Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
hayatda ınsanı basarıya goturen en onemlı seylerden bırıde konusmadır. bilgi ve konusma kabıletıyınız ne kadar yuksekse karsınızdakını o kadar iyi tanıyabılır ve kendi
dusuncelerınızı ortaya koyabılırsınız. ilişkilerde konusmak kalbin aynasıdır.guzel konusarak karsı cınsı bır o okadar...
Tek bir varlığın ve onun dışında hiç-bir şeyin olmaması durumunda ya/da çok sayıda ama bir-birinden "tamamen-yalıtılmış/manipüle edilmiş olması durumunda sorumluluğun gereği ortadan kalkar. Dolayısıyla sorumluluk "bağıl-bir" durumdur ve onun olduğu/olması gerektiği yerde,iki ayrı varlık ve bu...
....Kimlikleri flulaştırıp olayları öne çıkardığımızda neredeyse hiçbir şeyin olması gerektiği gibi olmadığı karamsarlığına kapılıyor insan.Kanunlarda ,kitaplarda yazılı kaideler günlük hayatta iş görmüyor.İşe mi gireceksiniz? Her kademe için sınav şartı var ancak biliniyor ki iş,CV nin...
Felsefe de dahil olmak üzere pek çok alanda kavram kargaşasından yakınırız.Öncelikle kavram kavramında uzlaşmamız gerekli diye düşünüyorum.Kavramın tanımı, sınırları, öznelliği(zihnimizdeki izdüşümünü kastediyorum, dilsel karşılığını değil) konusunda düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Bütün dinlerin aynı şekilde yanlış olduğuna inanan ve onları, insanların daha kolay bir şekilde idare edilmeleri için politik bir bakış olarak kabul eden insanların onlar için önerilebilecek en çıkar yol olarak düşündükleri dini takip etmeleri için insanları zorlamada tereddüt...
Sunuş yazısı
Bilenin ve bilmeyenin karıştığı; ancak pek az adamın kavrayabildiği evrim tartışması, yıkıcıların hedef ülkelerden biri olan Türkiye’nin de gündemine oturtulmuş durumda.
Evrim mekanizmasının tartışılması ile evrim kavramının tartışılmasının farklı şeyler olduğunu hiçbir zaman...
yokluk varlığın olabilme mecburiyetiyse;
hiç eşittir nedir?
madde ve boyutlarla çevreli var'ın ,herhangi bir zaman kesitinde orada bulunmayışı ise hiç'in hali nasıl tarif edilir.
Max Scheler ve Hiç
Max Scheler (1874-192 : insanın düşüşten kurtuluşunu birincisi dogmayla ikincisi tinle aşılabileceğini ileri sürer. Şöyle der: hiççiliğin aşılması aşamasında tanrılar yaratılır. Scheler, tanrıların karşısına tini çıkarır. Ama tine inanmaz, tinle insanlaşmayı benimser...
faust
Konu
heidegger
hiçlik
kavrami
max
scheler martin
üzerine
Cinselliğin hayatın merkezi olduğunu sanırdım. Öyle de.
Fakat buna bir ekleme yapmak gerekiyor. Erkek-Kadın kombinasyonunun üzerinde çarpan bir yıldırım; Nefret !
Nefret.. Bu kadar özlü bir duyguyla karşılaştığımı hatırlamıyorum. Tıpkı bir seri katilin aklî dengesizliğinin içinde...
Üzerine yazacağım ilk konu ve sanırım en uzun konu fakat kısa tutmaya çalışacağım.
Aklımı öylesine arınmış buluyorumki dinlerin varlığının imkansızlığı ortada gibi hiisediyorum; çoğu insan için öyle olmasa da.
Kendini güçlü hissedebilmeli insan, dayanaksızda ayakta durabilmeli. Günümüzde...
-Felsefe doğruluğa iter. Rasyonel düşünmede öyle. Rasyonel düşünme insanın özüne giden yolu açar. Hayatı anlamanın en iyi yolu budur. Düşünmekten aciz bir toplum yok olmaya mahkumdur. Eğer bir toplumu refaha kavuşturmazsanız o toplum düşünemez. Bu yüzden gelişkin toplumlarda düşünce sistemi...
19.yüzyilin son çegreginde olusan "Bireyci Anarsizm" deyimi ("Bireyselci ya da Bireysel Anarsizm" ve "Anarsist Bireycilik" de denir) gelecekteki bir toplumun taslagidir. Bu toplumda saglanmasi gereken her bireyin (dis zorlardan) özgürlügü en yüksek degere sahiptir; bu toplumda bireyin özgürlügü...
Fransızların göründüklerinden daha bilge oldukları, İspanyollarınsa ise olduklarından daha bilge göründükleri düşünülür genellikle. Uluslar arasındaki ayrım şöyle dursun, bu konuda kişiler arasındaki ayrımın büyüklüğü su götürmez kesinliktedir. Bir havarinin dinibütünlükten söz ederken...
Levent Demirci
İnsan-Şempanze Benzerliği ve Evrim Üzerine
Yayınlanma: 1 Ağustos, 2009
Nisan ayındaki yazımda bıraktığım yerden devam etmeye ve Harun Yahya’nın 20 Soruda Evrim Teorisi’nin Çöküşü adlı kitabının bir diğer bölümünü incelemeye karar verdim. Kitapta bu bölüme “Maymun ve...
Yaşam ya da yaşamak, felsefecilerin üzerinde düşünmekten özellikle hoşlandığı türden bir konu değildir. Bize çözülecek kesin problemler ya da paradokslar verin, yeterince özgün bir yönü olan keskin sorular verin, içinde hareket edebileceğimiz ya da değiştirebileceğimiz girift bir entellektüel...
Simmel'in metninden* anlaşılması gereken tuhaf bir durum var galiba: o da bir yabancıya kimsenin "yabancı olamayacağıdır..." bir paradoks gibidir bu durum ama en çok bir yabancıyı rahat rahat kişisel ya da kolektif sorunlarınıza dahil (hatta Simmel'in hatırlattığı gibi) ve ortak kılarsınız...
Hic bir felsefe sorusunun cevabi kisa degildir.
Peki neden binlerce yildir yuzlerce kitapla anlatilmaya calisilip da tam olarak yanitlanamamis sorulara kisa cevaplar veriyoruz?
Bu durum, konuyla ilgili bilgi eksikligimizden mi kaynaklaniyor? Peki eger bilgimiz eksikse niye hala konusuyoruz...
Ulkemizde Cumhuriyetin ilani ile halkimizin demokrasiye, hak ve ozgurluklere kavusması icin yogun caba sarf edilmistir. Bilhassa ulke halkinin bati demokrasilerinde oldugu gibi yonetime katilmasina, halkin mutlulugu ve cagdaslasmasi icin ne gerekiyorsa yapilmasi yolunda onemli derecede kapi...