Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde telrunya tarafından oluşturulan Karalama Defteri başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 207,473 kez görüntülenmiş, 1,750 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Karalama Defteri
Konbuyu başlatan telrunya
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan velevki

telrunya

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Kas 2009
Mesajlar
531
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
33
kendini martılarla bir tutma. senin kanatların yok.
 

felsefegunlugu

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
20 Ara 2011
Mesajlar
25
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
bence de bir tutma. kanatların yok ama uçsuz bucaksız bir zihnin var. sen en iyisini yapabileceğine inan. en mutlu olabileceğine, en huzurlu olabileceğine inan. başarıya götürecek ana etkenler bunlar.
 

telrunya

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Kas 2009
Mesajlar
531
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
33
yine de kanat isteriz.
 

felsefegunlugu

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
20 Ara 2011
Mesajlar
25
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
AKŞAMÜSTÜ ALDANIŞI

Denizin maviliğine aldanıp, sıcak bir gün batımında oturuyorum sessiz bir banka. Karşımda, bir iki adım ilerde deniz başlıyor. Arkamda cıvıl cıvıl bir kuş cennetini andıran bahçeler…

Güneş yavaş yavaş batıyor. Sen git de ben geleyim der gibi bekliyor ay kenarda. Martılar yiyecek arıyorlar gökyüzünden usulca.

Birkaç yüz metre sağımda iki insan birbirlerine sarılmış oturuyorlar. Gülümsemelerinden ve hareketlerinden, sevgili olduklarını anlıyorum. Martılara simit atıyorlar parça parça kopararak.

Mutlular bu yüce evrende. Onlara bakarken kendimden bir şeyler buluyorum sanki. Özlemle anıyorum geçmiş yıllarımı…

Etrafım çok romantik. Güneş, şu anda denizle birleşmiş. Az sonra tamamen batacak. Deniz, artık gece olacağını hisseder gibi azaltıyor dalgalarını. Rüzgâr hafifliyor. Kuş cıvıltılarının yerini böcek sesleri alıyor yavaşça…

Güneşten eser yok artık. Gökyüzündeki konforlu evini aya teslim ediyor bu geceliğine. Sabah bir daha göğe çıkacağını bildiğim halde içimde bir burukluk oluşuyor. Etrafım çok karanlık. Sadece dolunay tepemde loş bir ılık yayıyor etrafa. Hafiften sis var buralarda…

Bu puslu gecede daha birkaç saattir buradayım ancak şimdiden üşümeye başladım. Bir defter ve bir kalem çıkarım duygularımı şiire dökmeye çalışıyorum. Beğenmeyip yırtıyorum bir zaman sonra. Tekrar, tekrar ve tekrar deniyorum. Taa ki beğenene kadar teker teker yazıyorum satırları…

Karşımda bir doğa harikası beliriyor: “Yakamoz” Ayın bu denize vuran ışıltıları beni büyülüyor. Kendimden geçiyorum…

Hava artık iyice soğudu. Toparlanmaya başlıyorum. Sıcacık yuvama gitmek için veda ediyorum bu gece de denize. Gecenin siyah ve soğuk havasına aldanıp, ayrılıyorum buradan…


Lisedeyken yazdığım bir yazım.Pek severim nedense...
 

kağıtgemi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 Kas 2010
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
sevgimi firenlemek zorundayım ve bundan nefret ediyorum.
 

kağıtgemi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 Kas 2010
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Sevgi nasıl frenlenir ki?
;) bunu bilmeyecek kadar şanslı olmak..
beyniniz,kalbiniz ve kalbinizin size yaptırmak istedikleri konusunda bir tür denge kurma..sevginizi hakedip haketmediğinden emin olmadığınız kişilere karşı sevginizi gösterirken temkinli davranmanız.örneğin içinizden gelen jestlerin bir kısmını yapmaktan vazgeçmeniz,aramaktan,sık sık görmekten kaçınmanız.dolayısıyla zaman içinde "yapmadıklarınız" "yaptırmadıklarınız" sayesinde içinizdeki sevginin büyüyememesi hali.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
;) bunu bilmeyecek kadar şanslı olmak..
beyniniz,kalbiniz ve kalbinizin size yaptırmak istedikleri konusunda bir tür denge kurma..sevginizi hakedip haketmediğinden emin olmadığınız kişilere karşı sevginizi gösterirken temkinli davranmanız.örneğin içinizden gelen jestlerin bir kısmını yapmaktan vazgeçmeniz,aramaktan,sık sık görmekten kaçınmanız.dolayısıyla zaman içinde "yapmadıklarınız" "yaptırmadıklarınız" sayesinde içinizdeki sevginin büyüyememesi hali.

Bonsai gibi...
 

telrunya

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Kas 2009
Mesajlar
531
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
33
Sıradan bir gün yürüyorsun yolda. Tanıdığın ama bilmediğin biri çıkıyor karşına. Merhabalar, konuşmalar.. Koparılan bir defter yaprağı ve üzerine yazılanlar.. Mürekkep. Koku. Pek önemlisi koku. Çünkü unutulmuyor. Alkol. Alkolü fazla olan parfümler.. Kokladıkça gelen sarhoşluk bundan mı kaynaklı? Yoksa aşka olan inançtan mı? Bi' dakka. Konu aşk değil. Konu, konu yok. Hem olması gerektiği fikrine katılmıyorum. Yazmak, önemli. Güzel de. Günah çıkartmak gibi. Bunun türlü yolu var. Bana kalırsa kilise papazından daha sevimli bu kağıt. Kilise deyince de Beyoğlu hani. Sonra müzik, şarap. Bira da ne gider yazın. En özlenilir kılan o geceleri, şüphesiz sohbetler. Yüzler.. Mimikler. Alkolün etkisi arttıkça samimileşen insancıklar. Doğru orantı. Özledim. Öptüm.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
sevgimi firenlemek zorundayım ve bundan nefret ediyorum.

zorundayım/nefret ediyorum.

zorunda bırakıldık... isteyerek yada istemeyerek yaptıkları / yaptıklarımız ile..bu durum çok garip..biri sevgisinin dışa vurumunu artırdıkça, diğerinin gözünde küçülmeye başlıyor..saçma hatta daniskası..ama gerçek ! bunun üzerine kendimce bir aforizma bile yazdım; ''bazı şeyler asla dile gelmemeli'' :) (dile derken her türlü dışavurum yani)

Nefret ediyorum: devam et :) bazen Nefretin gücünden faydalan:)
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
zorundayım/nefret ediyorum.

zorunda bırakıldık... isteyerek yada istemeyerek yaptıkları / yaptıklarımız ile..bu durum çok garip..biri sevgisinin dışa vurumunu artırdıkça, diğerinin gözünde küçülmeye başlıyor..
Belki de kendini bu denli layık görmüyor, altında eziliyordur sevginin...Hatta, kendisinde sevip kabullenemediği herşeyin başkası tarafından bu kadar sevilmesini ucuz buluyordur..Kimbilir..Nefrete sığınma yerine sevgiyi "ödün" e dönüştürmeden yaşamayı becerebilsek ne hoş olurdu...
 

telrunya

Düşünür Üye
Yeni Üye
Katılım
18 Kas 2009
Mesajlar
531
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
33
yılbaşını da din mevzusuna dönüştürdünüz ya alkışlarla şaşıyorum size.
 
P

Pyramos

Ziyaretçi
Belki de kendini bu denli layık görmüyor, altında eziliyordur sevginin...Hatta, kendisinde sevip kabullenemediği herşeyin başkası tarafından bu kadar sevilmesini ucuz buluyordur..Kimbilir..Nefrete sığınma yerine sevgiyi "ödün" e dönüştürmeden yaşamayı becerebilsek ne hoş olurdu...

evet hoş olurdu Sevgili Glsezinrs ama ''ödün'' vermeden (aslında tam kastım ödün değilde başka kelime bulamadım özveri ile ikisinin karışımı gibi bişi) sadece sevgide değil sanırım hiçbir yerde ayakta kalamıyoruz ..bırakmıyorlar.. ahan bunun üzerine; ''herşey zehirdir, önemli olan dozdur'' diye bir söz geldi aklıma.. ah ! her durum için o dozu gösteren bir liste olsa elimizde:)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
En degerli sevgi, karsilik beklemeden gosterilen sevgidir. Bu sevgi de sadece annelik donemine mahsustur. Ondan sonra sevgi algisi, ister istemez kisisel cikar ya da su istismara donusur.

Ama eger ortada karsi tarafa saygi yani onu oldugu gibi kabul etmek varsa, bu sayginin getirdigi deger yerine gore sevgi olacaktir.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Ama eger ortada karsi tarafa saygi yani onu oldugu gibi kabul etmek varsa, bu sayginin getirdigi deger yerine gore sevgi olacaktir.

Olduğum gibi kabullenilmek neredeyse (ailem ve bazı dostlarım dışında) hiç yaşayamadığım bir ayrıcalık..Biri beni törpüleyip kendi puzzle'ının bir parçası yapmak için uğraştığında deliriyorum..Ne mutlu bana ki yaşamımda "birileri"ne gereksinmeden kendimi var edebiliyorum..İnsanların çoğu, kendi gönüllerince çizip boyamak için tamamlanmamış tablo/resim arayışında sanki..
 

kağıtgemi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 Kas 2010
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
sayın donkişot
sözkonusu durumu gayet iyi anladığınızı belirten düşüncelerinizi okumak güzel.
 

kağıtgemi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
12 Kas 2010
Mesajlar
20
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Belki de kendini bu denli layık görmüyor, altında eziliyordur sevginin...Hatta, kendisinde sevip kabullenemediği herşeyin başkası tarafından bu kadar sevilmesini ucuz buluyordur..Kimbilir..Nefrete sığınma yerine sevgiyi "ödün" e dönüştürmeden yaşamayı becerebilsek ne hoş olurdu...

sayın glsezinrs,
sevgi ödüne dönüşür malesef ...ilk başta kimse yaptıklarını ödün olarak görmez sevgidendir yapılan herşey.lakin böyle bir durumda taraflar sevgide henüz şüpheye düşmemiştir! ödün değil fakat sevgiyi frenlemek gerektiği duygusunun biraz kibirden kaynaklandığını söyleseydiniz şayet benim adıma yürütülmüş daha doğru bir tahmin olurdu
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Olduğum gibi kabullenilmek neredeyse (ailem ve bazı dostlarım dışında) hiç yaşayamadığım bir ayrıcalık..Biri beni törpüleyip kendi puzzle'ının bir parçası yapmak için uğraştığında deliriyorum..Ne mutlu bana ki yaşamımda "birileri"ne gereksinmeden kendimi var edebiliyorum..İnsanların çoğu, kendi gönüllerince çizip boyamak için tamamlanmamış tablo/resim arayışında sanki..

Dunya numenal insanlik duzeyi, yukaridaki koyulasmis cevrenin disina kimseyi cikarmiyor, zaten. Merak etme. Ayrica bunun hic bir cikara dayanmadigini algilayabilmek ve bilebilmek te, farkli bir ayricalik. Biliyorsun bir deyim vardir "iyi gun dostu" diye, bu aslinda "cikar dostu" dur.

Ama unutmamak gerekir ki, kisinin kendini kendi olarak ortaya koyabilme kararligi ve azmi, bu saygiyi gormesinde buyuk ve ana rolu oynar. Buradaki atasozunu de "aglamayan bebege meme vermezler" olarak soyleyebiliriz. Yani sen kendini ortaya koyma mucadelesi vermezsen, kimse senin adina bu mucadeleyi vermez ve aksine verdigi mucadele seni "kendine benzetmek" mucadelesi olur.
 

glsezinrs

Kahin
Yeni Üye
Katılım
12 Ara 2010
Mesajlar
1,358
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
sayın glsezinrs,
sevgi ödüne dönüşür malesef ...ilk başta kimse yaptıklarını ödün olarak görmez sevgidendir yapılan herşey.lakin böyle bir durumda taraflar sevgide henüz şüpheye düşmemiştir! ödün değil fakat sevgiyi frenlemek gerektiği duygusunun biraz kibirden kaynaklandığını söyleseydiniz şayet benim adıma yürütülmüş daha doğru bir tahmin olurdu
Sevgi avucumuzdaki küçük kelebeğe benziyor..Sıkıştırırsak ölüyor, gevşek bırakınca uçup gidiyor..En güzeli kelebeği doğada sevmek..Monolog olsun varsın.Sonunda kimse incinmez böylelikle..
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst