Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

İyiliğin-faziletin sınırı nedir?

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
23 Ara 2012
4,763
319
83
Tamam işte, sorularlaislamiyet.com dan alıntı yapmışsınız, orada bile söylemişler, kişiliği, insanın ruhani yanıyla birlikte cismani yanı oluşturur diye, demekki İslam şeriatına göre ruhlarımızda karakter barındırıyoruz, buradan da bazı ruhların kadınlık bazı ruhların da erkeklik tabiatında olduğu sonucu çıkar:)

Kadını yok saymıyorum, hatta kız çocuğunu erkek çocuğundan daha fazla seviyorum, sadece bir keresinde seçeneklere erkek seçeneğini koymamıştım, daha sonra ekledim.:)

Cinsi tercihi olmayan ruh olabilir, Huriler meselesi tartışmalıdır.

:) Peki öyle olsun yaşayıp görelim:)
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
1 Kas 2012
2,737
180
63
Sonuçta olarak; Ruh hakkında, ruhun yapısı ve neden tekamül etmesi gerektiği konusunda yeterli bilgi insanlığa verilmemiştir

Senin kasdettiğin anlamda tekamül eden ruh (insanın özü) diye bir yapının olduğunu bile Kurandan çıkarmak çok zor iken Kuran ayetlerini tekamül inancına dayanak yapmaya çalışanların yaptığı şey ;insanların kutsal kabul ettikleri metinler üzerinden nemalanmaktır. dersem çok mu haksızlık yaparım sanmıyorum açıkçası.

Ruh kavramı elbette tartışmalıdır ancak Kuranda ne tartışmalı değildir ki? Sadece Allahın tek olduğu tartışmasızdır desem çokta abartmış olmam. çelişkilerle dolu bir musaftır. Sürekli hikmet sahibi olduğunu söyleyen bir ilahı vardır ancak insanlarla iletişimi bile oldukça başarısızdır. bir ilah neden hikmet sahibi olduğunu söyleme ihtiyacı duyar. sonuçta sen bir ilahsın. neyse işte insanları yakacağını söyleyen bir ilahın olamayacağı açıktır, kuranda da tek bir mucize bile yoktur insan sözü olduğu oldukça açıktır ama gücünü küçüklüğümüzde bize yüklenen hayali yüceliğinden, sevdiğimiz yönlerinden ve varoluşsal korkularımızdan aldığı için kuşaktan kuşağa devam edebilmektedir..
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
23 Ara 2012
4,763
319
83
Senin kasdettiğin anlamda tekamül eden ruh (insanın özü) diye bir yapının olduğunu bile Kurandan çıkarmak çok zor iken Kuran ayetlerini tekamül inancına dayanak yapmaya çalışanların yaptığı şey ;insanların kutsal kabul ettikleri metinler üzerinden nemalanmaktır. dersem çok mu haksızlık yaparım sanmıyorum açıkçası.

Ruh kavramı elbette tartışmalıdır ancak Kuranda ne tartışmalı değildir ki? Sadece Allahın tek olduğu tartışmasızdır desem çokta abartmış olmam. çelişkilerle dolu bir musaftır. Sürekli hikmet sahibi olduğunu söyleyen bir ilahı vardır ancak insanlarla iletişimi bile oldukça başarısızdır. bir ilah neden hikmet sahibi olduğunu söyleme ihtiyacı duyar. sonuçta sen bir ilahsın. neyse işte insanları yakacağını söyleyen bir ilahın olamayacağı açıktır, kuranda da tek bir mucize bile yoktur insan sözü olduğu oldukça açıktır ama gücünü küçüklüğümüzde bize yüklenen hayali yüceliğinden, sevdiğimiz yönlerinden ve varoluşsal korkularımızdan aldığı için kuşaktan kuşağa devam edebilmektedir..

Kendi kişisel yorumlarına saygı duyuyorum fakat hiç birine katılmıyorum. Kur'an'ı bırak çok gerilere git diye sana defalarca yazdım tekrar söylüyorum, Kur'an'ı anlamak mı istiyorsun, önce Ezoterizm öğreneceksin sonra Antik Çağ Filozofları, Mitoloji, Tasavvuf, Gök Tanrı Dini, Şamanizm, Musevilik, Hristiyanlık v.s. hepsini inceleyeceksin ve en son da Kur'an' a bakacaksın. Senin dediğin "uydurma, insan yazımı" iddiası şahsi yorumundur çünkü dünyaya gelen bu kadar insan, ayrı zamanlarda ayrı yerlerde sözleşmiş gibi böyle bir kitap yazamaz.

Ezoterik ve Egzoterik kelimesi Antik Yunan döneminden beri kullanılır. Aristotelesçi felsefe okullarında herkese açık metinler Egzoterik ve sadece eğitim amaçlı (inisiyasyon ) metinler Ezoterik diye birbirinden ayrılırdı. Yunanca olarak "Esoterikon" diye geçer. Felsefe kelimesi Yunanca olup, hikmeti seven anlamına gelir. Hikmet ise ya amel ile elde edilir ya da ilim verilenlerden olup, bilinmesi gerekir.

Ruh kavramı Antik Yunan öncesinden başlar günümüze kadar kullanılır, bu kavram tek Kur'an'da geçmez. Mesela Pisagor ruhtan bahsederken; Tanrı birdir ve sayı ile ifade edilemez çünkü sayı çokluktur der ayrıca tanrıyı akıl ve mantıkla anlamanın mümkün olamayacağını çünkü tüm ruhani sıfatların üstünde olduğunu belirtir. "Ruhani alemde bulunan ve ruhani özelliklere haiz olan varlıklar, eserler yönüyle tanrıyı tasvir ederler", der.

Kısacası Kur'an insan uydurması diyen bir insanın tüm insanlık tarihini inkar etmesi ve Antik çağ filozofları da dahil dünyaya bir yalancı ordusunun gelip, uydurma metinler ile insanları kandırdığını iddia etmesi gerekir çünkü M.Ö. 10.000'lere kadar gidersen tüm kadim metinler Kur'an ile aynı bilgileri içermektedir. Hiyeroglifler, mağara resimleri de Sembolizm ve Okültizm ile çözüldüğü zaman ortaya yine Kur'an ile aynı anlatımlar çıkar. Bu durumda biz neyi tartışıyoruz? Thales yalan söylüyor, Orfe Yalan söylüyor, Heredot Yalan söylüyor, Pisagor yalan söylüyor, Platon yalan söylüyor, Sokrates yalan söylüyor, Anaksogaras yalan söylüyor, Anaksimenes yalan söylüyor, Sabiiler yalan söylüyor, Mayalar yalan söylüyor, Şamanlar yalan söylüyor, Mısır, Sümer, Museviler hayal görüyor, Hristiyanlar rüya görüyor, Müslümanlar hayal görüyor...Tabii ki bu şekilde düşünmek isteyen herkes özgürdür.

Tekamül planı aklına yatmayabilir fakat bu Mu'dan başlar günümüze kadar gelir. İsteyen inanır istemeyen inanmaz, karar kendisinindir. Kur'an'ı ister batini okur ister zahiri, tercih yine kendisinindir çünkü tüm bunlar yine tekamül planın gereğidir.

İnan ya da inanma sonuçta hakikat karşına çıkacak, madem içine sinmiyor sadece bekle çünkü karşıt görüş üretmek sana sadece negatif yük kazandırıyor. Bekle ve araştırmaya devam et ancak bu kadar net konuşma çünkü koskoca bir insanlık tarihi var karşında ve şayet hakikati arıyorsun tek Kur'an ile sınırlı kalma.
 

M3CSL

Yeni Üye
30 Ağu 2016
258
30
28
Evren sürekli dinamik, herşey hareket halinde vücüdümuzun içindeki atomlar enerji, kuantum bunları açıklıyor zaten. Dünyanın oluşumu tekâmül hep aynı seylerden bahseder,
İnsanlık tarihi belirli bir ilerleme ile yaratılmıştır, hegel buna diyaelektik der, başkası başka şey:)
10 yıl önceki görüşümüzle şimdiki birmi, yada yaşlanınca aynı şeylerimi düşüneceğiz,önemli olan öğrenmeye olan niyettir insan er yada geç hakikatı anlayacaktır.
 
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst