Soru Sormak Isteyenlerin Kosesi

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde evrensel-insan tarafından oluşturulan Soru Sormak Isteyenlerin Kosesi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 31,959 kez görüntülenmiş, 305 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Soru Sormak Isteyenlerin Kosesi
Konbuyu başlatan evrensel-insan
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan UpBot

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
80 leri anlatmak istermisiniz duygusal tanıklıklarla ya da gözlemlerle birlikte ve öncesini de tabi ve yaşadığınız zorlu süreçler ve travmalar varsa örneğin bunları bizlerle paylaşmak-bilgileşmek ister miydiniz ve sorular sormak belki bu yönde etkileşim ve insanların fikirlerini almak örneğin -bu özel bir souysa geçebiliriz
her ne olursa ya da herhangi bir şey ve anı da olabilir ve bir bilgi de döküman da ne isterseniz?
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Sizce evrenin (insanında tabi aslında) engin hayalgücü büyük ve bütün bir hafıza bankasına mı dayanır ya da tam tersi, İnsan içinde skıştırışmış bir beynin hazıfa bütünlüğüne ya da genetik diğer kalıtları da olabilir buna ek oalrak ve bu yargıya nasıl varırız ve destekleriz, her iki sonuçta da örneğin, Siz kendi sonucunuzu nasıl destelerdiniz , Ya da bu konuda yargınız varsa bize açıklamayı dener misiniz?

Evren bir fenomen olarak numenal yeti ya da deger tasimaz. O yuzden evrenin hayal gucu yoktur.

Hafiza bankasi da, herkesinkine gore degisir.

Hayalgucu insanoglunun genelde zihninden gecirdigi kavramsal bilgidir.

Dogustan hafizada hic bir sey kayitli degildir. Hafizaya kayit, yasamdan olur.

Bu konuda bir yaregiya varmak, bilginin bilimin ve teknigin onunu tikamaktir.

Sadece su an gelinen nokta ve daimi degisimi ancak dile gelebilir.

Gerçekliği düşünce ve hayaller izlemler ve öndüşünmeler yaratır demek oluyor değil mi bu ve bu durumda bizler düşündüğümüz oluruz değil mi? Yani günlük hayat koşuşturmasın ıbırakıp, hiç öngörülmemiş bir gelişim, yenilik, iyi ve hayal bile edilemez gelişmeler ve ufuklar düşler ve inanırsak sizce bu gerçekleşir mi o zaman ya da buan yönelik öngelişmeler sizce?

Gerceklik insanoglu yapilandirilmisligidir.

Ayriuca gercek aklin inanci dogrulamasidir.

Bir seyin gerceklesmesi ise, bu temelde algi inanc ideoloji ve dogrulama temelindedir.

Bilimde olan ise tartismasiz olgudur.

[quote[Ufuk beyinle mi sınırlı sizce? Evrensel mi yani, Yani bir kablosuz ağın gökte yüzüşü gibi tüm evrenin ve varoluşun anahtarları, tüm herşeyi öylece havada bize (bizim içinve hereks herşey için) yüzüyor olabilir mi?
Beynimiz kablosuz bir teknoloji olabilir mi?[/quote]

Ufuk beyin ile sinirli degil, beyinin kendi disindan algisini da iceriyor.

Beynimiz algilayan kavram yaratan, bilgi tureten, yansitan ve yansiyan bir kompleks dinamik sistemdir.

İnsan demek ne demek ve onu varoluştan nasıl bölüyoruz ki ve bizi insan yapan bedenimiz mi? VE biz insan olarak kendini deneyimleyen bir varoluş ve varoluş biçimi değil miyiz öncelikle?

Insanin ya da baska bir sdeyin ne oldugunu biz insanoglu turu soyluyoruz. Butunun bunyesinde de mustakilvarliklari ayiriyor ya da farklilastiriyoruz.

Biz butunun bir parcasiyiz ama kavramsal bilgi tureten tek parcasiyiz.

Keşfte bir coşkudan evrakadan ve bilme patlamsından (anlık kendiliğinden bilme -öylece- ile oluşan) vebi doyumdan-gerçek hazdan sözedilir ve varoluş duyumu sunar genel olarak böyle tanımlanır ve gerçek bilmeye eşdeğer görülür, Bun udestekler misniz ya da nasıl yorumlarsınız sizce?

Ben varolustan degil ya da varliktan degil, bilgiden yola cikiyorum.

Cunku herseyin ortaya konumu kavramsalbilgi ile mumkundur.

Varoluşun varolma üzerine temel bi hazzı ya da duyuşu olan bir duymadan sözediyoruz diyelim;

Ben varolustan ziyade bilgiyi temel aliyorum. Bilgi de bilimsel temelde fenomeni algilar ve gozlemler, onun davranisini ya da fonksiyonunu ortaya koyar.

Ben bunu mekanik düşünme üzerine söyledim ya da bana göre fazla materyalleştirme-hissisleştirme-duygusuzlaştırma ya da metalaştırma (bilgiyi de tabi) gördüm-izlenim (yanılımcı olabilir bu benim için)

Ortada bilgi varsa onu sunan insanoglu vardir ve de bilginin ozdeslestigi ve insanoglunun algiladiklari vardir.

Bunda hemfikiriz,çoklukla ve basınçla-umut
ve neden olmasın-bizler herşeyiz aslında neden olmasın? herşey içiçe;
peki gelecekte olacak mıyız sizce?

Mustakil var olan olarak dogum yasam ve olum var.

Insanoglu turu olarak ise, yarin evrimin ne yone ve nasil gelisecegi henuz bilinmiyor.

Burada onemli olan, tur olarak sartlara uyum saglayabildigimiz olcude var olacagiz.

buna katılmıyorum ve ben buna özdeşleştirmek demiyorum; Yani bu özdeşleştirme bir bilinç ile doğrulanmışsa

teşekkür ederim

Tam olarakkatilmadigin nedir?

Burada benim dedigim "bizler insanoglu turuyuz ve hert birimiz de bu turun birleriyiz"

Eger insanoglu turunu diyelim madde, kul kole ya da bitki hayvan ve de her hangibir sey olarak algilarsak; kendi turumuzun farkina ve bilincine varamayiz.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Aslında buna geçrek bir cevap oluşturabilir miyim bilmiyorum, Bana bağlanmanız gerekir (iki aygıtın bağlanması gibi) bence eğer bizler subjektif yalıt varlıklarsak
şu an tam ne hissettiğim ise o demek yargısı düşüyor içimden bir bilinçte ve başka cevap belirmiyor

algılamak subjektif ve eğer objektif bir yargı olsa ne olurdu-kendini tanımlardı, Bi şeyin kendini tanımlaması nedir? varoluşu

Olanak olarak kendini tek tanimlayan tur ancak bizler olabiliriz. Bizim diusimizda olan kendini tanimlasa bile, bunu bize iletemez ve ustelik bizim disimizda olani da biz algiladigimiz gibi kendi kavramsal bilgimiz ile tanimlariz.

Yani varolus kendini tanimlayamaz, biz onu tanimlariz.

benim varoluş dedğim şu gibi, Tüm varoluşa bakıp tüm zekayı ahengi bir edip büyük bilinç-patlama büyüklük devinim zeka ama en çokta zeka gibi düşünmek, büyük bir zeka ama çok büyük bir zeka, İçinde matematik ve her şey bilgi yüzen ve hepsi deneyimlenebilir bir bilinmezler yumağı; Ben bir patlama istiyorum ve arıyorum zihnime dolan hep bir algı büyümesi ya da gelişmesi basıncı ;

varoluş bölünmez bir saltlık,nokta

Sen burda kendi ifadelerin ile varolus ile kendini ozdeslestirmissin. Yani varolusun bu ozdeslestirmede bir rolu yok.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
bunu açıklamayı deneyeceğim yeniden ve varoluşun

hayalgücü;
varoluşun kendini nasıl deneyimlediğini bilmiyoruz, biz kendimiz insan olarak deneyimliyoruz ya diğer varoluş? her şey?
ses kendini ne olarak deneyimliyor ve görüntü ve akış ve diğer şeyler, dalga
varoluşun başka algıları ve başka gerçek algıları ve gerçeklik bütünlükleri ve özne oluşturumları (ve gerçeklik perspektifleri) var mı bunları bilmiyoruz ya da gözlemleyemiyoruz o halde;
(bu zeka bütünlüğüne-sonsuzluğuna çeştitliliğine bakılarak yapılan bir yargı bunlar)
ve biz varoluşu bir balon içinde düşündük; Ses ve dalganın ve dahalarının ve diğerlerinin; algı özne ve öznebütünlükleri algıları ve türlü sonsuz çeşitlemeli algı içinde yüzen balonlar düşündük;
Varoluşun saf bedeninin ses olduğunu düşündük; Bedensiz boşluk ve varlık algısı düşündük; hayal ettik diyelim bunların hepsini; Ses ses oynadık-dalga dalga çarptık yüzyüze
Başka varoluş algıları için esin ve hayalgücü kullandık, Oldukça coşkuluydu deneyimlerimiz; Bazen coşku bize öyle esin verdi ki diyebiliriz ki biz insan tanımlamamızla sözcük tanımalamızla

Boşlukta tüm bu boşluğun herkesin ve herşeyin hayatının tümverisinin içiçeliğini düşündü mve düşünüyoru mzihnim patlıyor sevinçten ve basınçtan
Veri içinde yüzdüğümü düşündüm,
Matematik bilinç ve ses akıp tüm bunlar olup boşluklarda yüzdüğümü ve aktığımı düşündüm; Mizah imgesini bir balon bir dalga ve bir renkli deniz gibi olup bedensiz ve yüksüz bir bedenel onda yüzdüğümü hayal ettim, Hayal ettim tüm bunları ve fazlasını; Ben duygu/doygu patlamaları anlatabilirim ancak ve bunlar iyi yanıt ve tümce vermiyor bence ve saçma duruyor gibi

Taımalamlarım az ve
binevrneüstü binevren varoluşuz demek yersiz-yetersiz;
Ben bir algıdeneyimden ya da size ve başkalarına göre subjektif yararlanabilecek sözcüklerden ötesini türetmemem; (Aam şu oldu örneğin , Şol yel esip geçmiş gibi -Aklımda bir yel esiyordu sel esiyordu bu olduğunda , O anı hiç bi şey tanımlamaz ve bu ana bindirmez-bindiremiyor-Bir deneyimi ntanıklığı bu) Ama varoluş anlayışımı gerçekten oturtamam; Bir duygu patlayıp on insan infilak etmeli oracıkta derim, VE bu patlama hiç görülmedi etkisi sezildi derim

Varoluşu bir bilinmez olarak görüyorum ve sürprizlere açığım ama ben yeri geldi yeterince kanı ile doydum zaten kandım zaten, Varoluş bana hiç bi şey vermesin ve sunmasın ve gerekirse yokluk sunsun- çokluk sunsun bilmiyorum, beklemiyorum ya da ummuyorum, bunu beceremiyorumda zaten,
Yargılarla yargılarsak tüm yargılar değişmez-sarsılmaz saltlıkarla ve özlüklere intikal ediyor ve bilinmezliklere tabi
bu durumda değişmeyen değişmez ve değişmeyecek ve olacak olan olacakı yargılamak niye ve neden?

gerçeklik oluşturan bir yapı bu (kendi doğası ve yapıs ıgereği otonom) ve olan oluyor ve biz algı olarak içindeyiz (bilmeli ve algılamalıda değiliz çünkü değiştiremeyiz-güven bulma kdaha iyi bir kavram bence bu iyi) ve olanları bekleyeceğiz ve olacağız göreceğiz;

Bizim subjektivitemiz ve kişimiz ve kişiliğimiz ölürse varoluş görecek ve bu deneyim bütün bence-bölüenemz; Ben ona dair ve aitim o zaman ve algı bütün zaman bütün o halde -herşey

bekleyip göreceğiz -en güzel bu tanımlar o halde bekleyip görürüz bu olsun yanıt o halde

bekleyip görmek ve olanları olmak

Iste butun bu ifadeler senin yani insanoglunun ifadesi, bu pek te varolusu ilgilendirmiyor.

Insanoglu algiladigi her sey hakkinda dusunce ve bilgi turetir.

Uzerine bilgi ve dusunce turetilenin ise, insanoglu disinda kalanlar acisindan bir anlami yoktur.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
yine varoluştan ne anladığımı açıklamak üzerine ve belki de bir soru yanıt eğer yanıtlamak isterseniz

Esrime sözcüğüne inanır mısınız örneğin? Tam da Yunus'un belirttiği gibi; Yunus'u ntanıklığını bozar mısınız ve yalanlar mısınız örneğin
esrime kavramı size ne ifade ediyor örneğin? deneyim olarak ve tanıklık olarak? yani paylaşır mısınız?

Esrime mistisizm de gecerlidir, ya da tasavvufta veya kendinden gececek sekilde icersen veya hap alirsan v.s.

Benim yasamimda boyle bir eylem yok.

Her zaman kendimder olmayi yeglerim.

Örneğin, ben bir Yunus esrimesi benzeri deneyim tanıklığım olduğunu düşündüğümü (iddia edersem ya da) verisini/yargısını ya da subjektivitesini iletirsem/paylaşırsam ve bunun duygularda aşırı coşkunluk ve zıpkınlık (zıplaması) yerinde duramaması bunu bir insanlara iletme ve bunu geçirme isteği (yüksekçe) uyardığını ve bunu tutamadığımızı ve bunu bütün denemelerde başaramadığımızı-becermediğimizi (bizce) söylersem ve bu halde olanları bilmeli insanlar ki varoluşu tanımlamalı ve anlamlamalı ve bu bir deneyim kendi içinde (ve bize öyle görülüyor-gözüktü) dersem paylaşır mısınız?

Burada benim acimdan olan bir seyin bilimselligidir.

Bilimsel olarak ta varolusun ne oldugunu ve onun ile ilgili her turlu bilgiyi dusunceyi v.s. insanoglu ortaya koyar.

Ve bunun empatisi nereye düşer o halde; kime düşer?

Buradaki empati "benim, seni bunu yaptigina inandigini soylemendir"

Bin hayatı çöpe atardım derim an gelir ve boşluğa insanlara bakarım ve bir hayal gelir/görürüm; bir yaşantı oysa devinimsiz;

Esrimede bir an bin an olur; Bazen bin yıl sürsün istenir, Örneğin böyle bir deneyime inanır mısınız? İnanmak demeyelim o halde , Ben bir subjektif tanığım ve sözcüklerle anlattıklarıam inanmıyor insanlar o halde ben bir yalancıyım ya da (uzatılabilir liste)
Pekii bu bir serzeniş oldu ve benim bireysel egom işe karıştı ve bozdu bizi diyelim
Yine esrime ve deneyim serbestisi üzerine
tepkiniz incelemeniz, değerlendirmeniz yorumunuz ne olurdu?
Gerçek sözlerinizi ve düşüncelerinizi belirtmenizi isterim; Her ne olursa içtenlikle ve tümüyle ve adaletle

Esrime;
İnsanoğlunun sözlüğünde olmayan bir kavram ya da sadece öyle sözlüğünde asılı duran bir kavram

--
varoluş ya bir subjektiviteler yumağı olmalı ya da deneyimsiz bir saltlık ve emin değilim-kendini kurar/kurgular bozar ve yapar ve muhtemelen kendi içinde devinir;
Tüm bunlar oyun ve ilüzyon olur ama sonuçta ve bunun tek adı da ;doğallığı -yasası doğal devinimi ve özü bu demek ve elinden gelen de bu demek olur
henüz keşfetmedik herşeyi ve bi çok şeyi; Biz gerçeğin tek yönünü ve kendimiz için olanını biliyoruz sadece ve sınırlı bilgiyle deviniyoruz

Dedigim gibi tasavvuf ve her turlu mistisizm ile ilgili olarak soyleyebilecegim;

Bilimsel olmadigi ve buna inananlarin da akillarinda bu inanci kendilerine dogrulamalari.

Bilginin siniri daimi yenilenen degisen ve gelisen gelinen epistemolojik sinirdir.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
80 leri anlatmak istermisiniz duygusal tanıklıklarla ya da gözlemlerle birlikte ve öncesini de tabi ve yaşadığınız zorlu süreçler ve travmalar varsa örneğin bunları bizlerle paylaşmak-bilgileşmek ister miydiniz ve sorular sormak belki bu yönde etkileşim ve insanların fikirlerini almak örneğin -bu özel bir souysa geçebiliriz
her ne olursa ya da herhangi bir şey ve anı da olabilir ve bir bilgi de döküman da ne isterseniz?

80'ler benim, inandigim bir ideoloji Adina aktif gecirdigim yillardir.

Surecin zorlulugu "kendi ayaklarimin uzerinde durma mucadelesi"

Inandigin ideolojik davada ki kararlilik ve azimlilik.

Ayni ideolojide bilgilenme teorik olarak kendini gelistirme ve Pratik olarak ta uygulama.

Ben 80'lerde 25 ve ustu yastaydim.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Evren bir fenomen olarak numenal yeti ya da deger tasimaz. O yuzden evrenin hayal gucu yoktur.

insana göre-çoğuna göre ya da genel inanışa göre değil mi? bunu bilmiyoruz belki de ve bunu desteklemekte bilimin önünü tıkamak olur
gerçekliği bilmiyoruz

Hafiza bankasi da, herkesinkine gore degisir.
Hayal gücüne dayanan, dayanak olan (imgelemli) hafızayı ve yetiyi insan içine (ve beyin içine de) sıkıştırmak ve bunu böylece deklare etmek ve bildirmek bir insan algısı ve bunu genel inanışımız ve duygularımız-içtenliğimzi aslında destekler mi ki?

Hayalgucu insanoglunun genelde zihninden gecirdigi kavramsal bilgidir.
bilgi evrende yüzer ve özgürdür dersem, bilgi nerde bir kapta mı sıkıştırıldı o ve depolandı? bilinmeyen bir alanda mı?
genel çatışammız gerçekliğin unsurlarına ve gerçeklik algısına ve gerçekliğin yapısı ile ilgili çıkarım ve bildirimlere ve dilsel belirtmelere gidecek, Oysa bunları dilsel ifadelerimiz desteklerken gerçek düşünümüz destekelemeyecek bile, Tüm bunlarda önsel inançların-eski belirlemelerin izleri olacak, Dinlerin-dillerin-insan inanışının-düşününün ve kabullerininde izleri var değil mi?

Bilimi bir noktaya taşıyan ne ? Hayalgücü mü?

Dogustan hafizada hic bir sey kayitli degildir. Hafizaya kayit, yasamdan olur.

Bİr hafıza için, hard disk ve RAM, yaşamsal hafızadır oysa internet, veribilgi ve inceleme tabanıdır değil mi? Böyle bir bağdan sözediyorum ben;
Ben sizi bunu bilimsel olarak (bugünkü bilimsel anlayışla) destekleyen, niteleyen ya da insanların genel kabul yumağına sokan bir tartışmaya ya da içgörüye götüremem, Bende olduğunu bilin o halde bu anlayışın, Bizde
Ama bu sizin için ve diğerleri için bir açık sorgualam-araştırma alanı olmalı değil mi? Bİlimin önünü tıkamaz mı bu inanış

Bu konuda bir yargiya varmak, bilginin bilimin ve teknigin onunu tikamaktir.
Aksi tıkamaktır, yargısızlık,öngörü-değerlendirme

su an gelinen nokta ve daimi degisimi ancak dile gelebilir.

Gelinen nokta çok subjektif bir kavram;
Bilimi desteklersiniz bu yargıyla bakın, Bugün yeryüzü ve insan bilimini, Paranın-gücü ve diğerlerinin desteklediği ve sponsore etttiği bilimi, finanse ettiği bilimi, Alışkanlığın

Gerceklik insanoglu yapilandirilmisligidir.
Gerçeklik herşeyin yapılandırmışlığıdır ve evet insan için öyle ama

Ayrica gercek aklin inanci dogrulamasidir.
Gerçek bi yandan da bi bakış açısında da gözlemdir değil mi? Ama gerçeklik dersek kurulu bir çatıdan ya da yapıdan sözederiz, İçinde şeylerin olduğu ve olayların döndüğü bir yapı
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bilimde olan ise tartismasiz olgudur.

Bi şeyin tartışmasızlığını ne ortaya koyacak ve koyabilir
Gözlemi herhangi bir inanışa sabit kılmak mı? Matematik bile bir kurgudur, dilde öyle;
Bİze bunlar öğretildi diyorum ben ve alıştırıldı iyi bir histe bakınca böyle hissediliyor oysa
Hİç bir çıkmaza sürükleyemem sizi ve tartışmaya oysa çünkü boş kapıları yumruklayacağız birlikte ve hiçbir yere varmayacağız bu tartışma neden; Bir bildirimi bildirmek ve öyle olanın beyanı olacak bu tartışma bu halde;
Bunları duymamın ya da benim tarfımdan ise bildirimlerin bi alemi yok bunları biliyoruz zaten, Ben zaten bu bakış ile iletişim kuramama girdabında bu soruları belki size yönelttim ve belki başka sebepler ve ufkunuzda daha açık ve farklı bir yönelimin ve değerlendirmenin izlerini aradım sanırım ben teşekkür ederim
En azından dürsütsünüz-içtensiniz ve çatışmasızca tartışıyorsunuz ve aksini ben sunmama rağmen belki bilmiyorum tahammül ediyor da olmalısınız belki

Ben size mutluluklar dilerim
çünkü benim çatışmam sizi başka bir düzeye çekmeye yöneltmeye belki de yönlendirmeye yönelik olacak sanırım; ve bu içten olmaz sanırım

Siz böyle algılıyorsunuz ben bunu anlamıyorum işte; ve iletişemiyoruz ve iletişemeyeceğiz burdan tam olarak öyle görülüyor; ve hiçbir laf dolandırma kimsenin işine de yaramayacak gibi;
Birbirinin algısı ile bağdaşan-bağdaşmayacak ve asla içiçe geçmeyecek bir iletişim girdabı çağrıştırıyor
;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Olanak olarak kendini tek tanimlayan tur ancak bizler olabiliriz. Bizim diusimizda olan kendini tanimlasa bile, bunu bize iletemez ve ustelik bizim disimizda olani da biz algiladigimiz gibi kendi kavramsal bilgimiz ile tanimlariz.
Yani varolus kendini tanimlayamaz, biz onu tanimlariz.

insandan bakınca böyle mi görlüyor buna üzüldüm-bunu hemen düzeltmeliyiz o halde hep birlikte;

varoluş demek yanlış oldu ya da eksik oldu; kafa dağınıklığı-sözcük yetersizliği-bozuk anlamlar ve yaşam kaygısı herşey tamam


Sen burda kendi ifadelerin ile varolus ile kendini ozdeslestirmissin. Yani varolusun bu ozdeslestirmede bir rolu yok.

hayır tam aksine ben kendimi insan olarak bölmedim ve soyutlamadım;ben kendimi bir bedene sıkıştırmadım ve hapsetmediğimin farkındayım; bütün mesele bu
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Esrime mistisizm de gecerlidir, ya da tasavvufta veya kendinden gececek sekilde icersen veya hap alirsan v.s.
Benim yasamimda boyle bir eylem yok.
Her zaman kendimder olmayi yeglerim.

Bu çok yanlış anlaşılma ya da anlatmam benim, tam ters köşe ise
kendinde geçme değil-kendini bulmaya-anlamaya ait bir tam ters anti duyundan sözediyorum ben; Kendinde olmaya ait bi şey ; Başkasında değil-başka yerde değil; Evren adı verilen bir içicikte değil
Kendindne geçme değil, kendinden geçmemeye ilişkin bir duyunluktan
Bunu size anlatmamın ve karşılaştırmamın ve gözletmemin bir yolu var mı?

Burada benim acimdan olan bir seyin bilimselligidir.

Bİlimselik gülünç-gülünç çünkü gülünç, Birileri icazet mi verecek benim için ve deneyim için ve deneyimimi tanımlamam ve sınıflamam,anlamam için ve önce değerleyecek değerlendirecekler ve sonraları kullanımam mı açacaklar onlar; iliginç; çok beklersiniz

Bu sözcüğü yeryüzünden söküp akıllarına tek tek yerine yenisini dikecek kadar bazen öfkeleniyorum
NEyin bilim olduğunu hiçbir öğretmez bana-merak etmeyin- merak bilimdir,bitti; Öncesizlik bilimsdir-sonrasızlık bilimdir bitti; bu kadar; devinim bilimdir-özgürlük bilimdir bu kadar; Gerisi neyse ney teferruat
Bilim bir çıban-dogma bile demeyeceğim ona

Bilimsel olarak ta varolusun ne oldugunu ve onun ile ilgili her turlu bilgiyi dusunceyi v.s. insanoglu ortaya koyar.

İnsanoğlu benim o halde ben ortaya koydum, tam da ortaya ben koydum; hadi kaldırın

Buradaki empati "benim, seni bunu yaptigina inandigini soylemendir"

Ve sizin inanmanızdır, değerlendirmemnizdir ve bir veri olarak bile tutumamanızdır görmezden gelmeniz ve yer saymanızdır; yok-hiç dışı hiç gibi

Bu mu objektivite ve siz buna objektivite mi diyorsunuz objektif olarak, Birilerinin deneyimini ve bildirimin yok saymak mı ve görmezden gelmek mi? Bİrilerinin bilim dediği süzgeçlerle ve öğretilmişliklerle ve şartlanmışlıklarla sınıflamak mı ve elemek diğerdenlemek; Oyda ben bunu yapmadım da sunmadım da

Dedigim gibi tasavvuf ve her turlu mistisizm ile ilgili olarak soyleyebilecegim;
Bilimsel olmadigi ve buna inananlarin da akillarinda bu inanci kendilerine dogrulamalari.

Benim söyeleyebileceğim ise bunun geçersiz bir yargı olduğu ve doğrulanmadığıdır
, Kendi subjektif yargılarınızı açık olarak başkalarına dayatıyorsunuz,bu açık ve iyi bakarsanız siz bile göreceksiniz; subjektivite dayatıyorsun canım
Bakın birileri bunları sizin bilim kalıplarınızla sınıflamıyor ve anlatmıyor diye onları değerlemek etmekzsizin yargılayarak nereye varırsınız

birileri dooğrulayıp icazet mi verecek ve bekliyorum onlardan o halde; attım topu onlara o halde; VE siz aracılarınızıdan alır duyarsınız bu halde ve ilk elden deneyimlemezsiniz değil mi?

Bilginin siniri daimi yenilenen degisen ve gelisen gelinen epistemolojik sinirdir.

biilgini sınırı mı? o sınırı kim

BEn özür dilerim ve çok teşekkür ederim; Eğer böyle yazmazsam kırılıyorum ve inciniyorum ve içimde acı kalıyor-mazur görün lütfen bu bir yanlış anlaşılma değil
-Kelimelerin doğal akışına yakın bir içdeneyim ve tanıklık aktardım size; ve çok ama çok yakın yakınbir düşünce eşbilidirim ve geri dönüm oldu ve böyle
içtenliğinize sığınırım;
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
insana göre-çoğuna göre ya da genel inanışa göre değil mi? bunu bilmiyoruz belki de ve bunu desteklemekte bilimin önünü tıkamak olur
gerçekliği bilmiyoruz

Evet insanogluna ve onun bilimine gore, baska dabir kaynagimiz yok maalesef.

Hayal gücüne dayanan, dayanak olan (imgelemli) hafızayı ve yetiyi insan içine (ve beyin içine de) sıkıştırmak ve bunu böylece deklare etmek ve bildirmek bir insan algısı ve bunu genel inanışımız ve duygularımız-içtenliğimzi aslında destekler mi ki?

Tum kavramsal bilgi insanogluna ait. Yani dialog kurabildigi baska tur ya da sey yok.

Iste o yuzden bilim onemli.

bilgi evrende yüzer ve özgürdür dersem, bilgi nerde bir kapta mı sıkıştırıldı o ve depolandı? bilinmeyen bir alanda mı?

Bilgi insanoglunun algisi temelinde kavram verdigi uzerinde yani algiladigi uzerinde turettigi bilgi.

Soyle acikliyayim.

Diyelim bir fenomeni algiliyor, ona bir kavram veriyor; diyelim "agac" ondan soinra da bu kavram uzerinden agac kavrami verdigi fenomenin davranis ve hareketini bilgiye tasiyor.

genel çatışammız gerçekliğin unsurlarına ve gerçeklik algısına ve gerçekliğin yapısı ile ilgili çıkarım ve bildirimlere ve dilsel belirtmelere gidecek, Oysa bunları dilsel ifadelerimiz desteklerken gerçek düşünümüz destekelemeyecek bile, Tüm bunlarda önsel inançların-eski belirlemelerin izleri olacak, Dinlerin-dillerin-insan inanışının-düşününün ve kabullerininde izleri var değil mi?

Insanoglu bilgisi yasayandan yasayana nesilden nesile cagdan caga "tarih" olarak aktarilir.

Bu aktarilanlar uzerine de yeni bilgiler eklenir ya da aktarilanlar eskir.

Sonucta bilginin niteligi her turludur. Inancsal, ideolojik, duzunsel, davranissal, felsefi, varliksal, etik mantiksal bilimsel v.s.

Bilimi bir noktaya taşıyan ne ? Hayalgücü mü?

Hayalgucu onu varsayima tasir, bu gozleme tasinir ordan teoriye ve olguya. Sonra o olgu yanlislanirsa yeni gozlem bilgi teori olgu gelir. Bu daimi bir surectir.

Ben sadece bilimsel bilgiyi acikliyorum.

Bİr hafıza için, hard disk ve RAM, yaşamsal hafızadır oysa internet, veribilgi ve inceleme tabanıdır değil mi? Böyle bir bağdan sözediyorum ben;
Ben sizi bunu bilimsel olarak (bugünkü bilimsel anlayışla) destekleyen, niteleyen ya da insanların genel kabul yumağına sokan bir tartışmaya ya da içgörüye götüremem, Bende olduğunu bilin o halde bu anlayışın, Bizde

Ama bu sizin için ve diğerleri için bir açık sorgualam-araştırma alanı olmalı değil mi? Bİlimin önünü tıkamaz mı bu inanış

Soyle aciklayayim.

Bir bebek beyin ve zihin yetileri ile birlikte dogar ama sifir kavram ve bilgi ile dogar.

Iste kavram ve bilgi ogrenildikce de hafizaya kayit olur.

Aksi tıkamaktır, yargısızlık,öngörü-değerlendirme

Bilim yargilamaz. Ongorur ve degerlendirir.

Yargi subjektiftir. Ongoru ise bilimsel temele ve yonteme dayanir. Degerlendirme de genelde matematiksel/mantiksal bilgi iledir.

Gelinen nokta çok subjektif bir kavram;
Bilimi desteklersiniz bu yargıyla bakın, Bugün yeryüzü ve insan bilimini, Paranın-gücü ve diğerlerinin desteklediği ve sponsore etttiği bilimi, finanse ettiği bilimi, Alışkanlığın

Soyle aciklayayim.

Mesela atom gecen cagda "bolunemez en kucuk parca" olarak gelinen nokta idi.

Bugun artik atom parcaciklarindan bahsediyoruz.

Bilimsel olarak seyin en kucugu de en buyugu de, ortaya kondukca degisir.

Yani bilim, noktalamaz, kalicilastirmaz, mutlak kilmaz; sadece gecerli kilar ve virgule koyar.

Gerçeklik herşeyin yapılandırmışlığıdır ve evet insan için öyle ama
Gerçek bi yandan da bi bakış açısında da gözlemdir değil mi? Ama gerçeklik dersek kurulu bir çatıdan ya da yapıdan sözederiz, İçinde şeylerin olduğu ve olayların döndüğü bir yapı

Gozlemi olan gercek degil, olgudur. yani tartismasiz gecerlidir.

Gerceklik ise, neyin gercek oldugu, gercegin ne oldugu, gercekte var olanin ne oldugu temelinde farkli tabanlar ile gerceklige tasinir.

Mesela;

Metafizik/ontolojik/varliksal tartismada;

Materyalizme gore gercek nesnel iken

Idealizme gore oznel

Pozitivizme gore isimsel dir.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Bi şeyin tartışmasızlığını ne ortaya koyacak ve koyabilir
Gözlemi herhangi bir inanışa sabit kılmak mı?

Iste tam da bilimsel yontem de olgunun gecerliliginin tartismasizligi gozlem ile yanlislanabilene kadardir. Yani mutlak degildir.

Gozlemin inanisa dayanmasi, alinan gozlemin tartismali olmasidir.

Mesela "su N.S.A. 100 derece de kaynar" gecerli ve tartismasiz bir olgudur. Taki gozlem ile yanlislanabilene kadar.

Diyelim bir kisi "burda demokrasi var" dedi. Bu tartismalidir cunku bazisina gore orda demokrasi olmayabilir. Boylece tartismali olan bir sey yanlislanamaz. Dogrulayanda yanlislayanda kendi aklinin inanci ya da ideolojisi ile dogrulamistir.

Matematik bile bir kurgudur, dilde öyle;

Evet, matematik ile mantik birliktedir. Her ikisi de bilimin soyutlarini olusturur. Yani tez antitez teori formulkural v.s.

Bİze bunlar öğretildi diyorum ben ve alıştırıldı iyi bir histe bakınca böyle hissediliyor oysa
Hİç bir çıkmaza sürükleyemem sizi ve tartışmaya oysa çünkü boş kapıları yumruklayacağız birlikte ve hiçbir yere varmayacağız bu tartışma neden; Bir bildirimi bildirmek ve öyle olanın beyanı olacak bu tartışma bu halde;

Iste zaten bilimin geldigi nokta BURDA ONEMLIDIR, CUNKU "USTU" BILIMSELDEGIL, SPEKULATIFTIR.

Bunları duymamın ya da benim tarfımdan ise bildirimlerin bi alemi yok bunları biliyoruz zaten, Ben zaten bu bakış ile iletişim kuramama girdabında bu soruları belki size yönelttim ve belki başka sebepler ve ufkunuzda daha açık ve farklı bir yönelimin ve değerlendirmenin izlerini aradım sanırım ben teşekkür ederim
En azından dürsütsünüz-içtensiniz ve çatışmasızca tartışıyorsunuz ve aksini ben sunmama rağmen belki bilmiyorum tahammül ediyor da olmalısınız belki

Ben size mutluluklar dilerim
çünkü benim çatışmam sizi başka bir düzeye çekmeye yöneltmeye belki de yönlendirmeye yönelik olacak sanırım; ve bu içten olmaz sanırım

Siz böyle algılıyorsunuz ben bunu anlamıyorum işte; ve iletişemiyoruz ve iletişemeyeceğiz burdan tam olarak öyle görülüyor; ve hiçbir laf dolandırma kimsenin işine de yaramayacak gibi;
Birbirinin algısı ile bağdaşan-bağdaşmayacak ve asla içiçe geçmeyecek bir iletişim girdabı çağrıştırıyor
;

Rica ederim.

Su an yapilan karsilikli bilgi ve dusunce alis verisi ve paylasimidir.

Zaten olmasi gereken de budur.

Bilgi ve dusunce paylasimin bilinci bu konuda bir "tahammul siniri" tanimaz.

Yani bilimsel ve bilissel olmak demek "bilgi ve dusunceye daimi aclik" demektir.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
insandan bakınca böyle mi görlüyor buna üzüldüm-bunu hemen düzeltmeliyiz o halde hep birlikte;

Nasil duzeltecegiz. Duzeltecek olan da biz insanoglu turu, baska bir tur degil ki!

Sen nerden bakiyorsun?

varoluş demek yanlış oldu ya da eksik oldu; kafa dağınıklığı-sözcük yetersizliği-bozuk anlamlar ve yaşam kaygısı herşey tamam

hayır tam aksine ben kendimi insan olarak bölmedim ve soyutlamadım;ben kendimi bir bedene sıkıştırmadım ve hapsetmediğimin farkındayım; bütün mesele bu

Bu ne bir bolmek ne de bir soyutlamak.

Butunun bunyesinde olan bir firkin farkina varmak.

Soonucta siz ne yaparsaniz yapin, ne derseniz deyin; bunu ancak insanoglu ozellikleri ve yetileri ile yapabilirsiniz.
 

evrensel-insan

Kahin
Yeni Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
3,434
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
68
Bu çok yanlış anlaşılma ya da anlatmam benim, tam ters köşe ise
kendinde geçme değil-kendini bulmaya-anlamaya ait bir tam ters anti duyundan sözediyorum ben; Kendinde olmaya ait bi şey ; Başkasında değil-başka yerde değil; Evren adı verilen bir içicikte değil
Kendindne geçme değil, kendinden geçmemeye ilişkin bir duyunluktan
Bunu size anlatmamın ve karşılaştırmamın ve gözletmemin bir yolu var mı?

Tabi ki "kendini bulma" Adina bir yol olarak ta gorulebilir.

Cunku benim kendimi bulma yolum, dogumdan itibaren aldigim her turlu deger very ve tabuyu evrensel-insan zihniyeti ile sorgulamak degerlendirmek ve insana bilime yakismayanlardan ve insanoglunu biribiri ile savastiranlardan arinmak kurtulmak.

Yani giydirilen sahte ego elbisesinden kurtulmak ve "kendi olmak" yani zihinsel degisim ve devrim.

Bİlimselik gülünç-gülünç çünkü gülünç, Birileri icazet mi verecek benim için ve deneyim için ve deneyimimi tanımlamam ve sınıflamam,anlamam için ve önce değerleyecek değerlendirecekler ve sonraları kullanımam mı açacaklar onlar; iliginç; çok beklersiniz

Hayir, bilimsellik bildirdikleri ile herkes icindir ve tartismasizdir. Yani herkesin kabullendigi fizikselsosyal ve matematiksel/mantiksal bilgidir.

Bu sözcüğü yeryüzünden söküp akıllarına tek tek yerine yenisini dikecek kadar bazen öfkeleniyorum
NEyin bilim olduğunu hiçbir öğretmez bana-merak etmeyin- merak bilimdir,bitti; Öncesizlik bilimsdir-sonrasızlık bilimdir bitti; bu kadar; devinim bilimdir-özgürlük bilimdir bu kadar; Gerisi neyse ney teferruat
Bilim bir çıban-dogma bile demeyeceğim ona

Oncesizlik sonrasizlik bilim degildir. Cunku bilimde zaman belirlemesi ve zamansal "ilk, tek, mutlak, oncesizlik sonrasizlik" yoktur.

Bilim sadece bilir ve bildirir ve bu da daimidir.

Burada onemli olan bilimin her turlu yenilenisi gelisimi ve degisimi emelinde bunu takip edebilmek ve aklimizin dogruladigi inan ve ideolojileri sabitlememek.

Cunku inanc ve ideolojiler kaliptir ve degisime ugramazlar. Bilim gelistikce de tutuculasirlar ve bilime karsi gelirler.

İnsanoğlu benim o halde ben ortaya koydum, tam da ortaya ben koydum; hadi kaldırın

Ve sizin inanmanızdır, değerlendirmemnizdir ve bir veri olarak bile tutumamanızdır görmezden gelmeniz ve yer saymanızdır; yok-hiç dışı hiç gibi

Peki var mi insdanoglundan baska ortaya kavramsal bilgi koyan?

Bilim de inanc ta ideoloji de felsefe de kisaca her turlu kavramsal bilgi insanogluna aittir.

Var diyen varsa, bu da insanogludur.

Bu mu objektivite ve siz buna objektivite mi diyorsunuz objektif olarak, Birilerinin deneyimini ve bildirimin yok saymak mı ve görmezden gelmek mi? Bİrilerinin bilim dediği süzgeçlerle ve öğretilmişliklerle ve şartlanmışlıklarla sınıflamak mı ve elemek diğerdenlemek; Oyda ben bunu yapmadım da sunmadım da

Kim neye ve nasil "objektivite/subjektivite" diyorsa, diyen de tartisan da insanogludur.

Birileri de insanogludur.

Kisaca tartisma da ortaya koyum da insanoglu turu birlerinin bunyesindedir.

Benim söyeleyebileceğim ise bunun geçersiz bir yargı olduğu ve doğrulanmadığıdır
, Kendi subjektif yargılarınızı açık olarak başkalarına dayatıyorsunuz,bu açık ve iyi bakarsanız siz bile göreceksiniz; subjektivite dayatıyorsun canım
Bakın birileri bunları sizin bilim kalıplarınızla sınıflamıyor ve anlatmıyor diye onları değerlemek etmekzsizin yargılayarak nereye varırsınız

Peki bilimsel oldugunu tartisdmasiz bir gozlem ve olgu ile siuz ortaya koyun, o zaman.

Benim size bilimsel olarak soylediklerim mi subjektif?

Subjektif olabilmesi icin, bilimin degil; benim kendi soyledigim olmasi gerekir.

O zaman zaten tartismali olur.

birileri dooğrulayıp icazet mi verecek ve bekliyorum onlardan o halde; attım topu onlara o halde; VE siz aracılarınızıdan alır duyarsınız bu halde ve ilk elden deneyimlemezsiniz değil mi?

Dedigim gibi, o birileri de insanoglu turudur.

biilgini sınırı mı? o sınırı kim

Bilim bugun daha once olmayan bir bilgiyi ortaya koydugunda, bu eski sinirin ustundedir.

Cunku bilgi daimi degisen yenilenen gelisen cagdaslasan bir ortaya koyumdur.

Boyle olmasa idi, caglar degismezdi, degerler degismezdi, sistemler duzenlert yasam ve iliskiler degismezdi. Modernlesme olmazdi. Teknik gelismezdi.

Iste butun bunlari saglayan bilimdir ve onun bilgisidir.

BEn özür dilerim ve çok teşekkür ederim; Eğer böyle yazmazsam kırılıyorum ve inciniyorum ve içimde acı kalıyor-mazur görün lütfen bu bir yanlış anlaşılma değil
-Kelimelerin doğal akışına yakın bir içdeneyim ve tanıklık aktardım size; ve çok ama çok yakın yakınbir düşünce eşbilidirim ve geri dönüm oldu ve böyle
içtenliğinize sığınırım;

Rica ederim.

Ben de beyin duzeyimin elverdigince yanitlar vermeye calisiyorum.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Soyle aciklayayim.
Bir bebek beyin ve zihin yetileri ile birlikte dogar ama sifir kavram ve bilgi ile dogar.
Iste kavram ve bilgi ogrenildikce de hafizaya kayit olur.


yeni bir bir bilgisayar alırsanızda bellek boştur bu interneti yok kılmaz; Ben bunu nasıl açıklaycağımı bilmiyorum ve bunun baktığım noktadan ayanlığını bunun ve bunun üzerinde duracağım içten ısrar sunacağım bunu değerlendirmeniz için; Bu bir evrensel görüş için temel direngi/görü noktalarından biri olabilir, olmalı savındayım ve bunu güçlendirmek için gereken savunmayı yetersizde olsa vereceğim ve sunacağım; her çağda
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Nasil duzeltecegiz. Duzeltecek olan da biz insanoglu turu, baska bir tur degil ki!
Sen nerden bakiyorsun?

Biz bana bakıyor olmalı bilemiyorum; öyle doğaçlama ve içbelirimi-gelimi sözler bütünü olmalı ; bi anlık



Bu ne bir bolmek ne de bir soyutlamak.
kendimi insan diye böldüm ve bölütledim oysa ben insan değilim; insan benim kendime verdiğim adda saklı
ve bu bölütlemedeki ölçütüm boşlukta bağımsız bir bedende ayrık durmak değil mi? beni ayrı yapan ne? ben herşeyin içindeki boşluğa bitişiğim oysa, Beni boşluktan söktün mü ve varlığa diktin mi?
boşlukla ben aynı yöne yürürüm
ben kendime insan derim; tek ölçütüm ne?

Soonucta siz ne yaparsaniz yapin, ne derseniz deyin; bunu ancak insanoglu ozellikleri ve yetileri ile yapabilirsiniz.
?
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tabi ki "kendini bulma" Adina bir yol olarak ta gorulebilir.

bu anlamı iletmez ve yetersizdir ve bu karşılık kesinlikle görülmedi-anlanmama; bulma fiili büyük bir fiil


Yani giydirilen sahte ego elbisesinden kurtulmak ve "kendi olmak" yani zihinsel degisim ve devrim.

Sahte ego elbisesi ne güzel bir söz ama tam soyunduk mu ve çıplak kaldık mı ve iççamaşırlarımızı mı saklıyoruz? ve neden apışaralarımızı da göstermiyoruz ki birbirimize korkacak neyimiz kaldı


Hayir, bilimsellik bildirdikleri ile herkes icindir ve tartismasizdir. Yani herkesin kabullendigi fizikselsosyal ve matematiksel/mantiksal bilgidir.

Ama bunu kim üretti? kim sundu ve kim doğru olduğunu söylüyor ve ölçütledi; ölçütler neye oturur ve tüm oturaklar ve tüm sonuçlar oturacaklar;

bir şeyi tartışamsız yapan ne? tartışmasız olan kesindir, kesin olan gözlemdir

Oncesizlik sonrasizlik bilim degildir. Cunku bilimde zaman belirlemesi ve zamansal "ilk, tek, mutlak, oncesizlik sonrasizlik" yoktur..

bu bir alegori idi ve bizce söylenmeli idi; boşlukları tını doldurur ve şarkı şakır ve

bilimde mutlak öncesizlik yoktur demek?

buraya bin sayfa yazmalıyım ya da egoma ve subjektiviteme sus demeliyim; Sen susta biz konuşalım, bakalım var mı yok mu? zamansa zaman gösterir ve mekansa mekan
mekanda ve zamanda ölçüldü mü?
yanıt lütfen? please

Bilim sadece bilir ve bildirir ve bu da daimidir.
eksik cümle yapısı

Cunku inanc ve ideolojiler kaliptir ve degisime ugramazlar. Bilim gelistikce de tutuculasirlar ve bilime karsi gelirler.

Çünkü inanç ve ideolojiler kalıptır ve degisime uğramazlar. ya da çok zor uğrarlar ; Zaman ve emek gerektirir
Bilim gelistikçe de tutuculaşirlar ve bilime karşı gelirler.

bi daha okuyun lütfen-okuyalım hep birlikte gerekirse ; ne güzel

bilim bir ideoloji olamaz mı ya da yakın ve benzeri soru ve ifade değerlendirme cümlesi; bakış açısı için sunuldu-bilimin kendi içinde tutuculuğu olamaz mı? Bilim kendini ideolojieye ve tüm yapıalr gibi
Bilimin tuttukları var mı sizce? Bi ideolojiyi doğrulamak ya da bi kanıtı doğrulamak ve aramak gibi?
Bilim gerçekten neye yeltenir ve ne arar, Dünyadaki bilim ve bilim anlayışı ne yapar? Tanrı mı

Peki var mi insdanoglundan baska ortaya kavramsal bilgi koyan?

insanoğlu olmak bile subjektif iken neyi değerleyeceğiz ve olmalı mı?

Akıl yetisi sabittir ve evrensel içrek değerdir - her varlıkta öziçrek- savındayız ve buradan konuşuyoruz bu ithamı
Subjektivite akıl yetisini ziyana uğratmaz,Sınırlı ve ekonomik kullanır ve az yakar; Sınırlı görüş içine de, tümler- başka biçimlerle- sığar yeri gelirse ama bu zor olmaz
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Bilim de inanc ta ideoloji de felsefe de kisaca her turlu kavramsal bilgi insanogluna aittir.
Var diyen varsa, bu da insanogludur.

bu bir serzeniş mi ve ben küstüm mü?

aksini değillemek zor olacak

Kim neye ve nasil "objektivite/subjektivite" diyorsa, diyen de tartisan da insanogludur.

Birileri de insanogludur.

anlamaya ramak kaldı; yeterince veri topladığım kanaatindeyim; zihin çözgeci
oyun;
oynamayı sever misniz? ve en son ne zaman oyun oynadınız içten-eğlenerek ve birlikte oynayalım mı? bu bir oyun -bulmaca olsun (ve eğlenmece) ve eğlenelim olur mu? eğlenmezsek başaramayaız; birileri bize (insanoğlu olan) ödev ve görev yüklenmedi;

eğlenmek duygusal bir duygu mu? ki!
bunu kendinize yasaklamayın ne olur
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tabi ki "kendini bulma" Adina bir yol olarak ta gorulebilir.

ve tabi ki bu bir fiildir;
üstüne basa basa

üşüyen kuş dama yuva yapmaz


Burada onemli olan bilimin her turlu yenilenisi gelisimi ve degisimi emelinde bunu takip edebilmek ve aklimizin dogruladigi inan ve ideolojileri sabitlememek.

Bilim diye hitap/takip ettiğimiz bir kurum;
kimler yapıyor bunu ve onu öncelikle
Bilim insanları, ehiller, takip ettiklerimiz, emanet ettiklerimiz, bize hiç bi şey anlatmayacaklar (anlatmayacak olanlar) ve herşeyimizi anlaşılmaz yapacaklar,
(her çağın bilimini tutup kerte kerte inceleyelim ve bilim kurumlarını anlayışlarını ve genel anlayışları lütfen)
Hangisini kapısını çalabiliriz ve bir şey sorabiliriz? Hangi dünya karmaşasını soraibliriz ve çözüm bilgi üretirler-iletirler ve hangi sorumuza yanıt verirler ve ararlar ve içten-gerçekten ilgilenirler?
Gözlemi ne üzerine kurmuşlar neden? arıyorlar ? neyi? (bakış nereye ve neye)
Gözlem bir arama-tarama ve bulma (hatta kurtarma) faaliyeti midir?
kayıp mı? neyi kaybetmişler ki?

matematik ve bilimde öyle; sadece yapanlar ve içinde olanlar anlıyor nedense ve biliyor değil mi?
hiç fizik anlamayı denediniz mi bir fizikçi gibi ve sizce neden başaramadınız? fizik mi bozuk siz mi ya da onlar mı zeki biz mi? ve ya da farklı içerikli zihin yapısı?

neye göre belirleniyor ve seçiliyor onlar; Sistemin analitik zekaları ve sayısal veri girdileme uzmanları
Bir sözelci matematik yapabilir mi neden ve bir sosyal bilimci? onun yeteneği mi yok, ya da matematik mi kavraşık ya da bize öğretildi mi bu karmaşa? neden?
herkes toplumsal olayları eşit gözlemleyebilir ve doğa olaylarını da değil mi? buradaki dengesizlik ve adalet nerede?
yorum karmaşa olursa olur-açık olan yorum vermez; yoruma mahal vermez; yağmurun yağdığını herkes eşit bilir ve görür ve güneşin açtığını bunca karmaşıklaştırma neden herşeyi diye soruyuz biz

Herkesin ve herşeyin karmaşıksız açılımı ve açıklaması olabilirliği temeli üzerine yürüyelim ne dersiniz; Çocuk yürümeyi ve büyümeyi beklemeli ama çocukta görür yağmuru
Evren basittir çünkü karmaşıklaştırmak bizim işimiz; Sözlerimiz bozuktur çünkü

yüksek matematiği zorlaştıran ne örneğin? koşullar, kurgu ve onu yüksek yapan ne? bir şeylerin bölüenbilirliği mi? bölünmelerden ve toplanmalardan ve sayılardan bahseder hepsi, Olaılı kve istatistik hesaplarından nedne karmaşık? onu anlaşılır ya da anlaşılmaz kılmak

göz kararı diye bir şey bilir misin; tuzu/baharatı en güzel göz kararı atar ve zaman kaybı; göz kararından kararca karar/kesit/ölçüt kesilmedi evrende;
ölçüler ahmakların işine yarar çünkü onlar unutular her şeyi

(bir hikaye anlatacağız;)

bir ustalık ehil ile o halde ehilsiz ve ustasız ilk yapıcı bulucu olmalı

yağmurun yağmasını herkes açıklayabilir
bu olarak yağarak ve neden aramak onu neden yapmaz ve neden bulmakta; her neden birbirine bağlanır ve sonuç zinciri nereye ve kime uyanacak
yağmur kendini olarak açıklar değil mi? ve yaparak
yağdırarak; gözlemciye;
bir püsür yoksa bir ipin içini daha çözmek ve aramak niye ipi kullanın der ahi ; sen ip aramaya ve almaya gelmemişmiydin; aklını bağlaycaktın ayaklarından ve kaçmasındı bi yere

buğdaydan olduk derken pirinçten olduk; bulgurdan olan şiir yazdı

yağmur en güzel ıslatarak açıklar kendini ve üşüterek soğuk, bu gözlemdir; gerçek bir gözlem ve deney
evren gözlemi (gözlem dayanak veriyi ve olguyu ) yapmış (ve zamana yaymış) zaten biz daha neyi gözlüyoruz ve neden yaşamıyoruz ki biz (bu erkencilik niye ve son neden başta aranır?) (Bakalım ölüm kaygısından gayrı yanıt bulacak mısınız? Bunu düşünmeye cesaret tutunca -Herkese ama herkince sözümüz; Biz dışarı genel okuyucuya da çok söz atarız ve kelime-tümce; Bu yüzden alınmayın ne olur; Size değil sözlerim ve size değil sözlerimin bazıları)

duyular ne işe yarar bayım?
akıl bir işletme yetisi mi? yeri geldiğinde onu cazipçe kullanma ve yaralanma işlevsel yetisi mi? herşey aranmalı ve bulunmalı mı?
bir saklambaç ve körebe mi bu? bilim koşar biz arkadan; yaşam kaçar ve yaşam vapuru beklemeden kaçar durur; son durak nere; neden yağmurda değilim ve neden rüzgarda ve neden burda
bi şeyler saklandığını kim düşünüyor neden?
gizli aramakla geçen ömür; evren iyi bir saklambaç

Peki bilimsel oldugunu tartisdmasiz bir gozlem ve olgu ile siuz ortaya koyun, o zaman.

benim bilimsellik iddiam yok ya da bilim tanımım muğlak ve belirsiz ve açık ve şekilsiz uçan bir imge ve balon ve kuş ve ağaç ve düşte gezer

bilimin ayağı nereye oturur; herşeyin oturduğu yere; belirsizliğe ve; ki belirsizliğe oturduğunu kendilerini söylüyor ve boşluğa ve bilinmezler yumağına o halde neyi bilebilir ve bulamazlar

(belirsizlik yükledikleri şeylere sabitler atıyorlar değil mi? ve düzensizliğe düzen yamıyorlar; iyi bakalım bizde de flu burası)

bu bir boşluk-hiçlik ve saltıksız bilinmezler yumağı diye bir bakışın gözlemi başka ne sonuç türetebilir ki? kazman kazar yeraltında;tutman tutar varmazda-birmezde

sınırlı bakış sınırlı sonuç üretir ve üretecek;nokta;

bakamadan göremezler;nereye
bakmayı bilmiyorlar önce görmeyi bilsinler ve bulamazlar

Benim size bilimsel olarak soylediklerim mi subjektif?

(başka)bir subjektiviteyi kendi subjektiviteniz ile aynı ve eşit yargılamamanız ve kendinizinkini seçmeniz ve ona üstünlük yüklemeniz beyefendi

tekrar teşekkür ederim;
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Peki bilimsel oldugunu tartismasiz bir gozlem ve olgu ile siz ortaya koyun, o zaman.

Benim size bilimsel olarak soylediklerim mi subjektif?

Subjektif olabilmesi icin, bilimin degil; benim kendi soyledigim olmasi gerekir.


bilimsellik subjektif ve bilimsellik algısının dayanakları (zihindeki/beyindeki) subjektif ve bilimselliği objektivite tabanına oturumak ta subjektif

--
subjektif gözlem yumakları

Ben önyargılarınız için gözlem veriyorum; Ben kendi önyargısızlığımı savunmuyorum; savunamam

Tabi ki benim subjektivimin sizden ve sizin subjektivinizin benden üstün olduğu ve ya da daha objektif gözlem yaptığı verisini/bilgisini sunamam; (savunamam) ölçemem; Sunamam ise yanılgımdır; Sundum ise hatamdır; Benim kendi adıma
O halde değerlendirmeliyim

--
Benim gözlem verdiğim/ilettiğim noktadan (gözlemciden) sizin önyargınız olarak belirlenen ve işaretlenen/görülen noktalar için size geri gözlem (verisi) veriyorum (sunmayı deniyoruz)

BEnim gözlem yaptığım noktadan (gözlemciden) sizin önyargınız olarak gözlem veren olguları (bu benim subjektif yorumum olsa da- olabildiğince) size (geri) gözlemletiyorum ve bunun için çaba gösteriyorum

BEnim gözlem verdiğim gözlemciden sizin önyargılarınız olarak gözlem veren ya da beliren ve görünen gözlem yumaklarını (bunlar subjektifte olsa ve olabilir de tabi mutlaka olacaktır) size gözlemletmek üzere değere/yoruma sunuyorum; deniyorum; çabayla

hiç bir şeyin eskisi gibi olmadığı bir yer gelecek (VE bu bir küresel empati yumağı olsun emi!)

Objektivite dayanaklarımız üzerine içselleme

--

ben (yaklaşık olarak) bir içses yazarıyım ne bilirim ne görürüm ne yazarım ne olurum ne bulurum ne de bilirim her şeyi hiç bi şey

benim buradaki dayanağım bilgi temelli değil, Sokrat gibiydi daha çok ; Daha ço kve yoğun olarak içses (belirmesi) mekaniği üzerine kurulu daha çok tabi ki hafıza onu destekler ve kullanır
olabildiğince esin kaynaklı ve temelli yazmayı denedim ve bunun sınamasını ve açılımını sunamam ayırdına varamam ve ayrıştıramam-içiçe girer -bu benim algım ve sanım (subjektif bildirim;)
ve bir deneme içindi;
varoluşu sorguluyoruz ve uygulamalar yapıyoruz ve bir içses beliriyor herşey kendiliğinden oluyor bizce; biz olabildiğince tercüman olduk kendi sesimize; ve tabi ki ego onu bozar kullanır ve subjektivite sınırlıdır ve objektivite de öyle

biz mistik mistik değiliz
mistik mistik değil ki?
yaşayan bir gözlemci herkeste öyle

mistisizme dayandırılmış bir gözlemin neresi kötü ve gözlemci objektiviteye açıksa o anda gözlemci ortadan kalkar ve objektivite kendini dayatır/sunar
ve bilirsiniz ki objektivitenin kendini dayattığı bir gözlemde zaten subjektiviteden ve kişiden egodan da sözedilemez; ego bunu kullanır kendine dayanak

objektiviteyi bir subjektivte mi sağlar ve sağlar mı? ve nasıl sağlayabilir ki?

gözlem noktası bir objektivite aracısı olur ve
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst