Emperyalizm ve Anti-Emperyalizm Nedir?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Siyaset Meydanı kategorisinde cemozen tarafından oluşturulan Emperyalizm ve Anti-Emperyalizm Nedir? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 20,408 kez görüntülenmiş, 140 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Siyaset Meydanı
Konu Başlığı Emperyalizm ve Anti-Emperyalizm Nedir?
Konbuyu başlatan cemozen
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan cemozen
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
1) emperyalizm kavramı gibi genel kavramlar, genellikle çok katmanlıdır... evet, günümüzde emperyalizm, kapitalizmin özgül bir aşaması (yani tekelci, banka sermayesiyle sanayi sermayesinin kaynaştığı ve son derece yoğunlaşan bu sermayenin aynı zamanda devletle de kaynaştığı, meta ihracının yerine sermaye ihracının ağırlık kazandığı, hangi ülkeye ait olduğu belirsizleşen dev şirketlerin ve fonların hükümran olduğu...vs. bir aşama) olarak ortaya konabilir ama kavramın bu özgül anlamının dışında daha geniş bir anlamsal içeriği de vardır ve bu da daha çok, (kapitalist üretim ilişkileri egemenlik kazanmadan da geçerli olan) fetihçilik,yayılmacılık, klasik tipte sömürgecilik ya da komşu zayıf ülkeleri askeri tehditle vergiye bağlama...vb. şekillerde kendini gösteren, sömürü biçimleridir... ancak günümüzde bu kavramın içeriği, kapitalizmin en yüksek aşaması olarak belirginlik kazanmıştır...2) bağımsızlık, bir ülkenin (içinde yer alan şu ya da bu sınıfın, toplumsal katmanın filan değil de bütünüyle ülkenin), hem hukuken, hem siyasal olarak, hem de ekonomik, askeri,..vb. alanlarda, dışa karşı özgürlüğünü ifade eden bir kavramdır... burada dikkatle ayırt edilmesi gereken şey, bağımsızlığın, karşılıklı ilişkilerle- çıkarlarla birbirinden etkilenme süreciyle, ortadan kalkmış sayılmaması gerektiğidir... 3) yalnız bizim kurtuluş savaşımız değil, (...cezayir'den... vietnam'a kadar...) bütün kurtuluş savaşları antiemperyalist karakterdedir ve bunu söyleyebilmek için, bu savaşların emperyalizme karşı verilmiş olduğunu bilmek yeterlidir...

Son cumlen tek yonlu bir bakis acisi. Cunku emperyalizme karsi fiili savas verebilirsin, ama politik ekonomik bagimsizligin yoksa o zaman senin bakis acin yeterli degildir.

Fiili savas baskasdir, soguk savas baskadir, Cunku isgal demek, illa fiili olmasi gerekmez. Ulkeni ideolojik, politik, ekonomik olarak da ele gecirmek; isgal demektir.

Burada saldirgan, ve ekonomik ve politik guc ile ulkeyi icten karistiran ve distan saldiri ile isgal eden klasik emperyalizm ile, yayilmaci, ideolojik, ulkeyi icten feth eden modern emperyalizm farkini algilamak lazim.

Soyle bir soru. Bugun bazi emperyalist ulkeler ABD'nin Libya'ya saldirisina politika olarak karsi ciktilar. Bunlar anti emperyalist mi?

Libya'da Kaddafi ulkesine saldiranlara karsi cikti, anti emperyalist mi oldu?

Peki ya kaddafi zulumune karsi cikanlar, ve emperyalizmden destek alanlar ne oluyor?

Libya'da kim ve nasil anti emperyalist oluyor?
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
"Emperyalist ülkeler" yoktur. Bugünkü dünyada, emperyalizm tek bir güçtür. Ülkeler, bu gücün piyonlarıdır sadece. Amerika dahil...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
"Emperyalist ülkeler" yoktur. Bugünkü dünyada, emperyalizm tek bir güçtür. Ülkeler, bu gücün piyonlarıdır sadece. Amerika dahil...

Bende o yuzden genelde emperyalist zihniyet diyorum. iste o yuzden emperyalist zihniyet, tek zihniyet degildir.
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Güç, tek ise, zihniyet de tektir. Uygulamalarda, farklı şeylermiş gibi görünenler, "sahne"deki görüntülerdir. Asıl oyun sahne arkasında oynanıyor.

Nedir sahne arkasinda oynanan oyun. Zihniyet tek degildir ve sadece emperyalist de degildir.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
Son cumlen tek yonlu bir bakis acisi. Cunku emperyalizme karsi fiili savas verebilirsin, ama politik ekonomik bagimsizligin yoksa o zaman senin bakis acin yeterli degildir.

Fiili savas baskasdir, soguk savas baskadir, Cunku isgal demek, illa fiili olmasi gerekmez. Ulkeni ideolojik, politik, ekonomik olarak da ele gecirmek; isgal demektir.

Burada saldirgan, ve ekonomik ve politik guc ile ulkeyi icten karistiran ve distan saldiri ile isgal eden klasik emperyalizm ile, yayilmaci, ideolojik, ulkeyi icten feth eden modern emperyalizm farkini algilamak lazim.

Soyle bir soru. Bugun bazi emperyalist ulkeler ABD'nin Libya'ya saldirisina politika olarak karsi ciktilar. Bunlar anti emperyalist mi?

Libya'da Kaddafi ulkesine saldiranlara karsi cikti, anti emperyalist mi oldu?

Peki ya kaddafi zulumune karsi cikanlar, ve emperyalizmden destek alanlar ne oluyor?

Libya'da kim ve nasil anti emperyalist oluyor?

''emperyalizme karşı fiili savaş verebilirsin, ama politik ekonomik bağımsızlığın yoksa, o zaman senin bakış açın yeterli değildir'' diyorsunuz...,1) iyi de emperyalizme karşı verilen fiili savaşla, ekonomik, politik (ve hatta diğer alanlarda) bağımsızlık kazanılmıştır...sonradan masa başında, bağımsızlığın kaybedilişi daha başka bir konu/sorundur...2) elbette fiili savaşla soğuk savaş farklı şeylerdir... evet, yirminci yüz yılın son çeyreğine gelindiğinde, dünya sömürge sistemi (klasik sömürgecilik) ulusal bağımsızlık mücadeleleri sonucunda tamamen çöktüğü için, daha ikinci paylaşım savaşından sonra girilmiş olan, ''yeni sömürgecilik'' (yani, sizin de söylediğinizgibi, askeri işgal olmadan ve emperyalist merkezlerden yönetici filan göndermeden, zayıf ülkelerin, ekonomik,politik ve ideolojik olarak ele geçirilmesi) süreci hızlı şekilde ağırlık kazanmıştır...3) kimi emperyalist ülkelerin, abd'nin libya politikalarına karşı çıkmaları, antiemperyalist olduklarından değil de, libya konusundaki, kendi politikalarının gereği olarak düşünülmelidir...4) kaddafi' nin ülkesine saldıranlara karşı çıkışı, anti emperyalist bir tutum olduğu kadar, kendi iktidarını koruma çabasına da bağlıdır... ancak, emperyalizmin libya'yı hedef seçmesinde kaddafi'nin anti emperyalist politikalarının ve emperyalizmle uzlaşmamasının etkisi yadsınamaz... ''kaddafi zulmü''ne karşı çıkanlar, dediğiniz herhalde daha ilk gösterilerinde iki polisi asarak, çatışmaları başlatan ve büyük ölçüde, emperyalist odaklardan tarafından destekteklenerek kışkırtılan unsurlar olsa gerek... şimdi bunların önemli bir kısmı türkiye'de tedavi görüp dinlendirildikten sonra, suriye'de kullanılıyorlar... 5) yalnız libya'da değil, dünyanın her tarafında ( eğer çatışma iki ayrı emperyalist güç arasında yürüyor değilse) emperyalist bir ülkeye karşı, bir ezilen, sömürülen ülkeden bir mücadele söz konusuysa, bu mücadele antiemperyalist karakterlidir (zaten antiemperyalist demek, emperyalizme karşı demektir...)... olabildiği kadar sorularınızla konuyu dağıtmamanızı, en karşı olduğunuz noktada, tartışmayı yoğunlaştırmamızı önereceğim...
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
''emperyalizme karşı fiili savaş verebilirsin, ama politik ekonomik bağımsızlığın yoksa, o zaman senin bakış açın yeterli değildir'' diyorsunuz...,1) iyi de emperyalizme karşı verilen fiili savaşla, ekonomik, politik (ve hatta diğer alanlarda) bağımsızlık kazanılmıştır...sonradan masa başında, bağımsızlığın kaybedilişi daha başka bir konu/sorundur...2) elbette fiili savaşla soğuk savaş farklı şeylerdir... evet, yirminci yüz yılın son çeyreğine gelindiğinde, dünya sömürge sistemi (klasik sömürgecilik) ulusal bağımsızlık mücadeleleri sonucunda tamamen çöktüğü için, daha ikinci paylaşım savaşından sonra girilmiş olan, ''yeni sömürgecilik'' (yani, sizin de söylediğinizgibi, askeri işgal olmadan ve emperyalist merkezlerden yönetici filan göndermeden, zayıf ülkelerin, ekonomik,politik ve ideolojik olarak ele geçirilmesi) süreci hızlı şekilde ağırlık kazanmıştır...3) kimi emperyalist ülkelerin, abd'nin libya politikalarına karşı çıkmaları, antiemperyalist olduklarından değil de, libya konusundaki, kendi politikalarının gereği olarak düşünülmelidir...4) kaddafi' nin ülkesine saldıranlara karşı çıkışı, anti emperyalist bir tutum olduğu kadar, kendi iktidarını koruma çabasına da bağlıdır... ancak, emperyalizmin libya'yı hedef seçmesinde kaddafi'nin anti emperyalist politikalarının ve emperyalizmle uzlaşmamasının etkisi yadsınamaz... ''kaddafi zulmü''ne karşı çıkanlar, dediğiniz herhalde daha ilk gösterilerinde iki polisi asarak, çatışmaları başlatan ve büyük ölçüde, emperyalist odaklardan tarafından destekteklenerek kışkırtılan unsurlar olsa gerek... şimdi bunların önemli bir kısmı türkiye'de tedavi görüp dinlendirildikten sonra, suriye'de kullanılıyorlar... 5) yalnız libya'da değil, dünyanın her tarafında ( eğer çatışma iki ayrı emperyalist güç arasında yürüyor değilse) emperyalist bir ülkeye karşı, bir ezilen, sömürülen ülkeden bir mücadele söz konusuysa, bu mücadele antiemperyalist karakterlidir (zaten antiemperyalist demek, emperyalizme karşı demektir...)... olabildiği kadar sorularınızla konuyu dağıtmamanızı, en karşı olduğunuz noktada, tartışmayı yoğunlaştırmamızı önereceğim...

1.maddeyi Turkiye icin mi kullandin? eger oyle ise kazanilan ekonomik ve politik "bagimsizligi" ne donemde kazandigi ve kazandiginin ne oldugunu ve bunu daha sonra nekadar zaman surecinde ve sence neden kaybedildigini aciklar misin?

3. maddene gore; bir savasimin anti emperyalist olmasini kisaca sizce ne belirler? emperyalizm ile fiili savas mi, yoksa emperyalist savasima karsi cikmak mi? Ya da bu ikisi arasindaki fark nedir?

Ayrica fiili bir emperyalist isgale karsi savasan bir ulkenin verdigi savasimin isgalden kurtulmami, ya da anti emperyalist savasim mi, oldugunu neye gore anlariz. Bu ikisi arasindaki fark nedir? Yani empewryalist fiili isgale karsi cikmanin fiili isgale karsi cikmak mi, yoksa emperyalizme karsi cikmak mi oldugu farki.

4. madde'de aciklamamissiniz? yani kaddafiye karsi cikanlar ne savasi veriyorlar? ya da kaddafi'nin zulmune karsi, bu kaddafi karsitlarini destekleyenler nasil bir savasim veriyorlar?

Rica ederim. Basliga gore konunun nerede ve nasil "dagildigini da" aciklarsaniz, sevinirim.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
1.maddeyi Turkiye icin mi kullandin? eger oyle ise kazanilan ekonomik ve politik "bagimsizligi" ne donemde kazandigi ve kazandiginin ne oldugunu ve bunu daha sonra nekadar zaman surecinde ve sence neden kaybedildigini aciklar misin?

3. maddene gore; bir savasimin anti emperyalist olmasini kisaca sizce ne belirler? emperyalizm ile fiili savas mi, yoksa emperyalist savasima karsi cikmak mi? Ya da bu ikisi arasindaki fark nedir?

Ayrica fiili bir emperyalist isgale karsi savasan bir ulkenin verdigi savasimin isgalden kurtulmami, ya da anti emperyalist savasim mi, oldugunu neye gore anlariz. Bu ikisi arasindaki fark nedir? Yani empewryalist fiili isgale karsi cikmanin fiili isgale karsi cikmak mi, yoksa emperyalizme karsi cikmak mi oldugu farki.

4. madde'de aciklamamissiniz? yani kaddafiye karsi cikanlar ne savasi veriyorlar? ya da kaddafi'nin zulmune karsi, bu kaddafi karsitlarini destekleyenler nasil bir savasim veriyorlar?

Rica ederim. Basliga gore konunun nerede ve nasil "dagildigini da" aciklarsaniz, sevinirim.

anlaşılan o ki, çok geniş kapsamlı soruları arka arkaya sıralamaktan bıkmayacaksınız... 1) elbette türkiye'den söz ediyorum...hangi dönemde kazandığını düşündüğüm (elbette kurtuluş savaşının zaferiyle....) gayet açık belliyken, niçin tekrar soruyorsunuz (yoksa amacınız beni bezginliğe sürükleyip, usandırmak olabilir mi..) kazandığının ne olduğu sorulmaya değmeyecek kadar açıktır:siyasi,ekonomik,askeri...vd.alanlarda bağımsızlık, yani tam bağımsızlık kazanılmıştır... daha sonra nasıl kaybedildiği uzun bir konu olmakla birlikte; en önemli etkenleri 1929 büyük bunalımı, ikinci dünya savaşının etkileri ve devrimin tamamlanmadan çok partili düzene geçilmesi ve sbkp mk genel sekreterliğinin hatalı politikaları ve başka bazı dönemsel etkenler olarak düşünüyorum... 2) -siz de 2. madde yok... 3) daha önce de belirttiğim gibi, bir savaşın anti emperyalist olmasını, emperyalist bir ülkeye karşı, bir sömürge ülke tarafından veriliyor olması belirler... bu çok basit ve kolaylıkla kavranabilecek bir durumdur... ''anti'' grekçe, ''karşı'' anlamına gelen bir ön ektir..(örn. antifaşist: faşizme karşı, faşizm karşıtı..vb.).... fiili bir emperyalist işgale karşı savaşan bir ülkenin, verdiği savaşın;işgalden kurtulma savaşı mı olduğu yoksa antiemperyalist bir savaş mı olduğu sorusu, anlamlı değildir...dünya tarihinde bütün sömürge ülkelerin, işgalden kurtulmak için yürüttükleri savaşlar, aynı zamanda emperyalizme karşı yürütüldüğü için, antiemperyalist bir savaştır...( bunu neden ısrarla anlamak istemediğinize şaşırıyorum: ben, evime giren hırsızla dövüşüyorsam, ister eşyalarımı kurtarmak için dövüşüyor olayım, isterse evime giren adam hırsız olduğu için dövüşüyor olayım; her iki durumda da ''hırsıza karşı'' dövüşüyorumdur... ve verdiğim mücadele 'anti-hırsızdır') 4) kaddafi karşıtlarını kimin desteklediği tartışılmayı gerektirmeyecek kadar açıktır... sürekli olarak bu tarz sorular sorabilirsiniz ve ben de yanıtlarım ama bu yöntem, bir ilerleme sağlamaya yaramıyor gibi görünüyor... çok belli ki, bulunduğunuz mevziyi 'asla' değiştirmek istemiyorsunuz....
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
anlaşılan o ki, çok geniş kapsamlı soruları arka arkaya sıralamaktan bıkmayacaksınız... 1) elbette türkiye'den söz ediyorum...hangi dönemde kazandığını düşündüğüm (elbette kurtuluş savaşının zaferiyle....) gayet açık belliyken, niçin tekrar soruyorsunuz (yoksa amacınız beni bezginliğe sürükleyip, usandırmak olabilir mi..) kazandığının ne olduğu sorulmaya değmeyecek kadar açıktır:siyasi,ekonomik,askeri...vd.alanlarda bağımsızlık, yani tam bağımsızlık kazanılmıştır... daha sonra nasıl kaybedildiği uzun bir konu olmakla birlikte; en önemli etkenleri 1929 büyük bunalımı, ikinci dünya savaşının etkileri ve devrimin tamamlanmadan çok partili düzene geçilmesi ve sbkp mk genel sekreterliğinin hatalı politikaları ve başka bazı dönemsel etkenler olarak düşünüyorum... 2) -siz de 2. madde yok... 3) daha önce de belirttiğim gibi, bir savaşın anti emperyalist olmasını, emperyalist bir ülkeye karşı, bir sömürge ülke tarafından veriliyor olması belirler... bu çok basit ve kolaylıkla kavranabilecek bir durumdur... ''anti'' grekçe, ''karşı'' anlamına gelen bir ön ektir..(örn. antifaşist: faşizme karşı, faşizm karşıtı..vb.).... fiili bir emperyalist işgale karşı savaşan bir ülkenin, verdiği savaşın;işgalden kurtulma savaşı mı olduğu yoksa antiemperyalist bir savaş mı olduğu sorusu, anlamlı değildir...dünya tarihinde bütün sömürge ülkelerin, işgalden kurtulmak için yürüttükleri savaşlar, aynı zamanda emperyalizme karşı yürütüldüğü için, antiemperyalist bir savaştır...( bunu neden ısrarla anlamak istemediğinize şaşırıyorum: ben, evime giren hırsızla dövüşüyorsam, ister eşyalarımı kurtarmak için dövüşüyor olayım, isterse evime giren adam hırsız olduğu için dövüşüyor olayım; her iki durumda da ''hırsıza karşı'' dövüşüyorumdur... ve verdiğim mücadele 'anti-hırsızdır') 4) kaddafi karşıtlarını kimin desteklediği tartışılmayı gerektirmeyecek kadar açıktır... sürekli olarak bu tarz sorular sorabilirsiniz ve ben de yanıtlarım ama bu yöntem, bir ilerleme sağlamaya yaramıyor gibi görünüyor... çok belli ki, bulunduğunuz mevziyi 'asla' değiştirmek istemiyorsunuz....

Anlasildi, madem sizin acinizdan bu kadar "belli" ben sadece "sizi bezginlige surukleyip, usandirmak" gibi bir dusuncem olmadini belirtmek ve eger bu sekilde sorularim algilandiysa da ozur dilerim.

Ben sorulari, sadece sizin ne dusundugunuzu daha detayli algilayabilmek adina sormustum. Cunku sorulan sorulara verilen yanitlar, kisinin genelde aciklamasini dusunmedigi ya da onemsemedigi noktalari icerir.

Ayrica "ben soruyorum, siz yanitliyorsunuz" gibi bir durum da yok. Cunku gordugum ve algiladigim kadari ile ne dediginizi daha acik algilama adina sorulan sorular, sizi "bezginlige surukleyip, usandirmis" ise zaten istenmeden yanitlanacak olan sorular sormanin da bir anlami kalmiyor.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
Anlasildi, madem sizin acinizdan bu kadar "belli" ben sadece "sizi bezginlige surukleyip, usandirmak" gibi bir dusuncem olmadini belirtmek ve eger bu sekilde sorularim algilandiysa da ozur dilerim.

Ben sorulari, sadece sizin ne dusundugunuzu daha detayli algilayabilmek adina sormustum. Cunku sorulan sorulara verilen yanitlar, kisinin genelde aciklamasini dusunmedigi ya da onemsemedigi noktalari icerir.

Ayrica "ben soruyorum, siz yanitliyorsunuz" gibi bir durum da yok. Cunku gordugum ve algiladigim kadari ile ne dediginizi daha acik algilama adina sorulan sorular, sizi "bezginlige surukleyip, usandirmis" ise zaten istenmeden yanitlanacak olan sorular sormanin da bir anlami kalmiyor.
rica ederim, ortada özür sayılabilecek bir durum yok, aslında sorularınızdan sonra, ne demeye çalıştığımız yeterince ortaya çıktı ve zaten probleme yaklaşım tarzım çok anlaşılır; kim ne derse desin dünya sömürgecilik sistemi, emperyalizme karşı verilen -ve sırf bu yüzden de antiemperyalist içerik taşıyan- kurtuluş savaşlarıyla yıkılmış ve yerine ''yeni sömürgecilik'' denilen, daha farklı bir biçimde sömürge sistemi oluşturulmuştur... ve bu yeni sömürgecileğe karşı da yeni mücadele şekilleri geliştirilmelidir...
 

cemozen

Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
240
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
47
Körler sağırlar birbirini ağırlar.

Anti emperyalizm bir bilinçtir, dürtü değil.

Elinde bir zaman makinası olsa da gidip halktan birine "dayı siz emperyalizme karşı savaşıyorsunuz, helal olsun" diye söylesen muhtemelen "ne diyon olum sen, ben gavura karşı savaşıyorum" der seni de bi temiz döverdi.

Beğen yada beğenme halkta savaşmak için motivasyon aracı din elden gidiyor korkusudur, yönetici kadrolarda ise paylaşım savaşında açıkta kalmama derdi...

İkisinin de anti-emperyalizmle falan uzaktan yakından ilgisi yok. Boşuna kemalizmi paklayacağım diye debelenmeyin. Burdan bişey çıkmaz size.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Körler sağırlar birbirini ağırlar.

Anti emperyalizm bir bilinçtir, dürtü değil.

Elinde bir zaman makinası olsa da gidip halktan birine "dayı siz emperyalizme karşı savaşıyorsunuz, helal olsun" diye söylesen muhtemelen "ne diyon olum sen, ben gavura karşı savaşıyorum" der seni de bi temiz döverdi.

Beğen yada beğenme halkta savaşmak için motivasyon aracı din elden gidiyor korkusudur, yönetici kadrolarda ise paylaşım savaşında açıkta kalmama derdi...

İkisinin de anti-emperyalizmle falan uzaktan yakından ilgisi yok. Boşuna kemalizmi paklayacağım diye debelenmeyin. Burdan bişey çıkmaz size.

Halkın mücadele gücünü dinde bulduğu tartışılmaz. Ancak bu durum mücadelenin anti emperyalist karakterini ortadan kaldırmaz..Bir hareketin öncüleri belirler o hareketin karakterini,halkın bunların farkında olması yahut olmaması mühim değildir, bunlar popülist lakırdılardır.Herşey halka sorulmaz, bunun örneği yoktur..Hangi devrimde yahut harekette kişiler tam anlamı ile ideolojinin farkındadır ? Hiçbirinde değildir...Demek ki konu bu noktadan tartışılmaz, bu basite indirgemeciliktir ve hatalıdır..
Anti-emperyalist olmak ekonomik bir mevzudur...Türk devleti de ilk yıllarında anti-emperyalist bir ekonomi politikası izlemiştir.Gerek Lozan barış antlaşmasının şartlarında ,gerekse İzmir İktisat kongresi kararlarında,TBMM tutanaklarında ve de daha sonraları izlenen devletçilik politikaları ile bu anti emperyalist duruş kendini belli eder..Kişi anti emperyalizmin ne olduğunun farkında ise ki önce emperyalizmin farkında olmalıdır, daha sonra açar ve bakar Türkiye İktisat tarihine..Türk devleti ekonomik anlamda ne yapmıştır da anti emperyalist olmuştur diye..Bunlar incelenmeden, Türk mücadelesinin ya da devriminin anti emperyalist olup olmadığı açıklanamaz.Başka kişilerin düşünceleri üzerine hiç düşünülmeden ve bu düşünme somut olarak delillendirilmeden varılan yargılar değersizdir..Dediğim gibi emperyalizm kavramı ekonomik bir kavramdır, öyle kişi yattığı yerden yok yahu bu devrim anti emperyalist değil der ise ayıp eder. Ben de bu kişilere sorarım , bana bu anti emperyalist olmamayı/olamamayı Türk iktisat tarihinden örneklerle açıklayınız? Neden bu devrim anti-empreyalist değildir?
 

cemozen

Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
240
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
47
Yok öyle bişey. Kimden duydunuzsa bu zırvalıkları çok fena yemişler sizi.

İİK öncesi Mustafa Kemal'in bizahati kendi sözleridir. "memleketimizde birçok milyonerlerin, hatta milyarderlerin yetişmesine çalışacağız"

Neden bu devrim anti-empreyalist değildir?

Anti-emperyalist olacaksan herşeyden önce anti-kapitalist olacaksın. Gerisi boş beleş laf salatası.

Yani edilen bıdı bıdılardan bişey çıkmaz. Mustafa Kemal anti-kapitalist olmadığına göre anti-emperyalit manti-emperyalist de değildir, bu kadar basit.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Anti emperyalist olmanız için anti kapitalist olmanız neden gerekir?
 

cemozen

Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
240
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
47
:) ....

Ohooo sizin dünyadan haberiniz yokmuş be gülüm.

Çünkü emperyalizm kapitalizmin en yüksek aşaması demektir. Öyle ne idüğü belirsiz, afaki bi fetiş falan değildir.
 

cemozen

Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Nis 2011
Mesajlar
240
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
47
Aslında özde bi farkı yok, tarihsel bi aşaması yada derecesi yüksek kapitalizm diyelim.

Tanımı ilk kullanan da Lenin'dir zaten.

Kaynak istiyorsan.

Emperyalizm ve sosyalizmde bölünme diye küçük bi kitapçık.

Kitapta emperyalizm gayet basitçe tanımlanıyor ve kitabın temel cümlesi de "anti-kapitalist olunmadan anti-emperyalist olunmaz"dır.
 

Ferdinand Bardamu

Kahin
Yeni Üye
Katılım
30 Nis 2012
Mesajlar
1,302
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Özde aynılıktan bahsetmiyorum..Ayırıcı unsur nedir ki birine kapitalizm , diğerine emperyalizm diyoruz? Farklılık nerede? Emperyalizm eğer öyle ne idüğü belirsiz afaki bir şey değil ise somut olarak bunu ortaya koymalısınız..Ne farkı var bunların?
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst