- Konbuyu başlatan
- #1
İnsan bir kere sorgulamaya başlayınca ister istemez dünyadan soyutlanıyor. Ardından varoluşunun anlamsızlığını farkedince de boşluğa düşüyor. Bu boşluk hissinden kurtulmak, varoluşsal depresyonu aşmak sizce mümkün müdür?
Hayatın yaşamaya değip değmeyeceği kafamı en çok karıştıran sorulardan. Depresyon dememin sebebi de bu kafa karışıklığının yarattığı sancılı döneme en çok uyan tanımın depresyon olduğunu düşünmemden kaynaklı.Mümkün..zamanla geçecek... şu an ne desek boş..
zamanla şu olacak; seni şuan depresyona sokan zihnindeki yeni dünya, olan dünyayla uyumlanacak..
Ve bence böyle hassas konularda kullandığımız kelimeler önemli, depresyon deme buna,değişimde,dönüşümde,uyanış de ,alis harikalar diyarından çıkış de vb..
Hayatın yaşamaya değip değmeyeceği kafamı en çok karıştıran sorulardan. Depresyon dememin sebebi de bu kafa karışıklığının yarattığı sancılı döneme en çok uyan tanımın depresyon olduğunu düşünmemden kaynaklı.
Ve dediğiniz gibi birgün bu anlamsızlık hissine alışabilmeyi, dünyaya uyum sağlayabilmeyi umuyorum.
Öyle olmasını umuyorum.Alışacaksın..hemde eskisinden daha iyi olduğunu göreceksin..kesin bilgi.
Öyle olmasını umuyorum.
Zaman gösterecek, çok teşekkür ederimBu yazılar burda duracak. istersen bir gün gelip bildirim yapabilirsin. yaşayalım ve görelim
ve ben şimdiden;
Yeni dünyaya Hoşgeldin!
diyorum
Kesinlikle katılıyorum. Bu dünyaya fırlatıldık. Doğarken olduğu gibi ölürken de bunu biz seçemiyoruz ve bunları kavrayabilecek şekilde evrimleşmiş bir bilincimiz olması işleri daha da zorlaştırıyor. Bu gerçeklerin farkında olmamıza rağmen bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyoruz, bizim de mücadelemiz bu.Evet mumkun.bunun 2 yolu var.
1.iradenin ozgurce kullanildigi bir evrende yasamak
.2.ölmek!!
Ben bu konuda determinizmin hakim olduğu bir evrende özgür iradenin var olamayacağını düşünüyorum. Herşeyin bir yanılsama olma olasılığı da var, ve bu kaostaki tek yadsınamaz gerçek ölüm. Bu yüzden bu tek gerçek olarak gördüğüm ölümden ayrı bir yaşam bana pek mantıklı gelmiyor.Bu 2 onerme varossal realitedir.
Benim onermem ise.en guclu realitedir.
Tek bir yolu var.OLUMSUZLUK!!!
Olumsuzluk iradenin basladigi yerdir.
Kesinlikle katılıyorum. Bu dünyaya fırlatıldık. Doğarken olduğu gibi ölürken de bunu biz seçemiyoruz ve bunları kavrayabilecek şekilde evrimleşmiş bir bilincimiz olması işleri daha da zorlaştırıyor. Bu gerçeklerin farkında olmamıza rağmen bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyoruz, bizim de mücadelemiz bu.
Fırlatılmışlık hissi aslında evrendeki yalnızlığımızla da alakalı. Ve tabiki insanın dünya ile uyum sağlayamaması ile de.Bu dünyaya fırlatılmadın, bu dünyada var oldun.
Var olmayı seçmek gibi bir ihtimalin yoktu çünkü seçmek için var olman gerekiyordu. Var olduktan sonra ise (belirli bir süre) var olmaktan veya yok olmaktan başka seçeneğin yoktu.
Zihin deneyimlediği şeyi kavrayabilir. Zihnin şu anda varlığı deneyimlediği için onu anlayabiliyor, ancak hiçliği anlayamıyor. çünkü onu hiçbir zaman deneyimleyemeyecek.
Bilincin olması bir şeyleri zorlaştırmaz, sadece o şeylerin (sana göre) zor olduğunun farkına varmanı sağlar.
Evrende yalnız değilsin, senin gibi milyarlarca insan var. İnsan dünyaya uyum sağlamıştır, hatta dünyanın kendisine uymasını da sağlamıştır. Dolayısıyla insan ne yalnızdır, ne de fırlatılmıştır aksine vardır ve bunun farkındadır.Fırlatılmışlık hissi aslında evrendeki yalnızlığımızla da alakalı. Ve tabiki insanın dünya ile uyum sağlayamaması ile de.
Bilincin olması elbette birşeyleri zorlaştırır, insanlar binlerce yıldır ölümün farkında oldukları ve bu evrende yapayalnız olduklarından dolayı kendilerine tanrılar, dinler yarattılar. Çünkü hepsi de yok olmaktan çok korkuyorlardı. Oysa bunları algılayamasalardı elbette tanrılara da ihtiyaçları da kalmazdı.
Dediğiniz gibi yok olma fikrini rafa kaldırıp, ölümden sonrasına anlam yüklediler. Ve bunu hep var olmak, ölümsüz olmak için yaptılar çünkü ölümden korktular. Ölümden korkmaları da bilincin sayesinde oldu. Çünkü bunu kavrayabilme yetenekleri diğer canlılara kıyasla çok daha fazla gelişti.Evrende yalnız değilsin, senin gibi milyarlarca insan var. İnsan dünyaya uyum sağlamıştır, hatta dünyanın kendisine uymasını da sağlamıştır. Dolayısıyla insan ne yalnızdır, ne de fırlatılmıştır aksine vardır ve bunun farkındadır.
Bilincin olması, bilincin etki ettiği her şeyi kolaylaştırır.
İnsanlar metafizik inançları, ölüm korkusundan veya yalnızlıktan değil varlıklarını sürdürmek için yarattılar. Çünkü var olmanın birinci şartı o varlığı sürdürmektir. İnsan da var olduğuna göre var olmayı sürdürmek isteyecektir. Ancak bu var oluşun sonsuz olması mümkün değildir. Bu nedenle insanlar ölümden sonraki bilinmeyene anlam yüklediler ve yok olma fikrini rafa kaldırarak, sonsuza kadar var olma fikrini benimsediler.
Özetle ortada canlılığın en ilkel amaçlarından olan "var olma" isteğinin gerçek dışı bir tezahüründen başka bir şey yok.
Ben bu konuda determinizmin hakim olduğu bir evrende özgür iradenin var olamayacağını düşünüyorum. Herşeyin bir yanılsama olma olasılığı da var, ve bu kaostaki tek yadsınamaz gerçek ölüm. Bu yüzden bu tek gerçek olarak gördüğüm ölümden ayrı bir yaşam bana pek mantıklı gelmiyor.
Muhtesem Bir yorum.inan bana simdiye kadar okudugum en guclu ve anlamli.yorumdu.ve birsey.farkettim.Dediğiniz gibi yok olma fikrini rafa kaldırıp, ölümden sonrasına anlam yüklediler. Ve bunu hep var olmak, ölümsüz olmak için yaptılar çünkü ölümden korktular. Ölümden korkmaları da bilincin sayesinde oldu. Çünkü bunu kavrayabilme yetenekleri diğer canlılara kıyasla çok daha fazla gelişti.
Tabi bunun yanında herşeye fazla anlam yüklemek, varlıklarını yüceltmek de bu metafiziksel kavramları yaratmalarında etkili olmuştur muhakkak.
İnsanın yalnız olmadığı konusundaki fikirlerinize katılmıyorum çünkü resmen bu küçük mavi gezegene hapsolmuşuz ve günlük uğraşlarımız kozmosun yanında çokça değersiz kalıyor.
Tabi dediğiniz gibi dünyaya uyum sağladık, dünyayı da kendimize göre değiştirdik. Bu elbette yadsınamaz lakin tüm bunların ne önemi var ki? Var olma iç güdülerimiz olmasa çoktan delirirdik ve türümüzün sonu gelirdi bence.
Fikirleriniz için çok teşekkür ederim.