Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

Mutluluk tanımlanabilir mi?

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
Mutluluk ve mutsuzluk yek-diğerine göre anlam kazanan ve aynı kap içerisinde biri büyüdükçe diğeri küçülen, hiçbir zaman yok edilemeyen olgulardır. İnsanın, tercihinde bağsız olmayı sağlayabilmesi mutluluğun temelini oluşturur. Devinimin çıkış kaynağı ile vardığı sonuç arasındaki çelişki diğeri için bir yanılgı olarak görünebilir ve fakat bunu tercih eden için görüntü daima farklı bir açıdan yansıyacaktır; bu durum ise, mutluluğun ve mutsuzluğun kişisel tercihler ile sıkı bir bağ içerisinde olduğunu gösterir.

Tercihlerin bağsızlığı nasıl sağlanacaktır?
 

Beril

Yeni Üye
12 Eyl 2011
210
0
0
46
Mutluluk ve mutsuzluk yek-diğerine göre anlam kazanan ve aynı kap içerisinde biri büyüdükçe diğeri küçülen, hiçbir zaman yok edilemeyen olgulardır. İnsanın, tercihinde bağsız olmayı sağlayabilmesi mutluluğun temelini oluşturur. Devinimin çıkış kaynağı ile vardığı sonuç arasındaki çelişki diğeri için bir yanılgı olarak görünebilir ve fakat bunu tercih eden için görüntü daima farklı bir açıdan yansıyacaktır; bu durum ise, mutluluğun ve mutsuzluğun kişisel tercihler ile sıkı bir bağ içerisinde olduğunu gösterir.

Tercihlerin bağsızlığı nasıl sağlanacaktır?

Bana öyle geliyor ki Sn nejdet insan benliğindeki zor bir kördüğümü çözme aşamasında.Ki benim
içinden çıkamadığım bir durumdur.Ne var ki bu soruyu sorma yürekliliğini gösteren insiyak sorunun cevabını da bulacaktır.Benim çok basit fakat uygulamada ne kadar geçerli olacağını bilemediğim çözüm
şudur;kendisine emek verilen tercihlerden feragat ederek ;yani geri dönüp kendi odalarımızı genişletip temizleyerek.Kendimizde düğümlediğimiz bağları çözmeden bu bağlardan feragat etmek mümkün değil gibi.Çünkü adına tercih dediğimiz bağlarımımız Ben'imizi farklı bir köleliğe itmektedir.Oysa ruh özgürlük ister.

Saygılarımla Efendim
 

Beril

Yeni Üye
12 Eyl 2011
210
0
0
46
Sevgili Nejdet hocam o kadar yazıp çizmişim ve kafa da yormuşum mutluluk adına.Peki neden ben mutluluğun bir çeşit yetenek olabileceğini düşünemedim ki :(
Sanırım artık mutluluğun tanımını yapmak yerine yaşayıp başarabilmeyi tercih edeceğim.İsterse insan Mutlu olabilir....Çünkü keşifin adresi ne mutsuzluk ta ne de mutluluk ta ...O yoklukta ..Sıfır hatta noktada !
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
şöyle demiştim bir zamanlar; özgürlük fırtınası yüreğe çarpmadıkça, duygular hep köle kalacaktır ve yıllar sonra yine aynı düşüncede olduğumu söyleyebilirim.
 

Beril

Yeni Üye
12 Eyl 2011
210
0
0
46
Hocam Yeniden merhaba

şöyle demiştim bir zamanlar; özgürlük fırtınası yüreğe çarpmadıkça, duygular hep köle kalacaktır ve yıllar sonra yine aynı düşüncede olduğumu söyleyebilirim.

Bu cümlelerinize göre sanırım hiç şansımız yok bayan olarak ...Duygunun özgürlüğü bizim gibi bir memlekette...:) Sadece gülebiliyorum.Geçen yıllarda bir pröfesör hanım hocamızın türbanını gördüm.Oysa ben o hanımı çok severdim yıllarca başı açık işini çok güzel de yapıyordu.Yıllar sonra o türbana ne gerek vardı.Hem de çevremizi böyle düşünce simsarcıları sarmış ve millet olarak özgürlüğümüzü koruyacak yerde bu koşullarda onların yani hükümet partisi taraflarlarına prim verir gibi ne gerek vardı .Bu en basit
örneğimiz.Devlet dairelerinde işinin yolunda gitmesini istiyorsan muhakkak hükümet partisinden tanıdığın olmalı :) ya da türbanlı olmalısın...
Hocam bazen nefes almak bile istemiyor insan.Gözünü kapatıp bi daha açmamak hatta hiç düşünmemek gibi.Sanırım eskisi kadar idealist olamıyor insan .Gücü tükeniyor.Verilensavaşlar mücadeleler alınan yaralar yoruyor insanı...Hocam bilirsiniz bu zamanda en zor şey insan olabilmek
Sadece bunu başarmalı insan bence gerisi hikaye bana göre artık.
Size yazmak yeniden ne güzel...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Mutluluk evrensel bir onay almis olarak tanimlanamaz. Bu kavrama verilen anlam ve icerik ve de bu temelde kurulan bir bag ile bunu gerceklestiren kisi tarafindan yasanir.

Ayrica mutluluk ve mutsuzluk bir his olarak ta icicedir. Bir an kendinizi bir olay v.s. ile mutlu hissederken, baska bir olay v.s. sizi mutsuz kilabilir ve o hissi verebilir.

O yuzden mutluluk ta mutsuzlukta goreceli ve degiskendir ve birini mutlu eden bir olay, baskasini mutsuz edebilir.

Oyuzden bir kisi ne mutluluga ne de mutsuzluga "bel baglamamali" sadece bunu bir his olarak algilamali ve bu hissin gecici oldugunu bilmelidir.

Bu da bize mutluluk ve mutsuzlugun fenomende degil de, numende yer aldigini gosterir. Insanoglunun fenomenal yapisini mutlu/mutsuz kilan onun numenal degerlendirmesidir.
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
teşekkür ediyorum, katılımcı arkadaşlara ve,

göreceli olsa da mutluluk istenen ve insancıl bir duyumsamadır; varsın anlık olsun...ayrıca Beril arkadaşımızın belirttiği cinsiyet üzerinden kısıtlanmalar açısından bakıldığında durumun vehameti net bir şekilde görülebilmektedir. yalnız bir konuda şerh düşmek isterim; özgürlük, bireysel olmadı ve öyle düşünmüyorum. eğer bir toplumda kadınlar özgür değillerse hiç bir erkek özgür değildir.
 

glsezinrs

Yeni Üye
12 Ara 2010
1,358
0
0
64
teşekkür ediyorum, katılımcı arkadaşlara ve,

göreceli olsa da mutluluk istenen ve insancıl bir duyumsamadır; varsın anlık olsun...ayrıca Beril arkadaşımızın belirttiği cinsiyet üzerinden kısıtlanmalar açısından bakıldığında durumun vehameti net bir şekilde görülebilmektedir. yalnız bir konuda şerh düşmek isterim; özgürlük, bireysel olmadı ve öyle düşünmüyorum. eğer bir toplumda kadınlar özgür değillerse hiç bir erkek özgür değildir.
Mutsuzluk hakkımı istiyorum..Bağıra bağıra ağlama hakkımı istiyorum..İşe şiş bir suratla, kızarmış gözlerle gitmek ve açıklama yapmamak hakkımı istiyorum..
Mutsuzluğumu doyasıya yaşamak, yasımı tutmak istiyorum..Israrla..
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
bireysel olarak yaşamak ve yapmak istedikleriniz ile toplumsal olarak iz-düşümlerinizin arasındaki kırılma sanırsam mutsuzluğun nedenlerinden biri olsa gerek. kırılması gereken eşik değer de bu değil midir ki?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Mutsuzluk hakkımı istiyorum..Bağıra bağıra ağlama hakkımı istiyorum..İşe şiş bir suratla, kızarmış gözlerle gitmek ve açıklama yapmamak hakkımı istiyorum..
Mutsuzluğumu doyasıya yaşamak, yasımı tutmak istiyorum..Israrla..

Iyi guzel de, seni bunlari yapmaktan alikoyan/engelleyen nedir ki?, neden yapamiyorsun?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
bireysel olarak yaşamak ve yapmak istedikleriniz ile toplumsal olarak iz-düşümlerinizin arasındaki kırılma sanırsam mutsuzluğun nedenlerinden biri olsa gerek. kırılması gereken eşik değer de bu değil midir ki?

Bence bunun mutsuzluktan ziyade, birey bilincinin farkindaligi ve kararliligi ile bir ilgisi var. Bunun nedeni "toplumdan distalanma korkusu" dur.

Yani topluma kendini oldugun gibi kabul ettirmek ve toplumda bir birey olarak yer almak yerine, topluma uymayi yeglemek ve bunun verdigi kendi dusunce ve davranisini yerine getirememekten dogan bir psikolojik rahatsizliktir. Bu rahatsizlik bilincalti olarak ve bilissellige cikmadan genelde rahatsizlik verir. Zaten bilissellige cikarsa sorun algilanir ve cozume yonelinir.
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
söylediğim o değildi; bilinç-altı hiç değildi...bireysel özgürlük tanımı ile sosyal özgürlük tanımının örtüşmemesi, bireysel özgürlükler ile olmayanın aranmasındaki çelişkinin belirginleştirilmesiydi sözünü ettiğim.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
söylediğim o değildi; bilinç-altı hiç değildi...bireysel özgürlük tanımı ile sosyal özgürlük tanımının örtüşmemesi, bireysel özgürlükler ile olmayanın aranmasındaki çelişkinin belirginleştirilmesiydi sözünü ettiğim.

Neden bireysel ozgurluklerin aranmasi celiski olsun?

Ayrica sosyal ile bireyselligi neden karsi karsiya getirdin?

Insan haklari ve bireysel hak ve ozgurlukler ne demek?

http://www.felsefe.net/psikoloji/5217-birey-ve-birey-bilinci-uzerine.html
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
özgürlük bireysel değildir. bu yöndeki düşünce bir yanılgıdır. senin, onun ve ötekinin özgürlüğü ben-im özgürlüğümü belirler.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
özgürlük bireysel değildir. bu yöndeki düşünce bir yanılgıdır. senin, onun ve ötekinin özgürlüğü ben-im özgürlüğümü belirler.

Bir kisinin ozgurlugu baskasinin hakkinin basladigi yerde, bir kisinin hakki da baskasinin ozgurlugunun basladigi yerde biter. Bireysel ozgurluk budur. Yani bireyin hakki olan ozgurlugunun baskasinin hakkina mudahele etmemesidir.
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
değil,

özgürlük diğerinin genişlediği,açıldığı yerdedir, başladığı yerde değil. tam tersini söylüyoruz.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
değil,

özgürlük diğerinin genişlediği,açıldığı yerdedir, başladığı yerde değil. tam tersini söylüyoruz.

Konu baslangiclik ve bitislik degildir. Bireyin baska bireyin alanina girmeyen kendi alanidir. Iste bu alanda her birey ozgurdur, bu alan da onun hakkidir.

O yuzden hak ve ozgurlukler birbirini tamamlar ve biri olmadan digeri olmaz.
 

Nejdet Evren

Yeni Üye
19 Ağu 2008
3,589
179
63
61
ötekinin sınırını çizerken kendi sınırını çizmiş olmaz mısınız?
 

Beril

Yeni Üye
12 Eyl 2011
210
0
0
46
Slm

özgürlük bireysel değildir. bu yöndeki düşünce bir yanılgıdır. senin, onun ve ötekinin özgürlüğü ben-im özgürlüğümü belirler.

İşte tam da toplumumuzu ayakta tutan bu insiyaktır.Özgürlüğün sana bana göresi yoktur.Özgürlük özgürlüktür.Benim özgür seçimlerim ,tercihlerim yaşadığım her anda her şeyi koşulsuz etkiliyor ev değiştiriyorsa aynı şekilde bir başka tercihler benim yaşamıma tesir ediyor hatta oluşturuyorsa özgürlük bireysel değildir.
Havada uçan kuş bile yiyeceğini aramak,hayata tutunmak için kanat çırpar.Onun kanatları bana mutluluk verici gibi görünse de durum onun tarafından farklıdır.Sana mutluluk gibigörünen olgu benim hayata doğru biçimde tutunma edimimden başka ne olabilir ki?
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
ötekinin sınırını çizerken kendi sınırını çizmiş olmaz mısınız?

Sizin sinirinizi baskasi cizer. Siz de baskasinin sinirini cizersiniz. Yani ozgurluk sizden baslamaz, sizin baskasinin hakki olan alaniniza girmemenizden baslar. Iste bireysel ozgurluk budur. Birey ozgurlugu ise, bireyin toplum icinde kendi dusunce ve davranislarini hic bir cekince ve tereddut yasamadan ve baskalarinin alanina girmeden ve mudahele etmeden uygulamaktir.

Bence burada toplumsal kisilik ile birey olma farki algi sorununu doyuruyor. Cunku toplumsal olan ozgurluk degil; getirilen her turlu kurallar, yasalar, kanunlar v.s. temelli politik ve etik yonlendirim ve yasptirimlardir. Eger bu temelde konuya yanasirsak, bireyden degil; suruden ve psikolojisinden ve korku felsefesinden bahsetmemiz gerekir. Birey suruden ayrilmistir ve korku felsefesinden etkilenmez. O yuzden de bireydir. Suru psikolojisinde birey yoktur, sadece toplumsal biz/oteki kisiligi vardir. Bu da etik ve politik degerlerle sinirlanir. Oyuzden de devlet ya da hukumet tanidigi alan ile diyelim laiklik bir taafi ozgur birakirken diger tarafi yasaklar, ya da tanidigi alan ile diyelim bas ortusu tam tersi tarafi ozgur birakirken bir tarafi yasaklar. O yuzden birey olmayan toplumlarda hak ve ozgurluklerden ve demokrasiden bahsedilemez. Cunku bir tarafin ozgurlugu politik olarak taninirken diger taraf otekilestirilir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst