Ölüm Hakkında..

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde sümeyra tarafından oluşturulan Ölüm Hakkında.. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 7,380 kez görüntülenmiş, 58 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Ölüm Hakkında..
Konbuyu başlatan sümeyra
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Cry

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
yaşam ve ölümün zıt olduklarını düşünmüyorum. ne yaşam ne de ölüm aynı anda var olamayacaklardır. öyle ise ölüm denilen şey yalnızca bir dönüşümdür; canlıdan cansıza, cansızdan canlıya dönüşüm...bunun gibi doğmak ta yoktur. doğum ve ölüm hep/her zaman var sayılmışlardır. doğmak ve ölmek olmadığına göre, süren bir değişim/dönüşümdür yaşanılan
 

Darkener

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Ara 2009
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Ölüm bir geçiştir...Ruhun mutasyonu kabuğundan çıkışıdır...Ruhun bundan önceki varoluşunun devamlılığıdır...Her sonun yeni bir başlangıç getirmesi gibi karanlık günün aydınlığıdır...Şafak vaktindeyiz bana göre...Bundan öncede vardık...şimdide varız...Ve daha sonrada varolmaya devam edeceğiz...
 

mertnegal

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
30 Eki 2009
Mesajlar
19
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
59
ölüm

Ölüm diye birşey yoktur. Sadece materyal olarak şekil değiştirme vardır(Bir nevi dönüşüm).İnsan doğanın bir parçasıdır.İnsan vuvudu toprağa minarel olarak karışır.Başka canlılarda yaşar.
 

heyhat...???

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
7 Ara 2009
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
ölümün ne olduğunu hissetseydim onu bilirdim, bu çok işime yarardı, zira hiç ölmedim...
 

nehir

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Haz 2008
Mesajlar
18
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
2023
Ölüm algılarla doğan bir olgudur,aslında hem gerçeklik hem de sürrealist bir kavramdır.Ölüm insanlığın tartışma alanında olan bir durumdu hep ancak kabul sınırları gerçekliğine rağmen dardı ve belki de gerçekliğin acı yanı da budur,reddetme ve reddin karşısında yaşantıya devam etme.Süreci yaşanılır kılan ölümün karşısındaki doğumun yüceliğidir.Doğum her zaman ölümün tadı karşısında güçlü kalacaktır.Var olmayı sorgulatan da ölümdür bence ya da hiçliktir.Hangisine yakınsak yaşadığımız hayat ona göre varlığımızı ya da hiçliğimizi yaşatır...
 

şehrin yabancısı

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
22 Şub 2009
Mesajlar
426
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
soğuk bir kelime... ama hep var korku duvarı gibi.yaşamı sevdirmeki içinde kullanılıyor.çok söylnmiş her açıdan. bu konuda insan içn en mantıklısı dinle ilgili olanı. insanı rhatlatıyor dinen. genç ölüyor,peygamber sevdği kulunu erken alırkış deniyor. kazayla ölüyor cennete gidr deniyor. bir uğurda idolijide ölüyor.o ne rahat şehit oldu yeri kesin.yaşlı ölüyor miladını doldurdu deniyor.terörist deniyor ölüyor,su testisi su yolunda kırldı deniyor. intihar ediyor,aklı yetmedi yaşamı kavrayamadı deniyor.erşeye bir anlam var dinde.giden gelmiyor haberde yok var denilen o dünyadan.kim maddeyiz diyor. kimi toprağa gübre yeni canlı organizma.
bende sadece;DERİNDEN BİR NEFES DİYORUM, GERİSİ İSE SADECE FELSEFE. diyor ve gülüyorum..
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
temel'e sormuşlar, arabanın sinyalleri çalışıyor mu diye.
temel arabadan inmiş ve yanıtlamış,
çalişiy, çalişmayi, çalişiy, çalişmayi

eğer hayat dönüşümden ibaret olsa idi, ölü olmaya mahkum kalırdık. ölümün zıddı doğumdur, nasıl ki başlangıcın zıddı bitişse. yaşamanın zıddı ise yaşamamaktır, ölmek değildir.
yaşarsın ya da yaşamazsın, yarışırsın ya da yarışa hiç katılmazsın.
 

sümeyra

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 May 2009
Mesajlar
147
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
ne hayatın içinde ki durumlar ne de hayatın kendisi böyle keskin çizgilerle ayrılmazlar,geçişler gündüzün akşama geçişi gibi yumuşacıktır..ölüm duygusunun insanda oluşturduğu duyguyla paralel olarak değişir hayattan duyduğumuz lezzet.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
ölüm hep düş-selimizde yok oluşu çağrıştırmış, yaşadıklarımızla kıyaslama yapmamıza neden olmuştur. yaşamak isteği ölümü her zaman öteleyerek varlığını sürdürmüştür. hep yaşamak için de ruhumuzu bedenden ayırıp sürekli kılmak istemişizdir; insan türü bunu yapmıştır. arkeolojik kazılardaki mezarların bize sunduğu dökümler bu duygunun kültürel birikimle birlikte oluşmaya başladığını göstermektedir. devingen canlının birden eylemsizliğe bürünmesi korkutucu gelmiştir insana. ne ki tarihsel bellek bu güne devşirildiğinde ölümün olmadığını algılayabilir duruma gelmiştir; yaklaşık 14 milyar yıl önce bir patlama olmuş deniliyor, bu bir doğum mudur ki? doğuman söz edebilelim; doğum var mıdır ki, ölümden söz edebilelim. evren bu denli soğumasa, ağır elementler yıldızlardan savrulmasa, karbon denilen o element olmasa canlı da olmayacaktı. ne ölüm ne de doğum yoktur, bu nedenle ikisi de bir diğerini tetiklemez. yaşamayı öleceğimiz için değerli ve heyecanlı bulmuyoruz, yaşamak kendinden değerl ve heyecan vericidir.
 

sümeyra

Üye
Yeni Üye
Katılım
5 May 2009
Mesajlar
147
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
ölüm bir dönüşümdür,bir son değildir evet bu noktada senin gibi düşünüyorum sevgili nejdet,fakat dönüşüm kapsamında bakıldığında dönüşen olgunun yerini başka bir olgu almazmı,dolayısıyla bir bitim söz konusudur,yapı taşı değişmese de yaşamın rengi ve boyutu değişecektir;dönüşüm anı yaşamı boyut değiştirmemiş olan için yaşamdam lezzet alma hususunda bir sıçrayışa neden olur..
 

Turgut Saka

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
13 Eki 2009
Mesajlar
498
Tepkime puanı
0
Puanları
16
Yaş
41
iyi de benim anlamadığım:
dönüşüm her şeyde. yani olmadığı bir yer yok. eğer gerçekleşen her olay dönüşüm adı altında konuşulmalı ise, konuşacak bir şey kalmaz ki...
görmek diye bir şey yoktur, ışığın sinyallere dönüştürülerek beyine aktarılması vardır.
ölmek yoktur, bedenin dönüşmesi vardır,
çürümek yoktur, bakterilerin, savunmasız kalmış olan bedeni dönüştürmeye başlaması vardır...
....vs...vs....
gündüz ve gece yoktur dönüşüm vardır....


o zaman bu kelimelerin hepsi gökten zembille indiler bize, yok böyle şeyler hepsine toptan dönüşüm diyelim gitsin :)

doğum ve ölüm vardır. canlılık özelliğini göstermeye başlayan şey doğmuştur, canlılık özelliği göstermeyen şey ölmüştür-ölüdür.
tabi canlı ve cansı yoktur dönüşüm vardır derseniz gene haklı çıkarsınız.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
canlıyı tanımlama biçimi olarak söylediklerinde haklsın sayın Enkaz, canlılığın sona ermesi işlevseldir, ancak devinimini sürdürecek olması farklıdır; vurgu buna dairdir. canlının işlevsel olarak devinimsiz kalması ölüm olarak tanımlanmıştır bu bağlamda ölüm elbette vardır. mesele olguların bıçakla kesilir gibi ayrıştırılıp-ayrıştırılamayacaklarında gizlenmiştir. yaşam denilen devinim sürecinin ölüm ile açıklanamayacağına ilişkin değişm ve dönüşümü bu şekilde değerlendiriyorum.
 

keskinz

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
21 Ara 2009
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
ölüm yaşadığımızın en büyük kanıtı olsa gerek ama farklı bir boyutta yoksa ölüm yaşamamak olmasa gerek
zira ÖLÜM YOK olmak değildir.
 

