Başarılı Olmak İnsanı Köleleştirir mi?

Albert Camus tarafından söylenmiş şöyle bir söz vardır: Başardığımız her iş bizi köleleştirir çünkü bizi daha iyisini yapmaya zorlar.

İnsan genel anlamda takdir görmeyi sever ve başardıkça da bu övgünün miktarı artar hatta öyle bir an gelir ki kişi yanlış yapma lüksünün olmadığına inanır, gerekirse kendi yaşamından bile ödün verir. Peki bu tavrın arkasında yatan gerçek, başarının yarattığı bağımlılık mıdır yoksa başarısız olmaya karşı duyulan korku mu?

Başarısız olmak çoğu zaman bizlerin asla kabul edemeyeceği bir durumdur çünkü başarılı olmayı ayrıcalık, başarısızlığı ise yeteneksizlik ya da güçsüzlük olarak algılarız. Bu durumda başarılı olmanın bir ölçüsü var mıdır ve dengeyi nasıl kurabiliriz?

"Başarı, hırsı ve açgözlülüğü beraberinde getirir; yeni başarılarımız bizi daha cüretkar hedefler koymaya yönlendiriyor. Eşi benzeri görülmemiş refah ve sağlık seviyeleriyle uyum içinde yaşamayı garantilediğimize göre, insanlığın yeni hedefi ölümsüzlük, mutluluk ve tanrısallık olacak gibi duruyor."
Yuval Noah Harari

İnsanın duygusal tatmin yaşama amacıyla belirli alanlardan feragat edip, ilgisini ve enerjisini faklı alanlar yoğunlaştırması bir bağımlılık olarak görülüyorsa insanın, düşüncelerini, duygularını, umutlarını, davranışlarını doğrudan etkileyen dine, ahlaki değerlere, kültüre uymak da kölelik veya bğımlılık olara adlandırılmalıdır.

Bence başarı toplumda rahat bir yer edinmemizi sağlayan bir tür kredi yerine geçiyor. Yani başarılı olmak bir amaç değil; daha çok sevilmek, daha çok ilgi görmek, duygularımızı daha çok tatmin edebilmek için bir araç grevi görevi görüyor.̈

Bence hepimiz modern köleyiz, kendi kararlarını özğürce veremeyen her insan köledir. Normalde özgür gibi gözüksekte modern hayatta hiçbirimiz özgür değiliz, kapitalist sistemde modern kölelik tır. Herkesin bi sahibi vardır.Çocukluktan beri Ahlak olsun din olsun ...v.b Aileden aldık, gireçeğimiz üniversiteyede aile karıştı çevre karıştı ya da ilerde atanamayız diye terçih etmedik, araştırmalara göre Türkiye'de çalışanların %70 işinden, mesleğinden memnun değilmiş kim severek istediği mesleği yapıyor. Ben çalıştığım işten memnun değilim mutlu değilim; ama çalışmak zorundayım önümde yükselme sınavı var. Yükselip yükselmemek umrumda değil, parasal olarak bakıyorum, başarılı olup maaşımın yükselmesini istiyorum. ondan sonra yine yükselme sınavı var. Hep çalış köle, kısaça Mandıra filozofu değilsek köleyiz.

Başarılı oldukça daha çok başarı beklendiği için aslında farkında olmadan kendi yaşamınızdan ödün vermeye başlıyorsunuz. Başkalarının yapmadığı işleri tamamlamaktan tutun da uzun çalışma saatlerine kadar hayatınız bir şekilde abluka altına alınmış oluyor. Sana sunulan daha fazla para ya da mevki ise gerçekte bir ödülden çok, senin üzerindeki sorumluluğu artırmayı amaçlıyor ve çoğu insanın çalışmaktan kazandığı parayı harcayacak zamanı bile kalmıyor.

Başarı grafiğiniz yüksek olduğu sürece sistem sizi harcamaz fakat bir önceki seviyenin altına inin ya da koşullar sebebi ile mecbur kalın, bir de bakarsınız ki geçmiş başarıların hiçbir önemi kalmamış ve sistemin dışına çıkmışsınız.

Yakın zamanda bir arkadaşım yıllarca çalıştığı, başarı kazandırdığı şirket tarafından tazminat karşılığı çıkartıldı ve gerekçe olarak da evlilik sonrası iş veriminin düşmesi gösterildi. Çocuk sahibi olmanın verdiği uykusuzluk sebebi ile gerçekten son aylarda motivasyonu düşüşe geçmişti ve kendisi de farkındaydı fakat yine de önceki yıllar elde ettiği başarının dikkate alınmamasına çok içerledi.

Kısacası ya çok başarılı olursunuz ve bu grafiği aşağıya düşürmeyi asla aklınızdan bile geçirmezsiniz ya da yolunuza gitmek zorunda kalırsınız. Başarı elde ettikçe daha fazlasını göstermeniz beklenir ki bu da bir süre sonra özel hayatınızın kalmadığı, en güzel yıllarınızın harcandığı bir sürece dönüşür ve çoğu insan da mecburen pes etmek zorunda kalır.

Dark1234' Alıntı:

Bence hepimiz modern köleyiz, kendi kararlarını özğürce veremeyen her insan köledir. Normalde özgür gibi gözüksekte modern hayatta hiçbirimiz özgür değiliz, kapitalist sistemde modern kölelik tır. Herkesin bi sahibi vardır.Çocukluktan beri Ahlak olsun din olsun ...v.b Aileden aldık, gireçeğimiz üniversiteyede aile karıştı çevre karıştı ya da ilerde atanamayız diye terçih etmedik, araştırmalara göre Türkiye'de çalışanların %70 işinden, mesleğinden memnun değilmiş kim severek istediği mesleği yapıyor. Ben çalıştığım işten memnun değilim mutlu değilim; ama çalışmak zorundayım önümde yükselme sınavı var. Yükselip yükselmemek umrumda değil, parasal olarak bakıyorum, başarılı olup maaşımın yükselmesini istiyorum. ondan sonra yine yükselme sınavı var. Hep çalış köle, kısaça Mandıra filozofu değilsek köleyiz.

Genişletmek için tıkla ...

Bağımlılık geliştirmediğimiz ya da kölesi olmadığımız hemen hemen hiçbir şey yok gibi ve hepimiz esaret altındayız. Kim neyin kölesi olduğunu bile anlayamadan bu hayata veda ediyor çünkü bize ihtiyaç ya da zorunluluk gibi algılatılan birçok şey, aslında birilerinin kesesini doldurmaktan başka işe yaramıyor.

ÜstünKişi' Alıntı:

İnsanın duygusal tatmin yaşama amacıyla belirli alanlardan feragat edip, ilgisini ve enerjisini faklı alanlar yoğunlaştırması bir bağımlılık olarak görülüyorsa insanın, düşüncelerini, duygularını, umutlarını, davranışlarını doğrudan etkileyen dine, ahlaki değerlere, kültüre uymak da kölelik veya bğımlılık olara adlandırılmalıdır.

Bence başarı toplumda rahat bir yer edinmemizi sağlayan bir tür kredi yerine geçiyor. Yani başarılı olmak bir amaç değil; daha çok sevilmek, daha çok ilgi görmek, duygularımızı daha çok tatmin edebilmek için bir araç grevi görevi görüyor.̈

Genişletmek için tıkla ...

Bağımlılık ile bağlılık birbirinden ayırt edilemediği için insanlar birçok şeye bağımlılık geliştirebiliyorlar. Bu konuyu daha önce şu başlıkta tartışmıştık:

Bağımlılık-Alışkanlıklardan Nasıl Vazgeçilir?

başarılı olunca insan mutlu olur sonra mutluluk onda bağımlılık yapar aslında bu sadece başarıyla ilgili değil her konuyla ilgilidir bizi mutlu edene bağımlıyızdır

gonlumgocebee23' Alıntı:

başarılı olunca insan mutlu olur sonra mutluluk onda bağımlılık yapar aslında bu sadece başarıyla ilgili değil her konuyla ilgilidir bizi mutlu edene bağımlıyızdır

Genişletmek için tıkla ...

Başarılı olmak beyinde endorfin salgılanmasına sebep oluyor ve bu durum da doğal olarak bize kendimizi iyi hissettirdiği için devamını getirmek istiyoruz.

Başarılı olmak gerçekten de insanı mutlu eder fakat başarıyı elde tutabılmek ve kaybetmemek adına savaş verildiğinde aslında insanı sarmal bir şekilde başarılı olma adına hapiste tutar ..

Aslında başarılı insan yöntem ve sistem insanı olması benim için daha değerlidir sistemli ve yöntemli insanlar başarılı olmak için değil başarıya odaklanmak için vardırlar ..

Belki bu yıl şirkette rekor kırdılar ama gelecek yıl ıkıncı oldular bu bıle sistem ve yöntemin başarılı olması demektir...

Her yıl süperlig kulupleri başarılı olmak için ter dökerler ama mutlaka biri başarılı olup kupayı ve şampiyonlugu alır ...Burada esas olan taakım butunleşmesi ve çalışma ahenkliğidir...

Oyuncu seçimi rastgele degil tam anlamıyla eksik olan ve takım sistemine uygun olan oyuncularla yapılması önemlidir..

Başarı için her yıl savşmak yerine sistemi ve yöntemi inşaa ederek her yıl kafaya oynamak ta aslında sistemsel ahenk butunudur Başarılı olmak için verilen her savaş insanı bütünden uzaklaştırır o yüzden demem o dur ki sistem ve yönteminiz var ise sizi esir değil ekip bütünlüğüyle sizi her yıl üst basamaklarda tutmayı başarır zaten örnek BARCELONA diyebilirim...

Böylece.