Eşitlikle Adaleti karıştıranlar var..

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Genel Tartışma Alanı kategorisinde biricik tarafından oluşturulan Eşitlikle Adaleti karıştıranlar var.. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,344 kez görüntülenmiş, 34 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Genel Tartışma Alanı
Konu Başlığı Eşitlikle Adaleti karıştıranlar var..
Konbuyu başlatan biricik
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan speech

speech

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
6 Haz 2013
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Karşındakini durduk yere küçük görme , savunduğu şeyleri böbürlenircesine beğenerek yazma küstahlık ve egoistlik derecesinde bir uslup işte o derece saygısız.

sana ne? sana mı sorucam karşımdakini nasıl göreceğimi? sen kim oluyorsun? hem saygı duymak zorunda mıyım? karşımdaki küçükse onu dev aynasında mı görücem? küçük ki küçük görüyorum. kendimi de beğeniyor ve büyük görüyorum ki böbürlenerek yazıyorum. bana da bir daha emir kipiyle yazma ve hakkımda yargıda bulunmaya kalkma.
 

biricik

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
16 Kas 2013
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
hırsızlıkla elde edilen parayla hayır işi yapılır, teknik açıdan bu mümkündür. bunun doğru olup olmadığı ayrı bir meseledir. ancak, hırsızlık parasıyla da yapılmış olsa, iyilik iyiliktir.



çaldığın parayı ihtiyaç sahibine vererek iyilik yapıyorsun , Peki ya çaldığın kişi???? Acaba ona da mı iyilik yapıyorsun ?????
Üslubuna dikkat et, yoksa karşılığını alırsın. Çoluk çocuk avutmak için üye olmadım ben buraya , fikirlerini adam akıllı saygılı bir şekilde dile getirebilen bireylerin yer aldığı bir foruma üye oldum..Ama tabii, araya bir de çürük kaçmış olmalı. :)
 

flzf

Filozof
Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2009
Mesajlar
850
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
sana ne? sana mı sorucam karşımdakini nasıl göreceğimi? sen kim oluyorsun? hem saygı duymak zorunda mıyım? karşımdaki küçükse onu dev aynasında mı görücem? küçük ki küçük görüyorum. kendimi de beğeniyor ve büyük görüyorum ki böbürlenerek yazıyorum. bana da bir daha emir kipiyle yazma ve hakkımda yargıda bulunmaya kalkma.




Senin kendini beğenmiş bu egosit tavırlarını ister yüzüne vururum ister kale bile almam sen kimsinki bana şöyle yapma böyle yapma diyeceksin. Nitekim ben sana saygı duyacaksın duymayacaksında demedim. Belliki bir aşağılık kompleksi başlangıcı var sendeki karşındakini küçük görüyor kendini büyük gösterme çabasına giriyorsun. Sana inadına bundan sonra hep emir kipi ile yazardım ama insanlara emir kipi ile konuşmayı sevmediğimden emir kipi ile yazmıycam ve yazmadım da burdan bir o kadarda cahil düşünce seviyesi düşük bir insan olduğunu anlıyoruz, emir kipi nedir bilmeden cümlende kullanmışsın. Sana hep böyle tavrını ve halini belli eden yargılarda bulunucam ki burnun sürtsün kudur birazda akıllanırsın belki. ;)
 

biricik

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
16 Kas 2013
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Yazık , hırsızlığı adam yerine koyanlar var.. Nereye gidiyor bu toplum , çok merak ediyorum. Gelecekte çocuklarına da böyle tembihlersin artık. ''Oğlum - kızım , bu zengin, bundan bir şeyler çal , aman ha kendi paranla hayır işleme. Ondan çal , olmayana ver. Sevaba girersin.''
 

flzf

Filozof
Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2009
Mesajlar
850
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
Yazık , hırsızlığı adam yerine koyanlar var.. Nereye gidiyor bu toplum , çok merak ediyorum. Gelecekte çocuklarına da böyle tembihlersin artık. ''Oğlum - kızım , bu zengin, bundan bir şeyler çal , aman ha kendi paranla hayır işleme. Ondan çal , olmayana ver. Sevaba girersin.''

Aslında onun savunduğu fikirlerin bir kısmı makul bir kısmı değil senin yaptığın şu durumda sözleri bir parça çarpıtma oluyor. Ha saygısız üslubu su götürmez bir gerçek fakat aynı uslupla cevap vermekde yanlış olur kanımca :)
 

biricik

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
16 Kas 2013
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Sözlerde bir çarpıtma yok , kendisi söyledi. Zenginden alınan çalıntı parayla hayır işlenirmiş... Bende buna karşı cevabımı söylüyorum.

Napıyımki , başka dilden anlayacağı yok :) , git gide daha ağır terimler kullanmaya başlıyor ve böylelerinin toplumda yeri olmamalı.
 

seyrialemir

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
29 Eyl 2013
Mesajlar
258
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Hakka, Düsünceye ve sifata sayginin gösterilmedigi ironik bir adalet ve esitlik tartismasi yapiliyor..
Bu ne pehriz , ne lahana tursusu. Adalet, esitlik veya hak-hukuk adi ne olursa olsun temeli saygiya dayalidir.



Halkın Adalet ve saygıyla imtihanı ...
Halkın Adalet ve saygıyla imtihanı ...
Bağırmayın! Biraz da dinleyin!
Hayatımda en çok önemsediğim, bireysel ya da toplumsal her sorunun –ki toplumların en küçük birimi insan-bireydir zaten-, bana göre sebebi, sonucu, özü, çözümü; çözümsüzlüğü, herşeyi ama herşeyi, herşeyin başı SAYGI’dır

Az evvel daha az evvel başımdan geçen, zaten aslında öncesinde de birçok kereler benzerlerini yaşadığım ve birazdan anlatacağım olay, bizim toplum olarak en büyük eksiğimizin, yanlışımızın ne olduğunu zihnimde BİR KEZ DAHA teyit etmiş oldu! Bu anahtar kelime; bu derin ve ama son derece basit; ya da daha doğrusu SADE “KAVRAM”; SAYGI’dır!

Birbirine saygı duymayı; bir arada ve huzur içinde, birbirine zarar ve/veya rahatsızlık vermeden yaşamanın temel kuralı olan saygı, anlayış ve toleransı bilmeyen, tanımayan insanlar, nasıl bir “MİLLET” ya da “DEMOKRASİ” içinde yaşayan bir “HALK” olabilirler ki? Ve de hepsinden de önemlisi HUKUK ve ADALET’in üstünlüğünü tanıyan ve öncelikle bunun mücadelesini veren insanlar olabilirler ki? Zira “herkesin demokrasisinin kendine” olageldiği bu düzende (!!!), birbirimize karşı adil-saygılı-anlayışlı olabilmek de, devletin yurttaşlarına karşı adil ve hakça-eşit olması da esas önemli konudur!

Dolmuşa bindik. Akşam vakti. Trafik yoğun, araç dolu, insanlar yorgun ve sessizdi; tıpkı benim de olduğum gibi. Öylece durduğumuz aracın içinde bindiğimiz andan itibaren ve de yarım saat geçmesine rağmen hiç ara vermeksizin ve yüksek sesle bir telefon görüşmesi yapıyor ön koltuktaki kişi. Yola ilk çıktığımızda 1-2 dakikaya biter nasılsa diye düşünerek, rahatsız olmama karşın susmuş ve beklemiştim. Ancak bu konuşma 30 dakikadan bile uzun sürünce artık tahammül sınırlarım zorlandı ve kendimi durduramayarak, omzuna dokundum ve “rica etsem görüşmenizi inince devam ettirir misiniz, zira burası bir toplu taşıma aracı ve biz sizi dinlemek zorunda değiliz, en azından ben rahatsız oldum. Lütfen.”, dedim. Kapattı ve ama sinirli bir bakışla arkasına döndü. “Teşekkür ederim”, dedim. Sesini yükselterek “Bir daha omzuma dokunma, tamam mı!?” dedi. İçimden Allah Allah çattık akşam akşam diye düşünerek, “Peki beyefendi, bir daha karşılaşırsak dokunmam, ama başka türlü nasıl size sözümü söyleyebilirdim ki?”, dedim. Tekrar ve daha da yüksek sesle “Omzuma bir daha dokunma tamam mı?”, dedi. Ya sabır deyip, “Peki, olur.”, dedim ve sustum. Ve 1 saniye bile geçmeden solundaki arkadaşı bana dönüp, kabadayı bir ses tonuyla; “Hanfendi, bu konuşmada sizi ne rahatsız etti ki, susmasını istediniz arkadaşımın?”, dedi. Ben de “Ne konuştuğunu dinlemedim ki! Üstelik ben konuştuğu konudan rahatsız olmadım ki, yüksek sesle konuşmasından rahatsız oldum. Ayrıca size ne? Avukatı mısınız kendisinin?” diye sordum. Cevap: “O benim arkadaşım, savunacağım tabii!”. “İyi de saldırı mı var ki, savunmaya geçiyorsunuz. Ben sadece rahatsızlığımı söyledim gayet kibar bir şekilde” dedim. Bu sefer olayın esas kahramanı araya girdi yeniden! “Beğenmiyorsan, git taksiye bin!”. “Rahatsızlığı veren sizsiniz ve ben taksiye bineyim öyle mi? Siz bence terbiye ve saygıyı biraz öğrenin ve siz telefonunuzu binmeden önce ya da inince yapın” dedim. Ve durağımın bile çok ötesindeydim, inmek durumunda kaldım!

“Beğenmiyorsan taksiye bin” cümlesi, gayet iyi bildiğimiz ; “Ya sev ya terk et!” mantığının bir yansımasıdır! Orada bir durun derim o zaman!

Birincisi, önce bu sokaklar, bu ülkedeki tüm yaşam alanları, her yer ve bu vatan hepimizindir; hepimiz bu toprakların evlatlarıyız ve hepimize; tümümüze birden de millet deniyorsa, kim kimi, NE HAKLA, NE CÜRETLE, nereden kovuyor; kovabiliyor ki? Bu hakkı ve cüreti kimden alıyor?

İkincisi, bize şu anda yapıldığı üzere, tüm toplu taşım araçlarında, sokak panolarında, duraklarda, yazılı-basılı yayınlarda, tv kanallarında, binalarında üzerinde ve aracılığıyla bize dayatılan TEKELci; TEKTİPÇİ zihniyet, sürekli İŞİTMEYE ve GÖRMEYE mecbur ve maruz bırakıldığımız propagandalar gibi, ben kimseyi –görüşü, düşüncesi, fikri, zikri her ne olursa olsun- işitmeye ve dinlemeye mecbur değilim; keza kimse de benimkileri! Ben bu yüzden bir toplu taşım aracında telefonum çalarsa hemen inince arayacağımı söylerim ancak çok ama çok önemli olduğu söylendiği takdirde de en kısık sesimle yanıtlarım, kimseyi rahatsız etmemek adına.

Ki, zaten bu akşam yaşadığım olayda da konuşulan tek bir sözcüğe dahi kulak kabartmamıştım ben! Beni ilgilendiren işin saygısal boyutuydu esas. Dolayısıyla savunmaya geçilecek bir durum yoktu aslında.

İşte bu benim İNSAN HAKKIMdır; DEMOKRATİK hakkımdır; bir yurttaş olarak; neyi, kimi, nerede ve ne zaman istersem dinlemeyi ya da dinlememeyi; seçmeyi ya da seçmemeyi tercih etme özgürlüğü! Bir şekilde “maruz bırakılmak” değil!

Bu toplumsal-günlük hayatta, bağıra bağıra sokaklarda ya da araçlarda konuşarak rahatsızlık verenler için de, vapur gibi, kapalı alanlar gibi sigara içmenin yasak olduğu yerlerde “banane beeee yasaktan” diyerek, işin sadece bir “yasak olayı” değil, bir “medeni” ve “saygı” boyutu olduğunu; etrafta bir hastalığı-rahatsızlığı olan birini; çocukları, hamileleri rahatsız edebilecekleri boyutunu bile kavrayamayanlar için de, trafikte istediği yerde durup, istediği kuralı ihlal eden, herşeyi kendine hak gören herkes için de geçerli olan söz konusu bir durum…Hak diğerlerinin haklarını ihlal ederek sahip olunacak bir şey değildir; olamaz da! Ne büyük bir YANILGI! Sizin hakkınız, ötekilere haksızlıksa, bu insani de, adil de, hukuki de değildir.

Daha birbirlerine rahatsızlık vermemeyi düşün(e)meyen, farklı siyasi görüşlere veya görüşlere, düşüncelere sahip olup, uygar insanlar gibi karşılıklı ve saygıyla, sessizce ve makul bir şekilde birbirlerini dinleyip, yanıt vermeyi, fikir beyan etmeyi, konuları “kavga, çatışma, savaşma, saldırı” değil, “medeni şekilde tartışarak” çözmeyi dahi beceremeyen ve hatta denemeyen insanların adaletle; demokrasiyle imtihanları da onları hep sınıfta bırakır; bırakacaktır maalesef.

Tarih de defaatle bunu göstermiştir. Zira yakın zamanlarda da sıkça adalet ve demokrasi sınavları verdik hep berabercene; ve vermekteyiz…

Ancak, demokrasiden bahsedene kadar, önce saygı kavramı üzerine düşünmeliyiz bence.

Çünkü demokrasi ezen ve ezilenlerin; azınlık-çoğunlukların; seçilen ve seçilemeyenlerin; vs vs’lerin güçler dengelerince belirlenen bir şeydir; oysa ki saygı ve adalet; adil olabilmek, olaylara hakça bakabilmek, kendisi ve karşısındakiler her ne yanda-yönde-fikirde-düşüncede olursa olsun akıl ve vicdanıyla sorgulayıp, karar verip, davranabilen, insanî bakabilmeyi-olabilmeyi başarabilmiş İNSANların bir maharetidir.

Adil bir dünya demokratik bir dünyadan daha önemli ve güçtür. Bir şekilde sözde de olsa demokrasi varmış gibi görünebilir ya da sağlanmış gibi yapılabilir, ama adalet olmadıktan sonra bu ne işe yarar ki; yine sadece bir grup insan bundan memnun olur ve demokrasi sadece “ötekinin” başını kesecek bir kılıç olur.

Unutmamak gerekir ki, doğru soruları sorabilmek, doğru cevapları vermeye çalışmaktan daha önemlidir. Ve cesaretle, adilane davranabilmek, bir zihniyetin özünü sorgulayabilmek de büyük bir olgunluk ve farkındalık gerektirir.

gökçe ünar / Yazar
 

biricik

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
16 Kas 2013
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Sen cidden çocukmuşsun , yanılmamışım. Kaç yaşındasın ? En fazla 15-16...Tabii 15-16lık gençlere yasak bir site değil , ne söylediği nasıl söylediği koşulu ile.. Ne saygıdan anlıyorsun ne de edepten. Bu kadar kişi sana karşı çıkıyorsa ya davranışında bir hata vardır ya fikirlerinde ya da üslubunda.. Birileri sana haddini bildirmeli. En baştada ailen ve yaşadığın çevre.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
[MENTION=4478]speech[/MENTION] paylasimlarina dikkat edersen sevinirim.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Sanirim gergin bir gun gecirdin. Bunu sana tavsiye olarak soyleyeyim, uslubunu yumusatirsan daha saglikli bir bilgi paylasimi yapabilirsin. Aksi takdirde sirkenin icinde oldugu kube neler yapabilecegini dusunuruz.
 

speech

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
6 Haz 2013
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
0
1. paylaşımlarımda dikkat edilmesi gereken bir şey mi vardı? ne vardı?

2. benim iletilerimde dikkat edilmesi gereken bir şey vardı da benim aleyhimde yazılan iletilerde dikkat edilmesi gereken bir şey yok mu?

3. gergin ya da sakin olmama bakmaksızın düşüncelerimi olduğu gibi söylerim. buna hakaretler de dahildir. beğenmeyen yazdıklarımı okumaz. filmi beğenmiyorsan izlemezsin, rtük'e şikayet edip kaldırtmaz ve yayıncı kuruluşa ceza verilmesini istemezsin. di mi?
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
1. paylaşımlarımda dikkat edilmesi gereken bir şey mi vardı? ne vardı?

2. benim iletilerimde dikkat edilmesi gereken bir şey vardı da benim aleyhimde yazılan iletilerde dikkat edilmesi gereken bir şey yok mu?

3. gergin ya da sakin olmama bakmaksızın düşüncelerimi olduğu gibi söylerim. buna hakaretler de dahildir. beğenmeyen yazdıklarımı okumaz. filmi beğenmiyorsan izlemezsin, rtük'e şikayet edip kaldırtmaz ve yayıncı kuruluşa ceza verilmesini istemezsin. di mi?

Yazdiklarini yeniden okur isen zaten sordugun sorularin cevaplarini kendinin vermis oldugunu goreceksin. Paylasimlarimda ne vardi dedikten sonra gergin yada sakin olmama bakmaksizin dusuncelerimi oldugu gibi soylerim buna hakaretler de dahildir diyen biri bence ne paylastiginin farkinda degildir.

Uyariyi sadece sana yapmamin sebebi ise; durumun sen kaynakli olarak meydana gelmesidir. Tabii [MENTION=469]flzf[/MENTION] ve [MENTION=4603]biricik[/MENTION] adli kullanicilarin da sana uymayip daha sakin olmalari gerekirdi diye dusunuyorum. Ama sunu da biliyorum sana yaptigim uyaridan onlarda kendine pay cikartmislardir.

Daha once hic hukugun olmamis birisi, paylasimlarin hususunda seni uyariyor ve sen ona kapa ceneni diyerek cevap veriyorsun. Bu zaten herseyi cevaplandiriyor ki uyarimin isabetli oldugunun gostergesidir de bu. Konunun daha fazla disina cikmayarak burada sonlandiriyorum.

Bu arada uslubunu degistirmez, hakaretlerine devam edersen uzulerek belirtiyorum siteden uzaklastirilirsin.
 

flzf

Filozof
Yeni Üye
Katılım
12 Mar 2009
Mesajlar
850
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
37
sayın [MENTION=788]Phi[/MENTION] Benim kimseye uyduğum yok şımarık çoluk çocuğa cevap verecek kadar vaktimde yok zaten ,saf temiz öğrenmeye istekli bir çocuk olsa ne ala başımın üstünde yeri var fakat laubali küstah çocuklardan hiç hazzetmem yanlış davranışlarını görüp ikaz ettim kendisini sadece.
 

speech

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
6 Haz 2013
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yazdiklarini yeniden okur isen zaten sordugun sorularin cevaplarini kendinin vermis oldugunu goreceksin. Paylasimlarimda ne vardi dedikten sonra gergin yada sakin olmama bakmaksizin dusuncelerimi oldugu gibi soylerim buna hakaretler de dahildir diyen biri bence ne paylastiginin farkinda degildir.

Uyariyi sadece sana yapmamin sebebi ise; durumun sen kaynakli olarak meydana gelmesidir. Tabii @flzf ve @biricik adli kullanicilarin da sana uymayip daha sakin olmalari gerekirdi diye dusunuyorum. Ama sunu da biliyorum sana yaptigim uyaridan onlarda kendine pay cikartmislardir.

Daha once hic hukugun olmamis birisi, paylasimlarin hususunda seni uyariyor ve sen ona kapa ceneni diyerek cevap veriyorsun. Bu zaten herseyi cevaplandiriyor ki uyarimin isabetli oldugunun gostergesidir de bu. Konunun daha fazla disina cikmayarak burada sonlandiriyorum.

Bu arada uslubunu degistirmez, hakaretlerine devam edersen uzulerek belirtiyorum siteden uzaklastirilirsin.

ne paylaştığımın farkındayım. sormamın sebebi paylaşımlarımda sizlere batan şeyin ne olduğundan emin olmaktı. benim tahminim hakaret olarak algılanan şeylerdi.

uyarıyı sadece bana yapmayacaksın, herkese yapacaksın. bildiğim kadarıyla beni tahrik etti diye adam öldüren kişiler uyarılmakla kalmıyorlar, üstüne bir de ceza yiyorlar. ne demek istediğimi anlamışsındır sanırım. şimdi ya benim iletilerimi geri getireceksin ya da benim aleyhimde yazılan iletileri de sileceksin. uyarı yapmayı da unutma bu arada. öyle onların da kendilerine pay çıkartmalarını beklemekle olmaz.

birisinden çenesini kapatmasını istemem için onunla bir hukuğum olması mı gerekiyor? sen hiç tanımadığın birine kıl olmaz mısın? üstelik bu kıl herif sana kıllık yaparsa? seni bilmem ama ben olurum.

son olarak, burada taraf tutulmaya devam edilirse kimsenin banlamasına gerek kalmadan ben yapacağımı yapıp gitmesini bilirim. biz çekip gitmeyi sizden öğrenecek değiliz, biz bunları sizden daha iyi biliriz. hadi bakalım şimdi dediklerimi yap ve bundan sonra uslu bir çocuk ol yoksa ağzına... ...acı biber sürerim.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç
Üst