Nietzsche

Yeni üye
Yeni Üye
Katılım
8 Eyl 2009
Mesajlar
54
Tepkime puanı
0
Puanları
6
Yaş
44
ölüm nefes almamaktan başka birşey değildir
 

kıvanç

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2009
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
yaşam bütün bir vucudun acıga cıkartığı enerji zincirlerinin süreklihale gelişi ÖLÜMSE bu bütünlüğün yok olusu birde seni birilerinin özleyecek olması
 
K

kuzeys

Ziyaretçi
ölüm... ölüm bizim için değil, bir kere adet olmuş gelip gelip gidiyoruz.
yoksa.. bırakılmaz bu güzel dünya
ölünce bir daha gelmesi var;
ot olarak ağaç olarak,
bir gül olup sevgilin göğsüne takılması var,
turnalar heyyyy.. başı telli turnalar..

diyor memed kemal ( ahmet haşim yada yaşar kemal olabilir yazarlar bir dönem gerçek isimlerini kullanmıyorlardı) aklımda kaldığımca. Bence biz ölüm üzerinde durduğumuz kadar yaşamın üzerinde durmalıyız. neticede ölümlü bir yaşam 5 dk sonra ölmeyeceğimizin garantisini kimse veremez. Bu yüzden ölmemişken ölümsüzlüğümüzle sevişmeliyiz.Ve yaşama kadeh kaldırmalıyız..
 

toz_zerresi

Üye
Yeni Üye
Katılım
22 Şub 2010
Mesajlar
184
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Tolstoy bir eserinde ölüm için şöyle demişti: 'Olgunlaşan meyve toprağa düşmek ister, bundan doğal ne olabilir ki?' Ama sanırım kendisinden en çok korktuğumuz şeyin ta kendisi... Bilinmeyene geçişin huzursuzluğu, sevdiklerimizden ayrılmanın acısı, hesaplaşmanın korkusu... Matrix filmini izlerken, ölümün acılı ve sıkıntılı oluşu ile ilgili kendime teselli verecek bir ilhama eriştim. Neo gerçek dünyaya adapte edilirken ne kadar çok sıkıntı çekmişti değil mi? Ama dayandı, dayanmak zorundaydı. Kısa süren, acılı bir süreçten sonra alem değiştirdi. Adalete açılan azametli bir kapı gibi duruyor biraz düşününce. Sadece dünya ile sınırlı düşündüğümde adaletin hep yarım kaldığını görüyorum. Bir şeyler eksik kalıyor sanki. Yeni gelenlere yer açmak, ihtiyarlığın bedene ve ruha taaruzlarından kurtulmak, eşyanın hakikatine bakabilmek, önden giden dostlara kavuşmak ve belkide çok daha üstün bir alemde zevk-i sefa etmek:). Zira nede olsa güzel şeyleri sever ve ister gönüller.


Ölüm Odası

Bir oda, yerde bir mum, perdeler indirilmiş;
Yerde çıplak bir gömlek; korkusundan dirilmiş.
Sütbeyaz duvarlarda çivilerin gölgesi
Artık ne bir çıtırtı ne de bir ayak sesi…
Yatıyor yatağında dimdik, upuzun, ölü;
Üstü, boynuna kadar bir çarşafla örtülü.
Bezin üstünde ayak parmaklarının izi;
Mum alevinden sarı, baygın ve donuk benzi.
Son nefesle göğsü boş, eli uzanmış yana;
Gözleri renkli bir cam; mıhlı ahşap tavana.
Sarkık dudaklarının ucunda bir çizgi var;
Küçük bir çizgi, küçük, titreyen bir an kadar.
Sarkık dudaklarında asılı titrek bir an;
Belli ki, birdenbire gitmiş çırpınamadan.
Bu benim kendi ölüm, bu benim kendi ölüm;
Bana geldiği zaman, böyle gelecek ölüm
Necip Fazıl Kısakürek
 
M

monaliza

Ziyaretçi
Öğrenmek ve Ölüm üzerine güzel bir söz duymuştum.

İnsan;yaşadığı her an yeni bir şeyler öğrenir,ölürken de ölümü öğrenir...miş...
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst