Kapitalizmin yerine ne gelmeli?

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde THOUGHTS tarafından oluşturulan Kapitalizmin yerine ne gelmeli? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 18,807 kez görüntülenmiş, 183 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Kapitalizmin yerine ne gelmeli?
Konbuyu başlatan THOUGHTS
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan birazdahaderinmavi

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
Bu kısmı tam anlamadım böyle bir çalışmadan haberim yok biraz açarmısınız..

elbette... daha reel sosyalizm dünya çapında bir yenilgiye uğramadan önce, yirminci yüz yılın ikinci yarısından sonra giderek yoğunlaşan(aslına bakılırsa, en baştan beri, yani ekim devriminden itibaren, nikolai buharin'i, leon troçki'yi,probezanski'yi... ve avrupalı birçok marksizm yorumcusunu hatırlayın) bir sovyet sosyalizmi eleştirisi vardı..ve bu eleştiriler yirminci yüz yılın son çeyreğinde, reel sosyalizmin çöküşüyle haklılıklarını göstermiş oldu... ve dünya çapında, reel sosyalizmin çöküşünün nedenleriyle ilgili her yönden, yeminli sosyalizm düşmanları da dahil olmak üzere, birçok inceleme ve eleştiri yayınlandı ve bunların önemli bir kısmı da türkçeye çevrildi... bu çalışmaların bir kısmı marksizmi ve dolayısıyla sosyalizm kuramını, uygulamadaki başarısızlıktan ayrı tutmaya çalışırken, geri kalanı teorinin kendinde de bazı yetersizlikler olduğu ve dolayısıyla kapitalizmin tarihin sonu olduğu, yani insan toplumunun yaşayabileceği son toplumsal ekonomik formasyonun kapitalizm olduğu ve kapitalizmin alternatifinin olmadığı yönünde sonuçlara ulaşan çalışmalardır...
 

sakal

Kahin
Yeni Üye
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
2,000
Tepkime puanı
1
Puanları
38
Açıklamanız için teşekkür ederim.Benim düşüncem insana ve insanın emeğine değer vermeyen bütün sistemler çökmeye,çürütülmeye mahkumdur.Belli bir zaman başarılı gidiyor gibi görünseler de,bazen çok acı tablolar,kıyımlar,ve savaşlara gebe olarak biterler.Sistemler yapı itibari ile doğru olsalar da uygulamadaki yanlışlıklar ve çoğu emperyalist güçlerin etkisinden kurtulamayan yönetim bozuklukları olacağından nereden bakarsanız başarısız olmaya mahkumdur..Sonuçta sistemler değil güçlerdir sistemlere yön veren..
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
bence de, insanın 'özgür olma', 'kendi olma', 'eşit haklı olma',... ve sonuç olarak mutlu olma gibi özlemleri, idealleri son çözümlemede durdurulamazdır/engellenemezdir ... zaten tarih de bu yönde akar, tıpkı denize doğru kan bir nehir gibi... bazen geri dönüş izlenimi bırakacak kıvrımlar yapar, bazen durgun gibidir... kimi zaman da çağlayan olur... ama denize ulaşır... insanlık tarihi, ciddiye alındığında açıkça görülür ki, kapitalizm dediğimiz daha dünkü çocuktur... en yakın sosyo-ekonomik formasyon feodalitedir; ve onun içinde bin yıl boyunca yaprak bile kımıldamamıştır... yani, bin yıl boyunca baba, hangi tarlayı hangi sabanla sürüyorsa, oğul da aynı tarlayı aynı sabanla sürmüştür...
,
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
Toplumların asıl sorunsalı, hangi sistemle yönetileceğine değil, kimler tarafından yönetileceğine karar verebilmektir. Yönetenler ve yönetime talip olanlar da, hiçbir zaman bu olanağı topluma tanımazlar. Böyle bir seçenek olduğunun farkına varılmasını bile istemezler.
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
Toplumların asıl sorunsalı, hangi sistemle yönetileceğine değil, kimler tarafından yönetileceğine karar verebilmektir. Yönetenler ve yönetime talip olanlar da, hiçbir zaman bu olanağı topluma tanımazlar. Böyle bir seçenek olduğunun farkına varılmasını bile istemezler.

okuduğumu anlama gibi bir yeteneğim vardır ve buna göre, burjuva demokrasisi yeterlidir ve sistemden çok daha önemli olan, yöneticilerin kişisel niyetleri, yetenekleri ve tercihleridir..vb. diyorsunuz... ilginç...
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
okuduğumu anlama gibi bir yeteneğim vardır ve buna göre, burjuva demokrasisi yeterlidir ve sistemden çok daha önemli olan, yöneticilerin kişisel niyetleri, yetenekleri ve tercihleridir..vb. diyorsunuz... ilginç...
Var olan sistemde, toplumların, yöneticilerinin kim olacağına karar verebileceği illüzyonuna kandığımı mı düşünüyorsunuz? İlginç... :)
 

birazdahaderinmavi

Kahin
Yeni Üye
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,442
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
59
yani, gerçek anlamda bir demokrasi olsa ve toplumlar kendi yöneticilerini bizzat kendileri seçebilse, üretim tarzının ve dolayısıyla geçerli üretim ilişkilerinin bir önemi yoktur... mu diyorsunuz....
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
yani, gerçek anlamda bir demokrasi olsa ve toplumlar kendi yöneticilerini bizzat kendileri seçebilse, üretim tarzının ve dolayısıyla geçerli üretim ilişkilerinin bir önemi yoktur... mu diyorsunuz....
"Gerçek anlamda bir demokrasi olsa", dedikleriniz de gerçek olabilir.
Fakat, üretim tarzının ve dolayısıyla geçerli üretim ilişkilerinin de belirleyicisi değil ama yönlendiricisi, yine siyasettir.
 

ideaswonderland

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
18 Tem 2012
Mesajlar
37
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
şu dünyada her şey 'gerçek anlamda' uygulansa biz bu tartışmaları yapmayız. Sosyalizmin çöküşü uygulamadaki muhteşem çarpıklıktan kaynaklandı. Halbuki sosyalizm gerçek anlamda uygulansaydı bir ütopya yaşanıyor olurdu. Ve ben hala sosyalizme gerçekleştirilmesi pek mümkün olmayan bir sistem olarak görüyorum. Ve aynı şekilde liberalizm de 'gerçek anlamda' uygulansaydı sorunsuz bir şekilde yaşardık. Bildiğimiz üzere liberalizmde 'başka bir bireyin özgürlüğünü kısıtlamadığın sürece özgürsün' ibaresi yer almaktadır. Kapitalizm ise böyle değildir. Açıkça emek sömürüsüne yok açmıştır. Peki insanlık neden bu hataya düştü? Güç dengesizliğinden dolayı.. Dünyanın %70 inin sahibi nüfusun %1 i. Biz açıkça yöneticimizi seçemiyoruz. Bize sunulanları seçiyoruz. Siyasi parti kavramı bence bir saçmalık. Lider kavramına vurgu yapıyor.
 

ideaswonderland

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
18 Tem 2012
Mesajlar
37
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
geçmişte asil sınıf vardı biliyorsun. Bu asil sınıfın kanı asla bozulmamalıydı. Ancak asillerle evlenebilirlerdi. Bu insanların kanını kutsal yapan tek şey zamanında birilerinin bu kanın kutsal olduğuna inanmaları. Yönetici sınıfın çıkışı da aynı sisteme sahip. Birileri zamanında bizlere yöneticileri göstermiş. Biz de inanmışız.
 

ideaswonderland

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
18 Tem 2012
Mesajlar
37
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
sürekli söylüyorum siyasi partiler saçmalıktan ibaret ve biz o partilerle yönetiliyoruz. Yöneticimizi ciddi anlamda seçemiyoruz.
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
"Biriler" tarafından gösterilmiş iseler, gerçek yöneticiler onlar değil, "birileri" dir o halde...
 

ideaswonderland

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
18 Tem 2012
Mesajlar
37
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
ama bu bizim 'görünen yöneticiler' tarafından yönetildiğimiz gerçeğini değiştirmez.
 

ideaswonderland

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
18 Tem 2012
Mesajlar
37
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
birilerinin inandırıcılık gücüyle yönetiyorlar. Sen seçimde adamın parasına göre vermiyorsun oyu.
 
F

Fetâ

Ziyaretçi
"Birileri" ile farklı şeyleri kastediyoruz gibi... İktidarlar ülkeyi kendi güçleri ile mi yönetiyorlar? Güç kimde ise hükmeden de odur.
 

THOUGHTS

Üye
Yeni Üye
Katılım
22 May 2012
Mesajlar
116
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
Eğer çoğunluğun söylediği genelde doğru değilse , demokrasi ne kadar doğru?
 

ideaswonderland

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
18 Tem 2012
Mesajlar
37
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
asıl sorun doğru kavramının göreceliliği. Insanoğlu bazen (tabi bu bazen de göreceli) kendisine zarar veren seçenekleri doğru olarak görebiliyorlar. Herkes fikrini sunduğu için demokrasi görevini yapmış oluyor. Yani demokraside doğrunun pek bir önemi yok. Görevini yapan bir sistem kendince doğrudur.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst