Forumumuza Hoş Geldiniz

Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!

İdil-Kazan Yurdunda Bir Nogay Asilzadesi: Süyüm Bike Hatun

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
13 Ocak 2015
1,330
258
83
37
Türk milli geleneklerine bağlılığı ve öteden beri Moskova düşmanlığı ile temayüz etmiş olan Nogaylı Yusuf Mirza’nın kızı Süyüm Bike, babasından aldığı terbiye ve ikinci kocası Safagerey Han’ın tesiri ile Rus düşmanı olarak tanınmıştı; milli partinin mümessili sıfatıyla Kazan Yurdunda ve Kazan Türkleri tarihinde en çok sevilen ve anılan bir kahraman olarak ad kazanmıştır. Korkunç İvan’ın Kazan muhasarasında Ruslar ile anlaşan Kazanlılar’dan İvan’ın isteklerinden biri de Süyümbike ve oğlu Ötemişgerey’in Ruslar’a teslimiydi. 11 Ağustos 1551’deki bu utanç verici olay Kazan Hanlığı tarihinin en hazin günlerinden birini teşkil eder. Rivayete göre, Süyümbike gelin geldiği bu yurdu terk etmeden önce Han mescidinde iki rekât namaz kılmış, sonra eşi Safagerey’in kabrinde şunları söylediği nakledilir: “Ey padişahım, görüyor musun? Senin sevgili hatunun ile oğlunu düşmanlar tutsak sıfatıyla alıp götürüyorlar. Niçin sen bizi yeryüzünde bıraktın da kendin yer altına gittin? Bizi Moskova Padişahlığına tutsaklığa veriyorlar. Benim onunla mücadele etmek için gücüm yetmiyor, yardımcım da yoktur. Ey sultanım, aç bana mezarını bu kabirde her ikimize de yer bulunsun, genç karını yanına kabul et! Hatunun sabrından başka dindekiler istifa etmesinler! Kaygılarımı kime devredeyim? Oğlum ise gençtir, babam da uzakta, karşımdaki Kazan ahalisi ise yeminlerini bozdular. Ey Padişahım, sen bana cevap vermiyorsun. Katı gönüllü askerler beni tutup almak için hazır duruyorlar. Şimdiye kadar ben bir kraliçe idim, şimdi ise kaygı dolu fakir bir cariye olacağım. Benim artık ağlayacak halim kalmadı, göz yaşlarım hep aktı bitti, gözlerim kör oldu, sesim kısıldı.” Bütün bunları söz be söz Süyümbike tarafından söylendiğini kabul etmesek bile Kazan Hanlığı’nın en yüksek ve faziletli simalarından biri olan bu Nogay prensesinin Kazan’dan ayrılırken eşi ile buna benzer sözlerle vedalaşmış olması tabidir. Süyümbike’nin İdil üzerindeki gemiden Kazan şehrine bakarak son kez şöyle hitap ettiği nakledilir: “Keder ve kan dolu şehir, sana kaygı ve hasret olsun. Başından tacın düştü, efendi iken köleliğe indin, şöhretin bitti. Halsiz kaldın ve yere serildin. Nerede senin sultanların ve onların meclis bayramları? Nerede senin hatun ve kızlarının rahat ettiği günler? Şehrin içinden o zamanlar bal nehirleri akardı, şimdi ise kan su gibi akıyor, nereden bulayım sivri kanatlı, güçlü bir kuşu babama göndermek için?” 11 Ağustos günü Züye’ye, 5 Eylül günü Moskova’ya getirilen Süyümbike 8 ay sonra Çar İvan’ın tazyiki ile eski Kazan Hanı Şah Ali’ye verildi. Bu mücahide ömrünün ikinci kısmını hiç hoşlanmadığı hain Şah Ali ile geçirmek zorunda kaldı… Kader bu Nogaylı mücahideyi tarihe altın harflerle yazarken kendisinin Ruslar’a dair tüm öngörülerinin ve tavizsiz savaşlarının haklı olduğunu da Kazan toplumuna gösterdi: 1 yıl sonra 2 Ekim 1552’de Ruslar Kazan’da müthiş bir katliam ve tahribat ile bu coğrafyadaki Türk medeniyetini söndürdü. Prof. Dr. Akdes Nimet Kurat
 

odun

Filozof
FS - KT. Yöneticisi
12 Şub 2022
950
148
43
Okurken, bu yazılanların kaçta kaçı harbiden gerçekten böyle bu şekilde oldu, demekten kendimi alamadım. Tarafsız bir biyoĝrafiden ziyade biraz fazla masalsı ve çok duygusal bir biçimde kaleme alınmış geldi bana.
 

Prens Ernak

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
13 Ocak 2015
1,330
258
83
37
Okurken, bu yazılanların kaçta kaçı harbiden gerçekten böyle bu şekilde oldu, demekten kendimi alamadım. Tarafsız bir biyoĝrafiden ziyade biraz fazla masalsı ve çok duygusal bir biçimde kaleme alınmış geldi bana.
Zaten eser sahibi hoca da bunu söylemiş, biraz gerçek biraz halk destenı tadında. anekdotu okuduğun için teşekkür ederim.
 
Son düzenleme:
Tüm sayfalar yüklendi.

Yeni Konular

Üst