Olabildiğince Açıkça ve Dürüstçe Kendini İfade Etmeyi Denemek;

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde "ictenlik" tarafından oluşturulan Olabildiğince Açıkça ve Dürüstçe Kendini İfade Etmeyi Denemek; başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 12,894 kez görüntülenmiş, 122 yorum ve 2 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Olabildiğince Açıkça ve Dürüstçe Kendini İfade Etmeyi Denemek;
Konbuyu başlatan "ictenlik"
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

ihaveanidea

Filozof
Yeni Üye
Katılım
25 Ocak 2017
Mesajlar
848
Tepkime puanı
8
Puanları
18
ben yanlış anladım sanıyorum ve üzgünüm..
bir dönem burada örneğin sevgili evrensel-insana'a vurmak mübahtır ne yazsa karşılanır ve evrensel'e çatmak önemsizdir gibi bir refleks ve anlayış vardı sanıyorum... Bunun gibi bir refleks ve uyaranla karşı karşıya kalmış ve kendimi savunmada hissettim o halde ben üzgünüm...

---------- Mesajlar Birleştirildi at 11:21 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 11:06 ----------

ve sanırım belki bende tıpkı evrensel ve adı sayılmayan diğerleri gibi ; Şu tanrı olmadığını biri gösterse, bunu göstermenin bir yolu olsa ya da kendi düşüncen de bunun ne kadar açık ve sahih ve belirli olduğunu tarifin imkansal bir yolu ve metodu/yöndemi olsa gibi bir anlatabilme,gösterebilme yolu ve umuduna kapıldım ve bu gibi bir duruma ve belirsizliğe saplandım...ben bu konu da kendimi geliştiriyorum şimdi...

ama benim tanrı düşüncemi bırakmamın ötesinde önem var. tanrı düşüncesinin herkes içinde boş yaygara olacağını düşünüyorsak ve önemsiyorsak ve bize sorarsanız sizin ve sizlerin kişisel özgürlüğü ve gelişimini umursamaktan karşı tanrıcı yazmacılığa girişiyorsak ,bizdeki subjektif gelişim, tanıt ve dökümleri de sunmanın bir yolu olmalı ve buna açık olmalısınız bence..
ancak cümleler yapılandırabiliriz zaten.. başka ne gelir elden...
de buna istek olmalı. açık ortam uyumu sağlanmalı değil mi?

kafamın içini sana veremem/dökemem bunu isteyen varsa gelip alsın benden.
ya da gelsin ben olsun. beni yaşasın. içime -kafamın içine- girsin çıksın baksın

tanrı hakkında ters biliş, ters didaktik ve ters yargı vurgu ve belirtme yargılama ,herşeyden, açıkça ve bolca ve çokça karalayabilirdik...

ben birilerinin, diğerlerimizin de tanrı bırakmasını -hürlüğünü- ve bilgi özgürlüğünü araştırmacılığını görmeyi istiyorum arkadaş .bunu bir bilgi çabası olarak görüyorum
bilgiye saygı ve değer verme olarak görüyorum. yani tanrı karşıtı yazmayı ben bilgi sevgisi olarak yapılandırıyorum kendi eksenimde .şimdi bunu niye susayım
şimdi subjektif saygı ve iyiniyetlerle saygı diyemem.

tanrısal ters bilgi yaymak ve üretmek özgürlüğümüz yok mu? ya da tersi girdi üretmek. ben bolca üretebilirim..
ne işe yarar onu da bilmem

---------- Mesajlar Birleştirildi at 11:37 ---------- ilk Atılan Mesaj Zamani at 11:21 ----------

Arkadaş ve arkadaşım
buraya post açarsam ve tanrı karşıtı oldukça sert söylev, didaktik veri içerik hatta iç gıcıklayan ve birilerini zorlayan şeyler bile üretirsem ve yazarsam ay da başka alanlarda yazdığım örnekleri örneğin düzenleyip taşırsam daha ikinci posttan evrensel gibi bir duruma maruz kalmak istemedim. hem gerek yok hem emek zaman kaybı ve ziyaıdır. o zaman ya yazılanlara bakamam ya da tek başıma bildirim veren bi adama dönerim o da olamam...onun da çıkmazındayım.. ben de çıkmazdayım...


Seninle anlaşabildiğimiz için çok memnun oldum.

Dediğim gibi Tanrı ile ilgili ya da diğer metafizik alanlarındaki görüşlerini ne yönde olursa olsun buraya yazıp,paylaş.

Her zaman olduğu gibi yazıların takip edilecektir.

Ruhsal ve fiziksel acılarından bir an evvel kurtulman dileğiyle.



Özgürlük!
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
böyle (bu haliyle) bi kıymeti yok ve olmayacak gibi -kimi şeylerin.
bi şeylerin ilk söyleyenleri ya da az söyleyenleri olmak zor gibi. zor yorgunluğu ve zor yorgunukları da alınganlığı artırıyor sanırım. ve kendini kaybedip gitmeyi dağıtmayı da belki...elinde resim yapılacak çubuklardan vardır ve ya resim yapacak kimse yoktur ya da herkes bunu kafa kaşımak/karıştırmak için kullanıyordur..
yorgunuz ve üzgünüz benzeri ey benzerim unutma bizi!!!
bunun gibi bir şey
güle güleyin!!iz__

kısa bir ara
ve sanalmanikte bakım çalışması
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Sosyalist forumdayim
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
tüm dostlar bekleniyorsunuz

Sosyalist forumdayim

BU SENTES ORADA YAZILDI
TARİH BİTMİŞTİR FELSEFE BİTMİŞTİR
YA DA TAM ŞİMDİ BAŞLAMIŞTIR

FORMUN İKİNCİ YAPICI HALİ

ARKADAŞLAR

YAPILANDIRDIĞIM BAŞLIK ÇERÇEVESİNDE TÜM SORULARINIZI VE CEVAPLARINIZI BEKLİYORUM..

SAYGILAR...
__________
...

BİR ÖRNEK

SORU:
merhaba. yazılarını görüyorum. kasyopya nedir ? çok uzun yazıyorsun okuyamıyorum.

CEVAP:
ilk üç beş postu postu okumak belki yeter ama

"MATERYALiZE EDiLMİŞ/OLMUŞ MATERYALİZE BİLGİDİR (ve/ve ya da MADDELEŞMİŞ/MADDİLEŞMİŞ NESNELLEŞMİŞ OBJEL VERİDİR) ARKADAŞIM"

Yazılmış, üretilmiş kağıt, veri ya da söz ya da düşünce parçalarıdır.. Eylem parçalarıdır. Kağıt üstündedir. Kağıda dökülmüş düşüncedir.

Bilgi ya da düşünce düşüncemden çıkıp Materyalize oluyor. Sana da geçiyor madde olarak görebiliyorsun

Bilgi ya da düşünce (bilgim ya da düşüncem) düşüncemden (benim alanımdan ya da bedenimden ya da benim kafamdan yani maddemden geçerek çıkıp kağıda ya da ekrana nasıl materyalize edilip olup sana izletilebiliyorsa öyle aynısı olmuş...
aynı konsept

Bilgi kafamdan geçip çıkıp Materyalize oluyor. Sana da geçiyor madde olarak görebiliyorsun..

Maddeleşmiş düşüncedir/formdur ,form almış bilgidir ve maddeleşmiş düşüncelerdir son tahlil de başka da tahlili yapılamaz söylenemez
bilgi maddeye eşit işte bu kadar
son söz güle güle

Düşünce maddeye ve tüm forma eşit işte bu kadar bunun neyini anlamıyorsun
düşündüğümü ,düşüncemi madde edip fizik madde edip sana şimdi gösterebiliyorum ya maddeleştirerek

iki ayrı form yok. form yok form. yapı herşey kendi
düşünce madde
düşüncemi maddeye indirgedim. biliş ve bilinç madde.
indi bu kadar işte. kendi.örtük eşit.

