Kur'an pastasından sonra belediye 'Kabe'si

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Gündem (Dünya\/Türkiye) kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Kur'an pastasından sonra belediye 'Kabe'si başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 8,353 kez görüntülenmiş, 66 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Gündem (Dünya\/Türkiye)
Konu Başlığı Kur'an pastasından sonra belediye 'Kabe'si
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan İnci Birinci

Deep

Felsefe.net
Onursal Üye
Yeni Üye
Katılım
1 Nis 2015
Mesajlar
41
Tepkime puanı
1
Puanları
8
ben ibadetimi istediğim ve inandığım gibi yaparım, Allah'ın yarattığı kul mu bana akıl verecek? bana benim aklım yeter. Kitap'ı var, çok merak eden eğitim almak isteyen açar okur.
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
[MENTION=4928]Deep[/MENTION] , Sevgili dostum İnsan hakları evrensel beyannemesi

Madde 1
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

Madde 2
Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyannamede ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir.

Bundan başka, bağımsız memleket uyruğu olsun, vesayet altında bulunan, gayri muhtar veya sair bir egemenlik kayıtlamasına tabi ülke uyruğu olsun, bir şahıs hakkında, uyruğu bulunduğu memleket veya ülkenin siyasi, hukuki veya milletlerarası statüsü bakımından hiçbir ayrılık gözetilmeyecektir.


İnsanlar çarşaf giyer yada giymez ister et'e ister ***'e tapar. Bu kimseyi ilgilendirmez! Bu ülkede yaşayan Ermeni, rum, musavi, süryani, bektaşi, cerrahi neyse artık Hepsi İnsandır. Ve herkesin inanma ve inanmama özgürlüğü vardır. İnsanların inançlarını alay konusu yapmak faşistliktir.! Bu memleket hepimizin ne diyordu Nazım ;
Dört nala gelip uzak Asyadan
Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim

Bilekler kan içinde
Dişler kenetli
Ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak
Bu cehennem, bu cennet bizim

Kapansın el kapıları
Bir daha açılmasın
Yok edin insanın insana kulluğunu
Bu davet bizim

Yaşamak bir agaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardescesine
Bu hasret bizim

ya Erdem Beyazit?


``Telgrafın tellerini kurşunlamalı’’
Öyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen
Haberler bilirim mektuplar bilirim.

Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım
Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma saçlarıma
Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
Baştan ayağa ıslanmalıyım
Gam dağlarına çıkıp naralar atmalıyım.

İçimde kaynayan bir mahşer var
Bu mahşer birde annelerinin kalbinde kaynar
Çünkü onlar yün örerken pencere önlerinde
Ya da çamaşır sererken bahçelerinde
Birden alıverirler kara haberini
Okul dönüşü bir trafik kazasında
Can veren oğullarının.

Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
Bir dolmuşta yorgun şoförler için bestelenmiş
Bir şarkıdan bir kelime düşüverince içlerine
Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
Örneğin Hint Okyanusu gibi derin
İsyanın kapkara sularına dalan.

Nice akşamlar bilirim ki
Karanlığını
Bir millet hastanesinde
Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
Başını kalorifer borularına gömmüş
Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden
Haber sormaya korkan
Genç kızların yüreğinden almıştır.

Bir de baharlar bilirim
Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği bilemeyeceği
Anadolu bozkırlarında
İstanbul’dan çıkıp Diyarbekir’e doğru
Tekerleri yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğu ile içen
Cesur otobüs pencerelerinden
Bilinçsiz bir baş kayması ile görülen
Evrensel kadınların iki büklüm çapa yaptıkları tarla kenarlarında
Çıplak ayakları yumuşak topraklara batmış ırgat çocuklarının
Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen.

Yazlar bilirim memleketime özgü
Yiğit köy delikanlılarının
İncir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
Üstüne cehennem güneşlerde göğermiş mor sinekler konup kalkan
Diğeri kan ter içinde yayla yollarında
Mavzerinin demirini alnına dayamış
Yüreği susuzluktan bunalan
İçinden mahpushane çeşmeleri akan
Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
Apansız silahına davranan
Nice delikanlıların figüranlık yaptığı
Yazlar bilirim memleketime özgü

Güzler bilirim ülkeme dair
Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
Kalakalmış bir kıyıda melül ve tenha
Kalbim gibi
Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
Titreyen kenar mahalle çocukları
Bir sıcak somun için, yalın kat bir don için
Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi.

Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak
Göğüsleri Çukurova gibi münbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.

İsyan şiirleri bilirim sonra
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
Harfler harp düzeni almıştır mısralarında
Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
Kimi bir soygun sofrasında ışıklı sofralarda
Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır.

Müslüman yürekler bilirim daha
Kızdı mı cehennem kesilir sevdi mi cennet
Eller bilirim haşin hoyrat mert
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
Her kırışığı sorulacak bir hesabı
Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.

Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Can kuşum, umudum, canım sevgilim.
 

Deep

Felsefe.net
Onursal Üye
Yeni Üye
Katılım
1 Nis 2015
Mesajlar
41
Tepkime puanı
1
Puanları
8
[MENTION=4933]esekherif[/MENTION] sevgili abim, bizi artık kusucak hale getirdiler... ben inanmıyorum samimiyetlerine. ete veya göte taptıklarına hiç şüphem yok.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
ben ibadetimi istediğim ve inandığım gibi yaparım, Allah'ın yarattığı kul mu bana akıl verecek? bana benim aklım yeter. Kitap'ı var, çok merak eden eğitim almak isteyen açar okur.

aklının sana yettiği belli isteğe göre ibadet yapıldığınıda senden öğrenmiş olduk..
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
bunun adı eğitimdir,milyonlarca hacının bir araya geldiği o ortama ilk defa çıkan bir hacı adayı o kalabalıkta ne yapacağını unutup geri dönüşüde olmayan ve belirli bir zamanla sınırlı bu farizada yanlış yapmama adına pratik yapması ayıpmıdır günah mı?bu her ilde ilçede camilerde il ve ilçe müftülüklerinin yetkili personeli tarafından verilen bir eğitimdir..bunu alay konusu yapmanın sanki bir ayıp yakalamış gibi keh keh gülmenin manası yoktur sayın deep..

Sakal öncelikle hoşgeldin:)

Tabi ki eğitim alıyorlar fakat bugüne kadar hacca gidenler bir maket etrafında böyle bir eğitime tabi tutulmadı, tutulması da doğru değil zaten. Hacca gitmeden önce bildiğim kadarı ile 1 aylık bir eğitim var ve oraya gidildiği zaman yapılması gerekenler öğretiliyor. Böyle bir maketin yapılması Kabe'nin değerini ve anlamını arttırmıyor tam tersi basitleştiriyordu ve kaldırılması çok doğru bir karardı. Kabe'nin tanıtımı için iyi niyetli düşünülmüşse de görünen o ki faydadan çok zarar getirdi.
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
iyi niyetli eleştirine katılıyorum..pek hoş gelmedim ama hoş olur inşaallah.. :)
 

alpine

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
11 Nis 2009
Mesajlar
480
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Bilmem mesele anlaşıldı mı?
İyi niyetten zarar gelmezmiş.

ve nasılsa fikrime uyuyor diyerek araştırmaktan geri durmak ne felsefeye, ne bilime, ne ilime, ne ..., ne ..., ne ..., ne ... uymaz.

Ben anlatayim meseleyi size;

Bir siyasi parti, yaklasan secimlerde dindar insanlarin oyunu alabilmek amaciyla;

Sehrin ortasina 3 metreye 5 metrelik bir kabe dikiyor.

Yetmiyor, liderini peygamber ilan ediyor.

Yetmiyor, onu allahla bir tutan (tobe hasa) noktaya kadar gidiyor.

Putlari kiran bir dini, sirf oy ugruna getirdikleri nokta iste budur.

Bunu artik nasil anliyorsaniz oyle anlayin.....
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Ben anlatayim meseleyi size;

Bir siyasi parti, yaklasan secimlerde dindar insanlarin oyunu alabilmek amaciyla;

Sehrin ortasina 3 metreye 5 metrelik bir kabe dikiyor.

Yetmiyor, liderini peygamber ilan ediyor.

Yetmiyor, onu allahla bir tutan (tobe hasa) noktaya kadar gidiyor.

Putlari kiran bir dini, sirf oy ugruna getirdikleri nokta iste budur.

Bunu artik nasil anliyorsaniz oyle anlayin.....



Birincisi hadi din istismarı idi yapanların niyetleri burada okunabildi. İkinci fotoyu ekleyen konu ile ilgisi olmadığı halde o fotoyu eklemiştir. Konu ile ilgisi olmadığını ve kasten müslümanları aşağılamak için yaptığını sizde umarım görüyorsunuzdur. Bu şahsın derdi-emeli insanların-müslümanların hatalarını ortaya çıkarmaya çalışmaktan başkası değildir. Eğer İslam'a, müslümanlara ve insanlara olan kin nöbetlerinden kurtulup başını kaldırmazsa, bu forum çöp tenekesinden farksız olacaktır ve ben deniz bu çöp kutusunu temizlemeye çalışıyorum ama kirletmek kadar kolay olmuyor.

Bu forumun değil bu bölümü güncel bölümü ve hatta fıkra bölümü dahi bilimden-ilimden uzak olmamalıdır kanısındayım. Eğer forum yöneticileri bu durumdan rahatsız değilse e bizde çeker gideriz.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Birincisi hadi din istismarı idi yapanların niyetleri burada okunabildi. İkinci fotoyu ekleyen konu ile ilgisi olmadığı halde o fotoyu eklemiştir.

Yukaridaki koyulastirilmis cumleni aciklar misin?

Hangi fotonun konu ile ilgisi yok?


Konu ile ilgisi olmadığını ve kasten müslümanları aşağılamak için yaptığını sizde umarım görüyorsunuzdur.

Yukaridaki ifade sizing kendi niyetiniz olmasin, sakin!

Bu şahsın derdi-emeli insanların-müslümanların hatalarını ortaya çıkarmaya çalışmaktan başkası değildir.

Bu kendi niyetiniz olan cumleniz de aciklama bekliyor.

Eğer İslam'a, müslümanlara ve insanlara olan kin nöbetlerinden kurtulup başını kaldırmazsa, bu forum çöp tenekesinden farksız olacaktır ve ben deniz bu çöp kutusunu temizlemeye çalışıyorum ama kirletmek kadar kolay olmuyor.

Art niyetiniz beyninizden tam da kendiniz gibi, gayet guzel dokuluyor.

Bu forumun değil bu bölümü güncel bölümü ve hatta fıkra bölümü dahi bilimden-ilimden uzak olmamalıdır kanısındayım. Eğer forum yöneticileri bu durumdan rahatsız değilse e bizde çeker gideriz.

Sen bilimin ne oldugunu biliyor musun?

Eger biliyorsan, bu baslik ile ilgili bir bilimsel izahat yapsan da, biz de okusak!
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
benim bildiğim camilerin içinde bu eğitim zaten veriliyordu. belediye gibi bir kurumun bunu yapması durumu kurtarmıyor. maket yapılması da düşüncesizlikten başka birşey değil. bir sürü çözüm bulunabilir bu kıt fikirliliği hoş karşılayamam ben.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Yukaridaki koyulastirilmis cumleni aciklar misin?


"İkinci fotoyu ekleyen konu ile ilgisi olmadığı halde o fotoyu eklemiştir."

Açıklama

İkinci = Birinciden sonra gelen
foto = Fotoğrafın kısaltılmışı
ekleyen = Bir eksikliği gidermek için tamamlayan.
konu = konuştuğumuz mesele.
ile = bağlaç
ilgi = alaka, benzerlik.
olmadığı = yok, yoksunluk.
halde = Durum.
o = işaret sıfatı.
foto = (bakınız ikinci açıklama.)
eklemiştir = (bakınız üçüncü açıklama)


Hangi fotonun konu ile ilgisi yok?


İkinci fotonun.


Sen bilimin ne oldugunu biliyor musun?

Eger biliyorsan, bu baslik ile ilgili bir bilimsel izahat yapsan da, biz de okusak!


Buna benzer soruyu başka bir konuda da sormuştun. Yeterince açıklayıcı bir cevap yazmıştım. Tekrar etmenin faydası olacağını sanmıyorum. Eğer cevabım doyurucu olmadıysa forumda bu soruya çok daha güzel cevaplar verebilecek olanlar var onlara sorunuz.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
benim bildiğim camilerin içinde bu eğitim zaten veriliyordu. belediye gibi bir kurumun bunu yapması durumu kurtarmıyor. maket yapılması da düşüncesizlikten başka birşey değil. bir sürü çözüm bulunabilir bu kıt fikirliliği hoş karşılayamam ben.

İslam bu eğitimin nerede verileceği konusunda gayet serbest davranıyor. Bu eğitimi verenlerin siyasi rant için bunu yaptıklarını düşünüyorsanız hemfikiriz. Ancak bunu hacca gitmek isteyenlere bir hac organizasyon firmasının yapmasının nesi kötü?

Müslümanların sırtına yüklenmiş olan diyanet kamburundan müslümanlar değil bunu yükleyen sistem sorumludur. Diyanet görevlilerini İslam dininin öngörmüş olduğu eğitim sistemi değil, bu devletin verdiği eğitim sistemi yetiştirmiştir.
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Fransız’ın biri Paris’e Kabe maketi yapmaya kalkınca....

I-
Bu hafta...
Akdeniz bir kez daha göçmen canıyla kana bulandı.
Bir kez daha 24 Nisan'da Beyaz Saray ne diyecek merakına gark olduk.
Ve Kutlu Doğum etkinlikleri kapsamında, bazı yöneticilerin din şuuru İslam duyarlılığı konusunda pastalı maketli temsillerine maruz kaldık.
Birinci husus küresel dünyanın adaletini yitirmiş çehresi...
İkinci husus Türkiye'yi köşeye sıkıştırma hamlesi...
Ve fakat pastalı, maketli “Doğum gününü kutladığımız şu günlerde diye başlayan” akla ve elbette imana ziyan cümlelerin küresel dünya ve falan ve filan ile ilgili bir çehresi yok.
Durum vahim. Hakikaten vahim.
II-
Canlandırma ve temsil konusunda bu kadar kafamız karıştıysa buradan ne ilim, ne bilim ne sanat ne de siyaset çıkar.
Belediye yetkilileri “Kabe Köyü” canlandırması yaparken acaba bir istişare meclisi kurmuşlar mıydı?
Yoksa, fark yaratalım/ reklamın kötüsü olmaz/ Kutlu Doğum Haftası'nda ön alalım tercihini mi merkeze almışlardı?
Maket Kabe'yi tavaf etmeye kalkan vatandaş olmasaydı konunun vahameti belki de bu kadar ortaya çıkmayacaktı. Sosyal medyada “Eve giderken bir umre yapıp ondan sonra yoluma devam edeceğim” temalı bir kaç tivit ile olayı atlatmış olacaktık.
Mesele vahim. Geçiştirilebilecek gibi değil.
Konuyu hangi boyutu ile tartışmalıyız?
İbadetin, bazı bilinçlerde dini turizm evresine geçen sapmasından mı yoksa Kabe-i Muazzama 'ya varamayanların ayağına maket Kabe getirme temalı hizmet anlayışından mı?
III-
Ne vakittir her meseleyi kimlikler üzerinden tartıştığımız için bir arpa boyu yol alamıyoruz. Yol almaktan geçtim batıyoruz.
BATIYORUZ.
Olayın Türkiye'de, Üsküdar'da yaşanmadığını farz edelim.
Diyelim ki olay bize daima “Fransız kalmış”, Fransa'da yaşanmış olsun. Üç milyondan fazla vatandaşı ile Fransa Avrupa'nın en çok Müslüman vatandaşa sahip ülkelerin başında geliyor malumunuz.
Fransa kültürler arası karşılaşmalar platformundan birisi, diyelim ki hem Hristiyan asıllı vatandaşları için hem de Kabe'nin hasretini çeken Müslüman vatandaşları için “Kabe Köyü” tasarlamış olsun. Maketlerin ve temsili canlandırmanın ülkemizdeki “çalışmalar”dan çok daha iyi olacağını söylememe gerek yok zannederim.
Peki o zaman biz buradakiler olarak ne tepki verirdik?
Devlet olarak olaya müdahale ederdik.
Sivil toplum örgütleri olarak derhal tavır alırdık, Müslümanlar için İslam'ın beş şartından olan haccın bu şekilde maketleştirilemeyeceğini dile getirirdik.
Olay İstanbul'da yaşanınca neden ses vermiyoruz?
Neden verilen sesler sadece sosyal medyadaki muhalif ses olarak algılanıyor?
Diğer taraftan Kabe maketi ve Kur'an-ı Kerim pastasının uluslararası imaj yönteminde nasıl bir etkisi olduğuna dair bir fikriniz/fikrimiz var mı?
AK Parti iktidarından önce İslam aleminde Türklerin dini anlayışına dair önyargılar vardı. Bu ön yargılar bir taraftan AK Parti iktidarı ile olumlu bir şekle evrilirken diğer taraftan Ortadoğu'ya satılan Türk dizileri üzerinden yeni bir bilinç kayması oluşturuldu. Birinin yaptığını öteki yıkıyor. Ne ki sadece yapılanları görmeyi tercih ediyor, yıkım alanı ile ilgilenmeyince etkisini sıfırlayacağımız gafletine düşüyoruz.
Acı olan şu ki, 28 Şubat döneminde bazı kanallarda “Evimde evliya mezarı var” diyerek yatak odasını türbeye çevirmiş uyanık teyze haberlerine muhatap olurduk. O haberler bize fazlaca kurmaca gelirdi.
Kurmacayı/sanalı bizzat biz kendimiz üretiyoruz artık.
İhrama bürünüp maketi tavaf eden adamın haberinin Oda tv tarafından haber yapılması bizi savunma psikolojisine hapsetmesin.
Komplo teorilerinden medet ummayın!
İhrama bürünüp maketi tavaf etmek isteyen adamın bin türlü sıkıntısı, on türlü niyeti olabilir. Konu bu değil. Meselenin odak noktasını saptırmayalım.
Yapılanın tevile gelir bir tarafı yok. NOKTA!
Kabe'den yayın yapan kanallar var ve pek çok insan bu kanalları seyrediyor.
İnternette üç boyutlu simülasyonlar var. 1950'lerin Türkiye'sinde yaşamıyoruz.
Ve üstelik Kabe-i Şerif'e gidemeyen insanlar bu makete bakarak acılarını kederlerini dindirecekse eğer, burada hakiki olanla sanal olanın değiş tokuşunu gerçekleştirmiş olan belediye yetkililerinin payına ne düşmüş olacak?
Belediye yetkilileri ne hakla hasretin acısını maket sevinci ile değiş tokuş etmeye kalkıyor ki!!!!!
Bitirirken söylemiş olayım: Aldığı pek çok kararın yükünü hala iliğimizde kemiğimizde hissettiğimiz İttihat ve Terakki hükümeti Mevlid Kandili'ni Mevlid Bayramı ilan etmişti.
Bilmem anlatabildim mi?

Fatma Barbarosoğlu
 

esekherif

Filozof
Yeni Üye
Katılım
3 Nis 2015
Mesajlar
907
Tepkime puanı
5
Puanları
18
Kamyon kasasından kabe yaptık şarlatanlıkta tur bindirip tavaf diye pazarladık..

Bugün vicdanları ve akılları arasında cereyanda kalıp bunu Asrı Saadet Rüzgarı diye yutturan maket Müslümanlarına special cümleler hazırladım. Direkt eseceğim. Günlerden beri ayetleri kremaya bocaya edip mahreç çıkararak kaşıklayan din yamyamları konuşuluyor. Eyvallah. Pasta üzerine ayet yazıp şeddesinden dilimleyen frambuazlı cahilleri gördük.

Cemaat medyası da buna nazaran Sözcü Tayfasına cezim gibi tutunarak aynı gırtlaktan hırıldayarak acayip sesler çıkarıyor. Bismillah. Sıkı durun.

Zeka bunları geriden takip ediyor anladık, lakin akvaryum kafalarından balıkları ayıklayıp arşiv tazelemeyi de bilmiyorlar azizim. Siz önce, Veda Tepesindeki Peygamberi, Şefkat “Tape”lerine gark edip kamyon kasasından nasıl indirdiğinizi hatırlayın.

Peygamberi gel deyince gelen, git deyince giden hurafe yüklü ağır vasıtalar üzerinden nasıl andığınızı hatırlayın.Ak sakallı dede fışkırtan, ütü buharı arasına rüya montajlayıp, ışık hızıyla hidayete erdiren, binlerce dizi arasına görünmez oyuncu olarak peygamberi nasıl eklediğinizi hatırlayın.

Esra Elönü
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
"İkinci fotoyu ekleyen konu ile ilgisi olmadığı halde o fotoyu eklemiştir."

Açıklama

İkinci = Birinciden sonra gelen
foto = Fotoğrafın kısaltılmışı
ekleyen = Bir eksikliği gidermek için tamamlayan.
konu = konuştuğumuz mesele.
ile = bağlaç
ilgi = alaka, benzerlik.
olmadığı = yok, yoksunluk.
halde = Durum.
o = işaret sıfatı.
foto = (bakınız ikinci açıklama.)
eklemiştir = (bakınız üçüncü açıklama)

İkinci fotonun.

Buna benzer soruyu başka bir konuda da sormuştun. Yeterince açıklayıcı bir cevap yazmıştım. Tekrar etmenin faydası olacağını sanmıyorum. Eğer cevabım doyurucu olmadıysa forumda bu soruya çok daha güzel cevaplar verebilecek olanlar var onlara sorunuz.

Demekki soru anlanamamis.

Aciklayalim;

Konu; Kuran pastasindan sonar belediye Kabe'si.

Yani yapilmis kabe maketi.

Fotograf- Bu kabe maketi ile ilgili fotograf.

Demekki fotografin baslik iler direk iliskisi var.

Bunu gormek istemeyenler sadece gercekleri carpitmak isteyenlerdir.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
Birinci fotoda haber içeriği ve kaynak belirtilmiş. Ama neden ikincisinde sadece foto var.
 

alpi

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
29 May 2014
Mesajlar
416
Tepkime puanı
1
Puanları
18
Yaş
47
İkinci fotonun konu ile ilgili olmadığını tekrar ediyorum.

Bu sorunun cevabı zor mu?
Birinci fotoda haber içeriği ve kaynak belirtilmiş. Ama neden ikincisinde sadece foto var.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
İkinci fotonun konu ile ilgili olmadığını tekrar ediyorum.

Bu sorunun cevabı zor mu?
Birinci fotoda haber içeriği ve kaynak belirtilmiş. Ama neden ikincisinde sadece foto var.

Fotografin mi kaynagini istiyorsun?

Bu neyi kanitlayacak, fotografi benim hazirlamadigimi mi?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst