Amacına ulaşmamış bir kötülük de kötülük sayılır mı?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde berilyyy2323 tarafından oluşturulan Amacına ulaşmamış bir kötülük de kötülük sayılır mı? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,253 kez görüntülenmiş, 30 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Amacına ulaşmamış bir kötülük de kötülük sayılır mı?
Konbuyu başlatan berilyyy2323
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Leonardo18

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Senin sahip olduğun zihniyetin aşağılık olduğunu söyledim sana sen kötüsün iğrençsin felan demedim, emekle kazanılan hak nasıl kendini kandırmak olabiliyor, fetih denilen şey emek hırsızlığından başka birşey değil, sana göre hırsızlıkda normaldir çünkü onun zekasının gücü. Sana göre haklı olan güçlü olandır, yanlışlarımı düzelt, yazdıklarından bunlar çıkıyor, haklı olmak için güçlü olmak yeterliyse fakirin fakir olmasıda olağan, aynı şekilde güçsüz nasıl kendi vücudu üzerinde hak iddia edebilir, güçlünün biri çıkıp ona sahip olabilir, onun vücudu üzerinde hak iddia edebilir. Yanlışlarımı düzelt.

Ortada hak falan yok, gücü olduğu için el koyan, güçsüz olduğu için kaybeden var. Hak, hukuk gibi kavramlar güçle desteklenmediği zaman işe yaramayan fikirlerden öteye gidemiyorlar. Ama güç mutlak; kullanmasını bilenin elinde kendi 'Hak'larını yaratabiliyor ve güçsüzün kısıtlı hakkını yok sayabiliyor.

Sahip olduğum zihniyet aşağlığı veya yüceliği yansıtmıyor, sadece var olanı yansıtıyor.
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Ortada hak falan yok, gücü olduğu için el koyan, güçsüz olduğu için kaybeden var. Hak, hukuk gibi kavramlar güçle desteklenmediği zaman işe yaramayan fikirlerden öteye gidemiyorlar. Ama güç mutlak; kullanmasını bilenin elinde kendi 'Hak'larını yaratabiliyor ve güçsüzün kısıtlı hakkını yok sayabiliyor.

Sahip olduğum zihniyet aşağlığı veya yüceliği yansıtmıyor, sadece var olanı yansıtıyor.
Bu zihniyet tecavüzü öldürmeyi... haklı çıkartır. Var olanı değil var olabilecek olanı söylüyorsun, var olmasıda birşey değiştirmezdi. Güçlü dilediğini yapacak güce sahip; ben böyle değildir demiyorum. Ama güçlü güçsüzü ezmeyebilirde, olması gerekende budur. Hakketmeyle sahip olabilmeyi karıştırıyorsun. Hakketmenin ne olduğu kalpte olan birşey, sana ben öğretecek değilim.

Bu zihniyetini hayata geçirmeye kalkıştığın anda ikimiz düşman oluruz. Güçlü olan güçsüzün haklarının koruyabilir. Sahip olduğum zihniyet hem yüceliği hemde var olanı yansıtıyor. Güçlü olunca güçsüzün üzerinde hak iddia edeceğim diye bir zorunlulukda yok.
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Bu zihniyet tecavüzü öldürmeyi... haklı çıkartır. Var olanı değil var olabilecek olanı söylüyorsun, var olmasıda birşey değiştirmezdi. Güçlü dilediğini yapacak güce sahip; ben böyle değildir demiyorum. Ama güçlü güçsüzü ezmeyebilirde, olması gerekende budur. Hakketmeyle sahip olabilmeyi karıştırıyorsun. Hakketmenin ne olduğu kalpte olan birşey, sana ben öğretecek değilim.

Bu zihniyetini hayata geçirmeye kalkıştığın anda ikimiz düşman oluruz. Güçlü olan güçsüzün haklarının koruyabilir. Sahip olduğum zihniyet hem yüceliği hemde var olanı yansıtıyor. Güçlü olunca güçsüzün üzerinde hak iddia edeceğim diye bir zorunlulukda yok.

Önmli olan kısım güçlünün güçsüzü koruması, tüm insanlığı refaha erdirecek hak kavramı değil, bunları olur hale getiren güç kavramı. Bir şeyin olabilmesi için iyi veya kötü olmasının önemi yok, güçlü olsun yeter. İyilik veya kötülük yapsın, sürdürülebilir ve güçlü olan hak kavramı yaşar.

Git istediğinle düşman ol, güçlü olanın yaptığının güçsüzünkinden daha mümkün olması doğanın temel yasası. Düşman olmak istiyorsan doğaya "Lanet olsun sana güçlü olan güçsüzden neden daha güçlü?" deyip savaş açacaksın.

Kaç mesajdır ne anlatmaya çalışıyorum ben? Güçlü olan düşüncelerini yürürlüğe sokabildiği için onun yaptıkları mümkündür ve bu düşünceler güçsüzün hak anlayışına uymasa bile güçlünün istediği gibi olur. Yani güçlü olursan ne istersen yap NuriKara sen artık güçsüzün hak kavramının üstüne bir canlısın; gücünü kullanarak hakkın olmayan şeyleri elde edebilirsin.
 
Son düzenleme:

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Önmli olan kısım güçlünün güçsüzü koruması, tüm insanlığı refaha erdirecek hak kavramı değil, bunları olur hale getiren güç kavramı. Bir şeyin olabilmesi için iyi veya kötü olmasının önemi yok, güçlü olsun yeter. İyilik veya kötülük yapsın, sürdürülebilir ve güçlü olan hak kavramı yaşar.

Git istediğinle düşman ol, güçlü olanın yaptığının güçsüzünkinden daha mümümkün olması doğanın temel yasası. Düşman olmak istiyorsan doğaya "Lanet olsun sana güçlü olan güçsüzden neden daha güçlü?" deyip savaş açacaksın.

Kaç mesajdır ne anlatmaya çalışıyorum ben? Güçlü olan düşüncelerini yürürlüğe sokabildiği için onun yaptıkları mümükündür ve bu düşünceler güçsüzün hak anlayışına uymasa bile güçlünün istediği gibi olur. Yani güçlü olursan ne istersen yap NuriKara sen artık güçsüzün hak kavramının üstüne bir canlısın; gücünü kullanarak hakkın olmayan şeyleri elde edebilirsin.
Zulüm olmadığı sürece güçlü ve güçsüz olanların aynı anda bulunmasını sorun etmem, doğayla alıp veremediğim yok.

Bu konuda en önemli soruyu sormuyorsun, yapar deyip işin içinden çıkıyorsun, yapmalımı sorusunu sormadıkça seninle anlaşamayız. Konuşmaya gerek yok. Herkes kendi hayatını yaşıyor, senin hayatın sana benimkisi bana...
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
Zulüm olmadığı sürece güçlü ve güçsüz olanların aynı anda bulunmasını sorun etmem, doğayla alıp veremediğim yok.

Bu konuda en önemli soruyu sormuyorsun, yapar deyip işin içinden çıkıyorsun, yapmalımı sorusunu sormadıkça seninle anlaşamayız. Konuşmaya gerek yok. Herkes kendi hayatını yaşıyor, senin hayatın sana benimkisi bana...
O sorunun konusu olan 'ölçüt'ten ilk cevabımda bahsettim. Doğru yanlış ölçütünü güçlü olan belirlediği için ortaya çıkan tek şey güçlünün yaptığı oluyor. Genelgeçer doğru ölçütünü ben belirleyemiyorum, insanlara da şunu yap şunu yapma diyecek gücüm yok.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Türkiye bir savaşa girse haksız olduğunu düşünürsem skseler gitmem; belki savaşı başlatanlar kadar sorumlu olmasalarda, savaşa katılanlarda sorumludur. Belki aynı suçun sorumluluğu her insana aynı derecede yüklenmeyebilir. Ama sorumlulukların dereceleri olduğunu düşünüyorum.
Askere çağrılırsanız ve gitmezseniz vatandaşlık suçu işlersiniz ve vatana ihanetle yargılanırsınız. Çünkü bu birilerinin ödevidir. Ödeyeceğiniz vergiyi de aynı kurum ve yasalar belirliyor.
Yani burada birileri savaşmak zorunda kalır siz savaşmazsanız diğerlerine kötülük ediyor musunuz sorusu da var.
Zaten savunmak zorunda kalır savunmazsanız (yani işgal varsa) kendinize kötülük edersiniz..
 

NuriKara

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Ara 2018
Mesajlar
565
Tepkime puanı
106
Puanları
43
Askere çağrılırsanız ve gitmezseniz vatandaşlık suçu işlersiniz ve vatana ihanetle yargılanırsınız. Çünkü bu birilerinin ödevidir. Ödeyeceğiniz vergiyi de aynı kurum ve yasalar belirliyor.
Yani burada birileri savaşmak zorunda kalır siz savaşmazsanız diğerlerine kötülük ediyor musunuz sorusu da var.
Zaten savunmak zorunda kalır savunmazsanız (yani işgal varsa) kendinize kötülük edersiniz..
Vatana ihanet hangi vatana ihanet? Kendi menfaatleri için masumları öldüren bir vatana ihanetten çekinmem.

Birileri neden savaşmak zorunda, eğer kimse savaşmasaydı böyle bir vatan olmazdı. Böyle bir savaşa karşı durmak gerekir.

İşgal durumunda işgal edilen ülkenin haksız olabileceği bir durum düşünemiyorum. İşgal altında savaşa dahil olmamam olası değil. Ama işgal eden tarafda olunca işler değişiyor.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Sag köşede ÜstünKişi; sert gerçekçi,

Sol köşede NuriKara; sert idealist

bende ikinizde haklısınız diyor ikiside nasıl haklı olur diyene sende haklısın diyor Nasrettin hocayı oynuyorum:p
 

telrunya

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Kas 2009
Mesajlar
531
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
33
gerçekleşmemiş bir hırsızlık ile gerçekleşmiş bir hırsızlık hukuki açıdan eşit değildir, evet. ama bu eylemin olup olmaması hırsızın hırsızlığını değiştirir mi?

ölüm melekleri vardır mesela, acı çeken kişileri öldürerek onlara iyilik ettiklerini düşünürler. size göre bu iyilik mi yoksa kötülük müdür?
 

ÜstünKişi

Ordinaryus
Yeni Üye
Katılım
21 Ocak 2018
Mesajlar
744
Tepkime puanı
114
Puanları
43
gerçekleşmemiş bir hırsızlık ile gerçekleşmiş bir hırsızlık hukuki açıdan eşit değildir, evet. ama bu eylemin olup olmaması hırsızın hırsızlığını değiştirir mi?

ölüm melekleri vardır mesela, acı çeken kişileri öldürerek onlara iyilik ettiklerini düşünürler. size göre bu iyilik mi yoksa kötülük müdür?
Suç kavramını kötü bir şey haline getiren o suçun sonucudur. Kötü olan şey hırsızlığın yapılması değil, malını çaldıran kişinin mağduriyetinden ötürü kötü hissetmesidir. Yani evet amacına ulaşmaması hırsızlığın "kötü"lüğünü değiştirir. Çünkü ortada huzuru bpzacak bir sonuç yoktur.

Acı çekeni öldürmek acıyıp öldüren açısından iyi, öldürülen açısından kötü bir şeydir. Çünkü yaşamak her canlının öncelikli amacıdır. Ayrıca acı çekenin onu -ne amaçla olursa olsun- öldüre kişiye karşı koyamayacak durumda olması da durumun kötülük olduğunu destekliyor.
 

Leonardo18

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2016
Mesajlar
217
Tepkime puanı
38
Puanları
28
Benim de söyleyebileceğim:

- Eyleme geçip / geçmemek arasında büyük fark var. Eyleme geçtikten sonra başarı elde etmemek ile başarılı olmak arasında da büyük fark var.

Gençlerin işlediği suçlarda görürüz: "Sadece oyun oynuyorduk." ya da "ben sadece şansımı denemek istedim. Böyle olmasını istememiştim" filan derler.

Aynı şey diğer sorumsuz eylemler için de geçerli. Yurt dışında trafik kazası + intihar gençlerin 1 ve 2'İnci ölüm sebebi. Genç insanın beyni aradaki sebep-sonuç ilişkisini her zaman öngöremiyor. Nörolojik bir olay. Beynin gelişimini tamamlaması ile alakalı.

Bu yüzden: Tabi ki fark vardır. Ama bazı şeyleri (hepsi demiyorum) yapıp da pişman olmak daha iyi. Öbür türlü hiç eyleme geçmeyen melek gibi birisi olursun. O da çok sağlıklı bir durum değil :)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst