. Herşey öğreniştir. Bu nedenle, öğrenmenin en hızlı, en güçlü yolu, bu amaçla kendi yeteneklerinizi kullanmayı öğrenmektir. Bize sorular sormanıza izin veriyoruz ve bu da yardımcı oluyor ama tüm bilgilerin bu tek kaynakta aranması, uzunvadede zararlı olabilir. Şimdi, devam edecekseniz, lütfen edin...

--
C. Ama unutmayın, bu iletişimin temel amacı, kişisel faaliyetler ve bilgiler değil, herkese evrensel öneme sahip bilgiler aktarmaktır.
--

S: (L) Hayır, yalnızca iyi deneyimlerin kabul edilebilir olduğu izlenimi altında değilim, ama burada biraz belirsizlik içindeyim. Biz burada sizinle konuşuyoruz. Gelecekteki "biz" olduğunuzu söylüyorsunuz. Biz bu zaman periyodunda bu gezegendeyiz ve burada olaylar çok garip bir durumda. Bir şeyler oluyor ve ben sadece tüm bunların anlamını merak ediyorum. Sizinle neden konuşuyoruz? Bunun amacı nedir?

C: Ders bu-durum bu. Hala anlamıyor musunuz? Dersler, kavrayışlar, oluşlar, herşey bundan ibaret. Tüm yapısallar/olgular paha biçilmez değere sahip.

--

C: Kasyopya.
S: (L) Elbette bunun YAŞADIĞINIZ yer değil sadece aktarım noktanız olduğunu biliyoruz... Tamam,
öncelikle...

--
S: (L) Söylediğiniz şeyi anlıyorum. Orada yaşıyorlar çünkü yaşadıkları yer orası./yaşanan-yaşanılan yer orası

--

C: Öğrenme bilinçliliğin (ruhun) gelişimi, ilerlemesi (ve sentezi) için gereklidir. Hatırlayın, burada bulunmamızın amacı sizi elinizden tutup götürmek değil. Yardım edeceğiz ama bazı cevapları sizin deşifre etmeniz gerekiyor. Güç merkezinizi bu şekilde geliştirebilirsiniz. Varolan herşey / tek şey derslerdir ve öğrenmek eğlencelidir.
Öğretmekten daha da eğlenceli.

--

S: (L) Farkındalığımızı sınırlandıran şey nedir?
C: Çevreniz. Ve bu sizin seçtiğiniz/oluşturduğunuz bir çevre. Gelişim seviyenize bağlı olarak. Ve herşeyi sınırlandıran şey de bu.
Daha yüksek yoğunluk seviyelerine yükseldikçe sınırlamalar ortadan kalkar.
S: (L) Bu sınırlandırıcı çevreyi yaratan şey nedir?
C: Öğrenme amacı için mevcut olan büyük illüzyon.
S: (L) Peki illüzyonu kim yarattı?
C: Aynı zamanda Yaratılmış olan Yaratıcı. Yani aynı zamanda siz, biz, herkes ve herşey. Daha önce de
söylediğimiz gibi, biz siziz ve siz de bizsiniz. Ve herşey de öyle.
S: (L) Burada anahtar husus, herşeyin illüzyon olması mı?
C: Temel olarak, evet.

--
C: O soruyu yanıtlamadan önce, birinizin "Laura'nın üzerine gelme gecesi" dediğini duyduk. Bu kesinlikle doğru değil. Amacımız size gerçek bilgiyi edinmenizde yardımcı olmak ve bu yalnızca kendi kanallarınızı açmanız yoluyla gerçekleşebilir. Bunu yaparken size mümkün olan herhangi bir yolla yardımcı olmaktan çok mutluyuz, fakat gerçekten ve tamamen sınırsız olan kendi yetenekleriniz yerine tamamen bizim yardımımıza odaklanmanız sizin için çok zararlı olur. Sizin tanımladığınız şekliyle "üzerine gelmek" sadece
sizin bir algınız. En büyük ilerlemeler gerçekleştirilirken öğrenme süreci bazen zordur ve Laura'ya öğrenme çabasında bulunması için samimi ve sürekli yorumlarda bulunuyoruz. Kişi öğrendiğinde, gerçek bilgiyi elde etmeye çalıştığında onun veya mevcut herhangi birinin üzerine gelinmesi için hiçbir neden yok. Bunu zor olarak algılıyor olabilirsiniz, fakat uzun vadede çok faydalıdır. Ve tekrar, sizi azarlıyor gibi görünüyor olabiliriz, fakat sizi azarlamadığımızı özellikle belirtiyoruz. Yaptığımız tek şey, yönlendirilmeyi
istediğinizde yönlendirmektir. Ve kişinin zihinsel enerjilerinin saptığını veya dağıldığını algıladığımızda çoğu zaman, sadece kişinin ilgisini yeniden odaklaması amacıyla oldukça keskin görünen yanıtlar veriyoruz. Çünkü bu amaçla ilgili olarak başvurulan, hepinizin aşina olduğu yol budur. Şimdi hafızanıza eriştikçe bileceksiniz ki, bu zihinlerinizde ve ruhlarınızda içgüdüsel olarak mevcut olan birşeydir. Durup bunun üzerinde düşünmenizi öneriyoruz, çünkü eğer bunu yaparsanız, söylediğimizdeki gerçeği göreceksiniz.

--
C: Hayır, yanıtın beklemesi gerekiyor. Dünya uzayda kaderine doğru hızla ilerliyor ve o sorulardan pek çoğu çok az öneme sahip. Ayrıca bizim sizinle olan etkileşimimizin amacı, diğerlerine aşağı yukarı önemsiz nitelikte mesajlar aktarmak değil. Ayrıca bu soruların pek çoğunun yanıtlanabilmesi için yine frekans konuları gündeme geliyor. Senin KİŞİSEL OLARAK, zihninde yanıtı arıyor olman gerekir. Senin için önemli olması gerekir. Yoksa yanıt herhangi yaşlı "psişiğinkinden" daha az veya daha fazla doğru olmaz. Ve sen "herhangi yaşlı psişik" değilsin!

----
S: (L) Bize İsa'nın gerçekte ne yaptığını anlatın.
C: bunun için (bilmek için) can atanlara bilişselliği/bilişsel gerçekleri anlattı ve öğretti.
S: (L) İsa'nın öğrettiği gerçek neydi?
C: Tüm varlıkların/varoluşun biribirine bağlı olduğu ve olacağı..

----
C: Tek bir kaynağın tüm bilgiyi içerdiğine inanmak gerçekle çelişiyor.
--

S: (L) İnsan ırkı, kölelik yapmak üzere genetik olarak düzenlendi mi?
C: Evet.
S: (L) Peki bu köleliliğin genetik mühendisleri kimlerdi?
C: Kertenkele (sürüngen ahbap, oryon, kertiş, rab, ) varlıkları.

(Ekleyenin Notu: fahişe babil, büyük babel fahişesi kimdir? )
--

S: (L) Yani bu sadece bir döngü.
C: Hayır, asıl noktayı kaçırıyorsun. Evrimsel olarak alçalma diye birşey yoktur. Tüm deneyimler öğrenişlerle dopdoludur. Sizin yoğunluğunuzdaki pek çoklarının bu "üstünlük / alçaklık" merakını aşması gerekiyor.
---

S. Ne yani Tanrı da mı bir ilüzyon?
C. Tam olarak (bir ilüzyon) Evet

---

S: (A) Einstein'ın çekim teorisi ve kozmolojisinde evrenin kapalı olduğu söyleniyor, dolayısıyla evren küre biçiminde bir yüzeye sahip olarak görünüyor....
C: Bunda sadece tek bir evrenin varlığı kabul ediliyor. Farklı nitelikte başka evrenlerle bağlantı kurulmuyor ve Einstein'ın teorisindeki hata da burada yatıyor. Fakat Einstein'ın Birleşik Alanlar Teorisi'nin bilinen pek çok geçerlilikleri var. Neden bu yolu izledi bir kere? Bu, hipotezleri arasında bir birleştirme amacına yönelikti. Bu birleştirme gizlice yapıldı.

---
C: "Bilişler" ölçülebilir fizikselliğin birimlerini ima ediyor. Böyle birşey yok! Bilgi fiziksel değildir, dolayısıyla sabittir.

---
C: Önceki konuda senin için ve ihtiyaç duyan herkes için birşeyi daha vurgulamak istiyoruz Arkadiusz: sizinle-iletişim kurmamızın amacı varlığımızı "kanıtlamak" değil. Eğer kişinin yeni ve başka gerçeklikleri ve alternatif oluşsallığı öğrenmeye ve bir "gün" genel farkındalık profili haline gelecek şeyleri keşfetmeye inancı ve isteği varsa, o zaman "kanıt" gerekli değildir. Diğer taraftan eğer kişi bunun zıddı bir psişik yönelimdeyse, o zaman hiçbir miktarda kanıt yeterli değildir.

---
C: Amacı olması gerekmiyor, sadece neyse o!

C: Amaç bazen uygun terim değil.

---

S: (T) Yani gelecekte bir zamanda bu şeyleri bilmemizin mümkün ve faydalı olabileceğini mi ima ediyorsunuz?
C: İma etmeye çalışmıyoruz, söylüyoruz, ve bu bilginin amacı, belki de bu konular hakkındaki ayrıntılı bir farkındalığı, geleceğiniz olarak tanımladığınız süreçte edinmenizin, şimdiniz olarak tanımladığınız süreçte edinmenizden daha faydalı olacağını belirtmektir.

---
S: (L) Dalga üzerinde olmayı seviyorlar mı?
C: Dünya üzerinde olmak sizin için "eğlence" mi?

---
C. Unutmayın, bilgi önemlidir çünkü bilgi korumadır. Bilgiyi ayrıca daha ileri düzeydeki bilgi ve deneyimlere ilerleme için bir temel olarak da düşünebilirsiniz. Dolayısıyla, bazen bilgilendirme, kişiyi yakındaki önemli olaylara hazırlayıcı nitelikte bilgiler verilmesi yoluyla gerçekleştirilir. Anlıyor musunuz?

---
C: Çocuklar işbirliği yapmıyor. Teşekkürler. Daha açık olmanız gerekiyor ve unutmayın, biz siziz!!!!!
S L) Açık olmayan kim?
C: Konu o değil. Bir zamanlarki kendinize bakmak ve birleşme amacıyla çok sıradışı bir seviyede kendinizle iletişim kurmak nasıl birşey, hayal edebiliyor musunuz?

S L) Hayır, bunu hayal edebileceğimi sanmıyorum.
C: Dene!
S L) Deniyorum. Bu tıpkı kendini bir bebek olarak görmek gibi olurdu herhalde.
C: Güzel. Devam et.

S... burada amacımız bu değil mi?
C: Bozuk değilse, tamir etme.

---
C. Varolan herşey sadece birer kurguldur. Bu sonsuz bir ilüzyon. Herhangi birşeyin varolmasının başka hiçbir amacı yok.

---
S:Konsorsiyum tarafından gizlenen "en büyük sır" nedir?
C: Kontrolünüz sizin elinizde değil, bir deneysiniz.
S L) Bu konuda söylemek istediğiniz başka birşey var mı?
C: Size bağlı.

S: (L) Eşzamanlılık hakkında birkaç şey sormak istiyorum. Eşzamanlı olayların kaynağının ne olduğunu
öğrenmek istiyorum. Birden fazla kaynak mı, yoksa deneyimi yaşayan kişinin kendi zihninden gelen birşey
mi, yoksa... (J) Rastgele mi?
C: Sokakta yürüyen küçük bir öğrenci çocuk düşünün, bir gül çalısı yanında duruyor, çiçeklerden birini alıyor
ve çiçeğe şunu soruyor: "Bana bugün Einstein'ın görecelilik teorisini anlatabilir misin lütfen?" Bu mizahi
benzetmenin amacı belki de, böyle karmaşık soruları böylesine basit bir biçimde yanıtlamamızı isteyerek
bize dayattığınız zorluğa hayranlık ve takdir duyduğumuzu bildirmektir. Ama böyle karmaşık sorular
sorduğunuzda, bu soruları doğru ve yeterli bir şekilde yanıtlamamız gerekmesi durumunda, bu, bir
celsenin ara vermeden yaklaşık yirmi dört saat sürmesini gerektirirdi. Elbette öyle bir durumda hem kanal
olarak kullanılan kişi, hem de siz çok sıkıntı çekerdiniz. Yani buradaki mesele, "eşzamanlılık nedir" gibi
inanamayacağınız kadar karmaşık bir soruyu yanıtlayamayacak olmamız değildir. Gerçekliğin hayal
edilebilir her halindeki unsurların, görsel olarak ifade edilecek olursa mükemmel dengedeki devasa bir
mozaikte birleşmesi olarak tanımlanabilir. Elbette bu, sorunuzun yeterli bir yanıtı değildir, fakat, sunulan
görsel imaj üzerinde düşünerek, daha tam bir yanıtı öğrenmede kendi kendinize yardımcı olabileceğinizi
umuyoruz.
S: (T) Birkaç celse önce "Dikey Gerçeklikler"i tartışırken, yaşadığım birşeyden bahsettiniz ve dönüp hayatıma
bakmam ve diğer insanlarla olan ilişkilerimi belirli bir perspektiften incelemem gerektiğini söylediniz ve
bunun bir dikey gerçeklik olduğunu söylediniz. Dikey gerçeklik nedir?
C: Dikey gerçeklik tamamen değil ama temel olarak, bir kişinin hayat rotasını, ve bu hayat rotasının benzer
bir hayat rotasına sahip kişilerinkiyle bir çember veya daire etrafında birleşmesini ifade eder. Ve ne kadar
ilginç ki, eşzamanlılıkla ilgili bir önceki soruyla da çok yakından ilişkilidir. Daire içinde bir daire düşünün ve
her bir kişi tarafından temsil edilen çizgilerin mükemmel bir dengede olduğunu düşünün. İşte dikey
gerçekliğin en iyi temsili bu olurdu. Çünkü tam olarak tek bir kişinin deneyimiyle değil, bir grup bireyin
daha büyük bir amaç doğrultusundaki deneyimiyle ilgilidir, eğer kastettiğimizi anladıysanız. Dikey
gerçeklik derken kastettiğimiz şey bu. Gözünüzde tekrar iç içe olan ve eşit ölçüde dizilmiş boşluklara sahip
bir daire içinde daireyi canlandırın. İşte dikey gerçeklik budur.

------------------
S: (L) Bu artan kontrolün amacı nedir?
C: Filistin'de savaşa hazırlık.
S: (L) Ama kimse Filistin'de bir savaştan bahsetmedi. Herkes Afganistan'daki bir savaştan bahsediyor.
Filistin'in bununla ilgisi nedir?
C: İsrail'in nihai amacı.
S: (L) Neden kendi ülkelerinde savaş yapmak istesinler? Bunu uzun zamandan beri zaten yapıyor olmaları
dışında? Sanırım bunu bir nihayete erdirmek istiyorlar. Bu planın neticesi ne olacak?
C: Yahudilerin imha edilmesi.

24.09.2001
---------

Ekleyenin notu: burada Yahudiler/Samiler göksel bir kader nedeniyle göksel bir varlıkla ister istemez belki de iletişim kuran işbirliği yapan ya da anlaşma sözleşme akit yapan ya da göksel bir çıkarcının himayesi ve kullanımıyla yönetilen ve insanlığı da onun ve onun çıkarları adına yönetmeyi deneyen, çıkarcıdan yardım alan/gören seçkin millet ,seçkin azınlık ve abisine/hamisine dayanarak diğerlerine caka satan güç gösteren anlamındadır. bu fiziksel bir yokedilme olmayabilir. bu bağın kesilmesi olabilir.. bu örnek bir yorum-sadece bir yorum...

bir süre sonra, bilgi açıklığından sonra, bunu yapmayı kesmezlerse ve buna hemen bir son vermezlerse ve sine-yi insana dönmezlerse ?!!
muhtemelen insanlık düşmanları, karanlık ve dünyadışı işbirlikçileri ilan edilecekleri ve toz olacakları öngörülüyor!!!!

empati çift taraflı bir düzenek/herkese yarar sağlar...
aldıklarını geri verirler verdiklerini geri alırlar. vereceklerimize de/oalcaklarımıza da bakarlar-tarihi seyretsinler şimdi...

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
öncül 2

POST 22

Kasyopya Metninin ya da onu sunan grubun new-age ya da dini yakıştırmalar alması hakkında açıklama
---

"Bu metinde new-age uyuşukluklar yoktur."
Bu metin bir çok insanı new-age batağından/bataklığından kurtardı./kurtarmıştır! nokta...

Bu metne new-age diyenler yanılacaklar...
Bu metin new-age okumaların zehirlerini ve toksinlerini birebir atıyor.

Bu metni bundan 10 yıl önce forumlarından çeviren ve sunan arkadaşların tanıtım yazısına bir bakalım.

"newage literatürü yoluyla, sevgi öğretileriyle harmanlanan, gaflet uykusunu sürdürücü, dünyada olan bitene gözlerimizi açmamızı zorlaştırıcı nitelikte propagandalar"

daha metni anlamışlar bile .yanlış tanıtıyorlar hala.ona rağmen...

Metin (son sonuçta ve tahlil de) new age'cci ve monoteist/mutlakiyetçi ve merkezci ve güç odaklı varlık fikirleri ve kavramlar barındırmadığı gibi bu tip tüm zehirlere de ve zehirlenmelere de iyi gelir.. Bırakalım new-ageyi Tanrı fikriyle ve türlü sahte gerçekle zehirlenen her bünyeye iyi gider/gelir....

Bu new-age bir okuma olmayacaktır. Metin asla new-age değildir

Gereksiz bir savunma ve bildiri olmakla birlikte; bu metinde;
New-age metinlerde bulunan, ışık ve sevgi, uyuşukluk dili ve kavramlarının hiçbirini bulunmadığını biraz inceleyen herkes görebilir.

Bırakalım bunu/bunları;
Bu metin monoteistik felsefe ile mutlakiyetçi dini bilgi ile kirlenmiş ve zehirlenmiş zihinlere bir yol açıyor ve gösteriyor.
(Bunlar aşağıya alıntılar olarakta gösterilebilir)

Bu metinde;
Varlıkta; bir merkez, baş ve otorite bulunmayacağı, bir genel amaç kavramı olmadığı, kurucu ve yapıcı olmadığı ,varoluşu kontrol eden bir varlık sorumlusu olmadığı, ilkvarlık olmadığı-olmayacağı, bir denetmen lider ve kutsal olmadığı belirtilir ve içerilir...

Bunu ne kadar sözetsek azdır.

Buna din diyenler yanılacaklar. Hiç-bir tür bir din sentezlenemez bundan

Bu metinde;
Varlıkların; irade, seçim ve karar özgürlüğü olduğunun içerildiğini, hatta amaç sorusunun, "olmak" ve "deneyimin kendini ifade etmesi" gibi yanıtlanacağını görebiliriz.

Metni sunan-dağıtan yapısal grup, (Kuantum Gelecek Grubu ya da Kozmik Zihin Kardeşliği adı alan bir grup ve ) gerçekte bu bir din ya da tarikat ve dini cemaat değildir. Sıradan özgür insanlardır.
Kendi içinde insanların dini temayül ve yatkınlıkları ve dini fikirleri olabilir. Onlardan henüz arınamamış olabilirler.
Metin tarafsız okunursa görülecektir ki;Metnin cevaplayıcı tarafında bunlara bir bağlılık yok...

Metin etrafında toplanan kalabalığın ya da metni temsil ettiği düşünülen kimselerin ilk etapta grupsal bir yapı olduğu ve bunun dini bir cemaate benzeyeceği ve benzediği ve kimilerinin ise tuhaf anlayışları da olduğu sözedilebilir ancak son tahlilde bu ne metni ne cevaplayıcıyı bağlar, ne de bunu bir dini örgüt yapar.

Bunun dışında örneğin, sunum yapılan tr.cassiopaean.org adresinde metin sunumcusu Laura'nın Paleo Hristiyan bir şaman olarak tanıtılması gibi bir örnek var. Bunu biz de sevmiyoruz. Okuyucu olarak bu benim onayladığım bir kavram değil. Metin içinde de benzer karışıklıklar bir ölçü de var. Metnin okuyucusu olarak bizim de sevmediğimiz kavramlar var. Kristallerle ilgilenilmesi, yapışık kötü enerji temizliği gerçekliği gibi kavramlar içeriyor. Ancak Cevaplayıcının bazen bir çocukla ilgilenen ve öğreten bir yetişkin gibi davrandığı ve bazende bir dede/anneanne gibi cevap sağladığını varsayıyoruz ve öngörüyoruz.

Örneğin "Paleo Hristiyan" adı; bu gruba Amerika da yasal bir statü ve yasal haklar ve koruma zemini sağlayıp kazandırmak üzere, Hristiyanik kilisesel örgütlenme haklarına binaen gelişmiş, tesadüfi bir addır aslında. Metin okuyucuları bunu görecekler.
Laura'nın şaman adı alacak olmasına takılacak olanlarımızda bıraksın bu metini okumasın ya da bilmesin önemli değil...

Daha da ileri gidersek biz, işin "Cevaplayıcı" "C." tarafıyla ilgileniyoruz.
Cevaplayıc,ı tarafında çok az karmaşa var ve fazla karmaşa yok. Hata yok -sürçme pek yok. Bu yeterli değil mi? objektif inceleme de yeterli değil mi?

Bunun dışında onu ister gelecek (bizim ortak geleceğimiz) yazdırmış isterse de bir Kasyopyalı yazdırmış olarak düşünelim. İsterse de üçüncü bir olasılıkta Laura ve arkadaşları bunu uyduruyor ve gelişen bir din grubu örgütleniyor olarak düşünelim.

Özellikle bir merkezden/kurumdan ve otoriteden bilgi ve direktif almaksızın bir şeyleri sorgulayamayan örgütleyemeyen ve değiştiremeyen arkadaşlar var.
Teist çıkmazlarda olanlar var ve bundan kurtulmayanlar var. Bu arkadaşlar güçlü bir karşı bilgi olmaksızın ya da elinde tutarlı bir kanıt ve done olmaksızın bırakın Tanrı fikrini sorgulayamıyor bile.
bu metni birazda bu koşulların/nedenlerin ve gerçekliğin kendinin sonucunun ürettiğini ve bunun aslında çivi çiviyi söker mantığındaki gibi gerçekliğin bir sonucu olduğunu düşünüyoruz..
ve bu metne en çok onların, bocalayanların ihtiyacı var.

Teizmin anti-çivisidir. sökücüsüdür. Fiziksel/materyalik bir dökümandır. Ne yaparsak yapalım tarih bunu yeniden gözler önüne -başka yollardan da- sürecek...

Değerli arkadaşlarımın metinle, yapıyla ve olguyla boğuşmayı bırakıp bir ölçüde ara ara okumasını ve incelemesini talep ederdim..

- 'Bir Okuyucu Adına' , içsel temsil -


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


POST 23


Metinde geçen ruh kavramlarının incelenmesi
________________________________________

"iyi okursanız ve aşağıya sonuca bakarsanız ruh biliş ve ayn ızamanda maddedir diyor işte. bilinç maddedir diyor işte ve ruh maddedir de diyor işte sonuç. daha ne istiyorsunuz?"

Metinde geçen ruh kavramlarının incelenmesi

ruh bilinçliliktir nokta

daha büyük resim ise şu ruhlarınız bilincinizdir

yukarıdaki fasıllar metinden birebir alıntı sağlamalardır.

Metin ruh kavramını bilinç kavramı üzerinden içerir.. ve bu iki kavramı ruh ve bilinci birbirine tam eşleştirir ve örtüştürür...ve bunu da maddeyle tam eşler...
Kavram ise sözlükte şöyle tanımlanıyor.

insanın kendisini, çevresini ve olup biteni tanıma, algılama, kavrama, fark etme yetisi.
algı ve bilgilerin zihinde duru ve aydınlık olarak izlenme süreci/şuur

Metin tam olarak dinsel tema anlamında kapanık bir ruh kavramı içermez ancak yine de diğer gerçeklik ve bağları ile birlikte bir biliş/bilinç ve ruh tanımı vardır...
Biz bunu şeklin ve maddenin çiçek hali almasına benzettik, suyun buhar ve yağmur olmasına benzettik vb. ve estetik/matematik denen kavramın kendine indirgedik. Oluştaki bilişin fizikselliği ve bunun matematiksel-düzensel imgesi ve biçim alması/görmesi gibi olarak düşünelim... Bilişin fizikselliği ruhtur. kavram yetersiz ve kafa karıştırıcı biliyoruz...

Metinde ruh ve madde ikiliği ya da ayrılığı/ayrımı gibi bi sentez yoktur. Ruh ve madde ikiliği öne sürülmez. Metin buna rağmen ruh kavramını ,bilinç kavramı adı altından içerir ancak aşağıdaki alıntılardan da görüleceği üzre onu maddeden ayırmaz-sıyırmaz ve bu çok farklı yorumlanabilir ve materyalizm kavramına/düzlemine de eşlenebilir.

Metnin bilinç madde farkı/ayrımı ve ikiliği önermediğini ortaya koyan kendi içinden alıntılardır..

(L) Dahası var. Bu bilinç... (T) Bir üçüncü yoğunluk kavramından, şu anki fizikselliğin mevcut olmadığı bir dördüncü yoğunluk kavramı elde etmeye çalışıyoruz. Yani bizim için bunu fizikselliğimiz ve üçüncü yoğunluk açısından düşünmeye çalışmak...
C: Anahtar; fizikselliğin değişkenliği.

S: (L) Fizikselliği değişken yapan şey nedir?
C: Bilinç ile madde arasındaki bağlantının farkındalığı.

S: (L) Bilinç ile madde arasındaki bağlantı nedir?
C: İlüzyon.

S: (L) İlüzyonun özelliği nedir? (T) Bilinç ile madde arasında herhangi bir bağlantı olmadığı. Bu bağlantının mevcudiyeti ilüzyon. Üçüncü yoğunluğun sınırlı algısı...
C: Hayır. İlüzyon, bağlantının olmaması. (bağlantı olmasını gerektirecek bir ayrım olmaması anlamında)

S: (L) Yani buradaki ilüzyon, bilinç ile madde arasında bir bağlantının olmadığının (ayrım olduğunun sanılması üzerinden) düşünülmesi.
C: Evet.

S: (T) İlüzyon, bağlantının olmadığının düşünülmesi. (L) Aradığımız bağlantı, bilincin madde oluşu.
C: Yakın. Peki ya aynı zamanda tam tersine ne dersin?

S: (L) Yani diyorsunuz ki, buradaki ilüzyon, arada ayrım olduğunun sanılması. Arada fark yok, aynılar, öyle
mi?
C: Evet.

27 Mayıs 1995

biliş maddedir diyor işte. bilinç maddedir diyor işte ve ruh maddedir de diyor işte..

...

Tamam bunun dışında metin, anti-evrenler ve çoklu evrenler ya da enerji evreni/gerçekliği gibi tuhaf dış ve yeni paradigmalar ve gerçeklikler öneriyor. Bir ölçü de ruh/canlılık/biliş kavramı gibi kavramlar öneriyor. ve alternatif gerçeklikler ve varoluşsal katmanlar gibi yeni kavramlar öneriyor. ve ruhun başka düzlemden ekini de öneriyor-sentezlenebilir... Ve bu metin fiziksel gerçeklikte henüz bize göre temsil edilemeyen ve ölçülemeyen ileri fiziksel oluşlardan ve başka zamansal/mekansal ileri fiziksel gerçeklikten sözediyor.
biz yeni bi şeyler öğrenmek/araştırmak istiyor muyuz?

Açık, dürüst ve objektif bir inceleme bize gösteriyor ki kendi varoluşumuzla karşı karşıyayız.. Kendi gerçeğimizle

Sonuçta biliş ya da bilişin birimleri (aslında fizikselliğin birimleri) denilen/olunan hareketi ifade ediyor ve hareket-zamana indirgenebiliyor..

"bilişin birimleri olarak ruh ya da bilişin ölçülebilir fiziksel birimleri olarak ruh"

bunu maddeyle de/fizikle de tabi ki örtüştürebililriz/matematikleştirebilirdik ve fiziğe çekebiliriz metin bunu bunu zaten yapıyordu..

bir zamanda olmazsa bir zamanda ve o zamanda olmazsa bu zamanda...ölçülebilir...


--------------------------------
POST 24

Metinde Monoteizmin İşlenme Biçiminin Örneklenmesi

ya da neden onu Laura'nın yazmadığını ya da neden (küresel düzeyde) bir işe yarayabileceğini ya da neden Tanrıyı reddettiğini ve Monoteizmi içermediğini ve bu yüzden kendinin din ve new-age değil de, aslında dinlere karşı ve modern dünyaya ve bilgiye karşı bir tehdit olduğunu ve bu yüzden savunulmadığını ve aslında diğerlerimize de bu yüzden bunun sunulamadığını ve gerçeğin bizden saklandığını düşünüyoruz?

basitçe metini önüme aldım ve monoteizm kavramını arattım-bunu tanrı kavramıyla da sürdürebilridik...

S: Soran (ve genelde L ve Laura
C. Cevaplayan (Gelecek)

C. Değiştirilen ve bozulan DNA'nız/genetiğiniz nedeniyle zaman sizin için doğruluğu olan bir ilüzyon.

S.L) Peki diğer ilüzyonlar nedir?
C: Monoteizm; sizden ayrı, mutlak güce sahip bir varlığa inanç.

S. L) Başka?
C. Fiziksel artış gereksinimi.

S .L) Korunma için fiziğe odaklanmak... (T) Monoteizmle ilgili anahtar kelime ayrılık mı?
C. Evet.

11 Mart 1995


S: (L) Fakat çok tuhaf olaylar oldu, çok fazla eş zamanlı olay. İyi adamlar mı yardım ediyor yoksa kötü
adamlar beni yoldan mı saptırıyor ?
C: İkisi de değil. Bu Doğa'nın kendi akışını sürdürmesi.

S: (L) Gerçekten bazı insanlar aşırı maddiyatçılığın içerisinde debeleniyorlar. Bir de bir başka tür var, daha zor farkedilen bir şey, büyümelisin ve aydınlanmalısın söylemiyle ilintili; lakin böyle kişiler de nasıl
aydınlanılır konusunda kendi yarattıkları ilüzyonlarının perdesinin ötesini göremiyorlar ve bu ilüzyon da bir debelenme.
C: Debelenmenin bir çok çeşidi vardır.

S: (L) Farkettiğim şeylerden biri de şöyle söyleyen türde kişiler: "Bu benim SON enkarnasyonum! Falanca falanca guru söyledi!" Ve bu gurular da, böyle şeylerin bilinebileceğini sanan takipçilerinden aldıkları methiyelerin zevki içinde debeleniyorlar.
C: Bazen, ama genelleştirme, bazen haklılar!!!

S: (L) Tamam, genelleştirmeye çalışmıyorum.
C: Genellikle bu debelenmenin işaretlerinden biri, bu tür kişilerin 3. yoğunluğun bariz tuzaklarından ve sınırlandırmalarından kendilerini rahatsız hissetmemeleridir.

S: (L) Peki, bu çok şey anlatıyor. Listedeki sorulardan biri de, bir çok sümer çizimi ve yazısında, Tanrılar'ın, Anunaki'nin, okyanusun dibinde yetişen bir bitkiyi yedikleri tasvir ediliyor ve bu bitki de sonsuz yaşamın
kaynağıymış.
C: Saçmalık! Sonsuz yaşamın kaynağı varoluştur!

S: (L) Tamam, buradaki asıl husus bu varlıkların yedikleri ve onların yeteneklerini aşırı seviyelere çıkartan bir
tür alışılmadık ve farklı bir gıda olduğuydu…
C: Tamamen yanlış ve senin bunu bilmen gerekir. Tüm sözkonusu "özel güçler" fiziksel olmayan kaynaklardan gelir!!!

S: (L) Carlos Castaneda "Kartal'ın yayılımları"ndan bahsediyor, kanımca Kartal varlığı, tüm yoğunlukların içinden aşağıya doğru yayılan Baş Yaratıcı. Ve "görebilen" Nagual da, Kartal' ı büyük, siyah ve beyaz bir nesne olarak görüyor. Onlar kaynağı mı görüyorlar, yoksa farklı bir yoğunluktaki bir şeyi mi görüyorlar?
C: Kaynak mı ? Böyle bir şey yok.

S: (L) Yani Baş Yaratıcı diye bir şeyin olmadığını, varoluşumuzun bir orijini ya da kaynağı olmadığını mı
kastediyorsunuz ?
C: Baş Yaratıcı sensin.

S: (L) Ama bu çok ezoterik… Şeyden bahsediyordum…
C: Konu şu ki: Farkındalığını, çok uzun zaman önce varoluşunuzu hapsetmek için ekilmiş olan monoteist felsefelerle doldurmaya son ver. Öğrendiğin bunca şeyden sonra bir kaynağın, bir liderin, bir temelin, bir denetmenin vs olmadığını hala göremiyor musun?

S: (L) Bunların hepsi mükemmel ve kulağa harika geliyor, küçük bir husus dışında. Aynı zaman da dediniz ki; monoteist konseptler, bunu bilmemizi engellemek için bize EMPOZE edildi. Ve eğer hepimiz söylediğiniz şeysek, bize böyle nahoş bir şeyi empoze edebilcek bir şey nasıl varolabilir ?
C: Seçimler, arzu temelli dengesizlikleri takip ediyor.

S: (L) Eğer durum buysa, neden herhangi biri ışıkları söndürüp ilüzyona bir son veremiyor, ve herşey hiçbirşeye dönüşmüyor ?
C: Öncelikle, herşey hiçbirşeye dönüşmez. İkinci olarak, bazıları halihazırda herşeye dönüştüler.

12 Aralık 1995


S: (L) Bu gece kavrama seviyemi aşıyorsunuz! Önceki bir celsede Edgar Cayce'nin açıkladığı şekliyle "Belial'ın oğulları" ve "Birin yasasının oğulları"yla ilgili ve bunun felsefi mi, yoksa ırksal bir ayrım mı olduğuna dair
bir soru sormuştum. Bunun başta ırksal bir ayrım olduğunu, sonradan ise felsefi ve dini bir ayrım haline geldiğini söylemiştiniz. Yüzyıllar boyunca tüm dinlerin durumuyla ilgili bilgileri bir araya getirdiğimde,
monoteist fikrin, ki görünüşe göre bu da "Bir'in yasasının oğullarının" temel fikri oluyor, hayatımda rastladığım en zekice ve aldatıcı kontrol aracı olduğu şeklinde bir sonuca varıyorum. Nereden gelirse gelsin bu insanlar tek tanrının olduğunu ve bizim de onun hizmetkarları olduğumuzu söylüyorlar. "Bize
paranızı verin, biz de ona öbür dünyada size iyi davranmasını söyleyelim!"
C: Eğer kişi aldanırsa, çok zekice. Eğer aldanmazsa, aptalca.

S: (L) ...Demek "Bir'in Yasası'nın Oğulları" monoteist yahudiliğe döndürüldüler, bu da sonra Hristiyan dini mitosuna dönüştürüldü ve bu Atlantis zamanında beri sürdürülen bir tema.
C: Işık rolünü oynayanlarca örülmüş bir hikaye.

S: (L) "Işığın melekleri" gibi görünüyorlar. Ve tarihteki herşey bu grup tarafından yeniden yazılmış.
C: Başkalarının kontrolü altındalar. Tahmin et kimin?

19 Temmuz 1997

S: (L) Pekala, birkaç sorumu sormaya çalışacağım. "Curse of Cain" (Kabil'in
Laneti) adlı bir kitap aldım. Monoteizm ile Şiddet arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Monoteizmin kendisinin şiddetin kökeni olduğunu savunuyor. Kovenantlar (Dinsel Anlaşmalar) hakkında bir bölümü var. Diyor ki: "Bir monoteizm kovenantının sonucu olan Kolektif Kimlik, İncil'de açık bir şekilde bir yenilik/icat, Doğa'dan köklü bir ayrılış olarak anlatılır. Aşkın bir tanrı tarihe girer ve tayin ettiği insanların, koyduğu yasaya itaat etmesini ister. Bu yasalardan ilk ve en önemlisi de elbette ona, yalnızca ona itaat etmeleridir.
Onları "diğerlerine" karşı birleşik bir kitle haline getiren ve şiddetin önünü açan şey de budur. Bu kovenantlara dayalı olarak, Eski Ahit'te "diğer" insanların pek çoğu imha edilir, Yeni Ahit'te ise büyük bölümü sömürgeleştirilir ve dönüştürülür." Yazar ayrıca bir kovenantın "şartlı" yapısından bahsediyor.
Bana inan ve bana itaat et yoksa seni yok ederim. Bana öyle geliyor ki, dinlerdeki ve benzer şeylerdeki bu inanç meselesi, anlaşmanın bozulması durumunda "intikam" almaya yönelik bir tür "izin" oluşturuyor. "O
bir anlaşma yaptı" anlamındaki İbranice ifade "karat berit" şeklinde geçiyor ve birebir çevrildiğinde "O bir anlaşma KESTİ" oluyor. Tekvinde İbrahim'le olan anlaşmada, hayvanlar ikiye bölünüyor ve gizemli bir ritüelde bu iki parça arasından bir ateş geçiyor. Sünnette etin kesilmesi var. Sinai kovenantında yasalartaşlara kesilerek yazılıyor. Görünüşe göre bir ulus olarak İsrail'i oluşturan şey bu kovenantlar. İsrail'in tüm temel çerçevesi kesilmiş hayvan parçalarına dayalı gibi. Neden?
C: Karıştırılmış ilkeler.

S: Kitapta şöyle diyor: "Yakın Doğu ritüellerinde, hayvanların kesilmesi, bir üstün aracılığıyla kovenanta giren alçağa da sembolik olarak yapılıyor." Bu doğru bir ifade mi?
C: Belki bazıları için.

S: Sinai Dağı'ndaki Kovenant'ın yapılmasında bir grup hayvan kurban ediliyor. Musa kanı alıyor, ikiye bölüyor ve bir yarısını sunağa sürüyor. Kovenant kitabını alıp insanlara okuyor ve insanlar "Yehova'nın emrini izleyeceğiz. İtaat edeceğiz." diyorlar. Sonra Musa kanı alıp insanlara sürüyor ve "Bu, Yehova'nın sizinle yaptığı, tüm kuralları içeren kovenantın kanıdır" diyor. Bu kovenant kanı nedir?
C: Soylarla (kan bağlarıyla) ilgili.

S: Yani bu Yahudilerin soyunu mu simgeliyor?
C: Hayır.

S: Burada hangi soydan bahsediyoruz?
C: Arami/Ari.

S: Yahudilerin Arami/Ari olduğunu mu söylüyorsunuz?
C: Hayır. Yahudiler başlı başına kategorize edilebilir bir soy değil.

S: Daha sonra İsa olarak temsil edilen kişinin hayatı, Paul'ün tanımladığı gibi Yeni Kan Kovenantı mıydı mı?
C: Hayır.

S: Bu, Nordik Kovenantı ile herhangi bir şekilde ilişkili mi?
C: Paralel bir anlamda.

S: ... Nordik Kovenantı burada okuduğum şeylerin herhangi birine herhangi bir anlamda yakın mı?
C: Nordik Kovenantı mistik birşey, teolojiyle doğrudan ilişkili değil.

S: Ne kadar süredir var?
C: 5129 yıldır.

26 Aralık 1998


S: Burada yaşadığım sorun şu: erkek egemen din temelde monoteist özellikli...
C: Sizin referanslarınızda.

S: Eski erkek egemen din politeist nitelikli miydi?
C: İzden uzaklaşıyorsun.

S: Ariler her zaman diğer herkesten daha iyi olduklarını düşündüler...
C: Kendilerini arasında bulduklarından daha ileriydiler.

S: Ama görünüşe göre İbrani monoteizmi Ari monoteistik erkek egemen dininden türetilmiş. Ve sonra İbranilik Hıristiyanlığı doğurmuş. Hıristiyanlık 2000 yıldır etkisi altında yaşadığımız ataerkil vahşi savaş savunuculuğuna temel oluşturan şey. Bu Batılı, Avrupalı aklı... Arilerden geliyor. Kuzey'den.
İncelenebilecek her açından buna "medenileştirici" etki dendi. Bu düşünüş türünün gücü ve hakimiyeti diğerlerine yönelik medenileştirici bir etki yaptı ama diğer yandan aynı medeniyet egemenliği, öldürmeyi, savaşı, bölgeciliği, Hitler'i ve diğer herşeyi meydana getirdi. Bu istenebilecek herşeyin zıddı. Ama siz Kuzeyli İnsanlarla binlerce yıldır temas içinde olduğunuzu söylediniz. Evet, Kasyopya bir Kuzey Takımyıldızı ve muhtemelen bu insanların ilk efsanelerinde de bilmediğimiz bir şekilde sayılıyordu ama temsil ettikleri herşey KH.(kendine hizmet)
C: Siz de öyle, peki o halde sizinle neden temas kurduk?

S: Ben o monoteistik, egemenlikçi, savaş savunucusu, herkesi tek tip düşünceye uydurmaya çalışanlardan değilim!
C: Başka herkesin buna uyum sağladığını mı düşünüyorsun? Yoksa son analizde önemli olan ruh mu?

S: Tamam, elbette herkes farklı ve bazıları onların yoluna uymadı.
C: Siz de öyle.

S: Anladım. Bu konu çok karmaşık. Keşke bununla ilgili gerçekleri bana hemen söyleyiverseniz! Arilerin hala gezegendeki tüm insanlara empoze etmeye çalıştığı bu erkek-egemen, monoteistik anlayışı verenler
kimler?
C: Etkileşimler yoğunluklar/gerçeklikler-arasıydı.

8 Nisan 2000


S: (L) Bu bana ilginç bir fikir gibi gelmişti, o yüzden sormak istedim. Bu belgedeki diğer bir fikir, ataerkil, monoteist dinin genel bir koruma örtüsü sağladığı şeklinde. Bu değerlendirmeye göre, ataerkil monoteizm dünyaya yerleştirilir yerleştirilmez, dünyadışılar çekildi. Bu geçerli bir kavram mı? Ataerkil monoteizm dünyadışıların bizim gerçekliğimizi istila etmeye karşı bir koruma mı sağlıyor?
C: Bu karışık bir kavram. Eğer sonuç temas fırsatının kapanmasıysa, dünyadışılar neden monoteist ilkeler yerleştirsin ki?

S: (L) Ben de bunu düşünmüştüm. Temas kurmak için Tanrı, İsa veya melekler veya Kutsal Ruh'tan daha iyi bir kılık mı var? Bana göre monoteist dinler gerçekliğimizin dünyadışılar tarafından istila edilmesini kolaylaştırdı. Ama diyorlar ki, monoteizmin kurulmasından sonra AÇIK dünyadışı teması çok daha azaldı ve o yüzden de böyle bir sonuç çıkarıyorlar.
C: İki olay ya tesadüfi ya da yanlış ölçülüyor.

S: (L) Çok açık ki monoteist din, dünyadışıların kutsalların kutsalı tapınaklar içinde insanlıkla beslenmeye devam etmesi için mükemmel bir cephe sağladı. Bu durum bu dokümanda iddia edildiği gibi sona ermedi. Hayvan kurban etme, tanrılara sunulanlar, şarkılar, dualar, tüm o şeyler... Tüm bunlar sığır
mutilasyonlarına yepyeni bir anlam kazandırıyor! Şşşşş! Tamam, bu
okümanda çok ilginç birşey var. "Gizli gerçeğin son ontolojik matrisi nedir? Geçmişimiz, şimdimiz ve geleceğimizde UFO fantazmasının tüm yönlerini açığa çıkaran şey nedir? Bilgi gizleme ve teknolojik üstünlük dışında, insanlığın tepesindekilerin kritik amaçları nelerdir? Geleceğin hiper-istihbaratının odak noktaları nelerdir? Güneş, güneşimiz, ölüyor, hem de çok yakında. Bunun nedeni ise 90.000 yıl önceki bölgesel boyut vorteksi
kapanışı. Solar dengesizlik 40 yıl içinde Dünya üzerindeki hayatın çoğunun sonunu getirebilir. Eski astro- teoloji takvimleri şimdiye yakın bir tarihte sona eriyor. Gezegenler arası tehlikeli cisimler de var. Bunlar medeniyeti tehdit edici bir kapasiteye sahip ve 150 yıl daha Dünyaya ciddi zararlar verebilirler. O veya bu şekilde, er veya geç dünyayı terk etmemiz gerekiyor. Bu, hakim olan gizli bir gerçek. Kontrolü elinde bulunduranlar tüm insanlık için endişelenmektense, sadece kendilerini ve birkaç seçkini kurtarır.
Aralarında birkaç iyi niyetli ama aldatılmış gerçek insanseverler de var." Güneşimiz gerçekten ölüyor mu?
C: Evet, tıpkı diğer herşey gibi.

5 Ağustos 2000


S: (L) Bu kavram bariyerleri, yazılarımda karşılaştığım şeyin bir parçası mı? Monoteist felsefenin lineer zamanının ve dini kontrollerin dayatılması, ki bu da pek çok saldırı ile sonuçlanıyor?
C: Evet.

S: (L) Bunun hakkında düşünmek bile "dini olarak" insanları korkutuyor. (A) Mekanda iki insanın birbirinden 50 santim uzakta olmasının ne anlama geldiğini biliyorum. Zamanda gelecekten 20 dakika uzakta olmanın
ne anlama geldiğini biliyorum. 5. boyutta uzaklık nasıl oluyor? Bunu düşünemiyorum...
C: Uzaklık/mesafe, bilinç enerjisi ızgara yapısıyla ilgili bir 3. yoğunluk sınırlamasıdır.

23 Ağustos 2001

-devam edecek-

"KASYOPYA DENEYİNE İLİŞKİN SORU CEVAPLAR" BAŞLIĞINA ÖNCÜL TASLAK 3



POST 25

Metindeki Tanrı Kavramlarının İncelenmesi / Saçmalık! Sonsuz yaşamın kaynağı varoluştur!

'Ana Hatlar'


Öncelikle bu post, daha önce yapılan yine bu metinden monoteizm kavramının taranması ile birlikte de ele alınabilir.

C. Aynı zamanda Yaratılmış olan Yaratıcı. Yani aynı zamanda siz, biz, herkes ve herşey. Daha önce de söylediğimiz gibi, biz siziz ve siz de bizsiniz. Ve herşey de öyle.

9 Eylül 1995 Kasyopya Deneyi

C. "Baş ve İlk Yaratıcı" sizsiniz. C: Baş Yaratıcı sizin İÇİNİZDE ortaya çıkıyor.

24 Eylül 1995

C. "Baş Yaratıcı" sensin.

12 Aralık 1995

C. Ve hatırlayın, yalnızca tek bir "Tanrı" var ve yaratıcı yaratılan herşeyi kapsıyor ve yaratılan herşey de yaratıcıyı!

13 Ocak 1996

C. Bizi tanrılaştırma. Ve iletişim kurduğunuz tüm diğerlerinin de bunu anladığından emin ol!
-
9 Haziran 1996 Kasyopya Deneyi


S: (L) Peki biz bu doğal ilerleyişin bir sonucu olarak silinip gidecek miyiz?
C: Belki. Özel olduğunuzu düşündüren şey nedir?
S: (L) İsa Tanrı'nın bizi sevdiğini/önemsediğini söylemişti. Bu doğru mu?
C: Fakat önemli olan ruh/bilinçlilik, beden değil. Beden ölür fakat ruh/bilişlilik ölmez.
S: (L) Tüm bunlar tüylerimizi diken diken ediyor.
C: Siz enerjisiniz. Ruh ve beden bağıntısından doğan bir enerji var..

30 Temmuz 1994
(Bir okuyucu yorumu/notu ; İşin aslı burda ruh ve beden bağıntısı denen/denilen sarı ve mavinin birleşiminden yeşilin sentezi gibi olan ve başkası değil. Maddenin sıvı katı gaz hali diyoruz.. ve bugün artık boşlukta bir madde diyoruz...
Ontolojik bir gökkuşağında yaşıyoruz... Sarı bize göre katı ve mavi bize uçuşkan olduğunda? Bu kavramları dürüst okuyucuyu yorumlayacaktır ve bir ikileme de girmeyecektir düşmeyecektir. Eğer o bilgi yolcusuysa... Bizden iyi çözümler ve sentezler sunacak. onu bekliyoruz zaten... )

S: (L) Babil kulesinin üstünden, birleşme amacıyla kuleyi inşa edenlere bakarak eserlerini yok etmeye karar veren 'tanrılar' kimdi?
C: Kertenkeleler. (Metinde /Oryon KH/ Kertişler /Sürüngenler, Sürüngen Ahbaplar adıyla da içerilir ve bizce Rab/Kapitalist kavramının büyüğünü ve Fahişe Babil'i -Büyük Babil Fahişesini de temsil eder ..)

S: (L) Tamam, yani Kertişler Babil kulesini havaya uçurdu. İnsanlığın zihnine başka ne yaptılar; dil anlayışlarını tamamen bozacak birşey yaptılar mı?
C: Yakın.
S: (L) Bu bölücülüğü gerçekleştirmek için hangi aracı kullandılar?
C: Kitlelerin beyinlerinin yıkanması.

S: (L) Sodom ve Gomora nükleer silahlarla mı harap edildi?
C: Evet ve hayır.
S: (L) Nasıl harap edildiler?
C: Elektromanyetik vuruş.


S: (L) İnsan ırkının asıl genetik mühendisleri kimdi?
C: Biz.
S: (L) Kasyopyalılar, (Altıncı yoğunluk) doğru mu?
C: Evet.
S: (L) Bizi ne amaçla genetik olarak oluşturdunuz? Tanrı'nın bir emri miydi?
C: Ruh gelişimi veya ilerleyişi. (bilinçlilik sentezi)

(Okuyucu Notu: Dediğimiz gibi yumurta tavuk hikayesiyle birlikte böyle bir ikilem kalmayacak! okuyucu anlamak istiyor mu?)

S: (L) Sümerlilerin insanın yaratılışı hikayesine göre birileri bir tanrıyı öldürüyor, ve bu tanrının kanı ve parçalarını çamurla karıştırıyorlar ve daha sonra bunu gebelik tanrıçalarına veriyorlar ve insan ırkın bubşekilde doğuyor. Bu hikaye, 'grilerin' şu sıralar yaptıklarına çok benziyor. Birisi gerçekten bir 'tanrıyı' öldürüp ruhunu parçalara ayırarak insan ırkını mı yarattı?
C: Sembolizma ve yanlış olay sıralaması.
S: (L) Hikaye ne anlatıyordu? Gerçek olay neydi?
C: Kertenkele varlıkları, kendi beslenme amaçları doğrultusunda yaptıkları bir savaş sonucunda insan ırkını genetik olarak değiştirdi.
S: (L) Bu Sümer hikayelerinin bahsettiği olaylar ne zaman oldu?
C: Yaklaşık 309000 yıl önce.

S: (L) Peki Kasyopyalıları kim yarattı?
C: Sizin çok eski ruhsal atalarınız.
S: (L) Bu varlıkların bir ismi var mı?
C: Hayır.
S: (L) Nasıl adlandırılıyorlar?
C: Geçici yolcular.
S: (L) Bu 'geçici yolcular' nereden geliyorlar?
C: Bu kanalda açıklamak çok zor; uzun.
S: (L) Esas Tanrı'ya/Yaratıcı güce en yakın olarak bildiğiniz yaratıcı kim?
C: Diğer bilgi kaynaklarına bak. Bilgisayar.

7 Ekim 1994

S: (L) Gerçek yaratıcı tanrılar kimdi?
C: Biz. Altıncı yoğunluk.
S: (L) Kasyopyalılar mı? Pleyades'liler de asıl yaratıcı tanrılar mıydı?
C: Aynı. Altıncı yoğunluk.

15 Ekim 1994

S: (L) Sizin grubunuzun yaratıcılarının, gezici yolcular olarak isimlendirilen süper eski atalar olduğunu
belirtmiştiniz. Bu terimin anlamı nedir ve bu varlıklar kimdir?
C: Gezici yolcular birer varlık değildir. Gezici yolcular birleşik düşünce formudur.
S: (L) Neden gezici yolcular olarak isimlendiriliyorlar?
C: Çünkü tüm gerçeklik biçimlerinden geçiyorlar. Birleşik varlık formundan ortaya çıkıyorlar.

22 Ekim 1994

S: (L) Oryonlar olarak tanımladığınız 6'ncı yoğunluk KH varlıkları insanoğlunu genetik olarak tasarlayan veya
yaratan varlıklar, öyle mi?
C: Hayır.
S: (L) Yaratılıştan sonra bizi ilk değiştirenler mi?
C: Yakın.
S: (L) Yani hem BH ve hem de KH yönelimli Gezici Yolcular var?
C: Gezici Yolcular "gezgin."
S: (L) Peki "gezgin" nedir?
C: Gezici Yolcu.

5 Aralık 1994

S: (T) Hem BH'den hem de KH'den söz ediyorsunuz. Ama BH olmamız için öğrenmemiz gerektiğini söylüyorsunuz. Bizim yapmamız gereken şeyle sizin yaptığınız şey arasında neden böyle bir fark var?
C: Bh dengedir çünkü kendinize diğerleri yoluyla hizmet edersiniz.
S: (T) BH olarak KH olduğunuzu söylüyorsunuz. Bu doğru mu?
C: Evet. Zaten yanıtlandı.
S: (T) Yani giden şey dolanıp geri mi geliyor?
C: Evet.
S: (T) BH, KH'nin amacına mı hizmet ediyor?
C: Hayır. BH dengedir. KH dengesizliktir.
S: (T) Eğer KH dengesizlikse BH olma yoluyla nasıl KH olabiliyorsunuz?
C: BH dışa doğru akar ve kök noktası dahil tüm noktalara dokunur, KH ise içe doğru akar ve yalnızca kök noktasına dokunur.

S: Kara Deliğin özelliğini söyleyebilir misiniz?
C: Büyük ölçekli KH.
S: (L) Yani bir varlık öylesine yüksek bir kendine hizmet seviyesine çıkıyor ki, resmen kendi içine doğru patlıyor, öyle mi?
C: Yakın bir benzetme.
S: (T) Yoksa bütün bir KH medeniyeti mi?
C: Hayır.
S: (L) Belki de bir medeniyet bunu yapamaz çünkü medeniyet birlikte çalışmayı ima ediyor. Tek bir varlık olması gerekir.
C: Kara Delikler KH Özgür İrade bilinç yapısının doğal birer yansımasıdır. Dikkat ederseniz Kara delikler, spiral enerji güçlerinin merkezinde bulunurlar, diğer herşey dışarı doğru yayılır.
S: (L) "Spiral" enerji güçleri dediniz, ve dalganın da bir spiral olduğunu söylemiştiniz. Bu dalganın
merkezinde de bir kara delik mi var?
C: Hayır.
S: (L) Dışa yayılım gösteren bir dalga mı?
C: Yaratılıştaki herşey budur: yayılan bir dalga.
S: (L) Kara deliğin emdiği enerji nereye gidiyor?
C: Mutlak yokluğa.

S: (L) Peki eğer bir kara delik sürekli içine birşeyler almaya devam ederse sonunda tüm varoluşu emip bitirmesi mümkün olabilir mi?
C: Hayır.
S: (L) Neden?
C: Evren herşeyi kapsar. Kara delikler ise tüm KH enerjilerinin son durağıdır.
S: (F) Yani bu, biz veya KH olarak tanımlanan herhangi birinin, o yolda kalmaya devam etmesi durumunda en sonunda varacağı yerin bir Kara Delik olacağı anlamına mı geliyor?
C: Yakın.
S: (L) Çok hoş. Peki "mutlak yokluğa" giden enerjiye ne oluyor?
C: Mutlak yokluk, mutlak varlığı dengeliyor. Mutlak varlığın ne olduğunu tahmin edin.
S: (L) Bir tür dengeleyici güç mü?
C: "Tanrı."
S: (T) Pleiades Öğretileri'nde bahsedildiği şekliyle Baş/İlk Yaratıcı'dan mı bahsediyoruz?
C: Evet, Baş Yaratıcı.
S: (T) Baş Yaratıcı ile "Tanrı" arasındaki fark nedir?
C: Yok. Varolduğunuz sürece Baş Yaratıcı'nın bir parçasısınız.
S: (L) O halde Kara Deliklere giden şey Baş Yaratıcı'nın bir parçası olmuyor?
C: Doğru.
S: (L) Baş Yaratıcı kendisinin bir parçasını nasıl kaybedilir?
C: Baş Yaratıcı birşey "kaybetmez."
S: (L) Peki var iken Kara Deliğe gittiği için yok olan şeyler?
C: Yansıma olarak 1'inci seviyede tekrar üretilir.
S: (L) Yani Kara Deliğe giden enerji diğer taraftan çıkıyor mu?
C: Hayır.
S: (L) Primal atom gibi birşey mi oluyor?
C: Hayır.
S: (T) Tekrar döngüye mi giriyor?
C: Hayır. Yok olanın yerine yansıma olarak primal atomlar üretiliyor.

10 Aralık 1994

S L) Peki 6'ncı yoğunlukta bir KH deneyimi var mı? 6'ncı seviye Oryonlar gibi?
C: Bunlar yalnızca bireylerin yansımalarıdır, birleşik varlıklar değil. Bu yansımalar denge için vardır. Bunlar bütün birer varlık değildir, sadece düşünce formlarıdır.
S L) 6'ncı seviye varlıkları İncil'de Eyüp'ün hikayesinde Lusifer'in Tanrı'nın önüne gelişi gibi bir araya gelmişnmelekleri mi ifade ediyor?
C: Evet.
S L) Yani 6'ncı yoğunlukta KH ve BH var ve birbirlerini dengeliyorlar?
C: Dengeye yönelik bir yansıma.
S L) Bunda bir herhangi bir hiyerarşi var mı? Bu varlıklar bir çeşit "Büyük Konsey"in önüne gelip planlar yapıp tartışıyor, kararlar verip bunları uyguluyorlar mı?
C: Hayır.
S L) Peki nasıl oluyor? Herşey enerjilerin doğal bir etkileşimiyle mi meydana geliyor?
C: Evet.
S V) Biz 3'üncü yoğunluktayız ve siz bizimle çalışıyorsunuz ve biz 4'üncü yoğunluğa geçmeye çalışıyoruz ve siz de 6'ıncı yoğunluktan 7'nciye geçmeye mi çalışıyorsunuz?
C: Evet.
S TR) Bize yardım etmeniz, 7'nci yoğunluğa ulaşmanıza yardımcı oluyor mu? (V) Tıpkı sizin bizimle çalışmanız gibi, daha yüksek yoğunluklarda olup sizinle çalışan başka varlıklar var mı?
C: Hayır, 7'ye hepimiz birlikte ulaşıyoruz.
S L) Diğer bir deyişle, siz bizi yukarı çıkarmaya çalışıyorsunuz ve herkes de yukarı çıkıyor ve tüm parçalar tekrar bir araya geldiğinde hepimiz 7'ye gidiyoruz öyle mi?
C: Evet.
S TR) Bize yardım etme amacınız bu mu?
C: Bu doğal bir süreç.

S TR) 6'ncı yoğunluğa ulaştığımızda bizim işlevimiz, tıpkı sizin şu anda yapmakta olduğunuz gibi 3'üncü yoğunluktakilere yardım etmek mi olacak?
C: Evet. Biz gelecekteki siziz.
S TR) Ruhların yüzde elliden fazlası 6'ya ulaştığında ve 7'ye geçmeye hazırlandığında, geri kalanların hepsi de otomatik olarak 7'ye mi geçecek?
C: Doğru kavram değil. 3'üncü yoğunluk "Yılan Kardeşliği" ilhamlı matematiksel hesaplama ve fikirleri kullanıyorsun.
S J) Yani bu işin yüzdesi yok. (TR) Yani her bir ruhun oraya ulaşması gerek. (V) 3'üncü yoğunluk matematiğini uygulayamayacağımız kadar yüksek değil bu bence. (TR) Çoğunluk diyelim.
C: Hayır. Hala 3'üncü yoğunluk matematiğini kullanıyorsunuz.

S L) Pekala, 7'nci yoğunluğa kesin geçişin ölçütleri nedir?
C: Derslerin/deneyimlerin tamamlanması.

7 Ocak 1995


S L) Bu evrenlerin tümünün, ışık hızının %90'ı oranında genişlediğini söylüyor. Mutlak merkezi güneşin, bizim tanrı dediğimiz şey olduğunu söylüyor.
C: Bu konuları ele almıştık ve "Tanrı" "herşey"dir, merkezi bir güneş değil.

S L) Dünya'nın, Pleiades sistemi etrafından dolanan bir foton kuşağından geçtiği 25 bin yıllık bir döngüden bahsediyor ve bu foton kuşağına girdiğimizde her türlü değişimlerin meydana geldiğini ve bunun küçük
döngülerden biri olduğunu ve harmonik birleşimin...
C: Bölünmüş kanal.
S L) Bu adam bölünmüş bir kanal mı? Harmonik birleşim diye birşey var mı?
C: Harmonik olarak birleşmek istiyorsan...
S L) Yani Pleiades etrafında dolanan ve 25.000 yılda bir bizi içine alan bir foton kuşağı yok mu?
C: Bu doğru olsaydı, şimdiye kadar size bu konuda bilgi vermez miydik sence?

10 Ocak 1995

S: (L) Eksik bağlantı? Sanırım ilkişki ortada. Işığı yavaşlatan, fotonların ortaya çıkmasını sağlayan, bir anlamda dalgayı çökerterek maddeyi yaratan şey nedir? (J) Üçüncü yoğunluğun bozulmadan ışık hızına erişmesini sağlayan faktörle aynı olabilir. (L) İlişki ortada. "Bilinç" dediğimizde yaklaştığımızı
ama bunun bizim bilincimiz değil, yedinci seviyenin bilinci olduğunu söylediler. [Laura'nın notu: Elektromanyetizma "Tanrı"nın ya da tüm yoğunlukları kapsayan yedinci yoğunluğun bilincinin "alanı" olabilir mi? Cayce bir keresinde "Tanrı elektriktir." demişti. İnsan bilincinde tespit edilebilen ve kontrollü
elektromanyetik dalgalarla arttırıbilen elektromanyetik bir alan mı var?] (J) "Yaratımın" bir geri dönüşüm olduğunu söylediler. (L) Hala orada mısınız?
C: Her zaman olduğu gibi Laura. Öğle yemeğine falan çıktığımızı mı düşünüyorsun?
S: [Gülüşme]
C: Burada olup olmadığımızı sorup duruyorsun?!?

27 Mayıs 1995

S: (L) Farkındalığımızı sınırlandıran şey nedir?
C: Çevreniz. Ve bu sizin seçtiğiniz çevre. Gelişim seviyenize bağlı olarak. Ve herşeyi sınırlandıran şey de bu.
Daha yüksek yoğunluk seviyelerine yükseldikçe sınırlamalar ortadan kalkar.
S: (L) Bu sınırlandırıcı çevreyi yaratan şey nedir?
C: Öğrenme amacı için mevcut olan büyük illüzyon.
S: (L) Peki illüzyonu kim yarattı?
C: Aynı zamanda Yaratılmış olan Yaratıcı. Yani aynı zamanda siz, biz, herkes ve herşey. Daha önce de
söylediğimiz gibi, biz siziz ve siz de bizsiniz. Ve herşey de öyle.
S: (L) Burada anahtar husus, herşeyin illüzyon olması mı?
C: Temel olarak, evet.

S: (L)Yani aslında...
C: Lütfen biraz sabırlı olun; size daha önce de söylediğimiz gibi evren yalnızca bir deneyimhanedir. Ve burası herkesin öğrenmesi için var. Herşeyin varolma sebebi bu. Başka bir sebep yok. Şimdi, eğer bu ifadenin gerçek derinliğini anlarsanız, deneyimlemesi mümkün olan tüm yoğunluk seviyelerini, deneyimlemesi mümkün olan tüm boyutları, tüm farkındalığı görmeye ve deneyimlemeye başlarsınız. Bir birey bu ifadeyi mümkün alan en büyük derinliğiyle anladığında, o birey aydınlanmış olur. Ve siz kesinlikle bunu
duymuştunuz. Ve sonsuza kadar süren bir an için, o birey bilinecek herşeyi mutlak bir şekilde bilir.
S: (L)Yani aydınlanmanın yolunun sevgi değil bilgi olduğunu mu söylüyorsunuz?
C: Doğru.

C: Bunlar "kült düşünce kalıpları".
S: (RC) Zohar'da ve Eski Ahit'te çoğu yerde "Tanrı" kelimesi dişi formda kullanılıyor. Bu Cennetin Kraliçesi'ni mi gösteriyor... yani İsis?
C: İsis bir öncü.
S: (RC) Nasıl yani?
C: Sınır dönemler boyunca kültürlerin dönüşümüne öncülük eden enerji kalıplarının bir simgesi.
S: (L) "Jesus" (İsa) kelimesi İsis veya Zeus'tan mı türüyor?
C: İkisi de değil, Jesus sadece takılmış bir ad.
S: (RC) Kastettiğiniz şey nedir? Koruma için bu isimle dua etmemiz gerekmiyor mu?
C: Kanal uygun bir şekilde yapısını oluşturduktan sonra koruma için dua gerekli değil!

S: (RC) Düşen melekler hakkındaydı. Lusifer???? (L) Kasyopyalıların Lusifer'in kim olduğuyla ilgili söylediklerini okudun mu? Üzerinde duracak çok şey var....
C: Bazı şeyleri cevaplayabilmemiz için, başka şeyleri sormanız gerekiyor.

S: (L) Cennette melekler arasında başka bir savaş mı olacak?
C: Varsayımlarınızla ilgilenmek eğlenceli.

S: (L) Meleklerin olduğunu ve savaştıklarını varsayıyorsun. (RC) Mecazi bir anlamda.
C: Ve bir "cennet" olduğunu varsayıyorsun.

S: (RC) Evet. Cennet diye birşeyin olmadığını mı söylüyorsunuz? Buna inanmıyorum. (L) 5. yoğunluk var. (RC)
Anlamsal bir tartışmaya giriyoruz.
C: "Cennet" daha ziyade bir kavram. ...

S: (RC) Tetragramaton, Eski Ahit'te Tanrı'nın adının bir kodu. Bu kod kimi veya neyi temsil ediyor?
C: Eski metinlerin aldatıcılıklarına yakalanmamaya dikkat et, ama "Ben O'yum" anlamında kullanılıyor.
S: (RC) "Ben O'yum." Araştırmalarıma göre bu aynı zamanda "İsis"in bir diğer adı. Zecharia Sitchin'in bahsettiği "doğum tanrıçaları" hakkında soralım. (L) "Doğum tanrıçaları" diye birşey var mı?
C: Ağır olun, daha şimdi ne tavsiyede bulunduk???

S: (RC) Eski metinlerin aldatıcılıklarına yakalanmama mı? (L) Daha önce bunu sormuştuk ve bunun, eskilerin genetik deneyleri tanımlama yollarından biri olduğunu söylediler. (RC) Pekala, İbranice cinsiyet tanımlayıcıları bakımından oldukça spesifik bir dil. Eski Ahit'te Tanrı'nın adları arasında hem erkek, hem
de dişil ifadeler var. Neden?
C: Neden olmasın? Birşey işe yarıyorsa, kullanırsın.

S: (L) "Ben O'yum" dişi bir güç mü?
C: Cinsiyet sınıflamalarına takılmış görünüyorsun canım. Bu anlaşılabilir birşey, ama bir açıklama için kendini hazırla, çünkü başka yol yok gibi görünüyor. 5'ten 7'ye kadarki yoğunluk seviyelerinde düalite/ikilik yoktur. "Tanrı Gücü" 7'nci yoğunluktan "aşağı doğru" yayılır ve tüm yoğunluklara işler. Düaliteyle ilgili hiçbir sınıflama tanımaz, çünkü mükemmel bir şekilde
armanlanmıştır ve bu nedenle sürekli dengededir.
S: (RC) Ama orijinal metinlerde cinsiyet tanımları var?
C: Doğru, ama orijinal metinler de yanıltıcı nitelikte.


16 Eylül 1995

S: (L) Köken nedir?
C: Sizi kim veya ne yaptı?
S: (RC) Yaratıcı. (L) Baş Yaratıcı.
C: Nasıl? Ve Baş Yaratıcı kim?
S: (L) Sanırım herşey.
C: "Baş Yaratıcı" sizsiniz.
S: (L) Evet, olduğumuzu biliyoruz... (RC) Yaratıcıyız, ama Baş Yaratıcı değiliz...
C: Baş Yaratıcı sizin İÇİNİZDE ortaya çıkıyor.
S: (L) Pekala, kökende Baş Yaratıcı var.
C: Ama... İkincisi kimdi?
S: (RC) Tanrı'nın Oğulları mı? Elohim mi?
C: Onlar kim? Hatırlayın, çeşitli efsaneleriniz "bir örtüden gördüğünüz" şeyler.
S: (L) Tamam, ikincil yaratıcılar bizimle doğrudan etkileşenler mi?
C: Evet.
S: (L) Bilgiyi keşfetme güdüsünün kaynağı bu mu?
C: Temel olarak, ama adım adım gidelim.
S: (RC) Peki, Keltlere dönecek olursak, Pleyadesliler Keltleri buraya getiren ikincil yaratıcılar mıydı?
C: Söylediğimiz şeyi tekrar incele!
S: (L) Oryonlar dediler. İkincil yaratıcılarımız Oryonlar mı? (RC) Onları getirenlerin Pleyadesliler olduklarını okumuştum. Ve İbraniler de aslında Siryus'tan getirilen Huvidlerdi.

C: Şimdi sizin için bir şok edici geliyor... bir gün, 4'üncü yoğunlukta, yeterli bilgiye sahip olduğunuzda, 3. yoğunluk evrenini tohumlama geleneğini ve görevini sürdürmek soyunuzun bir misyonu olacak!!!

S: (L) Eğer Keltleri buraya Oryon KH getirdiyse, Keltlerin Kantek'teki formları şu anda olduğu gibi miydi?
C: Görünüş olarak daha açık renkliydiler.

S: (L) Diğer bazı celselerde Sami halklarının Atlantislilerinin kalıntıları olduğunu söylemiştiniz, ama hiçbir
benzerlik...
C: Yavaş!! Durun bir saniye, bulunduğumuz yerden çok ileriye atlamayalım. R---'nin söylediği şey tam olarak gerçek değildi. Hatırlayın, elenecek çok dezenformasyon var.
S: (RC) Gerçek olmayan ne söyledim?
C: 3'üncü ve 4'üncü yoğunluk evreninizin bu kısmında, özellikle sizin "galaksinizde", İnsan tipinde varlıkların tek tabii mekanı Oryon olarak bilinen bölgedir... bunun üzerinde düşünün! Tek yer değil, doğal merkez üs.
Yeniden incelemeye en çok ihtiyaç duyduğunuz şey, "dünyadışı varlık" verilerinizde doğru bir profil oluşturmak.

S: (RC) Ben insanların Lyra'da tohumlandığını ve sonra orada bir savaş olduğunu ve sonra da insanların kendilerini Oryon'da bulduğunu düşünüyordum.
C: Lyra'da kalan yok. Tüm yerlerde evler olmuştur, fakat bazıları geçicidir ve bazıları ise değildir. Oryon'u dikkatle inceleyin! Bu sizin soyunuzun evi ve nihai hedef konumunuz. Şimdi Oryon'un mutlak doğru profili geliyor: Samanyolu galaksisinin en yoğun nüfuslu bölgesidir! 3'üncü ve 4'üncü yoğunluk alanına, onunla aranızdaki mesafe kadar geniş bir ölçekte yayılan bir bölgedir. Bu bölgede iskan edilen 3444 gezegen var. Bazıları sizin bildiğiniz gezegenler. Bazıları yapay olarak inşa edilmiş gezegensiler. Bazıları boşlukta
süzülen ev-gemiler. Ve bazıları da "uydu"lar. 2'nci, 3'üncü ve 4'üncü yoğunlukların tümünde birincil evler, seyahat istasyonları ve kuluçka laboratuarları var. 5'inci ve 6'ncı yoğunluklarda denetim bölgeleri var.
Yaklaşık yarısı BH ve yarısı da KH. Başka yerlerdeki diğer pek çok kolonilerle birlikte, çeviri olarak Oryon Federasyonu deniyor. Oryonlar, Grileri sibergenetik varlıklar olarak 5 türde yarattı ve onları Zeta Retikuli
1, 2, 3 ve 4'e ve Barnard Yıldızı yörüngesinde dönen 2 gezegene yerleştirdi. Sürüngenimsiler de (ç.n.: reptilians / kertişler) 4'üncü yoğunlukta Oryon bölgesindeki 6 gezegende kalıyor ve Oryon KH'nin kölelerive hatta bazı durumlarda evcil hayvanlarıdır!!! "Oryon" adı bu bölgenin gerçek yerel adıdır ve bu ad dünyaya doğrudan getirilmiştir. Paralellikler için "tanrı" Oryon efsanesini inceleyin.
S: (L) Oryon KH, şu kötü şöhretli kırmızı kafalı Nordik dünyadışılar mı?
C: Evet, ve diğer tüm hümanoit kombinasyonlar.

24 Eylül 1995

C: Kod.
S: (L) Bu kod neyle ilgili? Yazılı birşeyle mi ilgili?
C: Sonsuz güç.
S: (L) Bu kodu bilerek nasıl sonsuz güç elde ediliyor? Neyle ilgili olduğunu bilmiyorsan sayısal bir kodu nasıl kullanabilirsin ki?
C: Yılanların Tanrısı kendi taraftarlarına sonsuz bilgiyi arayıp bulma yoluyla sonsuz güce ulaşmayı vaadediyor. Sonsuza kadar sahip oldukları şeyi sonsuza kadar aramak için sadakat yemini ediyorlar.
S: (L) Bu bir kısırdöngü!
C: Ve aldanma da burada ortaya çıkıyor! Hatırla, sonsuz güçle kendine hizmet etmeye çalışanlar yalnızca kendine hizmet eden diğerlerine hizmet etmeye mahkum ve yalnızca görmek istediklerini görebilirler.

11 Kasım 1995

S: (L) Peki, bu çok şey anlatıyor. Listedeki sorulardan biri de, bir çok sümer çizimi ve yazısında, Tanrılar'ın, Anunaki'nin, okyanusun dibinde yetişen bir bitkiyi yedikleri tasvir ediliyor ve bu bitki de sonsuz yaşamın
kaynağıymış.
C: Saçmalık! Sonsuz yaşamın kaynağı varoluştur!

S: (L) Carlos Castaneda "Kartal'ın yayılımları"ndan bahsediyor, kanımca Kartal varlığı, tüm yoğunlukların içinden aşağıya doğru yayılan Baş Yaratıcı. Ve "görebilen" Nagual da, Kartal' ı büyük, siyah ve beyaz bir nesne olarak görüyor. Onlar kaynağı mı görüyorlar, yoksa farklı bir yoğunluktaki bir şeyi mi görüyorlar?
C: Kaynak mı ? Böyle bir şey yok.
S: (L) Yani Baş Yaratıcı diye bir şeyin olmadığını, varoluşumuzun bir orijini ya da kaynağı olmadığını mı
kastediyorsunuz ?
C: Baş Yaratıcı sensin.

S: (L) Ama bu çok ezoterik… Şeyden bahsediyordum…
C: Konu şu ki: Farkındalığını, çok uzun zaman önce varoluşunuzu hapsetmek için ekilmiş olan monoteist felsefelerle doldurmaya son ver. Öğrendiğin bunca şeyden sonra bir kaynağın, bir liderin, bir temelin, bir denetmenin vs olmadığını hala göremiyor musun?

12 Aralık 1995

C: Düzeltmeler ve netleştirmeler gerekiyor: "Ölmüş bir 3'üncü yoğunluk varlığı" 5'inci yoğunluk varlığıdır. 3'üncü yoğunlukta ya takılı kalmıştır, ya da 5'inci yoğunluktan iletişim kuruyordur ama her iki durumda da artık 3'üncü yoğunluk değildir!! 1'inci yoğunluk bilinç seviyesi altındaki tüm fiziksel maddeyi kapsıyor. 6'ncı yoğunluk ışık seviyesi olarak tektiptir çünkü bu yoğunluk seviyesinde tam bir denge vardır ve ışık bilgi olarak temsil edilir. 7'nci yoğunluk bir ile birliktir... Kelimenin her anlamında sonsuzdur çünkü "özü" olası tüm farkındalık boyutlarında var olan herşeye yayılır. Bir varlığın herbir bilinçli fiziksel varlığının sona ermesi sonrasında gördüğü ışık birliğin kendisidir. Hatırlayın, 4'üncü yoğunluk değişken fizikselliğe sahip ilk yoğunluktur!! Bunun üzerinde dikkatlice düşünün!!! Ve hatırlayın, yalnızca tek bir "Tanrı" var ve yaratıcı yaratılan herşeyi kapsıyor ve yaratılan herşey de yaratıcıyı!


13 Ocak 1996

S: (L) Kitapta söylendiği gibi 1998'de 3 gün karanlık olacak mı?
C: Bu neden popüler bir kavram olmayı sürdürüyor? Ve neden herkes buna bu kadar kafa takıyor? Gerçekten bu önemsiz şeye vakit ayırmak mı istiyorsun? Üç gün karanlık olsa ne olur?!? Bunun herşey olduğunu ve herşeyi sona erdireceğini mi düşünüyorsun? Peki ya böyle birşeyin sebepleri? Anlamları? Bu tıpkı bir kehanette bir atom savaşını tanımlamak gibi: "Aman tanrım, aman tanrım, üç saat boyunca çok büyük patlamalar olacak, aman tanrım!!"

S: (L) 1998 sonbaharında böyle birşeyin olmayacağını söylemediniz. Olacak mı?
C: Öncelikle, sürekli olarak uyardığımız gibi, pek çok defalar ayrıntılı olarak anlattığımız pek çok nedenden dolayı herhangi bir kehanete veya tahminlere yapay takvim tarihleri iliştirmek tam anlamıyla imkansızdır.
[Laura'nın notu: geleceğin "akışkan" yapısı. Olasılıklar, vs] Ve böyle birşeyin olacağını söylemedik.

S: (L) Boyut geçişiyle ilgili çok büyük öneme sahip şeyler yanında 3 gün karanlığın önemsiz birşey olduğunu
söylediğinizi biliyorum. Ama pek çok insan bunu sadece 3 gün karanlık olarak yorumluyor... Yani sonra
cennete uyanacaklarını düşünüyor. Bu soruya bir yanıt vermenizi istiyorum.
C: Sizi ne zaman ve nasıl yönlendireceğimiz konusunda bize güvenin. 4'üncü yoğunluk olaylarına ve realitelerine 3'üncü yoğunluk inceleme ve yorumlama yöntemleriyle yaklaşmanın son derece faydasız ve anlamsız olduğunu biliyor olman gerekir. UFO araştırmacılarının aradıkları her 1 yanıt için sürekli olarak 3 yeni soruyla karşılaşmalarının nedeni bu. Eğer bize güvenirseniz, sizi tüm sorgularınızda en doğru ve en tam yanıtları veririz. Bir birey birşeyi anlamıyorsa, ya önyargılıdır ya da uygun yönelime sahip değildir.

27 Ocak 1996

S: (L) Diğer gezegenlerden atılan varlıkların, sözün gelişi, ıslah edilmek için dünyaya gönderildiğini söyleyen öğretiler var. Ve insan ırkının da bu yüzden bu kadar bölünmüş ve düşmancıl olduğu söyleniyor. Yani bu etkileşimler, hem fiziksel, hem de ruhsal anlamda zayıfın yok olması ve güçlünün hayatta kalmasına yönelikmiş.
C: Öncelikle, tartışılan son konuya dair yanlış yorumlamalar nedeniyle bazı karışıklıklar var. Boyutlar ve yoğunluklar aynı şey değildir!!!! Boyutlar kati olarak düşüncenin hayal bölümünde meydana getirildiği şekliyle evrensel bilincin bir neticesidir. Yoğunluk, bir ile birliğe yakınlık bakımından ölçülen gelişim seviyesi anlamına gelir... Döngü. Yani, çupakabralar insan bilincinin bir yaratımıdır ve insan varlıkları da çupakabraların bilincinin bir yaratımıdır. Anladın mı? Şimdi sizin için bir şok edici geliyor: Eğer biri sizi "hayal etmiş" olmasaydı varolmazdınız.

S: (L) Bizi kim hayal etti?
C: Şu anda önemli değil. Siz resmen birinin hayalinin "ürünlerisiniz", başka birşey değil!!!
S: (L) Tanrı'nın bizi hayal edip yaratmasını mı kastediyorsunuz?
C: Hatırla, "Tanrı" yaratılışta varolan herşeydir, yani tüm bilinçtir. Çünkü varolan herşey bilinçtir ve bilinç varolan herşeydir.
S: (L) Yani Urantia kitabında gündeme getirilen ırksal üstünlük konusu, "herşey mümkündür" şeklinde yanıtlanabilir, öyle mi?
C: Yakın, ama hatırla, varolan herşey / tek şey -- derslerdir!
S: (L) Diğer gezegenlerin "artıklarının" dünyaya gönderildiği doğru mu?
C: Bu subjektif olur.
S: (MM) Kasyopyalıların üç boyutlu seviyede yaşamış olan Paramahansa Yogananda isimli varlığı tanıyıp tanımadığını öğrenmek istiyorum.
C: Üç boyutlu değil, üçüncü yoğunluk. Ve evet, ama bu varlığın pek çok başka adı vardı: Thorn, Christian, Mobson Singh, vs.
S: (MM) Paramahansa şu anda nerede?
C: Beşinci Yoğunluk.
S: (MM) O Avatar mı?
C: Bu, birilerinin kendi kendine yarattığı, subjektif, yapay bir kavram.
S: (MM) Bu kavramı kim yarattı? (W) Bilmiyorum. Bir kitabın bir yerinde okumuştum. (L) Biri onun şu anda bir Avatar olduğunu mu söylemiş?
C: Debbie bir "şaman" mı, Billy bir "kahraman" mı, Oscar bir "blade runner" mı? (ç.n.: çeşitli kişilere insanlar tarafından yakıştırılmış fantastik lakaplar kastediliyor.)
S: (L) Yogananda'nın kitabını okudum ve çok yüce bir insan olabileceğini düşündüm. Hayatında sevgili dolu kavramları ve uygulamaları olmuş gibi görünüyor. (MM) Sadece şu anda nerede olduğunu merak etmiştim. (L) Beşinci yoğunluktaymış. (MM) Beşinci yoğunluğun Venüs'le herhangi bir ilgisi var mı?
C: Bu uygun bir kavramsallaştırma değil.

3 Şubat 1996

S: (L) Tamam. Bunu geçelim. Benim sorum: Bizim almakta olduğumuz bilgiler El-Arabi'nin "açılma" dediği şeye benzer mi?
C: Evet.
S: (L) Bilgi alemindeki birleşik düşünce formları olduğunuzu söylüyorsunuz.
C: Evet.
S: (L) El-Arabi birleşik düşünce formlarını "Tanrı'nın adları" olarak tanımlıyor. Onun açıklaması sizin bize söylediklerinizle benzer görünüyor ve...
C: Hepimiz Tanrı'nın adlarıyız. Hatırla, bu bir kanal. Yani sonlanma ve başlangıç noktaları eş değer ve önemde.
S: (L) Bu Tanrı'nın farklı parçalarının birleşimi anlamına mı geliyor?
C: Hayır.
S: (L) Neyi kastediyorsunuz? Bizim de bunun bir parçası olduğumuzu mu söylüyorsunuz?
C: Evet.
S: (L) Yani bunun...
C: Bizi tanrılaştırma. Ve iletişim kurduğunuz tüm diğerlerinin de bunu anladığından emin ol!
S: (L) Bizdeki hangi özellik, hangi şey bu teması kurmamızı sağladı? Çünkü açıkça görülüyor ki bunu deneyen pek çok insanın ürettiği şey saçmalıklar.
C: İstediniz.
S: (L) Pek çok insan istiyor!
C: Hayır istemiyorlar, emrediyorlar.
S: (L) Pek çok insan gerçekten istiyor veya yalvarıyor, ama hepsi aldıkları yanıtlarla alt üst oluyor.
C: Hayır, emrediyorlar. Bunu düşün. Siz yalvarmadınız... bu emretmektir.

S: (L) Işık nedir?
C: Çekim.
S: (L) Çekim güçlü ve zayıf nükleer kuvvetle aynı şey mi?
C: Çekim "Tanrı"!
S: (L) Ama Tanrı'nın ışık olduğunu sanıyordum?
C: Eğer çekim herşeyse, ne değil ki? Işık çekimin ürettiği enerjinin ifadesi.
S: (L) Çekim "görülemeyen ışık" mı? Yani Sufilerin deyişiyle: Kaynak.
C: Lütfen çekim olmayan herhangi birşey söyle.
S: (L) Eğer çekim herşeyse, çekim olmayan hiçbir şey yok demektir. Güzel. Mutlak yokluk nedir?
C: Sadece bir düşünce.
S: (L) Yani yokluk diye birşey yok?
C: Evet, var.

S: (L) Seçimi bireyin yapması mümkün mü hiç, yoksa birey çekimin KENDİSİ olarak mı seçiyor?
C: Bireyin içindeki çekim, varoluştaki tüm çekim.
S: (L) Ben de Sufilere zor diyordum! (F) Bu kapıyı açan şey muhtemelen kendi çalışmaların. (L) Tanrım! Ne
yaptım ben! Pekala. Kafam allak bullak oldu.
C: Hayır olmadı.
S: (L) Kafam karıştı ve aşırı yüklendi.
C: Bunun eğlenceli yanının farkına var!
S: (L) Eğer bu söylediklerinizin herhangi bir bölümü bizim için önemli olacaksa, bu süreçte bunların
ayrıntılarını öğrenmek durumunda olacağız demektir.
C: Daha kaç kere söylemek zorundayız?!?!
S: (L) Öğrenmek eğlencelidir! Evet!
C: Tüm varoluşun tüm toplamı her birinizde mevcut, ve tersi.
S: (L) Peki algıladığımız "çok-luk"un açıklaması nedir?
C: 3'üncü yoğunluğun algısı.
S: (L) Yani tüm evren içimde... tamam, bu... Anlıyorum. Garip ama anlıyorum. Sorun buna erişmekte,
örtüleri kaldırmakta.
C: İşin eğlenceli kısmı da bu.

S: (L) Anladığım kadarıyla ışık hızındayken kütle yok, zaman yok ve çekim yok. Bu nasıl olabilir?
C: Kütle yok, zaman yok, ama evet, çekim var.
S: (L) Fotonun çekimi var mı?
C: Çekim ışık hızını aşıyor.
S: (L) Çekim dalgaları ışıktan daha mı hızlı?
C: Evet.
S: (L) Bir çekim dalgasını değişken yapan şey ne?
C: Kullanım.

15 Haziran 1996

C: Eğer ormanda bir ağaç düşse ve orada bunu duyacak kimse yoksa, ses çıkarır mı ?
S: (L) Diyorsunuz ki; çekim heryerdedir ve statik bir dengededir, ondan yararlanma durağan olmayan çekim dalgalarına sebep olur. Ve yine diyorsunuz ki; çekim Tanrı' dır ve Tanrı tüm yaratımdır ve bizler tüm yaratımın birer parçasıyız, böylece bizler Tanrı'yız ve aynı zaman da çekimiz. Şimdi anlamaya çalıştığım şey şu : çekimi bu kusursuz statik durumdan değişken duruma dönüştüren şey, olay, gösterge veya ondan yararlanma biçimi nedir ? Eğer çekimin her zaman kusursuz bir denge durumunda olduğunu söylüyorsanız bu bana anlamsız geliyor.
C: Dengesizlik hali statik olmamak anlamına gelmiyor. Değişken dalgalar kendi değişkenlikleri içerisinde statik olabilirler.
S: (L) Bunların hiç birisi mantıklı gelmiyor. Anlamaya başladığımı düşünmüştüm ve belli ki hiç bir şey
kapmamışım. Farklı bir yönden yaklaşmaya çalışalım. Evrenin eşit miktarda madde ve anti-maddeden
oluştuğunu söylediniz. İlk 3 yoğunluk, maddesel yoğunluklar mı ?
C: Ve antimaddesel.
S: (L) Tüm yoğunluklarda eşit miktarlarda madde ve anti-madde mi var ?
C: Evet. Hatırla, yoğunluk yalnızca birinin bilinçsel farkındalığına tekabül ediyor. Biri farkındalığa ulaştığında
herşey [planşet üzerinde çok sayıda spiral çiziliyor] bu farkındalığa uyumlanıyor.
S: (L) Herkesi farkındalığa ulaştıracak gelmekte olan dalga hakkında ne söyleyebiliriz ?
C: Henüz değil... Birincisi : peygamberleriniz 4. Yoğunluk gerçekliklerini iletmek için her zaman 3. Yoğunluk
sembollerini kullandılar. Sen 4 – 7 arası yoğunlukların prensiplerini açıklayabilmek için 3. Yoğunluk
yanıtları almaya çalışıyorsun. Hüsrana uğraman bu yüzden, çünkü "bağdaşmıyor."
S: (L) 3. Yoğunluktaki etkiler çekimin toplandığı noktalar mı ?
C: Kısmen. Ama tüm yoğunlukların etkileri böyledir.
S: (L) OK, eğer öyle ise...
C: Çekimin tersinin ne olduğunu düşünüyorsun ?
S: (L) Anti-çekim ?
C: Evet.
S: (L) Şimdi; tüm varolan şeyler şişirilmiş bir balon olsun ve balonun yüzeyi çekimin statik halini temsil etsin, belki 7. Yoğunluğu... Ve yüzeyin farklı noktalarında dışa doğru yumrulaşmaya başlasın.. Ve tüm bu küçük
yumrular farklı yoğunlukların belirtilerinin toplandığı noktalar olsun... Kafamda bir şekil oluşturarak, basitçe anlatmaya çalışıyorum. Çok basitçe de olsa bu üzerinde kafa yorabileceğim bir imge mi bu ?
C: Bir "anti-balonun" da olduğu sürece evet.
S: (L) Balonun dış yüzeyini balon, iç yüzeyini ya da içindeki havayı "anti-balon" olarak düşünebilir miyiz ?
C: Hayır.
S: (L) Yanyana duran 2 balon mu ?
C: Hayır. Bir gayrı-balon.
S: (L) Bir gayrı-balon mu ? Beni ÇILDIRTACAKSINIZ! HİÇBİRŞEYİN varolduğundan bahsediyorsunuz! Biz
BURADA bile değiliz!
C: Hayır.
S: (L) Tanrı aşkına! Bu konuyu şekilsel olarak anlamama yardım edin. Tamam, aynanın önünde duran bir
balon, aynadaki yansıması "gayrı-balon."
C: Hayır.
S: (L) Gayrı-balon, balonun düğmesi kapatıldığı zaman. Ama o denli hızlı gerçekleşiyor ki farkında
olamıyorsun, küçük bir tireşim, nabız atışı gibi...Anlatamıyorum, çaresizim!
C: Görüyor musun canım, 4. Yoğunluğa ulaştığında göreceksin.
S: (L) Peki hangi kahrolası şekilde oraya gidebilceğim, daha orayı "kavrayamazken?"
C: Oraya ulaşmadan orayı "kavraman" gerektiğini kim söylüyor ?
S: (L) Bu beni tekrar şu soruya yöneltiyor : dalga farkındalığı genişletmek için ne yapacak ? Çünkü eğer birini
"oraya ulaştıracak" şey dalga ise, dalga bunu ne şekilde yapıyor ?
C: Hayır. Şu şekilde : "üçüncü sınıfta" tüm derslerini tamamladığında nereye gidiyorsun ?
S: (L) Yani bu şuna ilişkin bir soru...
C: Yanıt lütfen.
S: Dördüncü sınıfa gidersin.

C: Peki; 4. sınıfa gidebilmek için halihazırda 4. sınıfta mı olman gerekir ? Yanıtla.
S: (L) Hayır. Ama 3. Yoğunluğa ilişkin herşeyi bilmen gerekir...
C: Evet. Daha uygun ifadeyle : bütün derslerini öğrenmiş olman gerekir.
S: (L) Ne tür derslerden bahsediyoruz ?
C: Karmik ve basit kavrayışlar.
S: (L) Bu kavrayışların ana unsurları neler, bunlar evrensel mi ?
C: Evrenseller.
S: (L) Nedir bunlar ?
C: Sana bunu söyleyemeyiz.
S: (L) Bu, 3. Yoğunluk varoluşunun içerisindeki sembolizmin ANLAMLARINI keşfetmekle, perdenin arkasını görebilmekle ilintili mi ? Ve herşeye karşı seçime bağlı olarak tepkiler oluşturmakla ? Her kişiye, her şeye ya da her olaya hak ettiği karşılığı vermekle ?
C: OK. Ama bunu zorla yapamazsın. Öğrenmişsen, öğrenmişsindir!
S: (L) Yalnızca yapabileceğimin en fazlasını yaptığımdan emin olmak istiyorum. 3. Yoğunluğa geri dönmek
zorunda kalmak istemiyorum. Eğer bazı şeyleri biraz hızlandırabilseydim...
C: Hızlandıramazsın, öyleyse yolculuğun keyfini çıkar. Öğrenmek eğlencelidir!
S: (L) Bana değişken olmayan çekim dalgalarına yönelik araştırma ve meditasyon yapmamı söylüyorsunuz. Ve bunu kavradığımda, kuantum fiziğini de kusursuz şekilde kavramış olacağım ve temel olarak herşey anlaşılır olacak. Bununla boğuşuyordum...
C: Mesele de bu Laura! Boğuşma varsa bir şey öğrenmiyorsundur. Öyleyse boğuşmayı bırak ve meditasyon
yap. Yani yolculuğun keyfini çıkar.
S: (L) Yani diyorsunuz ki eğer bir şeyle boğuşuyorsam doğru bir şey yapmıyorum. Evliliğimden kurtulmak için kendi kendimle boğuşuyordum, bu bir boğuşmaydı ve halen de öyle. Bu hatalı bir yaklaşım mıydı ?
C: Evet, çünkü tüm olanlar her halikarda olacaktı.
S: (L) Yani, yanlış bir yaklaşımdı ?
C: Evet.
S: (L) Doğru tutum neydi ? Onun [ç.n. : kocasını kastediyor] terketmeye karar vermesini beklemek mi ?
C: ?
S: (L) Peki, eğer böyle olsaydı, ölümün kıyısına sürüklenirdim.
C: Konu bu değil. Ama evet; eğer ilişkin İÇERİSİNDE iken, olduğun kişiden farklı biri olmak için bunca boğuşmasaydın ve ilişki her sonlanma noktasına geldiğinde yürümesi için boğuşmasaydın, daha erken sona ererdi.
S: (L) Tırnak içerisinde belirtilen bazı sözcükleri bulmak için celse notları üzerinden geçerken bir söz dizisi oluşuverdi : "Zaman, alfa seviyesi ızdıraba sebep oldu." Böyle bir şey var mı ?
C: Belki. Karıştır ve eşleştir.
S: (L) Kelime ve cümleleri bir araya getirmeyi mi kastediyorsunuz ?
C: Evet, ama bununla boğuşma! Başkalarına ilişkin üzüntüler yaşadığında çok fazla zorluyorsun. Bu nedenle gör :ISCNI, Lewis, Devin ve diğerleri...
S: (L) Yani diyorsunuz ki; içimde bir şeyleri inkar etmiş ve kendimi sıkıştırmış duygusunu oluşturacak herhangi bir şey yapmamalıyım.
C: Beklentilerin olmadan yap. Başkalarında değişim yaratma beklentisiyle kendi davranışlarını buna uyumladığında ya da değiştirdiğinde, birşeyin beklentisi içerisinde oluyorsun. Öyleyse, yap. Ne olacağını gör. Ama sabırlı ol ve ne olacağını gör!
S: (L) Tamam. Bir rüya ile ilgili bir soru soracağım. A-- ve ben dünden önceki gece rüya gördük. Her iki
rüyanın da doğaları çok benzerdi sadece içlerinde yer alan kişiler farklıydı. Bu bir tür kehanetsel enerji
miydi ?
C: Doğal döngüler psişik "bağlantı" ya sebep oldu.
S: (L) Hormonal döngüler gibi mi demek istiyorsunuz ?
C: Evet. Ve iyi geceler.

29 Haziran 1996

S: (L) Birkaç temel daha verebilir misiniz?
C: Başka temel yok.
S: (L) Bir keresinde zamanın çekim olup olmadığını sormuştum.
C: Parmaklık yer midir?
S: (L) Çekim Tanrı mı?
C: Hayır.
S: (L) Çekim 7'nci yoğunluk mu?
C: Hayır.
S: (L) Çekim nereden çıkıyor?
C: Düşünce merkezi.
S: (L) Pek çok kez düşünce merkezlerinden bahsettiniz. Birden fazla düşünce merkezi mi var?
C: Hepsi bir.
S: (L) Eğer bir düşünce merkezin varsa... düşünce merkezlerinin 7'nci yoğunlukla, Bir'le ilişkisi nedir?
C: Aynen öyle!
S: (L) Düşünce merkezleri 7'nci yoğunluk mu?
C: Herşey öyle.
S: (L) Herşey düşünce merkezi mi?
C: Hayır. Herşey 7'nci yoğunluk.
S: (L) Nereye varmaya çalıştığımı anlıyorsunuz sanırım ve bana burada biraz yardımcı olmanızı istiyorum...
C: Oluyoruz.
S: (L) Tamam. Zaman ilüzyon. Harika! Zamanı parmaklıklara benzettiniz...
C: Hayır. Senin atfettiğin şeye karşı kendi karşılaştırmamızı sunduk.
S: (L) Bu karşılaştırmayı kullanalım. Diyelim ki yer 7'nci yoğunluk. Zamanı bu yerdeki neye benzetebiliriz?
C: Toprak.
S: (L) Toprak... Peki kendimizi neye benzetebiliriz?
C: Fazla belirsiz.
S: (L) Yaratılan varlıklar bu resimde ne olarak yapılırdı?
C: Zaman sizin ilüzyonunuz.
S: (L) Ama başka bir defasında da zamanın diğer yoğunluklarda da mevcut olduğunu, yalnızca "seçimli"
olduğunu, seçilebileceğini söylemiştiniz. Doğru mu?
C: Eğer zaman diye isimlendirmek istersen, ama aynı şey değil.
S: (L) Tamam. Tıkandım. Daha ileri gidemiyorum. Başka bir konuya geçelim. Ark DNA yapısında fosfor
olduğunu okumuş. Bu konuda yorum yapabilir misiniz?
C: Fosforun sizinle ilişkisi hakkında sen yorum yapmaya ne dersin?
S: (L) Bilmiyorum. Fosfor ile karbon arasında bir ilişki var mı?
C: Konuyu götürmek istediğimiz yer orası değildi.
S: (L) Fosfor beyin için gerekli bir element.
C: Evet.
S: (L) Fosfor hakkında tüm bildiğim bu. Yeterli bilgim yok.
C: O halde neden bunu sonraya bırakmıyorsun?

21 Aralık 1996

S: (L) Yani TA bu alana sanki her birey ayrı ayrı sahipmiş gibi atıfta bulundu ama aslında ödünç alınıyor. Peki
bu alan nereden ödünç alınıyor?
C: 7 no'lu yoğunluk.
S: (L) Bu en yüksek yoğunluk. 7 numara. Yani "Tanrı." (TA) "Yaratıcı."
C: Hayır, "bir ile birleşme."
S: (TA) Peki yedinci yoğunluk kendini hayatta mı ifade ediyor? Hayatın kendisi mi? Hayatın bir örneği mi?
Yaşayan birşey mi?
C: Tam olarak öyle değil, ama buna tüm seviyelerde ve tüm temsillerdeki bilincin canlandırıcı kuvveti
diyebiliriz.
S: (L) Tamam...
C: Bu daha yakın.

25 Ocak 1997

S: (L) Karmaşık olduğunu biliyorum! Işığın 7'nci yoğunluk olduğunu söylüyorsunuz. Çekimin Tanrı olduğunu söylüyorsunuz. Tanrı ve 7'nci yoğunluk aynı şey ve...
C: Hayır. 7'nci yoğunluk "Bir ile birleşme."
S: (L) Bir ile birleşmeyle Tanrı arasındaki fark nedir?
C: Tanrı yalnızca 7'nci yoğunlukta birleşik.
S: (L) Tanrı ayrıştığında veya destabilize olduğunda veya dağıldığında, nerede... biliyorum "nerede" doğru bir tanım değil, hangi yoğunlukta tezahür ediyor?
C: Tamamen yanlış kavram.
S: (L) DOĞRU kavram nedir?
C: Öncelikle tanrı destabilize olmaz veya dağılmaz. Lineer içsel kavramı bırak.
S: (L) Tamam bırakıyorum. 7'nci yoğunlukta Bir ile birleşme var. 6'ncı yoğunlukta ne var? Aydınlık ve karanlığın, varlık ile yokluğun dengesi mi?
C: Fizikselleşmeye ihtiyaç duymayan saf bilinç.
S: (L) Sanırım 3 eterik, 3 de maddi yoğunluk var ve ortadaki yoğunluk da değişken fiziksel/eterik yoğunluk...
C: Yakın.
S: (L) Ve bu yoğunluklar yalnızca Bir ile birliğe yakınlık bakımından ayırt ediliyor, doğru mu?
C: Yakınlık?
S: (L) Hangi anlamda kullandığımı biliyorsunuz.... Biraz yardımcı olun!
C: Hayır, iyi gidiyorsun.
S: (L) Şimdi bunu bir tür dikey gerçeklik imgesi olarak algılıyorum. Ortada bir daire var ve daireye dik olarak uzanan gerçeklikler var. Bu düz uzanan gerçeklikler gidiyor, gidiyor ve sonunda ortadaki merkeze dönüyor, çünkü merkezdeki çekim onları geri getiriyor. Eşmerkezli bir dairede birşeyler oluyor veya atomun kabukları gibi. Bu merkezle ve bu dikey gerçekliklerle ilişkili olarak kabukları veya oluşun hallerini birbirinden ayrıştıran birşey. Dikey gerçeklik ile onun merkezle belirli ilişki noktalarını ayrıştıran dışa uzanışı arasındaki ilişki nedir? Bunun bilinçle ilgili olduğunu biliyorum ama yokluktan da bahsediyoruz. Varlık ve yokluk. Bu dikey gerçekliklerin varoluşun yedi yoğunluğu ile ilişkisi nedir? (ç.n.: dikey gerçeklik bir küreden dik bir şekilde dışa uzanan ama bir şekilde küreye geri kıvrılan boyutları ve/veya yoğunlukları (?) ifade ediyor gibi.)
C: Tam olarak doğru değil. Dikey gerçeklik bilgi/farkındalık/oluş matrisidir. Yoğunluklar yalnızca bilinç enerjisi yönlendiricilerine dayalı deneyimsel ayrımlardır.
S: (L) Bilinç enerjisi yönlendiricileri nedir?
C: Kendini arkabahçenizeki sakinle karşılaştır. Kalkülüse bakışınız nasıl?
S: (L) Kalkülüsün tam olarak ne olduğunu bilmiyorum ama önemli olduğunu biliyorum. Bu tür şeyleri öğrenebileceğimi hiç düşünmedim, o yüzden de denemedim. Ama sanırım bu önemli ve birgün bununla ilgili birşeyler öğreneceğim. Arkabahçedeki köpeğimizin kalkülüsü faydasız bulacak olması bir yana, bunun farkında bile olamaz. Bunun bilinç enerjisi yönlendiricileriyle ilgisi nedir?
C: Doğadaki herşey denge arar. Sözün gelişi bir gün, "Percy"nin gerçekten kalkülüsle ilgili bir fikri olacak.
S: (L) Yani bilinç enerjisi yönlendiricileri dikey gerçekliklere karşı yatay gerçeklikler gibi, öyle mi?
C: Yuvalar, canım, yuvalar. (ç.n.: birşeyin konduğu, yerleştirildiği açıklık anlamında)
S: (L) Bu yuvalar bir atomun kabuğundaki ortaya çıkan ve kaybolan elektronlara benzetilebilir mi?
C: İlgisiz. Hala diğer tüm yoğunluk seviyelerinin gerçeklik parametrelerini ölçmek için 3'üncü yoğunluk farkındalığını kullanmaya çalışıyorsun. Uymaz! Arkadiusz'a çekim dalgalarının yalnızca onu daha yüksek kavrayışa götürecek yol olduğunu, nihai bir son noktaya ulaştıracak bir araç olmadığına güvenmesini söyle.
S: (L) "Yuvalardan" bahsettiniz. Nedir bu yuvalar ve kişi bir yuvadan diğerine nasıl hareket eder?
C: Şunu düşün: 7 boyda bilyen var. Yedi boyda da yuva var. Bilyeler nereye "oturur?"
S: (L) Bilyeler bilinçlilik birimlerini mi temsil ediyor?
C: Yakın. Veya bilinç seviyesi enerji rezonans profilleri ayrımları.
S: (L) Bu bilinç ayrımları gelişip değişiyor mu?
C: Evet.
S: (L) Ve bilgi edinme yoluyla gelişip değişiyorlar, doğru mu?
C: Temel olarak.
S: (L) Bilgi edinme enerji edinme gibi mi? Veya ışık? Işık enerjisi?
C: Pek sayılmaz. Bu, benzin istasyonunda arabanın deposunu doldurmanın hız kazanma gibi olduğunu
düşünmeye benziyor.
S: (L) Yani bilgi ve ışık, arabanın benzini gibi, ama hız kullanımdan geliyor, öyle mi?
C: Evet.
S: (L) Ve kullanım da...
C: Bilginin uygulanması enerji üretiyor, enerji de ışık üretiyor.
S: (L) Yani bu bilyelerden biri bir yuvadayken benzinle doluyor ve bu da onu diğer yuvaya mı taşıyor?
C: Ne!?!
S: (L) Sizin benzetmenizi kullanıyorum!
C: Hayır, benzetmeleri karıştırıyorsun!
S: (L) O zaman toparlayayım. Yuvalarda bilyeler var...
C: Bilyelerin yuvaya girmesine neden olan şey ne? Benzin mi?!???
S: (L) Tamam, benzini nereden alıyorlar?
C: O tamamen farklı bir benzetmeydi, sadece hatalı bir varsayıma yönelik yanıttı, başka birşey değil!
S: (L) Tamam, geri dönüyorum. Yuvalardaki bilyeler. Yuvalar nedir?
C: Yoğunlukları tanımlamak için bir benzetme.
S: (L) Bilyeler bir yuvadan diğer bir yuvaya mı geçiyor?
C: Ancak ve ancak uygun boya ulaştıkları zaman.
S: (L) Uygun boya nasıl ulaşıyorlar?
C: Sen nasıl ulaşıyorsun?


S: (L) Gelişerek sanırım.
C: Evet.
S: (L) Konuyu değiştirmek istiyorum çünkü o kadar derine iniyor ki hangi yöne gideceğimi bilmiyorum.
Beynim bununla baş edemiyor. Ark 1925-27 teorisinin sonraki girişimlerden daha iyi olup olmadığını
öğrenmek istiyor.
C: Daha az politik yozlaştırma anlamında daha iyi. Baş etme yalnızca kişi açık olmadığında gerekli.

31 Mayıs 1997

S: (L) Bu gece kavrama seviyemi aşıyorsunuz! Önceki bir celsede Edgar Cayce'nin açıkladığı şekliyle "Belial'ın oğulları" ve "Birin yasasının oğulları"yla ilgili ve bunun felsefi mi, yoksa ırksal bir ayrım mı olduğuna dair bir soru sormuştum. Bunun başta ırksal bir ayrım olduğunu, sonradan ise felsefi ve dini bir ayrım haline geldiğini söylemiştiniz. Yüzyıllar boyunca tüm dinlerin durumuyla ilgili bilgileri bir araya getirdiğimde, monoteist fikrin, ki görünüşe göre bu da "Bir'in yasasının oğullarının" temel fikri oluyor, hayatımda
rastladığım en zekice ve aldatıcı kontrol aracı olduğu şeklinde bir sonuca varıyorum. Nereden gelirse gelsin bu insanlar tek tanrının olduğunu ve bizim de onun hizmetkarları olduğumuzu söylüyorlar. "Bize paranızı verin, biz de ona öbür dünyada size iyi davranmasını söyleyelim!"
C: Eğer kişi aldanırsa, çok zekice. Eğer aldanmazsa, aptalca.

S: (L) ...Demek "Bir'in Yasası'nın Oğulları" monoteist yahudiliğe döndürüldüler, bu da sonra Hristiyan dini mitosuna dönüştürüldü ve bu Atlantis zamanında beri sürdürülen bir tema.
C: Işık rolünü oynayanlarca örülmüş bir hikaye.

S: (L) "Işığın melekleri" gibi görünüyorlar. Ve tarihteki herşey bu grup tarafından yeniden yazılmış.
C: Başkalarının kontrolü altındalar. Tahmin et kimin?

19 Temmuz 1997

C: Daha yakın. Herşeyin, tekrar ediyoruz, herşeyin bir ilüzyon olduğunun farkında değil misiniz hala?!?

S: Bir seviyede evet. Ancak hala şunu soruyorum; neden bizim içinde bulunduğumuz ilüzyonda veya onların içinde bulunduğu ilüzyonda... (A) Bir yandan her şeyin ilüzyon olduğunu söylüyorlar, bir yandan da ruh ve
maddenin var olduğunu söylüyorlar. Bunlar da mı ilüzyon?
C: Evet.

S: (A) Tanrı da mı ilüzyon?
C: Evet.

S: (A) Kimin için?
C: 7. Seviyede olmayanlar için. Öğrenişiniz doğal olarak deneyimlerinizi belirliyor. Birşeye ihtiyacınızın olmadığı bir duruma ulaştığınızda doğal bir şekilde bunu aşacaksınız. Fakat kavrayışın bir fonksiyonu olarak bu kavramı kullanmaya devam edersiniz.

S: Demek ben de bir ilüzyonum! Ve kavrayış da bir ilüzyon! (L) Soruma dönersek: Kertişleri KERTİŞ olarak kim yarattı?
C: Her şey gerçektir, dolayısıyla ilüzyon gerçektir.

S: (L) Her şey ilüzyonsa, bu ilüzyon nereden çıkıyor ve nereye çıkıyor?
C: Bilinciniz.

S: (L) Bu bilinç nereden çıktı?
C: Bilinç mutlaktır, merkezi noktadır.

S: (L) Merkezlendiği yer neresi?
C: Erişim dahilinde.
S: (L) Erişim nedir?
C: Enerjiye yol açan istem.
S: (L) Bu enerji neyden yapılma?
C: Bilinç.
S: (L) Bu bilincin var olmadığı bir zaman oldu mu hiç?
C: Hayır, ama zaman hiç olmadı.
S: (L) Bilinci tüm bu ilüzyonları hayal etmeye iten neden neydi?
C: Denge ihtiyacı. Enerji bir boşluk içinde var olamaz, bu nedenle (nabız gibi) atması gerekir. Dalgaların varlığı da bundan kaynaklanıyor.
S: (L) Demek tüm ilüzyonların yaratılma nedeni denge ihtiyacıydı. Bu da dengesizliği akla getiriyor; boşluğun içinde dengesizliğin olduğunu...
C: Hayır.
S: (L) Denge ihtiyacının arkasındaki neden nedir?
C: Tam olarak ihtiyaç değil, sadece doğal bir işlev.
S: (L) Nabızsal atma olduğunda dalga var oluyor ve dalga da zamanı ima ediyor.
C: 3. yoğunluk ilüzyonunuzun düğüm noktası da burası. Neden atışın herhangi bir parçasının diğer tüm parçalarla eşzamanlı olarak meydana gelmediğini varsayasınız? Parçalardan herhangi biri (herhangi birşey) olduğunda, tümü olur. Zaman ilüzyonunu tamamen terk edene kadar ilerleme
kaydetmeyeceksiniz.

S: (L) Soruma dönecek olursak…
C: Hayır, kabul edilebilir bir yanıtlar dizisi varsaydığın sürece sorun yanıtlanamaz.

19 Aralık 1998

S: (L) Tamam. Sanırım bunun gerisini kendi beyinlerimizi kullanarak bulabiliriz. Bir sonraki soru... Bir okuyucu şöyle yazmış: "[Belirli bazı öğretiler]'de insan kompozit bir varlık olarak görülüyor. Bu kompoziti oluşturan unsurlardan biri, "yönetimde" olduğu kabul ve ümit edilen bir varlık, diğer unsur ise Bilinçliliğin / Bilinçsizliğin çeşitli hallerindeki çok sayıda ayrı varlıklar, ki bu Ouspensky'nin ‘Olağanüstünü Arayış' kitabında yaptığı tanımla da benziyor." Kasyopyalılar olarak sizin söylediğiniz şeyle [Belirli diğer
öğretiler]'de söylenen şey arasındaki kritik farklardan biri şu ki, o öğretilerde, kişinin nihai olarak Bir olmadığı, evrimin üst aşamaları boyunca bile birey olarak kaldığı ve bir "tanrı" olarak evrimleştiği öğretiliyor.
C: Büyük Kalp Atışı bireyselliği geçici bir oluş durumu haline getiriyor.

S: (L) Büyük Kalp Atışı'nda bireyselliğin geçici bir hal olduğunu söylüyorsunuz. Yani herşey Bir ve Birlik durumuna geri dönüyor.
C: Evet. Ve öyleyse, her zaman doğru. Sonuçta herşey "Tanrı."
S: (L) Ama evrimin üst aşamalarında bireysel bir tanrı olarak evrimleşmiyorlar mı?
C: Bunun amacı ne olabilir?
S: (L) Sanırım birey olarak kalma ve bu şekilde "tanrı" haline gelmeye takıntılanıyorlar ve bu temelde güç ve kontrol konusuyla ilgili... bir tür nihai KH.
C: Eğer zaman ve lineer gerçeklik doğru olsaydı belki bu işe yarardı, ama...

13 Kasım 1999

C: Hayır. Koruma farkındalıktan gelir, diğer türlü değil.
S: (L) Bu bana ilginç bir fikir gibi gelmişti, o yüzden sormak istedim. Bu belgedeki diğer bir fikir, ataerkil, monoteist dinin genel bir koruma örtüsü sağladığı şeklinde. Bu değerlendirmeye göre, ataerkil monoteizm dünyaya yerleştirilir yerleştirilmez, dünyadışılar çekildi. Bu geçerli bir kavram mı? Ataerkil monoteizm dünyadışıların bizim gerçekliğimizi istila etmeye karşı bir koruma mı sağlıyor?
C: Bu karışık bir kavram. Eğer sonuç temas fırsatının kapanmasıysa, dünyadışılar neden monoteist ilkeler yerleştirsin ki?
S: (L) Ben de bunu düşünmüştüm. Temas kurmak için Tanrı, İsa veya melekler veya Kutsal Ruh'tan daha iyi bir kılık mı var? Bana göre monoteist dinler gerçekliğimizin dünyadışılar tarafından istila edilmesini kolaylaştırdı. Ama diyorlar ki, monoteizmin kurulmasından sonra AÇIK dünyadışı teması çok daha azaldı ve o yüzden de böyle bir sonuç çıkarıyorlar.

C: İki olay ya tesadüfi ya da yanlış ölçülüyor.

5 Ağustos 2000

S: (L) Kral Davut konusunu da incelemem gerekiyor. Robin Hood gibiymiş. Peki, İbrahim'in Tanrı'yla konuşması konusu nedir? Monoteizm bundan mı doğdu?
C: Yakın.
S: (L) Yani İbrahim ve kabilesiyle birlikte başladı. Hitit diyarından gelip kabilesine katılan Levi kardeşleri oldu mu?
C: Yakın.
S: (L) Bu hikayede değinmem gereken ama değinmediğim herhangi bir ayrıntı var mı?
C: Davut bir Levi'ydi.
S: (L) İbrahim'in soyundan mı geliyor?
C: Hayır.
S: (L) "Hitit diyarından" mı geldi?
C: Yakın.
S: (L) Ailesi Filistin bölgesine geldikten kaç nesil sonra doğdu?
C: 5.
S: (L) İbrahim'in akrabaları mıydılar?
C: Kısmen.
S: (L) Uzaktan akrabalık. Peki Davut ne yaptı? Gelip insanları mı birleştirdi?
C: Evet.
S: (L) Ahit Sandığı onlarda mıydı? Bu cisim 4. yoğunluk tarafından bu insanlara mı verildi?
C: Yakın.
S: (L) Esas olarak kime verildi?
C: İbrahim.
S: (L) Kim verdi?
C: Sara.
S: (L) Rachel'in babasının evinde yaptığı hırsızlık hikayesi aslında Sara'nın Akhenaton'dan Ahit Sandığı'nı çalması hikayesi mi?
C: Evet.
S: (L) Akhenaton'un hırsla onları takip etmesine şaşmamak lazım. Demek Sara'nın peşinde değilmiş, Ahit Sandığı'nı geri almak istemiş.
C: Evet.
S: (L) O cismi Akhenaton'a kim verdi?
C: KH 4. Yoğunluk.

S: (L) Burnuma kötü kokula geliyor! Davut'un büyükannesi Ruth'un bir Moablı olduğunu okuduk. O hikaye de başlıbaşına bir gizem. Pekala, Yahudi'lerin hapsedilme, köleleştirilme, ezilme vs ile ilgili anlattığı hikayenin kökeni nedir? Esaretle ilgili bu kabile anısının kaynağı nedir?
C: Sümer kavramı.
S: (L) Bu anlamlı. Sümerlerin Kutsal Kitap hikayelerindeki karışıma katkıları bu esaret fikri yani. Sümerlilerin genetik olarak kölelik için yaratılmayla ilgili kadim bir efsaneleri var. Tanrıların hizmetçileriydiler... Diğer bir soru: Çin imparatoru Huang Ti'nin kullandığı söylenen "12 ayna" ne işe yarıyordu?
C: Enerji toplama.
S: (L) Gerçekten ayna mıydılar?
C: Hayır.
S: (L) Gören insanlar onları ayna olarak algıladı o halde veya bununla ilgili aktarılan bilgi bozuldu. (A) Ne
enerjisi topluyorlardı?
C: Elektromanyetik.
S: (L) Bu enerji ne için kullanılıyordu?
C: İmparatorun aracı ve diğer makineler için enerji.


23 Ağustos 2001

S: (L) Nereden bağlantı kuruyorsunuz?
C: Kasyopya.
S: [Laura aniden yoğun bir sıcaklık hissettiği için kapının açılmasını istiyor.]
C: Hayat dindir.
S: (L) Bu ne anlama geliyor?
C: Yaşam deneyimleri kişinin Tanrı'yla etkileşimini yansıtır. Uykuda olanlar, yaratılışla etkileşimleri konusunda çok az inanca sahiptir. Bazıları dünyanın hakkından gelmeleri, görmezden gelmeleri, susturmaları ya da sona erdirmeleri gereken birşey olduğunu düşünüyor. O bireyler için dünyalar sona
erecek. Hayata ne veriyorlarsa tam da o olacaklar. "Geçmişteki" bir hayal olacaklar. Objektif realiteye her yönüyle sıkı bir ilgi gösterenler "Geleceğin" gerçekliği olacaklar.

28 Eylül 2002

-YAPISALCI KELEBEKLER-
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst