- 1 Ocak 2021
- 969
- 131
- 43
- 58
O zaman bu yorumlara bakarak.felsefe asigi herkese filozof diyebilir miyiz?
Bence oldukça mantikli degil mi?
Bence oldukça mantikli degil mi?
Forumumuza Hoş Geldiniz
Hoşgeldiniz. Ücretsiz içerikler ve özel hizmetler sizi bekliyor. Hemen üye olun!
Filozof kimdir? Kimlere filozof denilmelidir?
- Konbuyu başlatan Erim
- Başlangıç tarihi
- 1 Ocak 2021
- 969
- 131
- 43
- 58
Klasik filozof tanımlarını bir kenara bırakırsak, dahilikle delilik arasındaki o ince çizgide gidip gelen, öğretilmiş gerçeklerden öte (objektif ya da subjektif hiç fark etmez) ortaya alışılagelmemiş bir şey koyabilen ve toplum tarafından çatlak! sayılabilecek herkese filozof diyebiliriz
😂 😂
- 7 Ara 2013
- 6,615
- 504
- 113
Paranın ve iktidarın olmadığı toplumda öznenin öğrenme için doğal olarak başvurdğu kapısını çaldığı/çalacağı kişi
Öğrenme öğretme (paylaşma) dışında hiçbir çıkar ilişkisi olmadan bilgi örgütleyen (paylaşan) ( bunu severek gönülden yapan) kişi
(Eğitim, disiplin ve otorite kavrmalarından bağsızca varolan ) öğrenen ve öğreten kişi
Paranın ve iktidarın (ktidar ilişkilerinin/çatışkısının) olmadığı geçmeyeceği toplumda , okul örgütlemesi istenecek/beklenecek ve okulu özneler üzerinde hiçbir baskı olmadan doğal olarak dolacak kişi
Okuluna gitmekten sevinç kıvanç duyulan koşa koşa gidilen, anlattıktan sonra kafanda/düşüncende doğal fırıtnalar koparan ertesi günü iple çektirecek öğretmen/öğretici
İktidar kavramı geçtiği/anıldığı an da onu yere çapacak paçavraya çevirecek kişi
İktidar ve otoritelerin tanrıdan çok korktuğu ,anıldığında bu kimliklere elektrik/şimşek çarpması duygfusu ve kafasına şimşek düşercesine oluyormuş gibi bir his yaşatebilen/yaşatacak kişi
Rahat, konfor ve statüko bekçilerinin onu engellemeden rahat edemeyeceği kişi
Bilgisever
..........
Öğrenme öğretme (paylaşma) dışında hiçbir çıkar ilişkisi olmadan bilgi örgütleyen (paylaşan) ( bunu severek gönülden yapan) kişi
(Eğitim, disiplin ve otorite kavrmalarından bağsızca varolan ) öğrenen ve öğreten kişi
Paranın ve iktidarın (ktidar ilişkilerinin/çatışkısının) olmadığı geçmeyeceği toplumda , okul örgütlemesi istenecek/beklenecek ve okulu özneler üzerinde hiçbir baskı olmadan doğal olarak dolacak kişi
Okuluna gitmekten sevinç kıvanç duyulan koşa koşa gidilen, anlattıktan sonra kafanda/düşüncende doğal fırıtnalar koparan ertesi günü iple çektirecek öğretmen/öğretici
İktidar kavramı geçtiği/anıldığı an da onu yere çapacak paçavraya çevirecek kişi
İktidar ve otoritelerin tanrıdan çok korktuğu ,anıldığında bu kimliklere elektrik/şimşek çarpması duygfusu ve kafasına şimşek düşercesine oluyormuş gibi bir his yaşatebilen/yaşatacak kişi
Rahat, konfor ve statüko bekçilerinin onu engellemeden rahat edemeyeceği kişi
Bilgisever
..........
M
Mantıksız2022
Ziyaretçi
Nasıl olacakmış bu?
Menfaat amacı gütmeden nasıl öğrenim olacak?
Öğrenimin amacı iyi bir yere, iyi bir sosyal konuma gelmek. Yada iyi maaş almak.
Başarılı öğrenciler okullarına koşa koşa gidiyor zaten.
Anlattığın sistemin izahı yok.
Topluluğun olduğu yerde iktidar tabi ki olacak, olmak zorunda.
- 7 Ara 2013
- 6,615
- 504
- 113
Bilmem. Olacaktan mı bahsetmişim?
Bilmem
Ben sistem mi anlatmışım?
Oalcak (gelecek zaman)
Olmak zorunda.
İyi
Tamam öyle diyoırsun peki...
Bir şeyin zorunda olup olmadığını tartışmadım
Kime filozof denilmeli diye bir soru sorulmuş bir yanıt oluşturdum ya da verdim ve yanıt derdini iyi bakana açık anlatıyor olmalı:.
Kabaca anlamadıysan liyakat kavramını düşün ve liyakatle işbölümü eşleştirmesini/paraleleliğini düşün
Daha da anlamadıysa senin sistem ve iktidar dediğin şey filozof olabileceği (yukarıdaki yazdığım ölçütteki potansiyel filozof adayını) çöpçü ve çöpçü olması gerkeni başbakan, kol gücüyle çalışması gerekeni bilim insanı yapabilir.
Bak bakalım ülkende akademik felsefe eğitimi alanların kaçı o eğitime gönüllü ya da onu seçti
İkinci de şuradan bak. Sınırsız, sınırlama olmayan bir topludma seçme hakkı/şansı olsa ve fırsat eşitliği olsa ondan başka yol seçmeyecek olan kaç insan o aksdemiye (bilgiye öğrenime) erişemedi?_
- 7 Ara 2013
- 6,615
- 504
- 113
Filozof, düşünür, halk bilgini vb ifadesi bence Aşık Veysel'e halk ozanı ve aşık denmesi, Yunus Emre'ye halk şairi denmesi gibi kazanılan bir adlaşma ve daha ziyade ve daha çok diğerleri tarafından bahşedilen bir isim ve anonimleşme, kamusallaşma, halka/kitleye mal olma vb gibi değerleri de kapsıyor. Diğer bir yönü de kültürel olarak geleceğe aktarılma ve çağlar boyu yaşama devam etme, çağı geçmeme gibi olan şey. Popülerin tersi.
Bir şair için şiirlerinin aktarılması, bestelenmesi ve nesiller sonra bile içeriğinin hala özgün ve çağar üstü/dışı bulunarak yaşatılması gibi olan durum. Yani evrensellik. Yani bin yıl sonra kültür analizi yapıldığında varsa yazılı içeriğin ya da düşüncelerin bulunduğunda temas edilen evrenselliğin diğerlerince de onanması, tarihsel değer atfedilmesi ama insan varlığı olarak varlaşma anlamında bir değer. Yani Nazım gibi bir insan ya da bir başkası eğer öyleyse insan varlığının adını yükseltir ve bu gibi kimlikle insan aidiyetine duyulan bağ değerlenebilir. Bu anlamda bilgi işleyicisi, kültür işleycisi faketmiyor. Pir Sultan Abdal'dan halk ozanı vb isimleştirmesini insan bağrından, tarihten söküp alamayız/çıkaramayız ve bu zorla verilmedi kendine de eminim o ismi koymadı. Yani buradan bakınca evrensellik/evrenselleşme daha sonra kamuya mal olma ve kimlik anlamında genelleşme ve birleşimci genel kapsayıcılık gibi bir şey daha önde gözüküyor. Bugün bilgili çok bilgili dediğimiz/sandığımız bir akademisyenin ismi cismi yokolup gidebilirdi bugün umulmayan/görülmeyen yaşar. Çağcıllarının düşman olduğu bir çok isim çağlar ötesinde anıldı paklandı. Sokrates'i yargıladık zehirledik nesilleri iadei itibar yaptı. Pir Sultanın ya da o uygun değilse benzer başka figürün çağcılı olsak yüzde 90 ımız için devletin düşmanı ayrılıkçı bir figür olabilirdi. Kitleyle kurulmuş içsel bir bağ vardır. İnsan sevgisi vardır, doğa varlık sevgisi vardır, vs. İnsan kültürel tarihler izler taşlar arayacak, boşlukta yürümüyoruz.
Bir şair için şiirlerinin aktarılması, bestelenmesi ve nesiller sonra bile içeriğinin hala özgün ve çağar üstü/dışı bulunarak yaşatılması gibi olan durum. Yani evrensellik. Yani bin yıl sonra kültür analizi yapıldığında varsa yazılı içeriğin ya da düşüncelerin bulunduğunda temas edilen evrenselliğin diğerlerince de onanması, tarihsel değer atfedilmesi ama insan varlığı olarak varlaşma anlamında bir değer. Yani Nazım gibi bir insan ya da bir başkası eğer öyleyse insan varlığının adını yükseltir ve bu gibi kimlikle insan aidiyetine duyulan bağ değerlenebilir. Bu anlamda bilgi işleyicisi, kültür işleycisi faketmiyor. Pir Sultan Abdal'dan halk ozanı vb isimleştirmesini insan bağrından, tarihten söküp alamayız/çıkaramayız ve bu zorla verilmedi kendine de eminim o ismi koymadı. Yani buradan bakınca evrensellik/evrenselleşme daha sonra kamuya mal olma ve kimlik anlamında genelleşme ve birleşimci genel kapsayıcılık gibi bir şey daha önde gözüküyor. Bugün bilgili çok bilgili dediğimiz/sandığımız bir akademisyenin ismi cismi yokolup gidebilirdi bugün umulmayan/görülmeyen yaşar. Çağcıllarının düşman olduğu bir çok isim çağlar ötesinde anıldı paklandı. Sokrates'i yargıladık zehirledik nesilleri iadei itibar yaptı. Pir Sultanın ya da o uygun değilse benzer başka figürün çağcılı olsak yüzde 90 ımız için devletin düşmanı ayrılıkçı bir figür olabilirdi. Kitleyle kurulmuş içsel bir bağ vardır. İnsan sevgisi vardır, doğa varlık sevgisi vardır, vs. İnsan kültürel tarihler izler taşlar arayacak, boşlukta yürümüyoruz.
Evet, her mevzuda düşünebilen ve düşündüklerini anlatabilen ve akla gelecek her soruya yanıtlar arayan herkes, bir bakıma filozoftur. Bir filozof için düşünmenin sınırı yoktur.
- 1 Haz 2023
- 1
- 1
- 1
- 25
Filozof: düşün(dür)en, sorgulayıcı, eleştirel, derinlikli düşünmeyi, bilgiyi arzulayan ve bundan haz duyan veya bilgiye (hakikate) ulaşmak isteyen; bu hakikate ulaşmak için büyük bir düşünsel faaliyete giren kişidir.
