Ekonomi ve Sosyal Yaşantı Üzerine Notlar Değerlendirmeler ve Gözlemler

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Ekonomi kategorisinde "ictenlik" tarafından oluşturulan Ekonomi ve Sosyal Yaşantı Üzerine Notlar Değerlendirmeler ve Gözlemler başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,839 kez görüntülenmiş, 83 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Ekonomi
Konu Başlığı Ekonomi ve Sosyal Yaşantı Üzerine Notlar Değerlendirmeler ve Gözlemler
Konbuyu başlatan "ictenlik"
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Senin yaptığın işine gelmeyince, müneccimlik yapmak.
Tıpkı demin yaptığın gibi, kusura bakma.
İki ileti yazdım diye, beni neredeyse döveceksin.

Hayır hiç alakası yok

Ekonomik bir kriz geliyor -bana göre- bu çok açık
Önlem alınmalı
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bana karşı bir hayli ithamda bulundun.
Bu konuya yazmaya hiç hevesim kalmadı şahsen.

Genel çoğunluğa ya da yönetenlere karşı ya da dönük yazımlar

Para çul olmak üzere -gibi yani olası

Mazot 25 lira olursa ki kaç lira olacağı belli değil çiftçi ekemez dikemez ,nakliyeci nakliye yapamaz
Gıda enflasyonu uçabilir
Ben içimde konuşuyorum ya da yüksek sesle sesli düşünüyorum diyelim


Avrupa ve Amerikadaki enflasyon dolardaki güç kaybı bunların da getirileri olacak. İşin aslı Amerika merkezli bir kriz yayılabilir
Bunun dışında nakitin güç güven kaybı üzerine paranın çok hızlı biçimde emtia ve altına yol alması olası.

Benim bahsettiğim şey Fransız ihtilaninin batıda olanı gibi bir şey

Yöneten olsaydım savaşı felan bırakmış direkt üretim ekonomisi ekonomik önlemler özellikle tarım hayvancılık üretim eklemeleri ve seferberliği ve Asya kökenli ticari uyumla ilgilenirdim ve ülkeniz bunu yapmıyor, görüyorum
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bana karşı bir hayli ithamda bulundun.
Bu konuya yazmaya hiç hevesim kalmadı şahsen.

Hayır yazdığım şey ya da demek istediğim

Elitlerinizi sizi düşünmüyor sermaye transferiyle ilgileniyor ve muhtemelen paranın hortumlanması emtiaya çevrilmesi ve diğer şeylerle ilgililer ve eminim yakında bu hızlanacaktır ve savaş çığırtkanlığı dahil bu arada ekonomik göstergeler kaynıyor ekonomilerinzi dereceli çökebilir ve neye uğradığınızı gerçekten şaşırabilirdiniz ve başınızın çaresine bakın önlem alın uyumayın ve bunları bugünden değerlendirin hesaba katın gibi bir şeydi
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
-tam öyle değil ama öyle de değil de ama..vs..-

Batılı bankalar, Rusya'nın 630 milyar dolarlık döviz rezervini dondurdu. Çin'in 3.2 trilyon dolarlık stoğu tehlikede. Bunun doğrudan sonucu, ülkeler ABD'nin kaprisiyle her an ortadan kalkabilecek ABD doları varlıklarından kurtulmak isteyeceklerdir.

Artık Rusya dış borçlarını ödeyemez... Çılgın yaptırımların yarattığı sistemik bir kriz olacak. Batı bloğu kendi mezarını kazıyor. Uluslararası mali/ekonomik düzenin köküne vuruyorlar.

 

evrenselbirey

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 Ağu 2020
Mesajlar
108
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
usa
Hangi Felsefe Akımına Yatkınsınız ?
Epistemoloji
Ictenlik;

Yazilarinin pek cogunu okuyamadim. Kusura bakma lutfen. Cok uzun ve kapsamli gorunuyor. Ilk bir kac iletiye bakabildim. Yeri gelmisken ben de bir iki kealm etmek isterim.

Ulkeyi bu duruma getiren hirsiz yonetici kesim ve buna goz yuman akilsiz yiginlar. Ozgurluklerin, demokrasinin, haklarin uygulanabilirligi ve barissever toplum akli gelismedigi surece ekonomik sorunlar katlanarak buyur. Buyuyen sadece ekonomik, sosyal sorunlar degil, insanlik sorunu da beraberinde buyur. Siyasilerin saltanatini devam ettirmesi icin de daha fazla din ve milliyetcilik pompalanir ve bu bir yerden patlayana kadar gider.

Disabagimlilik, gaz, maz hepsi hikaye. Asil sorun insanlarin insanca yasayabilme isteginin koreltilmis ve sansurlenmis olmasidir. Yani, Turkiye kapkara bir zihniyetin esiri altindadir. Biraz daha bayrak sallayin, biraz daha din ve milliyetcilik gazi verin yeter. Bu iki gazi da yiyen vatandasin artik sesi solugu, itirazi cikmaz.

Olan guzel insanlara olmaktadir.

2 bucuk ay once 15 gunlugune Turkiye'ye geldim. Insanlar bu kadar mi karamsar, bu kadar mi mutsuz kilinabilir? Duramadim, 10. gun biletimi degistirip geri dondum. Sartlar degismeyene kadar da bir daha gitmemeye karar verdim.

Sence zihniyet nasil degisir?
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ictenlik;

Yazilarinin pek cogunu okuyamadim. Kusura bakma lutfen. Cok uzun ve kapsamli gorunuyor. Ilk bir kac iletiye bakabildim. Yeri gelmisken ben de bir iki kealm etmek isterim.

Ulkeyi bu duruma getiren hirsiz yonetici kesim ve buna goz yuman akilsiz yiginlar. Ozgurluklerin, demokrasinin, haklarin uygulanabilirligi ve barissever toplum akli gelismedigi surece ekonomik sorunlar katlanarak buyur. Buyuyen sadece ekonomik, sosyal sorunlar degil, insanlik sorunu da beraberinde buyur. Siyasilerin saltanatini devam ettirmesi icin de daha fazla din ve milliyetcilik pompalanir ve bu bir yerden patlayana kadar gider.

Disabagimlilik, gaz, maz hepsi hikaye. Asil sorun insanlarin insanca yasayabilme isteginin koreltilmis ve sansurlenmis olmasidir. Yani, Turkiye kapkara bir zihniyetin esiri altindadir. Biraz daha bayrak sallayin, biraz daha din ve milliyetcilik gazi verin yeter. Bu iki gazi da yiyen vatandasin artik sesi solugu, itirazi cikmaz.

Olan guzel insanlara olmaktadir.

2 bucuk ay once 15 gunlugune Turkiye'ye geldim. Insanlar bu kadar mi karamsar, bu kadar mi mutsuz kilinabilir? Duramadim, 10. gun biletimi degistirip geri dondum. Sartlar degismeyene kadar da bir daha gitmemeye karar verdim.

Sence zihniyet nasil degisir?

Ben bu yazıyı yazdığımda muhtemelen zihinsel uçuşmalarla çok hızlı ve düzensiz karalamış olmalıyım. Okunması zor olabilir haklısınız.-
Yazının temeli şu. Önce onu açayım.

1- Emeğin değeri (Emeğin değeri uluslarası olarak eşitlenmelidir ya da altın gibi bir uluslarası emek/kur eşitlemesi düşünülmelidir ve ülkede ulsularası piyaslardan düşük emek ücreti belirlenmemelidir.)
Altın fiyatı tüm dünyada sabittir ama saatlik insan emeği ülkemizde 2 euro Almanya da 10 Eurodur.
Türkiye Almanya ile ticaret yapar. Türkiye gibi ülkelerin temel refah sorununun özü budur. Ulsularası ekonominin ilk temel çelişkisi de budur. Ekonomiler eskisi gibi kapalı değil. Yani Almanya da Türkiye'ye nazaran hacim olarak 5-8 kat fazla para ve harcama gücü ve dolayısıyla o oranda fazla tüketim üretim hacmi var demektir.
Üretimi artırmanın yolu da ücretleri yükseltmektir. Bunu burada genişçe anlattım. Refahı artırmanın yolu da herkese gelir sağlama ve ücretleri uluslarası eşiklere çekmedir. Yani Türkiye de asgari ücret bugün 20 ila 30 bin lira olmalıdır. Bu zorunludur./temel.. Buna gülebilirsiniz ama gerçek budur. Eğer üreten bir toplum olmak refah toplumu istiyorsak gerçek budur ve bu mecliste bir gün bir gecede yapılabilir. Hiçbir üretici sanayici batmaz. Bu yapılamaz değildir, bir haftada yapılır.
Bunu ekonomistler keşfedemedi ya da bu tip bir mantık dizgesi ve çözümlemeyi toplumların önüne koyamadı çünkü kapitalist propaganda size bunların erilemez/kavranamaz gerçekler olduğunu söyledi.
Bunu herkes anlamalı. Refah için altın inci aramaya Araptan para dilenmeye gerek yok. Yukarıda yazanı anlamları gerekir

2- Asgari temel evrensel gelir yaşam standartına yetmelidir (hatta yukarıda anlatıldığı gibi ne kadar yükselirse o kadar tüketim üretim ve refahta o kadar artar)
3- Gelir devletçe güvence altına alınmalı ve sigortalanmalı ve her bireye koşulsuz gelir sağlanmalıdır (Bu gelir yine çalışanların ödediği sigorta ile karşılanır yani çalışan çalışmayanı sigortalar. Araç kaza kaskosu gibi, işsizlik kaskosu). bu güvenin ve refahın temelidir

4- Para kağıt olduğu için her zaman istenildiği kadar üretilebilir -sonsuzdur- hiç bir zaman yetersiz, kıt ve az değildir. (Gelir takas dengesi için) Gerekli (optimum) parayı arz etmek enflasyon şişirmeyecektir.
(Devletin parası bitmez devlet parayı basabilir arz eder ve para kağıttır)

5- Ekonomide temel kavram para değil takastır.
Takas ekonomisi kurmak gerekecek ve ekonomiyi paraya bağlı değil takasa bağlı bir kez düşünmek tüm sorunları halleder gerekli kavrayışı verir. Ekonomi gerçekleri takasın kavranmasıyla kavranır.

6- Dış yatırım (dış para) diye bir şey yoktur. Dış yatırımcı hırsızıdır (gerekli değil) bu hortumdur ya da sömürülmenin/hırsızlığın nazik, geçerli uygar adıdır. Dış yatırım dıştan para arama/alma ülkenizin soyulduğu çalındığı sömürüldüğü anlamına gelir. Açık.

7 -Takas dengesi yani iç dış ticaret dengesi önemlidir, dış ticaret açığı olmalıdır. (Gıda ve enerji yatırımı ya da bu anlamda kendine yeterlik en ve ilk önemdir)

* Bir ülkenin/devletin kasasını doldurmanın yolu ülkede geliri artırmaktır. (Araptan para dilenmek değil) Bu vergi gelirlerini artırır.
Devletin batma sebebi de ekonomik krizin sebebi de yukarıda açıklandı.

Tüm ekonomi bilgisi budur. Yukarıda söylenenle 6 yaşında bir çocuk bu ekonomiyi yönetir

* Türkiye ekonomisi aylar içinde gerçekten hiç Arap parası olmadan şaha kaldırılabilir. Yapılamama sebebi bilgisizliktir (yukarıdakileri görmeme) (tek nedeni de odur başka neden yok)
* 1'i kavramadan ve bunu kabulennmeden bu ülkenin ekonmisini "a" "b" iktidarı değiştirmek düzeltmeyeceği gibi feriştahı gelse düzeltemez.

Gerçekten de ekonomideki tüm sorunların çözümü bu kadar kolaydır.


Yaklaşık olarak bunların dışındaki finans ekonomi gevelemeleri zırvadır

Yani bana bir Afrika ya da Latin Amerika ülkesi verin hiç farketmez ve (orada yeterli gıda ya da üretim alanı enerji ya da enerji kaynağı varsa dış ticaret açığı yoksa) ben size aylar yıllar içinde refah ve işsizlik yaratayım. Aksiysevde çözülür (aşırı nüfus yoksa) Bu çok basittir.
Yani bu ülkenin refah sorunu ,ekonomi aylar içinde denilen yapılarak çözülebilir. Araptan para aramaya/dilenmeye gerek yoktur.

Cevaba gelince;
Zihniyet, bilgi, öğrenme bilinç ve denilenin öğrenilmesi, bilinmesi, farkedilmesi ile değişir.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ictenlik;


2 bucuk ay once 15 gunlugune Turkiye'ye geldim. Insanlar bu kadar mi karamsar, bu kadar mi mutsuz kilinabilir? Duramadim, 10. gun biletimi degistirip geri dondum. Sartlar degismeyene kadar da bir daha gitmemeye karar verdim.

Sence zihniyet nasil degisir?

Ülkeden kaçmak çözüm değildir

Zihniyet nasıl düzelir.?
Aşağıda yazdıklarımı benimle beraber 100 bin kişi anonim imzalasak, bir bildiriye dönüştürsek ve ekonomi bakanlığı kamuoyu BiMER CiMER her yere baskı kurarak açıklasak ve talep etsek elbette düzelirdi ama kafayı kuma gömmek, elden bir şey gelmez, demek, onlar yapsın ve ne halleri varsa görsün demek elbette kolaydır
ve tabi ki istersek düzeltebiliriz

Ben bu yazıyı yazdığımda muhtemelen zihinsel uçuşmalarla çok hızlı ve düzensiz karalamış olmalıyım. Okunması zor olabilir haklısınız.-
Yazının temeli şu. Önce onu açayım.

1- Emeğin değeri (Emeğin değeri uluslarası olarak eşitlenmelidir ya da altın gibi bir uluslarası emek/kur eşitlemesi düşünülmelidir ve ülkede ulsularası piyaslardan düşük emek ücreti belirlenmemelidir.)
Altın fiyatı tüm dünyada sabittir ama saatlik insan emeği ülkemizde 2 euro Almanya da 10 Eurodur.
Türkiye Almanya ile ticaret yapar. Türkiye gibi ülkelerin temel refah sorununun özü budur. Ulsularası ekonominin ilk temel çelişkisi de budur. Ekonomiler eskisi gibi kapalı değil. Yani Almanya da Türkiye'ye nazaran hacim olarak 5-8 kat fazla para ve harcama gücü ve dolayısıyla o oranda fazla tüketim üretim hacmi var demektir.
Üretimi artırmanın yolu da ücretleri yükseltmektir. Bunu burada genişçe anlattım. Refahı artırmanın yolu da herkese gelir sağlama ve ücretleri uluslarası eşiklere çekmedir. Yani Türkiye de asgari ücret bugün 20 ila 30 bin lira olmalıdır. Bu zorunludur./temel.. Buna gülebilirsiniz ama gerçek budur. Eğer üreten bir toplum olmak refah toplumu istiyorsak gerçek budur ve bu mecliste bir gün bir gecede yapılabilir. Hiçbir üretici sanayici batmaz. Bu yapılamaz değildir, bir haftada yapılır.
Bunu ekonomistler keşfedemedi ya da bu tip bir mantık dizgesi ve çözümlemeyi toplumların önüne koyamadı çünkü kapitalist propaganda size bunların erilemez/kavranamaz gerçekler olduğunu söyledi.
Bunu herkes anlamalı. Refah için altın inci aramaya Araptan para dilenmeye gerek yok. Yukarıda yazanı anlamları gerekir

2- Asgari temel evrensel gelir yaşam standartına yetmelidir (hatta yukarıda anlatıldığı gibi ne kadar yükselirse o kadar tüketim üretim ve refahta o kadar artar)
3- Gelir devletçe güvence altına alınmalı ve sigortalanmalı ve her bireye koşulsuz gelir sağlanmalıdır (Bu gelir yine çalışanların ödediği sigorta ile karşılanır yani çalışan çalışmayanı sigortalar. Araç kaza kaskosu gibi, işsizlik kaskosu). bu güvenin ve refahın temelidir

4- Para kağıt olduğu için her zaman istenildiği kadar üretilebilir -sonsuzdur- hiç bir zaman yetersiz, kıt ve az değildir. (Gelir takas dengesi için) Gerekli (optimum) parayı arz etmek enflasyon şişirmeyecektir.
(Devletin parası bitmez devlet parayı basabilir arz eder ve para kağıttır)

5- Ekonomide temel kavram para değil takastır.
Takas ekonomisi kurmak gerekecek ve ekonomiyi paraya bağlı değil takasa bağlı bir kez düşünmek tüm sorunları halleder gerekli kavrayışı verir. Ekonomi gerçekleri takasın kavranmasıyla kavranır.

6- Dış yatırım (dış para) diye bir şey yoktur. Dış yatırımcı hırsızıdır (gerekli değil) bu hortumdur ya da sömürülmenin/hırsızlığın nazik, geçerli uygar adıdır. Dış yatırım dıştan para arama/alma ülkenizin soyulduğu çalındığı sömürüldüğü anlamına gelir. Açık.

7 -Takas dengesi yani iç dış ticaret dengesi önemlidir, dış ticaret açığı olmalıdır. (Gıda ve enerji yatırımı ya da bu anlamda kendine yeterlik en ve ilk önemdir)

* Bir ülkenin/devletin kasasını doldurmanın yolu ülkede geliri artırmaktır. (Araptan para dilenmek değil) Bu vergi gelirlerini artırır.
Devletin batma sebebi de ekonomik krizin sebebi de yukarıda açıklandı.

Tüm ekonomi bilgisi budur. Yukarıda söylenenle 6 yaşında bir çocuk bu ekonomiyi yönetir

* Türkiye ekonomisi aylar içinde gerçekten hiç Arap parası olmadan şaha kaldırılabilir. Yapılamama sebebi bilgisizliktir (yukarıdakileri görmeme) (tek nedeni de odur başka neden yok)
* 1'i kavramadan ve bunu kabulennmeden bu ülkenin ekonmisini "a" "b" iktidarı değiştirmek düzeltmeyeceği gibi feriştahı gelse düzeltemez.

Gerçekten de ekonomideki tüm sorunların çözümü bu kadar kolaydır.


Yaklaşık olarak bunların dışındaki finans ekonomi gevelemeleri zırvadır

Yani bana bir Afrika ya da Latin Amerika ülkesi verin hiç farketmez ve (orada yeterli gıda ya da üretim alanı enerji ya da enerji kaynağı varsa dış ticaret açığı yoksa) ben size aylar yıllar içinde refah ve işsizlik yaratayım. Aksiysevde çözülür (aşırı nüfus yoksa) Bu çok basittir.
Yani bu ülkenin refah sorunu ,ekonomi aylar içinde denilen yapılarak çözülebilir. Araptan para aramaya/dilenmeye gerek yoktur.

Cevaba gelince;
Zihniyet, bilgi, öğrenme bilinç ve denilenin öğrenilmesi, bilinmesi, farkedilmesi ile değişir.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bunlar çatlak, ekonomiyi bilmiyorlar, kendi paralarını batıracaklar

Avrupa AB euro bölgesi 400 milyon, ABD 300 milyon, buna İngiltere, Kanada, Avustralya felan eklense bile 1 milyar de ..

Çin 1,5 milyar. Hindistan 1,5 milyar.

Rus ekonomisini batırmaya çalışıyorlar. Rusya. İçte gıda var yeterli. İçte enerji var yeterli. İçte meta var yeterli ise hiç bir dış girdi ve dış para (döviz) olmadan ve uluslarası ticaret yapmadan bile sonsuz üretim döngüsü sürdürür. Dış borçla mı sıkıştırıyorlar bunu bilmiyorum ama farketmez savaş yoluna çıkacaktır. Rusya'ya yaptırım uygulayamazlar. Bu gerçekçi değil..

Yani Rusya için iç pazarda silah gıda ve enerji üretmek için dolara ihtiyaç yok ve dış satışa (dövize) ihtiyaç yok, bunlar manyak mı? ne yapmaya çalışılıyor?

Bu doların bittiğinin/biteceğinin resmidir. Çin'in 500 milyar dolar dış ticaret fazlası var . Dünyada ki herşeyin yarısı orada üretiliyor.

Hiçbir ülkenin Rusya’ya yardım eli uzatmasına izin vermeyeceğiz;

Çinli yetkili Jiechi ile görüşen ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan, "Washingon’un Pekin’in Rusya’ya ne ölçüde ekonomik destek ve malzeme desteği sağladığını yakından izlediğini ve eğer destek verdiyse bunun sonuçları olacağını" söyledi


Çin Başbakanı, 'Rusya'ya yönelik yaptırımlar, küresel ekonominin toparlanmasını etkileyecek ve tüm taraflara zarar verecek' açıklamasını yaptı


Bunun benzeri bildiğim kadarıyla Çin'le de görüşülüyor

Hindistan hükümetindeki kaynaklara atıfta bulunan Mint gazetesi, Hindistan ve Rusya’nın rupi ve ruble gibi ulusal para birimlerinde ticaret anlaşmaları için bir mekanizma oluşturmayı düşündüklerini aktardı.


Dolar Euro batar.nokta
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bunlar çatlak, ekonomiyi bilmiyorlar, kendi paralarını batıracaklar

Avrupa AB euro bölgesi 400 milyon, ABD 300 milyon, buna İngiltere, Kanada, Avustralya felan eklense bile 1 milyar de ..

Çin 1,5 milyar. Hindistan 1,5 milyar.

Rus ekonomisini batırmaya çalışıyorlar. Rusya. İçte gıda var yeterli. İçte enerji var yeterli. İçte meta var yeterli ise hiç bir dış girdi ve dış para (döviz) olmadan ve uluslarası ticaret yapmadan bile sonsuz üretim döngüsü sürdürür. Dış borçla mı sıkıştırıyorlar bunu bilmiyorum ama farketmez savaş yoluna çıkacaktır. Rusya'ya yaptırım uygulayamazlar. Bu gerçekçi değil..

Yani Rusya için iç pazarda silah gıda ve enerji üretmek için dolara ihtiyaç yok ve dış satışa (dövize) ihtiyaç yok, bunlar manyak mı? ne yapmaya çalışılıyor?

Bu doların bittiğinin/biteceğinin resmidir. Çin'in 500 milyar dolar dış ticaret fazlası var . Dünyada ki herşeyin yarısı orada üretiliyor.

Dolar Euro batar.nokta

Sert kayaya çarptılar ve bu gidişle savaşa oynayacaklar. ABD de kendi toprağına girmeden Avrupa diğer tüm cephelerde savaşı kışkırtacak

ABD'nin Roma'daki müzakerelerde Çin'e baskı yapma girişimi tamamen başarısız oldu. Yayınlanan CNN ve Guardian'a göre Pekin, Rusya'ya yardım edeceğini kesin olarak belirtti. Üstelik hem ekonomik hem de gerekirse askeri. Ve FT, Washington'u karşı yaptırımlarla tehdit ettiğini de yazıyor.

 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
-Para saçmalığı- (anlatamadım ama sesli düşünerek bir denedim)

Tüm dünyada altın, emtia, enerji vs borsalarda belirli sabit bir fiyatı var ve işlem görüyor. Oysa emek fiyatı ülkeden ülkeye esnek ve her hükümet kendi sınırında kendi belirler. Denklemdeki asıl sorun bu. Parayı (alçaltan yükselten) değiştiren asıl şey de bu.

Alımgücü azaldığında emek fiyatı değişir ve emekte yeniden değerlenir dolayısıyla emeğin fiyatı da yükselir. (emeğin borsası yok)

Parayı (onun değerini) bir şeye eşitleyemiyorlar. çünkü bu tüketimle üretimle ve emek değeriyle ya da değişen alımgücüyle de doğru orantılı Örneğin parayı emtia altına eşitleyelim o sürekli esniyor/yükseliyor. Sabit bir değer yok. Basitçe suyun sonsuz olduğu bir bölgede suyun değeri her zaman sabit gösterge taban olduğunu düşünelim. suyun değeri görece yükselse de sabitliği korunurdu. Paranın bugün bunun gibi kıyaslanabildiği hizalanabildiği bir evrensel ölçüt yok.

Eğer emeği uluslarası piyasalarda bir borsa fonksiyonuna çevirseydim ve uluslarası ortak emek fiyatı belirleyip parayı emeğe eşitleseydim tüm dünya derin bir nefes alır ve rahat ederdi para bir daha esnemezdi, çünkü emek üst değer olarak herşeyin fiyatını yeniden belirleyebilir ve çekip çevirebilirdi ve herkes paranın ne olduğunu anlardı ve gerçek emeğe dayalı ölçütlü bir takas ekonomisi (hatta ters enflasyon) başlardı/görürdük ama hayır bunu istemiyorlar neden.? Bazıları daha az konfor tüketmeli. Bazıları sömürülmeli. Diğerleri güç hortumlamalı. Bu tüm dünyada eşit bir emek değeri oluştururdu ve işler rayına girerdi, savaşlara gerek kalmazdı ama bazıları diğerleriyle eşit olmak istemiyor. Herkes çalışmak istemiyor. Para dalgalanıp duracak ve er geç birileri bunu keşfedecek.

Uzakdoğulular tabiri caizse arı gibi çalışıyor ve sömürülüyorlar..

Eskiden altın/gümüş kıt ve nadirdi (ayrıca kendince renkli ve kullanılabilir) Bu nedenle para (takasın ölçütü) yapıldı sonra devam etti. Altın paranın eski göstergelerinden biri. Bugün emtialar borsalar uluslarası paralar ve onların birbiri cinsinden alım satım değerleri var. Eğer para sayısal değer kaybederse servet azalır. Enflasyon paranın değer kaybıdır ve servet azaltır. Eğer dolar değer kaybederse birilerinin serveti azalır. (Eğer doları satıp altın almadılarsa) Servet korumak için her türlü manipülasyonu yapacaklar

Altın da boş bir içerik. Tamam sanayi de emtia değeri var ama aslında tıpkı kağıt gibi bir işlevi var. Parayı gösteren/işareteyen bir şey çünkü para temelden yoksun

Parayı sabitlemek için çok basit yöntem

Bir saatlik iş emek karşılığı bir saatlik iş emek karşılığına takasta denk olmalı. Üretilen birim zaman bölü emek. En önemlisi bu.
Bunu TV ile elmanın nasıl takaslanacağını açıklamak için söylüyorum. TV ile elma takaslayan eşit emek takaslamalı.

Basitçe şu an altının gramı 1.000 TL olsun. bu Avrupa da 1 günlük yaklaşık 7-8 saatlik emek. Böyle bir gösterge sabitimiz olsun ve bu hiç bir ülkede değer kaybetmesin çünkü ülkede para değer kaybettiği (enflasyon) olduğu zaman emek ve alımgücü de değer kaybediyor. Yaklaşık oalrak tüm dünya aynı para birimini kullanıyor gibi olurdu.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Medyanız sizi kandırıyor. Rusya temerrüde felan düşmeyecek batmayacak ya da ekonomik yaptırımlar sıfır işe yarayacak.

Tüm bunlar kandırılmanız uyutulmanız ve savaşın daha uzun sürmesi için ve bu arada bozulan ekonomiler, artan fakirlik hepsinden Rusya'yı sorumlu tutup ve Rusyayı daha fazla suçlamanız, kötü ilan etmeniz ve Rusyaya daha fazla baskı/basınç uygulamanız özetle hepsi Rusya'ya kızmanız ve orayı hedef göstermeniz için yapılıyor. Başka bir amacı yok

Ekonomik yaptırımlar ABD ve AB halkını uyutmak için başka işe yaramıyor
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Medyanız sizi kandırıyor. Rusya temerrüde felan düşmeyecek batmayacak ya da ekonomik yaptırımlar sıfır işe yarayacak.

Tüm bunlar kandırılmanız uyutulmanız ve savaşın daha uzun sürmesi için ve bu arada bozulan ekonomiler, artan fakirlik hepsinden Rusya'yı sorumlu tutup ve Rusyayı daha fazla suçlamanız, kötü ilan etmeniz ve Rusyaya daha fazla baskı/basınç uygulamanız özetle hepsi Rusya'ya kızmanız ve orayı hedef göstermeniz için yapılıyor. Başka bir amacı yok

Ekonomik yaptırımlar ABD ve AB halkını uyutmak için başka işe yaramıyor

Bence yaptırımların olası sonuçları

Doların batması, itibar kaybı ve düşüşü, dolardan geri çekilme ve emtiaya kaçışlar

Alman Medyası Uyardı, Rus Rezervlerinin Dondurulması Domino Etkiisyle Dolarının Dünya Rezerv Durumunu Düşürebilir

“Rusya'ya yönelik yaptırımların cephaneliğindeki en keskin silah, Moskova'nın diğer merkez bankalarındaki döviz rezervlerinin dondurulmasıydı ki bu daha önce hiç bu şekilde atılmamış bir adımdı. ABD hükümetinin herhangi bir zamanda döviz varlıklarına el koyabileceğine dair korkular yayılırsa, bu dolara büyük zarar verebilir” dedi. ABD egemenliğindeki küresel finans kurumlarının yerini alan parçalanmış finansal piyasalarla yeni egemen güç bloklarının oluşumuna veya güçlendirilmesine yol açar. Bu tektonik kaymaların forex piyasasını ve buna bağlı olarak doların gücünü etkilemesi muhtemeldir,

Muller, Amerika'nın parası hala küresel para rezervlerinin ve ödenmemiş uluslararası borcun yaklaşık yüzde 60'ını, sınır ötesi banka kredilerinin yüzde 55'ini ve döviz ve ticaret işlemlerinin yüzde 40'ından fazlasını oluşturuyor.


ya da bu (kaçınılmaz üçüncü dünya savaşı)

Rusya liderliğindeki Avrasya Ekonomik Birliği ve Çin, dolar işlemlerini atlayacak bağımsız bir finansal ve parasal sistem için mekanizma tasarlamaya karar verdiler.

Şimdiye kadar dolar, gerçek alternatiflerin olmamasından faydalandı; Euro kurumsal bir temelden yoksundur. Ama şimdi PetroYuan hükmedecek.

ABD'nin ekonomik hakimiyetini kaybetmesine karşı koymaya yönelik umutsuz çabalar, askeri hakimiyet ile dengelenmeyecek. Rusya ve Çin, ABD dolarını kullanmayan alternatif bir küresel finans sistemi yaratacak, Amerikan imparatorluğunun çöküşünün sinyalini verecek.

Dolar değer kaybedecek. Amerika'nın devasa borcunu finanse etmek için kullanılan hazine bonoları büyük ölçüde değersiz hale gelecek. Rusya'yı sakatlamak için kullanılan mali yaptırımlar, sanırım, önce kendimizi termonükleer savaşta yakmazsak, bizi öldüren mekanizma olacak...

Amerika'nın parası hala küresel para rezervlerinin ve ödenmemiş uluslararası borcun yaklaşık yüzde 60'ını, sınır ötesi banka kredisinin yüzde 55'ini ve döviz ve ticaret işlemlerinin yüzde 40'ından fazlasını oluşturuyor. Geçiş acılı olacak. Ama yapılabilir.





 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ‘açlık dalgası ve küresel gıda sisteminin çökmesi’ konusunda uyardı

Ukrayna’daki savaşın etkilerine değinen Guterres, “Gıda, yakıt ve gübre fiyatları hızla yükseliyor. Tedarik zincirleri bozuluyor, ithal malların nakliye maliyetleri ve gecikmeleri rekor seviyelere çıktı. Bunlar en çok yoksulları etkiliyor ve dünya çapında siyasi istikrarsızlık ve huzursuzluk tohumları ekiyor. Açlık dalgasını ve küresel gıda sisteminin çökmesini önlemek için mümkün olan her şeyi yapmalıyız” ifadeleri ile devam etti.

 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Muhtemelen Zelensky'nin Polonya şubesi olmalı. Ruslarla ticareti durdurmak. Çinlilerle ticareti durdurmak. Bunların dış ticaret fazlası var yani almıyor daha ziyade üste veriyor . Bunların hiç bir ekonomi politik bilinci yok.
AB Rusya ile ticareti durdurursa bu tamamen -uzun vadede- Rus'ların -ve diğer halkların- işine yarardı, en son paranız çöpe dönerdi.

Polonya Başbakanı, AB'ye Rusya ile ticareti tamamen durdurmasını önerdi

 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Sanırım anlamaları gereken şu. Dünyanın refaha ihtiyacı var ama herkesin yani alt ve dış dünyalıların da var. Yani uygar batı ve uzakdoğu dışında da. Ya yeni üretim refah toplumları üretecekler (gücü bölüşecekler ya da çökecekler bu açık) ya da savaş ama alt ve dış dünya da (uzakdoğu dışında) insan emek yoğun üretim tezgahları ya da çöküş Belki de iki seçenekte çöküş. Yani Afganistan, Hindistan, Pakistan ya da Güney Amerika da yeni karşı Çinler ve üretim ekonomileri ya da savaş..
Yani yeni bir -bir kaç- Çin yaratmalı ve onu güçlendirmeden denetleyebilmeliler
Her sonuçta -savaş dışında kalmak için- kendimizi küresel ekonomiyi Rusya Çin önderliğine devretmeliyiz ve küresel ekonomiyi onların çevirmesine izin vermeliyiz gibi görünüyor. Aksi küresel savaşı işaret ediyor.

Özetle; ABD'nin savaş ya da geniş insan kaynağı bulunan bölgelerde üretim ekonomileri yaratma, güç enerji para teknoloji transferi yapma ve eskiye nazaran daha gerçekçi ve dürüst müttefik/ortak yaratma dışında seçeneği/opsiyonu yok/kalmadı.

ABD çökmemek için ABD dışında ABD yaratmalı y ada gerçek birleşmeler

ABD Dolarının Hakimiyeti Gözümüzün Önünde Çöküyor

Sadece birkaç hafta önce , Ukrayna'yı işgal etmesi nedeniyle Rusya'ya uyguladığımız ekonomik yaptırımların, muhtemelen Çin ve Rusya'nın küresel para sistemini ikiye ayıracağı bir dönemin başlangıcını işaret ettiğini iddia eden bir makale yazdım . Bu onları sonunda ABD dolarının rezerv durumuna meydan okumaya yönlendiriyor.

Şimdi, Suudi Arabistan mücadeleye katılıyor ve ABD dolarını on yıllardır ayakta tutan küresel parasal ölçeklerin dengesini daha da değiştirmekle tehdit ediyor.

“Yeni ekonomi” ve “yeni para sistemi” tahminlerinin sadece benimki gibi uç noktada bloglarda var olduğu ve Rusya'daki mevcut ekonomik durum göz önüne alındığında (son birkaç on yılda dolar basımına yönelik suistimallerimizin ortasında bile) ana akım haline gelmediği gerçeği ) beni şaşırtıyor.

Yakın tarihli bir podcast'te Andy Schectman'a belirttiğim gibi , Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yaşam kalitemiz ve ulusumuzun tüm ekonomisi, ABD dolarının rezerv statüsü kürdan üzerinde tek ayak duran bir fil dengesidir.

Yaşam kalitemiz, yalnızca günlük olarak kullandığımız ve ihtiyaç duyduğumuz mal ve hizmetleri ABD doları ihraç ederken ithal etme konusundaki benzersiz yeteneğimize dayanmaktadır.
Son birkaç yılda trilyonlarca ABD doları basabildik - para biriminizin küresel rezerv statüsüne sahip olup olmadığına bakılmaksızın hiçbir şey olmayan para politikası - doların bize sağladığı lüksler sayesinde. küresel rezerv durumu.

Ancak bu rezerv durumu ve tahakkuk ettirdiğimiz ve kendimizi asla ödemeyeceğimize inandırdığımız 30 trilyon dolarlık borç , teorik olarak görmezden gelebileceğimiz uzun vadeli yükümlülükler olmaktan hızla , doların meşru bir şekilde olması durumunda ele almamız gereken cari yükümlülüklere dönüşüyor. meydan okudu.

Doların rezerv statüsüne meydan okumak , ülkemizde ekonomi hakkında bildiğimizi düşündüğümüz her şeyi tepetaklak edecek açık ve acil bir katalizör olacaktır . On yıllardır bilerek görmezden geldiğimiz para politikası kör noktalarımız, dünyanın geri kalanı için bir anda kaldıraç haline gelecekti.

Bunun gerçekleşmesi için sahne hazır görünüyor. Küresel olarak, Amerika Birleşik Devletleri'nin düşmanıysanız, durum ABD dolarına meydan okumak için belki de her zaman şimdi olduğundan daha iyi görünmüyordu:

Çok kısa bir sürede bir borç dağını doldurduk ve para arzımızı büyük ölçüde genişlettik.

Mal ve hizmet ithal etmek için şimdiye kadar diğer ülkelere en çok güvenen biziz

(1) temel ekonomiden anlamayan ve (2) ulusumuzun bir ülkenin doğal zenginliğinin temeli olarak hareket eden emtia üretme yeteneğini sınırlayan bir başkanlık yönetimimiz var.

Ekonomik durgunluğa girmek üzereyiz

Enflasyon rekorlar kırıyor ve dolar için olası bir meydan okumayı düşünmeden önce, ulusumuzun orta ve alt sınıfını şimdiden iflas ettiriyor.

Ve bir veya iki hafta önce sadece Çin ve Rusya için endişelenirken, şimdi dünya ekonomik tarafları seçmek zorunda kaldığından, diğer ülkeler de kendi şapkalarını ringe atıyorlar.

Önemli petrol ve gaz rezervleri nedeniyle ekonomik açıdan önemli bir ülke olan Suudi Arabistan'ın, Çin petrol satışlarında dolar yerine Yuan'ı kabul etme fikrini benimsediği bildiriliyor .

Rusya ve Çin'in neredeyse on yıl öncesine dayanan dolar düşürme planlarından farklı olarak, Suudiler altı yıldır bu fikri düşünüyorlar. Ve Rusya ve Çin'in yeni ekonomik birleşmesinden farklı olarak, süreci hızlandırmanın katalizörü ABD dış politikası olmuştur:

Konuya aşina olan kişiler, Suudi Arabistan'ın Çin'e yaptığı petrol satışlarının bir kısmını yuan cinsinden fiyatlandırmak için Pekin ile aktif görüşmelerde bulunduğunu, bunun ABD dolarının küresel petrol pazarındaki hakimiyetini azaltacağını ve dünyanın en iyi ham petrolünün bir başka kaymasını işaret edeceğini söyledi. Asya'ya doğru ihracatçı.

Halk, Çin ile yuan fiyatlı petrol sözleşmeleri üzerine altı yıldır süren görüşmelerin kesintiye uğradığını, ancak Suudilerin, ABD'nin krallığı savunmak için on yıllardır devam eden güvenlik taahhütlerinden giderek daha fazla mutsuz olması nedeniyle bu yıl hızlandığını söyledi.

Suudi Arabistan'ın değerlendirmesi sonuçsaldır.

Diğer ulusların, ABD ve düşmanları arasında taraf seçmeye zorlandıklarında, kendilerini ABD dolarına bağlı kalmak zorunda hissetmediklerini ve dünyanın doların gücü hakkındaki algısını daha da zayıflattığını gösteriyor.

Rusya'dan farklı olarak Suudi Arabistan, para biriminin fiat para sepeti karşısında ne kadar "değerini düşürdüğüne" bakılmaksızın, hala sınırlı kaynaklarla desteklenen bir ülkedir.

Bu, ülkeye ve para birimine içsel bir güç verir. Rusya bunu anlıyor gibi görünüyor. Hatta daha bu sabah , Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, muhtemelen bu gerçeğe atıfta bulunarak, Rusya'ya yönelik ekonomik yaptırımların ülkeyi “güçlendirdiğini” söyledi.

Suudi Arabistan, dolara meydan okumaya yönelik ekonomik retoriği desteklemek için döviz ısırmasına sahip rakipler listesinde artık ciddi bir isim.

The Wall Street Journal'ın belirttiği gibi , Suudiler "Nixon yönetimiyle krallık için güvenlik garantileri içeren bir anlaşmayla 1974'ten beri petrol ticaretini yalnızca dolar cinsinden yaptı."

ABD dolarının petrolle olan bağları, para biriminin küresel talebini desteklemede çok önemli olmuştur. Bu bağlar aynı zamanda dünyanın “bir sonraki adamın” ABD dolarını isteyeceğini toplu olarak kabul etmesi için gerekli olan psikolojik desteğin artmasına da yardımcı oldu.

Ancak Rusya ile Çin arasındaki ittifak ve Suudi Arabistan ile Çin arasındaki yeni kurulan ittifak düşünüldüğünde, bu güven oyunu gözlerimizin önünde sona eriyor gibi görünüyor.

Başka bir deyişle, Marty McFly'nin Geleceğe Dönüş'teki aile fotoğrafındaki erkek kardeşi gibi, dolar küresel tablodan siliniyor olabilir .

Hemen fark etmeyebiliriz…

Benim için de aynı anda çok fazla rahatsız edici tahminin habercisi olabilir, ancak geçen yıl yazdığım gibi , Çin'in ekonomik ve parasal duruşunu küresel olarak daha da güçlendirmek için eninde sonunda dijital para birimini altınla destekleyeceğine kuvvetle inanıyorum.

Gelecekteki bölünmüş bir küresel ekonomi arasındaki karşıtlık çok açık olacaktır: Çin ve Rusya gibi ülkeler, metalar tarafından desteklenen sağlam para fikriyle gerçekten ilgileniyor gibi görünürken, Amerika Birleşik Devletleri, kendimizi borcun para olduğuna ikna etmeye çalışan jargon dolu akademik çevre gerizekalılarıyla meşgul görünüyor. Paul Krugman'dan alıntı yapacak olursak, “kendimize borçluyuz” ve para kelimenin tam anlamıyla ağaçta yetişiyor.

İki ideoloji arasında seçim yapma hakkı verilirse, dünyanın nereye gideceğini düşünüyorsunuz?

Cevabı burada Birleşik Devletler'de benimsemeye hazır olduğumuzdan emin değilim, ama buna hazır olsak iyi olur.

 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ruslar bunu anlıyor gibi görünüyor ve eğer öyleyse uluslarası ticarette dolar euro gibi ve kadar ruble ve yuan duyma zamanı

Kabaca ekonomi ve para dersi;

Altın, enflasyon ve küresel bir komplo: bir ekonomist neden çok fazla para basamayacağınızı açıklıyor

Para miktarındaki mantıksız bir artış ne yazık ki herkesi zengin etmeyecek. Birçoğu bunun nedeninin hazinede altının olmaması, küresel dolar komplosu veya bunun sonucunda enflasyondaki zorunlu artış olduğuna inanıyor. T&P, bu konudaki en yaygın efsaneleri ve insanların görüşlerini topladı ve bir uzmandan bunların ne anlama geldiğini ve ne kadar makul olduklarını açıklamasını istedi.

1
“Daha fazla para basamazsınız, çünkü miktarları altın rezerv miktarını geçmemelidir”


Şu anda dünyanın hiçbir ülkesinde altın rezervine bağlı para arzı miktarı yok. Bu efsanenin kökleri altın standardında yatmaktadır - verilen her para biriminin talep üzerine eşdeğer miktarda altınla değiştirilmesi gereken bir para sistemi. Altın standardının destekçilerine göre, böyle bir sistem ekonominin istikrarını garanti eder, çünkü merkez bankaları kontrolsüz bir şekilde para basamaz ve enflasyonu teşvik eder. Bununla birlikte, tarihin gösterdiği gibi, belirli dönemlerde altın standardı makroekonomik istikrarsızlığa karşı bir koruma değil, nedeni olmuştur.

En ünlü örnek, sınırlı altın arzının ve buna bağlı olarak yetersiz para arzının deflasyona, işletmeler ve nüfus üzerindeki gerçek borç yükünün artmasına neden olduğu 1929-1939 Büyük Buhran dönemidir. Bu, iflasların sayısında artışa, bir bankacılık krizine ve bunun sonucunda Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'da işsizlikte önemli bir artışa ve yaşam standartlarında düşüşe neden oldu. İlginç bir şekilde, (çok daha küçük ölçekte de olsa) benzer sorunlar , altın standardının kaldırılmasını ve bimetalik bir standardın getirilmesini savunan serbest bir gümüş siyasi hareketin ortaya çıkması için bir itici güç olarak hizmet eden 1890'larda ABD'de gözlemlendi . Bazı tarihçilere göre, o zamanın olayları alegorik olarak Frank Baum'un "Harika Oz Büyücüsü" adlı ünlü masalına yansıtılıyor.. Bunun tam tersi bir örnek, 16. yüzyılın Avrupa tarihinden bir bölüm olan ve yakın zamanda keşfedilen Meksika ve Peru'dan İspanya'ya önemli bir altın ve gümüş akışının para arzında bir artışa ve fiyat seviyesi 16. yüzyılın sonunda 2,5-4 kat arttı.

2
“Para arzı, ülkede üretilen malların ve sunulan hizmetlerin toplam değerine karşılık gelmelidir. Daha fazla para basacak kadar malımız yok.”


Bu açıklamada mantık var. Paranın en önemli işlevi bir değişim aracıdır. Durumu hayal edin: Ekonomi dersi veriyorum ve elma yemeyi seviyorum, bu elmalara sahip olan çiftçi bir televizyon almak istiyor ama kesinlikle benim derslerime ihtiyacı yok ve komşumun sadece fazladan bir televizyonu var ama takas etmeye hazır sadece Klava Teyze'nin hazırladığı lezzetli pancar çorbası için, o da derslerimi zevkle dinleyecek. Paranın olmadığı bir ekonomide mübadelenin gerçekleşmesi için dördünün de tek bir yerde bulunması gerekir. Ancak herkesin mal ve hizmet karşılığı olarak kabul ettiği kağıt parçaları varsa, her şey çok daha hızlı ve mevcudiyet gerektirmeden gerçekleşir.Böylece, kendi içinde hiçbir içsel değeri olmayan kağıt para, mübadele maliyetini önemli ölçüde düşürmekte ve böylece tüm piyasa katılımcılarının refahını artırmaktadır.

Ekonomide üretilen mal ve hizmetlerin maliyeti ne kadar yüksekse, değişimleri için o kadar fazla paraya ihtiyaç duyulduğu açıktır. Ancak buradaki ilişki, açıklamada anlatıldığı kadar doğrudan değildir. Her ruble yıl içinde birden fazla borsaya katılabilir ve buna bağlı olarak tüm işlemleri tamamlamak için mevcut mal ve hizmetlerin maliyetinden daha az paraya ihtiyaç duyulabilir. Her bir para biriminin borsaya katılma hızı da finans sektörünün gelişmesi, yeni bankacılık ve finansal araçların ortaya çıkması nedeniyle zaman içinde değişebilmektedir.

Ek olarak, para bir değer saklama aracı olarak hareket edebilir. Alternatif olarak, daha az likit finansal araçların nominal getirileri düşükse, o zaman gayrimenkul veya Hazine bonolarında değil, üç litrelik bir bankada veya ticari bir banka hesabında tasarruf edersek biraz kaybederiz. Ancak parayı tasarruf olarak kullanırsak , para arzı için ek bir talep vardır . Merkez bankası, nominal faiz oranını kontrol ederek bu talebi kısmen kontrol edebilir. Para talebi yaratan başka nedenler de var. Örneğin, işletmelerin vergi ödediği dönemlerde bankaların daha fazla likiditeye (paraya) ihtiyacı vardır.

Sonuç olarak, herhangi bir piyasa ekonomisi, üretilen mal ve hizmetlerin değerine büyük ölçüde bağımlı olan paraya ihtiyaç duyar. Ancak, bu talep diğer faktörlere de bağlıdır ve bu nedenle açıklamada açıklanan basit kural çalışmaz.

3
“IMF tüzüğüne göre (ve Rusya IMF üyesidir), hiçbir devlet rezervlerindeki dolar miktarını aşan kendi parasını basamaz”


IMF Anlaşma Maddelerinin modern versiyonu böyle bir madde içermemektedir. Üye devletlere kendi değişim rejimlerini seçme hakkı veren 1978'deki ikinci değişiklikle değiştirilmiştir. IMF, Bretton Woods anlaşmasının bir parçası olarak kuruldu .1944'te iki kademeli bir uluslararası para sistemi kurdu: altının fiyatı ons başına 35 ABD dolarında katı bir şekilde sabitlendi, ABD doları serbestçe altınla değiştirildi ve diğer tüm katılımcı ülkeler istikrarlı bir döviz kurunu sürdürmek zorunda kaldılar. döviz müdahaleleri yardımıyla para birimleri ABD doları karşısında (± %1) Ancak böyle bir sistem sürdürülemezdi ve 1968-1973 döneminde altın rezervlerinde önemli bir düşüşün ardından ABD, altın fiyatını sabitlemekten vazgeçti ve diğer ülkeler para birimlerini ABD dolarına sabitlemedi. 1973 Jamaika Uluslararası Konferansı'ndan sonra, böyle iki kademeli bir rejimin varlığı hukuken sona erdi. Bununla birlikte, bugün hala az sayıda ülke gönüllü olarak para kurulu rejimini kullanmaktadır. Para tabanının (dolaşımdaki nakit ve Merkez Bankası'ndaki ticari bankaların rezervleri) yüzde yüz döviz rezervleri ile güvence altına alınması gerekir. Örnekler arasında, kesinlikle ABD dolarına sabitlenmiş Hong Kong doları veya avroya sabitlenmiş Bulgar levası sayılabilir.

4
“Para miktarı, daha fazla baskı yapmamıza izin vermeyen GSYİH göstergelerine bağlı”


İtibari paranın ihracına (basılmasına) ilişkin herhangi bir teknik kısıtlama yoktur (yani, ülke içinde yasal ödeme oldukları ve vergi ve harçlar için ödeme olarak kabul edileceğine dair devlet garantileri dışında herhangi bir şey tarafından desteklenmemektedir). Kağıt para ve madeni para basmanın maliyetleri genellikle çok düşüktür (örneğin, bugün bir dolarlık banknot basmak ABD Federal Rezervi'ne 4,9 sent ve yüz dolarlık banknot 12,3 sente mal olur ). Ayrıca, itibari paranın büyük çoğunluğu (ABD'de toplam para arzının yaklaşık %90'ı, Rusya'da yaklaşık %80'i) fiziksel bir ortama (kağıt veya metal) sahip değildir, çünkü bunlar yalnızca elektronik kayıtlardır. Merkez ve ticari bankaların hesapları. Bu tür elektronik para sorunu pratikte ücretsizdir.

Bununla birlikte, merkez bankaları para politikasına ve dolayısıyla ekonomideki para miktarına ilişkin kararlar alırken GSYİH dinamiklerini ve diğer makroekonomik göstergeleri (enflasyon, işsizlik, sanayi üretimindeki büyüme, ulusal para birimi döviz kuru) dikkate alır. para birimi vb.). Bu iki ana nedenden kaynaklanmaktadır.

Birincisi, merkez bankalarının en önemli amacı düşük ve istikrarlı enflasyonu korumaktır. Paranın temel işlevinin bir değişim aracı olarak kullanılması olduğunu zaten biliyoruz ve bir ekonomideki tüm değişim işlemlerinin değeri genellikle çıktı ve GSYİH ile yakından ilişkilidir. İtibari paranın kontrolsüz emisyonu sonunda enflasyonda bir artışa yol açar, çünkü bunların daha fazlası mal ve hizmetler için daha fazla talep anlamına gelir ve arzları ekonominin üretim kapasiteleri (emeğin miktarı ve kalitesi, iş gücü miktarı) ile sınırlıdır. sermaye ve arazi, teknoloji düzeyi ve devlet kurumlarının etkinliği) uzun vadede para politikasından etkilenmez.

İkinci olarak, tüm piyasa ekonomileri döngüsel dalgalanmalara, yani patlamalar ve durgunluklara tabidir. Durgunluk sırasında, GSYİH tipik olarak ekonominin üretken kapasitesinin altına düşer, işsizlik ve eksik istihdam artar ve işletmeler mevcut ekipmanı tam olarak kullanmaz. Merkez Bankası, gevşek para politikası kullanarak, yani daha fazla para basarak mal ve hizmetlere olan talebi canlandırabilir, böylece durgunluğun GSYİH ve istihdam üzerindeki olumsuz etkisini yumuşatabilir. Tersine, bir patlama sırasında, ekonomi çok hızlı büyür, üretim artan talebe ayak uyduramaz ve bu da sonuçta hızlandırılmış enflasyona yol açar. Bu durumda Merkez Bankası sıkı bir para politikası uygulayarak yani para arzını azaltarak talebi sınırlayabilir ve enflasyonist baskıyı azaltabilir.

5
“Çok para basarsak enflasyon yükselir, maaşlar, emekli maaşları, birikimler değer kaybeder”


Evet, ekonomideki para arzının piyasa katılımcılarının takas ve tasarruf için ihtiyaç duyduğu miktarı aşması enflasyonun artmasına neden olabilir. Ancak, bu hemen olmaz ve her zaman olmaz.

Birincisi, işletmeler, dükkanlar, restoranlar vb. zamanla yavaş yavaş fiyatlarını değiştirir. Bunun nedeni yeni menüler ve kataloglar çıkarmanın veya yeni fiyat etiketleri basmanın maliyeti olabilir (onlarca hatta yüz binlerce fiyat etiketini değiştirmeniz gerektiğinde bir hipermarketin maliyetlerini düşünün). İşletmeler yeni, daha pahalı bileşen ve malzeme partileri satın almaya ve kullanmaya başladıkça, üretim maliyetleri de kademeli olarak artıyor. Maaşlar da genellikle endekslenir ve her gün değişmez. Bütün bunlar fiyatları aylarca hatta yıllarca katı hale getiriyor.

İkincisi, para arzındaki ek bir artışın fiyatlar ve çıktı üzerindeki etkisi, o sırada ekonominin durumuna bağlıdır. Ekonomi tam kapasiteyle çalışıyorsa, ek talep, mal ve hizmetlerin çıktısını önemli ölçüde değiştirmeyecektir, çünkü bu, pratikte var olmayan ek işçilerin işe alınmasını veya mevcut çalışanlar için fazla mesai için daha yüksek ücretler ödenmesini gerektirecektir. Ayrıca yeni makineler, ekipmanlar, üretim tesisleri vb. gerekli olacak ve bunların üretimi ve montajı önemli miktarda zaman alacaktır. Sonuç olarak, artan talebi karşılamak için işletmeler fiyatları yükseltmek zorunda kalacak ve bu da enflasyona yol açacaktır. Bu para arzı ithal mallara yönlendirilirse, bu döviz talebinin artmasına ve döviz kurunun değer kaybetmesine neden olacak ve sonuç olarak,

Öte yandan, ekonomi durgunluk içindeyse (yani, çok sayıda işsiz var ve işletmelerin üretim kapasitesi tam olarak kullanılamıyorsa), o zaman para miktarındaki artışın neden olduğu ek talebin artması muhtemeldir. üretimi artırmak ve işsizliği azaltmak, enflasyon ise biraz artacaktır. Başka bir deyişle, bu koşullar altında, gevşek bir para politikası, krizin sonuçlarını enflasyonist sonuçlar olmadan hafifletebilir.

6
“Yeterli para var, sadece hepsi finans sektöründe. Bu nedenle, daha fazla basılsa bile nüfus bunu hissetmeyecektir.”


Gerçekten de bankacılık sektörü, modern para sisteminin önemli bir parçasıdır. Ayrıca para dolaşımında kullanılan paranın büyük bir kısmı bankacılık sisteminde yer almakta ve ticari bankalar tarafından yaratılmaktadır .Merkez Bankası'nın emisyonu yoluyla değil. Ticari bir bankada bir çek hesabı açtığımızda, bunu mal ve hizmetler için ödeme yapmak için kullanabiliriz (çek yazarak veya banka kartı kullanarak). Bununla birlikte, genellikle tüm parayı bir kerede harcamayız ve ortalama olarak dönem boyunca hesabımızda her zaman bir miktar bulunur. Bu, ticari bankaların paramızı kısmen diğer işletmelere veya tüketicilere borç vermek için kullanmalarını sağlar. Bu işletmeler veya tüketiciler kredi başvurusunda bulunarak cari hesaplarında mal ve hizmetler için kullanabilecekleri parayı alırlar. Yani, başlangıçtaki paramıza ek olarak, banka ek bir miktar para yaratır. Krediyi alan işletmenin cari hesabının açıldığı banka da benzer bir işlemi gerçekleştirebileceği için bu işlem tekrarlanabilir.

Öte yandan, nüfusun para meselesinin etkisini hissetmeyeceği iddiası yanlıştır. Evet, Merkez Bankası'nın çıkardığı paranın genellikle doğrudan işletmelere ve tüketicilere gitmediği, ticari bankalara gittiği ve bunun karşılığında reel sektöre kredileri artırma fırsatı yakaladığı doğrudur. Bankacılık sistemine ne kadar fazla likidite girerse, işletmeler ve nüfus için o kadar ucuz ve uygun fiyatlı kredi olacaktır (bu her zaman olmaz, bir sonraki paragrafta olası sorunlar hakkında). Buna bağlı olarak, dolaşımdaki para miktarı ve mal ve hizmetlere olan talep artmaktadır. Ekonomi tam istihdamdaysa, talepteki bu artış sadece enflasyonda bir artışa yol açacaktır.

7
"Çok para basmaya gerek yok çünkü hepsini harcayacağız ama çocuklarımıza vermek zorunda kalacağız"


Bu ifadede iki farklı kavram arasında bir karışıklık vardır: para ve borç. Günümüz ekonomisinde, hemen hemen her borç (ipotek veya kişisel kredi, devlet tahvili ihracı veya bir restoranda kredi kartı ödemesi) para ile ilişkilidir. Ancak borç para değildir. Faiz olarak şekerleme ile birlikte bir hafta içinde iade etme zorunluluğu olan bir komşudan bir şişe votka ödünç alabiliriz. Bu durumda borç var ama para yok. Tersine, nakit ruble olan bir mağazada bir şişe votka ödediğimizde, ödemeye para dahil olur, ancak borç doğmaz: bizim veya çocuklarımızın bu şişeyi bir hafta veya 20 yıl sonra mağazaya iade etmelerine gerek yoktur. .

Bir mağazada veya restoranda para harcadığımızda, sadece sahibini değiştirir, hiçbir yerde kaybolmaz. Mağaza veya restoran, bu rubleyi yeni yarı mamul ürünler satın almak veya personele ödeme yapmak için kullanabilecek. Restoranın garsonu, kız arkadaşı için bir buket çiçek satın almak için bu ruble ile ödeme yapacak. Bu nedenle, tüm ülke bir bütün olarak dolaşımdaki parayı tam olarak harcayamayacak.

Öte yandan, devletimiz cari giderleri ödemek için başka ülkelerden borç alırsa, 20 yıl içinde bu borç bütçeye ciddi bir yük haline gelebilir ve devleti vergileri artırmaya, çocuklarımızı da bizim yerimize ödemeye zorlayabilir. Bu durumda, açıklamada anlatılan sorun gerçekten ortaya çıkabilir, ancak doğrudan para veya para politikası ile ilgili değildir.

8
“ABD, enflasyondan fazla acı çekmeden bir montaj hattı gibi para basarak tüm ekonomik yasalara meydan okuyabildi. Tüm küresel ekonomik süreçler tam olarak dolar bazında dönüyor, dolar olmadan her şey çökecek. Bu talep, hiç bitmeyen matbaanın yarattığı devasa arzı dengeler. Rublesi hakkında söylenemez "


Bu açıklamada dikkat edilmesi gereken birkaç nokta var.

Birincisi, ABD doları gerçekten de küresel bir rezerv para birimidir, ancak bu gerçeğin ABD'deki para politikası ve enflasyon üzerindeki etkisi büyük ölçüde abartılmıştır. Rezerv para biriminin statüsü, merkez bankalarının ve diğer ülkelerin hükümetlerinin bu para birimini önemli miktarlarda resmi rezerv olarak tutabilecekleri ve uluslararası ödemeler için kullanabilecekleri anlamına gelir. IMF'ye göre, şu anda, para birimi bilinen dünyadaki resmi rezervlerin yaklaşık %62'si ABD doları cinsindendir (bu yaklaşık 3,8 trilyondur). Diğer ülkelerdeki ticari bankalar, finans şirketleri, işletmeler ve bireyler de önemli miktarda nakit dolar ve dolar mevduatı tutmaktadır. Küresel rezerv para biriminin statüsü, ABD'ye uluslararası sermaye piyasalarında, diğerlerine göre daha ucuz oranlarda borç alma yeteneği ile bağlantılı olarak küçük bir avantaj sağlıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin diğer ülkelere borç verdiği (ekonomik literatürde buna "aşırı ayrıcalık" denir). Bu avantajın tahminleri değişkenlik gösterir ve büyük ölçüde kullanılan verilere bağlıdır.

Bununla birlikte, küresel rezerv para biriminin statüsünün parasal değer üzerinde önemli bir etkisi yoktur. Düşük ve istikrarlı enflasyonu, tam istihdamı ve ülke içindeki bankacılık ve finansal sistemin istikrarını korumaya odaklanan ABD politikası. Kuşkusuz, diğer ülkelerden rezerv olarak (Amerikan Merkez ve ticari bankalarındaki para birimi ve mevduat şeklinde) ABD dolarına yönelik ek talep, Federal Rezerv'in nispeten daha fazla para basmasına izin verir. Ancak bu ek talep, ABD dolarına yönelik yurt içi talebe kıyasla küçüktür ve bu nedenle para politikası kararları üzerinde önemli bir etkiye sahip değildir. Dahası, ABD'nin enflasyonu düşük tutmada oldukça başarılı olması ve para birimini sabit tutması, dolarının küresel bir rezerv para birimi statüsünü korumasına izin veriyor.

İkincisi, son yılların Amerikan para politikası ekonomik yasalarla çelişmiyor. Aksine, net anlayışları, 2008'deki Büyük Buhran'dan bu yana yaşanan en şiddetli finansal krizin etkilerini yumuşattı. Daha önce de belirttiğim gibi, para arzı sadece nakit para ihracı ve ticari bankaların Merkez Bankası nezdindeki hesaplarındaki rezervlerinde artış şeklinde Merkez Bankası tarafından değil, aynı zamanda büyük ölçüde ticari bankalar tarafından da yaratılmaktadır. Reel sektöre kredi verme sürecinde. 2008'deki mali kriz ABD mali sistemini vurduktan sonra, bankaların kredi verme süreci önemli ölçüde daraldı. Belirsizliğin yüksek olduğu ve finansal sorunların olduğu koşullarda, bankalar borçlulara yönelik yükümlülüklerini önemli ölçüde sıkılaştırmıştır. Ayrıca, (borç verme için teminat görevi gören) gayrimenkul ve hisse senetlerinin değerindeki düşüş nedeniyle, nüfus ve işletmeler üzerindeki borç yükü keskin bir şekilde artmış ve bu da kredi talebinde düşüşe neden olmuştur. Para arzındaki ve toplam talepteki bu daralma riskine, Federal Rezerv Sistemi, uzun vadeli menkul kıymetlerin geri alımıyla bağlantılı eşi görülmemiş bir niceliksel gevşeme programıyla karşılık verdi (nominal faiz oranını neredeyse sıfıra indirmek yeterli değildi). Bu, para tabanının önemli ölçüde genişlemesine yol açtı (2008'den 2014'e kadar olan dönemde 4,5 kat arttı). Bununla birlikte, ticari bankalar ekonomiye borç vermeyi artırma konusunda isteksizdiler ve tüm bu ek emisyonlar ABD ekonomisine veya diğer ülkelere değil, Amerikan ticari bankalarının Federal Rezerv hesaplarındaki rezervlerine gitti. 2008'den 2014'e kadar para arzı (toplam M2 ile ölçülen) yalnızca bir buçuk kat arttı. Karşılaştırma için, Rusya'da parasal toplam M2 aynı dönemde iki katından fazla arttı. Pek çok iktisatçıya göre, bu eşi benzeri görülmemiş gevşek para politikası, mal ve hizmetlere yönelik toplam talebin desteklenmesine yardımcı oldu ve finansal krizin reel ekonomi üzerindeki etkisini büyük ölçüde azalttı.

ve üçüncüsüABD ve Rusya'da para politikasının etkinliği arasındaki farklar büyük ölçüde bu iki ekonomi arasındaki yapısal farklılıklardan kaynaklanmaktadır. ABD'nin aksine, Rusya daha açık bir ekonomidir - tükettiğimiz malların çoğu ithal edilmektedir. İthal mal fiyatları büyük ölçüde rublenin döviz kuruna bağlıdır. Gevşek para politikası (para basma) genellikle ulusal para biriminin değer kaybetmesine ve dolayısıyla daha yüksek ithalat fiyatlarına ve daha yüksek enflasyona yol açar. Ayrıca, diğer gelişen piyasalar gibi Rusya da döviz krizlerinden etkilenmektedir. Uluslararası sermayenin keskin çıkışı veya petrol fiyatlarında önemli bir düşüş genellikle rublenin değer kaybetmesine ve aynı zamanda toplam talep, üretim ve istihdamda azalmaya yol açar. Ve burada para politikasının amaçları arasında bir çelişki var. Bir tarafta, Rusya Merkez Bankası, sıkı bir para politikası, yani faiz oranını artırıp para arzını azaltarak ruble döviz kurunu desteklemeyi ve enflasyonu düşük tutmayı amaçlamaktadır. Öte yandan, durgunluğu gevşek para politikasıyla karşılamaya ihtiyaç var. Aynı zamanda, bu koşullar altında hem düşük enflasyon hem de üretimde hafif bir düşüş elde etmek imkansızdır. Bu nedenle gerek Rusya'da gerekse diğer gelişmekte olan ülkelerde kriz dönemlerinde enflasyon yükselme eğilimi göstermekte ve bu ülkelerin merkez bankaları sıklıkla para politikasını sıkılaştırmaktadır. Aksine ABD, İngiltere veya Japonya gibi birçok gelişmiş ülkede kriz dönemlerinde deflasyon meydana gelir ve bu ülkelerin merkez bankaları daha fazla para basar. yani, faiz oranını yükselterek ve para arzını azaltarak. Öte yandan, durgunluğu gevşek para politikasıyla karşılamaya ihtiyaç var. Aynı zamanda, bu koşullar altında hem düşük enflasyon hem de üretimde hafif bir düşüş elde etmek imkansızdır. Bu nedenle gerek Rusya'da gerekse diğer gelişmekte olan ülkelerde kriz dönemlerinde enflasyon yükselme eğilimi göstermekte ve bu ülkelerin merkez bankaları sıklıkla para politikasını sıkılaştırmaktadır. Aksine ABD, İngiltere veya Japonya gibi birçok gelişmiş ülkede kriz dönemlerinde deflasyon meydana gelir ve bu ülkelerin merkez bankaları daha fazla para basar. yani, faiz oranını yükselterek ve para arzını azaltarak. Öte yandan, durgunluğu gevşek para politikasıyla karşılamaya ihtiyaç var. Aynı zamanda, bu koşullar altında hem düşük enflasyon hem de üretimde hafif bir düşüş elde etmek imkansızdır. Bu nedenle gerek Rusya'da gerekse diğer gelişmekte olan ülkelerde kriz dönemlerinde enflasyon yükselme eğilimi göstermekte ve bu ülkelerin merkez bankaları sıklıkla para politikasını sıkılaştırmaktadır. Aksine ABD, İngiltere veya Japonya gibi birçok gelişmiş ülkede kriz dönemlerinde deflasyon meydana gelir ve bu ülkelerin merkez bankaları daha fazla para basar. Bu nedenle gerek Rusya'da gerekse diğer gelişmekte olan ülkelerde kriz dönemlerinde enflasyon yükselme eğilimi göstermekte ve bu ülkelerin merkez bankaları sıklıkla para politikasını sıkılaştırmaktadır. Aksine ABD, İngiltere veya Japonya gibi birçok gelişmiş ülkede kriz dönemlerinde deflasyon meydana gelir ve bu ülkelerin merkez bankaları daha fazla para basar. Bu nedenle gerek Rusya'da gerekse diğer gelişmekte olan ülkelerde kriz dönemlerinde enflasyon yükselme eğilimi göstermekte ve bu ülkelerin merkez bankaları sıklıkla para politikasını sıkılaştırmaktadır. Aksine ABD, İngiltere veya Japonya gibi birçok gelişmiş ülkede kriz dönemlerinde deflasyon meydana gelir ve bu ülkelerin merkez bankaları daha fazla para basar.

Nastya Nikolaeva

 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Rus ekonomisine bir şey olmayacak derken Rus ekonomisine gerçekten bir şey olamaz bu bir tür propaganda değil. Savaşla ilgili diğer herşey propaganda olabilir ancak ekonomik gerçeklik değil. Kapalı kendine yeten bir ekonomiyi psikolojik manipülasyon dışında -aslında--eğer yönetenler işini biliyorsa- manipüle edemezsin.
Yaptırımların çoğu politik yıldırma ve psikolojik savaş ve reel bir gerçekliği yok ya da ekonomiyi gerçek anlamda daraltacak kıstıracak temeli yok ve olamaz da.. Daha ziyade piskolojiye ya da sivillere yapılan manipülasyon. Psikolojik yılma yıldırma dışında ekonomik yara açmaları mümkün değil yani, Rus bireylere ekonomilerine/kendilerine yaptırım uygulandığı karamsarlığını verme dışında sıfır amaç/sonuç ve etkinlik...
Ülkeyi, yöneten takımın bilgisizliği/beceriksizliği ve bir sorun olacağını sanması/yönetememesi olası panik tuzağı dışında bir ekonomik yara da açılamaz. Ruslar tüm bunlara dirençli gözüküyor. Orada yıllardır birlikte yürüten bir takım ve teknokrat ekibi oluşmuş ve gibi e ABD nin diğer ülkelere nazaran psikolojik etki ve sızma alanı daha az. Psikolojik harekat dışında ekonomik yaptırımların bir karşılığı yok..

Yaptırımlar -fasafiso ve- tamamen uluslarası şasaa ve uluslarası topluma uyuyan insanlığa bir şeyler yaptığını -elinden geleni yaptığını/ardına koymadığını- gösterme, düşündürtme.

Ruslar propagandaya -psikolojik harekat ve yıldırmaya- bağışıklık/direnç kazanmış ve ya da bir miktar bilgileri ve kendine güvenleri var gelmiş.. Bunlar olmasa işe yarardı.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Rus ekonomisine bir şey olmayacak derken Rus ekonomisine gerçekten bir şey olamaz bu bir tür propaganda değil. Savaşla ilgili diğer herşey propaganda olabilir ancak ekonomik gerçeklik değil. Kapalı kendine yeten bir ekonomiyi psikolojik manipülasyon dışında -aslında--eğer yönetenler işini biliyorsa- manipüle edemezsin.
Yaptırımların çoğu politik yıldırma ve psikolojik savaş ve reel bir gerçekliği yok ya da ekonomiyi gerçek anlamda daraltacak kıstıracak temeli yok ve olamaz da.. Daha ziyade piskolojiye ya da sivillere yapılan manipülasyon. Psikolojik yılma yıldırma dışında ekonomik yara açmaları mümkün değil yani, Rus bireylere ekonomilerine/kendilerine yaptırım uygulandığı karamsarlığını verme dışında sıfır amaç/sonuç ve etkinlik...
Ülkeyi, yöneten takımın bilgisizliği/beceriksizliği ve bir sorun olacağını sanması/yönetememesi olası panik tuzağı dışında bir ekonomik yara da açılamaz. Ruslar tüm bunlara dirençli gözüküyor. Orada yıllardır birlikte yürüten bir takım ve teknokrat ekibi oluşmuş ve gibi e ABD nin diğer ülkelere nazaran psikolojik etki ve sızma alanı daha az. Psikolojik harekat dışında ekonomik yaptırımların bir karşılığı yok..

Yaptırımlar -fasafiso ve- tamamen uluslarası şasaa ve uluslarası topluma uyuyan insanlığa bir şeyler yaptığını -elinden geleni yaptığını/ardına koymadığını- gösterme, düşündürtme.

Ruslar propagandaya -psikolojik harekat ve yıldırmaya- bağışıklık/direnç kazanmış ve ya da bir miktar bilgileri ve kendine güvenleri var gelmiş.. Bunlar olmasa işe yarardı.

Çin'in Rusya'ya yardım ettiği varsayımı da yanlış -

Koca bir ülke, aslında onları aç bırakmayacağına göre hiç bir yaptırım gerçekçi değil, yaptırımlar mental. Kitlesel soyutlama ve psikolojik baskı/egemenlik amaçlı. Ekonomiyi bozarsa bunun üzerinden ancak bozabilirdi.

Çin'le Avrupa'yla teknik/teknolojik vb dahil ticaretin sınırlandığını varsayalım. Bu adamlar füze üretiyor, uçak üretiyor .Dolayısıyla herşeyi üretebilir ve dönüp dolaşıp üretim tamamen ulusallaşır. Yani birilerinin mikro-çip vermediğini bilmem ne vermediğini ya da başka şey yaptığını varsayalım. Üretim potansiyelini artırırdın. Askeri teknolojiyi paylaşır ve içte üretmediği dışarıdan aldığı herşeyi üretmeye başlar ya da dener ve bunu er geç 3-5 seneye başarır ve ikinci bir üretim devi, ticaret devi yaratırsın.
Bir kere Çin kendine rakip yaratır. Ekonomik zırvalıkların hepsi halkı bölmek ya da huzuru kaçırmakla ilgili ve bunu Rus yöneticileri iyi ya da az çok biliyorlar. Rus halkı yıldırılıp bölünmedikçe ,yönetime desteği/birliği kırılmadıkça ve orada sivil bir kaos huzursuzluk üretilmedikçe hiç bir yaptırım ne yazık ki gerçekçi değil . Amacı da odur başka şey değil ve bir sonucu da olmayacak.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst