- Konbuyu başlatan
- #1
evrendeki eş zamanlılık nasıl gerçekleşir gerçekten bilmiyorum.
Ancak, okuduğum Mevlanaya ait Mesnevi'de şöyle bir şey geçiyor ne dersin;
"sen bir şeyi düşünüp eylemi için niyetine girdiğin zaman niyetin nasipliside karşıdan aynı anda yola çıkar"
Nedensellik ve tesadüf çelişiyor mu?Tesadüf tanımı o anki algı seviyemizle ilgilidir sayın Naz.
Yani biz o ana kadar yapmış ve düşünmüş olduğumuz herşeyin, az ya da çok etkilerle bizi o ana getirdiğini genelde hesaplayamayız ve başımıza gelen şeye tesadüf deriz.
Bu bir kişiyse eğer, aynı şeyler karşımızdaki kişinin tüm geçmişi ile de ilgilidir, yani aslında onun için de tesadüf değildir.
Bir kişi ile bir olayın veya iki kişinin aynı zaman diliminde çok benzer anları yaşamaları durumunu ise sanırım bahsettiğiniz eşzamanlılık teoremi açıklayabilir, ya da basitçe çizgilerin bir noktada kesişmesi
Bu konudaki bazı sözler;
Kainatta tesadüfe, tesadüf edilmez.
Socrates
Evrende hiçbir şey, sebeplerinden bağımsız olarak gerçekleşemez.
Hakan YILDIZ, Aralık 2001
Şunu anlıyorum "dünyayı-evreni-insanı anlamaya ve açıklamaya çalışırken nedensellikten de tesadüften de aynı şekilde yararlanıyoruz" yanılıyorsam lütfen düzeltin.neden-sonuç ilişkisi her olgu için olduğu kadar, olguların karşılıklı etkileşiminde de vardır. ancak, değşitirilemez ve tek-düze bir nedensellikten söz edecek olursak her sonucu kaçınılmaz olarak göreceğimizden değerlendirme yapmamıza engel olacaktır. tesadüf dediğiniz bir rastlantı ise evrende rastlantı vardır; örneğin evrendeki fon ışıması tam bir rastlantı sonucunda ortaya çıkmış ve daha sonra fizikçiler tarafından formüle edilmiştir.
Tesadüf diye bir şey? Hmmm. İnsan hesaplayamadığına tesadüf der sadece.
Ama biz hesaplayamıyoruz diye o şey tesadüf olmaz.Cevap veriyorum:Evrende tesadüf diye bir şey yoktur.
---
Cümleyi böyle bırakırsam olmaz,örnek vermem lazım sanırsam.
Elimde bir para tutuyorum,havaya atacağım,ve yere düşecek,ve YAZI gelecek.Bu sözümden sonra parayı atarsam ve YAZI gelirse
sizce bu tesadüfmüdür?Eğer tesadüfse bunu 10 kez yapacağım ve hepsinde doğru bilme ihtimalim oldukça düşük.On seferdede bilirsem gene tesadüfmüdür?Tabii ki artık tesadüflükden çıkmıştır olay.Bakın ben o paranın yapıldığı madeni,ağırlığını,fırlatırken uygulayacağım kuvveti,açıyı ,yeri,havanın durumunu ve hatta etrafdaki varsa ses-/lerin titreşim yapma ihtimalini ve dünyanın dönüş hızına kadar hesaplarsam paranın yazımı turamı olduğunu her-zaman bilirim.E hani tesadüftü?
Yazıyı turayı 10 kez bilmek derken her defasında hesap yapmayı kastetmiştim.Teoride tesadüf diye birşey yokdur.Kitabın etkisindede kaldım evet güçlü bir romandı aralara doğruları ve kesinleri yerleştidiklerinde bu keyfe keyif katıyor.Ve ben sadece aradaki doğruları kabül görüyor ve yazıya ekliyorum .Sonuçta sadece bir roman (hayal ürünü).
(hiçbirşey tesadüf değildir.)İnsanoğlu işte bilmediklerinden korkar ve adlandırır.Bir bahanedir tesadüf açıklama ihtiyacı duyuyorsunuz cevap veremiyorsunuz sonuç:tesadüf.Bu sayede cevap veremediğiniz hiçbirşey kalmıyor.
örneklerle konuşmayı severim.
İlk insan misal tesadüfen değilde mantığınıza yatan bir sebepden dolayı oldu(Allah yaratmadı yani) peki nasıl hayatta kaldı?
bir bebek olarakmı oluştu ?Günümüz şartlarında bile bir bebeği 2 dakika yalnız bıraksanız ölebilir.Bulduğu birşeyi ağzına götürür nefes borusunu tıkar ve ölür.Yada üstünde elbise olmasın üşütür ateşlenir illaki hastalanıcak ve ona yardım edicek kimse yok.
Sonra bu ilk insan erkekmiydi kadınmıydı? hadi diyelim ikisi bir oluştu.Bebek olarak oluşsalar ölme ihtimalleri yüksek yetişkin olarak farzedin ki ne kadar saçma olurdu :Bu seferde bebek yapsınlar misal bebek doğar doğmaz anne süt verir.Çocuk emmeyi nerden biliyor? annesi babası sütmü emmiş? dna larından kalıtsal olarak bebeğe geçsin .falan filan gider böyle yani bu sorulara vericek cevabı olmayan tesadüf der geçer
nokta