Evreni Anlamada Matematik Önemlidir

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Felsefe kategorisinde Objectivity tarafından oluşturulan Evreni Anlamada Matematik Önemlidir başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,390 kez görüntülenmiş, 33 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Felsefe
Konu Başlığı Evreni Anlamada Matematik Önemlidir
Konbuyu başlatan Objectivity
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ls2

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
Tanri kurumu /kurumsal olarak bile/ disardaki statukonun en buyuk bekcilerinden biri
Sana yada size donerek ictenlikle ifade ederim ki durust sorgularinizi hakediyor
Bazilari dostanlik -kendimce-iyiniyet-soylemleri
Dikkatinizi cekmek icin cunku bu konudaki bakis aciniz. Sizi baktirmayi denedim.dostanlikla ben kendimce
Ve felsefe bir ozgur sorgulama alani
Bu baglamda tanri inanci ve tanriya inanmama esit kutsamdadir-duzlemdedir
Karsi girdi almaya hazir misiniz bu anlamda acik misiniz
Yuzlesmelerin terazisinde kuraminizin cokebilecegini ve tanri kaybedebileceginizi duydunuz mu ve tanri inancinizin devrilebilecegini ve cokebilecegini de hissettiniz mi
Bunu hedef alan onem yazimlardi
Kurgul yazimlardi
hazir misiniz ve bu hissi duymaliydiniz ben esitligimi ancak boyle saglardim baska turlu tepki vermezdiniz ve goremezdiniz
Bu benim bilgi iradem yada saygim size olan saygim. Benim empatim empati anlayisim bu.
Cunku tanri inancinizin eski bir yapiboldugunu ben dusunmekteyim bunu anliyor musunuz
Size saygimi nasil kilatim baska sizi tersi dusunceye cekmek icin bakitmak icin bir aciklik aramassam ne anlami var
Benim penceremi hala gosteremdiysem devam etmeliyim o halde
Kendinizi tanrisiz dusundunuz mu hic digital olani ya da tanrinin var yokolabilecegini hic
Siz yoklugu ongorusunu hic sinadiniz mi
Yoklugu hakkinda matematiksel yada dusunsel tutarsal mantiksal sinaminiz dusununuz var mi
Onu tutarli sinama soktunuz mu
Bu dusunceyi zihninizde evirdiniz mi
Felsefe sorularin alanidir ve bu soru cevabi hakediyor
Ve cevap sudur evet ya da hayir ornegin
Ne kadar inandiginizi dusunuyor olursaniz olun bize gore diger durumda dusun sinirli
bir kapanda ya da tutsakta tutulumlu statik bilgide ve statik algi israrda oldugunuzu soyleyecegiz ve bunu gormeliydiniz
Hala gorulmuyorsa gekecekte umarim
Digitalinde tanrisiz kalabilecegini hissetmeliydiniz ben bunu hedef aldim
Bilerek yaptim isteyerek
Tanri icinse yoklugu sinami ve dusunu icin cevabiniz
Hayirsa size verebilecek cevabim karsi girdim yada verim hicbir zaman zaten olamayacaktir
Bize gore gercekten oyle gorundugunu hic dusundunuz mu

Kisilere kisisellige gelince bunu gecmis postlarimizin cozunleyecegi konusunda ben kendimle hemfikirim
 
Son düzenleme:

epoché

Üye
Yeni Üye
Katılım
8 Eki 2016
Mesajlar
134
Tepkime puanı
2
Puanları
0
(...) epoché de bu saçmalığa sırf aynı taraftasınız diye destek çıkmak sureti ile en büyük ihaneti kendine yaptı (...)

epoché ,herhangi bir tarafta değil sevgili dijital . Şurada zaten topu topu 4-5 kişi yazışıyoruz, neyin tarafı :)

yalnız, Taslaman denen maaşlı demagoga dair ifadeleri de gerçekleri yansıtıyor, sanalmanik'in..

görebildiğim kadarıyla iletisini beğendiğim için bana pek kızmışsın, bunun için de bir açıklama yapayım: sanalmanik'in ifade tarzını özgün, samimi ve ilginç buluyorum (bu başlıkta, ikinizin arasında geçen tartışmaya özgü bir şey değil), ortaya özgün bir şeyler koyan bir düşünce adamı sanalmanik, bu şekilde algılıyorum, onun ifade biçimini çözdüğüm için, kendine özgü sözdizimleriyle aktarmak istediği kavramları da iyi-kötü anlıyorum.. Bu bağlamda, yazılanı anlamaya çabalamak istemiyorsun diye onun yazım stilini eleştirmen sağlıklı bir şey değil, belki o biraz farklıdır, bilinci toplumsal lisandan taşıyordur, bu bir suç mu? sen beğenmediğin veya anlamak için efor sarfetmek istemediğin takdirde ,okumazsın ,olur biter.. çözüm basit : )
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
ya kavgaya gerek yok gençler..inanç meseleleri kişisel yolculuklardır..kimse kimseye doğrudan etki edemez..

Toplumun çoğunluğu atadan gelen inancını ezberler ve hacı /hocanın söylemleri üzerinden yaşamaktadır. bu böyle devam ettiği sürece Caner Bey gibilerde çıkacaktır. çoğu insanın geçim derdinden okumaya ,düşünmeye vakti kalmıyor. ilgiside yoksa zaten vakti kalsa da okumuyor. Caner bey desteksiz sallıyor ama arkasında bayağı bir takipçisi oluştu..bu işler böyle..toplum inancı bir şekilde yönetilmeye devam ediyor..
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Abi ateistsiniz(ya da gibisiniz),düşünsel özgürsünüz(ya da gibisiniz) anladım da evrenin matematikle anlaşılıp anlaşılmayacağını konu edinen bir başlıkta konu nasıl Tanrıya geliyor e be aydınlar?

Başlığın içeriğini biraz okusaydın bunu sormazdın sanırım dostum :)
 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
anlatmamış efendim anlatmamış bi şey anlatmamış henüz bilmiyor tamam mı?

yazım dilin ve gördüğümüz üzere istersen gayet düzgün cümleler de kurabiliyorsun,

cümlelerin
hiç birini ben yazmış hissetmiyorum bu sabah (ya da neden sorusu bende) bunu anlatabiliyor muyum
aşağıya bakıyorum ve yazacaklarımda öyle olacak gibi
bir bakıp-düşünüp tekrar yazmalıyım ama buna gerek var mı

caner taslaman diye birini okumam, önemsemem/hiçlerim ya da bu posta cevap yazmam. önemsemem normalde
normalde, bende notu verilmiştir. kişiseldir, hiç hakkında yorum yapmam
sizin dünyanızla ya da onun dünyasıyla ilgilenmem. begenmediysem -sevmediysem
caner taslaman alanıma girmez -ben de onun alanına girmem
anlayacak eşe dosta belki /sevdiğe belki ya da yakına
anlatabiliyor muyum
ve gerek görmem anlıyor musun
banane ne niye karışayım milletin işine, gücüne, söylemine

eğer anlaşımız varsa-uyumumuz varsa, sana dönerim ve derim ki; bir makul yollu bi şeyler
ya da tanışım dostum akranım olsan nazikçe bi kaç şey söylerdim
ondan öte girmem

normalde başlık ve içerik; başlığı görmeden kapatılacaklar ve okunmayacaklar -tartışılmaya girilmeyecekler -dikkate alınmayacaklar- olarak sınıflanmış bende
öyle sınıflananlar dizininde
ve içine girilmeyecekler de, bu metin
ya da karışılmayacaklar
tartışmalarınız da öyle. nazikçe kenara çekilecekler listesi

---

bizim için bunlar zaten ilk yargıdan sonra ,hatta önce de, başta okunamaz hale geliyor
ordaki yargı sarmalı ve karşı ses /duyu
ve bunlar başka esaslarda düzeylerde öncel tartışılması gereken alanlar
konu içeriği üzerinden değil önce ;

bu tip polemiklere girmek istemiyoruz
polemik için yazmadım
-
-kişisel gerçek uyumsuzluğu yazmalıyım
alan uyumsuzluğu
aşağıda sildiğim bir paragraf yerine

ötesi beri çekilmeyecek ve bi yere varmayacak kadar başka şey, yer ve anlam
bazı şeyler anlaştırmaz.. bazen kelimeler bizi anlaştırmıyor
bunda anlaşığız
bölünüp bölünüp durulamaz bu.. anlatmayı denedim ama bence olmadı

--

onun başlangıç hedefini ele almalısınız... yazının başlangıç ve ortaya konuş hedefi nedir ya da sapma içeriyor mu?
neden bahsedecek
niye
neden kaba kondu o yazı ve içine ne katıldı/dolduruldu, neden niye? neden sunuldu?
ne anlamı var-ne anlam ifade ediyor
kimyası ne ve -kimyası- nerden nasıl tedarik edildi?
nasıl -hangi bakkaldan satın alındı
ve bana neden ikram edildi ve ikram ediliyor mu?
mesele bu ama fazla kişisel burası

-----

oraya doldurulan şeyin hedefi -anlamı eğinse bundan sonra dolmaz, almaz bu yazı.... okumaya da gerek yoktur -deymez- içinde iki tekerleme arayacağım diye
su mu ayran mı içeceğime ben karar veririm_ öyleyse
ben size içmeyin bunu (boş küp_kase) dedimse umursamıyorsan umursama

kavramsal her dizge, anlam, bilim, biliş, dizgesi değildir
neye hizmet ediyor? ne amaca
anlam dizgesi bile olsa kavrayış farkları

böyle yazmalıyız çünkü, bu metodolojinin, laf ebeliğinin yakınına olabildiğince yaklaşmayacağız daha ve buranın çok uzağında ora-anlatacağımız yer

düzensel yazımlarda, siz düzen,, orda, aktarım ve kavramsal yapı ve kelime bütünlüğü ve ifade buluyorsunuz şimdi
buluyor olabilirsiniz
boş tekke
boş tekkeden kemeh almam ben

ikram var ikram var
sunma var sunma var
nevi var nevi var
uyumsuz tekke
yanlış kavram

bu kola içmek gibi ama öyle değil -örn ben kola içmiyorsam kolanın faydalarını saymanın bi alemi yok
bana orda içinde bir sıvı barındırdığından sözedebilirsiniz;
baştan bu mesele kopuk ve yanlıştır
şekerlenmiş su içmem diyeceğim-içmiyorsam içmem-suyunuza da karışmam aslında
bunlar çatışma alanı değil
her ne kadar tam istediğim gibi yazamasamda, bunlar daha yakın kişisel anlamım ve daha çok derdimi anlatıyor ve daha fazla kişisel gerçeğim ve değinimim o halde
özenle ve saygı rica edeceğim çünkü özen ve saygıyla yazdım lütfen ters türs konuşmayın ve terslemeyin rica edeceğim buna uyuz oluyorum
böyle yazacaksanız yazmayalım-yazışmayalım da

okuma içeriği boş ve orda bi şey yok bana göre --içmediğim sıvı
deymemiş sıvı
yok
laf ve anlam deymemiş sıvı
dövülmemiş çelik yığını
ateş deymemiş çelik yığını
çelik ezmeyi ve ateş kuşanmayı, kemirmeyi ve bükmeyi ve anlam yumurmayı, anlam tedariki bilmiyor
 
Son düzenleme:

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Caner Taslaman / Evrenin Keşfedilebilirliği Delili

Matematiğin evrene uyması sayesinde evrenin ilk dönemleri hakkında konuşabilmemiz, bilgisayarlarımızı kullanmamız, cep telefonlarının işlemesi, uzaya uydular göndermemiz gibi birçok önemli bilimsel keşif ve teknolojik icat gerçekleşmiştir. Evrenin keşfedilebilirliği olgusunda matematiğin evrene uygun olmasının çok çok önemli bir yeri vardır. (Aslında bu konuyu müstakil bir delil olarak ele almak da mümkündür.) Bu olgu, matematiği evreni anlamada sürekli kullanan ama bu olgunun nasıl gerçekleştiğinin üzerinde durmayan birçok fizikçinin gözünden kaçsa da kimi ünlü felsefeci, matematikçi ve fizikçiler bu olgunun kendisinin bir açıklamaya muhtaç olduğunu fark etmişlerdir. Ünlü matematikçi ve fizikçi Eugene Wigner, “Mucizevi bir şekilde matematiğin dilinin fizik yasalarını formüle etmeye uygun olması, bizim anlayamadığımız ve hak edecek bir şey yapmadığımız mükemmel bir hediyedir” diyerek bu olgu karşısındaki şaşkınlığını ifade etmiştir.(35)
20. yüzyılın en sofistike ateisti olarak gösterilmiş olan Antony Flew, doğanın matematiğe uygun yapıda olmasını, ateizmi terk edip Allah’ın varlığına inanmaya başlamasının sebepleri arasında saymıştır.(36)

17. yüzyıl bilimsel devriminin en önemli isimleri Descartes, Kepler, Galileo, Leibniz, Newton gibi isimler matematiği Allah’ın evreni yazdığı dil olarak görerek bu konudaki yaklaşımlarını sergilemişlerdir.
Matematiğin kendisi hakkında temelde iki farklı yaklaşım sergilenebilir. Bunlardan birincisi keşifçi yaklaşımdır; buna göre evren var olmadan da matematiğin gerçeklikleri geçerliydi ve mümkün olan herhangi bir evrende de matematik geçerlidir, yani “3+7=10” ve “11, 13, 17 asal sayılardır” gibi ifadeler evrensel doğruları ifade eder. Diğer yaklaşım icatçı yaklaşımdır; buna göre matematik insan zihninin bir ürünüdür, biz aksiyomlardan matematiği üretiriz, bu yüzden evreni aşkın olarak matematiğin geçerli oluşundan bahsetmek anlamsızdır. Matematik felsefecileri ve matematikçiler arasında ciddi tartışmalara sebep olmuş bu konu hakkında –keşifçi yaklaşıma kendimi yakın hissetmekle beraber– bir görüş savunulmayacak, kısaca iki görüş de burada sunulan argüman açısından değerlendirilecektir.
Eğer keşifçi yaklaşım doğruysa evrenden bağımsız olarak matematik geçerlidir demektir. Burada soyut objeler olan matematiksel objelerin nasıl olup da evrene uyduğu sorusu karşımıza çıkmaktadır. Matematiksel doğruların mevcudiyeti ile evrenin matematiksel yapıya uygunluğu (evrenin keşfedilebilirliği için çok önemli olan) birbirinden bağımsız olgulardır. Matematiksel objeler tanımları gereği soyuttur, soyut yapıların ise en önemli özelliklerinden birisi nedensel ilişkiye girmemeleridir. Örneğin “3+7=10” soyut matematiksel bir işlemdir, ne 3 sayısı, ne 7 sayısı, ne toplama işlemi, ne de 10 sayısının kendisi nedensel olarak evrendeki bir şeyi belirler; sayıların kendisi ne cebinize 3 lira ne 7 lira koyar, ne de bunun toplamı olan 10 lira koyar. Soyut matematik evrendeki yapıları belirleyemiyorsa o zaman evrenden bağımsız olan matematiğin nasıl olup da evrene uyabildiği –bilimin yapılabilmesi için çok önemli olan bu olgu– çok önemli bir soru olarak cevaplanmayı beklemektedir. Materyalist-ateist yaklaşımın buna verebileceği bir cevabı yoktur ve bu durumu şanslı bir tesadüf olarak açıklamak ise hiç de tatmin edici değildir. Diğer yandan teizm, Allah’ın evreni matematiksel yapıya uygun yarattığını ve böylece keşfedilmesini mümkün kıldığını söyleyerek matematiğin evrene uygunluğunu açıklayabilmektedir.
Eğer icatçı yaklaşım doğruysa bu yaklaşım matematiğin insan zihninin bir icadı olduğunu söyleyebilir ama evrenin insan zihninin bir icadı olduğunu elbette ki söyleyemez.
Matematik sadece insan zihninin bir icadıysa, evrene uyması, insan zihninin diğer bir icadı olan satrancın evrene uyması kadar anlamsız değil midir?(37) Peki, o zaman bilimi mümkün, evreni keşfedilebilir kılan bu uygunluk nasıl oluşmuştur? Higgs parçacığının önce teorik bazda ortaya konulmasını düşünün, böylesi teorik bir başarıyı mümkün kılan matematiğin gücüdür. Bu teorinin rehberlik ettiği ve milyarlarca dolar harcanan çalışmalarla 48 yıl sonra ise Higgs parçacığı teorinin gösterdiği gibi bulunmuştur.(38) İcatçı yaklaşımı benimseyen materyalist-ateistler, bu tip bilimsel keşifleri mümkün kılan matematiğin evrene uygunluğu olgusunu mutlu bir tesadüfe bağlarlarsa bu yaklaşımı tatmin edici bulabilir misiniz? Böylesine bir uygunluğu ve evreni anlamada bu kadar maharetli öngörülerde bulunabilmenin bununla sağlanmasını, mutlu bir tesadüfe bağlamak veya bu durumu açıklanması gereksiz bir olgu olarak değerlendirmek hiç de tatmin edici değildir. İcatçı yaklaşımı benimseyen teistler ise evrenin matematikle buluşmasını Allah’ın buluşturmasının bir neticesi olarak görerek bu önemli olguyu açıklamakta bir sıkıntı çekmezler. Sonuçta evrenin keşfedilebilir olmasında çok önemli bir olgu olan matematiğin evrene uygunluğu, matematiğe karşı ister keşifçi ister icatçı yaklaşım benimsensin, teizm tarafından materyalist-ateizmden daha başarıyla açıklanabilmektedir.

35. Eugene Wigner, “The Unreasonable Effectiveness of Mathematics in the Natural Sciences”, Communications in Pure and Applied Mathematics, Vol: 13, No: 1, Şubat
1960.
36. Antony Flew, There Is A God: How The World’s Most Notorious Atheist Changed His Mind, Harper Collins, New York, 2007, s. 96-112.
37. Caner Taslaman ve Enis Doko, Kuran ve Bilimsel Zihnin İnşası, İstanbul Yayınevi, İstanbul, 2015, s. 79.
38. Caner Taslaman, “Tanrı Parçacığı: Felsefi Bir Değerlendime”, Felsefe Dünyası, No: 56, 2012, s. 78-93.
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Dijital;

deizmin veya yaratancılığın argümanları ile İslam dini veya vahiy arasında doğrudan bir bağlantı kurulamaz. bu klasik bir ulema ve Caner bey hilesidir.

Caner bey çamurdan yaratma ayetini çamurun içindeki elementlerden bahsedip insan biyolojisi ile bağlantılar kurmaktadır. eğer böyle yapılacaksa herşeyin herşeyle bağlantısı kurulur. (ilk dönem tefsirlere bakarsan çamurdan yaratma ayetleri, bildiğin çamurdan heykel biçiminde bir suret yaratıp ona şekil ve can vermekten bahsetmektedir)

İslam köleliği kaldırmıştır, cennette seksten bahsedilmemektedir gibi alenen net duru yalanlar söyleyen bu adama güvenmenin gereği yoktur. yalan söyleyen birine güveneceksen takibe devam et...bir dost :)
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
Dijital;

deizmin veya yaratancılığın argümanları ile İslam dini veya vahiy arasında doğrudan bir bağlantı kurulamaz. bu klasik bir ulema ve Caner bey hilesidir.

Caner bey çamurdan yaratma ayetini çamurun içindeki elementlerden bahsedip insan biyolojisi ile bağlantılar kurmaktadır. eğer böyle yapılacaksa herşeyin herşeyle bağlantısı kurulur. (ilk dönem tefsirlere bakarsan çamurdan yaratma ayetleri, bildiğin çamurdan heykel biçiminde bir suret yaratıp ona şekil ve can vermekten bahsetmektedir)

İslam köleliği kaldırmıştır, cennette seksten bahsedilmemektedir gibi alenen net duru yalanlar söyleyen bu adama güvenmenin gereği yoktur. yalan söyleyen birine güveneceksen takibe devam et...bir dost :)

Başlık Caner Taslaman üzerinden açılınca herkes özü bırakıp şahsa takılmış durumda fakat aslında konu; Evren-matematik ve bir yaratıcıya işaret edip etmediğidir. Başka bir başlıkta eklemiştim, tekrar buraya alıntı yapayım ayrıca bu konuda detaylı araştırma yapan adresli siteden bir örnek yazı aktarayım.

Keops Piramiti

* Temelinin her bir köşesi 51 derece, 51 dakika, 14 saniyedir.
* Temel çevresinin yüksekliğine oranı Pi sayısının 2 katına eşittir.( Altın oranın 2 katı)
* Yapımında kullanılan temel ölçüm birimi 636.66 mm'lik Piramit Kübiti'dir.
* Dünyanın merkezinden kutba uzatılan yarıçap 6357 km'dir. Bu da Piramit Kübiti'nin 10 milyon katına eşittir.
* Piramitin yüksekliği 149.5 metredir. Piramitin yüksekliğinin 1 milyar ile çarpımı dünyamızın güneşe olan uzaklığını vermektedir. ( 149.5 milyon km.)
* Piramitin temel kenar uzunluğu 365.25 Piramit Kübiti'dir. Bu da dünyanın güneş yılının gün sayısına eşittir.
* Yapımında yaklaşık olarak 2.600.000 blok granit ve kireçtaşı kullanılmıştır. Bu taş blokların her birinin ağırlığı 2 tondan 70 tona kadar değişmektedir. Bu bloklar milimetrelik bir titizlikle özel boyutlarda kesilmiş ve aralarında saç teli bile geçmeyecek şekilde boşluk kalmadan birleştirilmiştir. Birleştirmede harç kullanılmamıştır.
* Keops Piramiti'nin uç noktasından geçen meridyen kara ve denizleri 2 eşit parçaya böler.
* Tam olarak ekvatordan kutba kadar olan mesafenin üçte birini belirleyen 30° Kuzey Enlemi üzerinde yer alır.

Bu konuda İngiliz Astronom Prof. Piazzi Smyth şöyle bir açıklama yapmıştır; "Dünyanın her yanında insanların yaşayabileceği tüm kara parçalarını dikkatle topladığımız takdirde hepsinin merkezi Aşağı Mısır'da Keops'un bulunduğu yöreye rastlamaktadır. "

* 30. Enlem ve 30. boylam üzerinde bulunan Keops dünyanın diğer gizemli noktaları ile de uyumludur. Şifreli bir geometri içerir.

***********

Matematikçilere Göre Evren Matematikten Yapılma
Bilimciler uzun süreden beri evrenin fiziksel özelliklerini betimlemek için matematiği kullanıyor. Peki ya evrenin kendisi zaten matematikse? Evrenbilimci Max Tegmark’ın düşüncesine göre durum bu.

Tegmark’ın bakış açısında insanlar da dahil evrendeki her şey matematiksel bir yapının parçaları. Tüm madde parçacıklardan oluşmuş durumda ve bu parçacıklar da yük ve spin gibi bir takım özellikler taşıyor. Tegmark bu özelliklerin saf matematiksel olduklarını belirtiyor. Uzayın da boyutları gibi bazı özellikleri var ama nihayetinde o da matematiksel bir yapı.

“Eğer hem uzayın kendisinin hem de içindeki tüm nesnelerin matematiksel özellikler dışında bir şeye sahip olmadıkları fikrini kabul ederseniz, o zaman her şeyin matematiksel olması düşüncesi çılgınca gelmemeye başlıyor. Eğer düşüncem yanlışsa sonuçta fiziğin başı dertte demektir; ama evren gerçekten matematik ise ilkesel olarak anlayamayacağımız hiçbir şeyin olmadığı anlamına gelir,” diyor Tegmark.

Doğa Matematik Dolu

Bu fikrin çıkış noktası, doğadaki desenlerin gözlemlenmesine dayanıyor. Örneğin enginar çiçek açarken Fibonacci dizisine (her sayının, kendinden önceki iki sayının toplamı olduğu dizi) uyan bir desen izler. Yapraklar arası uzaklıklar, dizideki sayılar arasındaki orana eşittir. Cansız dünya da matematiksel davranışlar sergiler. Bir beyzbol topunu havaya fırlatırsanız kabaca parabolik bir yol izler. Gezegenler ve diğer astrofiziksel nesneler eliptik yörüngelerde döner.

Odasının duvarlarını tablolar yerine ünlü matematiksel denklemlerle süsleyecek denli matematik sevdalısı olan Tegmark, evrende matematiksel desenler ve şekillerle ortaya çıkan çok zarif bir basitlik ve güzellik olduğunu belirtiyor.

Evrenin matematiksel doğasının sonuçlarından biri bilimcilerin fizikteki her gözlemi ya da ölçümü kuramsal olarak öngörebilmeleri. Tegmark, Neptün’ün varlığının gözlemlenmeden önce matematiksel olarak öngörüldüğü hatırlatıyor; tabi radyo dalgalarının, Higgs bozonunun ve daha pek çok fiziksel olgunun da…

Bazı insanlar matematiğin bilimciler tarafından doğal dünyayı açıklamak amacıyla icat edildiğini düşünüyor. Tegmark ise matematiğin insan beyninden çıkmadığından ve onun zaten evrenin gerçekliğinde varolduğundan emin. İnsan beyni demişken, acaba onu da matematik ile açıklamak mümkün olabilir mi?

Bilincin Matematiği

İnsan beyninin evrendeki en karmaşık yapı olarak tanımlandığını duymuşsunuzdur. Carl Sagan’ın şöyle söylediği anlatılır: “Beyin, çok küçük bir alana yayılan çok büyük bir şeydir.” Tegmark, bilincin bile matematik kullanılarak betimlenebileceğini düşünüyor. “Bilinç muhtemelen bilginin işlenmekte olduğunu hissetmesidir,” diyen Tegmark, fizikteki en büyük sıçramaların birbirleri ile ilişkisiz gibi görünen şeylerin aslında aynı olgunun farklı görünümleri olduklarının anlaşılması ile sağlandığını hatırlatıyor: enerji ile madde, uzay ile zaman, elektrik ile manyetizma gibi. Eninde sonunda zihin ile bedenin de böyle bir birleşme yaşayacağını vurguluyor.

Peki ama eğer beyin matematikten ibaretse, bu özgür iradenin olmadığı anlamına mı gelir? Çünkü parçacıkların her hareketi denklemlerle hesaplanabilecektir. Tegmark’a göre bunun özgür iradeyi yok etmesi gerekmiyor. Bunu şöyle düşünebiliriz: Eğer bir bilgisayar bir insanın ne yapacağını simüle etmek isterse, hesaplama süresi zaten o kişinin o eylemi gerçekleştirme süresi ile eşzamanlı olacaktır. Dolayısıyla bazı kişiler özgür iradeyi “olayın olmadan önce öngörülememesi” olarak tanımlama yoluna gidiyor.

Kaynak: Livescience.com “What’s the Universe Made Of? Math, Says Scientist” <http://www.livescience.com/42839-the-universe-is-math.html>



 

"ictenlik"

Kahin
Onursal Üye
FS - KT. Yöneticisi
Katılım
7 Ara 2013
Mesajlar
6,615
Tepkime puanı
504
Puanları
113
digital herkes senin peşine koşuyor ama görmüyorsun
sana söylenen şu aslında. buraya veriler yığarken ve getirirken durup bakmadığın ve durup üzerine (kendin) düşünmediğin ve kendin sonuçlar üretmediğin
yazılanların içine bakmadığın -o verileri toplayıp durduğundur
veri toplamakla düşünme farkını sana burda anlatmak isteyenler var-
kendi sonuçlarını üretmek desteklemesini ve senin kavramsalını görmek isteyenler var
benim eleştirici yazılarıma eğer öyleyse takılma
burda başka iyiniyetli -başka- insanlarda var -
öyle düzlemi öne süren ve savunan
sanal parçalanmış bir yazımcı kişilik olabilir-bozuk saatin doğruyu göstermesi gibi etkileri ve zamanları var
öyle hissediyoruz

-

daha iyi bir açıklama ister gibisin-iz
bunu anlıyoruz
mevcutları begenmiyorsunuz ya da yeterli görmüyorsunuz bunu da anlıyoruz
öyle yetkinliği sayılan tamahlar kimsede yok-kalmadı şimdi
bu bizi zaten berbaber daha iyi açıklamalar yapmaya ve ya da mevcut açıklamaları birlikte sorgulamaya araştırmaya ve birleştirmeye sadeleştirmeye yöneltmelidir
-birlikte değerlendirmeye ve çabalamaya
Felsefe bunun için bir başlama ve yapma alanıdır
daha iyi açıklamaları kendiniz yapın ya da birlikte veri/sorgu türetelim sorgulayalım
-açık sorgulayalım. kapalı tanrı vicdanıyla felsefe ilerletemeyeceğiz.. sizde ilerletemezsiniz
neden bunda ısrarcı olduğumuzu hiç düşündünüz mü?
neden bunu ısrarla size baskılıyoruz ve vurguluyoruz

felsefe bu işe yarıyor ..baştan başlamak
sonuçlar öne sürmemek ve saymamak.. kendi sade düşüncene dönüp kendi sonuçlarına güvenmek ve tane tane düşünmek
burdan sonuçlarınızın sayılacağını öngörebiliriz
--
0 noktasından başlangıçla daha fazla veri birleştirin
ve tamamlayın/okuyun-inceleyin .birlikte tartışalım ve tartışılsın
bunlar açık tartışılsın
felsefenin kapatmamasıyla birlikte. felsefedeki kantar ve topuz bu olmalı
-
felsefenin tanrı gerçeğini sorgulamaya açık tuttuğunu ve sizin buna açık başlamanız gerektiğini anlaşmadan size sonuç ya da karşı girdi sunamayacağız
siz eliyor ve karşılıyor olacaksınız-işinize geleni kullanıyor olacaksınız
bu sonuç sağlamaz-önce size sağlamaz
bu durumda
kendi kendinize -sizin gibilerle birlikte -eş- aynı veriyle boğuşursunuz
ve boğuşmanız sürecektir
--
yeterli karşıt bile bulamaz hale geleceksiniz
----
durmazsanız...
...

okumaya araştırmaya, düşünmeye ve incelemeye devam edin...
tanrıda kalmak-durmak bi yere gitmeyecektir
tanrı savını kanıtlamak peşine düşmek ve bunu yaparken veriler sıralamak size bi şey getirmeyeceği gibi (ileri götürmeyeceği gibi sonuçlar ve açıklamalarda sağlamayacak
araştırmaya son vermeyin
okuyup anlamayı denemeye -bunları nedenlerini sorgulamaya- ve anlamayı denemeye son vermeyin
bilgi edinmek ya da bilgi sağlamak üzerine hiç düşündünüz mü?_
sizce bu kadar insan boş mu konuşuyor
siz kategorizasyonlar üretmişsiniz.. inanan şudur inanmayan budur ben inanıyorum..
burdan öyle gözükmüyor-bilgi sorunu var
bunları diyoruz
kimse size veri kanıt öngörü sağlamalı değil
başka açıklama yok diye ya da sözde, aksi ispat sağlamıyor diye bilincin ve varoluşun/varolanın doğasına ve kendi çevremine küsüp içinde bir tanrı üretmek ve türetmek ya da daha önce üretilmiş tanrıyı defaten ısrarla savlamak! big mistake!
durduğunuz yerde duracağınızı gösteriyor
bunu anlamalısınız
tanrı -bu haliyle- bir;açıklama/görgül ve bulgu değildir
ortada bir tanrı olgusu öne sürecek paradigma ve veri bu haliyle yoktur
bunu kendinizde üretebilirdiniz ve görebilirsiniz
bunlar birleşmiyor
tutunuyorsunuz
-
bize her ne göstermeye ve sunmaya çabalıyorsanız açık söyleyin
açık olarak araştırmaya ve düşünmeye devam etlmelisiniz
evrende matematik var/varmış diyorsunuz görüyoruz o halde
burdan bakınca içinde birde tanrı görünmüyor diyoruz o halde
-
bir diğeri keops piramitleri ya da başka matematiksel şeyler, evrenini matematik içerdiği
bu tartışmayı kaçırıyorsunuz
evren keşfedilmeyi bekleyen koca bir yumak-sa
keşfedin _eğer istiyorsanız
siz neler yapabilirsiniz
kimse evrenin matematik içermediğini söylüyor mu?
burdan başlayın
acaba bu ne anlama gelir?
burdan tanrıya nasıl gidiyorsunuz? niye -nasıl?
matematik çalışmak mı istiyorsunuz
-
siz tanrıdan geri gelip verilerle geldiniz
tanrı var sonuç poşetine gözlemden doldurduğunuz söz toplaması ya da üretme bunlar
serbest bi araştırma inceleme ve nasıllarla çalıştınız mı?

başkalarının açıklamalarını henüz kavramadan ve ne anlattığını irdelemeden toplamak ve söz derlemek sizi bi yere götürecek mi?
tanrı yoksa -varsa da- diyoruz bi yere götürecek mi? biri size bunu söylemeli -
kendi kavramsal tabanınız için uğraşın ve bakalım içinde tanrı buluyor musunuz?
kendi, sonuçlarınızı -bağımsız -üretmeyi deneyin ve bakalım neler bulacaksınız
ordan çıakcak tanrıya herkesin saygısı var-eğer siz çıkarımsarsanız -bunu göreceksiniz
çalışmanız onurlanacaktır

kendi çalışmalarınızı ve kavramsal yetinizi kullanın-burda onurlanacak olan o dur ve bunun farkını sizde göreceksiniz ve anlayacaksınız

----

" 'tanrı var' sonucu, 'tanrı var mı' sorusu ve önermesi altına yapılanabilir.. burdan gelin ve başlayın.. sonuçlarınızı sınayalım birlikte değerlendirelim"

başka bir değerlendirme de matematiksel -kombinasyon- olarak
tanrı var -a
ve tanrı yok -b
birlikte çalışılabilir ve dengelenebilir
ikisine aynı eşit özgünlükte ve subjektif yüklemde/değerde çalışmalısınız
o zaman felsefe ve matematik başlayacak inanın
bunları söyleyenlere güvenin ve gözardı etmeyin eğer sevecekler arıyoranız sizi ve eğer bilgiler arayacaksanız
iki eşitlik -eşit- sınanmadan -- matemaitlk oluşmaz başlamaz ve çalışılmaz

taslaman gibilere gibilere güvencekseniz ve onlardan medet umacaksanız ve sayılacaksanız bunlar bizim açık vicdanlarımız
aradaki farkı görebiliyor musunuz şimdi

eğer burda onur görmek istiyorsanız
taslaman'ın onurunu önemsiyorsanız ya da taslaman gibilerin onurunu, onlarla çalışın
ilerleyin
---
ve meseleyi siz sapıtmayın...çarpıtmayın...

...
ve buna da ters türs inanç yazacaksanız beni karşınızda bulamazsınız artık
bulacağınız ben olmam- yazan sanalda olsa- sanal adı altında farklı persona ile yüz bulursunuz/yüzleşirsiniz

bu sözümde/söz yığınımda size umur doğurmazsa ben kendi adıma susma zamanı
sizinle iletişimde susma kopma ve durdurma zamanı -bu person için;
 
Son düzenleme:
L

lamei

Ziyaretçi
Caner Taslaman ve Enis Doku arada bakıyorum videolarına flan.
Yalnız hadislere bakış açıları hoşuma gitmiyor..

Aynı fikirde değilim onlar ile.
Üzgün de değilim bunun için .
 

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
Başlık Caner Taslaman üzerinden açılınca herkes özü bırakıp şahsa takılmış durumda fakat aslında konu; Evren-matematik ve bir yaratıcıya işaret edip etmediğidir.

Kendi bildiklerimle yalan söylediğini kesin olarak tespit ettiğim bir yalancıya niye güveneyim. bilmediğim anlamadığım yani yalan söylediğini anlayamayacağım konulardaki fikirlerini neden okuyupta bilgi kirliliği akıntısına kapılayım.. demek istediğim budur.. tabiki şahsa takılacam yapay zeka ürünü değil bu yorumlar..
 

M3CSL

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
30 Ağu 2016
Mesajlar
258
Tepkime puanı
30
Puanları
28
İnsanın en büyük sorunlarından biri bence fikirler üzerinden değilde şahıslar üzerinden yorum yapılması.Bir kişi yüzde yüz doğru yada yanlış değildir, doğrularıda yanlışları içinde barındırır.
 

Objectivity

Kahin
Onursal Üye
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
4,763
Tepkime puanı
319
Puanları
83
İnsanın en büyük sorunlarından biri bence fikirler üzerinden değilde şahıslar üzerinden yorum yapılması.Bir kişi yüzde yüz doğru yada yanlış değildir, doğrularıda yanlışları içinde barındırır.

Artık konu da açmıyorum yorum da yapmıyorum harcadığımız zamana yazık, uzman felsefecilere ve uzaylılara bırakalım.
 
Son düzenleme:

ls2

Kahin
Onursal Üye
Katılım
1 Kas 2012
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
180
Puanları
63
İnsanın en büyük sorunlarından biri bence fikirler üzerinden değilde şahıslar üzerinden yorum yapılması.Bir kişi yüzde yüz doğru yada yanlış değildir, doğrularıda yanlışları içinde barındırır.

Fikri söyleyen kim olursa olsun fikir üzerine tabiki tartışalım. ancak buradaki durum bir fikir,bir yanılma,çelişki veya bir yanlışlık değildir ''yalan'' dır. yalan söylediğine emin olduğum birinin diğer düşünceleri ile de ilgilenmiyorum. istesem de ilgilenemem zaten yapacak bişi yok..



Artık konu da açmıyorum yorum da yapmıyorum harcadığımız zamana yazık, uzman felsefecilere ve uzaylılara bırakalım.

düşünceler tartıştıkça nesnelleşir.. bozulacak bişi yok..Sanalmanik bana göre de çoğu zaman uzun ve karışık yazıyor,ilgimi çekmezse ya kabaca okuyorum yada okumuyorum..Epoche gibi ağdalı dilli yazılarda ilgimi çekmedikce veya bana hitaben yazılmamışsa çoğu zaman okumam..kelimelerin ağırlığı anlamları ezmemeli.. aha ben böyle düşünüyorum diye değişsinler veya gitsinler buradan madem öyle :)
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst