Yemek Karnesi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Köşe Yazıları kategorisinde dragon tarafından oluşturulan Yemek Karnesi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 480 kez görüntülenmiş, 7 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Köşe Yazıları
Konu Başlığı Yemek Karnesi
Konbuyu başlatan dragon
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan dragon

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı

1940' lar ne alaka?

Memlekette vatandaşına ilaç temin etmekten aciz iktidar değilmisiniz?

İnsanlar 1940 larda, dünya savaşı ortamlarında yaşamıyor. Hatta cehape ne alaka? Demokrasi 2-3 partinin babasının çiftliğimi?

Daha düne kadar vatandaşına 1000 TL emekli aylığı bağlayan cehape mi? Aslının 1000 lira maaş aldığı bir ortamda 50-100 katı vekil, başkan maaşı almak demek helal! Öyle mi sayın çok ama çok sayın başkan?

Karne ile versen daha iyiydi yani... Bu parayı maaş diye vermen vatandaşa hakaret değilde neydi? Emekli aylığı bağlama oranları(M.Şimşek yasası) ile oynayıp vatandaşa daha az maaş bağlamak, hakkını çalmak değilde, haram değilde neydi? 2000 öncesi 3600 günle emekli, 7000 günle emekli olandan fazla maaş alıyor. Bu nasıl bir hak hukuk/haram-helal anlayışıdır?

Şimdi de seçim rüşveti niyetine EYT çıkarıp 40 yaşında emekli ettiklerine gene 2000 sonrası emeklilerden daha fazla maaş bağlayacaksın.
Sahi, rüşvet alan da, veren de neredeydi bu çok yüce(!) dininizde?
 
Son düzenleme:

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
Zaman, seçim zamanı.:D

RTE ve danışmanları elbette biliyor, hiçbir alakası olmadıĝının. Amaç karşı tarafı her şeyle karalamak; alakası olsun olmasın, farketmez. Ellerinden gelse her türlü olumsuzluĝu CHP ve kurucularına mal etmeye çalışacaklar. Siyasi ahlak/etik diye bir şey kalmadı Türkiye´de. Durumun bu raddeye gelmesinde halkın da suçu yok deĝil, çünkü yalan dolana, yalnış bilgilere, yapılan haksızlıklara tepkisini göstermiyor. Vatandaşların çoĝu tamamen vurdumduymaz modunda. Bunu fırsat bilen siyasetçiler de aslı astarı olmayan şeyleri söylemekten çekinmiyorlar.

Keza o zamanlar zaten savaş ortamı ve savaş 1945´de bitmesine raĝmen 1950/1960´lara kadar tüm dünyayı derinden etkilemiş olan bir ekonomik darboĝaz var. Her savaş, ekonomik çöküntüyü de beraberinde getirir. Önde gelen ülkeler savaş esnasında ve sonrasında bir çok şeye mecburen karne uygulaması getirmek zorunda kalmış o zamanlar. Dünya savaşıydı bu, dandik bir kabile savaşı deĝil. Yani ortada anormal bir durum yok.

Peki, bu memlekette bunun böyle olduĝunu bilen kaç tane vatandaş var?
Siyasetçiler aptal deĝiller; halkın cahilliĝini ve bilgisizliĝini sonuna kadar kullanıyorlar. Bunu yaparken yüzleri hiç kızarmıyor, çünkü atıp tutmaya bir hayli alışkınlar. Seçim gününe kadar siyasetçilerden kimbilir daha neler duyacaĝız...
 
Son düzenleme:

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
258
Puanları
83
Yaş
35
Konum
Ankara
Üniversite Bölümü
Tarih Öğretmenliği
Ünvan
Dr.
1000 lira maaş mı kaldı, adam hala oralardan medet umuyor, kaç sene geriden referans olarak eleştiri yapıyor makale yazıyor, düştükleri hale bak.
 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
Keza o zamanlar zaten savaş ortamı ve savaş 1945´de bitmesine raĝmen 1950/1960´lara kadar tüm dünyayı derinden etkilemiş olan bir ekonomik darboĝaz var. Her savaş, ekonomik çöküntüyü de beraberinde getirir. Önde gelen ülkeler savaş esnasında ve sonrasında bir çok şeye mecburen karne uygulaması getirmek zorunda kalmış o zamanlar. Dünya savaşıydı bu, dandik bir kabile savaşı deĝil. Yani ortada anormal bir durum yok.
B*k atıyor ama o tarih aralığında kendisinin iktidar olduğunu unutuyor. Cami yıkanın o övdüğü Menderes olduğunu es geçiyor. Karneyi marneyi bilmem ben. O dönemden sonra merkez sağ iktidarların Türkiye' ye betondan başka verdiği hiç bir şey olmadığı tarihi verilerle sabit.

Oysa ki, önümüzde bir Almanya örneği var ki akıllara ziyan. Adamlar 2. dünya savaşına girip perişanken kısa sürede dünya ekonomisinde önder oldu. Halbu ki biz savaşa girmedik. Girmeyişimiz bizim kalkınmamız dünya lideri olmamız için fırsat olmalıydı. Demek ki beton ile, inşaat ile uğraşmanın dünya ekonomisinde hiç bir karşılığı yok. Karne vermekten beter hale düşürmüşler ülke insanını. Kominist düzenlerde bile insanlara barınak verirler. Fatura dertleri olmaz. Açlıktan ölme dertleri olmaz v.s. Ama bunlar insanları varlık içinde yokluğa mahkum edip. Milletin aklıyla alay ediyorlar...

Siyasetçiler aptal deĝiller; halkın cahilliĝini ve bilgisizliĝini sonuna kadar kullanıyorlar. Bunu yaparken yüzleri hiç kızarmıyor, çünkü atıp tutmaya bir hayli alışkınlar. Seçim gününe kadar siyasetçilerden kimbilir daha neler duyacaĝız...
Buna manipülasyon diyoruz. Aslında bu suçdur. İnsanları manipüle etmek, özgür iradelerini gasp etmektir. Hileli seçimdir. Siz seçtiniz diyebilmek, meşruluk iddiası yapabilmek için her türlü şaibe ve etkiden uzak bir seçim hakkı tanımak gerekir. İnsanları algıyla yönetip sandığa götürmek etik değildir.

Hülasa beni seçtiler diyenler,n meşruluğu tartışmalıdan ötedir. Bağımsız dış uzman bilirkişi ve mahkemelerce seçimlerde manipülasyondan ırak olduğunun onanmasını gerektirir.
 
Son düzenleme:

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
B*k atıyor ama o tarih aralığında kendisinin iktidar olduğunu unutuyor. Cami yıkanın o övdüğü Menderes olduğunu es geçiyor. Karneyi marneyi bilmem ben. O dönemden sonra merkez sağ iktidarların Türkiye' ye betondan başka verdiği hiç bir şey olmadığı tarihi verilerle sabit.
Bu ülkenin insanının çoĝunluĝu dindar muhazafakâr kimliĝinden sıyrılamamıştır. Buna bilhassa yaygın olan cahilliĝi, köyden şehirlere göçü ve çarpık kentleşmeyi eklediĝinizde, karşımıza mevcut manzara çıkıyor. Ne doĝa sevgisi ne de hayvan sevgisi var. Rant uĝruna doĝa katlediliyor, kentler beton yıĝınına dönüşüyor.


Oysa ki, önümüzde bir Almanya örneği var ki akıllara ziyan. Adamlar 2. dünya savaşına girip perişanken kısa sürede dünya ekonomisinde önder oldu. Halbu ki biz savaşa girmedik. Girmeyişimiz bizim kalkınmamız dünya lideri olmamız için fırsat olmalıydı. Demek ki beton ile, inşaat ile uğraşmanın dünya ekonomisinde hiç bir karşılığı yok. Karne vermekten beter hale düşürmüşler ülke insanını. Kominist düzenlerde bile insanlara barınak verirler. Fatura dertleri olmaz. Açlıktan ölme dertleri olmaz v.s. Ama bunlar insanları varlık içinde yokluğa mahkum edip. Milletin aklıyla alay ediyorlar...
Her ülkenin durumunu farklı ele almak lazım diye düşünüyorum, çünkü her ülkenin kültürü ve insanlarının metalitesi çok farklı. Almanlar disipline ve kaliteye her zaman önem veren bir halk. Siyasetçiler eylemlerinin bedelini er veya geç ödüyorlar orada. Başarısız olan partileri uzun süre desteklemiyorlar, her yanlışın hesabını soruyorlar.

Türkiye´de ise durum farklı. Ben bugüne kadar başarısız olan bir siyasetçinin kendi isteĝi ile geri çekildiĝini veya istifa ettiĝini görmedim. Kendi partisinde yüz bulamayanlar, hemen başka bir parti kurma derdine düşüyorlar. Bunlar Türkiye açısından olumsuz şeyler. Bu zihniyet deĝilmeli.

Buna manipülasyon diyoruz. Aslında bu suçdur. İnsanları manipüle etmek, özgür iradelerini gasp etmektir. Hileli seçimdir. Siz seçtiniz diyebilmek, meşruluk iddiası yapabilmek için her türlü şaibe ve etkiden uzak bir seçim hakkı tanımak gerekir. İnsanları algıyla yönetip sandığa götürmek etik değildir.

Hülasa beni seçtiler diyenler,n meşruluğu tartışmalıdan ötedir. Bağımsız dış uzman bilirkişi ve mahkemelerce seçimlerde manipülasyondan ırak olduğunun onanmasını gerektirir.
Bu siyasetçiler gökten zembille inmiyorlar, bunları yaratan ve yaşatan halkın kendisi. Halk cahil olursa, eleştiri yapmıyorsa, hakkını aramıyorsa veya en azından somut bir tepki vermiyorsa, siyasetçilerden fazla olumlu şeyler beklemek saflık olur.
 
Son düzenleme:

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
Bu siyasetçiler gökten zembille inmiyorlar, bunları yaratan ve yaşatan halkın kendisi. Halk cahil olursa, eleştiri yapmıyorsa, hakkını aramıyorsa veya en azından somut bir tepki vermiyorsa, siyasetçilerden fazla olumlu şeyler beklemek saflık olur.


Anlatmak istediğim yukarıdaki videoda izah edildiği gibi subralimal mesajlarda(yalan, hayali refah algısı pazarlama) vermek dahil, halkın manipüle edildiğidir. Burada halkı sağlıksız seçim yapmakla tam olarak suçlayamayız. Yukarıda dükkanda yapılan bir denyeden bahsediliyor mesela. Deneklere dinletilen(dk. 9) müzikle(subralimal msj) satmak istedikleri ürünü seçtirmişler. Halkın suçu seçtikten sonra olaylara aşırı tepkisizliği... Diğer ülkelerin toplumlarında bu olayların binde biri yaşansa kıyametlerin kopması. Protestoların çok ağır seyrile sonuçlanması!.
 
Son düzenleme:

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
12 Şub 2022
Mesajlar
950
Tepkime puanı
148
Puanları
43
Konum
Kime ne
Anlatmak istediğim yukarıdaki videoda izah edildiği gibi subralimal mesajlarda(yalan, hayali refah algısı pazarlama) vermek dahil, halkın manipüle edildiğidir. Burada halkı sağlıksız seçim yapmakla tam olarak suçlayamayız. Yukarıda dükkanda yapılan bir denyeden bahsediliyor mesela. Deneklere dinletilen(dk. 9) müzikle(subralimal msj) satmak istedikleri ürünü seçtirmişler. Halkın suçu seçtikten sonra olaylara aşırı tepkisizliği... Diğer ülkelerin toplumlarında bu olayların binde biri yaşansa kıyametlerin kopması. Protestoların çok ağır seyrile sonuçlanması!.
Halk elbette tek suçlu deĝil ancak yaşanan sorunların temeli halkın kendisinde yatıyor. Halk bilinçli ve bilgili olsa, RTE ve danışmanları kendi sorumluluklarında yaşanan günümüzdeki ekonomik sıkıntılardan hiç alakası olmayan bir olayı, muhalefeti karalamak için kullanmaya cesaret edemezdi.

Evet; halk bir bakıma bu şekilde manipüle ediliyor ve mevcut sorunların (aşırı pahalılık, yolsuzluk, işsizlik, ilaç sıkıntısı vs.) kendilerinden başkalarının çözemeyeceĝine inanılması isteniyor. Neredeyse çeyrek asırdır AKP bu memleketi yönetiyor, bu nedenle günümüzdeki tüm sorunların baş sorumlusu AKP´dir, çünkü bunca zamandır bilhassa ekonomide yaşanan sıkıntılara kalıcı çözümler üretememiştir.

Ayrıca 70 sene evvelki bir partinin yaptıklarından veya yapmadıklarından günümüzdeki bir partiyi sorumlu tutmak tamamen saçmalıktır aslında. İnsanlar gibi siyasi partilerin proĝramları, vizyonları, kadroları ve yöneticileri de deĝişiyor. Günümüzdeki CHP her bakımdan bambaşka bir siyasi parti durumunda.
 
Son düzenleme:

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
Neredeyse çeyrek asırdır AKP bu memleketi yönetiyor, bu nedenle günümüzdeki tüm sorunların baş sorumlusu AKP´dir, çünkü bunca zamandır bilhassa ekonomide yaşanan sıkıntılara kalıcı çözümler üretememiştir.
Bu akp' nin yaptığı borcu ödemek için ülkeyi af edersiniz; kerhaneye, kumarhaneye döndürmeniz gerek!. Başka türlü bu borç ödenemez. Mevcut olanlarla idare edilebileceği halde, haybeye borçlandırarak bol keseden köprü, otoyol, tünel, beton, beton da betona gömdüler paraları.......... Varsa paran yaparsın. Ülke şayet borc alıyorsa, bununla ancak üretime yönelik girişimler yaparsın. Sonra kazançlarınla gerektiği kadar altyapıya değinirsin. Kimsenin uçmadığı yere, uçma garantili havalimanı açmak milleti alenen soymaktır. Teşbihte hata olmaz. Bu yapılan milleti kumar masasına zorla oturtarak soymaktan farksızdır. İşte akp millete bunu yapmıştır. Döviz karşısında TL değerli olsaydı(kalabilseydi) şu an bunu sorguluyor olmayacaktık. Çünkü her şeyimiz ithalata bağlı. Bu durumda çarkın dönmesi çok zor.
Ayrıca 70 sene evvelki bir partinin yaptıklarından veya yapmadıklarından günümüzdeki bir partiyi sorumlu tutmak tamamen saçmalıktır aslında. İnsanlar gibi siyasi partilerin proĝramları, vizyonları, kadroları ve yöneticileri de deĝişiyor. Günümüzdeki CHP her bakımdan bambaşka bir siyasi parti durumunda.
Yeni cehapenin zaten akp den bir farkı yok, aralarında nüans var.

Hülasa ben şu an ki görev alan siyasi kadrosu olsun, bürokratı olsun hepsinin bunun bir dişlisi olduğunu görüyor. Mevcutların içerisinden bir seçimle ülkede bir şeylerin düzeleceğini hiç sanmıyorum. Muhalefet bu kadar yolsuzluk, anayasa ihlali iddiasına karşı eylemsiz kal(a)maz. Anayasayı çiğneyenlere karşı yargı görevini yapmıyorsa. O ülkenin bütün kurumları zapdetilmiş, lağhvedilmiş noktasındasındır. Ve gereği çok açıktır.

bkz:

Ey Türk Gençliği!


Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.


Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.


Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! (1927)


Mustafa Kemal Atatürk
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst