Tanrının varlığını sofistike örnekler ve tümden gelimsel metotlar kullanarak ispatlayamayız.İspatlanabilir olan her şey algılanalir olan şeylerdir. Ancak algılanabilir olan şeyler ispat edilebilir.Algılanamayan şeyleri ispatlamak laf kalabalığı ve felsefe yapmaktan başka bir şey değildir.Algılanabilir olan her şey matematikseldir.Matematiksel olmayan bir kavramın söz oyunlarına başvurularak ispat edilmesi imkansız bir şeydir.Bu aynı şekilde tanrının yokuğunuda ispatlamaz.
Haklısınız. bu şekilde değil, Kuran da ne kadar sevgi, gasp vs vs diyerek değil, hücreler, proteinler Dna lar değil... Bu sorunun cevabı sınanmadır. İnsanoğlunun en büyük sınavıdır. İnanırsın ve veya inanmazsın. Ayrım burada başlar; inanırsın ve inançların doğrultusunda yüreğinle hissettiğin Yüceliğin yolunda ilerlersin. İnanmazsın, kendi yolunda ilerlersin.
Yaratan peygamberlerine bile varlığı ile ilgili açık bir mucize vermemiş ki ben(biz) burada bir mucize yaratabilelim. Sadece yazılanları okumak bile bende bir ışık yaktı, inanların naifliği, inkar edenlerin hırçınlığı. Amacım ayrım yapmak değil çünkü bu benim meselem değil, herkes kendi inancından ve gittiği yoldan meshul .
İçinde hissedemeyene ışık tutamazsın, işte bu öyle tuhaf bir duygudur. Hisseden zaten yaşamında başına gelen ufak tefek mucizelerle daha bir aşık daha bir hayran ilerler yoluna.
''O'' isteseydi, elbetteki yarattığı herkes ona inanırdı! böyle diyor. Öyle yüce ki seçimi sana bırakıyor (;