Insan neden sahiplenmek ister ki?

Özellikle bir insanı. Nesneleri ve eşyaları, malı mülkü geçtim. Neden bir insanı sahiplenmek isterler? Karşı cinsten bahsediyorum. Sen benimsin, benden başkasının olamazsın, benim ol vs... neden böyle?

Ağzımızın tadını bozma dostum, makbulü öyle olan. Nitekim cinsellikte de öyledir, erkekte ele geçirme iç güdüsü/hazzı kadında da teslim olma içgüdüsü/hazzı vardır.

Farkeder mi' Alıntı:

Özellikle bir insanı. Nesneleri ve eşyaları, malı mülkü geçtim. Neden bir insanı sahiplenmek isterler? Karşı cinsten bahsediyorum. Sen benimsin, benden başkasının olamazsın, benim ol vs... neden böyle?

Genişletmek için tıkla ...

sen hiç gerçekten aşık oldunmu? nasıl? bir his olduğunu algıladınmı?
bu öyle bir duyguki bu evrenin dışından geliyor, maddesel değil, sanki
soyut bir güç seni ele geçiriyor, ve yaşamını alt üst ediyor tıpkı sihirli bir büyü
gibi artık sen o duygunun esiri ve kölesi oluyorsun. dahada kötüsü
hazırlıksız bir anda esir düşüyorsun..

asıl sorulması gereken soru çok basit! ama çok derin bir sorudur, neden? her insan aşık olmuyor, neden? aşk insan seçiyor, neden? aşk bazıları için iyi bir kader bazılarıda içinde kötü bir kaderin
başlangıcı oluyor,
tamam sınavı anladıkta
neden? bu sınavda herkes eşit sınanmıyor, herkes aşık olmuyor yada hiç kimse aşık olmuyor.. eşitlik ilkesini yine tanrı bozuyor, ve eşitsizlik içinde insanlar acı çekiyor anlamı nedir? bunun merak ediyorum..
neden? benim sorularıma mantıklı cevap verilemiyor, en çok merak ettiğimde bu..

[MENTION=4865]true blue[/MENTION] neden makbulu öyle sizce? Bu içgüdü çok garip geliyor bana. Çünkü aynı sevgi ihtiyacı gibi. Ama bu bambaşka.
[MENTION=6633]kahin[/MENTION], Hatırladınız mı? Ben aşka inanmıyordum. Hayır, tabi ki aşık olmadım. Kahin sorunuzun cevabı bence basit. Çünkü tanrı sen aşık ol sen ol demiyor. Insan kendi kaderini kendi iradesiyle çizme gücüne sahiptir birnevi. Yani en azından başlangıçta böyle. Aşk bir seçimdir.(sizin inandığınız aşktan bahsediyorum.) Gider birine bağlanıp, evet işte bu aşktır der insan. Insanların doğuştan gelen eşitsizlikleri var, tamam, ama insanda bu konunun devamında etkin bir rol oynuyor. Yani insan bir takım seçimler yapma özgürlüğüne sahip.

Farkeder mi' Alıntı:

[MENTION=4865]true blue[/MENTION] neden makbulu öyle sizce? Bu içgüdü çok garip geliyor bana. Çünkü aynı sevgi ihtiyacı gibi. Ama bu bambaşka.

[MENTION=6633]kahin[/MENTION], Hatırladınız mı? Ben aşka inanmıyordum. Hayır, tabi ki aşık olmadım. Kahin sorunuzun cevabı bence basit. Çünkü tanrı sen aşık ol sen ol demiyor. Insan kendi kaderini kendi iradesiyle çizme gücüne sahiptir birnevi. Yani en azından başlangıçta böyle. Aşk bir seçimdir.(sizin inandığınız aşktan bahsediyorum.) Gider birine bağlanıp, evet işte bu aşktır der insan. Insanların doğuştan gelen eşitsizlikleri var, tamam, ama insanda bu konunun devamında etkin bir rol oynuyor. Yani insan bir takım seçimler yapma özgürlüğüne sahip.

Genişletmek için tıkla ...

sen diyorsunki aşkı insan yarattı, bu yüzden acı çekiyor,ama her insan aşkı yaratıcak güce sahip değil ben o yüzden aşkın ne oldugunu? anlıyamıyorum.. ben bunu anladım,yada siz anlıyamadınız sorumu, aşkı kim? varetti. çok basit bir cevabı var
görme kzorunda kaldıgımız bizim varoluşsal varlığımızı vareden birşeyler var,
bizlerin varoluşsal varoluşları aşkıda içinde entegreli bir varoluş biçiminmde varolmuş olabilr
bu çok güçlü bir hipotezdir.
aşkta doğal olarak insanın iradesi dışında gerçekleşmek zorunda kalıyor, sen birşey icat etsen
o icat ettiğin şeyin değerinide sen yaratırsın,senin icat ettiğin o şeyin değerini be nalgılıyamam, istesemde yapamam çünkü benim varoluşsal nedenimde birşey icat ederek onun değerini algılamak yoktur. tıpkı program analızı cve parametresi gibidir. parametreler çalışır yer zaman belllıdır o zamanın içindede olması gerekenelr olur ve biter.
sen aşka inanmıyorsun diye, bu aşkın olmadığı veya aşkın özgür iradenin kontrolünde olduğu anlamına gelmez gelemez bak çarpıcı bir örnekle bagdaştırım.
aşk benim özgür irademin gücünden az olsaydı yani aşkı kontrol edebilseydim,
aşkın acısınıda kontrol edicektım acı çekmeyi bir bir canlı istemez hayvan ve b
tki bile olsa acıda hoşlanmaz zevk almak ister .
beynimi yok etmem gerekiyor, aklımı ve mantıgımı yok etmem gerekiyor, tek yol bu dogal olarakta aklımı ve mantıgımıda kontrol eden biri var demektır, şurda verdıgım 2 örnek
çok derin analız edilmesı gereken örneklerdır. saygılar. ):

Farkeder mi' Alıntı:

Özellikle bir insanı. Nesneleri ve eşyaları, malı mülkü geçtim. Neden bir insanı sahiplenmek isterler? Karşı cinsten bahsediyorum. Sen benimsin, benden başkasının olamazsın, benim ol vs... neden böyle?

Genişletmek için tıkla ...

Bu ifadeleri kullanan kişilerin bazıları aşkın etkisinde bazıları da takıntılı düşüncelerin esiri olarak, bilinçsizce konuşmaktadır. Karşıdaki kişinin kararını anlayış ile karşılayamayacak kadar kontrolsüzlerdir çünkü hep söylediğimiz gibi, her şey beyinde biter ve bu insanlar beyin ön bölgesine çok fazla hakim olamayan kişilerdir.

Kaybetme duygusu; 'anksiyete' yani 'kaygılanmaya' neden olur ve bu durum da obsesyonu daha da şiddetlendirir. Kişi aşık olmasa bile kaybetme korkusu ile o insandan vazgeçemediği hissine kapılır. Bu korkunun ileri derecesi de saplantıya dönüşür.

Olmayacak bir ilişki-insan için yapılması gereken tek şey; odak noktanızı değiştirmek yani o kişiyi hatırlatan her şeyden uzak kalmak, aklınıza getirmemektir. Bu şekilde davranmak sureti ile unutulmayacak insan yoktur. O kişiyi her düşündüğünüzde onunla ilgili nöron bağları oluşuyor ve her tekrar eden düşüncede, bu bağlar güçlenip, ondan başka şey hayal edemeyecek hale gelmenize sebep oluyor.

İnsanlar beyinlerinin ön bölgesini doğru kullanamadığı için mutsuz oluyor ya da yanlış ilişkilerin peşinde ömür harcıyorlar. Beyin üzerinde çalışma yapan her insan, zamanla çok daha güçlü ve kontrollü bir hale gelir. Uygun olmayan ilişkilerle de zaman kaybetmez.

true blue' Alıntı:

Ağzımızın tadını bozma dostum, makbulü öyle olan. Nitekim cinsellikte de öyledir, erkekte ele geçirme iç güdüsü/hazzı kadında da teslim olma içgüdüsü/hazzı vardır.

Genişletmek için tıkla ...

Güldürdün beni [MENTION=4865]true blue[/MENTION].
Peki, ya benimsin ya kara toprağın modundaki insanlar için ne düşünüyorsun? Tom Cruise - Vanilla Sky filmindeki gibi saplantılı kadın ve erkekler var biliyorsun, bu kadınlardan birisine denk gelmek ister miydin?

Lefty' Alıntı:

Bu ifadeleri kullanan kişilerin bazıları aşkın etkisinde bazıları da takıntılı düşüncelerin esiri olarak, bilinçsizce konuşmaktadır. Karşıdaki kişinin kararını anlayış ile karşılayamayacak kadar kontrolsüzlerdir çünkü hep söylediğimiz gibi, her şey beyinde biter ve bu insanlar beyin ön bölgesine çok fazla hakim olamayan kişilerdir.

Kaybetme duygusu; 'anksiyete' yani 'kaygılanmaya' neden olur ve bu durum da obsesyonu daha da şiddetlendirir. Kişi aşık olmasa bile kaybetme korkusu ile o insandan vazgeçemediği hissine kapılır. Bu korkunun ileri derecesi de saplantıya dönüşür.

Olmayacak bir ilişki-insan için yapılması gereken tek şey; odak noktanızı değiştirmek yani o kişiyi hatırlatan her şeyden uzak kalmak, aklınıza getirmemektir. Bu şekilde davranmak sureti ile unutulmayacak insan yoktur. O kişiyi her düşündüğünüzde onunla ilgili nöron bağları oluşuyor ve her tekrar eden düşüncede, bu bağlar güçlenip, ondan başka şey hayal edemeyecek hale gelmenize sebep oluyor.

İnsanlar beyinlerinin ön bölgesini doğru kullanamadığı için mutsuz oluyor ya da yanlış ilişkilerin peşinde ömür harcıyorlar. Beyin üzerinde çalışma yapan her insan, zamanla çok daha güçlü ve kontrollü bir hale gelir. Uygun olmayan ilişkilerle de zaman kaybetmez.



Güldürdün beni [MENTION=4865]true blue[/MENTION].
Peki, ya benimsin ya kara toprağın modundaki insanlar için ne düşünüyorsun? Tom Cruise - Vanilla Sky filmindeki gibi saplantılı kadın ve erkekler var biliyorsun, bu kadınlardan birisine denk gelmek ister miydin?

Genişletmek için tıkla ...

Film kültürüm pek yok, izlemedim. Ya benimsin ya kara toprağım modunda tek taraflı oluyor ve bu düşünce hastalıklı bir düşünce. Ne demek yani seni öldürürüm. Bence sevgi karşılıklı olmalı. Ben sadece cinsellikte de tekçiliğin olduğunu belirtmek istedim. [MENTION=6518]Farkeder mi[/MENTION]

true blue' Alıntı:

Film kültürüm pek yok, izlemedim. Ya benimsin ya kara toprağım modunda tek taraflı oluyor ve bu düşünce hastalıklı bir düşünce. Ne demek yani seni öldürürüm. Bence sevgi karşılıklı olmalı. Ben sadece cinsellikte de tekçiliğin olduğunu belirtmek istedim. [MENTION=6518]Farkeder mi[/MENTION]

Genişletmek için tıkla ...

Vanilla Sky çok ilginç bir filmdir ve bahsettiğim sahne saplantılı aşığa iyi bir örnek teşkil ediyor.

Spoiler içeren bu sahneyi, filmi izlemeyi düşünenler seyretmesin lütfen.

İnsanın içindeki bilinçli/bilinçsiz egodan kaynaklanır sahiplenme isteği. Amaç içgüdüleri tatmin etmektir.

Hiç aşık olmadım. Uzaktan bakınca böyle görüyorum.

gerçek aşk fedakarlıktır.. bu forumda bunu kaç üye anlıyabilir!

İnsanın hoşuna ne gidiyorsa onu yapar.
Sahiplenmek: kaybetmemek, tekrar kullanmak, başkalarına kaptırmamak gibi şeyler.

hoşumuza giden şeyler geçicidir,örneğin cep telefonu hoşumuza gider,üst modeli çıkınca artık
hoşumuza gitmeyebilir,ama aşk içimize gider asla eskimez son nefesimizde bile ....

Farkeder mi' Alıntı:

Özellikle bir insanı. Nesneleri ve eşyaları, malı mülkü geçtim. Neden bir insanı sahiplenmek isterler? Karşı cinsten bahsediyorum. Sen benimsin, benden başkasının olamazsın, benim ol vs... neden böyle?

Genişletmek için tıkla ...

doğamızdan hemde kültürümüzden kaynaklıdır muhtemelen. ama tabiki bu bir cevap değil, daha doğrusu açıklama değil. doğamızı ve kültürümüzü masaya yatırıp,ögelerine ayırıp,sebep sonuçları ve aralarındaki etkileşimi çözümleyip rasyonalize etmemiz gerekiyor. bunu yapamayız elbet, ama yapsak bile ne işe yarardı? hayat rasyonalite ile yaşanmıyor,sanırım yaşanamaz da..

seviyorsan git konuş bence bir bakış bir gülüş , anlarsın neden sahiplenmek istediğini..

Bağlanmayacaksın

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.

“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.

Demeyeceksin işte.

Yaşarsın çünkü.

Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.

Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

Ve zaten genellikle o daha az sever seni,

Senin onu sevdiğinden…

Çok sevmezsen, çok acımazsın.

Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.

Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.

Senin değillermiş gibi davranacaksın.

Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.

Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.

Çok eşyan olmayacak mesela evinde.

Paldır küldür yürüyebileceksin.

İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,

Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.

Gökyüzünü sahipleneceksin,

Güneşi, ayı, yıldızları…

Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.

“O benim.” diyeceksin.

Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…

Mesela gökkuşağı senin olacak.

İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.

Mesela turuncuya, ya da pembeye.

Ya da cennete ait olacaksın.

Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.

Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,

Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.

İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…

Can Yücel