- 7 Ara 2013
- 6,615
- 504
- 113
Dinlerin Kökeninin İncelemesi ve Sorgulanması
METODOLOJİK OLARAK DİNLERİN KÖKENİ İNCELEMESİ YA DA ÇÖZÜMLEMESİ
Dinlerin Kökenine İlişkin Önemeler ve Varlıksal Dünya Görüşlerinin Kabaca Sınıflanması
a- Bir baş-yaratıcı vardır ve yerüzünde insan peygamberler seçerek onlarla içsel -içsessel- duyusal yolla iletişimler kurmuş ve ilahi vahiyler ilham ederek kutsal demeçleri içeren kitaplar yazılmıştır. (Metinde kabaca "a" ve "din" diyeceğiz)
b- İnsanlığın hayalgücü, varlığını konumlandıramaması, bilgiyi işleyememesi ve anlamlandıramaması, evrende bir dünyada kendini izole ve yalnız halde gözlemi, duyguları, doğal korkuları, kuşkuları vb üzerine tüm mitos ve dinler hayal ürünü olarak doğmuştur. (Metinde kabaca "b" ve "ateizm" ve baskın/hakim bilimsel görüş diyeceğiz)
c- Dış uzayda seyahat yeteneği olan, evrimleşmiş ve insan ırkına göre ileri diyebileceğimiz kimi göksel varlıklar zaman içinde dış uzaydan gelerek dünyayı ziyaret etmiştir ve oluşan kargaşalar mitlerin ve dinlerin doğmasına yolaçmıştır ("Kozmik Karmaşa Hipotezi" diyeceğiz)
d-e-f ... - Olası diğer başka sebep ve seçenkler (Agnostisizm, Deizm, Gnostisizm, Panteizm, diğer dünya dinleri ve felsefeleri)
Sonuç olarak kabaca;
Her olasılık için veri toplanır. Alternatif başka sav ve düşünceler varsa ortaya konur. Sorun çerçevelenir ve çerçeve içine alınan veri objektif incelenir. Sonuç okuyucuya ve değerlendirene bırakılır ya da yazar kendi yorumunu katar ve sunar.
C KOZMİK KARMAŞA OPSİYONU ÜZERİNDEN SÖYLEMEK İSTEDİKLERİM
"c" (Kozmik Karmaşa) seçeneğinin de masada olduğu ya da olması gerektiğini düşünlerdenim.
Çoğumuzun eline yalnızca "a" (din) ve "b" (bilimsel ateizm) seçenekleri tutuşturulmuştur ve bunların sınırları belirlenmiştir. İnsanlardan adeta ve ikisinden birini seçmeleri ve seçtiklerine de taraf olmaları istenmektedir yani baskın ve güçlü seçeneklerimiz "a" ve "b" dir.
"c" (Kozmik karmaşa) seçeneğini makul bulduğum için Türkiye düşünce grupları ve forumlarında 10 yıldır düşünce açıklamakta zorluk çektiğimi ve absürt, sıradışı tepkiler aldığımı söyleyebilirdim. Bunu açıkladığımda kişiler bunun inanç olduğunu, ele alınamaz değerlendirilemez bir seçenek olduğunu ya da bu tip düşüncelerin sadece alternatif komplo gruplarınca dillendirilen hurafe ve şarlatanlıklar olduğunu söylüyor ve otomatikman bilim-bilgi ve akıldışı alan olarak nitelenip kategorize ediliyor ve bundan açıkçası çok rahatsızım.
"c" (Kozmik karmaşa) için sadece "öteki" olan bir azınlığın bunu tartışma hakkı var gibi. Dahası derdimi anlatmakta güçlük çekiyorum. Belirttiğim "c" seçeneği için alternatif kaynaklar çok sınırlı ya da bunu öne süren insanların ve içeriklerin de oldukça bulanık addedilen bir durumu var.
"c" (kozmik karmaşa) için kanıt olmadığını söyleyenler "a" ve "b" için de kanıt bulamaz. Sadece "a" ve "b'yi makul ve tutarlı ya da akla yatkın bulmaktadır.
Bu tip bir düşünceyi din ve bilim gruplarında açıklamaya kalkmak ya da tartışmaya açmayı denemek neredeyse imkansız ya da oldukça yorucu ve bezdirici oluyor. İmkanı olsa bile görülen ve alınan tepkiler olağanüstü rahatsız edici olabiliyor ve makul bir tartışma ve kendini açıklama zemini çoğu zaman sağlanamıyor.
Yazımcı olarak, düşünür olarak, dünyayı hepimizle ortak paylaşan bir insan olarak isteğimiz bu tip düşüncelerin açıklamasına saygı ve tolerans gösterilmesi ve sağlanmasıdır. Doğrulanmaksızın ya da yanlışlanmaksızın neyin doğru ve gerçek olduğunu asla bilemeyiz. Bir seçenek her zaman bir seçenektir ve neyin olası olduğu konusunda da bocalamalar yaşayabilirdik.
Çoğumuzun sandığının aksine ne "a" (din) ne de "b" (atezim) seçeneklerinin söylemleri de kanıtlanmış ve bu anlamda diğerinden daha güçlü ve bilgisel tabanı daha geçerli ya da sağlam değildir
İşin aslı "a" (din) seçeneği bir inanç olarak görülür ve "b" (bilim/ateizm) seçeneği/yolu ise kabaca bilimsel düşünce ya da ateizm, inançsızlık vb. olarak addedilir.
Herşeye rağmen dinlerin kökenini irdeleme ve açıklama anlamında "c" (kozmik karmaşa) seçeneği de güçlü bir olasılıktır ve bunu ortaya koyan düşünce ve verilerde yine tarihten ve onun olgularından beslenir.
Çoğumuzun "a" (din) ve "b" (ateizm) dışında bir seçeneği ya da önerisi yok. İşin aslı "a" ya da "b "ye taraf olanlar düşüncelerini çoğu zaman sorguya açmıyor ya da alternatif diğer olasılıklar için veri bile toplamıyor.
Bu durumda hepimiz "a" ve "b" ye hapsolur taraf seçerdik. İki tarafta diğerini kendi tarafına çekmeye çalışır arada bocalar ve kavga ederdi. Ayrıca "a ve "b" müritleri üçüncü tarafaların hepsine kendine çekmeye ve toplamaya çabalayacaktı.
Bunun dışında dinsel çatışkılar duyanlarımız ve diğer açıklamları yetersiz hissedenlerimiz dinlerin köken açıklamasıyla bağsız olsa da varoluşunu anlama anlamında deizm ve agnostisizm ve panteizm gibi düşünceleri seçebilirdi. Sonuç olarak baskın olan "a ve "b" onların da varlığını da tehdit edecektir çünkü yeryüzünde her zaman azınlık düşünce ve hisleri baskı görüyor.
"a ve "b" tarafları birleşerek diğer bütün alternatif düşünceleri yoketemeye ve görmezden gelmeye, herkesi iki seçeneği indirmeye çabalayabilecektir .
Bu insanların alternatif düşünmesini sınırlamaya girişmekten ve düşünce açıklamayı zorlaştırmaktan başka nedir?
Çoğumuz dinlerin kökenlerinin açıklanması anlamında "tanrı ilhamı" ve "insanın hayalgücü" dışında bir seçeneğimiz olmadığını sanırız. Bunun dışında yine bir çoğumuz da eğer dinlerle çelişirsek ateizmi seçmekten ve katı bilimsel kuramları savunmaktan başka seçeneğimiz olmadığını sanırız. İşin aslı insanın varuluşunu açıklamayı deneyen bir çok alternatif kuram ve felsefe de mevcuttur. Kozmik karmaşa kuramı dinlerin kökenini açıklamayı deneyen kuramlardan sadece bir tanesidir oysa bu açıklama bize yine de insanın varoluşunu anlamlandırma açısından yetersiz olacaktır. Yani kozmik karmaşa kuramının -doğru olacağını varsaysaydık bile- onun açıklamaları dinleri deşifre etmekten öteye gitmeyecekti.
Toplum nezdinde baskın/hakim düşüncelerin diğerlerine takakümüne tanık oluyoruz. Kabaca şunu söyleyebiliriz. Resmi ve kısmen kabul görmüş olan ya da çoğunluğun benimsediği söylemler olan "a ve ve "b" dışındaki seçenekleri topluma ve diğer insanlara açıklamak oldukça zordur. Kişi çoğu zaman bunların dışında bir varoluş algısına sahip olsa bile çoğunluk tarafından yine de "a" (dindar) ya da "b" (ateist) olarak kategorize edilmeye devam eder. Bu diyelim sağcı olan bir kişinin kendi gibi kategorize edemediği birini ve örneğin apolitik ekolojik bir pasfizmi savunan yeşiller üyesini solcu olarak algılaması gibi olacaktır.
Yani örneğin bir dindara göre "c" (kozmik karmaşa) düşüncesine sahip biri kendi tanrısına inandığı için ateisttir oysa bir ateiste göre de "c" (kozmik karmaşa) düşüncesine sahip biri bilimle ters düştüğü için bir çeşit alternatif inanca sahip bir dindar gibidir. İşin aslı "c" türünden düşünceler bağımsızlaşmamıştır ya da bağımsızlıkları diğerleri tarafından yeterince tanınmıyor.
Yani çoğunluğun bize dayattığı öncelikli seçenekler şunlardır
a - Tanrı bizi varetti, tanrı bizi varetti , dinler tanrı ürünü gerçek (tek koşul)
b - Madde bizi varettti, madde bizi varetti , dinler insanın hayalürünü gerçek (tek koşul)
Resmi kabullerde kabaca insan sunulan budur ve birini seçmeliyiz çünkü baskın "a" ve "b" seçeneklerimiz var ve çoğunluk bunları tercih ediyor.
Eğer tanrı bizi varetmemişse herşey maddenin ve evrenin sorunudur ve araştıracak bir gerçek kalmamıştır.
Eğer bir tanrı bulamamışsak katı bir determinizm ve maddeselliğe inanmalıyızdır. Tanrı yoksa alternatif paradigmalar aramamalıyızdır ve maneviyatı/içselliği çöpe atmamız gerekir.
Yani herkes böylece katı iki yöne ayrılmalı ve seçmelidir.
Tüm bunları saçma bulanlardanım.
İşin aslı toplumun çoğunluğu sana bunların ikisinden birine biat et ve seç demektedir.
Sonuç oalarak bu ikisinden birini seçmeyenlerin sesleri ve düşünceleri "a" (din) "b" (atezim/bilim) gruplaşmaları tarafından kolayca susturulabilir, kısılabilir ve onlar ötekileştirilebilir, marjinalleştirlebilir.
Baskın, hakim görüşler "a" (din) ve "b" (ateizm/bilim) dir.
Bir "c" (kozmik karmaşa) düşüncen varsa seni hem "a" (din) ve hem "b" (ateizm) karşıt ve düşman olarak algılar.
Örneğin "c" (kozmik kamaşa) seçeneği; bilimin ya da bilimsel ateizmin baskın olduğu bir yerde açıklandığında tepkilere maruz kalabilir .Bunun gibi yine "c" (kozmik kamaşa) seçeneği dinin baksın olduğu yerde açıklamaya çalışıldığında susturulmaya girişilebilir. Aynısını, felsefenin baskın olduğu yerde felsefe ve bilgi değeri görmeyeceği olarak öne sürebilirdik çünkü tüm bunlara zaten tanık olduk.
Yani "c" ni ve komzik karmaşanın kendine ait bir alanı ve kategorizasyonu olmalıdır. Oysa kendine ait alanıyla ise %98 ilgilenmemektedir ve yien toplumsal alanda açıklanması güçtür ve yeteli bağımsızlı ksağlanamamıştır. Marjjinalleştirilmiş azınlıkların uçarı bilgileri olarak görülecektir. Eminim bana Budist inancımı açıkladığım gibi hoş davranılmayacaktır. Muhtemelen bu tip düşüncelerden bahsetmenin diğelerimizi rahatsız edeceği ve rahatını kaçırabileceği varsayılıyor.
Hepimiz "a" (din) ya da "b" (ateizm) seçeneğine biat etmek zoırunda mıyız?
Bir grubun ateizm kapsamına almadığı her şey bilimdışı olmak zorunda mı ve bilim ve biligisel değil midir ya da olamaz mı?
Bunun ölçütü nedir? Çoğunlu kya da "x" türüden kabul gören akademisyenler mi?
Özellikle dinsel düşüncenin katılığını anladığımzı varsayalım ama "c" (kozmik karmaşa) olasılığını masaya yatırmaya kalkışmak bilimsel düşünce gruplarından da yoğun direnç gördü. Sağlanabilecek kaynakların sınırlı olduğunun hepimzi farkıdnayız ancak mitolojilerin kendi okuması (Sümerden başlayarak kronolojik dini mitos okuması) yeryüzü buluntu ve kalıntılarını inceleme, eski uyagarlıkları ve mitoloji ve felsefeyi inceleme gibi bize "c" en güçlü seçenek olabileceğini düşündümektedir.
Eğer bilimin işi dinlerin kökenini araştırmak ya da bu konularda bize katkı sağlamak değilse bence bu konulardaki tartışam ve sorgulara hiç taraf olmamlıdır. Bunun dışında eğer elinde veri olamdığı için bilmiyoruz ve henüz keşfetmedik diyebilmelidir. Bilimin şu an ki refleksi "c" kozmik karmaşa olasılığını görmezden gelme üzerine kuruludur bu nedenle bu tip düşünceleri dışlayan yayımlar yapılır.
Sonuç olarak bilim; şeffaf, açık, objektif ve tüm olasılıklara açık olmalıdır. Bilim bunların hepsini eşit güçte sınayarak değerlendiren bir sorgulama alanı olmalıdır ve ya da taraf olmamalıdır.
Mevcut bilim ya da onu savunan baskın kol "b" den yana taraf tutuyor/oluyor ve bu çok açıktır. Eğer konjonktürel bilimin bir bilgi düşmanı olmayacağını ya da özgürlük çelişkisi taşımayacağını düşünüyorsak bunu hatırlatmak istedim ve ilgilelerin özeleştirileri ve kendini düzenlemeleri yine kendilerinin sorunu olacaktır. Dünyanın küre olsuşunu düz oluşunu iddia ederek değiştiremeyeceğimz ya da örtbas edemeyeceğimiz gibi eğer dinlerin kökeni gerçekten "a" ve "b" değilse bunu değiştiremezdik. Şu an bilmiyoruz diyelim ancak bilmiyoruz.
İnsanın yapamadığı şudur. Genelimiz çıkıp dünya düz mü küresel mi bunu bilmiyouz demedi. Düz olmalı ve bize düz olduğu öğretildi o halde ben düz diye ısrar edeyim. Çoğunluğun tepkileri yine de böyledir. Eğer yeryüzünde kendinde haklı olmayan ve diğerlerine baskı tahakküm kurmayan bir çoğunluk ya da otoriter resmi söylem angajman varsa tartışmayı tartışmadan kapatabilirdik ama bazılarıımz için hiç açılmadı.
Bir gün daha hiç açmadığı yani olasılamadığı bir tartışmaya antitaraf olarak tersini diretme dışında bir katkı/katılım sunabilecek, tartışabilecek, tartışma kültürü olan, medeni çoğunluğu bulabilme umuduyla
METODOLOJİK OLARAK DİNLERİN KÖKENİ İNCELEMESİ YA DA ÇÖZÜMLEMESİ
Dinlerin Kökenine İlişkin Önemeler ve Varlıksal Dünya Görüşlerinin Kabaca Sınıflanması
a- Bir baş-yaratıcı vardır ve yerüzünde insan peygamberler seçerek onlarla içsel -içsessel- duyusal yolla iletişimler kurmuş ve ilahi vahiyler ilham ederek kutsal demeçleri içeren kitaplar yazılmıştır. (Metinde kabaca "a" ve "din" diyeceğiz)
b- İnsanlığın hayalgücü, varlığını konumlandıramaması, bilgiyi işleyememesi ve anlamlandıramaması, evrende bir dünyada kendini izole ve yalnız halde gözlemi, duyguları, doğal korkuları, kuşkuları vb üzerine tüm mitos ve dinler hayal ürünü olarak doğmuştur. (Metinde kabaca "b" ve "ateizm" ve baskın/hakim bilimsel görüş diyeceğiz)
c- Dış uzayda seyahat yeteneği olan, evrimleşmiş ve insan ırkına göre ileri diyebileceğimiz kimi göksel varlıklar zaman içinde dış uzaydan gelerek dünyayı ziyaret etmiştir ve oluşan kargaşalar mitlerin ve dinlerin doğmasına yolaçmıştır ("Kozmik Karmaşa Hipotezi" diyeceğiz)
d-e-f ... - Olası diğer başka sebep ve seçenkler (Agnostisizm, Deizm, Gnostisizm, Panteizm, diğer dünya dinleri ve felsefeleri)
Sonuç olarak kabaca;
Her olasılık için veri toplanır. Alternatif başka sav ve düşünceler varsa ortaya konur. Sorun çerçevelenir ve çerçeve içine alınan veri objektif incelenir. Sonuç okuyucuya ve değerlendirene bırakılır ya da yazar kendi yorumunu katar ve sunar.
C KOZMİK KARMAŞA OPSİYONU ÜZERİNDEN SÖYLEMEK İSTEDİKLERİM
"c" (Kozmik Karmaşa) seçeneğinin de masada olduğu ya da olması gerektiğini düşünlerdenim.
Çoğumuzun eline yalnızca "a" (din) ve "b" (bilimsel ateizm) seçenekleri tutuşturulmuştur ve bunların sınırları belirlenmiştir. İnsanlardan adeta ve ikisinden birini seçmeleri ve seçtiklerine de taraf olmaları istenmektedir yani baskın ve güçlü seçeneklerimiz "a" ve "b" dir.
"c" (Kozmik karmaşa) seçeneğini makul bulduğum için Türkiye düşünce grupları ve forumlarında 10 yıldır düşünce açıklamakta zorluk çektiğimi ve absürt, sıradışı tepkiler aldığımı söyleyebilirdim. Bunu açıkladığımda kişiler bunun inanç olduğunu, ele alınamaz değerlendirilemez bir seçenek olduğunu ya da bu tip düşüncelerin sadece alternatif komplo gruplarınca dillendirilen hurafe ve şarlatanlıklar olduğunu söylüyor ve otomatikman bilim-bilgi ve akıldışı alan olarak nitelenip kategorize ediliyor ve bundan açıkçası çok rahatsızım.
"c" (Kozmik karmaşa) için sadece "öteki" olan bir azınlığın bunu tartışma hakkı var gibi. Dahası derdimi anlatmakta güçlük çekiyorum. Belirttiğim "c" seçeneği için alternatif kaynaklar çok sınırlı ya da bunu öne süren insanların ve içeriklerin de oldukça bulanık addedilen bir durumu var.
"c" (kozmik karmaşa) için kanıt olmadığını söyleyenler "a" ve "b" için de kanıt bulamaz. Sadece "a" ve "b'yi makul ve tutarlı ya da akla yatkın bulmaktadır.
Bu tip bir düşünceyi din ve bilim gruplarında açıklamaya kalkmak ya da tartışmaya açmayı denemek neredeyse imkansız ya da oldukça yorucu ve bezdirici oluyor. İmkanı olsa bile görülen ve alınan tepkiler olağanüstü rahatsız edici olabiliyor ve makul bir tartışma ve kendini açıklama zemini çoğu zaman sağlanamıyor.
Yazımcı olarak, düşünür olarak, dünyayı hepimizle ortak paylaşan bir insan olarak isteğimiz bu tip düşüncelerin açıklamasına saygı ve tolerans gösterilmesi ve sağlanmasıdır. Doğrulanmaksızın ya da yanlışlanmaksızın neyin doğru ve gerçek olduğunu asla bilemeyiz. Bir seçenek her zaman bir seçenektir ve neyin olası olduğu konusunda da bocalamalar yaşayabilirdik.
Çoğumuzun sandığının aksine ne "a" (din) ne de "b" (atezim) seçeneklerinin söylemleri de kanıtlanmış ve bu anlamda diğerinden daha güçlü ve bilgisel tabanı daha geçerli ya da sağlam değildir
İşin aslı "a" (din) seçeneği bir inanç olarak görülür ve "b" (bilim/ateizm) seçeneği/yolu ise kabaca bilimsel düşünce ya da ateizm, inançsızlık vb. olarak addedilir.
Herşeye rağmen dinlerin kökenini irdeleme ve açıklama anlamında "c" (kozmik karmaşa) seçeneği de güçlü bir olasılıktır ve bunu ortaya koyan düşünce ve verilerde yine tarihten ve onun olgularından beslenir.
Çoğumuzun "a" (din) ve "b" (ateizm) dışında bir seçeneği ya da önerisi yok. İşin aslı "a" ya da "b "ye taraf olanlar düşüncelerini çoğu zaman sorguya açmıyor ya da alternatif diğer olasılıklar için veri bile toplamıyor.
Bu durumda hepimiz "a" ve "b" ye hapsolur taraf seçerdik. İki tarafta diğerini kendi tarafına çekmeye çalışır arada bocalar ve kavga ederdi. Ayrıca "a ve "b" müritleri üçüncü tarafaların hepsine kendine çekmeye ve toplamaya çabalayacaktı.
Bunun dışında dinsel çatışkılar duyanlarımız ve diğer açıklamları yetersiz hissedenlerimiz dinlerin köken açıklamasıyla bağsız olsa da varoluşunu anlama anlamında deizm ve agnostisizm ve panteizm gibi düşünceleri seçebilirdi. Sonuç olarak baskın olan "a ve "b" onların da varlığını da tehdit edecektir çünkü yeryüzünde her zaman azınlık düşünce ve hisleri baskı görüyor.
"a ve "b" tarafları birleşerek diğer bütün alternatif düşünceleri yoketemeye ve görmezden gelmeye, herkesi iki seçeneği indirmeye çabalayabilecektir .
Bu insanların alternatif düşünmesini sınırlamaya girişmekten ve düşünce açıklamayı zorlaştırmaktan başka nedir?
Çoğumuz dinlerin kökenlerinin açıklanması anlamında "tanrı ilhamı" ve "insanın hayalgücü" dışında bir seçeneğimiz olmadığını sanırız. Bunun dışında yine bir çoğumuz da eğer dinlerle çelişirsek ateizmi seçmekten ve katı bilimsel kuramları savunmaktan başka seçeneğimiz olmadığını sanırız. İşin aslı insanın varuluşunu açıklamayı deneyen bir çok alternatif kuram ve felsefe de mevcuttur. Kozmik karmaşa kuramı dinlerin kökenini açıklamayı deneyen kuramlardan sadece bir tanesidir oysa bu açıklama bize yine de insanın varoluşunu anlamlandırma açısından yetersiz olacaktır. Yani kozmik karmaşa kuramının -doğru olacağını varsaysaydık bile- onun açıklamaları dinleri deşifre etmekten öteye gitmeyecekti.
Toplum nezdinde baskın/hakim düşüncelerin diğerlerine takakümüne tanık oluyoruz. Kabaca şunu söyleyebiliriz. Resmi ve kısmen kabul görmüş olan ya da çoğunluğun benimsediği söylemler olan "a ve ve "b" dışındaki seçenekleri topluma ve diğer insanlara açıklamak oldukça zordur. Kişi çoğu zaman bunların dışında bir varoluş algısına sahip olsa bile çoğunluk tarafından yine de "a" (dindar) ya da "b" (ateist) olarak kategorize edilmeye devam eder. Bu diyelim sağcı olan bir kişinin kendi gibi kategorize edemediği birini ve örneğin apolitik ekolojik bir pasfizmi savunan yeşiller üyesini solcu olarak algılaması gibi olacaktır.
Yani örneğin bir dindara göre "c" (kozmik karmaşa) düşüncesine sahip biri kendi tanrısına inandığı için ateisttir oysa bir ateiste göre de "c" (kozmik karmaşa) düşüncesine sahip biri bilimle ters düştüğü için bir çeşit alternatif inanca sahip bir dindar gibidir. İşin aslı "c" türünden düşünceler bağımsızlaşmamıştır ya da bağımsızlıkları diğerleri tarafından yeterince tanınmıyor.
Yani çoğunluğun bize dayattığı öncelikli seçenekler şunlardır
a - Tanrı bizi varetti, tanrı bizi varetti , dinler tanrı ürünü gerçek (tek koşul)
b - Madde bizi varettti, madde bizi varetti , dinler insanın hayalürünü gerçek (tek koşul)
Resmi kabullerde kabaca insan sunulan budur ve birini seçmeliyiz çünkü baskın "a" ve "b" seçeneklerimiz var ve çoğunluk bunları tercih ediyor.
Eğer tanrı bizi varetmemişse herşey maddenin ve evrenin sorunudur ve araştıracak bir gerçek kalmamıştır.
Eğer bir tanrı bulamamışsak katı bir determinizm ve maddeselliğe inanmalıyızdır. Tanrı yoksa alternatif paradigmalar aramamalıyızdır ve maneviyatı/içselliği çöpe atmamız gerekir.
Yani herkes böylece katı iki yöne ayrılmalı ve seçmelidir.
Tüm bunları saçma bulanlardanım.
İşin aslı toplumun çoğunluğu sana bunların ikisinden birine biat et ve seç demektedir.
Sonuç oalarak bu ikisinden birini seçmeyenlerin sesleri ve düşünceleri "a" (din) "b" (atezim/bilim) gruplaşmaları tarafından kolayca susturulabilir, kısılabilir ve onlar ötekileştirilebilir, marjinalleştirlebilir.
Baskın, hakim görüşler "a" (din) ve "b" (ateizm/bilim) dir.
Bir "c" (kozmik karmaşa) düşüncen varsa seni hem "a" (din) ve hem "b" (ateizm) karşıt ve düşman olarak algılar.
Örneğin "c" (kozmik kamaşa) seçeneği; bilimin ya da bilimsel ateizmin baskın olduğu bir yerde açıklandığında tepkilere maruz kalabilir .Bunun gibi yine "c" (kozmik kamaşa) seçeneği dinin baksın olduğu yerde açıklamaya çalışıldığında susturulmaya girişilebilir. Aynısını, felsefenin baskın olduğu yerde felsefe ve bilgi değeri görmeyeceği olarak öne sürebilirdik çünkü tüm bunlara zaten tanık olduk.
Yani "c" ni ve komzik karmaşanın kendine ait bir alanı ve kategorizasyonu olmalıdır. Oysa kendine ait alanıyla ise %98 ilgilenmemektedir ve yien toplumsal alanda açıklanması güçtür ve yeteli bağımsızlı ksağlanamamıştır. Marjjinalleştirilmiş azınlıkların uçarı bilgileri olarak görülecektir. Eminim bana Budist inancımı açıkladığım gibi hoş davranılmayacaktır. Muhtemelen bu tip düşüncelerden bahsetmenin diğelerimizi rahatsız edeceği ve rahatını kaçırabileceği varsayılıyor.
Hepimiz "a" (din) ya da "b" (ateizm) seçeneğine biat etmek zoırunda mıyız?
Bir grubun ateizm kapsamına almadığı her şey bilimdışı olmak zorunda mı ve bilim ve biligisel değil midir ya da olamaz mı?
Bunun ölçütü nedir? Çoğunlu kya da "x" türüden kabul gören akademisyenler mi?
Özellikle dinsel düşüncenin katılığını anladığımzı varsayalım ama "c" (kozmik karmaşa) olasılığını masaya yatırmaya kalkışmak bilimsel düşünce gruplarından da yoğun direnç gördü. Sağlanabilecek kaynakların sınırlı olduğunun hepimzi farkıdnayız ancak mitolojilerin kendi okuması (Sümerden başlayarak kronolojik dini mitos okuması) yeryüzü buluntu ve kalıntılarını inceleme, eski uyagarlıkları ve mitoloji ve felsefeyi inceleme gibi bize "c" en güçlü seçenek olabileceğini düşündümektedir.
Eğer bilimin işi dinlerin kökenini araştırmak ya da bu konularda bize katkı sağlamak değilse bence bu konulardaki tartışam ve sorgulara hiç taraf olmamlıdır. Bunun dışında eğer elinde veri olamdığı için bilmiyoruz ve henüz keşfetmedik diyebilmelidir. Bilimin şu an ki refleksi "c" kozmik karmaşa olasılığını görmezden gelme üzerine kuruludur bu nedenle bu tip düşünceleri dışlayan yayımlar yapılır.
Sonuç olarak bilim; şeffaf, açık, objektif ve tüm olasılıklara açık olmalıdır. Bilim bunların hepsini eşit güçte sınayarak değerlendiren bir sorgulama alanı olmalıdır ve ya da taraf olmamalıdır.
Mevcut bilim ya da onu savunan baskın kol "b" den yana taraf tutuyor/oluyor ve bu çok açıktır. Eğer konjonktürel bilimin bir bilgi düşmanı olmayacağını ya da özgürlük çelişkisi taşımayacağını düşünüyorsak bunu hatırlatmak istedim ve ilgilelerin özeleştirileri ve kendini düzenlemeleri yine kendilerinin sorunu olacaktır. Dünyanın küre olsuşunu düz oluşunu iddia ederek değiştiremeyeceğimz ya da örtbas edemeyeceğimiz gibi eğer dinlerin kökeni gerçekten "a" ve "b" değilse bunu değiştiremezdik. Şu an bilmiyoruz diyelim ancak bilmiyoruz.
İnsanın yapamadığı şudur. Genelimiz çıkıp dünya düz mü küresel mi bunu bilmiyouz demedi. Düz olmalı ve bize düz olduğu öğretildi o halde ben düz diye ısrar edeyim. Çoğunluğun tepkileri yine de böyledir. Eğer yeryüzünde kendinde haklı olmayan ve diğerlerine baskı tahakküm kurmayan bir çoğunluk ya da otoriter resmi söylem angajman varsa tartışmayı tartışmadan kapatabilirdik ama bazılarıımz için hiç açılmadı.
Bir gün daha hiç açmadığı yani olasılamadığı bir tartışmaya antitaraf olarak tersini diretme dışında bir katkı/katılım sunabilecek, tartışabilecek, tartışma kültürü olan, medeni çoğunluğu bulabilme umuduyla
Son düzenleme: