Kıskançlık

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde Adem tarafından oluşturulan Kıskançlık başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,918 kez görüntülenmiş, 88 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Kıskançlık
Konbuyu başlatan Adem
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Adem

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Hikayeler ile gerçek hayat çok farklıdır.
Hikayeyi yazan şahıs uydurduğu kişinin acısının şiddetini bilemez.
İnsanların çoğu bu hikayeyi yazan kişide dahil kendini referans alarak herkesin acıyı aynı şekilde aynı seviyede algıladığını aynı seviyede tepki vereceğini zannediyor.
İnsanlar yaratılış olarak birbirinden farklıdır
Hepimiz insanız ve her insandaki her özellik , bazı farklılıklar gösterse de aynıdır. Örneğin her insan kıskanır , her insan acı çeker vs vs. Tabi bunların oluşma şekilleri ve etkileri insana göre farklılaşır. Kendini tanıyan insan , diğerlerini de aşağı yukarı tanımış olur.
Kıskançlıkda tanrı veya doğa tarafından oluşturulmuş bir algoritmadır.
Bu algoritmayı insan oluşturmadığı için sonradan değiştiremez.
Algoritmayı çevre şartlarıda etkiler.
Aynı algoritma A koşullarında farklı B koşullarında farklı çalışır.
Algoritmalar farklı koşullarda farklı sonuçlar üretsede bu sonuçlar daima belirli bir alanda oluştuğu gibi hiçbir zaman tamamen farklı bir alana geçemez.

Biz de zaten burada genel açıklamalar yaparak , hiçbir zaman özel bir durumdan bahsetmezken , herkesin kendi durumunun bazı farklılıklar gösterebileceğini belirtmeye gerek duymadık.
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Peki madem acı doğum sancısıdır ve sonsuz hakikat olduğuna göre bu acılar sonsuza kadar sürmek zorundamıdır ?

Hayır...

Eğer bir gün sonsuzluğun hakikatını dünyaya getirebilirse insan , o zaman artık kendisi sonsuz olur. Doğmayan , doğurulmayan , doğurmayan eşi ve benzeri olmayan...

Artık onda ne aci kalır , ne korku ne de hüzün...
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Hikayemize geri dönelim...

Hani tembellik yapıp doktora gitmeyen hastayla , zor da olsa yola çıkan hastanın hikayesi...

Şunu hepimizin iyi bilmesi ve kesin olarak kabullenerek içine sindirmesi gerekiyor ki , hani , " ERMİŞ" , "NİRVANAYA ULAŞMIŞ" ,"EVLİYA" dediğimiz kişiler hariç tüm insanlar hastadır.

Hastalığını kabul etmeyen hasta doktora gidemez , hep hasta kalır...

Doktora gidip , reçeteyi uygulamayan hasta iyileşemez...

O halde önce "HASTA" olduğumuzu kabullenmeli , sonra iyi bir doktor bulmalı sonra da reçeteyi uygulamalıyız...
 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
İnsan genelde güzel gördüğü her şeyi kıskanır.
Bu duygu insana kendisinde olmayan (hatta bazen kendisinde de bulunan) o güzelliğe ulaşmaya çalışma dürtüsü verir.Çoğu zaman kıskandığı kimseye karşı bir düşmanlık geliştirir insan. Hatta bu düşmanlık kıskançlık duyulan kişiye zarar verebilmek için elinden geleni yapma durumuna sokar insanı...
Kadın cinayetlerinin çoğunun kıskançlık sonucu olduğunu düşünebiliriz.
Demek kıskançlık suçsuz insanların katledilmesi ile bile sonuçlanabilecek ,dehşetli bir psikolojik hastalıktır diyebiliriz...
Benim olmayan şeyleri kıskanmıyorum sanırım. Herkes güzel bir arabası, evi, partneri, arkadaşı v.s olsun ister. Yoksa da yapacak bir şey yok sanırım. Çünkü yaşadığımız yer hiç adil değil. Ali Sabancı' nın çok güzel bir sözü var. "Ben hayatta yaptığım bütün işeri batırdım. Başarılı olduğum iş bile beni buldu. Tek yaptığım seçim doğruydu, oda; anamı babamı iyi seçmek." :) Ayrıca kimsenin normal şartlarda çalışarak(mucitsindir, buluşun vardır v.s. istisna) zenginlik kazanamıyacağı da açıktır.

Kadın cinayetlerinin en çok görüldüğü toplumlardan biriyiz. Kıskanclıktan önce bence bu toplumdaki asıl faktör; namuıs(dinden, örften gelen dogam öğreti) algısıdır. Çok acıdır, ama gerçektir. Adam boşanmış ama halen karısı olarak görüyor. Ve niahyetinde kaçınılmaz son. Batı da, veya gelişmiş toplumlarda bu böyle işlemiyor. Çok az hasta takıntılı insan karşı cinse zarar veriyor. Ahlakı din ve örf belirlerse, çocuk o oratmda büyümüşse bu kısır döngü böyle sürmeye devam eder. Erkek kadın eşitliği öyle kadının aynı işte çalışması ile sağlanmıyor maalesef. Erkek serbes serrbes dolaşabilir. Ama kadın dolaşamaz bu toplum ahlak(dinci) algısında.
 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
Şunu hepimizin iyi bilmesi ve kesin olarak kabullenerek içine sindirmesi gerekiyor ki , hani , " ERMİŞ" , "NİRVANAYA ULAŞMIŞ" ,"EVLİYA" dediğimiz kişiler hariç tüm insanlar hastadır.
Böyle bir şey yok. Buraya katılmam mmkün değil. "Ermiş mermiş, evliya mevliya" bu kavramlar, masaldır masal. Bizzat deneyimlemiş(bilimsel) biri olarak söylüyorum bunu. Beni de bir zamanlar manipüle ettiler. Lakin bir atasözü der ki; "yalancının mumu...." velhasılı kelam...
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Benim olmayan şeyleri kıskanmıyorum sanırım. Herkes güzel bir arabası, evi, partneri, arkadaşı v.s olsun ister. Yoksa da yapacak bir şey yok sanırım. Çünkü yaşadığımız yer hiç adil değil. Ali Sabancı' nın çok güzel bir sözü var. "Ben hayatta yaptığım bütün işeri batırdım. Başarılı olduğum iş bile beni buldu. Tek yaptığım seçim doğruydu, oda; anamı babamı iyi seçmek." :) Ayrıca kimsenin normal şartlarda çalışarak(mucitsindir, buluşun vardır v.s. istisna) zenginlik kazanamıyacağı da açıktır

Kıskanmadığını sanıyorsun , iyi düşününce kıskandığını göreceksin bence. Bunu açık yüreklilikle söylemeni bekliyorum...

Gerçekten kıskanmıyorsan nirvanaya ermişsin demektir , tebrik ederim 🙂

İnsanların kıskandıkları şeylere ulaşamayacaklarını bilmeleri , onları kıskanmaktan alıkoyamaz...

Bir söz vardır :

- Zenginin malı , züğürdün çenesini yorar ...

Gerçekten kıskanmayan insan , olgunluğun zirvesindedir...
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Böyle bir şey yok. Buraya katılmam mmkün değil. "Ermiş mermiş, evliya mevliya" bu kavramlar, masaldır masal. Bizzat deneyimlemiş(bilimsel) biri olarak söylüyorum bunu. Beni de bir zamanlar manipüle ettiler. Lakin bir atasözü der ki; "yalancının mumu...." velhasılı kelam...

Ermişten kasıt tüm insani erdemleri kendisinde toplamış kişidir....

Sence bu kadar insan arasında böyleleri yok mudur ?

Olamaz mı ?
 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
Kıskanmadığını sanıyorsun , iyi düşününce kıskandığını göreceksin bence. Bunu açık yüreklilikle söylemeni bekliyorum...

Gerçekten kıskanmıyorsan nirvanaya ermişsin demektir , tebrik ederim 🙂

İnsanların kıskandıkları şeylere ulaşamayacaklarını bilmeleri , onları kıskanmaktan alıkoyamaz...

Bir söz vardır :

- Zenginin malı , züğürdün çenesini yorar ...

Gerçekten kıskanmayan insan , olgunluğun zirvesindedir...
- Zaten açık yüreklilikle kısmanmadığımı söyledim. Görmediğin, varlığına zerre karine olmayan "yatıcı/lara" inanıyorsun da benim içten sözümden niçin şüphe duydun? İlginç. Birine istem dışı aşık olsam şayet, sadece onu kıskanırım. Çünkü aşıklık denilen, bireyi mecnun eden beyin hastalığı gerçekten iradeyi aşan bir durum. Başkalarında olanı kıskanmam. Burası net.
-Bunun nirvanaya ermekle mermekle, olgunlukla alakası yok. İnsanların beyin kimyaları farklıdır.

Ermişten kasıt tüm insani erdemleri kendisinde toplamış kişidir....

Sence bu kadar insan arasında böyleleri yok mudur ?

Olamaz mı ?
İnsani erdemleri toplamış kişi nasıl hayatta kalıyor? Sen bir canlının yaşamını yitirmesi ile hayatta kalmıyormusun? Et, ot yemeden mi hayatta kalıyorsun? Ne farkımız var diğer hayvan akrabalarımızla? Daha gelişmiş bir beyine sahip olmamız bu hayal dünyanda yarattığın "insani erdemli" kavramına uyan birinin olduğu sonucunu vermez. Canlılar ancak birbirimni yiyerek hayatta kalabiliyor. Bu çok açık.
 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
@bilgisezgi diyorki;
Örnegin, diğer canlılar için hiç birşey ifade etmeyen altın, zümrüt gibi taşlara o kadar güzellik atfetmişler ki, onun için birbirlerini öldürecek duruma gelmişler.

Sayın @Adam(yokluk), ben yukarıda ki yazıyı siz yazdınız diye hatırlayarak, aynı görüşte olduğunuzdan bahisle konuyu "madde" üzerinden değerlendirmiştim(kıskanmıyorum demiştim). Burayı kasdetmiyorsanız, katılmıyorsanız sorun yok. O zaman bir yanlış anlaşılma söz konusu olur. Yok siz de maddeyi de kastediyorum diyor, buna katılıyorsanız şayet,

Siyasi ve devlet nüfusunu kullanmadan, temiz sermaye ve ticari zeka veya buluş yolluyla edinilmiş, başkasında olan mala mülke düşmanlık oluştuğunu, hatta bu kıskançlık sonucu insana zarar vermek için aşırı bir çaba sarfının söz konusu olduğunu, hatta ve hatta suçsuz insanların katledildiğini iddia edip. Bunu kıskançlıkla açıklıyorsanız şayet,

Kıskançlık duygusu sounucu bunlar oluyor. Çıkarımlarınız realiteden ve bilimsellikten çok uzak olur. Sanırım "batı bizi kıskanıyor" mantığınız da buradan geliyor. Dış güçler bizim ülkemizdeki demokrasi ve insan hakalrını kıskandığından sanırım bize zarar veriyor(!) olsa gerek. Bu mantıkla!

Gene aynı mantığınıza göre "kadın cinayetleri" nin de bu duyguyla açıklanmaya çalışılması, cinayetler kamufle edilmeye çalışılıyor hissine kapıldım nedense!. Bence kabahati örf, dogma gibi çağdışı kalmış evrensel olmayan ahlak anlayışında aramalıyız. Kadın da en az erkek kadar bağımsız hür bireydir. Bir erkek ne kadar özgürse, kadın da en az onun kadar özgürdür.

Batı da halen orta çağdan kalma örfi dogma ahlak algısı olmadığından bunlar yaşanmıyor. Yaşamı- ahlakı modern hukuk normları belirliyor.

Toparlıyacak olursak, "kıskanclık" bir "duygu"dur. Ben duygusuz bir robot değilim. Kıskanmıyorum derken başkalarının temiz malını mülkünü kıskanmıyorum, diyorum. Başkalarında var bende aynısına sahip olacam diye yanıp tutuşmuyorum. Yani kıskanmıyorum. Yani paraya, güce, makama aşk beslemiyorum, demek ki. Ayrıca, hırsızları, şeffaf olmayan, şaibeli zenginleşmeleri sorgulamak zenginin malı züğürtün cenesini yorar la da açıklanamaz. Sanırım kavram kargaşası yaşıyor, sapı samanı birbirine katıyorsunuz; hülasa... Umarım anlamışsınızdır.
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Toparlıyacak olursak, "kıskanclık" bir "duygu"dur. Ben duygusuz bir robot değilim. Kıskanmıyorum derken başkalarının temiz malını mülkünü kıskanmıyorum,
Burada bir yanlışlık var galiba..

Sen temiz olanı kıskanmıyorum derken , temiz olmayan mı kıskanılır demek istiyosun ?
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
O halde önce "HASTA" olduğumuzu kabullenmeli , sonra iyi bir doktor bulmalı sonra da reçeteyi uygulamalıyız...
Buradan konuyu açıklamaya devam edelim :

Ağır psikolojik hastalarda bu bir kuraldır. Hasta, hastalığını kabullenemez ve doktora gitmeyi reddeder.

Çünkü HASTA dır....

Hastalık tüm benliği sarmışsa kendisinden başka kimseyi yol gösterici olarak kabullenemez insan...
 
Son düzenleme:

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
Burada bir yanlışlık var galiba..

Sen temiz olanı kıskanmıyorum derken , temiz olmayan mı kıskanılır demek istiyosun ?
Başkalarında var bende aynısına sahip olacam diye yanıp tutuşmuyorum. Yani kıskanmıyorum. Yani paraya, güce, makama aşk beslemiyorum, demek ki. Ayrıca, hırsızları, şeffaf olmayan, şaibeli zenginleşmeleri sorgulamak zenginin malı züğürtün cenesini yorar la da açıklanamaz. Sanırım kavram kargaşası yaşıyor, sapı samanı birbirine katıyorsunuz; hülasa... Umarım anlamışsınızdır.

Sanırım sözün başını alıp arkasına bakmama şark kurnazlığı yoluna gitmişsin. Tipik dinci kurnazlığı. Hastalığı..

Kabataş yalancısı sizin mahalleden çıktı. İmansız, dinsiz insanlarda sizdeki hastalıkları bulamazsın. Hayali şeyleri, başkalarının sanrılarını varlayan beyinler hastadır. Olmayan uyduruk şeylere kutsallık, varlık atfetmeyenler değil! He batı sizi kıskanıyoooo..." Batı vatandaşından 100 avro aşı parası alıyooooo..." Uydur uydurabildiğin kadar. Sahi hastalar hastalığını neden kabul etmiyordu?
 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
kendisinden başka kimseyi yol gösterici olarak kabullenemez insan...

Kimmiş bu yol gösterici olan/lar?

"Gökten indiği sanılan dogmalardan", sanrılardan sanrı türeten hastalar mı?

Bize yol gösterici olan tek kaynak bilimdir, akıldır. Gerisi hikayeden tayyaredir.

Ayrıca, Dinde felsefeye(hür bağımsız düşünceye, eleştiriye, sorgulamaya) yer, olanak yoktur. Dolayısı ile, Çelişki arıyorsanız aynaya bakmalısınız. Bu forumda benim işim ne diye sormalısınız kendinize!.
 
Son düzenleme:

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
@dragon ,

Bu ne şiddet bu celal ?

Seni bu kadar kızdıracak ne dedim ki ?

Tessüflerimi sunuyorum saygıyla 🙂
 

Adem

Düşünür Üye
Moderatör
Katılım
26 Nis 2009
Mesajlar
623
Tepkime puanı
62
Puanları
28
Burada konumuz kıskançlık iken acaba konuyu hırsızlara eleştiri yapma özgürlüğünden tutunda , kadının en az erkek kadar hür bir birey oluşuna kadar götürüp sonra da kabataş yalancısısın bizim mahalleden (neresiyse ? ) oluşuna kadar vardırmanın hangi mantığın eseri olduğunu gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum...

Ayrıca burada ben herhangi bir dini konuyu bir defa bile anmadan bi şeyler anlatırken , din konusunu öne sürmende ayrı bir talihsizlik....

@dragon ;

Konumuz kıskançlık . Tessüflerimle birlikte hatırlatmak isterim....
 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
Burada konumuz kıskançlık iken acaba konuyu hırsızlara eleştiri yapma özgürlüğünden tutunda , kadının en az erkek kadar hür bir birey oluşuna kadar götürüp sonra da kabataş yalancısısın bizim mahalleden (neresiyse ? ) oluşuna kadar vardırmanın hangi mantığın eseri olduğunu gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum...

Ayrıca burada ben herhangi bir dini konuyu bir defa bile anmadan bi şeyler anlatırken , din konusunu öne sürmende ayrı bir talihsizlik....

@dragon ;

Konumuz kıskançlık . Tessüflerimle birlikte hatırlatmak isterim....
İnsanın duygusal dünyasında önemli yer tutan bir duygudur kıskançlık.
İnsan genelde güzel gördüğü her şeyi kıskanır.
Bu duygu insana kendisinde olmayan (hatta bazen kendisinde de bulunan) o güzelliğe ulaşmaya çalışma dürtüsü verir.Çoğu zaman kıskandığı kimseye karşı bir düşmanlık geliştirir insan. Hatta bu düşmanlık kıskançlık duyulan kişiye zarar verebilmek için elinden geleni yapma durumuna sokar insanı...
Kadın cinayetlerinin çoğunun kıskançlık sonucu olduğunu düşünebiliriz.
Demek kıskançlık suçsuz insanların katledilmesi ile bile sonuçlanabilecek ,dehşetli bir psikolojik hastalıktır diyebiliriz...
Size sormalı; konuyu oralara vardıran sizsiniz. Niye teessüf ediyorsunuz ayrıca? İddia makamı sizsiniz. "Kendisinde olmayanı herkes kıskanır", "...kıskandığına zarar verir.", "....katleder." diyen sizsiniz.

Ben, misal; öz kardeşimde olup, bende olmayan şeyleri kıskanmıyorsam. Demek ki bende kıskançlık yoktur. Bunun nesini anlamadınız da? Konuyu buralara vardırdınız?

Asıl ben size teessüf ediyoum. Kıskanmıyorsan "evliyasın" zırvalığını öne sürüp sonra ben din min sokmadım işin içine demense sizin için asıll talihsizlik olan!. Kapiş?
 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
kıskançlık insani ,gerekli olmazsa olmaz bir duygudur.
Çok bilimsel(!) bir tanı koymuşsun. Aferin.

Olmazsa olmaz gerekli bir duygu olduğunu size kim üfürdü? Gaybten mi alıyorsunuz bu kesin bilgileri?
 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
Bence kıskançlığın hiç olmaması da , bizatihi psikolojik bir hastalık ya da böyle bir hastalığın göstergesidir.

Demek kıskançlık duymayanlar psikiyatr hastası size göre? Hangi doktirine dayanıyor bu tespit?

İddia sahibi iddiasını kanıtlasın.
 

dragon

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eki 2022
Mesajlar
441
Tepkime puanı
27
Puanları
28
Konum
dünya
Üniversite Bölümü
Sosyoloji
Ünvan
dünyalı
Güzel bir evi , arabası , eşi , sevgilisi ya da başarılı vs .olan birini gördüğümüzde içimiz burulur , sıkıntıya gireriz.
Sizin içiniz buruluyor, sıkıntıya giriyorsunuz diye.. Başkalarıda, siz gibi nasıl oluyor?

Yani toplum ilişkileri karşılıklı çatlatma ve çatlamalarla devam ederken , insanlar arasında yer bulabilmek , onlar arasında makbul , mantıklı , hayatı anlamış , bilmiş bir insan olarak değer kazanabilmek ÇATLATMA konusundaki başarınız ile doğru orantılıdır...😄
Siz çatlatmak için yaşıyorsunuz diye, gene biz nereden çatlanma için yaşadığımız sanılıyormuş? şakasın sanırım. Ben belli bir yaşa geldim. Hiç birilerini çatlatacam diye bir gayem, uğraşım olduğunu hatırlamıyorum.

Tüm psikolojik hastalıklar insan duygularının frenlenememesinden kaynaklanır.
Duygular eğer gereği yerine getirilmez ya da belli bir şekilde aşırı tarafları duygu sahibi insan tarafından bir şekilde ortadan kaldırılamazsa , duygu insanın iç dünyasinda yuvarlanan kar topu misali gittikçe büyürken , bir zaman sonra altından kalkılamaz dev bir sorun yumağına dönüşecek , ve sahibinin tüm iyi yönlerini yok ederek kişiyi önce kendine , sonra da topluma zararlı bir birey haline dönüştürecektir...

Siz doktormusunuz? Bunlar psikiyat tıp bilim dalının konusudur. Öyle kendi sanrılarınız üzerine kavramların içine istediğinizi koyup, çıkaramazsınız. Verisiz, dayanaksız, gözlmesiz ehil kişi olmadan bir takım safasata çıkarımlarla; bu buna yol açıyor, bu hastlalıkdır demek bilimsellikten çok uzaktır.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst