- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 1 Kas 2012
- Mesajlar
- 2,737
- Tepkime puanı
- 180
- Puanları
- 63
Misyonerlik faaliyetleri için gittiği, Bengal Körfezi'ndeki Andaman ve Nikobar Adaları'na bağlı Kuzey Sentinel Adası'nda dış dünyadan izole yaşayan yerliler tarafından ok ve yayla öldürüldü.
Rahip Chau'nun ölümünden sonra bulunan günlüğünde "İsa'yı tanıtmaya gittiği ve öldürülmesi halinde kendisine ve Tanrı'ya kızmamaları gerektiği" yazıyordu.
Annesi tarafından basınla paylaşılan Chau'nun notlarında yerlilelerle ilk karşılaşmasını şöyle anlatıyor:
"Av sırasında çıkartılan bağırma seslerini ve nidaları duydum. Ok menzilinin dışında olduğumdan emin oldum. Ancak ne yazık ki bu aynı zamanda sesleri tam duyma mesafesinin dışına çıkmam anlamına geldi. Bana bağırmalarının (görebildiğim kadarıyla yaklaşık 6 kişiydiler) ardından biraz daha yaklaştım. Söyledikleri sözleri papağan gibi tekrarlamaya çalıştım. Çoğu zaman kahkahalarla gülüyorlardı. Dolayısıyla muhtemelen benim hakkımda kötü şeyler söylüyor ya da dalga geçiyorlardı. Benim adım John, sizi seviyorum ve İsa da sizi seviyor' diye seslendim. Yaylarına oklarını sürmüş olduklarını görünce hafifçe paniklediğim için pişmanım. Balığı aldım ve onlara doğru attım. Üzerime gelmeye devam ettiler. Tekneye kadar hayatımda hiç olmadığı kadar hızlı gittim. Biraz korktum ancak çoğunlukla hayal kırıklığı hissettim. Beni hemen kabul etmediler"
Ertesi gün adaya tekrar giden rahip bu kez yerlilerin oklarının hedefi oldu...
Rahip Chau'nun ölümünden sonra bulunan günlüğünde "İsa'yı tanıtmaya gittiği ve öldürülmesi halinde kendisine ve Tanrı'ya kızmamaları gerektiği" yazıyordu.
Annesi tarafından basınla paylaşılan Chau'nun notlarında yerlilelerle ilk karşılaşmasını şöyle anlatıyor:
"Av sırasında çıkartılan bağırma seslerini ve nidaları duydum. Ok menzilinin dışında olduğumdan emin oldum. Ancak ne yazık ki bu aynı zamanda sesleri tam duyma mesafesinin dışına çıkmam anlamına geldi. Bana bağırmalarının (görebildiğim kadarıyla yaklaşık 6 kişiydiler) ardından biraz daha yaklaştım. Söyledikleri sözleri papağan gibi tekrarlamaya çalıştım. Çoğu zaman kahkahalarla gülüyorlardı. Dolayısıyla muhtemelen benim hakkımda kötü şeyler söylüyor ya da dalga geçiyorlardı. Benim adım John, sizi seviyorum ve İsa da sizi seviyor' diye seslendim. Yaylarına oklarını sürmüş olduklarını görünce hafifçe paniklediğim için pişmanım. Balığı aldım ve onlara doğru attım. Üzerime gelmeye devam ettiler. Tekneye kadar hayatımda hiç olmadığı kadar hızlı gittim. Biraz korktum ancak çoğunlukla hayal kırıklığı hissettim. Beni hemen kabul etmediler"
Ertesi gün adaya tekrar giden rahip bu kez yerlilerin oklarının hedefi oldu...
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.