- Konbuyu başlatan
- #1
İnançlı bireylerin olduğunu düşünerek'ten kendilerine saygı duyarak başlamak isterim:, ben inançsız biriyim,
şimdi kendi düşüncem olarak'tan yaşadığım hayattın bana getirisi tamamen ben olacağım:, öldüğümde ödüllendirilmeyeceğim,dua ettiğimde bir anda düştüğüm dipten çıkmayacağım:, yani ben kendimin sahibiyim, ve kendime yardımcı olacak tek kişi'de kendi benliğimde, içimde özüm'de benim:, bu herkes için öyledir , benim adıma , bireyin psikolojik düzen olarak adlandırdığım bir hedef tahtası vardır:, bunlar", güzel bir kariyer, çocuk,para,evlenmek, gibi hedefler, ve ben bunları gerçekçi bir hedef olarak görmüyor,ayrıca aşırı gereksiz bir şey olduğunu düşünüyorum, şimdi benim hayatta'ki ellimde bulundurduğum tek hedefim:, kendimi keşfetmekten başlıyor, hayattın anlamını "tanrıyı" ve'ya hernangi o gerçek olan gerçeği bulmaktır, bu bana huzur mu vericek? Şahsen hayır! bence insan ne kadar gerçeğe yaklaşırsa o kadar huzursuzluğa girer. Herneyse diyelim'ki hayattımı gerçeği bulmak, kendimi keşfetmek gibi bir düşünceyle hayattımı sürdürdüm, ve hayattımın sonuna geldiğimde, bunların getirisi sadece bilgi olacaktır. Hiç bir mutluluk ve ya hiç bir gerçeklik ışıltısı insanın hayattında sonsuzca kalmayacaktır.
Şimdi sizden şunu istiyorum:, şu anda hayattınızda bulunduğunuz konumu bir gözünüzden geçirin:, kiminiz başarısız görürken kendini kimileri'de başarılı görüyor,
peki bu başarı ve başarısızlığın getirisi ne olacak?
şu anda yaptığınız,yapmayı hedeflediğiniz, ve şu anda olduğunuz şey
tamamen bu dünyaya "aittir" cinsel bir zevk, anlıktır, kariyer başarısı,anlıktır
"Gelelim inançlı dostlarıma" onlar hakkında'ki nacizane düşüncem ise
tanrı adına yaptığı her şeyin getirisinde:, cennetle ödüllendirildiğinde:, bu bir asıl mutuluk değildir
yaratılmış bir mutluluğa giriyorsunuz, güzel bir ülkeye gidiyorsunuz, sizin yarattığınız ülkeye gitmiyorsunuz,
"Her şey olduğunuz yere aittir"
sizin yazmış olduğum yazıya karşı
tartışacağınız bir yer var ise belirtmenizi rica ediyorum.
şimdi kendi düşüncem olarak'tan yaşadığım hayattın bana getirisi tamamen ben olacağım:, öldüğümde ödüllendirilmeyeceğim,dua ettiğimde bir anda düştüğüm dipten çıkmayacağım:, yani ben kendimin sahibiyim, ve kendime yardımcı olacak tek kişi'de kendi benliğimde, içimde özüm'de benim:, bu herkes için öyledir , benim adıma , bireyin psikolojik düzen olarak adlandırdığım bir hedef tahtası vardır:, bunlar", güzel bir kariyer, çocuk,para,evlenmek, gibi hedefler, ve ben bunları gerçekçi bir hedef olarak görmüyor,ayrıca aşırı gereksiz bir şey olduğunu düşünüyorum, şimdi benim hayatta'ki ellimde bulundurduğum tek hedefim:, kendimi keşfetmekten başlıyor, hayattın anlamını "tanrıyı" ve'ya hernangi o gerçek olan gerçeği bulmaktır, bu bana huzur mu vericek? Şahsen hayır! bence insan ne kadar gerçeğe yaklaşırsa o kadar huzursuzluğa girer. Herneyse diyelim'ki hayattımı gerçeği bulmak, kendimi keşfetmek gibi bir düşünceyle hayattımı sürdürdüm, ve hayattımın sonuna geldiğimde, bunların getirisi sadece bilgi olacaktır. Hiç bir mutluluk ve ya hiç bir gerçeklik ışıltısı insanın hayattında sonsuzca kalmayacaktır.
Şimdi sizden şunu istiyorum:, şu anda hayattınızda bulunduğunuz konumu bir gözünüzden geçirin:, kiminiz başarısız görürken kendini kimileri'de başarılı görüyor,
peki bu başarı ve başarısızlığın getirisi ne olacak?
şu anda yaptığınız,yapmayı hedeflediğiniz, ve şu anda olduğunuz şey
tamamen bu dünyaya "aittir" cinsel bir zevk, anlıktır, kariyer başarısı,anlıktır
"Gelelim inançlı dostlarıma" onlar hakkında'ki nacizane düşüncem ise
tanrı adına yaptığı her şeyin getirisinde:, cennetle ödüllendirildiğinde:, bu bir asıl mutuluk değildir
yaratılmış bir mutluluğa giriyorsunuz, güzel bir ülkeye gidiyorsunuz, sizin yarattığınız ülkeye gitmiyorsunuz,
"Her şey olduğunuz yere aittir"
sizin yazmış olduğum yazıya karşı
tartışacağınız bir yer var ise belirtmenizi rica ediyorum.