- Konbuyu başlatan
- #1
- Katılım
- 19 Ocak 2010
- Mesajlar
- 34
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
Bu sorunun cevabı özellikle cennet-cehennem kavramının etik olduğu yada olmadığı konusundaki ikilemi ortadan kaldıracaktır
insanlar eylemlerinden sorumludular desek bile bu sorumluluklarının ne kadar farkındalar. sorumluluğunu belirleyen etki dışsal dünya olsa bile sonunu nereye kadar görüp hareket ediyor. insanlar eylemlerinden sorumlular ama sorumluğu kendi insiyatifi olarak değil kendisine verilenleri yerine getirirler.
"sorumluluk" bir insan yaratısıdır; bunu kaldırdığınızda/yok ettiğinizde "insan" yok olacaktır
Bu salgılara,refleksler insan yaşamında düzenleyici rol oynarlar tıpkı adrenalin gibi ,bu hormonun görevi, organizmayı acil harekete hazırlamaktır ve etkisini, nabzın atışı, kanın iç organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karaciğerdeki glikojenin glikoza değişmesi ve böylelikle acil bir enerji kaynağı sağlanması şeklinde gösterir. Heyecan ve korku durumunda adrenalin salgılanması artar. Bu durumda noradrenalin salgılanarak sakinleşmeyi sağlar. Kan damarlarını genişletir.Adrenalinin salgılanması sırasında: 1.Damarlar genişler. 2.Kan basıncı artar. 3.Kalp atış hızı artar. 4.Göz bebekleri büyür. 5.Kan şekeri yükselir.Evet bunlar bizde kodlanmıştır ama yaşam için doğru bir kodlamadır.Asıl yanlışlıklar daha doğdumuz ilk günlerde başlıyor bir sürü 'ETİK ÖĞRETİ' yığınıyla karşılaşıyoruz dinin,geçmişin,kültürün örflerin adetlerin,bulunduğumuz toplumun getirdiği kodlar ;burda sorunsal bu olmalı neden özgür olduğumuz şeylerde dahi kodlanıyoruz?arkadaşlar aslında benim kastettiğim sorumluluk insanların birbirlerine yükledikleri yada kendilerine yüklediklerinin dışında kalıyor.
Benim kastettiğim eğer bir yaratıcı varsa ki varsayılan yaratıcının bizi nasıl yarattığını din bilgilerimizden biliyoruz.
belli başlı duygulara sahibiz ki bu duygular daha anne karnındayken şekillenmeye başlıyor.
yaşanılan şeylere görede şekil almaya kalıplaşmaya devam ediyor ve değiştirmenin çook zor olduğu bir şekil alıyor.bunun yanı sıra birde bilinçaltımız var buradada atalarımızın izleride var ve herşeyin biriktiği bir depo.
nasıl karar verdiğimize gelelim.
karar vermemize yarayan ve kontrollerimizi sağlayan şeyde ÜST BEYİN (korteks).
üst beynimiz herhangi bir olay karşısında elindeki tüm bilgilerle kıyaslıyarak ortaya bir sonuç çıkarır yanlız bu mekanizma işlerken vücutta hangi hormon yani duygular ne oranda o da çok önemli
net bir örnekle;lünaparkta yüksek dönmedolaba binen birinde adrenalin hormonu salgılanır ve kişi heyecanlanır bu kişiye senin bu hormonun niye salgılandı,sen niye heyecanlandın diye çıkışabilirmiyiz(hayır). İşte hissettiklerimiz sonucu yaptığımız tüm eylemler örnekteki gibi heyecanlanıp bağıranınki gibi kontrolsüz olur aslında.
psikiatrik vakalarıda incelediğimizde dince sorunlu kabul edilen alışkanlık yada tüm sapkınlıkların altında yatan psikolojik bir hastalık var.kimse birşeyleri seçmiyor aslında zaten o kişi o şeyi seçmek zorundaydı
Ben bunları kod sende misyon olarak açıklamışsın,bir fark göremiyorum yaşamın bize biz istemeden verdiği kodlar/misyonlar....Değer yargılar yerine ETİK anlayışı kullandım ,ve son olarak insan için olmazsa olmazlar artık olmamalı.Neden diye soracağım soruları bilmesen dahi araştırırım burda neden sorusuna ''ben'' gerek duymadığım için sormuyorum.benim demek istediğim farklı birşey sen çok basite indirgemişsin. yaşam herkese bir misyon verir.örnek önce oku der,sonra iş bul ,çalış evlen,veya evlenme ,çocuk yap. bunları da yaparken değer yargıları vardır.olmazsa olmazlar ve bunlar etki ile olur emir ile değil.zira komşun adam öldürürse seninde suçun vardır.ama dolaylı olarak. neden diye sorma bunu da sen bul.
benim demek istediğim farklı birşey sen çok basite indirgemişsin. yaşam herkese bir misyon verir.örnek önce oku der,sonra iş bul ,çalış evlen,veya evlenme ,çocuk yap. bunları da yaparken değer yargıları vardır.olmazsa olmazlar ve bunlar etki ile olur emir ile değil.zira komşun adam öldürürse seninde suçun vardır.ama dolaylı olarak. neden diye sorma bunu da sen bul.
islami bilgilere göre Allah,Şeytanı yani İblisi yarattı.şeytan ın cinlerden olduğu söylenir Kur'an da.
yani şeytan cin
meleklerle cinler arasındaki fark nedir peki;
melekler tüm öğretileri harfiyen yapma eyleminin dışında hiçbirşey yapma yeteneğine sahip değildirler.
cinler ise tıpkı biz insanlarda olduğu gibi dinin tanımına göre nefsleri vardır.
nefs ise yol ayrımı demek yani karar verirken insanı zaafa uğratabilecek bir duygu.
ve Adem i yarattı.
tüm meleklere ve şeytana emretti Adem in arkasında secde edin diye
tüm melekler secde etti ( zaten etmemek gibi bir davrenışı sergileme yetenekleri yok )
ancak Şeytan (İblis) secde etmedi.ben Adem den daha üstünüm dedi. Bunu sağlayanda Şeytan nın kibir duygusu oldu. Uzuuun zamandır arkasında meleklerin secde ettiği ilim sahibi şeytan ki Kur an söyler bunu
Allah a karşı çıktı
Hiç bunu akıl mantık alıyormu lütfen
Şeytandaki bu yoğun hatta yaratanına karşı çıkacak kadar bu kibir duygusunu yaratanda Allah
kendi yarattığı kontrol mekanizmasına kızıp cezalandıran bir yaratıcıdanmı bahsediyoruz yoksa
evet herşeyi biliyordu kaç insan yaratacağını bunların kaçının yakılacağını aynı şekilde cinleride öyle
kaçınılmaz sonu bildiği halde acı çekecek,yanacak insanlar ve cinler yarattı
eğer hakikatende Yaratıcı varsa
bizler yaptığımız hiçbirşeyden sorumlu değiliz
herşeyin sorumlusu Yaratıcı
sayın andronova ben fikirlerimi söylerken şunada karşıyım benim düşündüklerimin dışındaki düşüncelere ve inançlara hastalık diyemem bu çoook büyük bir yanlış olur sizden ricam inançlı arkadaşlara saygısızlık olarak nitelendirdiğim din konusundaki söyleminizi düzeltmeniz