Ee az önce "bağımlı değişken" demedin mi? Nereye bağımlı madem, o değişken değil de değişmeyen ne?
Ee az önce "bağımlı değişken" demedin mi? Nereye bağımlı madem, o değişken değil de değişmeyen ne?
Şimdi doğru oldu. Yaptığınız tanımsal hatayı düzeltmenize sevindim.
Yalnız umarım bu ifadenin öz itibariyle "80 senedir ülkeyi kemalist oligarşinin yönettiğine" ve sizin de bundan yana olduğunuza dair bir itiraf olduğunun da farkındasınızdır.
Şu paranoyalarınızdan ve hakaretlerinizden bir ara fırsat bulup da bir "fikir" yazarsanız. Belki biz de tartışma ve hatta iletişim kurma şansına nail olabiliriz. Ne dersiniz?
Benim söylediğim şey gayet net: Konunun üretimle doğrudan bir ilgisi yok. Ancak şöyle var; elbette ki üretmeden modern dünyaya eklemnenemezsin fakat bunun da sorunlusu olarak kemalizmi -yani bağnaz milliyetçiliği ve kapitalizmi- görüyorum ben. Adını da koydum hatta "kemalist oligarşi" dedim. Yani çareyi siz Atatürkçüler gibi içe kapanmakta ve "milli sermayeye" bel bağlamakta görmüyorum ben. İtirazınız varsa fikirsel temelde buna edin.
Bırakın beni taciz edip, kişisel polemiklere çekmeye çalışmayı da artık bir fikir oraya koyun.
Kemalizmi paklamaya and içmemiş olsanız belki de yazılanlara odaklanmayı ve söylenenleri anlamayı becerebilirsiniz ama bu şartlarda zor görünüyor.
Hakikaten hariçten gazel okuyormuşum gibi hissediyorum kemalistlere laf anlatmaya, Atatürkçülerle iletişim kurmaya çalışırken.
Bak yine kaçıyorsun!!!! Sana soru soruyorum açıkla diyorum. Sen kaçıyorsun!!. Kaçmak doğanızda var!
Bak sen ya okumuş kör cahil
cemmat liderlerinin eteğinde toplanan elemanlar.
tayip efendinin dar zihniyet kardeşleri
sizler sanat ve felsefeden ne anlarsınız.
ceheneme gidin!
Kafanıza 80 senendir olanları çarpıtıp kim soktu kafanıza? Kimden duydunuz kemalist oligarşi laflarını? söyleyin çekinmeyinde bilelim örgütünüzü. Örgütsel zihinlerin paylaşımlarına ihtiyaç yoktur. Çünkü örgütlüklerinden dolayı özgür düşünceye haiz değildirler. Enternasyonel olun biraz bırakın bu örgüt işlerini, anti-kemalist ayakları.
Preatorian, konuyu biraz dağıtmış gibi olacağım ama açıklama bekliyorum senden. Cevabın içinde konuyla ilgili yönlendirme yaparak toparlama yapabilirsin. Ben mi seni yanlış anladım yoksa ortada bir kavram karışıklığı mı var? Öncelikle birisi senden farklı düşünüyor diye "Örgütün ne senin?" mantığıyla yaklaşman bana linç kampanyasını anımsatıyor. Zira toplumumuzda eğer birisiyle kişisel kavga etsen bile halkı galayana getirmek için "bu terörist" diye bağırıp halka linç ettirme amaçlı kavgaların da çıktığını bilmekteyim. Pek hoş durmuyor bu yorumun.
Ama katılmıyorum sana örgütsel zihinlerin paylaşımına ihtiyaç duyulur.Örgütlülük kötü bir şey değildir. "Örgütlenme" diye alırsak hatta konuyu Türkiye, Uluslararası alanda birçok örgütlenme içerisindedir. Demek ki bir gereklilik anlayışı var. Yok kişisel alalım diyorsan konuyu eğer sen de Türkiye'de yaşıyorsan işsizliğe, emek sömürücülerine, eğitim, sağlık vs. gibi mağdur olduğumuz konularda temelde örgütlenme eksikliğini göreceksin.Bilinçli bir örgütlenmenin bir çok sorunu çözeceğinin de farkındasındır. Örgütlenme = terörizm değildir.
Anladığım kadarıyla; "biz Atatürkçüler küfür etmekten ve tehdit etmekten vazgeçmeyiz" diyosun.
Ne diyeyim daha. Biz ne kadar iletişim kurmak için elimizi uzatsak da boş bu kafadaki birine.
faşitliğin erdem
İçinizdekini mertçe açında aslında ne demek istediğinizi öğrenelim.
o zaman benim faşistlikten anladığım farklı demekki.
bana biri faşist dese herhalde sert çıkardım.
cemozen gerçekten sen faşistsin o zaman vatan savunmasına orda çayını yudumlayıp bunları yazmakla geçtiğini düşünüyorsan. sana acilen us gerekir. faşistliğin tabirini ne olarak anladğımız subjektifmi yoksa bana biri faşist dese herhalde sert çıkardım. o zaman benim faşistlikten anladığım farklı demekki. Adam ileri görüşlü ve bunu dünya kabul etmiş. Sen bunu kabul etmesen Atatürk güncel tabir ile çokta fifi diyebilirdi cemozen. zuhahahaa
Siz bir türlü anlamıyorsanız kabahat ben de değil sanırım.
Demek istediğimiz şu; sınıf mücadelesine geçilebilmesi ve özgürlüşebilmek için kemalizmin günlük hayatımızdan çıkıp tarihin tozlu sayfalarındaki yerini alması gerekiyor. Çok net.
Umarım bu sefer anlarsınız.