Düşlüyorum -Düşyüzü- Kendimce

göğsümde bir çalkantılı ağrı -tıkanıklık- atmak bilmiyor kendini ben bunu nasıl?
dahası ne diyeceğimi bilmiyorum?
nasıl olcağını
bilmiyorum

bir hafriyat kamyonuyum ben
acıdan ve sıkıntıdan yapılmış yaşam sıkıntısı taşıyan-yüklenmiş yaşam kamyonuyum ben
yaşam ağrısı taşıyorum -ağır yüklü ağır vasıta

yaşama kaygıları da bana yüklenmiş yaşıyorum ya da taşıyorum ben

ben bu kendimi nere? ben yükümü nere? kendimi ve kendimi nereye nasıl

-varlığım evi burası ve ölüm bir bilinmez yolcu karanlık suratlı asık bi adamlar çağrıştırıyor bana bu ve durur karşımda
herkes korkar bu ölümden bi de yaşamaktan -

bir güneş ışığı olmaz mı bu (yere inmez mi?) yerde -bilgi kırıntısı tohumu ve inandırıcı güç

ben bu yaşamı mı nereye atayım
hiç kapıda piç yatar
da ben bu kendimi
bir erdem adına
bir umuda ve yaşam varamadım ben
kuramadım evin barkın bir umutta yaşam çarkın

kalplerden geçtim ormanında yürüdüm

bazen iyi hissediyorum bazne işte yaşamım bir hapishane gibi

gelip beşbin yerinden yaralı -bir çuval gibi- gelip yığılmak ve düşmek istiyorum aranıza/içinize
-tam aranıza
tam ortanıza
öylece
öyle

-gelip yığıldığım yerde olmak

gelip yığılmış ,gelip düşmüş, yaralarına bakılmayan
acılarına bakılmayan
bu kadar yara nerden var

gelip savaşmış
ama savaşmamış
gelip ama diken yığınından tomağından geçmişte incinmiş/yaralanmış ve parçalanmış farketmez
bedenini acılar sarmış
yaralar ve inançlar karmaşalar ya da pişmanlıklar sarmış farketmez
gelip öylece
bu acılar bütününü içinize atmak
gelip kendimi-düşmek

- "işte inanç geldi diye haykırasım geliyor- işte bağrını delesim, günün, geliyor"

insan bir şeylere inanıyordur
bir şeylere inanıyordur mutlaka
bir yıkıma, bir kavgaya ve birşeylere inanıyordur o –hep
hep geleceğe, bir şeyler olacağa inanıyordur o hep
ben değiştiremesem de bir şeyler değişecek e inanıyordur; hep kavgaya inanıyordur
geçen günler yazık-geçen günler hep yazıklarla dolu, hep anlıklarla dolu; u-mutsuzluklarla dolu-çabalarla dolu-kim verecek bunlara bize
kim verecek bize umudun bahçesini/erdemini-yaşlı taşını ve başını da;
hediyesini günlerin acılarının kim ve ne verecek
kalbimize bir su ve huzur günü arayışında bizler, aşkın isyanında kimler

---

- "işte inanç geldi diye haykırasım geliyor- işte bağrını delesim, günün, geliyor"

- “kalbim gürlesin atınç esencinde insan yüreğiyle bir”

- insan yüzeyine ve yüzüne; gün olup, güneş olup, bir yüz ışıltıda patlayasım, aydınasım, erdeyesim geliyor – insana tam ışık olasım tam geliyor- tam

güne çarpa çarpa; güneşe çarpa çarpa; ufka ve bağra ve göze çarpa çarpa doğasım ve görünesim geliyor

-aklımın erdemini aklına-akıllarına vurdurasım, çaktırasım geliyor; Görüntümü, gördüğümü çakasım; ve aklımın gördüğünü onlara bakasım-bakıtasım; baktırasım (onların aklına da/aklında da çakaşım-çakıtasım-çaktırasım da) geliyor

“esinç ışıktan bir akma olasım geldi de bazen”

“–insan yüreğine kana doya doyurak olasım geldi de bazen”

“yanasım geliyor tam ışıktan tam “

“ışık güneşi gibi yüzümün esencini vurdurasım geliyor –tam”

“günyüzüne günaydını bir parıltı saçasım gelir tam”

“umut gününe umut bulutu eşliği ışık güneşi doğasım gelir tam”
doğasım ve –tam olasım- tam-ı tam olasım gelir geliyor tam

"fortuna" olup
bir ışık açıncında ben yürüdüm aklımın erdemini
bu parıltıda

kim verecek bize umudun bahçesini/erdemini-yaşlı taşını ve başını da;
hediyesini günlerin acılarının kim ve ne verecek
kalbimize bir su ve huzur günü arayışında bizler, aşkın isyanında kimler

hiç anda boşluk kalmasın ve çırpıncada, yapınçta esençle ve inançla gürlesin (yüreğim ve aklım bazen)
yapıncada (esenç ile) yapıncı;, yapıncı ile esenç gürlesin atsın –atım atım

devamı ve karalama için;


"Bizler umudun tane tane erdemleriyiz ve şafağa varız"

teremin; bir müzik aleti ve bu alet dokunmadan çalınabiliyor
-beni kim çalıyor demeye getiriyorum artık ( -gözlemci kesişmeleri aşkına ben kimim!)-(gözlem kesişmeleri aşkına canım! veda)

(video sona eklendi yazıları karartmamak için-

kim çalıyorsa doğru düzgün çalsın artık;

haftaya bi gün eklenmeli ve insanlara zamanın ne olduğu belirtilmeli
zaman biter mi?
izin yapılmayan yerlerde ve işlerde insanlar yaşıyor ve çalışıyor
dışarda savaş var ve kargaşa kaos

-realiteye bakıp olumlu ya da pozitif güvenç-inanç ve özlem üretemiyorsak biz kimiz?
realiteye bakıp pozitif gözlem (umudu) (ve ve çıkış umudu yollar ve bakışlar aşkın) ve umut inanç üretemiyorsak bizler kaybolduk demektir

güç odaklarıylmış güç merkezleriymiş realiteymiş?? peh peh

küçümseyen bi ukala size gülüyor ve üç günde çökünüşünüzü görüyor hala
silahlarınızın ve teknolojinizin yetmediği /(ya da beş para etmediği de) günler gelecek
beş kuruşluk realiteniz var-olay döngüleriyle kırılabilir -buna ben inanıyorum ve küçümsüyorum evet bunu

umut bi hastalıktır
gerçek

gönlüm hoş ve şenken hiç bi gerçek beni yıldıramaz

acı ile ya da acı içinde gözlemek nedir?
acı ile ya da acı içinde gözlem üretmek baştan
acı öğretebilir evet acı olmayacağını mı olmadığını mı -
yo canım acının ne olduğunu
hastalık mı?
dalga geçmek esas MI?
eşeğe silah yüklemişler-realiteye teknoloji
umuduna inan boşver

----
önsel karalama ve düşünme parçaları/garalama

farkındalık çırpınmak değildir
çırpınmak boğulmaktır /yaygaracılık

doğru bi gözlemden ustaca ne var?
farkındalık diyebiliriz biz buna -ne ölçüde-
ya da objektivite -iyi bi objektivite için harcanmış objektif ve subjektif çabada sonuç getirir ve meyve verir
ve objektivite amacına hizmet eden
objektivite için harcanmış çaba sonucu üretilmiş yetkin ya da olası daha yetkin ve iyi gözlem bütünlükleri
gözlem değiştirir -değiştirebilir
İyi bir gözlemin doğaya ve tabiata sunulmasından asıl -ve esas- ne var?
gözlemin ve yalnızca (ve salt gözlemin bile içinde bulunarak -bir katılımcı olarak- değiştiremediği -değiştiremeyceği de- ne var?
(görmek bi anlaşıldığında?-görmenin gücü )
iyi dilemek gözlemdir-bakmaktır -doğal bi empati
iyi dilemek yalvarmak mı?

deneyim- bazen ve yeri geldiğinde-bir teranedir-
deneyim- bazen ve yeri geldiğinde- -onun içinde olunamıyorsa /(zaman kavramı yitirelmiyorsa mı örn. )-zaman katıalmıyorsa hayır) ve zoraki (ve itmeli) üretiliyorsa o - bir teranedir-
itmeli deneyim ?
ivmesini ne verdi-sağladı?
doğanın -gütmediği- bileşemdiği ve vermediği güdülemediği
/itki-ivme

iyi-yetkin ya da olası daha net bi gözlemin doğaya ve tabiata sunulması ki bakılması anlamına gelir bakmak -(ki bakmak daha baştan görmek) doğal olarak öylece

objektiflik ve genişlemiş objektiflik
harcanıyorsa bunun için çaba harcama
bir olaya bakmak ya da yanlış bakmak?
-içinde olmak
ya da ha iyi bakmak
daha geniş
bi olaya bakmak-dış doğaya bakmak olaylara bakmak iç geçirmemek olana bitene bakmak
algı kendini yeniler
değişimi algılar üretir -algı çarpışmaları- algı bütünlükleri ve kenetlenmeleri ,değişim -sistemleri- birlikleri ve beklemeler-pozitif bekleme öngörme -çağa yaka uyan değişim modelleri
depremler sık olur ama bunu kim bilecek her deprem öldürmez
ölesiye bir depreme devrim diyebilir miyiz?

-yapımcılıkla yıkımcılıka arasında fark var?)

doğru iyi ya da nitelikli bir gözlem ve kenetlenme birlikleri
gözlem noktaları çekimi
algı çekimleri -çekim yapan algılar-çekim
birlik
aslına dönen vecize

farkındalık çırpınmak değildir
çırpınmak boğulmaktır ya da yaygaracılıktır -olmayabilirde evet bazı durumalrda çırpınmamak ise kurtulamamaktır evette çabalamak çabası eşit; doğru şekilde
yaygara koparan göğü görse

içlem savaşta bir biliş

doğaya gözlem sunmaktan başka neyimiz var- gözlem /yaşamak tabi de neyi nasıl kaybederek ve kaptırarak zamanı içen alarak ve sararak ama nasıl -unutarak

gözleme katılmış tatlı tuzlu baharatlar diyelim onlara biz -duygular -tuzu biberi

bir gözlem duyguyla destekleniyorsa ve uygun çağrıyla -bilinmez soru
bir gözlem bir gözleme çarptığında? bir gözlem belki bir gözleme çarpar ve bütünleşir o

çağrılar yankılanır

-durduğum yer durur her yerde -olduğu yerde- ben giderim her yere ve her yer bana gelir -bana- gele gele ve gide gide

ne zaman başlasam /denesem algı kayması-sapması hissi-ego

-bir acı küpü;
acısızlık mı onu çevreliyor

acısızlığın olmadığına inanıyor musun sen?
başka dünyaların olmadığına
başka yerlerin ve evlerin

üç uçkurlu evrenin üç uçkuru yoktur

besbin kat hızla düşünmeliyim bugün
yerleri ve gökleri yıkarak ve yakarak
içimdeki acıyı emerek düşünmeliyim

yeri göğe katarak ve bir ederek düşünmeli yenilenmeli çağlalamalı bugün
endişeden kudurmuş bizler, yaşamı küçül müş
acı endişeler yumak olmuş (göğsümüze durur) bizler ağlamalıyız ve yerinmeliyiz kendimize dönmek gelmek için çabalamalıyız
gözlerimiz görmüyor -bu karadanlık -ağgılı ağdanlık -vağdanlıklı varoluş
sözlerimiz bölük pöçük endişe yumakları dolu

bu acı beni yıkamaz, hiç bir acı çeşidi
bu acı beni yıkamaz diye haykırıyorum şimdi hiçbi şey ama hiç bi şey beni yıkamaz, değiştiremez
yeniden yapmalı kendini durmadan yeniden
kendimi ve
yeniden yıkmama-yapmama engel değil bu oluşlar
bu ben olamam ; hiç engel değil
yaşamın tüm sorunları çektirin gidin beş para endişeler
kafamı göğe dikeceğim ulan
göğe
sözümü özümü göğe; endişemi
ve beş para etmezliğimi söküp atacağım içimden

kafam parçalanan vuruşlarda- boşluğa boş vuruşlarda,
kafamı-başımı alnımı çakıyorum boşluğa-
beş para etmezliğimi ;şimdi
-
alnım çakıyor
alnım şimşek çakıyor
alnım şimşek çakıyor şimdi
alnım dimdik dimdigen/dimdiğen şimşek çakımı-çakışı
çakış çakış aşkım/işim ben,
varış varış varşın
ım,
dikiş dikiş dikşin

sözüm seller yumakları, uykum bölük pörçük-gözlerim endişlei ve acılı-sözlerim beş para etmez
insan varlığına-varlığıma hürlüğüm geçmedi- kendi varlığıma
ağlayışım (ve ağlayışszılığım da) eşliksiz (içliksiz-endişesiz)

ceylan yürekli insanlar kaçıyor -burda gerçek avcı kim?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 20:48 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:45 ----------

kuzular insan boğazladı
yada kuzulara koyunluk ve koyunlara da kurtluk mu teklif edildi?
insanın cellatları kim?

---------- Mesajlar Birleştirildi at 21:12 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 20:48 ----------

ortada bir yangın varsa tüm hayvanlar kaçıyordur-yer değiştiriyor ama
hükümetin değil insanlığın topuğuna sıktılar
yanmış bi toprakta kimse yaşıyamaz

---------- Mesajlar Birleştirildi at 21:15 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 21:12 ----------

iki paralel evren ya da gerçeklik bi arada burda
iki paralel çakışıyor ya da kesişiyor-ama bizim bildiğimiz paraleller kesişmez/birbirini kesmez; daire yüzer- daireyi araştırın
daha fazlasını araştırın -pareleller birbirini kesmez çakıştırır

şimdi tarihin olduğu yerden zaman akıyor
el yordamıyla yaşayışlar
ben bu yaşamı anlamadım
bazen anladım sandım
bazen içime sevgi doldu -sandım
bazen ilgi
gülüş ve aşk
yaşam doldu sandım
anlam
anlamadım
doldu sandım
her şey
birleşti
ya da çözündü


benim bir anlam çeşidine ihttiyacım var- içim boşluklarla dolu

bişey yazamıyorum hiç bi şey bilmiyorum ya da yazamıyorum
tarih yapılan bi şey olmalı -bi yapma çeşidi
eylemsizlik bilgi üretmez durağanlığın ölçümü durağanlıktır

izlemek iyi bir izleyici olmak ya da iyi izlemekle ilişkili biz bunu yapalım mı?
birileri sizin adınıza yapıyor olmalıdır

---------- Mesajlar Birleştirildi at 12:11 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 11:56 ----------

bu ülkede neler oluyor? dürüst yeryüzüne ve gökyüzüne
soruyorum akılalmazakıllara da ya da bir bilene, olmadı şu çok olasılıklı zamana ve parabollerine; nereye bu çok gidiş (ve nereye) eğriliyor (zamanın parabolleri) -ve- bu varış ve kim ne planlıyor tüm bu dünyada ama şimdi en çokta bu ülkede de

insan bi seylerin uğruna yasamali inanmali
Yasam boyle ugursuz ve ugrundasiz amacsiz ve bos inancsiz yasanamaz
Bu inanc isi ve bi seye inanmakla guvenmekle baglanmakla baslamali

Bugun umut cesitlerinden elimizde domates var ve yarinda elimizde duyarlilik cesitlerinden seftali

Ne menem seydi bu

Umut boş inanç ya da safça iyi şeyler beklemek mi?
Yeni bir umut çeşidine ihtiyacımız var
Dış dünyadan habersiz otlayan ve seken bir ceylan gibi daha önce hiç avcı görmedigi için mutlu olma çeşidi
Avcılar olduğu için mutsuz olmama çeşidi

Hiç avlanmamış ayı ya da kaplan yavrusu

kendimi böyle yorgun ölü ve küsmüş/geçkin-yapınsız hissetmezdim eskiden
eskiden de zordu
canımdan can çekildi sanki-kemiklerim ölü gibi-bedenim çöp torbası
ağrılı kemiklerim ve durulmaz umudumla ben vazgeçtim
sanki yaşamdan- bişeylerden

bir amaçlama dışıyım-bir takıntıyım
kapılmalar ve yapmasız yapmalar beni sardı
kapılmalar bulvarında yürüyorum artık... eğlenmeler çarkında

istekli taze enerjilerin genç canavarları/umutları yok artık__ hayatımdan çıktı, söndü gibi

vaz-gençtim

yetinesi bir enerji/ yetme durağı -istem enerjisi ... yeterince hissetmiyorum artık
bu sözcükler daha nasıl yazılır-söylenirdi ki
en iyisini siz bilirsiniz
kapılmayım
kapılmasın kapılma da belki ama bilmem

---
,- bedenimi ya da aklımı bir götürecek şeyler
ölme günleri gibi yerlerde neşe ve tazelik arayışı-hürlük arayışı

gidilecek yerler ve olunacak şeyler -umut-umudu - istencesi hissedemiyorum,
bir amaç yok-bir devin neşesi

neşeye bağlı sonuç ve istenç, iç enerjisi erimesi/çürümesi-sönmesi ya da böyle gibi şeyler anşlatılmayan tam
neseşizlik, huzursuzluk, yaşam kaçması
yaşam umudu/yaşam anlamı ve yaşama beklentisi irrtitasyonu
ve haz kapısı kapılmaları ile söndüler/döndülerde oynuyoruz şimdi-ce __ can sıkılmadan aksın deyu, işte

bir erince bağlı sonuç ve tatmin, yüz_gülerliği erinci ve sonuc sezilmiyor_istenmiyor ya da bir anlam/nema görünmüyor /ufuktan. bana bundan
neşem kayboldu
gidilecek ve varılacak yerlerin hep ardası -ötesi ve berisi var
durulacak yerlerin ne tarifi ne gerisi

bir tatmin bulvarı ya da durağı.. ora bir konak varılmaz ya da durulmaz
-eğlenilmez yolculukta -yerler var hep

zordu yaşamak bazen ama esin gelirdi_gürlerdi
her şey karışmamıştı birbirine
bu kadar karmaşık değildi sanki
daha doğal ve içtendi
anlam vardı ya da arayış hep yaşamaya istek ya da devam
şimdi tutunmalı bu sönüş beni anlatmazdı

ha evet acılar vardı_
acı denen o şey
o karmaşa canlı bir şeydi

bu kadar yalnız, (bu kadar esinsiz ve anlamsız ve kimsesiz/karmaşık ya da) kendisiz, (beklentisiz ve kapılmış yapılacak/olunacak -gülünç- hiç bi şey yokmuş gibi) hissetmek
zordası

insana inancın sönmesi ya da kaybolması yerleri gezdim ben hep bugünler denilen yerlerde
eski bir insan imi vardı kafamda, şimdi o vardı-var mı? varolacak mı? daha da

her satır başı yargılama ve her saat başı yargılama-
başkalarının hayatları-
hayat akıntıları/takıntıları ve saplanmalar içinde çürümek
hiç bi şey olmayacak ve hiç bi şey değişmeyecek gibi hissetmek
zor
başkalarına kapılmak-yaşamın takılması ;
zora takılması zor
(sebepsiz yere aşamamak) bi şeye takılmak ve kapılma ona ve onu düşünedurmalı zor durum ve onu/bunu aşamama hep zordu

şimdi ölgünlükten başka ne yazabilirim-vazgeçmişlik;
sönmüşlük ya da sönerlik
ya da sönerliğe gönüllülük/gönüllü giderlik-olurluk- çünkü gülme gelişi nerelerde- ne anlamda
ne inançta, ne umutta,, bunlardı

akıntıyla takıntı aramsı bir yerde yüzmek ya da boğulayüzmekli boğuşmak
kürek çekmek bir akıntıda kürek yok
ya da kara yok
ya da kara da umut yok
ya da burdan çıkış yok

yaşamamı öğrenmedik-gülme mi?
neyi eksilttikte vermedik
kaderden neyi esirgedik
yalnız ve kahrolası kimsesiz hayallerde ve hayatlarda esin

kimseye değil kendime küsüşüm
kimseye değil kendime,
kızışım
ve köpürmem kendime
-yalnızlığım-esinsizliğim zor

dayanagiden dayana-zor bir yerde/buyerde birileri de bana bir şey söylesin
yeni bir olma ve yeni bir umut tanesi-sesi

bir anlamı olmayacaksa öyle değil böyle yaşamalarımın bu savruluşları ölçmem ben
ölüm yergileri dağlasın beni

kendi vazgeçmişliğim -takıntım- ya da kendimden ve doğamdan vazgeçmişliğim; artık bir doğa aramamam benim kaderim
öyle değil böyle olanlar kentinde de yürüdüm ne farkederdi öyle değil böyle olmak
-beni neye vardırır götürürdü

öyle değil mutlu olanlar barkında gülüş var-gülüş varsa söyleş var.
ne farkeder ben eksildim mi? kaybettim mi? şimdi kendime ne söyleyiyim.
kendime mi ağlayayım-bi kayıp var mı?
benim öyle değil böyle olmam da. bir asınca asılmamam da. bir amaç görmeyiş ve savrulmam da; kendimi, yetmememde
sızlanmazsam eğer ne ala-hep bunlar çıkar ikilemleri

hayat ışığı hep sönecek gibi, sanki umut öldü. neyi kabullenmiyoruz biz
-zora boşa kürek çekmeyi mi?

özgür eylem hissetmiyoruz-hissetmiyorum
özgür hayat hissetmiyorum,
özgür ve kapılmış kendiliğinden olan sanki yapma

eskiden, yaşamın tüm kısıtlamalarına rağmen tüm tutukluklarına ve tüm tutuklamalarına rağmen, özgür devinli hissederdim
bunu şimdi hissetmiyorum
başka bir amaca bağlanmak yitmek gibi bir peşindelik içinde
kayıp
ben

hayat neşesi güruhu beni bizi zaten kaybetti
yapımlı istencin zor devimi
çalışıp çürüyemem
bir fedada değilim
bir kalp huzuru felan arayıp aramadığımı da bilmiyorum artık
,nasıl bir cevabın ve olumun ve yapımın ise bana yeteceğini hiç bilmiyorum artık

ne intikam ne başarı ne altetmek ne yokolmak ve yenilmek bu şeyi durdururlu bir zamanda, çıkış yolu bulamıyorum-bilmiyoruz

ne yengi
?
bir tutumdayım
_ bence ve kendimce zor bir tutun
bu sürüyor
bunu tanımlayamıyoruz
bu bir dağılma
bir sezilme
bir eylem kapılması
kendiliği kaybetme
yolunu kaybetme ya da yeni bir yolun olmaması
ve o yolun olmayışı bu
ne yöne gitmeliyim

bir öfkede aynı zamanda bu
bir zafersizlik
ve zaferi bilinmeyen sonuç

nasıl bir zafere ve sonuca varacağını/varması gerektiğini_çözümlemeyi_ bilmeyen öfkeler var
çözümü bilinmeyen sonuçlar var

yenmeden ve alt etmeden aranmış zaferlerde sonuçsuzluk

--

olduğun yerde ya da yolda olmak ama oranın bir yol olmaması
kalp zorlaması
aşamama-aşılamama
zorlama

doğal neşe ve doğal istencin yapımı nerde?
bir ofiste, ya da bir kapılma da ben hiç farketmez çürüyemem_çürüyemezdim ve çürümemeliydim

kalbim (bin kat) kat kat katranlar-yüzeyler zorlamalar
ve aşılmalar bekliyor
bir savaşın yengisi, ben bu değilim
el ele zorlamalar

bir tutumdayım ve bu değişmiyor
bunu anlatması zor
bir savaşın yengisi gibi zafer getirmeyecek bir yer burası
sonucu olmayan yer ya da sonuç
zaferi ve yenigisi olmayacak savaş ve zafer bu
,
zafer/sonuç-değişim dönüşüm istemi gibi beliren ve duran bu şey neyi kazanacak ve elde edecektir

mutlak bir şey sanki, mutlak üzerimde, hakimeyete zorlar gibi hissederken, boğuşma ve kaybolma, yön kaybı hisleriyle ben boğuşuyorum

doğal özgürlüğümü ve savaşımı vermişliğimi ya da savaşı ve savaşımı kazanmışlığımı altetmişliğimi de hissetmek istiyorum
ama bu bana kalp huzur getirmeyecek

bir davul vuruşu
bir müzik vuruşu ve çınlayışı
göğsüme vuran atan/çarpan ve parçalayıp değiştiren gürleten bir atınç beklemi ve istemi

eğer bir değişime dönüşüme çanak inanç-umu ve istenç umut tutmadıysam ben
eğer kendimi kaybettiysem ve
bu zorlamalar yolunu bulmayacaksa
bu kayıplar bulunmayacaksa

ve eğer hiç bir şeyi kımıldatamadıysam yerinden
ve kımıldattığım şeyler hiç yeriden oynamadıysa
benim oynamam?
ve ereklerim bir yoluma ve yola varmayacaksa
(neyi kaybetmeye ve elde etmeye çalıyorsun sen?)

ve o yolda yürüyenler ya da ben o yoldan bir keyif almayacaksak
ve bu yol özgür yol olum istence götürmeyecekse bizi ben yürüyemem_yürüyemezdim

o yerdesin ya da bu demde. hepsi zor bunların
olma hallerini beğenmedim-
yönetemediğim cevapsızlıklar ve ikilemler ve aşılmama beni boğar
sözlere bağlı yapıncalarda umut olmalı ve sözler tutulmalıdır
insan nasıl bir yengi de (ve yenme de) zafer bulacaktır
bir insanı yenmekte nedir? yenilmekte nedir?
bir durumdan zaferle ve barışla artmış bir varışla çıkmanın ölçtü nedir?

özgür hissetmek için, bağımlı ve çelişkili hissetmemek için _bu tutarsızlığı aşmak için, özgürlüğü fedaya etmeye hazırım nerdeyse. bu nasıl gam

eylemim bir doğal da yürümeli-bir yolda yürümeli ama yol açık olmalıdır . o yol açık
eylemimi özgür yürütmeliyim bunu biliyorum ben
çelişkili çelişkiler huzursuluğunda
bunu bir daha hissetmeyeceğim _bir zamanlar _ne pahasına olursa olsun

eylemimin akışına _akış yönüne
amaçsız umursuz ya da kayıp duyunlar ertesnde ya da ardasıdna bir yol olmal vıe ben o yol usezmeliydim
bir amacın inancın ya da umudun içinde ve peşinde ve bi şeylerin içinde/yanında olmalı ya da hissetmeliydim
beni zorlayan nedir-bu nasıl çözülecek

ye su akıtır gibi ses akıtmak ve döker gibi dökmek şimşeği
bir ses şimşeği ya da yükü gibi içimden çözülen ve çıkan şeylerle

bağırdığımda bir kaya esnemeli hiç kırılmadan

sırtıma bir ses vurmalı ve orada bir çalgı
iyi gelmeli

---------- Mesajlar Birleştirildi at 08:16 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 07:43 ----------

Özgürsüzlük sınırları belli bir alanda devinmek ya da sınırlar ve sınırlanmak değil
- sınırlanmakla ilgili değil
sınırları olan alanda özgür devinememek
ki özgürlük nedir?
yapacak bi şey bulamamak
ya da bulduğun şeyin senin olmaması
istencin bir uyumla akmaması

Yaşamın kontrolünün ya da kayıp giden şeyin kaçırılması ya da seçimlerin, istemin, anın günün yaratılamaması, ve yapılamaması gibi bi şey
bir ferah bulamamak ikilemine de karışık şeyler

sınırlanmaktan ziyade kontrol edilmek, başkaları tarafından kontrol edilmek başka olaylarca/durumlarca kapılıp gitmeli kontrol edilmek ya da kontrolsüzlük
ya da kontrolün ne olacağının bilinememesi

bunu düşündüm
yaşamını kontrol edememek,seçimlerin yönsüzlüğü
ve yöne ve kontrol
kontrol berbat bi sözcük ve kavram
kendini ve yaşamını kontrol etmek bile

eğer kontrolün kendimde olmaması dersem bu bile sanırım berbat olurdu

bilinmez bi kalp huzuru istiyorum
derinliğin sakin ve sade endemiğinde..

--

kimseyi kırdığı yerler-?-
-bu beden yaşatmalı değil, yaşam bir ereğe varmayacaksa

-
ölüp gitmeler kentinden ben yaşadım
-

kim olmaktan kasıt?
kayıp kimlikler bulunur mu?

-
vardığım yerler?
varacak duraklar değil

-
yaşamı yargılamak ve ölçmek biçmek işi bir terzilik değil.

-
kalbim bazı günleri istemiyor-bunu biliyorum ..
koşullara rağmen direnmiş istekler?
neyi neyle ölçüyorum ve bekliyorum

--
yaşam?
bir gülüş açmalı sadece

--
ölüm yerleri değil ama bir şeyler değişmeli durmalı

-
ölüm karşısında?
beni yiyecek/ısıracak bir akrep ya da örümceği karşıdan görüp -ısırılmayı beklerce- bekliyordum
karşılaşmıştık
bu ısırık neden bir kaçışlıydı ki?

bedenimi armağan ederken ona yem olamazdım diyordum
yem olmanın bir anlamı yok diyordum
-neden böyle korkulu ki- ve neden bilinmez ki
bunda bir anlam göremiyordum..

---
değişip durduğum ve yapıp durduğum, bu yerler ve şeyler, bir anlam ışını bana çarpmalı!
tek bildiğim sade
içimde değişim ya da değişime inanç unsuru bulunmuyor
katı bir kimliğim ve ölmeye, kalmaya, yere inanıyorum
ben olmaya ve sadeliğe sadece
akrepler beni yediğinde ben ölürüm
ölüm ne diye baktığında ben cevap veremem

--
yapma kenti?
bir umut ışını bana çarpmalı!

-
ben bekleyen beklenceler kentiydim
anlam veremedim
-

şimdi sadeliğimi al ve bana götür sen
benden getirdiklerin senin olsun bu yağmurda
-
ıssız -anlam- sulayan topraklarda biz açar

-
hiç bir yerimi bilmiyorum-
ben, bu, olduğumum
başka bi şey olmaya olmamaya aklım ermiyor
bu olan şey bu olarak bu olmalı

akrepler ısırdığında?
korku ve belirsizlikler orada cereyan eder?
etmeli-etsin.. ben bunlara karışmıyorum şimdi...

-
beni bir şey kımıldatamaz
ve ben kımıldamıyorum

oraya buraya çekilmiş isteklerle yönetilemem

---------- Mesajlar Birleştirildi at 08:28 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 08:20 ----------

ağlayış?
ağlayış gelirse bu sahtedir çünkü ben ağlamak istemiyorum
ve gülmeye de inanmıyorum
şimdi artık yerler değişti burda
ben ne olduğumun aynısıyım _
burda bir ben olduğuna inanmıyorum dersem o eksik kalır_zaman söylencesi?

herkes herşeylerin peşinde
başka bi şey başka bi şeydir

---------- Mesajlar Birleştirildi at 08:33 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 08:28 ----------

ben buruk özlemler kentiyim
ben buruk özleyişler(özlemeler) kenti
neyi özlediğimi ise hiç bilmiyorum
neyi özleyeceğimi
neyi özleyeceğimi öğret bana öğreteceksen-öğreteceğin varsa? eğer bir öğretin varsa bunu öğret bana şimdi
özlemediklerimi özletemezsin sen bana

ve diğer şeylerin dışında beni neyin mutlu edeceğini bilmiyordum
mutluluk olduğunda oluşur, ben onu beklemem ve istemem, gitmem ona kendim

mutlu olduğumda?
beklemem ve ummam ama beklerim ve umarım

--

---------- Mesajlar Birleştirildi at 08:36 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 08:33 ----------

kalbim huzurun iç çiçeği demek istedi
şimdi öyle bir yer var mı
hem olsa ne olurdu ki?

tek başına yalnızlıklar -içime birini alamam. hem o içime girmez
içim dediğim yer bir göğüs gibi ama öyle değil
sen buna neden karışıyorsun

---------- Mesajlar Birleştirildi at 08:46 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 08:36 ----------

kalbim kırgınlar dolu
niye üşüyorsun
bunları kim birleştirecek
acı istemiyorum-sıcak

---------- Mesajlar Birleştirildi at 08:46 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 08:46 ----------

kalbim acı içindeki kırgın yumakları gibi

---------- Mesajlar Birleştirildi at 08:49 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 08:46 ----------

ölüş yerleri?
bana baksana sen- ölüş yerleri hep yarım kalmalardır tamam mı? anladın mı?

bunları kim tamamlayacaktır?
tamamlanma eksik değil

---------- Mesajlar Birleştirildi at 08:52 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 08:49 ----------

doğru soruyu sormuyorsun sen , hiç doğru yere bakmıyorsun tamam mı?

Tarkovsky sineması gibi bir hayat /algısı (durağan ve yavaşlamış) isterdim -şimdi...

--

bir ağacın meyvesi bazen on senede yeniyor.
ekmek_dikmek? emektir ya da karardır...

-

zamansızlık fikrini zihinlere diktiğiniz de, (sıfır zaman/antizaman), bunun meyvesi-ni almak/yemek çok mu güç!

-

sanalmanik karı yağmış evet.
--
doğaya/felsefeye/sanata-bilime bi şeylere karşı sorumlu ()ya da kısmen bağımlı/sorunlu hissetmek isterdim
insanlara (ve duruma-durumlara ve -kişisel durumuma/sorunuma -(ya da kendime de bağımlı)) hissetmemek için- şimdilik
tam bir özgürlük hissetmiyorum

Ben her firsatta keşfettim ve varligimdan geri durmadim.

Ozetle budur...

Varligindan geri puskurenler izlerimizi/yollarimizi gorecekler...

Selam olsun...

--
Ben her firsatta keşfettim ve varligimin peşinden gittim..

Keşfettim ben.. ve çıplak gözlerle hiç bir şeye bakmaktan/anlamaktan çekinmedim...

Keşfettim ben.. ve çıplak gözlerle -izlemli bakışlarla ve anlayış/gözleyiş merakıyla- hiç bir şeye bakmaktan/anlamaktan geri durmadım/çekinmedim...

---
tanrıları ya da tanrısal -sayılan- sözleri aydınlayacak/bakışlacayak bakışlar ya da sözlerim ve gözlerim nerededir?

ağlamak ister gibi, öz_gürlemek istiyorum...

---
ağlayış ıslaklığında bir meret/uyarış ya da uyanış ne farkeder...

---
özgürlemek?
kendinin kendisi:.

--
insan ağlayabiliyor-dur.... bu ilginç bir durum
gülmede var ama bu diğeri oldukça ilginçtir

eğer sözcüklerime değil kendime ilgi çekersem bu işi bırakmam gerekiyor demektir...

---------- ----------

bazen şıfka çubuğuyla dayak yemek istediğim de olmuyor değil...

şıfka:ıçkın-ışkın-uçkun
yeni filiz vermiş/yeni sürgün vermiş, esnek -esneyen, dal

--

insan hastalıklı bir yaratık....

---------- Mesajlar Birleştirildi at 13:24 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 13:12 ----------

hiç bi şey yapamazsam yazıyorum kendimce çünkü boğuluyorum
dünyaya sataşıyorum-birilerine-bişeylere
/kafa tutuyorum ya da dert /iç /sözlem ve /söyleme tutuyorum/döküyorum
ya da çalakalem, çalaakıl tutuyorum ve yazışıyorum
-tutuşuyorum kendimce
bu beni rahatlatıyor ya da bir sıkıntımı atıyor gideriyor
,,

derdest olan şeyler?
yaşamım derdest
umutluğum derdest
hürlüğüm derdest

---------- Mesajlar Birleştirildi at 13:27 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 13:24 ----------

yaşam?
dayak yemiş gibi
dayak yemek gibi, bazen de yenilmek gibi
yenilmek istemiyorum ben
koşullar beni yenmesin
tamam ölüm var-özgür olsun. özgür akıllı olsun. tutunsuz ve tutumsuz olsun-du...
kolay git....

şu olmakla bu olmak arasında sıkışmak yalnızlıkları;
ve sevimsizlikleri

--
kendimi öldüresim geliyor sabaha karşı, yalnızlık (yalnızlığa kim olarak seslenme) /yalnızlık dağına kim tırmanacak
kendimi diriltesim ve doğrultasım da gelir
kendimi doğurasım da ama başka
kendimi aşk olarak diriltip sevgi olarak öldürmeliyim
cesedim sevgi kokmalı
-

varoluşun ya da yeryüzünün esareti tuhaf ve komik bilmece-dir
-

ne kul olmak ne köle ama yamanmak-
sabaha ve geceye ve aşka, yaşama yamanmak istiyoruz
--

-zora koşmayacağım yalnızlıkları
ve vazgeçeceğim ya da buna benzer bir şey
/savaşı bırakmak yalnızlıkla
-

ve yalakalık yapmaktan tarihe ve aşka vezgeçecek miyim bir yerde
beğenilme hırsından ve yangından da vazgeçecek miyim ben
-

yerin göğünde/yerin karnında, insanım
yer göğünde

--

birden kendi olmak-birden
aniden
kendi diye bir duruma sıkışmak; birden

---


ikilememek
ikilikli olmamak

--

gökyüzü kanatlarını açıp bize gülmeliydi
bize gelmeliydi

--

Kendimi küçücük bazen küp-küçücük hissediyorum
-
-

görüyorum;

-
-
bu sabahlardan umut dilemiştim-siz de dileyin

,
kurtların yalnız yaşamı (sürü yaşamı) ve kartalın yalmnız yaşamı üzerine kurulamayan benzetme çünkü kurt ölmüyor

--

anlamıyorum lanet olası ve anlamamaktan ölecekmiş gibi hissediyorum tamam mı?

bir tarkovsky evreninde bir kaç gün/yüzyıl iyi gelirdi. gelebilirdi...

-
umutsuzluk ve çaresizlik yokolma incinme ve acınma çeşitleri mi?
bilmem

vazgeçmeye direnmek gibi bir şey varsa? vazgeçiş başlamıştır mı?
bilmem
kararların kökleriyle oynanmalı belki -insan kendi vazgeçişlerini,vazgeçmelerini görmeli

-
bir savaş alanına çıkıp -durun! yapmayın! diyemem
bu beni daha iyi savaşın- daha iyi savaşın.. demeye (ya da keyifle bi sigara yakıp savaş izlemeye de) götürecek (gibi) anlıyorum..

tüm yumruklar yendiğinde geriye atacak/atılacak yumru-k kalacak mı?

-
bir öfke ne zaman ya da nasıl sökülür
bunu bilmiyorum_bilgelik der ki, bilmem, sen neden öfkelisin? bi yerden başla bakalım ne-ler olacak

-
savaşma çeşitlerinden en çok vazgeçmeyi seviyorum..

-
vazgeçmedeki "vaz" öbeğini bağımsız bir sözcük olarak araştırdım ancak ne olduğunu yine de kuramadım .. garip bir sözcük bu

-teslimiyete işaret eden bir vazgeçme değil bu-
tanrıya havale eden de değil

-
göğsümdeki bu anlamsızlık ve karmaşa; makineli tüfek atışları gibi, bir gün bir yerde, kelime ve anlam yumaklarına dönüşmüş anlam atışları -gibi- olup, önce benim zihnimi ve hafızamı, sonra diğer vurulacak herşeyi de vurmalı...

geçmişin ya da bugünün anlamsızlıkları ve belirsizlikleri ve çaresizlikleri gibi şeyleri bir bilinmezlik kurşunu değil; geleceğin anlaması /dönüp vurmalı.../söküp atmalı

---

öfke mezarlarına diriler yatar
/öfke mezarlarında diriler konaklar

---

anlamsızlık çukurunun içinde (bir yerinde) midir anlam -anlaşılmışlık

-o halde çık çukurdan diyemem çünkü, anlaşmışlık bir ikihalli_lik

---

uyum zincirleri diye bir şey olsaydı uyuna uyuna bağlanırdı .
anlamlaşık ya da uyumlaşık şeyler birbirine yakınlaşır-dı. yakınlaştırıldı ve yakın dizilirdi

tesbih ve imame olmak ve imame olmaya kalkan olmak
imameyi 33 diker

belki imamesiz bir tesbihimiz olur-belki imamesiz bir döngü-dönence
belki ? maybe? tuhaf

----------

imame yeri kapanlar ya da arayanlar, zincirlerde yer kapmalı ya da bulmalı...

33'ün imameli dönmeyeceği süreler var
-ileri geri çekilmekten-itilmekten ve bir imameye takılmaktan (takılıp dönememekten) bıkanlar ve dönmek isteyenler, dönecekler ve birlikte dönrecekler var ve -dönenceler var;

imameyi kırıp/koparıp gerekirse o zinciri (imamesiz) bağlamak ve gerekirse imameyi kırıp koparıp halkanın içine ve düğümün berisine (düğümsüz ve imamesiz) bağlamak ve bağla-n-makta var...

birliktelik onurdur...

--

beğenmiyor-kabul görmüyor ve onaylanacak (onaylanması beklenen-arz edilen) gibi görülüp hissederek rahat edemem ve dahası varolamam..

-ben senin onayına sunulmadım. ben senin onayına sunulmadım -beklemem.
yürürüm.
ileri

bu şu anlam gelir canım kimse senin icazetini ve onayını istemiyor ben kendimi kabul ettim kendim olarak

yanlış ve yanılgılı düşüncelerimle (kendimi ben sırtlandım ve sende beni şimdi) el at ve sırtlan -zamanı geldi ve -al sırtlan
sırt sırta ver ve götür-birlikte gidelim.sırtla ve götür bazen de -yeri geldi..
doğrularınla beni sırtlan -eksiğimi sırtlan ve kapat götür şimdi

-yanlışların açtığı yaralar-zorlamlar ve acılar zor mu/geç mi iyileşir-di?

birliktelik onurdur...

görmezden gel bir kereliğine ve benim için-de bir şey yap. iyi düşünmem için. nerde yanlışım ben? bana göster olur mu?
yanılgılarımı tek tek al (ele ve) bellet zaman içinde ve bana göster olur mu?

korkmuyorum yalnızlıktan bir kereliğine -şimdi dostum ben
yargılamayan insanların ve yarınların varlığını biliyordum/varlığına inanacağım ve hiç bir suçtan ve günahtan arınmadan korkmadan (suçluluklarla,ikilemlerle ve perişanlıkla mutlu insanlar ülkesine kadar ve günahlarla da) kaba saba yürüreceğim.

-ta ki orada yaramı saracak insanlar /bilgiler bulduğumda -ülkesi
ne
varmadan
yolculuğun keyfini çıkar..

günahlarımı ve yanılgılarımı sahipleyecek , görmezleyip gülüp geçecek/saracak ve kapatacak -koca yüreklere selam olsun...

--
kusurlu kusursuzlar bizler, yargılılar ve yargıçlar olarak ve cellatlar olarak çok , (çok can verdik) yaşadık bu keder-i elemde/ elem-i alemde

yeter-yeter-
yeter-di..

--------------------

içime buğur buğur durulmuş/duralmış tomurcuklar ve öfke ve kaba yumakları
yumarlar ve adarlar..

atarca karınlı yarınlarda
yumaklar-kara kuru yumakları avrulur...

---

biliyorum ki zırh gibi taşıdığım anlama-ma, bilme-me şimdi geçer
mutlu insanlar ülkesinde zırhlara gerek yoktur ve savaşlara

-

---------- Mesajlar Birleştirildi at 07:41 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 06:59 ----------

uyumlu bir irade, uyumlaşmış, nereye akar,
katışır

neye ve nereye
-
yanlış şeyi doğru yere takamazsın

o halde?

göğsüme elleri konmuş bir yağmur, yalnızlık,

-
akşamları ve geceleri uymak istemediğimde yarın çeşitleri beni üzüyor

--
hiç bir olma (ve varolma) çeşidine (ve biçimine) ihtiyacım yok
ve ismi gerçekten ama gerçekten tatil ve dinlence olmayan, dinlence ve durgunluk getirmeyen hiç bir varolma çeşidine ve biçimine kanmayacağım...

--

kendinyüzü;

müzik var bunun sırrını çözmeliyim -hiç duramam olduğum yerde patırdanıyorum -bi şeyler olmalı yapmalı bir enerji devindirmeli
ve toparlamtoplak sarmalı bir yerleri
bir enerji ışını tınlamalı burdan değişe kulak kes kabart çınlamalı

hiç duramam olduğum yerde düşüncelerim tepiniyor dahası tepişiyor
-kişinetmede engini/ufku; inkim inkim irkitmede kendiliği
hiç duramam
hiç duramam

şimdi bir müziği gördüm yaratılmış; esinmiş
esmiş bir müziğin esini ve esişinde ki ses ve duyu
yaratılmış ve var edilmiş çalınmış iç genleştiren -içestiren

onun arka planını görmeliyim-çalışmalıyım -öğrenmeliyim -daha iyi müzik nerden geliyor doğuyor daha iyi müzik nasıl yapılır
müzik nasıl çözülür öğrenmeliyim
müziği mekanikleyemem ve algıma ihanet edemem
müzik var-müziğe ihanet edemem- hiç bir şey yoksa da müzik vardı

bana duyduran bir duyuşa ihanet edemem

sadece müziğin bana yüklediği sorumlulukla bile ben ölümsüzüm ve söz üretmeye ve düşünce üretmeye değer göstermeye -inkime- telaşlıyım
başaramadıysam bile ki başarmak görecedir
öğrenme başarısını ölçen kanatlar

müziği duyuyorsa kulağım ve diğerleri duymuyorsa

kalbimin değerler yangını ormanı
geçiremediğim sesler ormanı
kelime bükme ormanı
hiss ormanı
sen söyle nefi

bakadururum bakak müzik ışkına
değişmence kölken histeri tutulur kölkeni menet
bağlat sefa da aşk-ı hüda _neylem menim histeri yazım

-
doyumlanma hastalığı ya da doyumlanma takılımlanması
acı ya da haz örtme- acıyla haz örtme

bu yaşamda böyle biter-saçmalıklar ormanı
neşe ormanı

-
bir düşünceye konaklanmak nerde
düşünce evi nerde oturur ve orda baş eşya konuk nedir
düşünce konağındaki serinlik ve -ilk- eşya nedir?

önem ;
sanırım yatak ya da kanepe (herşey geçecek hissi)
dertlerin kapı ardı edilmesi-sakinlik odası boşalması nasıl sağlanır
kapı ardı-zaman ardı

beni boğan bir sorunu kapıda bekletemem-beni boğan bir sorunu boğmalıyım/öldürmeliyim ben başka bir çözüm bilmiyorum-ondan uzağa uzaklaşamam ...