- Konbuyu başlatan
- #21
- Katılım
- 15 Şub 2008
- Mesajlar
- 1,694
- Tepkime puanı
- 5
- Puanları
- 38
Hallac-ı Mansur
masuguyla bir asik:
*Katletmek üzere onu alıp götürdüler, çevresinde yüzbin kişi toplandi. Gözünü hepsinin üzerinde dolaştırarak, 'hak! hak! ene'l-hak' diyordu. Derler ki, bu sırada dervişin birisi ona, 'aşk nedir' diye sordu: 'aşkin ne olduğunu bugün, yarın ve öbür gün göreceksin' dedi. o gün katlettiler, ertesi gün ateşe atıp yaktılar. Üçüncü günse külünü rüzgara verdiler..."
"Ene'l hak" dediği için taşlanarak öldürülmeye mahkum olur. Ahali yağmur gibi taş yağdırırken bir dostu(Şibli) da gül atıyormuş. demiş ki hazret:
*düşmanın attığı taş değil, dostun attığı gül yaralar beni.
masuguyla bir asik:
*Katletmek üzere onu alıp götürdüler, çevresinde yüzbin kişi toplandi. Gözünü hepsinin üzerinde dolaştırarak, 'hak! hak! ene'l-hak' diyordu. Derler ki, bu sırada dervişin birisi ona, 'aşk nedir' diye sordu: 'aşkin ne olduğunu bugün, yarın ve öbür gün göreceksin' dedi. o gün katlettiler, ertesi gün ateşe atıp yaktılar. Üçüncü günse külünü rüzgara verdiler..."
"Ene'l hak" dediği için taşlanarak öldürülmeye mahkum olur. Ahali yağmur gibi taş yağdırırken bir dostu(Şibli) da gül atıyormuş. demiş ki hazret:
*düşmanın attığı taş değil, dostun attığı gül yaralar beni.