Bir insan ölünce artık acı çekmez, niye üzülüyoruz o zaman? Birincisi bir insan yakınını kaybedince kendisi için üzülür. Sadece kendisi için üzülmesede her insan kendisi için üzülür. Artık onsuz yaşaması gerekir çünkü. Gandi öldüğünde hintliler ve birtakım severleri böyle yüce gönüllü bir insanın ölmesine artık bu dünyayı güzelleştiremeyecek olmasına üzülmüşlerdir.
İki saattir NuriKara'nın yorumunu sizin anlattığınız gibi benzer bir yazı ile cevaplamaya çalışıyorum[dum]. Yazamamamın sebebi geçmiş ben ve şimdiki benin ve hissediyorum ki gelecek benin çatışmasından dolayı. Bu hepimiz için geçerli. Aslında problemin sebebi belli. Bilim ve inanç... Nerede bilmeliyiz, nerede inanmalıyız? Hepimiz cahilliğe kurban gitmemek için insanoğlunun bilgi yığınına sığınıyoruz. İnanılan her şeyin daha sonra yanlış olup bize hata yaptırma ve bunalıma sürükleme ihtimali var çünkü. Özellikle insan gibi her şeye mantık arayan bir canlı için inanç ve mantık dengesi hayati. Bu konunun forumunu okurken ve az önceki cevabımı yazmaya çalışırken beni bu çok zorladı. Önerim hepimiz ne bilimsel gerçekleri[psikiyatri hafife alınmamalıdır, ahlaki etiği oluşturur] ne de soyut inançları[tanrı,sevgi,vb.] sadece görelim, bütüne bakalım bütün olalım.fazla maddeci ve çıkarcı /bencil bir yorumlama.. herşeyi akla ve doğaya dayandırarak açıklamak isteyenlerin düşüncesi bu, evet böyle yapılınca daha bilimsel olunuyor ancak mızrak çuvala sığmıyor..varlık ve varoluş bilebildiğimizin ve kavrayabildiğimizin çok ötesinde, bu büyük gerçegi hafife almamak gerekiyor bana göre..
İki saattir NuriKara'nın yorumunu sizin anlattığınız gibi benzer bir yazı ile cevaplamaya çalışıyorum[dum]. Yazamamamın sebebi geçmiş ben ve şimdiki benin ve hissediyorum ki gelecek benin çatışmasından dolayı. Bu hepimiz için geçerli. Aslında problemin sebebi belli. Bilim ve inanç... Nerede bilmeliyiz, nerede inanmalıyız? Hepimiz cahilliğe kurban gitmemek için insanoğlunun bilgi yığınına sığınıyoruz. İnanılan her şeyin daha sonra yanlış olup bize hata yaptırma ve bunalıma sürükleme ihtimali var çünkü. Özellikle insan gibi her şeye mantık arayan bir canlı için inanç ve mantık dengesi hayati. Bu konunun forumunu okurken ve az önceki cevabımı yazmaya çalışırken beni bu çok zorladı. Önerim hepimiz ne bilimsel gerçekleri[psikiyatri hafife alınmamalıdır, ahlaki etiği oluşturur] ne de soyut inançları[tanrı,sevgi,vb.] sadece görelim, bütüne bakalım bütün olalım.
İki saattir NuriKara'nın yorumunu sizin anlattığınız gibi benzer bir yazı ile cevaplamaya çalışıyorum[dum]. Yazamamamın sebebi geçmiş ben ve şimdiki benin ve hissediyorum ki gelecek benin çatışmasından dolayı. Bu hepimiz için geçerli. Aslında problemin sebebi belli. Bilim ve inanç... Nerede bilmeliyiz, nerede inanmalıyız? Hepimiz cahilliğe kurban gitmemek için insanoğlunun bilgi yığınına sığınıyoruz. İnanılan her şeyin daha sonra yanlış olup bize hata yaptırma ve bunalıma sürükleme ihtimali var çünkü. Özellikle insan gibi her şeye mantık arayan bir canlı için inanç ve mantık dengesi hayati. Bu konunun forumunu okurken ve az önceki cevabımı yazmaya çalışırken beni bu çok zorladı. Önerim hepimiz ne bilimsel gerçekleri[psikiyatri hafife alınmamalıdır, ahlaki etiği oluşturur] ne de soyut inançları[tanrı,sevgi,vb.] sadece görelim, bütüne bakalım bütün olalım.
İnanç, mantık dengesi dışarıdan bakıldığında her ne kadar sağlıklı gözükse de aslında insanoğlunun en büyük ikiyüzlülüklerinden birisidir.
Amacın sert olması değildi. İkiyüzlülükten kastım: İnsanların mantığı hayatlarının her alanında kullanırken aynı doğallıkta mantıksız inançlarına bağlı kalabilmeleridir.İkiyüzlülük olarakta tanımlanabilir elbet ama biraz sert kaçmış sanki genç,freudun inançlara sanrı demesi gibi sert. biz insanoğlu tamamen akıllı yaratıklar değiliz çok karmaşık bir bileşkeyiz, asla tamamen tutarlıda olamayız. yani başka deyişle paradoksal bir canlıyız..
sende bunları görebiliyorsundur, ne demek istediğimi anladığını düşünüyorum..
fazla dikkat çekiyosun yapmaÖlümden kurtulmak için en iyi yöntem mumyalanmaktır. Kişinin organları çıkartılıp mumyalandığında ve doğru sihirli formüller okunduğunda (Tabi bmumyalanmış bedenin taş mabedin içerisinde ölümden sonra harcayacağı paralarla da muhafaza edilmesi gerekir) zaten gerçek manada ölüm söz konusu değildir. Kişinin ruhu mabedin içinde heykellerin içinde filan yaşamaya devam etmektedir.
fazla dikkat çekiyosun yapma