Çok şakacısınız)) Kadın erkek tarafından sadece varlık olarak görüldüğü için var oluş vardır dedim.Kadını neye dönüştüreceğiz?
Balkabağına mı?
Dönüşümden kastımda varlık durumundan çıkıp varoluşsal eyleme geçebilmekti,erk egemen baskısına rağmen!
Çok şakacısınız)) Kadın erkek tarafından sadece varlık olarak görüldüğü için var oluş vardır dedim.Kadını neye dönüştüreceğiz?
Balkabağına mı?
dünya gezegeninde yaşıyan ins ve cinsin şiddete karşı kadının korunmasına dair ortaklaşmasında her geçen gün aktarılan olay ve olgulardan bunu samimi olarak erk-egemenin istemediği, gerçekleştirmediği ve önemsemediği anlaşılmaktadır. kadını küçümseyen, aşağılayan ve şiddetle terbiye ettiğini düşünen zihniyet çürüktür; kendi dalını kesmektedir.
Aynen cunku dogal zihniyet karakter olarak (fiziki gorunum degil) erkeksel, erksel ve erk ekseldir. Yani zihniyet tektir. Disisel bir zihniyet yoktur.
Gercekten boyle bir zihniyet olsaydi yada soyle diyeyim boyle bir zihniyet guclu olsaydi biz erkekler onlarin bu haklarini savunmaya calismazdik.
onların hakları olarak gördüğümüz bizim de /insanın hakkı değil mi? elbette savunulacak. bu hak sadece bir cinse ait değil ki? hakları korumak varken savunmak durumunda kalmak nasıl bir durumdur?
evrensel-insan,
gebeliği, doğumu mekanik bir sürece indirgemişsiniz. hiç de öyle değildir. gebelik ile başlar ve ölene kadar sürer. ayrıca bü sürece erkek de dahil olabilirse eğer ben o erkeğe aferin derim
Dünya tarihinin her alanda erkeksel bir dil olmasının sebebi erkeğin düşünsel ve fiziksel gücüdür.Erkek,kadına göre daha akılcı düşünebilir ve karar verme yetisi duygusal dünyasından genellikle uzaktadır.Dünyayı aklın yönettiğini düşündüğümüze göre kadınlar her zaman geri planda kalacaktır.Bu da bize öğretilmiş değerlerin sonucudur.Kadına çizilen profil onu daha duygusal düşünce yapısına iter.Hayvanlar da bu ayrım yoktur.Çünkü hayvanlara varoluşlarına aykırı hiçbir şey öğretilmemiştir.
erkeğin daha akılcı düşündüğünü kim nasıl kanıtlayacak. -hem bu doğru bir tesbitt de değildir- uygarlaşma tarihinin kan-revan içinde kalması erkeklerin daha akılcı düşüncelerinin değil kadının düşünce/duygu ve algı dünyasını önemsememeleri ve üstün oldukları düşüncesi ile diğer cinsi baskılamalarının sonucudur; büyük/öykünecek/övünülecek bir başarı sayılmaz. tam tersine uygarlaşmanın hızını kesmiş ve hala varlığını sürdürme eğilimini taşımaktadır.
erk-egemen düşüncenin cinsiyeti olmaz.
erkeğin daha akılcı düşündüğünü kim nasıl kanıtlayacak. -hem bu doğru bir tesbitt de değildir- uygarlaşma tarihinin kan-revan içinde kalması erkeklerin daha akılcı düşüncelerinin değil kadının düşünce/duygu ve algı dünyasını önemsememeleri ve üstün oldukları düşüncesi ile diğer cinsi baskılamalarının sonucudur; büyük/öykünecek/övünülecek bir başarı sayılmaz. tam tersine uygarlaşmanın hızını kesmiş ve hala varlığını sürdürme eğilimini taşımaktadır.
erk-egemen düşüncenin cinsiyeti olmaz.