Empati

Konu İstatistikleri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Psikoloji kategorisinde chimera tarafından oluşturulan Empati başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 25,630 kez görüntülenmiş, 48 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Psikoloji
Konu Başlığı Empati
Konbuyu başlatan chimera
Başlangıç tarihi
Cevaplar

Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan "ictenlik"

köle

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2009
Mesajlar
146
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Bireysel özgürlük ile egoizm-bencillik arasındaki çizgiyi ayırt etmez isek empatiyi tartışmakda bizi aşar.

Özgürlük ile egoizm-bencillik arasındaki farkı ayrıntılı olarak açıklamaya çalışır mısınız?
 

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
Elbette köle.Bireysel özgürlük duygusu varoluşsal bir duygudur ve sosyal bir varlık olsan insan toplumla yaşarken bu özgürlüğünden vazgeçmeme çabası içerisinde olur sürekli.Temelinde ekonomik ilişkilerle şekillenen toplumsal yaşantı içerisinde bu özgürlüğünü korumak adına toplum/birey çatışması yaşar kimi zaman,kimi zaman toplumu etkiler kimi zamanda etkilenir.Burada toplumu red etme yerine özgürlüğünü koruma adına sosyal bir mücadele verir.Toplumsallığını red etme içermez bu mücadele.

Egoizm-bencillik diye bahsettiğimde ise temelde ego-ben vardır.Toplumsal yaşamanın merkezine ego yerleşir.Toplumu önemsemez ve sağlıklı bir toplumsal yaşam süremediği gibi bunun mücadelesinide vermez.Daha ilerisi ise tamamen toplumu red etmekle neticelenir.Bu anlamda egoizmin fazlaca empati kaygısı yoktur diye düşünüyorum.
 

köle

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2009
Mesajlar
146
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Egoizm-bencillik diye bahsettiğimde ise temelde ego-ben vardır.Toplumsal yaşamanın merkezine ego yerleşir.Toplumu önemsemez ve sağlıklı bir toplumsal yaşam süremediği gibi bunun mücadelesinide vermez.Daha ilerisi ise tamamen toplumu red etmekle neticelenir.Bu anlamda egoizmin fazlaca empati kaygısı yoktur diye düşünüyorum.

Burda sağlık kriterini kim belirliyor? Toplumu red etmek ve empati kaygısı olmamak nedir?
 

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
Toplumsal yaşamda yerini bulamamak,diğer bireylere karşı aşağılık yada üstünlük duyguları beslemek,toplumdan dışlanmış hissetmek yada toplumsal yaşamdan kaçmak,sürekli yanlızlığı seçmek vs. daha uzar..Bu olguları sağlıksız(sorunlu) toplumsal ilişkiler diye adlandırdım ve toplumu red etmek tabirini kullandım.Bu anlamda kriter değilde benim bakış açımdan yansıyanlar diyelim.
'Empati kaygısı olmamak' derkende toplumsal yaşamda empatiyi gereksiz görmek,üzerinde düşünme yada tartışmaya gerek duymamak anlamında kullandım.Açımlamalarım sizin için yeterlimi?
 

köle

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2009
Mesajlar
146
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Teşekkürler yeterli, ama hiç birine katılmıyorum.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
ben-merkezcil/merkezli düşünme özgür birey tanımı ile ters-yüz/düz edilmiş gibi durmaktadır. Özgürlüğün soyolojik/tarihsel olduğu göz ardı edilemez. insan türü diğer türdeşleri ile ortak tarihsel bir gerçekliği sürüklemektedir/buna yazgı denemez! öyle ise, insan hem-cinsini anlamak zorundadır. kendi türünü anlamaya yönelik çaba, insanın kendisini yorumlaması ve yeniden yaratmasıdır. insan kendisini yeniden yaratan bir tür olarak simgesel düşleminde canlıyı ararken onu önemsemek durumundadır. özgürlük tanımı ve süper denilen ben-merkezcilik sosyolojik/tarihsel içeriğinden soyutlanacak olursa yer ve zamandan kopar; simülasyon kalır geriye!..."insana ilişkin olan , bana yabancı değildir" özdeyişinin kuru-savunucuları, o özdeyişi tabulaştırmakla onu yok ettiklerini de fark edemeyeceklerdir. Tabular kendisini yok eden düşlemlerdir; sığınak ve mask gibi.
 

phi

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
1,906
Tepkime puanı
174
Puanları
63
Empati, bir insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bunu ona iletme sürecidir. Empati, olayları karşısındaki kişinin gözüyle görebilme yeteneğidir. Bireyin karşısındaki kişiyle empati kurabilmesi için bazı şeyler gereklidir;
Empati kuracak kişi, kendisini karşısındakinin yerine koymalı, olaylara onun bakış açısıyla bakmalıdır. Yani her insan dünyaya, kendine özgü bir bakış tarzıyla bakar. Eğer bir insanı anlamak istiyorsak, dünyaya onun bakış açısı ile bakmalı, olayları onun gibi algılamaya ve yaşamaya çalışmalıyız.
Empati kurmuş sayılmamız için, karşımızdaki kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamamız gerekir. Karşımızdakinin yalnızca duygularını yada yalnızca düşüncelerini anlamış olmak yeterli değildir. Tümü ile kavramamız gerekir.
Empati kuran kişinin zininde oluşan empatik anlayışın, karşısındaki kişiye iletilmesi davranışıdır. Bu davranışı tam anlamıyla doğru şekle sokmamız için empati yapmayı hayatımıza entegre etmemiz ve doğru kullanmamız gerekmektedir.
 
K

kuzeys

Ziyaretçi
Toplumsal yaşamda yerini bulamamak,diğer bireylere karşı aşağılık yada üstünlük duyguları beslemek,toplumdan dışlanmış hissetmek yada toplumsal yaşamdan kaçmak,sürekli yanlızlığı seçmek vs. daha uzar..Bu olguları sağlıksız(sorunlu) toplumsal ilişkiler diye adlandırdım ve toplumu red etmek tabirini kullandım.Bu anlamda kriter değilde benim bakış açımdan yansıyanlar diyelim.
'Empati kaygısı olmamak' derkende toplumsal yaşamda empatiyi gereksiz görmek,üzerinde düşünme yada tartışmaya gerek duymamak anlamında kullandım.Açımlamalarım sizin için yeterlimi?

peki birey sizin iddea ettiğiniz davranışların tam aksini yapıyorsa ve toplum onu kabullenmiyorsa o zamanda sağlıksız sorunlu toplum yapısımı diyeceksiniz tüm geçerliliğine rağmen!?
 

nil sarı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
15 Eyl 2009
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
iletişimde empati kurma çabası evcilik oynamaktan başka birşey değildir,kişisel gelişim uzmanlarının(!) ''kendinizi karşınızdakinin yerine koyun'' zırvasını toplumsal kalıplara uymadan yaşamını kendi tercihlerine odaklayan insanları içermediğini ve hiçbir sosyal yapıyı yerinden oynatmak gibi bir çabası olmadığını biliyoruz.
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
"insana ilişkin olan, bana yabancı değildir" sözünden ne anlıyorsunuz? merak ettim
 

nil sarı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
15 Eyl 2009
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
''ben'' diyorsanız insana ilişkin olan hiçbirşey sizi tam olarak ilgilendirmiyor demektir..siz kimsiniz ''insan'' kim?yabancı olmayan kim?
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
“ben” sendeki “o” dur ve ondaki “sen”dir. Bendeki “sen” “o” dur ve bendeki o “sen” dir. Ben, sen ve ondaki sen, ben ve o bir sonuçtur ve hepsi “ben” dir.
.../.
"ben" sendeki "ben"dir, bendeki "sen" ise "sen" olandır; insan soyal olarak tanımlanan bir tür ise, ben yansıdığı ölçüde var-olur; yansımayan "ben" yoktur. "biz" , aldatmacadır; öyle bir tanım yok...
 

nil sarı

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
15 Eyl 2009
Mesajlar
24
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
''biz'' varsa ayrı bir ben ve dolayısıyla sen vardır..yaptığın 'ben'' tanımı benim için açıklayıcı,teşekkür ederim.
 

chimera

Sorgucu Üye
Yeni Üye
Katılım
9 Mar 2008
Mesajlar
463
Tepkime puanı
2
Puanları
18
Yaş
56
peki birey sizin iddea ettiğiniz davranışların tam aksini yapıyorsa ve toplum onu kabullenmiyorsa o zamanda sağlıksız sorunlu toplum yapısımı diyeceksiniz tüm geçerliliğine rağmen!?

Forumun açılımlarla geldiği,henüz birey ve bireyin toplumsal/sosyal bir varlık olduğu/olmadığı noktasıdırki,düşüncelerimi bu temelde aktarmıştım sevgili kuzeys..Sorunuza gelince evet sağlıksız toplum yapısı diyeceğim..Ancak toplum yapısını değiştirmek için empati gibi bir kaygım olmadığıda gerçek;)
Toplumsal ilişkilerden kastım,bireyler arası ilişkilerdir.Toplum-birey ilişkisi ile ilgili ise sosyoloji bölümümüzde ayrı bir forum bulunmakta zaten.
 

aristo

Felsefe.net
Yeni Üye
Katılım
17 Eyl 2009
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
empati aynı zamanda bireyin başkalarından ziyade,kendi aynalarınıda kırmasıdır..
 

Mühendis

Meraklı Üye
Yeni Üye
Katılım
3 Eki 2009
Mesajlar
271
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
67
[FONT=&quot]Kişilerin düşüncelerini, yaşadıkları toplum içindeki eğitimleri ve edindikleri bilgiler belirler.[/FONT]
[FONT=&quot]Peki bunlar kişiye özel değil mi?
Sadece kişinin yaşanmışlıkları/yaşayabildikleri değil mi?
Yaşayabildiği,başkasının yaşayamadığı.

[/FONT]
[FONT=&quot]O halde yaşamayan, bunları yaşayanın yerine kendini koyarak onu anlayabilme yetisini nasıl gösterebilir ki?[/FONT]
[FONT=&quot]Empati;kişinin kendi kendine,kendisi için sağlama yapmasına olanak veren bir yöntemdir.[/FONT]
 

Nejdet Evren

Kahin
Yeni Üye
Katılım
19 Ağu 2008
Mesajlar
3,589
Tepkime puanı
179
Puanları
63
Yaş
60
empati yapıldığında bire-bir örtüşme asla yaşanmaz; her olgu, her yaşanmışlık bir diğerinden mutlak surette ayrılır. böyle olunca bir kişiyi anlamaya yönelik çaba için yaşanmışlık ya da belli bir bilgi birikimine gereksinim olduğunu düşünmüyorum; belki de düş-dünyasının fizik-dünyasını zorlaması ile bu süreç yaşanır ve yaratılır. denildiği gibi bir-e-bir örtüşme olmadığı konusundaki düşüncenize katılıyorum.
 

köle

Üye
Yeni Üye
Katılım
14 Eyl 2009
Mesajlar
146
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Şu an bu forumda yazılan herşeyi empatim sayesinde anlıyorum ve yine lanet olası empatim yüzünden kendi hayatımın cevabının bu forumda ya da msg yazan kişilerde olduğunu sanıyorum. Çünkü bunu öğrendim, insanlara bakıp kendi içimde güvenemediğim isteklerimi bir şekilde onaylatmayı bekliyorum. Bize bencillik öğretilmedi, bize herşeyin cevabının kendi içimizde olduğu öğretilmedi. Bu foruma ya da idealleştirdiğim başka birşeylerin aslında beni engelleyen şey olduğunu farkedeceğim ana kadar, lanet olası empatim yüzünden beklemeye mecburum.

Empati yaptığınız her kişide kendinizi görürsünüz. Bunun daha ötesinde hiçbir şey yok. (rahatsız etmiş olabilir ama forumda empatiyi anlatan gerçek bir msg olsun istedim)
 
E

evrensel-insan

Ziyaretçi
Empati Hakkinda/Uzerine

Hic dusundunuzmu, empati nedir?, Aslinda empati, kisaca karsitlari, biribirine rakip kilmadan ve birini digerine tercih etmeden, iki karsitinda, birbirine olan zitligini algilamak ve bu zitligi veren em pozitifin, ve dusunce ve de davranis disi kalisinin, bilincine ve farkina varmaktir.

En genis anlamiyla, empati, konuya karsi tarafin yerinden bakmak anlamina gelse de, bu verilen anlam yeterli degildir. Cunku, genelde bu durum, duygusal bir hissin dogurdugudur. Mesela, bir dogal felaket oldugunda, bu felakete ugruyanlara karsi duyulan duygusal "acima, yardim" v.s. hissi, aslinda bir empatiden ziyade, kendin ile ve kendini o duruma koyarak, yasanacaklarin, yasanmamis olmasina karsi duyulan, bencil bir sevinctir.

Mesela, bir muslumanin, ateiste; veya bir ateistin, muslumana empati duymasini nasil aciklarsiniz? Maalesef, burada bir empatiden ziyade, karsitligin iki ucu mevzu bahistir. Oyuzden, empati mumkun degildir. Ortada empati olabilmesi icin, empati duyacak dusuncenin, iki karsit uca da esit mesafe de, olabilmesi gerekir. Iste buradaki empati, tanrisal zihniyettir. Yani, tanrisal zihniyetin ne oldugunun bilincine ve de farkina varan bir kisi, bu zihniyeti kullananin, ya tanri lehine, ya da tanri aleyhine olacaginin ve bu karsitligi yaratanin da, hem muslumanlik, hem de ateizm degil; tanrisal zihniyet oldugunun bilincinde ve farkindadir.

Ayni durum, milliyetcilikte de gecerlidir. Bir Turk milliyetcisinin, bir Kurd milliyetcisine veya tersi, empati duymasini nasil aciklarsiniz?, maalesef burada da, empatiden ziyade, iki milliyetci kokenin karsitligi mevzubahistir. Oyuzden, ortada bir empati olabilmesi icin, bu iki birbirine karsit kilan, em pozitifi algilamak gerekir. Bu da milliyetci zihniyettir. Ayni tanrisal zihniyet gibi, milliyetci zihniyetin de bilincine ve farkina varan kisi, bir milliyetin lehine olanin, baska milliyetin aleyhine oldugunun bilincinde ve farkindadir.

Oyuzden, empatik zihniyet, hem tanrisal zihniyet, hem de milliyetci zihniyet bazinda, ateist, teist ve Turk/Kurd cekismesinin, sadece karsitlari yaratan bir zihniyetten dogdugunun bilincinde ve farkindadir. Iste buradaki, empati; kutuplarin tanrisal, ya da milliyetci; uclarinda yasayanlarin, neden bu durumda oldugunun algisina sahiptir. Buradaki empatik zihniyet, zaten bilincli ve farkindalikli ise; empatiyi kuran kisinin, hem milliyetcilik, hem de tanrisal zihniyetlerden arindiginin ve, onun sorununun, ateist veya teist degil; Turk veya Kurd milliyetciligi degil; tanrisal ve milliyetci zihniyet oldugunu ve bu sorunu isledigini algilarsiniz.

Son bir ornegide, hak icerikli zihniyetten verelim. Eger hak icerikli bir zihniyete sahipseniz, o zaman; bir dusunce ve davranisi, ya hakli, ya da haksiz bulursunuz, ayni baskasinin, ayni hak zihniyetiyle, sizin hakli buldugunuzu, haksiz; haksiz buldugunuzu hakli bulabilecegi gibi. Iste burada da, sorun ve empati hakli/haksiz bulunma degil; hak zihniyetinden yola cikmaktir.

Demekki, hem karsitlara, disaridan ve notr algilayabilmek icin, once empatiyi veren zihniyete ulasmak gerekir. Bu, zihniyetin taraflarinin birinde yer almadan olayi ortaya koyabilmek icin gereklidir. Ama, asil onemli olan sorunun kaynaginin bu zihniyet oldugunu algilayabilmek ve taraflarin bu zihniyetten dogdugunu gorebilmektir. Iste bu da bize, taraflari yaratan zihniyetten zihniyet ve iki karsit ucunun toplam uclusunden arinmayi, kurtulmayi getirir.

Demekki konu, hem empati de, hem, zihniyet algisinda, hem de zihniyetten kurtulma, arinma bilincinde, bir tarafa sempati/antipati duymak ve sempatik/antipatik dusunmek degil; sempati ve antipatiyi doguran empatiye vakif olmaktir. Bu da dusunce ve davranis degil; o dusunce ve davranisi veren, zihniyettir. Sorun da zihniyetin, karsitlari verdigi, zihniyet sahibinin, karsitlardan birini dusunce ve davranis olarak benimseyip, digerini karsisina alacagini ve ayni zihniyet sahibi, fakat kendisine karsit dusunce ve davranis sunan ile, devamli tartisip, atisip; empatiyi algilayamayacagini gorememektir. Cunku, sempati/antipati dogru, iyi, guzel v.s. temelli pozitif ve tek, mucadelesi karsitli ve tekin oteki teke ters dogrusudur. Iki tek te kendilerine dogru, biribirlerine digeri acisindan yanlistir.

Empati ise, bu karsitligin temeli ve dogrular arasi mucadeleyi doguran zihniyetidir.

Iste bu yuzden de, emperyalist zihniyet; hem emperyalizmi, hem de antiemperyalizmi icerir. Konunun antiligi, zihniyetin getirdigi dogrularin, biribirine rakip ve karsi cikmasindan kaynaklanir.
 
Tüm sayfalar yüklendi.
Sidebar Kapat/Aç

Yeni Mesajlar

Üst