Ynt: Nickinizin anlamı nedir?
Xenon (Zenon okunur) Stoacılık ekolünün kurucusudur.
Stoacı felsefenin en önemli ilkesi etik alanı veya ilkesidir. Ahlâkın temel ilkesiyse, doğaya uygun yaşamaktır. Doğaya uygunluk, Xenon ve Krisippos'da olduğu gibi akla uygun yaşamak anlamına da gelir. Çünkü doğa bütün bir evren (cosmos)dir, evren ise küllî veya mutlak akıldır. Her cisim yaşar, her varlık canlıdır; herşeye hareket ve şekil veren ruhtur. Maddenin hareketsiz, edilgin, kör ve aşağı bir unsur olmasına karşılık, ruh verimlidir, akıldır, evreni düzenler ve ona hükmeder. Bu insan için de söz konusudur. Bu bakımdan insan, aşağı unsur olan maddesine, yani bedenine, yüce unsur olan ruhu hâkim kılmalıdır. Tann'nın evreni düzenleyip idare ettiği gibi yönetmelidir. Özet olarak akıl ve doğaya uygun davranmalı ve yaşamalıdır. Çünkü hayat, birbirleriyle uzlaşamayan iki düşman, yani özgürlük ile istekler ve tutkular arasında cereyan eden şiddetli bir savaştan ibarettir. Bu savaşın kazanılması, özgürlüğün elde edilmesi için istek ve tutkuların dizginlenmesi, zayıflatılması ve kesinlikle yok edilmesi gerekmektedir. Kaldı ki tutkularımız doğaya da, akla da aykırıdırlar. Tutkuları anlamak ve sınırlandırmak ya da yok edebilmek için, doğal eğilimlerle aralarındaki farkın bilinmesi gerekir. Küçük bir evren olan insan, evrenin ruhundaki etkin güce sahiptir ki, bu etkin güç irade olarak da tanımlanabilir. İrade, daima bir tutkudan ibaret olan maddeyle savaşır ve bu savaşın amacı ise erdeme yükselmektir. Erdem ise, ferdin hayatında varolan tek iyidir. En yüksek iyi, kendiliğinden kazanılan erdem, kendiliğinden yerine getirilen ödevdir, ötekiler (sağlık, servet, ün, haz) tutkularımızın hedefi olduklarından kötü olan şeylerdir.
Bilmem anlatabildim mi.
Xenon (Zenon okunur) Stoacılık ekolünün kurucusudur.
Stoacı felsefenin en önemli ilkesi etik alanı veya ilkesidir. Ahlâkın temel ilkesiyse, doğaya uygun yaşamaktır. Doğaya uygunluk, Xenon ve Krisippos'da olduğu gibi akla uygun yaşamak anlamına da gelir. Çünkü doğa bütün bir evren (cosmos)dir, evren ise küllî veya mutlak akıldır. Her cisim yaşar, her varlık canlıdır; herşeye hareket ve şekil veren ruhtur. Maddenin hareketsiz, edilgin, kör ve aşağı bir unsur olmasına karşılık, ruh verimlidir, akıldır, evreni düzenler ve ona hükmeder. Bu insan için de söz konusudur. Bu bakımdan insan, aşağı unsur olan maddesine, yani bedenine, yüce unsur olan ruhu hâkim kılmalıdır. Tann'nın evreni düzenleyip idare ettiği gibi yönetmelidir. Özet olarak akıl ve doğaya uygun davranmalı ve yaşamalıdır. Çünkü hayat, birbirleriyle uzlaşamayan iki düşman, yani özgürlük ile istekler ve tutkular arasında cereyan eden şiddetli bir savaştan ibarettir. Bu savaşın kazanılması, özgürlüğün elde edilmesi için istek ve tutkuların dizginlenmesi, zayıflatılması ve kesinlikle yok edilmesi gerekmektedir. Kaldı ki tutkularımız doğaya da, akla da aykırıdırlar. Tutkuları anlamak ve sınırlandırmak ya da yok edebilmek için, doğal eğilimlerle aralarındaki farkın bilinmesi gerekir. Küçük bir evren olan insan, evrenin ruhundaki etkin güce sahiptir ki, bu etkin güç irade olarak da tanımlanabilir. İrade, daima bir tutkudan ibaret olan maddeyle savaşır ve bu savaşın amacı ise erdeme yükselmektir. Erdem ise, ferdin hayatında varolan tek iyidir. En yüksek iyi, kendiliğinden kazanılan erdem, kendiliğinden yerine getirilen ödevdir, ötekiler (sağlık, servet, ün, haz) tutkularımızın hedefi olduklarından kötü olan şeylerdir.
Bilmem anlatabildim mi.