Tarih o veri tutulursa birleşcek değişecektir önümüze duramazlar dağlara kadar çıkmalı Tarih yazacağız

Düşüncenin maddeleşmiş formunu burdan görüyor musun?

Bir de şöyle bir söylenti var. Şöyle söylentiler var

Işıktan hızlı düşünce aktarımı, süplümünal iletişim adı alıyor ya da bir grup ve kişi tarafında bu ad verildi ve belirlendi ancak bu isim yetersiz de görülebilir ve bulunabiliyor.

Kimilerinde göre; gelecekle iletişim adı ya da bunun olasılığı ve ihtimali adı alıyor

Ama genellikle, (tam olarak) belirlenmemiş tanımsız ve belirsiz hatta isim konulmamış (ve tam tanımı yapılmamış olarak) olarak "İLETİŞİMLER" adlandırması alıyor.

Son olarak ta bildiğim kadar;
Kanalize/Kanallanmış kaynak verisi "Channeled Source Materyal" adı alıyor . Yani (Düşünsel kaynaktan geçirilerek) Materyalize edilmiş maddeleştirilmiş/yazımsallaşmış bilgi ya da ham veri içeriği adı alıyor..

Materyalize işlenecek/dekode bilgi adı ya da Ham Materyalize işlenmemiş/ham transkript ve veri adı alıyor.

-----------

SORU 2
Bu veri nasıl neyle alınıyor ya da bu iletişim nasıl sağlanıyor?

CEVAP 2
Bunu da alabiliyoruz ancak

BİLGİ MADDESEL MATERYALİZASYONDAN GEÇİYOR VE GEÇEREK MATERYALİZE OLUYOR, ya da Materyalize bilgi oluyor
diyebiliriz eşit...

Tıpkı şu an benim yazarken yaptığım gibi. Düşüncem Düşüncemden çıkıp buraya geliyor.. Bunu anlayın..
Size görünür oluyor Yani düşüncemi görüyorsunuz burda . Madde olarak görüyorsunuz.
Bu da aynı şey

Yani, yazılmış, içerilmiş üretilmiş (nasıl olmuşsa olmuş) kağıt, veri ya da söz ya da düşünce parçalarıdır..

"Düşüncenin maddeleştirilmesidir, metalaştırılmasıdır araç gereçleştirilmesi vb. dir son tahlil de."

Düşüncenin maddeleştirilmesi gözlemleştirilmesidir
,Kendinin kendi,

Düşünce materyalizasyonudur bu kadar
Derin düşünce materyalizasyonu ya da yoğunluğu

Düşünce materyalizasyonudur (ya da maddenin maddeleşmesidir) bu kadar
Düşünce materyalizasyonudur (ya da maddenin maddeyle maddeleşmesidir) bu kadar
Düşünce materyalizasyonudur (ya da maddenin farklı formda ve içerikte maddeleşmesidir) bu kadar
Düşünce materyalizasyonudur (ya da maddenin farklı formda ve içerikte maddeleşmesidir. her şey de öyledir) bu kadar

Tonal geçişler/Araformlar Kuramı

Ben formunda da maddeleşen maddedir bilgi formunda da maddeleşen maddedir özne yok
O halde madde maddeyi maddeleştirdi
Madde maddeyi yeniden maddeleştirdi
Madde maddeyi (farklı/geçişsel form ve tonlarda) yeniden yapılandırdı

Madde katı değil. boşlukta madde, biliş bilinç ve ben de madde/maddeyim

ters öznecilik/ters öznelcilik
nesnelcilik
,
Maddeyle materyalizasyon
madde maddeyi maddeyle ... maddenin farklı renk ve tonları
çarpışmayın kendinizle

ben burayım ya da bu şeyim diye düşün ama ona göre ben burayım diye düşün
kendini yürüyen bir tahta parçası gibi düşünsene
tahtayla atomların özdeş değil mi? peki biliş nerde? sentez
kendi içinde

kendni ve bedenini hareket eden gören alan parası düşünmeni istiyorum kendini öyle addetmeni bi an bunu anlayacaksın

bunun sonucu doğan sorunun tam cevabı şu
başka bilişlerin tahakkümü ve irade üzerine kontrolü nasıl sen tahtayı yönetiyorsun aynı
tüm kısıtlamanın nedeni bu .

Beynin olması atomların olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Yapıtaşın aynı. Taşla birebir aynı form/formal... Tüm form aynı.
Fark bulun burdan sentezleyin.

Ölçülebilir fiziksellik olarak biliş. buna ruh dedik kasyopyada.. tuttuk ...kaçmayın bir yere..fiziksleliğin ölçülebilir birimleri olarak biliş.
bunu denkleme ekleyin...

BİLİŞİMİ GÖZLEMLİYORSUNUZ> BUNU YADSIMAYIN>BEN MADDEYİM BİLİŞ'İM ŞİMDİ MADDE/MADDİ, MADDELEŞTİ/FORM

Biliş'im burda gözleminde ..

Biliş'im biliş'lerim burda form aldı.
Yani maddeye madde kattık
Maddeye farklı formda ara geçişsel tonda madde örtüştürdük.madde maddeyle örtüştü. form bu
Maddeye farklı formda (biliş formunda) ara geçişsel tonda madde örtüştürdük madde maddeyle örtüştü form bu
Madde kendini bildi form
Ben maddeyim
Kendimi madde olarak biliyorum
Şekilsel formum var maddem var ya da ben maddeyim zaten aynı
Herşeyle de aynıyım
eşit
Düşünüşüm de bir madde tıpkı boşluğun madde oluşu gibi kendi formu var
dalgası var titreşimi var

Çözümsel
Bakın
Sonuçsal Sentes

Ben maddeyim
Ben kendimi biliyorum
Ben kendimi madde olarak biliyorum
Ben kendimi madde olarak biliyor ve işaretliyorum
Kendimi madde olarak biliyor ve işaret ediyorum
Kendimi madde olarak işaretliyorum
tanımlıyorum ve tanımlayabiliyorum
Madde kendini tanımladı
O halde Madde kendini biliyor. Kendini kendi olarak biliyor. Materyalizm

SONUÇ SENTEZ
Madenin kendi bilişi var. Maddenin bilişi var .Maddede biliş de var içrek sentez eşit

Madde kendini gösteriyor ben maddeyim
Kendimi işaretlerken

Her şey akar ben de
Görüngü

Herşey herşeye dönüşür forma alır sentes

Bakın Çözümseller İpuçları

DEMEK Kİ BEN DÜŞÜNCEYİM VE KENDİMİ BURADA BEN OLARAK MADDE OLARAK MATERYALİZE ETTİM

DEMEK Kİ BEN MADDEYİM VE BURADA KENDİMİ DÜŞÜNCE OLARAK MATERYALİZE ETTİM

DEME K Kİ MADDE MADDE VE MADDE OLARAK (BEN OLARAK) MATERAYALİZE OLDU/ MADDE OLDU

MADDE MADDE OLARAK MADDE OLDU
BEN OLARAK BEN OLDU
BEN BEN OLARAK MADDE OLDUM

BENİ DE MADDEYİ DE GÖRÜYORUM

BEN BEN OLARAK MADDE OLDUM

BENİ DE MADDEYİ DE GÖRÜYORUM

ÖZNE MADDE MADDE ÖZNE BAŞKA SONUÇ SENTEZ VAR MI?

ÖZNE MADDE MADDE ÖZNE
Eşit başka

Ben konuyum
Ben işim
Ben uğraşım
Ben herşeyim
Hareket benim ben hareket ediyorum eşit
sonuç

Hareket benim devinim benim

Konu da benim herşey benim evvel benim ahir benem

Bende gayrısıda benem benden gayrı yoktur bir sentes
Özne maddeye tam eşit kaçmayın kaçmayın öğrenecek var

Tam şimdi öğrenmenin sırası

Kovulcular kovulcular geliyor

(BURADA BİR DALGA VAR)

Çözümsel Diyalektçi aranıyor çatışan çarpışan varsa burda

Var mı bu senteste hata payı

İkisi de bir gözlem
Eşit sentes karşılık diyalekt

(Eski dinozorlar filozoflar yok mu? İsim veremediklerim? Bizi bir okusunlar paylarımız versinler düzeltsinler bizi üstümüze gitmesinler saygıyla öğreniyoruz yeniyiz yoldayız..)

Bir de şöyle ek söylentiler var...

Gelecekle iletişim kurma yöntemiyle ve teknikleriyle ve gelecekle iletişim kurma metodolojisiyle birlikte gelecekle iletişim kurma aracıyla ve ya da gelecekle iletişim kurma aparatıyla (materyaliyle) (ve gelecekle iletişim kuran-kurulan aracılarla birlikte) bunlar tarihsel olarak yapılıyor /oluyor-oluşuyor ve oluşturuluyor.

Buna da tarihsel indirgeme (Materyalize etme) diyoruz.
Yani veri, bilgi ya da açık düşünce düşünsel kaynaklarla Materyalize ediliyor.
Materyalize edilerken Materyaller de kullanılıyor
Yani bilginin kayıtlanmasında alınıp edinilmesinden Materyal yani kendi ek aracı işlevi görüyor.
Bilginin Materyalizasyonuna aracı Materyal ve Materyaller, Materyalik aracı kılınıyor.
Bilgi Materyalize ediliyor.
Sonuçta bilgi materyalize oluyor maddeleşiyor
Mateyalizasyondan geçerek maddeleşiyor/maddeleştiriliyor

Bilgi Mateyalizasyondan (ya da damıtımdan düşünsel vb. damıtımdan çıkarak ve geçerek işlevselleşiyor ve ) sürecin materyalizasyonundan geçerek maddeleşiyor/maddeleştiriliyor

Madde aracılığıyla maddeleşiyor

,Bilgi maddesel Materyalizasyondan geçiyor. Bu kadar.

Süreçte bilgi maddesel Materayliasyondan geçiyor
bu kadar

Materyalik olarak, materyalle birlikte ve yine materyal aracılığa , materyal kullanılarak (materyalin kendi kullanılarak) gelecekle ya da materyalik gelecekle- materyalik iletişim kuruluyor, materyalik bilgi sentezleniyor.

Gelecekle iletişim kurma deneyleri adında, adı altında örgütleniyor

Gelecekle iletişim kurma materyali/sıradan a materyali.

Materyalin materyalle materyalik uzay zaman eşitliği kullanılarak yapılıyor bu..

Sonuçları sınayın arkadaşım. değerleyin.. Saygılar...

..
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Arkadaşlar bir kaç saat üzerinde çalışma düzenleme yapacağız. Sizin de destek ve fikirleriniz isteniyor ve bekleniyor olacak.

Açıklama bölümünün okunarak yardımcı olunmasını yardım sunulmasını rica ediyorum...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Dinden, felsefeden yüce bir gerçek ve çelişki buldum. Et gerçeği ve ot itaati

Ne deneceğini bilmiyorum. Burada bir yazı çevirdim (google la)

“Sorun, (modern batı kurumlarının) daha bitki temelli bir diyet çağrısı değil. Sorun şu ki, Batılı kurumlar tüm küresel nüfus adına konuşuyor. "

Eat Lancet Dosyası. Burada bir yazı daha çevirdim. (google la)


Burada Angel Keys dosyasını çevirdim. (google). Onu daha okunur hale umarım getiririm.

Şu hesapları izliyorum .... İnternet tarayıcımda (Opera-Chrome) imtranslator asında bir eklenti var. Bilgisayar. SAyfasyı Türkçe ayzılmış gibi çok güzel çeviriyor.


Dünya cılkı çıkmış bir yer....

Kutsal zirve....

Diyorsanız ki bizden ne saklanıyor? Ne dolaplar dönüyor? Hepsini bir bir izleyin ve gözlerinizle tanık olun..

Doktor Et....
 

eyba

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Kas 2020
Mesajlar
17
Tepkime puanı
3
Puanları
3
Konum
izmir
Üniversite Bölümü
maliye
Einstein uzun süre her şeyi birleştiren bir teori aradı. Bilmiyorum, belki de bu teori herkese göre değişir. Bana göre her şeyin teorisi sevgi, sana göre her şeyin teorisi düzendir. Çünkü güneş sistemini bir arada tutan mantık ile kabileyi bir arada tutan mantığın aynı olduğunu farketmek.

3 alem var: fizik-matematik-bilinç ve bunlardan uzak Tanrı. Sadece birinin gözlüğünden bakarak anlamak zor olmaz mı?

Interstellar filminde Tars'ın dediğini hatırladım bu arada: İnsanlar duygusal varlıklar olduğundan %100 dürüst olmak hem güvenli değil hem diplomatik değil. (Şekspir de söylemez mi yaşam bir tiyatro sahnesidir, diye. Oyununu oyna sen, hakemle-seyirciyle uğraşma)

Zaten anladığım kadarıyla bu yaşam hakiki olsaydı oyun oynayarak hazırlanmazdık.
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Einstein uzun süre her şeyi birleştiren bir teori aradı.
ne buldu?

A1
Geçmiş geride kalmadı, gelecek ise çoktan yaşandı! - Einstein

A2
'na göre zaman evrenin her köşesinde aynı değildir ve gözlemciye göre değişir,

Sadece birinin gözlüğünden bakarak anlamak zor olmaz mı?

Tamam sadece kendi gözlüğünden bakma. Benimki (ve öbürlerininkini de) bir dene
Zaten anladığım kadarıyla bu yaşam hakiki olsaydı oyun oynayarak hazırlanmazdık.

yaşamın hakiki ya da anti-hakiki oluşu. Oyun oynayarak hazırlanma? Neye hazırlanıyoruz biz? Çocukluk mu kastediliyor?
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

eyba

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 Kas 2020
Mesajlar
17
Tepkime puanı
3
Puanları
3
Konum
izmir
Üniversite Bölümü
maliye
Sakla samanı gelir zamanı.

Saman ne? Kimin samanı? Nereye gelir? Ne zaman?

Felsefeyi bu şekilde Descartes gibi yapmak için ciddi zaman, yoğun emek ve sürekli dikkat gerekir, derdim. Kaldı ki sağduyu olmalı, derdim.

Oysa felsefe tam olarak böyle yapılmalı, elma sepetini ters çevirip boşaltarak. Misal F=m x a formülünü açıklamana, kanıtlamana gerek yok derler. Araba hızlıysa çarpışma şiddetli olurmuş, Herkes bunu bilirmiş. Bunu kimler pompalıyor tahmin edersiniz. Hayır arkadaş bunu da sorgulayacağız. Neden hız artınca kütle artıyor? diye soran beyinlere ihitiyacımız var ve bunun peşinde zaman, emek ve dikkat verecek yüreklere ihtiyacımız var.

En aşikar olanı, en bariz olanı bile sorgula...
 
  • Beğen
Tepkiler: ls2

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Determinize olduk. Yani artık yarattığımıza kaderimizin elimizde olduğuna , seçimlerin gücüne ve seçimlere (özgürlüğe ve özgür iradeye, düşüncenin ve seçimlerin yarattığına artık eskisi kadar) inanmıyoruz. İrademiz ç-alınmış, kontrol bizde değilmiş gibi örselenmeler/zamanlar ya da yada hayatın yıkımlar uğratması. Kaderi çevreleyen bulutlar...
Bizim dışımızda akıp giden hayat ve teslimiyetçilik mi denir kadercilik mi? Ne getirecek gün yarın? Tam oradayız...
Beni arayanlar beni bulursa.. Tam oradayım...

Ait olmadığım (bütünüyle beni içsellemeyen/benimsemeyen) hiçbirşeyin hiçbir yerinde olmak istemiyorum. Tam oradayım...

Ait olmadığım hiçbir şeyin aidi ya da sahibi olmak istemiyorum...

İnsan yargıçtı-r. Yargıları bırakın...

Tam buradayız...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
S-avunma!

(Ontolojik Köken/Neden Belirtmesi Karmaşası üzerine) dediğimiz şu;

Buraya : - Tanrı (yoktu) varoldu ve sonra herşeyi yarattı yazsam

Koro çıkıp: - Hayır Tanrı varolamaz der. o hep vardı. O zamansız.

Buraya çıkıp: - hiçbir şey yoktu. bir kuantum dalgalanma oldu. Tanrı oluştu ve herşeyi varetti yazsam.
Koro cevabını bilir.

Buraya çıkıp: - Hiçlik vardı içinde Tanrı belirdi ve somutlaştı. Sonra o herşeyi düzenledi yazsam.
Yine.

Buraya : - Bir Büyük Patlama oldu ve o Tanrıyı oluşturdu, sonra Tanrı yarattı yazsam yine..

Bunu dilim de tüy bitti ama yazıyorum...

O halde ;

Tanrı mı koplekstir (karmaşıktır), Varlık ve Varoluş mu?

A-B ; Evet Hayır ..Cevap

Cevabına bak.. Yukarıda yazdıklarımı düşün ve gözden geçir....

Şimdi diyor ki: - Bu kadar karmaşık/kompleks şey nasıl varolabilir?
Bu kendi kendine oluşamaz.!

El cevap: - Varolmadı zaten onu anlatıyoruz..

Hala diyor ki:
Kendi kendine nasıl var olur?
Tanrı kendi kendine nasıl varolur? Desem. Tanrı kendi kendien varoldu diyor musun? Aynı düşünce ilkesini süreçlerini ona (Tarnıya) uygulamıyorsun.

Koro: - O kendi kendine varolmadı.. Hep vardı.

El Cevap: - Bu da (Varlıkta) kendi kendine varolmadı. Hep vardı. Tıpkı Temel fıkrası gibi. O da (Varlıkta) Tanrıyla tamamen aynı sistem. Varoluşsuz varoluş. Varolmamış varoluş... Hiç bir şeyin varetmediği (kendi kendine bile varolmamış) varoluş/varolma .. Ezeli varolan herşey...

Hala Gizli Koro: - O nasıl olur? Yok öyle olmaz diyor .
Tanrıya gelince oluyor ama.... Oldurdun... İyi bak!



Bu kadar kompleks ve karmaşık varlığı yaratacak varlık ondan/aşkın kompleks olmalıysa o önden nasıl varolabilir?

Bunu sorsam o varolmadı.Dersin...
İyi cevabın o işte.

Bir kere varlıktan kompleks varlığın varlığını kabul ediyorsun (Tanrı)
Varlıktan kompleks varlığın kendi kendine (kendi içinde bile bile oluşmadan/gelişmeden oluşunu ()var ve hazır/nazır bulunuşunu) kabul ediyorsun.
Tüm varlık var (vardı) ve hazır ve nazır olarak var (vardı). Her zaman vardı. Ezeli vardı. o oluşmadı, O gelişmedi. O doğmadı. O başlamadı. Buradaki O'lar Varlık.

Benim dediklerime gelince seni anlamıyoruz.

Varlık varolmadı.. Daha ötesi yok.
Ne hiç var, ne kuantum dalga var, ne başlangıç var, ne büyük patlama var, ne ilk hareket var, ne evrim var, ne de yok ve yokluk var. Ezeli.Varlık...

Bilim de doğru değil!
Evrim de doğru değil!
Din de!
Hepsi yanlış.
Yalnız felsefenin iyisi ve doğrusu doğru. non-dualism...

Bunu desem bu nasıl olur?
Tanrıya gelince olduruyordun ya. Olduruyorsun ya.
Bunu da oldur bak oluyor mu? Tıpkı işine gelieni oldurduğun gibi. Korku ve vaade gelince olduruyorsun ya! Oldurdun ya!
Bunları kisme anlayamazmış. Felsefeymiş.
Hadi canım! Herkes anlar! Tanrıyı anlayan herkes... İşine gelince anlayacak bunu....

Benim açıklamam daha az kompleks. İnan emin ol.
Tanrısız varoluş daha az kompleks bir açıklama. Tanrı varoluşun kendinden kompleks
Tanrıyla açıklamaya çalışmak kompleks üssü kompleks. Karmaşa olmayanın karmaşayla açıklanması..

Kompleks Tanrı (ezeli) varolabiliyorsa (zamansız) kompleks varlık etkisizce kendinden hep (zamansız-ezeli) varolabilir.
Başka bir şey demiyoruz.

Ne evrim, ne bilim, ne oluş oluşma, ne hiç, ne madde, ne kuantum dalga, ne başlama/başlangıç, ne ilk hareket ben asla savunmuyorum. savunmadım
Bükme ve çarpıtma işine geldiği alma.!
İşine gelince anlıyorsun
İşine gelince işine geleni anladığını ben biliyorum .

Hayır. yaratma, hareket olmaksızın var.. Doğmaksızın ve gelişmeksizin var. Başlamakszın var.
Tıpkı ötekine yani Tanıya yani işine gelince öne sürdüğün ve anladığın gibi tüm bu şeyler var. ezeliyet..

Tıpkı tanrıya atfedilen gibi herşey her zaman kurulu kompleks olarak bu Varlık var olabilir.

Yazdıklarını anlamıyoruz diyorlar.
Tanrıya gelince anlıyorsun ama.
Bu Nasreddin Hoca hikayesi gibi.
Tanrıyı tartışsam herkes anlıyor. Yukarı da yazdığım cümleye yüzde 30 kesin aynı cevabı verir.
O varolmadı. Tanrıyı anlıyorsun....

Biz de aynı şeyi söylüyoruz.
Bu varlık varolmadı..
Demek ki anlaşılabiliyor...

Yukarıya iyi bak!
İşine gelmiyor!

Yazılan söylenen anlaşılmaz değil.
Sorun o değil demek ki!

Demek ki neymiş.
Yazdığım kompleks değil. Karmaşık ve anlaşılmaz değil..
senin işine gelmiyor!
Tanrıya inanan onun nasıl varolduğunu anlayan herkesin anlayabileceği dilde yazılmış..ve yazdım. Bak şimdi bunu da anla..

Tanrıya gelince o nedensiz diyebiliyorsun. Onu algılıyorsun...
bu varlık nedensiz
Tanrıya gelince o kökensiz diyebiliyorsun
Tanrıya gelince o Tanrısız diyebiliyorsun
Bu ve herşey tıpkı tanrının tanrısız oluşu tanrısız ve tanrının varoluşu gibi oldu ve var.
Başka açıklama yok.
Tanrıya uyguladığın mantığı buna uygula. Anlarsın
İşine geldiğinde anlayacaksın!

Varlık ezeli...
Nokta...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
S-avunma!

(Ontolojik Köken/Neden Belirtmesi Karmaşası üzerine) dediğimiz şu;

Buraya : - Tanrı (yoktu) varoldu ve sonra herşeyi yarattı yazsam

Koro çıkıp: - Hayır Tanrı varolamaz der. o hep vardı. O zamansız.

Buraya çıkıp: - hiçbir şey yoktu. bir kuantum dalgalanma oldu. Tanrı oluştu ve herşeyi varetti yazsam.
Koro cevabını bilir.

Buraya çıkıp: - Hiçlik vardı içinde Tanrı belirdi ve somutlaştı. Sonra o herşeyi düzenledi yazsam.
Yine.

Buraya : - Bir Büyük Patlama oldu ve o Tanrıyı oluşturdu, sonra Tanrı yarattı yazsam yine..

Bunu dilim de tüy bitti ama yazıyorum...

O halde ;

Tanrı mı koplekstir (karmaşıktır), Varlık ve Varoluş mu?

A-B ; Evet Hayır ..Cevap

Cevabına bak.. Yukarıda yazdıklarımı düşün ve gözden geçir....

Şimdi diyor ki: - Bu kadar karmaşık/kompleks şey nasıl varolabilir?
Bu kendi kendine oluşamaz.!

El cevap: - Varolmadı zaten onu anlatıyoruz..

Hala diyor ki:
Kendi kendine nasıl var olur?
Tanrı kendi kendine nasıl varolur? Desem. Tanrı kendi kendien varoldu diyor musun? Aynı düşünce ilkesini süreçlerini ona (Tarnıya) uygulamıyorsun.

Koro: - O kendi kendine varolmadı.. Hep vardı.

El Cevap: - Bu da (Varlıkta) kendi kendine varolmadı. Hep vardı. Tıpkı Temel fıkrası gibi. O da (Varlıkta) Tanrıyla tamamen aynı sistem. Varoluşsuz varoluş. Varolmamış varoluş... Hiç bir şeyin varetmediği (kendi kendine bile varolmamış) varoluş/varolma .. Ezeli varolan herşey...

Hala Gizli Koro: - O nasıl olur? Yok öyle olmaz diyor .
Tanrıya gelince oluyor ama.... Oldurdun... İyi bak!



Bu kadar kompleks ve karmaşık varlığı yaratacak varlık ondan/aşkın kompleks olmalıysa o önden nasıl varolabilir?

Bunu sorsam o varolmadı.Dersin...
İyi cevabın o işte.

Bir kere varlıktan kompleks varlığın varlığını kabul ediyorsun (Tanrı)
Varlıktan kompleks varlığın kendi kendine (kendi içinde bile bile oluşmadan/gelişmeden oluşunu ()var ve hazır/nazır bulunuşunu) kabul ediyorsun.
Tüm varlık var (vardı) ve hazır ve nazır olarak var (vardı). Her zaman vardı. Ezeli vardı. o oluşmadı, O gelişmedi. O doğmadı. O başlamadı. Buradaki O'lar Varlık.

Benim dediklerime gelince seni anlamıyoruz.

Varlık varolmadı.. Daha ötesi yok.
Ne hiç var, ne kuantum dalga var, ne başlangıç var, ne büyük patlama var, ne ilk hareket var, ne evrim var, ne de yok ve yokluk var. Ezeli.Varlık...

Bilim de doğru değil!
Evrim de doğru değil!
Din de!
Hepsi yanlış.
Yalnız felsefenin iyisi ve doğrusu doğru. non-dualism...

Bunu desem bu nasıl olur?
Tanrıya gelince olduruyordun ya. Olduruyorsun ya.
Bunu da oldur bak oluyor mu? Tıpkı işine gelieni oldurduğun gibi. Korku ve vaade gelince olduruyorsun ya! Oldurdun ya!
Bunları kisme anlayamazmış. Felsefeymiş.
Hadi canım! Herkes anlar! Tanrıyı anlayan herkes... İşine gelince anlayacak bunu....

Benim açıklamam daha az kompleks. İnan emin ol.
Tanrısız varoluş daha az kompleks bir açıklama. Tanrı varoluşun kendinden kompleks
Tanrıyla açıklamaya çalışmak kompleks üssü kompleks. Karmaşa olmayanın karmaşayla açıklanması..

Kompleks Tanrı (ezeli) varolabiliyorsa (zamansız) kompleks varlık etkisizce kendinden hep (zamansız-ezeli) varolabilir.
Başka bir şey demiyoruz.

Ne evrim, ne bilim, ne oluş oluşma, ne hiç, ne madde, ne kuantum dalga, ne başlama/başlangıç, ne ilk hareket ben asla savunmuyorum. savunmadım
Bükme ve çarpıtma işine geldiği alma.!
İşine gelince anlıyorsun
İşine gelince işine geleni anladığını ben biliyorum .

Hayır. yaratma, hareket olmaksızın var.. Doğmaksızın ve gelişmeksizin var. Başlamakszın var.
Tıpkı ötekine yani Tanıya yani işine gelince öne sürdüğün ve anladığın gibi tüm bu şeyler var. ezeliyet..

Tıpkı tanrıya atfedilen gibi herşey her zaman kurulu kompleks olarak bu Varlık var olabilir.

Yazdıklarını anlamıyoruz diyorlar.
Tanrıya gelince anlıyorsun ama.
Bu Nasreddin Hoca hikayesi gibi.
Tanrıyı tartışsam herkes anlıyor. Yukarı da yazdığım cümleye yüzde 30 kesin aynı cevabı verir.
O varolmadı. Tanrıyı anlıyorsun....

Biz de aynı şeyi söylüyoruz.
Bu varlık varolmadı..
Demek ki anlaşılabiliyor...

Yukarıya iyi bak!
İşine gelmiyor!

Yazılan söylenen anlaşılmaz değil.
Sorun o değil demek ki!

Demek ki neymiş.
Yazdığım kompleks değil. Karmaşık ve anlaşılmaz değil..
senin işine gelmiyor!
Tanrıya inanan onun nasıl varolduğunu anlayan herkesin anlayabileceği dilde yazılmış..ve yazdım. Bak şimdi bunu da anla..

Tanrıya gelince o nedensiz diyebiliyorsun. Onu algılıyorsun...
bu varlık nedensiz
Tanrıya gelince o kökensiz diyebiliyorsun
Tanrıya gelince o Tanrısız diyebiliyorsun
Bu ve herşey tıpkı tanrının tanrısız oluşu tanrısız ve tanrının varoluşu gibi oldu ve var.
Başka açıklama yok.
Tanrıya uyguladığın mantığı buna uygula. Anlarsın
İşine geldiğinde anlayacaksın!

Varlık ezeli...
Nokta...

Tanrı oluşamaz
Tanrı gelişemez
Tanrı doğamaz
Tanrı başlayamaz
Tanrı yaratılamaz
Tanrı yokolamaz/yokedilemez
Tanrı sonradan gelişmedi
Tanrı başlangıçtan beri vardı.
Tanrı hep her zaman vardı.
Tanrı ezelidir.
Tanrının oluşmaya ihtiyacı yok, o hep varolabilir..

Şimdi bana bunu anladığını söylüyorsun
Şimdi buradan Tanrıyı kaldır ve Tanrı yerine "Varlık" koy..
Bunu söylüyoruz...

Bunu anlamadığını söylüyorsun.
Bunun olamayacağını söylüyorsun.
Sana ne dememi bekliyorsun?


  • Varlık oluşamaz
    Varlık gelişemez
    Varlık doğamaz
    Varlık başlayamaz
    Varlık yaratılamaz
    Varlık yokolamaz/yokedilemez
    Varlık sonradan gelişmedi
    Varlık başlangıçtan beri vardı.
    Varlık hep her zaman vardı.
    Varlık ezelidir.
    Varlıkın oluşmaya ihtiyacı yok, o hep varolabilir..


  • Bak Tanrı yazsam hepsini anlıyorsun o mantıklı da
    Nasreddin Hocanın kazan doğurdu hikayesine bak!

    Biz de teiste başka açıklama yok. Bilgi bu!

    Bizin ontolojik köken bilgimizde bu ve samimi bu.
    Bunda biz samimiyiz içteniz
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tanrıyı tanıtlama çabaları tanrının reddi ile sonuçlanır.

Felsefe/filozofi ve teolojiyi/dinsel anlayışı birleştirme çabaları ve bu anlamda tarihte düşünür-filozof olduğunu söylenen ve teolojiye yakın bulunan isimleri toplama. (Örneğin Gazali Augustinus, Paul Tillich vs)
Bu gülünçtür. Bu isimlerin size filozofiye kaynama/kaynak yapma şansı verdiğini hatta felsefeye dayanarak tanrı üzerine bir şeyler söyleme hakkı verdiğini düşündürülüyorsunuz. Oysa tam aksine. Bu dışarıdan bakan ilgili için bahtsız bir uğraş.
Bu çabalar hiç bir sonuç vermeyecek. Bu isimleri eline alarak düşünen kitlelerin arasına gidenler kendilerini gülünç duruma düşürüyor. Arkadan güzel gazlanmış bir biçimde sanki tarihte daha önce kimsenin yapamadığı şeyi yapacaklar.
Filozofi ile uğraşan kitleleri küçümsemeyin ve hafife almayın, onları karşıtlar, şunlar bunlar ilan etmeyin derim.
Tanrıyı felsefeye asla kat'a hiçbir zaman yamayamayacaksınız. Katamazsınız. Bağdoku uyumsuz. Yanlış b-ilgi.

Bir de eğer kişilerle özel olarak yazışırsanız bu isimleri anlayamadıklarını söylüyor ve çözümlemek için sizden yardım talep ediyorlar. Anlayamazsın tabi bu doğal. Teolojiyi geçerli kılmak için politik demagoji ve laf salatası üretmişler, burdan bak. Anlayacaksın.
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Yeni politik atmosfer şunu yarattı. Din ve muhafazakarlık asal gerçeklik oluverdi. Belirli politik tavır ve dini egemenlik.
Bu forumda 2009 tartışmalarına gidelim. Din ve tanrıyı ele alış bir dindar için bile bir mesafe taşıyor. 2013 te bu foruma ilk geldiğimde felsefe adından ürkerek ben yazmaya çekinirdim. Bir toplumsal saygı ve mesafeden sözediyorum. Bugün sosyal mesafe dediğimiz şeyin gerçeği iletişim için o günlerde aramızda vardı.
Gerontokrasi gibi bir yaşlı egemenliğini ve bir bilgi sınıfı egemenliğini sıcak bulanlardan değilim. Bu anlamda bir toplumsal mesafeden de sözetmiyorum. Saygının başka bir boyutu.

Tanrı kavramının felsefi ele alınışı, sunuluşu konusunda son derece rahatsızım. Toplumsal kimi değerler bunlar milli duygu, dini şuur denilerek felsefe arenasına getirilemez, getirilmemeli. Burası özgün işlevini yürütemez. Toplumda genel saygı ya da kabul görüyor diye felsefe; ırkçılık, dini kurgu ve diğer değerleri ele alamaz ya da bunlara umulan saygıyı veremeyecektir/duymayacaktır.
Mavilerden sözediyoruz. Burada maviyi çoğaltmak istiyorsak...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Sağ ve Sol ; Yönler ve Seçimler

Sağ'la sol'u tartışırken ve bu ikisi arasında seçim yaparken ya da kavga ederken yukarı aşağı ileri geri gibi yönler olduğunun farkında olur musun?

Eğer bir doğruyu bir dairenin merkezine (ya da dış yüzeyine) koyarsam ve sağa mı gitmeli sola mı dersem?
Sanırım bir ışın demeti, spiral ya da dalgadan sözedene kadar hiç bir şey (yönler ve seçimler) hakkında hiç bir fikrim yoktur...
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Basit bir sosyal grubunun bile bir üst adı ilke ve kural çizgisi var

Felsefe için bu basit
Felsefe nettir

Felsefe din değildir
Felsefe bilim değildir

Din/Teoloji tanrı işiyle fikriyle ilgilenir
Bilim (Fizik Biyoloji Kimya) Evreni anlamaya insan yaşamını kolaylaştırmaya çalışır ve belli ilkeler kurallar genelgeçerler üretir
Felsefe serbest özgür düşünce ve bilgi kuramı ile ilgilenir

Felsefe senin Türkiye vatandaşı diye bir şey olmanla ilgilenmez
Felsefe senin dinsel düşüncenle ilgilenmez
Felsefe bunları yerel kültürel kişisel folklorik değerler ve zenginlikler olarak alır, evrensel dizgeye katar. Genel bir düşünce süreci yürütür.

Gruba foruma dahil olan daha 5 üye bunu yansıtamıyorsa buraya ziyaretçi olarak gelen üye eski üyeler bile ziyaret etse 5 konu başlığı okur gider burda kimse yok der

Felsefe adına saygı duyuyor duyacaksınız dininizi felsefeden uzak tutun
Teoloji filozofi ayrımını lütfen içselleyin
Hatta diliniz ırkınız milliyetiniz bunlar felsefeyle ilgili değil
....
Evrensel söylenceler

Buraya gelen aday üye nin sessiz sesi
Burada hala din var
....

...

Felsefe kavramıyla ilgili yapılan hata şu...

Toplum matematik kavramında uzlaşmıştır
Toplum istatistik kavramında uzlaşmıştır. Bunu öte beri çekmez. İstatistiğe akvaryum anlamı katmaz.
Toplum sarı da uzlaşmıştır o maviden kesin sınırlarla ayrıdır.
Toplum "var" kavramının anlamını bilir.
Çantaya balık havuzu demez. Bunda herkes uzlaşmıştır.

Bilişsel olarak "felsefe" kavramında anlaşılmadı. Kişiler yanlış ele alıyor. Öte beri çekiliyor.

Felsefenin evrensel tanımı. Bilgi, bilgelik sevgisi, bilgi ilgisi ve arayışı..
Genel kabul gören anlayış. Varoluşunla, insan doğasıyla, doğa da olup biten tüm işlerle ilgili serbest düşünce-fikir yürütmeler ve özgür sorgular. Bu sınırı taşarsa o felsefe değil. Dışında uğraşlar var.

Şimdi din ve inanç adında kapsanılan bağlam bambaşka bir bağlam. Teoloji, tanrıbilgisi adında kapsanır, din adında kapsanır.
Elma portakal ve portakal matematik değildir. Yumurta sebze değildir.
Dini inanç felsefe değildir.
Felsefenin adı felsefeye; felsefenin hakkı felsefeye

Felsefe dini inanç paradigmasını inceler. Kendi bileceği gibi, inanca dahil olmaz.
Felsefe bilimi/bilgiyi inceler, kendi bileceği gibi. Felsefe bilim değildir. Bilim felsefesi gibi bir kavram üretirim ama bilimle felsefe arasında organik bağ kurmam, fizik biliminin gerçeğini felsefenin merkezi ve üstü ve geçerli içeriği ilan etmem.
Ben filozof adayıysam hiçbir zaman ontolojimin merkezine big-bang koymadım, tanrı da koymam.

Kişinin dini hayat algısı, inançsal çerçevesi kendini bağlar. bi-rey-sel...
Mesela Hindistan da bir felsefe forumu kursam ineklerin kutsallığına toplumun %60 saygı duyuyor diye bunu ortamın genel havası ilan edemem ve felsefe forumunu bununla kuşatamam. Diyelim iktidar bunu sahiplenmiş toplumun %90 kabul göstermiş olsun. Felsefe forumuna gittiğimde inekle ilgili inancımı sunarken tedirgin olmalıyım.
Bu toplum bu deyip orada felsefesizliği onaylayamam değil mi?

Mesela dini gerçeği felsefeye katmadığım gibi evrim kuramını felsefeye katmam.

Şimdi Deizm forumunda ve grubunda dinim temsil görmez. Buna göre tavır alırım.

Avcılık grubunda yeşillerle ilgili propaganda yapamam gider yeşillerle ilgili arkadaşları ararım.
Etçil grupta vegan aramam.

Felsefe din değildir. Dinle ilgili değildir. Yeryüzünde tonla kavram var. Biri de dindir. Felsefenin dinle ilgisi özünde/evrensellikte sözlükteki herhangi bir kavram kadar. Tabi ki Tanrı inancı arayışı yeryüzü ve varoluşu kuşatmıştır ve felsefe bununla ilgilidir, olabilir. Din felsefesi diye bir kavram örgütlenmiş bir kaç kişi bununla ilgi kurmuş olabilir ama.

Felsefe dinler üstü ve dışıdır.
Felsefe bilim üstü ve dışıdır.

Yapı olarak dinsel çelişki ve inancı felsefeyle bağdaştırma sorunu ve dayatması var
ya da dini inanç ve düşüncenin toplumsal genel kabulü diye hatta iktidar diye din forumu gibi yüksek perde açıktan yazılması herkesin genel kabulüymüş gibi olması dayatılması nerdeyse vicdani realite .
Tersi olmadıkça (felsefeyi umursayan) üye burayı sahiplenmez, gelmez,
Diğerlerinin kuşatma ve işgali olur, dinin işgal ettiği yerde felsefe olmaz... Özgür bilgi olmaz.

Tanrı vaazı ve ahkamı, teolojik vaaz hoparlör yayınına dönmüşse siteyi kollayan üye buna bakar kapıda bekler çıkar.

Hep şu örneği veriyorum ama. Bir paranormal foruma gittiğiniz de bile inançla ilgili bir gönderi açarken kişi dini inancını baskın saymaz. İnanan arkadaşlara soruyorum ya da ben şu şu inanca mensubum diye ayrıca açıklama yapar çünkü orada 20 tane öğreti geçerlidir. Saygının kendi budur.

Manastır'a girerken silahını dışarı da bırakan asker gibi felsefe içine din ve tanrıyı (inancını bir an olsun) dışarıda tutarak ve bırakarak gir.
Başka türlü başarılı olamayacaksın. Öğrenemezsin, felsefe ile buluşamazsın, ilgi kuramazsın . Dini inancı filozofik bilgiyle kaynaştırma. Nesillerdir yapılan boş hata dayatma..
Tanrıyı savunmak bile bir dini öğretiyi savunmak değil bu bile ayrı. Bir dini savunmak militanca, çoğu zaman yayılmacı. Felsefeyi işgal girişimi ve kişi karşı bilgi almaya tartışmaya sorgulanmaya hazır ve açık olmalı.
Hadi yazıldı iki eleştiri yapılsa araya mesafe açılır kişi düşüncesini sorgulatmaz çünkü toplumsal tabu ve değer. Hala onu güç sanıyor, bilgi sanıyor...

Felsefeyle ilgin yoksa amacın teoloji ve dindarlıksa bunu başka yerde sat ve yap ve özgür bilgiyle işin ne?
Dinsel paradigma ve propagandaya ve dinsel bilgiye felsefenin hiç ihtiyacı yok. Hiçbir zaman olmadı.
Felsefe dini misyonerlik değildir.

Dinsel bilginin yuksek ve geçerli tutulması, tahakkum olması ve birincil seviye saygı göreceği yer "din.net" olmalı
muslumanlıksa "muslumanlik.net" olmalı
Saygı deniyorsa asıl saygı o. Mesela felsefe gidip dindar bir forumu kuşatmaya çalışıyor mu?

Haa tüm bunlara rağmen dinsel felsefe bunlarla ilgili bölüm örgütlenecekse grup ruhu gibi site bunu temsil ediyor gibi sunulmamalı, ...

Dinsel tahakkümün özellikle iktidar ve toplumdan güç alan sosyal baskısı ve örgütlenmesi felsefeden uzak tutulmalı... Kişi dindarsa bile elma sepetine kabak koymamak için bunu yapmalı...
 
Son düzenleme:

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Felsefe kavramıyla ilgili yapılan hata şu...

Toplum matematik kavramında uzlaşmıştır
Toplum istatistik kavramında uzlaşmıştır. Bunu öte beri çekmez. İstatistiğe akvaryum anlamı katmaz.
Toplum sarı da uzlaşmıştır o maviden kesin sınırlarla ayrıdır.
Toplum "var" kavramının anlamını bilir.
Çantaya balık havuzu demez. Bunda herkes uzlaşmıştır.

Bilişsel olarak "felsefe" kavramında anlaşılmadı. Kişiler yanlış ele alıyor. Öte beri çekiliyor.

Felsefenin evrensel tanımı. Bilgi, bilgelik sevgisi, bilgi ilgisi ve arayışı..
Genel kabul gören anlayış. Varoluşunla, insan doğasıyla, doğa da olup biten tüm işlerle ilgili serbest düşünce-fikir yürütmeler ve özgür sorgular. Bu sınırı taşarsa o felsefe değil. Dışında uğraşlar var.

Şimdi din ve inanç adında kapsanılan bağlam bambaşka bir bağlam. Teoloji, tanrıbilgisi adında kapsanır, din adında kapsanır.
Elma portakal ve portakal matematik değildir. Yumurta sebze değildir.
Dini inanç felsefe değildir.
Felsefenin adı felsefeye; felsefenin hakkı felsefeye

Felsefe dini inanç paradigmasını inceler. Kendi bileceği gibi, inanca dahil olmaz.
Felsefe bilimi/bilgiyi inceler, kendi bileceği gibi. Felsefe bilim değildir. Bilim felsefesi gibi bir kavram üretirim ama bilimle felsefe arasında organik bağ kurmam, fizik biliminin gerçeğini felsefenin merkezi ve üstü ve geçerli içeriği ilan etmem.
Ben filozof adayıysam hiçbir zaman ontolojimin merkezine big-bang koymadım, tanrı da koymam.

Kişinin dini hayat algısı, inançsal çerçevesi kendini bağlar. bi-rey-sel...
Mesela Hindistan da bir felsefe forumu kursam ineklerin kutsallığına toplumun %60 saygı duyuyor diye bunu ortamın genel havası ilan edemem ve felsefe forumunu bununla kuşatamam. Diyelim iktidar bunu sahiplenmiş toplumun %90 kabul göstermiş olsun. Felsefe forumuna gittiğimde inekle ilgili inancımı sunarken tedirgin olmalıyım.
Bu toplum bu deyip orada felsefesizliği onaylayamam değil mi?

Mesela dini gerçeği felsefeye katmadığım gibi evrim kuramını felsefeye katmam.

Şimdi Deizm forumunda ve grubunda dinim temsil görmez. Buna göre tavır alırım.

Avcılık grubunda yeşillerle ilgili propaganda yapamam gider yeşillerle ilgili arkadaşları ararım.
Etçil grupta vegan aramam.

Felsefe din değildir. Dinle ilgili değildir. Yeryüzünde tonla kavram var. Biri de dindir. Felsefenin dinle ilgisi özünde/evrensellikte sözlükteki herhangi bir kavram kadar. Tabi ki Tanrı inancı arayışı yeryüzü ve varoluşu kuşatmıştır ve felsefe bununla ilgilidir, olabilir. Din felsefesi diye bir kavram örgütlenmiş bir kaç kişi bununla ilgi kurmuş olabilir ama.

Felsefe dinler üstü ve dışıdır.
Felsefe bilim üstü ve dışıdır.

Yapı olarak dinsel çelişki ve inancı felsefeyle bağdaştırma sorunu ve dayatması var
ya da dini inanç ve düşüncenin toplumsal genel kabulü diye hatta iktidar diye din forumu gibi yüksek perde açıktan yazılması herkesin genel kabulüymüş gibi olması dayatılması nerdeyse vicdani realite .
Tersi olmadıkça (felsefeyi umursayan) üye burayı sahiplenmez, gelmez,
Diğerlerinin kuşatma ve işgali olur, dinin işgal ettiği yerde felsefe olmaz... Özgür bilgi olmaz.

Tanrı vaazı ve ahkamı, teolojik vaaz hoparlör yayınına dönmüşse siteyi kollayan üye buna bakar kapıda bekler çıkar.

Hep şu örneği veriyorum ama. Bir paranormal foruma gittiğiniz de bile inançla ilgili bir gönderi açarken kişi dini inancını baskın saymaz. İnanan arkadaşlara soruyorum ya da ben şu şu inanca mensubum diye ayrıca açıklama yapar çünkü orada 20 tane öğreti geçerlidir. Saygının kendi budur.

Manastır'a girerken silahını dışarı da bırakan asker gibi felsefe içine din ve tanrıyı (inancını bir an olsun) dışarıda tutarak ve bırakarak gir.
Başka türlü başarılı olamayacaksın. Öğrenemezsin, felsefe ile buluşamazsın, ilgi kuramazsın . Dini inancı filozofik bilgiyle kaynaştırma. Nesillerdir yapılan boş hata dayatma..
Tanrıyı savunmak bile bir dini öğretiyi savunmak değil bu bile ayrı. Bir dini savunmak militanca, çoğu zaman yayılmacı. Felsefeyi işgal girişimi ve kişi karşı bilgi almaya tartışmaya sorgulanmaya hazır ve açık olmalı.
Hadi yazıldı iki eleştiri yapılsa araya mesafe açılır kişi düşüncesini sorgulatmaz çünkü toplumsal tabu ve değer. Hala onu güç sanıyor, bilgi sanıyor...

Felsefeyle ilgin yoksa amacın teoloji ve dindarlıksa bunu başka yerde sat ve yap ve özgür bilgiyle işin ne?
Dinsel paradigma ve propagandaya ve dinsel bilgiye felsefenin hiç ihtiyacı yok. Hiçbir zaman olmadı.
Felsefe dini misyonerlik değildir.

Dinsel bilginin yuksek ve geçerli tutulması, tahakkum olması ve birincil seviye saygı göreceği yer "din.net" olmalı
muslumanlıksa "muslumanlik.net" olmalı
Saygı deniyorsa asıl saygı o. Mesela felsefe gidip dindar bir forumu kuşatmaya çalışıyor mu?

Haa tüm bunlara rağmen dinsel felsefe bunlarla ilgili bölüm örgütlenecekse grup ruhu gibi site bunu temsil ediyor gibi sunulmamalı, ...

Dinsel tahakkümün özellikle iktidar ve toplumdan güç alan sosyal baskısı ve örgütlenmesi felsefeden uzak tutulmalı... Kişi dindarsa bile elma sepetine kabak koymamak için bunu yapmalı...
Mesela paranormal bir foruma gidersin
İlginç tabirler duyarsın. Büyüyle ilgilenen vardır, Satanizmi yazışmak resmidir.
Şeytan çağırmayı ve demon davetini anlatan insanlar vardır.
Kim bunlar dersin? Ben nerdeyim?
Birini kendine bağlamaktan, eski kız/erkek arkadaşını elde etmekten, hatta birilerine resmi kötülükten bahseden/yazışan insanlar görürsün.
Ruhunu bir şeyler karşılığı (istediğini elde etmek karşılığı) satmaktan bahseden insanlar görürsün.
Paganlıktan, wiccadan-cadılıktan bahsederler.
Daha önce duymamışsan irkilirsin hatta neredeyse bir an buz kesersin.
Yerleşik inançlarınla oraya gitmişsen bu yeni bir şeydir, akıl dökümüdür, düşüncelerin biraz sarsılır, inançların yara alabilir, kim bunlar dersin, ben nerdeyim?

Felsefe için üstüne ve dışına bir kaç ton trilyon koy ve katla

Tırmanılmaz dağ ve kayadaki yaşlı bilgeye doğru tırman

Felsefeden irkilmelisin.

Düşüncelerin karşıdan sert bir rüzgar alıyor gibi, buz kesiyor gibi hissetmelisin
Ruhunda yeni bir depremi duymadıysan ve yerleşik inançların biraz olsun kıpırdamadıysa;

Bunlar olmadıysa hala eski konfor alanında hissediyorsan bence henüz felsefe arenasında değilsin ve tanışmadın...

Felsefe bilgidir, güçtür... Yaprakların dökülüşü gibi inançları yitip gidecek.
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tanrının varlaştırılması sorunu
Asıl kavram bu ve nasıl varlaştırıldığı

Yani sana inançsız diyen birine "tanrıyı varlaştıran" demelisin... Benim inancıma inançsız olan asıl sensin demelisin

Yani sana benim inandığıma inanmıyorsun diyorsa sen de ona sen de benim inandığıma inanmıyorsun demelisin

İnkarcı, kafir, putperest, inançsız bunlara dikkat edin hepsi politik yozlaştırma ve saldırı ifadeleri

Tanrıya inanma inanmama şu. İktidarın bizden, bizden değil demesi gibi
Kabul gören güç anlayışı anlamına geliyor
Bu uygun kavram değil!
İnançsız kavramı genelde politik damga. Kendini güç sanıyor ya da otoriteden güç alarak ve dayanarak bunu diyor dikkat et.
İnançsız kafir'in modern karşılığı ve çoğu zaman zımni saldırı anlamı taşır. Çok az insan bunu iyiniyetle kullanır çoğu bilgisizlikle kullanır..

Tanrıcı için varlığı, tanrısız içim yokluğu ve olmayışı güçlü argümandır ve ya vardır ya yoktur (bilinmiyor ay da inanana ve seçene) o halde
O halde kafir ya da inkar eden, inançsız diyene karşı tek savunma aynısı yani yokluğunu inkar ettiğini hatta olmayanı varlaştırdığını öne sürme....

Örnekler

Tanrı varlaştıranlar bunu yapmayanlara yani tanrı varlaştırmayanlara genel de inançsız ,dinsiz gibi genelleme yakıştırmalar sunarlar. İnançsız bir damgadır, stigmatadır ve bu kipi kullananlardan şimdilik uzak dur (tartışmaya girme ve) sadece nazikçe bilgilendir.

Tanrıyı neden varlaştırmaman gerektiğini öğrenmelisin çünkü hiç varlaşmadı..

Senin bir tanrı varlaştırman varoluşu kuşatan bir tarı olduğu anlamına gelmeyecek bunu öğrenerek başla.

Senin kişisel inanç ve düşüncelerin varoluşu kuşatmıyor ya da bağlamıyor. Kişisel inançlarını onaylamıyor diye başkalarına inançsız diyemezsin ve çoğunluğun tahakkümü onu geçerli kılmayacak

Varlaştırdığın kişisel tanrıya benim ve ya da değerlerinin de mi inanmasını istiyorsun?
Varlaştırdığın kişisel tanrıya neden benim ve diğerlerinin inanmasını istiyorsun?

Neden tanrı varlaştırıyosun?

Neden senin varlaştırdığın tanrıya diğerlerinin tabi olması gerekiyor?

Neden senin kişisel tanrınla ilgilenmeliyim_?
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst