Tanrının varlığı veya yokluğu hakkında somut kanıtlar

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde burakender tarafından oluşturulan Tanrının varlığı veya yokluğu hakkında somut kanıtlar başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 137,444 kez görüntülenmiş, 1,062 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Tanrının varlığı veya yokluğu hakkında somut kanıtlar
Konbuyu başlatan burakender
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Ruairi

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Varsayım değil. Çünkü kesinliği tam. Aksi düşünülemeyecek kadar kesin. Sonsuzdan beri kendiliğinden zaten zeki bir şey olamaz. Bu olanaksız. Teistler bile evrenin kendiliğinden zaten var olamayacağını öne sürerek tanrıyı gerekli gösteriyorlar.

Felsefede töz olarak adlandırılan en basit başlangıç sonsuzdan beri vardır ama bu zeki değil. Evrimin temeli.

Diğer yandan evet dediğin gibi bu tözün sonsuz olduğunu iddia edemesek bile, neden edemeyiz, çünkü trilyonlarca yıl önce bir kuantum dalgalanma sonucu oluşmuş olabilir. Fakat biz bu tür şeyleri sonsuz kabul ederiz. Bunda bir sakınca da yok, çünkü bu tür şeyler zeki değil tanrı iddiası gibi.

Zaten uzay/zamanı sonsuz kabul etmekten başka akılsal bir çıkar yol da yok. Biter dersek bittiği yerde ne başlar sorusu gündeme gelir çünkü.

Uzay/zaman/madde/enerji bir dokudur ve hepsi aynı şeydir ve bunlar sonsuzdur. Son biçemediğimiz için sonsuzdur.

İlk hareket var mıyok mu?

doğuş var mı yok mu?

basit

kuantum dalgalanması ilk hareket mi değil mi?
evet ya da hayır sonra tartışalım
 
Son düzenleme:

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Varoluş dayanaksız ve kökenden yoksundur ,bulamayacaksınız

Oynanmış bitmiş bir satrancın hamleleri geriye doğru analiz edilir ama ilk açılış hamlesini kesin belirlemek olanaksızdır.

En başa zaten sonsuzdan beri kendiliğinden zeki bir tanrı koyma da ne koyarsan koy, sakıncası yok. Sakıncası olan, olanaksız olan, zaten sonsuzdan beri zeki ve güçlü bir tanrı iddiası. Bunu out ettikten sonra felsefe rahatlar, özgürce her türlü varsayımı üretebilir. Tanrıyı yok etmek insanlığın ülküsü, ideali, ereği, varlık amacı olmalıdır.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Zaten uzay/zamanı sonsuz kabul etmekten başka akılsal bir çıkar yol da yok. Biter dersek bittiği yerde ne başlar sorusu gündeme gelir çünkü.

Uzay/zaman/madde/enerji bir dokudur ve hepsi aynı şeydir ve bunlar sonsuzdur. Son biçemediğimiz için sonsuzdur.

Bir kere uzay zamanı sonsuz kabul ediyorsan töz ne?

Sonsuz başlayabilir mi?

Başlayan şey sonsuz olamaz, sonsuz başlayamaz

Bunlar üzerine düşünemmişsiniz ama bunları gözden gçeirdiğiniz varsayıyorsunuz çünkü kurumsla bilime çok güveniyorsunuz
Eskiden dinden yapıldığı gibi paket program bilimden almışsınız

Burada herkese diyorum ki aynı hataya ben düştüm

Dine güvendik inandık

sonra bilime güvendik inandık

sonra karşımıza felsefe çıktı

Kendi aklını kullanmaya cüret et diyen

Töz vs hepsi bir tekillik indirgemesi, iyi bakın derim
Başlangıcın tekilliğini bulamazsın, çelişirisn. Şu an onları kuramları güçlü sanırdın yanılırdın
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Oynanmış bitmiş bir satrancın hamleleri geriye doğru analiz edilir ama ilk açılış hamlesini kesin belirlemek olanaksızdır.

En başa zaten sonsuzdan beri kendiliğinden zeki bir tanrı koyma da ne koyarsan koy, sakıncası yok. Sakıncası olan, olanaksız olan, zaten sonsuzdan beri zeki ve güçlü bir tanrı iddiası. Bunu out ettikten sonra felsefe rahatlar, özgürce her türlü varsayımı üretebilir. Tanrıyı yok etmek insanlığın ülküsü, ideali, ereği, varlık amacı olmalıdır.

başlangıcın tekilliği ididası öne sürülürse o bilimde tutulursa felsefe rahatlamıyor tıpkı din gibi bilimden de felsefe saldırı görüyor

Bunu anlatmaya çalışıyorum

Eğer bilim ve felsefe dayanışacaksa

İleriye sonsuzluk
geriye sonsuzluk
bu ikisi aynı şeydir
gelceğe sosnuzluk modellemek ve kuramlamakla geçmişe sonsuzluk modellemek kuramlamak aynı şeydir
Geçmişi başlatırsan geleceği yokederdin

Sonzuz geleceğe akar ama geçmiştebaşlar diyemezdik

Sonsuz açılamaz sonsuz başlayamaz
Sonsuz sıınrlanamaz
Sonsuz ilkle ifade edilemez ve sayılamaz

Bilim üreticileri dürüst olmalı, felsefeden bilgi yardım almayı öğrensinler kimse düşmanı değil

İlk hareket çelişkidir

Aynı ülkü için çabalıyorum ve iblime sızmış dogma temizlenmeli bunu anlatıyoruz
 

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli

Tözün ne olduğunu bilsek zaten sorun kalmazdı. Satrancın ilk hamlesini bulurum de, o zaman tözü bulmaya girişelim.

Hayatta tek gerçek yol gösterici bilimdir. Bilimden başka yol gösterici aramak bilinçsizlik ve sapkınlıktır. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerinin bence yorumu bu şekilde.

Bilimden sapma diye bir lüksümüz olamaz. Bilimin tersi cehalettir. Her türlü olumsuzluğun, kötülüğün kaynağıdır.
 

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Eğer bilim ve felsefe dayanışacaksa

Bilim ve felsefe zaten dini dışlayıp aralarından attıktan sonra tam bir görev bölümü ve işbirliğine gitmişlerdir. Bilim ve felsefe arasında hiç bir çatışma yoktur. Tüm sorun dinden kaynaklanıyor ve tamamen yok edilmedikçe bu kadim karanlık iblis, insanlığa çıkış yok. Yok edilmeli.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Evrimde ilk diye bir şey yok. Her şeyin daha ilkeli var. Satrancın ilk hamlesini bilememekle aynı bu.

Teistlerin benim hakkımda ne düşündüklerini zerre umursamam. İstedikleri aptallığı kafalarında kurabilirler.

Otolojik olarak aslında sordum
Varlık denen için

Şunları yazmıştım

Tabi..

Bazıları/Kimileri/İlk An da Aklıma Gelenler ya da toplayabildiklerim

Serbest Ontolojik Önermeler/Mantık Çalışmaları

a-Varoluş varlaşmıştır, sonradan varolmuştur
b-Varoluş varlaşmamış ve sonradan varolmamıştır

c-Varoluş başlamıştır
d-Varoluş başlamamıştır/başlangıçsızdır

e-başlangıç vardır
f-başlangıç yoktur

g-başlangıç varsa başlangıçtan önce bir şeyler vardır
h-başlangıç varsa başlangıçtan önce bir şeyler yoktur
e-başlangıç yoktur

Hiçbirşey yoktan var ve vardan yok olamaz, o halde bir-şeyler hep -her zaman- varolmalıdır.

Hiçbir-şey yoktan var ve vardan yok olamaz, o halde bir-şeyler (ilk özne kapsamında tanrı, ilk madde, ilk durum ilk alan -önceki durum ve yer kapsamında hiç vb) her zaman -ondan önce- varolmalıdır

Hiç-bir-şey yoktan var ve vardan yok olamaz, o halde bir-şey, bir-şeyler ya da çok-şeyler her zaman varolmalıdır.

Hiçbirşey yoktan var ve vardan yok olamaz o halde bir şey, bir şeyler ya da çok şeyler ya da tüm şeyler (tüm her şey/ler) (olduğu gibi) her zaman varolmalıdır

Bir şeyler baştan beri varolabiliyorsa çok şeyler baştan beri varolabilir

Bir ya da çok şeyler baştan beri varolabiliyorsa, tüm şeyler (tüm herşey/ler) baştan beri varolabilir .

Bir şeyler hep varolmalıysa (hep vardıysa) nasıl bir başlangıçtan sözedeceksin? (yaratım ve oluşma farketmez)

Bir şey/bir şeyler her zaman varsa bir başlangıç yoktur.

Bir şey/bir şeyler ya da çok-şey ya da tüm-herşey her zaman varsa bir başlangıç yoktur.

Bir şeyler her zaman varolmalıdır o halde bu bir şeylerin varolması başlangıçtan öncedir ve o halde başlangıçtan önce bir şeyler vardır
Başlangıçtan önce bir şeyler varsa başlangıç çelişiktir

Başlangıçtan önce bir şeyler varsa başlangıç, sabit değil, başlangıç değildir

Hiçbir-şey yoktan var ve vardan yok olamaz o halde bir başlangıç varsa bile başlangıçtan önce bir şeyler hep -her zaman- varolmalıdır.

Başlangıçtan önce bir şey varsa başlangıç yoktur ya da başlangıçtan öncekinin başlaması öbür başlangıçtan öncedir o başlamışsa başlangıcın kendi çelişkilidir. Başlangıcı nkendi çelişikse başlangıç nedir var mı?

Hiçbir-şey yoktan var ve vardan yok olamaz o halde bir başlangıç, oluş varsa bile başlangıçtan, oluştan önce bir şeyler hep -her zaman- varolmalıdır. O halde başlangıç başlangıç ve oluş oluş değildir

Bir başlangıç yoksa hiç bir şey oluşmamıştır.
Varolmamıştır çünkü yok değildi.

Bir-şeyler her zaman varolmalıysa ilk-şeyler olamaz bu varlık (ilkler) çoğaldı demek olacak
Çoğalırsa/artarsa ve bölünürse zaman içinde azalır ve azalabilir deme çatışkısına düşeriz o halde varlık artmadı, artmamış olması gerekir
Artarsa azalır.
Çoğalarak ve bölünerek artan ve azalan varlık? ?

Hiç-bir-şey ya da her-şey yoktan var ve vardan var ve yok olamaz o halde her şey vardı
o halde
hiç bir şey azdan çok çokdan az olamaz ya da tam tersi
azdan çok ve çoktan az olmalar temeldir ve yasadır deriz
ama az indirgemesi çoku oluşturanla aynı mı ve az bölümlemesi çoklaşanın kendi mi

Bir kere herşey hiçşeyden "hep ve her" (şey) olamaz. hiç adı üstünde hiçtir her adı üstünde herdir. Hiç hep olduysa bu sonsuz ve ya da tekrar hiç olur bu daim olur. o zaman hiçler herlere ve herler hiçlere dönüşüyor deriz.
yani
"hiç-bir-şey" değil "her-bir-şey" hiçten ve yoktan var ve yok ya da her olamaz.

Bir kere hiç her olamaz yok var olamaz

Hiçbirşey hiçten her ye da hep ve hep ve herden hiç olamaz o halde herşey hepti

Her-bir-şey hiç-bir-şeyden türeyemez o halde her-şey her-şeyden türememiş ama türememiştir. Türemeksizin var.

Eğer hiçbirşeyden bir herbirşey olsaydı yoktan var da olurdu.

Eğer hiç şey her şeye diyalektik olarak dönüşüyorsa bu dönüşüm sonsuz ama mantıksız

....

Yoktan vara gelmemiş çünkü önce yokta değildi hiçten here dönüşmemiştir çünkü önce tamamen hiç değildi

Ya hiç şey ya da her şey ;ya hiç yer ya da hep yer baştan beri varolmalıdır ve baştan beri bir şeyler ve yerler (hiç şey her şey ve hiç yer her yer fareketmez) varolmalıysa baş ve baştan beri diye bir şey yoktur, geçersiz ve çelişiktir
Varlaşmamış çünkü yoklaşık değil herleşmemiş çünkü hiçleşik değil.
Olmadı çünkü olmamış yani oluşuksuz ya da antioluş değildi

Baştan beri kavramsal olarak başı ve baştan beriyi tanımlayamaz


--

Hiçbirşey yoktan var ve vardan yok olamaz o halde hiçbir şey yok değildi ve vardı bir şeyler o halde
Tanrı da eğer varsa/vardıysa yoktan var ve yoktan var olamaz ya da Tanrı yoktan varolmasızın vardı.
O halde tanrı vardan yok ve yoktan varolmamıştır.

Hiçbirşey ya da birşeyler ya da tanrı yoktan var ve vardan yok olmamışsa bir şeyler başlamamıştır.
Yani tanrı yoktan varolmadıysa başlamamamıştır.

(Tanrı ya da birşeyler ya da herşey yoktan var ve vardan yokolmadıysa tanrı başlamamıştır.
Tanrı yoktan var ve vardan yokolmadıysa tanrı başlamamıştır.)

Bir şeyler başlamışsa tanrı bir şeyleri başlatmamıştır.

Tanrı bir şeyleri başlatmamışsa konu kapanmıştır/kapanmalıdır.

Tanrı yoktan varolmadıysa Tanrı Tanrıyı başlatmamıştır.

Tanrı tanrıyı başlatmadıysa Tanrıyı Tanrıdan başka kimse başlatmamalıdır ya da başlayan nedir?.

Kimse Tanrıyı başlatmamak istiyorsa yine konu kapanmalıdır.

Yani Tanrıyı kimse başlatmıyorsa konu kapanmalıdır.

ya da Tanrıyı başlatan ne ve nasıl neyi başlattığını açıklamalı..

---

Varlıkta; Önceki Baştaki İlk Özne ,Önceki Baştaki İlk Tanrı, Önceki Baştaki İlk Madde, Önceki Baştaki İlk Hiç, Önceki Baştaki İlk Bilinmez Durum, Önceki Baştaki İlk Patlama (Ya da İlk ve Son Evren) Cinsinden İlk Hareket ve İlk Neden/İlke (Nedensellik) ya da Herhangi İlk Önceki En Baştaki İlk Durum Tekilliği ve Buna Dair Başlayarak ve Sonradan Oluşarak Gelişerek Varlıklaşma Çözümlemesi Hataları ve Yanılgısına Dair


Hiçbirşey yoktan varolamaz derken aslında tümherşey yoktan varolamaz diyoruz
Yani şu an varolan tüm herşey ve biz yoktan varolamayız ve yoktan var-olmadık diyoruz.
Yani aslında bu cümle apaçık.

Hiçbirşey (ya da her şey) varolmadı her şey vardı.
(Ama ille de her şey yoktu diyeceksek herşeyi oluşturacak "bir şeyler" vardı demeliyiz. O da çelişiktir tıpkı Tanrı gibi)

Hiçbir şey (yoktan ya da varlık ve kendi olmayandan) varolmadı herşey vardı ve yerindeydi. Kuşkuya yer bırakmayacak şekilde.

Tümherşey sadece ve sadece tümherşeyden ya da tüm herşey cinsinden olandan varolabilir çünkü tüm herşey tüm herşeye eşit.
Eşit değilse tüm herşeyi doğuran ve çoğaltan tüm herşey cinsinden, tüm herşeye tam eşit çoğalabilir ya da kendinden oluşabilir şey.

Tümherşey yoktan varolamaz o halde tüm herşey ya da tüm herşey değilse de bir şeyler önceden beri hep varolmalıdır diyoruz

Yani tümherşey her zaman ve hep varolmalıdır dersek bence sorunu çözüyoruz ama demezsek ve araya bir hiç seti, tanrı seti ve ilk başlangıç seti çekersek;

Tümherşey var değildi ama birşeyler de yok değildi (vardı) deriz

Soru:Varolan nedir? O bir şeyler nedir?

Cevap Din: Tanrı vardı.
Cevap Bilim: Hiçlik ya da bilinemez/tanımlanamaz ön durum vardı.

Cevap bilimden gidelim.

Ve tümherşey daha önceden tümherşey değildi ve birşeyler (hiç bilinmeyen tanımlanmayan) formundaydı ve birşeylerden tümherşey oluştu deriz ki

Bir şeyler vardı ve bir şeyleri (tüm şeyleri) oluşturabilir deriz

Ama bu durumda bir şeyler (hiç ya da tanrı) yine ezeli ve sonsuz öncesiz olacak.
Yine oluşma kavramı zamanla çelişecek ve bir şeylerin başlaması yine de çelişkilidir ve yoktan türemediğimizi ve ezeli bir şeylerin oluşunu mutlak kabul edeceğiz.
Ezeli bir şeylerin oluşunu mutlak kabul ezeliyete bize götürecek.

Yani ezeliyette bir hareket ya da ilk hareket öne süreceğiz ki bu saçmadır.
Ezeliyette ilk hareket saçmadır. Oluş saçmadır. Başlangıç saçmadır.

Eğer hiç ezeli diyorsan hiç ezelidir. Hiç ezeli değil diyorsan açıkla!
Hiç ezeliyse sonsuz zamanı bir düşün. Ezeli kabulünü.

Bunu okuyorsan koca bilim cemaati-miz var milyar dolarlık fonlar var. Onlar bilemiyor ve anlamıyorlar da bu kadar basit mi deme ve bir dur düşün

Yine başlangıç kavramı ve zaman kavramıyla yine çelişeceğiz.

Yani hiç ve süper ilk patlamayı ele alalım.
Tanrının tanrısı gibi hiçin hiçini aramalıyız. Patlamanın patlamasını... Öncesini. Saçmadır.

Hiçte sonsuz belirsiz bir süre içinde varlığın çekirdeği bekledi de bekledi mi?
Varlık oluştu demek saçmadır bu hipotezdir terkedilmelidir.
Tek bildiğimiz varolduğumuz, var olduğu gerçeğidir. Yok ya da hiçe dair hiç bir bulgu yok. Hiç'te bir insan varsayımı Tanrı gibi . Başlangıçta öyle.
Başlangıç ya da diğer incelemeler hipotez olarak ele alınmalı ama çürüktür bilimnmeli.

Sonuç olarak; oluşma ve zamanın-oluşun başlangıcı ya da varlığın/evrenin ilk kez başlaması ve oluşması ya da ilk ve tek evren oluşu gibi zamana dayalı başlangıç hipotezleri ve çözümlemeleri kesin olarak çelişiktir terkedilmelidir.

Bilimsel olarak terkedilmelidir.

Bir tek evrenin varolması ya da başlangıcının çözümlenmesi denenmesi üzerinden varlık/olma çözümlenemez.
Evrenin başlangıcı çözümlense bile ki bize göre yine başka bir evren için de doğuştan başka indirgeme ve çözümleme net kesin hata olacaktır. Bunlar bize varlık'a dair herhangi net bir ipucu vermeyecek. Teknik gelişim sunabilir. Ontoloji bilgisi ya da öğrenimi anlamında aşkın bilgi sunamaz..

Sözde evrenin başlangıcı varlığın başlangıcı demek değildir ve analitik olarak varlığın başlangıcı bulunamaz, tutarsızdır/çelişiktir.

Evren evren, varlık varlık içinde doğar gelişir, kendinden (kendi cinsindne) türer başka şeyden türeyemez.
Türemeler başlangıçsızdır ve başlayamaz ve başlamamıştır.
Varlığın herhangi cinsinden, kendi olmayan cinsten ilk tekili indirgemesi yoktur. Olamaz. Sonradan çoğullanmamıştır.
Varlık için doğru kavram; sonsuzdan beri/bu yana sonsuz ve ilksizden beri ilksizdir, bu ikisi arasındadır. Başka zaman çerçevesi saçma. Öncesiz sonrasız ve ilksiz başsız ve başlangıçsız varlık her zaman daimdir. Zaman geniş hep/her zamandır. Önce sonra kavramı sınırlıdır ve ya da önce sonranın ne en sonu ne de ilk başı var.Yok..


Varlık varolmadı.. Daha ötesi yok.
Ne hiç var, ne kuantum dalga var, ne başlangıç var, ne büyük patlama var, ne ilk hareket var, ne evrim var, ne de yok ve yokluk var. Ezeli.Varlık...

Bilim de doğru değil!
Evrim de doğru değil!
Din de!
Hepsi yanlış.


 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tözün ne olduğunu bilsek zaten sorun kalmazdı. Satrancın ilk hamlesini bulurum de, o zaman tözü bulmaya girişelim.

Hayatta tek gerçek yol gösterici bilimdir. Bilimden başka yol gösterici aramak bilinçsizlik ve sapkınlıktır. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerinin bence yorumu bu şekilde.

Bilimden sapma diye bir lüksümüz olamaz. Bilimin tersi cehalettir. Her türlü olumsuzluğun, kötülüğün kaynağıdır.

Töz diye bir şey yok tözü ortadan kaldırın sorun yok
Bu denen tanrının ne/nasıl olduğunu bilsek zaten sorun kalamzdı demek gibi
Başlangıç, gelişme, oluşma hiç bir şey yok, eternity
Başlamamış sonsuzluk
Geçmiş ve geleceğe doğru tam bir açık sonsuzluk

Bakın çok basit sonsuzluk kavramınız ebediyeti içeriyor ama peki ya ezeliyeti ?

Hayatta yol gösterci kafamdır ve evet bilimdir
Bilimi otoriteler yapıp pazarlar araya iki yanlış varsayım katarsa
bilimin bilgiden sapma lüksü olamaz
Şimdi her şey terori ve varsayım/hipotez üzerine kurulu, çelişmeyeni bulun
Çelişmeyen kesin olacak, bir varsayıma garanti yükleyemezsin

Töz arayışı tanrı arayışı gibidir
ilk tekillik ya da ilk hareket yanılgısıdır bunu ortadan kaldırın
Varoluş sonsuzdur oluşmadı ..devinim sonradan zamanla doğmadı, ezeli
Devinim ezeli,
sonsuz varız ve ezeli olarak varız

Bilim ve felsefe zaten dini dışlayıp aralarından attıktan sonra tam bir görev bölümü ve işbirliğine gitmişlerdir. Bilim ve felsefe arasında hiç bir çatışma yoktur. Tüm sorun dinden kaynaklanıyor ve tamamen yok edilmedikçe bu kadim karanlık iblis, insanlığa çıkış yok. Yok edilmeli.

Felsefeyele bilim arasında yok ama bilimle felsefe arasında var. Çatışmayaı dayatan bilim.
ya da bilimi sahiplenmiş herşeyi bildiğini iddia eden yeniyetme ergen bir takım
Bilgiye saldırıyor
Eskiyi bilmem. Bu yorum on yıllık çok net tecrübe ürünü.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bilim ve felsefe zaten dini dışlayıp aralarından attıktan sonra tam bir görev bölümü ve işbirliğine gitmişlerdir. Bilim ve felsefe arasında hiç bir çatışma yoktur. Tüm sorun dinden kaynaklanıyor ve tamamen yok edilmedikçe bu kadim karanlık iblis, insanlığa çıkış yok. Yok edilmeli.

facebookta "bili mve Felsefe Tartışamları" adında bir gruba katıldım. Yaklaşık 5 bin üye

Zaman içinde açılan gönderilerden biri de şu

Artık bilim (bilimimiz) oldıuğuna göre felsefeyel işimiz bitmedi mi?

dindarlara söylediğimizin aynını söylemek istiyorum. Umarım bilimle bşabaşa kalırsınız ve umarım felsefe bu diyarı terkeder. bili mfelsefeyele işbirliği yapmıyor. Propaganda makinesi gibi .

Felsefe tanrıyı yenelimde nasıl olursa olsun, tanrı aleyhine olsunda varsayım/teori tabanlı geçici hatalı/eksik bilgi çatabiliriz anlayışını destekleyemez

Bunun sonu, filozofları , özgür bilg iüretici ve derleyicilerini bilim bilgisiyle dövmeye dışlamaya varıyor..

çünkü anlamıyor, bilgiden korkuyor

Kendi ontoloji çözümleyemiyor. Bir otoritenin üretip vereceği bilgiye ihtiyacı var.
Hristiyanlığı din yenmedi. Hristiyanlığı küle çevirenler yine filozoflardı.

İlk tekiliğe dayalı varsayımlarla dini yokedemezsin, brıak objektif köken çöözümlemedikçe ifşa etmedikçe yapamazdın
Kaldı ki senden öncekiler gibi ölüyor olduğunda dünyada hiçbirşeyin değişmediğini farkederdin
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bilim ve felsefe zaten dini dışlayıp aralarından attıktan sonra tam bir görev bölümü ve işbirliğine gitmişlerdir.

sorun çok basit

din.net diye bir site kurarsın. Oraya bilimsel düşünceli kimse yazmaz ve gelmezde. Orada bütün dindar müminler kendi içinde kendini onaylar;
Oranın özgürlrüğü bilim yazmaya yetersizdir.
dinin kendi kaynaklaır vardır.

bilim.net diye bir iste kurarsın oarada bütün bili müminleri birleşir. Kendilerini tasdik eder biz ne güzel de biliyoz der .Arada dindar alıp düşük aklıyla bilgisizliğiyle dalga geçerler zihinsel bir tür mastürbasyon yaparlar. Kendi bilgi kaynakları vardır. Otoritelerince denetlenmeyen hiç bir şeye bilgi bilim-biliş statüsü veremezler tersin itarıtşmya açamaz ve tartışamazlar
buraya da özgür düşünceli filozof vb kimse yazamaz

felsefe.net diye bir site kurarsın. Buraya özgür düşünceli, bilgi arayan, serbest düşünen filozof adaylarını çekmek istersin ama yukarıdaki ilk ikisinin işgaline ve tahakkümüne uğrar

sonuç olarak din.net e bir bilim bölümü açtığını düşün ideolojik olarak bir bölümünü kapsar ve kabul eder
işine geleni kaynağa uyanı, bilim içinde işien gelen isöyleyeni

aynen bilim.net e bir felsefe bölümü açtığını düşün
bilime uyarlanmış bilimin façasını bozmayan kimi felsefe, sınırlı felsefe kabul görür

hepsi bu
 
Son düzenleme:

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
İnternette bir kaç ergenle tartıştın diye bilim felsefeye saldırıyor diye bir konu olmaz.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
İnternette bir kaç ergenle tartıştın diye bilim felsefeye saldırıyor diye bir konu olmaz.

Tamam şimdi diyelim aklı başında dindarda var tüm düşüncelere saygılı ve marjinaller azınlıkta olabilir ama farketmiyor.
Bilimin temsil eden egemenegemen ana akımın tıpkı dinin oluşturuduğu dindar sınıf gibi oluşturduğu gibi lejyoner sınıf var
Dindarlarında hepsi trol ve misyoner değil ama bir tür vasat var

Arkadaşım ben özgür düşüncelerimi bilimin kutuplaştığı kamplaştığı alanlarda ve gruplarda ne yazık ki ifade özgürlüğü sorunu, sansür engelleme siber zorbalık ve trolleme ama hatta duyulmanın istenmemesi nedeniyle 10 yıldır yazamıyorum

Nasıl bir dini bir alana n gidip ateizimi bilim,şi savunamzsam bana dindışı derse onlarda bilimdışı diyor. Hayır bana göre dğeil ama bunu tartışamıyorum

Nasıl bir dindar bana sonsuz din içerikle kendini doğrulayan içerikle savunma yapacaksa bilimdarda bilim sınıflanan sınırlı içerik alanı dışına çıkmıyor.
Bilim din gibi bir sıınırlamayla kendini doğrulayıp tasdik ediyor.
Dini tanrıyı tartıştırmaması gibi bilimin tabu ve sınırları var.

Sanırım felsefeyle ilgilisin. Mantıksal tabanda sıfır çelişki içerik yazıp deneyelim. Okuyamazlar ki!

Arkadaşım sen felsefeyle ilgili misin?

Ş ubaşlık

Olasılık olarak sınatamıyorıuz
Değilleniyor değilleniyor
Direkt antileniyor

Mantık okuryazarı değiller

Olasılık sınamasına sokmuyor

İhtimale ihtimal vermiyor ve sınamıyor
Dindarın tanrıınn olmayacağını sınamaması ile tam aynı şey

Bilgi sınaması yapmıyor.anti.

olasılığı ihtimal dahlinde sınanıyor sınamaya açmıyor
dürüst cevapta vermiyor duygu düşünce açıklama gibi
 

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Bilim bir forum değil. Forumlarda yaşadıkların ile bilimi yargılayamazsın. Bu kadar dar bakış açısına inanamıyorum. Forumda beni bilim bilim diye ezdiler o yüzden bilime düşmanım demek yani ne bileyim...

Kadıköy'de dayak yedim o yüzden Fener küme düşsün demek gibi bir şey. Hayata bu kadar kapı aralığından bile değil anahtar deliğinden bakmak inanılmaz.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bilim bir forum değil. Forumlarda yaşadıkların ile bilimi yargılayamazsın. Bu kadar dar bakış açısına inanamıyorum. Forumda beni bilim bilim diye ezdiler o yüzden bilime düşmanım demek yani ne bileyim...

Kadıköy'de dayak yedim o yüzden Fener küme düşsün demek gibi bir şey. Hayata bu kadar kapı aralığından bile değil anahtar deliğinden bakmak inanılmaz.

Bana göre daha kompleks ama sen öyle diyorsan öyle olsun

Seni anlıyorum ve dediklerini paylaşıyorum

Kendi ölçütünde haklısın

O zaman şöyle yapmalıyız yöneticiler kötü diye iktidar kötü değildir ve hükümet kötü diye devlet kötü değildir. İyi yöneticiler olsa herşey iyi olurdu.

o halde hükümeti ve yönetimi ele geçirmeliyiz ya da iyilere vermeliyiz

O halde bilimi ele geçirmelive özgürleştirmeliyiz ya da sınırlamalarını ona göstermeliyiz, eleştirmeliyiz

Bu ikinci dediğim için uğraşıyorum ve sorun zaten oradan kaynaklı
 

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Şimdi bir X kültürel unsuruna eleştiri yöneltildiğinde "ama Y de aynı eleştirileri hak ediyor, X aynı Y, aralarında fark yok" demek "tencere dibin kara, seninki benden kara" muhabbetine girer ve bu olmaz. Bu polemiktir.

Polemikle ise bir yere varılmaz. X kültürel unsuruna yönelttiğim eleştirileri haksız buluyorsan ne bakımdan haksız bulduğunu açıklarsın. "Senin tencerenin de dibi kara" demekle olmuyor.

Aralarında hiç bir çatışma filan söz konusu olmayan bilim ve felsefeyi düşman göstermeye çalışmak, "var mı ikimize yan bakan" çarpıtmasıdır. Kimse zaten bilimle dini yok etme çabasına girmiyor burada. Giren olabilir, elin ağzına fermuar dikemeyiz. Benim görüşüm, bilim din ile ilgilenmez. Din ile felsefe ilgilenir. Soyut her şeyle felsefe ilgilenir. Bilimin din konusunda hiç bir misyonu yoktur.

Onun tenceresinin dibi kara, bunun da tenceresinin dibi kara, eee tenceresinin dibi kara olmayan kim o zaman? Bütün tencerelerin dibi karaysa dükkanı kapatıp gidelim.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
bilim ve felsefeyi düşman göstermeye çalışmak, "var mı ikimize yan bakan" çarpıtmasıdır.

Bilim ve felsefeyi düşman göstermeye çalışmadım. Bilimi örgütleyen ve aslında taraftarca tutan da çoğunluğun her ne kadar kadar genellemeler hatalı olsa da ve istisnalar olsa da büyük ölçü de bilgi ve felsefeye düşman ya da çatışık ve saldırık olduğunu söyledim çünkü bilgiden korkuyorlar (felsefeyi deşifre edemiyorlar) dedim ya da bağımlı akademilerde bilgi otorite denetimi ve süzgecinden geçiyor, bilgi üretim süreci özgür değil ve bilginin istenci ya da güdüsü merak ve öğrenmeye tam bileşik değil dedim (ya da bu kadar açmasamda onu demek istedim ya da daha öcneki demelerim onu içerir ve doğrulardı)
Bilgi rahat, konfor ve statükonun sürmesi ve özellikle orta üst çıkar ve konfor ilişkilerine dayalı oalrak üretilir dedim
Demediğimi demedim

Bilim ya da onun bilgisi felsefenin egemeni değildir, felsfe bilimin çıkar payandası değildir
Felsefe bilimin ya ötesinde dışında ya da çok çok uzağında ama ille yatay dikey örgütleyeceksek tabi ki bal gibi üstünde üstün bir faaliyettir.

Bunun dışında bilginin üretim sürecindeki ilk merak, örgütleme, düşünme süreçleri tabi ki felsefe barındırır. Bir matematikçinin bir ispat ya da teoremi çalışması bile aktif felsefe süercidir. Gerçekten merak, öğrenme istenci ve bilgi tutkusunun doğurduğu üretimelrde felsefedir. Tekniğin ve onu gelişiminin, zorunluluğun, memuriyetin, boşlukların doldurulmasının doğurdudğu ürettiği bilgi için aynısını söyleyemezdim.

Sonuç olarak bu denenleri düşünmek, anlamaya çalışmak ,değerlendirmek okuyana kalan bağımsız süreçler ama söylenmesi gereken şu. Dininin yüceliğinden dem vurana en son bunalınca bir gün çöl kumu deneyimlerken anlardın deyip çıkıyoruz işin içinden ve aynı şeyi yapaibliidm. Bir gün teknik gelişim adında teknotoataliter toplumunuzda otomatize olmuş ,robotlaşmış, metalaşamış, hiçleçmiş tekno insanlar deneyimlerdiniz ve eminim çoğunuz unutulan geçmişle bilikte hiçbirşeyi de anlamazdınız

Huxley haklıydı.... Dil bir iletişim aracı değil ve bir halta yaramıyor... İletişim kurmamızı sağlayan şey dil değil..

Bilimi sürekli ve dikkatli incelemeyi önerebilrim
 

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Ne bilim felsefenin üzerindedir ne felsefe bilimin.

Tam bir işbirliği ve uyum içinde görev paylaşımı yapan unsurlar arasında rekabet, üstünlük filan olmaz.

İnsanlık tarihi boyunca üç ana kültür unsuru üretmiştir: Din, felsefe ve bilim. Felsefe ve bilim aralarında anlaşarak dini dışlamış, hiç saymışlar ve sorunu çözmüşlerdir. Sorun çözülünce bilim ve felsefe tam bir uyum ve işbirliği içinde çalışmaya başlamışlardır.

Tüm mesele dini hiçe saymakta. Bu başarıldı mı sorun kalmaz.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Ne bilim felsefenin üzerindedir ne felsefe bilimin.

Tam bir işbirliği ve uyum içinde görev paylaşımı yapan unsurlar arasında rekabet, üstünlük filan olmaz.

İnsanlık tarihi boyunca üç ana kültür unsuru üretmiştir: Din, felsefe ve bilim. Felsefe ve bilim aralarında anlaşarak dini dışlamış, hiç saymışlar ve sorunu çözmüşlerdir. Sorun çözülünce bilim ve felsefe tam bir uyum ve işbirliği içinde çalışmaya başlamışlardır.

Tüm mesele dini hiçe saymakta. Bu başarıldı mı sorun kalmaz.

Felsefe (eğer bilim vb gibi kurumlaştırılsaydı) birleştiricidir demeliydik ya da diyebilirdik ki uygun olmayabilir ve esasen üstünlük iddiasında değil ama şunu diyorum
Felsefe her bireyin kendi bilme, bilgi üretme, sorgulama, öğrenme kavramını işaretliyor. Kruumsal otoriter bir bilgi yapısını içermiyor ya da bilgi/bilme ile kişi arasında üçüncü diğer üretici denetçi setini çekmiyor, ortadan kaldırıyor.

Bilim teknik, teknik gelişim konfor rahatlık dışında size ne verdi öğretti. Bir gün düşünün.
Bilim size bilgi verdi mi bir gün düşünün

Bilgi uygarlığın kontrol aracı. Bu geçmişe ait bir kavram değil.

Özgür ontoloji bilginiz yok. Darmadığın toplumlar. Burada bilim görene aşkolsun.. Peki:.

Yani özgürlük bekleyin otoritelerce bilimlerce bulunacak ve alınacak ve parçalarla patentlenip size geri dağıtılakcak, kazandırılacaktır
 

DemoKratos

Üye
Yeni Üye
Katılım
27 Ocak 2022
Mesajlar
170
Tepkime puanı
35
Puanları
28
Konum
Denizli
Bilim üniversitelerde kurumsallaşsa da anonimdir, evrenseldir, olanakları yeten herkese açıktır. Bilim donuk bir kurum değildir. Bilim en çok kendisine acımasız davranır. Bir bulguyu yüzelli kere sorgular, doğru çıksa bile hala yanlışlanabilir sayar.

Bilim felsefe ile o kadar iç içe ve işbirliği, eşgüdüm içindedir ki, bugün aynı bir kişi hem bilim hem felsefe yapabilir ve ikisini birbirine hiç karıştırmaz. Bilim önlüğünü giydiğinde bilim, felsefe kisvesini giydiğinde (öyle bir kisve bugün yok lafın gelişi) felsefe yapar ve asla karıştırmaz ikisini.

Uyum, işbirliği bu derece yüksek. Bu ikisi aralarına dini asla almazlar ve almadıkları sürece bir sorun çıkmaz. Din sürekli araya sızmaya çalışır ve sürekli kovulur, kapıdan kovulunca bacadan damlamaya çalışır.

Dinin bu sızma çabalarını yok ettiğimiz zaman insanlık düze çıkacak.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst